Yok mu ekleyecek, yorum yapacak biri?

Özellikle Türkiye’de yaşayan bizler; toplumdaki zıtlıkların ve kutuplaşmaların oluşturduğu diyalektiği net olarak müşahede ediyoruz. Hepimiz her gün çoklarca kez insanların tutumlarından ve hallerinden dert yanıyoruz.
Bununla beraber çeşitli çözümlerden bahsediyoruz, lakin öne sürdüğümüz bu çözümlerin yalnızca tampon görevi gördüğünü, bununla beraber asla gerçek bir çözüm niteliğinde olmadığının farkında değiliz. Zaten toplumdaki bu çıkmazlar bu kadar basit olsaydı herhalde günümüze intikal etmezlerdi.
Düşünülenlere gelince, onlar zaten bir çözümden çok daha uzak, sadece disiplinize edilmiş toplumun hatalı davranışlı bireylere kurduğu baskıdan ibaret. Kısaca ‘doğrunun faşizmi’. Yani sorunlu ferdin problemi gerçek anlamda çözülmemekle beraber, yalnızca şahsın bu problemi dile getirmesi önleniyor.
Örneğin “gece 3’te mini etekle dolaşan kız”ı ‘namussuz’ olarak nitelendiren bir topluluğun olduğu herkese malumdur. bu görüşü yanlış kabul edelim. Gelen ‘çözüm’ ise tamamıyla bu bakışa tepki olarak yükselen zıt bakışlı toplumun linci. Bu linç günümüzde o kadar yükseliyor ki; haberlere konu oluyor, internette konuşuluyor, fenomenler karışıyor. Birileri sövüyor, diğerleri sayıyor; adam bu şekilde ülke genelinde gündem oluyor ve sonuç olarak adam dediğine, diyeceğine bin pişman oluyor.
Bu konumdaki adamı değerlendirecek olursak, fikirlerine bir cevap verilmediğinden adamın düşüncesinde bir değişme elbette olmuyor. Gördüğü tepkinin getirdiği bir nevi suskunlukla yetiniyor. Yani sonuç olarak gelinen noktada, adam için tek değişen şey ‘dürüstçe’ konuşacağı zaman etrafına biraz dikkat etmesi. Bir süre kabuğuna çekilmesi.
Yani olması gereken bir ıslahtan, bir irşaddan bahsedemiyoruz. Bu ıslah hali vuku bulmadığından dolayı hastalıklı bireyler için değişen tek şey etrafa zehir salamamaları oluyor. Bu ise, zehrin tamamen kendi içlerinde katlanarak artmasına sebep oluyor. içi daha da kirleniyor, daha da pisleniyor. Onun için artık doğru veyahut yanlış kalmıyor; taraf kalıyor. 'benden olanlar' ve 'bana düşmanlar'.
Bu şekilde doldukça dolan bu bireyler ise artan nefret ve kinini en yakınlarına yansıtmaya başlıyorlar. 1 dövüyorsa 3 dövüyor, 1 sövüyorsa 3 sövüyor.
Toplumsal manada asla bir ıslah olmamakla beraber, daha küçük çapta ifsada ulaşılıyor.

Gelinen bu noktada asıl sorguladığım, sürekli olarak uygulanan bu lincin doğru mu yanlış mı, haklı mı haksız olduğu ve sonuç olarak vicdan mastürbasyonundan fazlası olup olmadığı. Yani toplum bu tutumla beraber birlikte yaşama halini pozitif şekilde de mi negatif şekilde mi değiştiriyor?

beyler bu nedir ya ahahahah. tamam hadi kızdın falan ama bu çıldırma nedir?
ben avradımı başka devletlere peşkeş çekmek istiyorum ahahah

ulan böyle huzur mu olur diye düşünerek aşağı iniyordum ki bu yorumu gördüm, harbi hüzün yazıyormuş lan

