/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +246 -50
    üst edit: hikayem sonunda bitti. okuyan herkese teşekkürler.

    lise 2. sınıftan 3. sınıfa geçtiğim senenin yaz tatilinde başladı her şey. koca senenin yorgunluğunu atıyorduk o yaz. cebimizde paranın olmadığı ama sıkılmadığımız zamanlardı.

    kendimden bahsetmek gerekirse; 1.70 civarında boya, zayıf sayılabilecek kadar da kiloya sahiptim. düz siyah saçlarım ve gür sakallarım vardı. giyimim kuşamım da iyi denebilirdi.

    istanbul'un sahile kıyısı olan semtlerden birindeydi evimiz. babamın işleri dolayısıyla yaz tatiline çıkamamıştık, bu yüzden tek eğlencemiz evimizin hemen yakınında bulunan parka 6 kişi toplanmaktı; (isimler temsilidir) erdem, emin, barış, serdar, serhat (bunlar ikiz) ve ben. bu 6 kişi çocukluktan beri arkadaştık ama şu sıralarda daha fazla sıkı fıkı olmuştuk. hangi koşullar altında olursa olsun parkta bir araya gelirdik kızlardan tutun da futbola kadar en zevkli muhabbetlere tanık ederdik.

    ikizlerden serdar'ın tavlamaya çalıştığı bir kız vardı; adı gizem. o da bizim parkta takılanlardan biriydi. yanında mutlaka birini getirirdi. bir gün yanındaki kızı fark ettim, hemen hemen aynı boyda gibiydik ama ayakkabıları onu benden daha uzun gösteriyodu. saçlarını at kuyruğu şeklinde toplamıştı ve güzel gamzelere sahipti bu kız. oldukça sade bir giyimi vardı. işte bu kızı gördüğüm an hayatımda bir şeylerin değişeceğinden de emindim.

    talep gelirse devam edicem.
    ···
  2. 2.
    +49 -3
    beyler devam ediyorum.

    gizem popi olma çabasında olmakta olan kızlardan biriydi. civarda tanımadığı insan yoktu. 1.60 boylarında koyu tonda saçlara sahip esmer bi kızdı, güzel denilemezdi ama fiziği idare ederdi. bir de ağzı hiç boş durmayan kızlardandı. birinin kolay kolay güvenebileceği kızlardan değildi.

    bir sabah uyandığımda telefon çaldı. saat 11 sıralarıydı. arayan serdar

    s: serdar b: ben

    s: kanka napıyosun
    b: yeni uyandım kanka
    s: gelsene parka doğru
    b: napcaz oğlum orada
    s: takılırız kanka işte
    b: lan kahvaltı yapmadık daha
    s: bende para var gideriz poğaça alırız.
    b: tamam geliyorum.

    30 dakikaya parkta buluştuk. oradan da pastahaneye gidip geri geldik. oturduk konuşuyoruz derken konu birden gizem'den açıldı:

    s: kanka gizem'le konuştun mu?
    b: neyi lan
    s: parka gelecek miymiş?
    b: yok olum ne konuşması hep görüyoruz zaten.
    s: anladım kanka
    b: oğlum bu kızda ne buluyosun amk
    s: kanka takılma amaçlı yoksa sevmiyorum
    b: bence de sevme zaten herkesle takılıyo şu sıralar.
    s: hasgibtir ya
    b: noldu lan
    s: kanka sigarayı evde unutmuşum
    b: ee nolcak şimdi
    s: sen bi yere ayrılma ben hemen alıp gelirim şimdi.
    b: tamam bekliyorum çabuk gel.

    serdar gitti ben de oturuyorum bankta bekliyorum. canım sıkıldı telefona daldım, bu arada bir kızın bana seslendiğini duydum, kafayı kaldırdım baktım, bu gizem idi. yanında da geçen gördüğüm o kız:

    g: kanka nabersin
    b: iyi senden naber
    g: ben de iyiyim kimi bekliyosun
    b: serdar'ı bekliyorum evine gitti
    g: anladım. kanka bak bu arkadaşım melisa
    b: memnun oldum
    melisa: ben de memnun oldum

    acayip heyecanlandım o anı anlatsam inanmazsınız. o zamanlar da utangaç biriydim zaten. çok fazla konuşmazdım kimseyle, oyunuma daldım.

    m: ne oynuyorsun?
    b: futbol oyunu
    m: hmm zevkliymiş

    bu sırada yanımda sadece melisa vardı. gizem yanımızdan kalkmış.