Şimdi bazı hususlara değineceğim.
1)Saldırı hakkında:
a)Saldırıyı yapanın ISIS için yaptığı öne sürülmektedir, bu bilginin kaynağı da 911 hattı. Saldırgan saldırıyı yapmadan önce 911'ı arayıp ISIS'e bağlılığını söylemiş.
b)Bu arkadaş zaten islam'la falan alakasızmış, tetikçilik yapıyormuş. Adam zaten Amerika için çalışıyor.
c)Bu eleman aylardan FBI tarafından izleniyormuş, yoğun takip altındaymış. Attığı adımdan haberleri var.
Orijinal kaynak: http://www.bbc.com/news/world-us-canada-36513468
Şimdi azıcık mal olmayan herkes bu duruma güler.. Ulan a şıkkı ile b şıkkı zaten çelişkili.. Şu komikliğe bakın siz :D Adam saldırıyı yapmadan hemen önce Polis ihbar'ı arıyor ve ISIS üyesiyim diyor. Yani buna inanıyor musunuz? Böyle ise peki neden konuşması paylaşılmadı?
Başka bir saçmalık ise bizim Taksim'deki gibtir taktan gece kulüplerinde bile 10'larca koruma oluyor ve silahlılar. Bu dıbına koduğumun kulübünde nasıl hiçbir koruma yok? Buna inandınız mı?
Bu adam 53 kişiyi öldürdü, ulan bomba olsa bu kadar öldüremiyor bu iş plansız mı bu kadar? Ne kadar safsınız ya.
Asıl düşünülmesi gereken Amerika başkanlık seçimleri. Seçimlerin artık sonuna yaklaştık, ılımlı bir Clinton profili var bir de baskıcı saldırgan bir Trump.. Bu 2 aday arasında kapışma var. Ve böyle bir saldırı oluyor ne iş derler adama..
Polisi arayıp itiraf etmiş ama konuşma yok.. FBI izliyor gözetim altında her konuşmasının saniyesine kadar dinleniyor ama ISIS yanlısı olduğu bilinmiyor? Hasgibtir derler adama..
2)Saldırıya bakış açısı üzerine:
a)Bu insanlar masumdu. Bunları öldürenler terörist ve şerefsiz Müslümanlar.
Bu hususta 1 2 cevap vermek isterim.
Şimdi bu insanlar masum öyle mi? Baştan sona yalan.
1)Bu insanlar zengin, züppe hayatını yaşayıp başka bir takla uğraşmayan insanlar. Bak gay olmalarına değinmiyorum.
Ne var bunda diyeceksin hemen söyleyeyim. Amerika 2003'te Irak'a girmeden önce kişi başına düşün milli gelir 20 bin dolar civarında idi. Bunlar savaşa girdi yani ne beklersin? Kişi başına düşen gelirin 15 bine 16 bine düşmesini değil mi? Savaşa giriyorsun.
Ne mi oldu? Amerika Irak'tan çıktığında kişi başına düşen milli gelir 30 bin dolara çıktı! Bu nasıl mümkün? Irak'ta ise 1,5 milyon şehit bıraktı 4 milyon yetim bıraktı yetmedi 100 binlerce tecavüze uğrayan kadın bıraktı.. 3 milyon eli kolu kopmuş sakatlar bıraktı..
LAN BU muallakLER OLEN BEBEKLER, BOMBALANAN HASTANELER, TECAVUZE UGRAYAN ANNELER ICIN NE YAPTIN LAN SOYLE NE YAPTI?? SOYLE ULAN!
Vahşi ahlaksız, namert itler. Tek düşündükleri kendi zevkleri ve hayatları.
ingilizce bilenler açsınlar ingilizce youtube 9 11 Street view diye sokak röportajlarını aratıp izlesinler kendi halkı bile Amerika kendisi planladı diyor.
Bu olayın zaten Müslümanlarla bir alakası yok, OLSA BILE YINE HAKLILAR!

Lan binin çocuğu bu dünyada Amerika'dan büyük terörist mi var lan? Afganistan'da 1,5 milyon insan öldürmek soykırım değil de nedir lan! Irak'ı yok etti bu soykırım değil de nedir? binin çocuğu madem teröristlere kızıcan ilk Amerika'ya kız! iki yüzlü binler sizi. Milyonlarca insanı mahvet, parçala, tecavüz et. Ne kadar yer altı yer üstü kaynakları varsa al sonra bir de karşı tarafa terörist de..
Daha neler yazıcam da insan yazamıyor seni bin.

Her şeyden önce şeriat kadar liberal bir sistemin olmadığını söylemek isterim. Şeriat tek bir şeyi şart koşar: Mertlik!
Evet şeriat der ki sen artık 18 yaşına geldin, büyüdün ve çocuk değilsin. Kararını ver der şeriat, mert ol. Tercihini yap. Aklıselim düşün.

Buradaki sıkıntı ne? Şu anki sistem gibi 30 yaşında zütü başı ayrı oynayan, bir taka yaramayan iki yüzlü insanlar mı yetişmeli?

Şeriat der ki ne isen o. Müslümanım diyorsan Müslüman olacaksın. Müslümanım demek zaten bir antlaşmadır. Kuran'da içki içersen sopa cezası var demiyor mu? Sen Müslümanım derken Kuran'ı kabul etmiş olmuyor musun?
Lan siz ne kadar malsınız ortada apaçık bir antlaşma var. Bunu kabul etmeyen iki yüzlüdür ve namerttir!

Dünyada hakim olan 2 insan hakları bildirisi var. Bunlardan biri Birleşmiş Milletlerin insan Hakları Bildirisi diğeri ise Avrupa Birliği insan Hakları Bildirgesi. Ve bu iki bildiri de diğer dinlere, örf ve adete göre farklı yasaların olmasına göz yummaz! Bunun adı nedir bilir misin? Emperyalizm! Faşizm!
Ben Müslümanım ve benim anayasam bana çalarsan elin kesilecek diyor, ben de buna imza attım! Ama faşist cumhuriyet benim anayasamı ezip geçiyor.
Şimdi bir de şeriatın uygulamasına bakalım:
Ben dinsizim dediğin an hayhay; içkini de iç, sevgilin de olsun, namaz da kılma.. Ne tak yersen ye! Kimse başını kapat falan de demiyor.
Ama diyorsan ki ben Müslümanım ve ben çalarsam elim kesilsin yine hayhay, madem bu antlaşmayı imzaladın ne sebeple şimdi karşı çıkıyorsun?

Kafirleri etkileyecek 2 husus vardır, birincisi sosyal yaşam ikincisi ise islam'ın ekonomik doktrini.
1) Evet islam der ki sosyal hayatına karışırım. Ama bütün hukuk sistemleri bunu der zaten! islam der ki kadın-erkek karışık çıplak plajlar olamaz! islam der ki sokaklarda 5 kişi bir arada içki içemezsiniz! Gidersin evinde içersin, kiraladığın yerde içersin. islam der ki Müslüman olmayanlar için de örf ve adete göre belirli sınırlar içerisinde gezmek zorundasın, mesela kıçın hemen altına kadar olan mini şortu giyemezsin der. Bu işin sosyal yönü, toplumun örf ve adeti ile beraber ahlakını ve hayasını da korumak amaçlı.
2) islam'ın Ekonomik doktrini der ki sen faizli banka kuramazsın. Bunun izni islam devletinde yoktur! Yani parayla para kazanmak gibi kapitalizmin ezici yüzünü yasaklar. Burada şu örneği de vereyim, Kuran'ı okumadığı için insanımız neler var haberi de yok. islam'ın ekonomik doktrininin temelinde şu ayet vardır: 'Servet zenginlerin elinde dolaşan bir meta olmasın!' Haşr 7
Ama bizim insanımız Kuran mı okuyor ki içinde ne var bilsin? Kuran bir strateji kitabıdır, bir medeniyet ürünüdür. içerisinde kanunlar vardır, strateji ve siyaset vardır. Kuran bir hareket kitabıdır. Ne namaz ne abdest kitabı.. Bunlar peygambere bırakılmıştır. Açıp okuyan yok ki Kuran'ın ne olduğu anlaşılsın..

Yani 2 temel mesele var Müslüman olmayanlar için. Ayrıca şeriat birden fazla anayasayı benimser. Yani Müslüman'a kendi anayasası dinsize kendi anayasası Hristiyan'a da kendi anayasası. Bu kadar liberalizm dünyada islam devletleri dışarısında hiçbir yerde görülmemiştir!

Kadınlar konusunda da apaçık iftira etmektesin. islam'ın kanunlarına göre kadın ne evi temizlemek zorunda ne de çocuğa bakmak! Hatta ve hatta emzirmeme hakkı bile vardır! Tabii bu alçaklık olur konuşmaya bile gerek yok..
Ama islam der ki kadın 3 temel hakka sahiptir. Erkek onun yeme içme, barınma ve kılık kıyafet ihtiyacını karşılamak zorunda! Bunu yapmazsa hanım bir kadıya başvurup davayı anında açabilir.
Hatta şu örneği vereyim. Hz.Ömer'in hilafet devrinde bir kadın gelip şikayette bulunuyor. Ben ev işlerini yapıyorum sebebi ile. Hz.Ömer ise adamı çağırıp bunu doğrulattıktan sonra bu temizlikçiye verilen paranın 2 mislini kadına nafaka olarak veriyor.
Yani ne hizmetçidir islam'a göre kadın ne de köle. islam tam tersini söyler kadın erkeğe 1 kuruş para vermek zorunda değil ama erkek çalışıp kadına bakmak zorundadır, bu erkek üzerine farzdır. Boş konuşma.