    b: gizem nereye gitti ?
    m: bilmiyorum söylemedi.
    b: (kızla yalnızız bu fırsat bir daha gelmez diyorum içimden) bu arada sen nerede oturuyosun?
    m: xxx bakkal var ya, oranın baktığı sokakta oturuyorum.
    b: ciddi misin, ben de o bakkalın üstündeyim
    m: gerçekten mi ?
    b: evet
    m: (ufak bi tebessümle) artık daha çok karşılaşıcaz
    b: evet.
    m: ya sende sigara var mı?
    b: içiyorum ama kullanmıyorum
    m: (gülerek) içiyosun ama kullanmıyosun ?
    b: yani içiyorum ama taşımıyorum, babamlar bilmiyo içtiğimi öğrenirlerse kızarlar.
    m: anladım. neyse ben gizem'in yanına gideyim, daha sonra görüşürüz.
    b: görüşürüz.

    serdar da hala gelmemişti. normal zaman olsa harbi küfrederdim ama ilk kez gelmemesi işime yaramıştı.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      -2
      sen tam bir huur cocugusun değdi mi amk değdi mi ? cok mu yakısıklısın etrafında onlarca kız varda önüne cıkan sansları reddediyorsun.
      ayrıca hikayen o kadar ekgib ki kızın göz altları neden mor mesela ? annesinin işi ne ? oralarda bi gizem yaratıp bişey yazmıyorsun .

      asıl soru şimdi hangi üniversitede hangi taktan bölümde okuyorsun ? ?? hadi beni rezil et . yalanların ile değil gerçeklerinle et ama
      ···
    2. 2.
      +1
      Balıkesir - Makine mühendisliği
      ···
    3. 3.
      0
      nerde kalıyosun
      ···
    4. 4.
      0
      panpa anlaşılmasın diye 9 eylül yazdım aslında balıkesir
      ···
    5. diğerleri 2
  3. 3.
    +41
    foto icin geldim

    edit: salon adami kiz guzel iste zorlama sansini
    ···
    1. 1.
      +9 -3
      Helal et

      Yeter ulab oroslu evlatları dinlemek istemiyoruz falancadan hoslanti hikayelerinizi aşkı beş para etmez bir şey haline getirdiniz züt verenler
      ···
      1. 1.
        0
        Foto için geldim. Bu kıza benzer bi kız gibmiştim... Yazılanları okumadım ama üzüntülü bişeyse direk şunu söyluyorum. Çok benzeyen bi kız gibtim okadar da iyi değildi panpa yani üzülme amk
        ···
    2. 2.
      0
      bundan daha güzel biri ile çıkıyorum.
      ···
      1. 1.
        +1
        Tamam.
        ···
      2. 2.
        +1
        bundan daha güzel biri ile ayrıldım
        ···
      3. 3.
        0
        Asdaad gibtiri basmis
        ···
      4. diğerleri 1
  4. 4.
    +38 -2
    AQdumun Gizem'inden ayrıldım ya her yerde karşıma çıkıyor AQ demin ALES sorusu çözüyordum GiZEMle ilgili problem sormuş, şimdi sözlüğe girdim bu o.ç.da açtığı başlıkta gizem diyor AQ, gibecem ha, bu kız kaderim değil madem niye her yerde karşıma çıkıyor, ne diye bana her bir şey onu hatırlatıyor, defol git lan beynimden AQ kaltağı
    Edit: unuttum panpalar, unutmanın yolu başka birini bulmakmış.
    ···
    1. 1.
      +5
      huur gizem
      ···
    2. 2.
      +2
      kaltak gizem
      ···
    3. 3.
      +1
      Yavşak gizem
      ···
    4. 4.
      +1
      Çüksüz gizem
      ···
    5. 5.
      +1
      Geçmiş olsun pampa üzme canını sana kız mı yok en kötü serkanı gibersin bi iki kere
      ···
    6. 6.
      +1
      Kaka gizem
      ···
    7. 7.
      +1
      Çok gizemlisin o yüzden
      ···
    8. 8.
      +1
      Memesiz gizem
      ···
    9. 9.
      +1
      Gizemin memesini keselim
      ···
    10. diğerleri 7
  5. 5.
    +37 -2
    aradan epey bi süre geçtikten sonra nihayetinde serdar yanıma geldi. yemek yediğini ve o yüzden geciktiğini söyledi. ilk başta kızdıysam da gecikmesi işime gelmişti çünkü. sigaralarımızı içtik ve yine muhabbet devam etti. saat 4-5 civarı olunca da eve gittim ve yemek yiyip çıktım. çıkarken de babamın paketinden 2-3 dal sigara aldım.