edit: ayrıca lan dallama islam ne sakalı şart koşar ne çarşafı. Yine kot giyebilir, buna müdahale yoktur zaten. Tamamen boş konuşmuşsun. Ferdin giyim kuşamı başka, toplumun hali başka. islam bir medeniyettir çarşafa, sakala takılmaz. Bunların takva olması insana bağlıdır. Zorla takva da yoktur, sünnet de. Zaten islam fıkhında bir başkasını nafile bir ibadetten ötürü nahoş görmek de haram kılınmıştır, bundan yola çıkarsak zaten bunu yapamazlar değil mi? Hatta ve hatta alınma ihtimali var ise 'kafir' bile diyemezsin, bu da haramdır.
Yani mesele toplum..

ben çok ülke gezdim söyleyeyim evet samimiyet çok ama oçluk da çok. arkadaş üzerinden parlamak da türklerde. bir yere gidip ona buna hesap ödetmek, öbürüne sokmak da türklerde. hayatımın 6 senesi Almanya'da geçti evet soğuklar falan ama kimse de birinin arkasından iş çevirmiyor.
bir de dobra demişsin tak dobra. herkes iki yüzlü şerefsiz lan. yüzüne karşı iyi ama herkes çok yüzlü. bu da mücadele ruhundan geliyor. yani zorlukta büyüyor insanlar ve mücadele var. bu da böyle olmaya itiyor insanları. yalan dolan iftira kumpas her tak bizde.

ulan ülkenin yarısının adı Atatürk, bir de Atatürk yapınca bir tak mu oluyor lan? Ama RTE de olmasın öyle ismin ta amk. Bu 2 isim elensin gerisi olur.

hocam bi gibtir git. ne yani kendini göstermeyince düşünemiyor musun? bir şey benimseyemiyor musun? sanki örtü olunca beyni kapıyor. lan dallama senin cumhuriyetin okumalarına izin verseydi o insanlar neler neler üretiyorlardı. yok özgüveni yok edilmiş yok bir takmuş. gibtir lan.
ayrıca bir de şunu sorayım:
böyle olmayan kadınlar ne takuma yaramış anlatsana bi. kim ne üretmiş, ne ortaya koymuş? ciksist giyinmek dışında senin dediklerinden farkı ne?
batı medeniyeti dediğin medeniyet asıl kadınları sadece ciks objesi olarak ortaya koyuyor. bizim şu anki halimizin tek sebebi o insanların dışlanıp ezilmesi. ne okuyabildiler ne üretebildiler. bunun suçlusu da sizsiniz.

%100 marjinallik hocam. Popularizm de sağolsun. Yani zütümdeki taktan değerli olduğundan değil. Ama farklı, ne fark eder ki? Bir de modern toplum pohpohluyor 'gay'lik açısından. Ulan tek yaptığı da zütüne bir şey sokmak he.
En nefret ettiğim ise kim popüler olursa bir anda kendini aydın sanıyor. Her takuma atlar yorum yapar. Millet aa bak bu gay ne kadar da aydın harika kafasında. Tam 'idiot' bit toplum

Nasıl hala başlık açılmadı anlamadim. Olm bi ben mi bi garip oluyorum bu adamin ismi gecince?
Binali nedir lan baya baya bin ali.
Urperti de mi gelmiyo lan?
Zaten tipinde de bi binlik var

engellersek nasıl mesaj atacak muallak? sen kimi yiyorsun

Mercedes-Benz altına binmişliğim yok.

Hakaretlerini görmezden geliyorum bu 1.
2. ise ben o kadar yazı yazmışım tek 1 kere bile 'Arap' kelimesi geçmemiş, sen hangi kafanın ürünüsün ki hem Arap olun dediğimi anlamışsın hem de çomar ve yobaz olduğumu? Asıl sizdeki bu kafayı anlamak mümkün değil.

Oku hocam oku, ülkenin asıl anlaşamadığı kısıma değindim

Ulan muallakler hani imamın 1 oğlu vardır ya hep sopayı yiyen o bendim lan işte
95'liyim, zaten kaçıklık da var listeyi tikleye tikleye gittim ekgib yok bende çok şükür. Lan her şeyi toplu yapardık hep sopayı yalnız yerdim, cemaat de muallak tam bir beni şikayet ederlerdi hep babama.

Bir de işin üzücü kısmından bahsetmek isterim ki bu gülmeyen, asabi denyolar yüzünden bütün toplum camilerden soğudu. Çocukların eğlence yeri, oyun yeri mescidler, camiler olmalı. Temiz ve masum kalmalı.. O kalleş yaşlılar bu çocukları camiden soğutmanın hesabını veremeyecek.

islam'ın yamaya da ihtiyacı yoktur, tamamlanmaya da. islam kendi içerisinde bir bütündür. Yani islam'ın bir kimlik doktrini yok mudur?
Ben Müslümanım demek 'Ben islamın bana verdiği vatandaşlık doktrinini benimsiyorum' demektir. Ne sebeple hemen altına Türk kimliğini sıkıştırıyorsun ki?
Ben sebebini söyleyeyim, 10'larca yıldır bu ülkede sana bu empoze edildi. Kafan Türklükle kirletildi. Sebebini zaten kendin yazmışsın 'müslüman' kimliğinin üstüne *

@1'e gelecek olursam Türkiye'nin ruh halini göstermektedir bu. Kimlik arayışı içerisinde boşlukta gezmek..
Duygu ve romantizm haline göre milliyetçi, yerine göre devletçi ama duruma göre faşist, şartlara göre solcu ve bazen de global. Ne tak olduğunu kestirememiş insan topluluğu.
Kuran'da ayet Hristiyanların, rakiplerini, bilgelerini, aydınlarını ve Meryem oğlu isa'yı ilah edindiklerinden bahseder. Bunu öğrenen bir Hristiyan da gelip biz onları ilah falan edinmedik, Kuran yanlış dediğinde ise yüce peygamberimiz ayeti bizzat kendisi tefsir ediyor:
Siz onların helal dediğini helal, haram dediğini haram kabul etmediniz mi? Yani bu demektir ki onların emir ve yasaklarını kabul etmediniz mi? Hee.. Demek ki her kim olursa olsun onun normlarını, doktrinini, doğrularını, ortaya koyduklarını islam'ın süzgecinden geçirmeden kabul ediyorsa, yani Allah için kabul etmiyorsa Allah muhafaza o kişiyi, o yasayı, o inkılabı ilah edinmiş olur.

Solculuk, sağcılık, muhafazakarlık, istikrar vs.. gibi kavramların çıkışı Büyük Fransız Devrimi iledir.
Kısaca bahsetmek gerekirse sistemle, anayasa ile, devletin norm, yasa ve kanunları ile derdi olmayan; bunlara dokunulmaması gerektiğini savunan ve bunun için her ne surette olursa olsun mücadele eden kişilere 'sağcı' denir.
Solcu ise Türkiye'de 'devrimci' diye de nitelendirilen, artık mevcut düzene olsun, yasalara, kanunlara veya sisteme eleştiri getiren; bunları yetersiz ve(ya) ekgib görenler için kullanılmıştır.
Muhafazakarlık dediğimiz ise sistem ve yasaları uygun bulmakla beraber şu anki yöneticilerden, egemen sınıftan, hakim olanlardan ve bürokrasiden memnun olup ülkenin istikrarını isteyenlerin halidir.
Bu sefer 'istikrar' kavrdıbını ele almamız gerekecek. istikrar demek şu anki durumu koruma, kollama, yenilik ve değişikliğe kapalı olmasıdır, tabii ki ülkenin. Yani bir farklılık olmasın.
Yani solcu görüş istikrara karşı mücadele verir diyebiliriz bu yönden de.

Böyle bir solculuğu kastediyorsan evet şu an zaten Türkiye'nin tamamı solcu, kimse ne yasalardan memnun ne sistemdeki bürokrasinin işleyişinden. Ne sosyalisti, ne Müslümanı ne Hristiyanı ne de seküleri.
Fakat kargaşanın sebebi şu ki, gelecek yenilikler nasıl ve hangi şekilde olacak? Kimin doktrinine ve hangi normlara bağlı olacak? Laik mi olacak? Dinlere bakışı ne olacak? Devletçilik işleyecek mi? Başbakan ne olacak? Başkan mı olacak? Vsvs.. asıl mesele bu zaten.

Bir de zütü açık kapalılardan bahsetmiyorsun, dostum buyur sen kardeşlerinin, çocuklarının hem zütlerini kapa hem başlarını. Niye kötü örneği görüyorsun ki? Gaye sadece saldırmak.