    parka döndüğümde erdem, emin ve barış ile muhabbet ederken gözlerim yine melisa'yı gördü. bizimkilerin yanından kalktım ve onun yanına gittim

    b: naber melisa ?
    m: iyiyim, senden naber ?
    b: ben de iyiyim ne yapıyorsun ?
    m: hiç küçük kuzenimle ilgileniyorum (kuzeni 8-9 yaşlarında kız)
    b: çok tatlıymış, bak ne dicem sigara aldım istersen içebiliriz.
    m: olur nerede içicez ?
    b: fark etmez bi köşede içeriz istiyosan
    m: kuzenim de gelsin o zaman

    kuzeninin gelmesine biraz bozulmuştum ama neticede kız ona sahip çıkmalıydı. sabahki kadar şanslı değildim anlayacağınız. parkın yakınındaki bir düğün salonunun oraya geçtik, köşede içiyoruz. kuzeni ise bizden 15-20 m uzakta bigiblet sürüyodu. konuşmaya başladık:

    b: sen kaça gidiyosun ?
    m: lise 2'ye geçtim
    b: (şaşırarak) göstermiyosun
    m: herkes öyle diyor (tebessüm etti) sen kaça gidiyosun ?
    b: lise 3'e geçtim
    m: sen de göstermiyosun
    b: sakaldandır o

    böyle muhabbetler etmeye devam ettik derken sigaralar yavaş yavaş bitiyodu biz de parka geri döndük. döner dönmez arkadaşların yanına gittim, adeta kıyamet koptu:

    emin: kimdi lan o kız ?
    b: konuşuyoruz öyle kanka
    emin: vaay yakışır aslanıma
    b: oğlum dur daha bi şey yok
    erdem: güzel kızmış kanka helal olsun sana
    b: eyvallah sağol

    yine muhabbet sohbet çevirdikten sonra evlere dağılma vakti gelmişti. eve gittim ve o kız aklımdan hiç çıkmıyordu. hem abartısız, sade bi kızdı hem de yanındayken kendimi iyi hissediyordum. acaba olabilir mi diye düşünmekten beynim kurudu, ama kız benden birazcık uzun olduğu için kendimi de bi garip hissetmiyo değildim.
    ···
    1. 1.
      -3
      Beyler okumayin sonunda kiz baskasini seviyomus
      ···
  6. 6.
    +32 -1
    melisa ile aramız iyiydi ancak yaz tatilinin bitmesine 1 ay kadar vardı. melisa'nın okulu ile benim okulum birbirine uzaktaydı, aynı zamanda derslerimiz de geç bitiyordu. o yüzden okul vakti buluşmamız pek mümkün değildi. ne yapacaksak yaz tatili tek fırsatımızdı. zamanı iyi değerlendirmeliydim. bu arada da telefon numaralarımızı almış, oradan mesajlaşıyorduk.

    bir kaç gün sonra mahalledeki arkadaşlar halı saha maçına çağırdılar. tam gidecekken telefonum çaldı. arayanların arkadaşlardan biri olduğunu düşünerek bağırdım: " geldim işte allah allah bekleyin amk"

    arayan melisa idi.

    m: herkese öyle mi söylüyorsun
    b: aa melisa kusuruma bakma arkadaşım zannettim numaraya bakmadım
    m: hadi öyle olsun affettim, naber nasılsın ?
    b: iyiyim, şimdi halı saha maçına gidiyorum
    m: ne zaman geliceksin
    b: bir, bir buçuk saat falan
    m: tamam. seninle konuşmaya ihtiyacım var
    b: tamam.

    maça gittim, maçtan gelir gelmez aradım aşağıda buluştuk. hep takıldığımız parktan uzak bi parka gittik.

    b: noldu neyin var
    m: annemle kavga ettim eve gitmek istemiyorum
    b: ne yüzden kavga ettiniz
    m: boşver ya önemsiz bi mevzu
    b: önemsiz ise niye eve gitmek istemiyosun
    m: hep kavga ediyoruz bıktım artık
    b: üzülme ben yanındayım
    m: çok teşekkür ederim

    artık o soruyu sorma zamanım gelmişti.