Şimdi beyler gülünç olmayalım. Isterse 7 ceddin Kuran-ı Şerif'i hatmetsin, içindeki mesajı almadıktan sonra, anlamadıktan sonra, idrak etmedikten sonra tüm hatimler boşa.
Bu kafalar modernizmden tam olarak sıyrılamamış kafaların örneği. Bu haller Kaddafi'nin hali. Kendisi de Müslümanım diyordu, fakat ekonomide sosyalizmin savunucusuydu, bilirsiniz. Müslümanım ama ekonomide sosyalizme uymak daha uygundur diyordu.
Beyler bir kendimize gelelim! Böyle bir söz olabilir mi?
Yani siz diyorsunuz ki islam'ın bir ekonomik doktrini yoktur, öyle mi? Vallahi yanılıyorsunuz. Veya siz diyorsunuz ki islam'ın ekonomik doktrini yetersiz, öyle mi? Vallahi yine yanılıyorsunuz.
Şunu herkesin anlaması gerek ki, Türkiye'de yetişmiş vatandaşların tümü isviçre, Almanya ve Amerika'dan zerre miktar değişim yapılmadan ithal edilmiş eğitimi almaktadır. Yani bu ülkedeki tüm insanlar birer William, Hans, John olarak yetiştiriliyor.
Biz Avrupa ve Amerika'nın aydınları tarafından yetiştiriliyoruz. Bize empoze edilenler bizim kendi doğrularımızla çelişiyor, bize aşılanan ideolojiler bizi mahvediyor.
Uzatmayayım.
Sanmayın ki islam'ın bir ekonomik doktrini yoktur veya sanmayın ki onların normları mutlak doğrudur.
Hayır, hayır!

Bir de sosyalizmin ekonomik bir sistem olduğu söylenmiş lakin sosyalizm bundan çok daha fazlasıdır. Anladığım kadarı ile demek istiyorsun ki sadece ekonomik yönünü uygulayalım.
O zaman o yönünü bir inceleyelim; 2 ana daldan bahsedebiliriz.
1) Mutlak devletçilik vardır. Yani üretim araçlarında devlet mülkiyeti esastır.
2) Merkezi planlama vardır. Fiyatlarından tut üretime, üretimden tut borcuna, borcundan tut hesabına kadar tamamı tekelden yapılır; devlet egemendir.

Şimdi ben sadece 2 temel sorundan bahsedeceğim.

1) Esas toplu kalkınmadır, proletarya sınıfından arınmaktır. Herkesi ihtiyacı kadar verip herkesten bütçesi miktarında almaktır değil mi? Sorun şu ki bu sistem en başından fıtratla çelişmektedir. insan bir 'mal' kendisine ait olmadığında kaliteli, verimli çalışmıyor. Aynı özeni göstermiyor.
Biliyorsunuz Lenin bu şekilde manyak birisine dönüştü, Rusya'nın 5 senede üretimi normalin %60-70 altına düştü. Bu hayatın gerçeğidir. Hiç kimse mal kendisinin değilse aynı derecede çalışmaz, özenmez, ilgilenmez. Üretim biter, devlet yok olur gider. Toplumun sermaye sahibi insanlara ihtiyacı vardır, başka türlüsü mümkün değildir.
2) Kar oranını devlet tayin eder, bu da başlı başına zaten islam ile çelişir. Fakat bir de mantık yönünden inceleyelim.
islam'da serbest ekonomi hakimdir. Kar oranı yoktur.
Kar oranı ilk olarak çok güzel gelebilir kulağa. Fakat kar oranı demek belli başlı malların tamamen sistemden çekilmesi, diğerlerinin ise yığılmasına neden olur. Yani bir sakızı 3 kuruşa elde eden bakkal bunu 4 kuruşa satacak ise satar mı? Bununla uğraşır mı? Tabii ki 10 kuruşa satacak ki bir halta değsin, bu da %300'den fazla ciro, %200'den fazla kar demektir.

Ilgili de sanki dinin geregi gibi sunmak nedir.
Onlar ne ise siz de osunuz.

Gerçek beyler gerçek.. Anca bu kadar abzürt olabilirdi herhalde
Bu hususla dinin ne alakası var ama dallama?

Cümleten dangalaksınız. Haklı olsam da yine ben eksiye boğulacağım biliyorum. Çünkü hepiniz aşırı cahilsiniz ve biraz fikir mastürbasyonu size yeterli.
Adamın ilk cümlesi:
'Buraya adam gibi yazılı kaynaklarla gelin. Yandaş medyanın web sitelerinden linklerle ve ak parti gençlik kolları Facebook sayfasından duyduklarınızla değil!'
Ve bunun ardından dediği hiçbir şeyin kaynağı yok * Ne kadar da tutarlı bir 'bilimsel' yazı. Tek durumu hepinizin ruhunu okşaması çünkü siz de aynı cehalettesiniz. Kendi ideoloji ve fikirlerinizi sorgulamadan hoşunuza gidenin fanatikliğini yapıyorsunuz.
Çelişki ilk cümleden başlıyor zaten.

Şimdi gerçeklere gelelim.
1)
a) https://belgelerlegercektarih . files.wordpress.com/2012/04/cami-ve-mescidlerin-tasnif-edilmeleri-ve-kapatilmalari.jpg
b) https://belgelerlegercektarih . files.wordpress.com/2012/04/yakilan-satilan-depo-yapilan-yikilan-meyhane-yapilan-ahir-yapilan-camiler-cami-camii-kemal-atatc3bcrk.gif
c) https://belgelerlegercektarih . files.wordpress.com/2012/04/tek-parti-dc3b6neminde-satilan-camiler-4-1.jpg
d) https://belgelerlegercektarih . files.wordpress.com/2012/04/tek-parti-dc3b6neminde-satilan-camiler-4-2.jpg
e) https://belgelerlegercektarih . files.wordpress.com/2012/04/tek-parti-dc3b6neminde-satilan-camiler-6.jpg
f) https://belgelerlegercektarih . files.wordpress.com/2012/04/cami-kemal-imzali-yikilan-satilan.jpg
g) https://belgelerlegercektarih . files.wordpress.com/2012/04/satilan-camiler-yikilan-camiler-yenigc3bcn-gazetesi-kemalizm-cami-atatc3bcrk-cami.jpg
h) https://belgelerlegercektarih . files.wordpress.com/2012/04/tek-parti-dc3b6neminde-satilan-camiler-7.jpg
vsvs.. Sizin bu zamana kadar yalanlayabilmenizin tek sebebi müslümanların ellerinin kollarının bağlı olması. O eller çözüldü artık.
2)
a) Kayseri’de Bedestan Camii’nde 16 yaş üstü gençlere hafızlık dersi veren Nurioğlu Mehmet, Arap harfli kitapları kullandığı gerekçesiyle tutuklanarak mahkemeye sevk edilmiştir. (Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA.), CHP Kataloğu, Nr: 490.01, Yer No: 590.38.1, belge no: 88.)
b) 1936’da kahvehanelerde radyodan Kur’an dinlenmesi bile yasaklanmıştır. (Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA.), CHP Kataloğu, Nr: 490.01, Yer No: 590.39.1, belge no: 33.)
c) Polisin takip ettiği bir diğer konu ise, kadınların peçe, çarşaf ve peştamal giymesinin yasaklanması olmuştur. 1935 yılında Içişleri Bakanlığınca yayınlanan bir tamimle bu giysilerin giyilmesinin yasaklandığı bildirilerek kolluk kuvvetlerinin gerekli tedbirleri alması istenmiştir.[2] Bu yasak Inönü döneminde de devam etmiş ve Emniyet Umum Müdürlüğü, 1940 yılında `Medeni kıyafete aykırı kisve taşıyanlar hakkında´ bir emir[3] yayınlayarak, devrimlere aykırı ve belli bir maksada yönelik olarak kasketlerini ters giyen erkekler ile peştamal giyen, yüzünü örten, peçe takan kadınların takip edilip bunlara müsaade edilmemesini istemiştir. ([2] Içişleri Bakanının imzası ile Umumi Müfettişliklere ve Valiliklere gönderilen 22.7.1935 tarih ve 6936 sayılı yazı, Belge No: 13216-7/1) ([3] Emniyet Genel Müdürlüğü Arşivleri (EGMA), Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından illere gönderilen 20.4.1940 tarih ve EUM- Ş.I.C.18007 sayılı genelge, D.13216–7.)
vsvs.. Ulan dallama, bırak Kuran'ı Arapça harfler bile yasaklandı. Arapça harf yasak iken Kuran nasıl serbest oluyor? *
3) Alimler dinle ticaret yapanlarmış, bak bak laflara bak. Getirsene kaynak mongol çocuğu. O zamanı da şimdi gibi zannettin di mi? Dinin dıbına koyduğunuz için bu hale geldi bu toplum. Anca 3 5 yalancı rapor bulursun, onları da zaten dinsiz binler görevlendirmiştir ortalık karışsın diye. Binlerce insanı katlettiniz, apaçık soykırım yaptınız.
4) Sabrım kalmadı neredeyse fena sövücem. Adam artık uyduracak bahane bile bulamamış ya. :D Lan ezanı kim anlamıyormuş söylesene bi'. Bu maddeye cevap dahi vermeyeceğim, o kadar gülünç

Ve beyler çocukluğumuzdan beri bir şeyler aşılandı hepimize. Artık bırakalım bu cahil holiganlıklarını.
Öneri olarak şunu söyleyeyim, Murat Bardakçı'nın 'Atatürk'ün el yazmaları' kitabını okuyun. Atatürk'ün kendi orijinal yazılarıdır.
Bir de Mustafa Müftüoğlu'nun 'Yalan Söyleyen Tarih Utansın' 10 ciltlik kitap serileri mevcut. Bunları okumanızı öneririm, belgeli ve dürüst yazılar.
Bir de kitap demişken Cumhuriyet'in ilanından sonra 12(tam hatırlayamadım kaç) senede 10 bin ton kitap yakılıyor * Bunlar hep fikir özgürlüğü ve kitap sevgisi. Ne mükemmel bir cumhuriyet. * )))) Bunlar sadece resmi rakamlar, gerçekte kaç bin ton daha vardır acaba... Bu bilgiye de TBMM.gov.tr sitesinden devletin resmi belgelerinden ulaşabilirsiniz.

Size bu kafa ile şu anki sistem bile fazla.
100 yıl zorla 'Türküm' dedirt. Aşağıla 'Ne mutlu Türküm diye bağırt'
Adam da 'Mutluluk bana da lazım' diyor. Haksız mı?
Ama 100 yıldır bu sistemde adamları kabul etmediniz, yok saydınız. Derin devlet yapılarıyla zulmettiniz. Yok öyle iki yüzlülük.

Hocam peki böyle Türkler yok mu? Bunlar da var. O zaman oraya bir ırk sıkıştırmayacaksın. Ötekileştirmeyeceksin, toplumu parçalamayacaksın.

Beyler şimdi kısa kesicem.
Sizin bu Kürtlerle derdiniz ne? Bu halktan sorumlu devlet görevini yaptı da mı bir tepki bekliyorsunuz?
Adamlar binlerce yıldır kardeşimiz, komşumuz hatta 'onlar' bile değil 'biz'im ta kendimiz idi.
Düşünün ki kendi vatanınızda, kendi toprağınızda, savaşlarda canınızı verdiğiniz yurdunuzda kendi dilinizi konuşamıyorsunuz. Tek sebebi bir savaş ve sonrası gelen zalimler. 'Kürt' bile diyemiyorsun, bu dil yok kabul ediliyor. Bu millet yok kabul ediliyor. Ayrıca 'Yeşil' dediğiniz tiplerle beraber derin devletin yaptığı zulümler.
Annenizi veya babanızı kaçırsa bu devlet, asla ulaşamasan veya 2 gün sonra bir yerde cesedine rastlasan kinlenmez misin? Nefret beslemez misin?
Bu toplum 100 yıldır aşağılanıp bizden sayılmadı. Bir güruhun, toplumun tamamı cahil, geri kalmış, görgüsüz ise bu kendilerinden değildir. Asla tamamı böyle olmaz.
Bunun sebebi geri bırakılmalarıdır.
Düşün ki bu insanlara her gün 'Türküm' dedirttin. 'Ne mutlu Türküm diyene' dedirttin. E ulan adam da haliyle 'Ben Türk değilim ama mutluluk bana da lazım' dedi. Ve biz bu sözü söyleyenleri hain belleyerek faşistçe saldırdık.

Bakın aşırı eksiye boğulacak ve saldırı alacak bu entry ama bunun sebebi de sizin de aynı düzenin bir mahsülü olmanız. Siz faşistçe yetiştirildiniz, onlar baskıyla.
Biz ötekileştirdikçe Pkk gibi illet bir bela bu masum insanları da kullanabiliyor. Bu toplumun tamamı mes'uldür Kürtlerden.
Bir diyeceği olan varsa söylesin, elbet cevabı verilir. Ama sakın yok hainlik yaptılar gibi boş laflar söylemeyin gidin okuyum. 3 5 hain her zaman çıkar. Ayrıca Türklerden de hain çıktı. Ne yapalım şimdi?
Alın örnek olarak Google'da 'Kürt' yazınca çıkan sonuç https://www.google.com.tr...LAhXFlnIKHfD6DAUQ_AUIBigB
Bu da 'Türk' yazınca https://www.google.com.tr...#tbm=isch&q=t%C3%BCrk