    b: melisa sana bi soru sorabilir miyim?
    m: dinliyorum
    b: benimle çıkar mısın
    ···
  7. 7.
    +33 -3
    aradan 1-2 gün geçti, bu süre zarfında 6 arkadaş sahilde gezdik, çimenlikte oturduk, takıldık derken ben bu süre zarfında melisa'yı görmedim. eve gittim, gezerken çektiğimiz resimleri face'ye attım, bilgisayarda takılıyorum. daha sonra arkadaşlık bildirimi geldi ve melisa'nın beni face'den eklediğini gördüm. ismi, soy ismi aynıydı ama resmi yoktu. kabul ettim. 3-5 dakika sonra mesaj attı:

    m: selam
    b: selam
    m: bugün hiç görmedim seni
    b: arkadaşlarla sahilde takıldık yarım saat önce geldim
    m: tamam. şu an aşağı inebilir misin ?
    b: bilmiyorum, acil bi durum mu var ?
    m: yok öylesine sordum
    b: yorgunum aslına bakarsan, yarın buluşsak olur mu ?
    m: olur, sorun yok.
    b: tamam o zaman görüşürüz

    ertesi gün söz verdiğimiz saatlerde parka gittim. yanımda şafak adında bi arkadaşım vardı. bankta otururken karşı taraftan melisa'nın başka bi banka yöneldiğini görüp hareketlendim, ama bu sefer yanında gizem de vardı. her ne kadar bu kıza kanka desem de kendisine çok fazla güvenemiyordum.

    dördümüz banka oturduk, sohbet etmeye başladık. şafak'ı onlarla tanıştırdım. şafak benden 1-2 yaş daha büyüktü, zaten sevdiği bir kız da vardı. özel bi kolejde okuyodu ve zehir gibi ingilizcesi vardı. benim de iyiydi ama ondan biraz daha altta kalıyordum. bu arada da ingilizce muhabbeti açılmıştı ve melisa'nın ingilizceyi ve turistlerle konuşmayı sevdiğini öğrendim, konuşucak bir konu daha bulmuştuk. havadan sudan geçen bir muhabbetten sonra yanımıza uzun boylu, türbanlı ve lacivert bi pardösü giymiş soluk suratlı bi kadın geldi. kim olduğunu sormaya fırsat bulamadan melisa'nın annesi olduğunu öğrendim.
    ···
    1. 1.
      -3
      Beyler okumayin sonunda kiz baskasini seviyomus
      ···
  8. 8.
    +34 -5
    beyler birazdan derse gidicem, ders biter bitmez yazmaya devam ederim takipte kalın. bir de şuku atın ki okuyup okumadığınız belli olsun.
    ···
  9. 9.
    +25
    millet şimdi tekrar derse gidicem, derste imkan buldukça telefondan yazmaya çalışırım. takipte kalın.
    ···
    1. 1.
      +4
      Tamam pnp bekliyoruz
      ···
  10. 10.
    +27 -2
    beyler devam ediyorum buradaysanız ses verin
    ···
  11. 11.
    +27 -2
    beyler şimdiden söyleyeyim, olaylar biraz eski olduğu için tüm detayları hatırlamıyorum. bazı detaylar kurmacadır, ancak hiç bir olay yalan ve abartılı değildir.

    devamı şimdi geliyor.
    ···
  12. 12.
    +25
    Yağmuru giber 1.10
    Yağmuru giber melisa öğrenir ve sonra o da gibtirir 1.20
    Yağmur yanında melisayı da getirir ve threesome yaparlar 3.10
    ···
  13. 13.
    +26 -3
    onu görmediğim en uzun zamanlarımı yaşıyordum, ve dahası buna alışmış gibiydim. her ne kadar sevsem de, başarımı etkilediğine inanmasam da, o inanıyordu. kendimi kullanılmış gibi hissetmeye başlamıştım. ama şu an umurumda değildi. bir gün beni aradı ve buluşmak istediğini söyledi. bana anlatacağı şeyler olduğunu söyledi. ilk tanıştığımız yer olan parkta, ilk konuştuğumuz bankta bekledim onu. birden o geldi. çok değişmişti. saçını boyatmıştı ve benimle olduğu sürece kot pantolon ve tişörtle süslediği vücudunu şirin bir elbiseyle süslemişti. onu ilk kez elbiseyle görüyordum ve aklımı başımdan son bir kez daha almayı başarmıştı.

    b: nasılsın görüşmeyeli?
    m: iyiyim. sen nasılsın?
    b: daha iyi de olmuştum.
    m: seni fazlasıyla meşgul ediyordum.
    b: hayır asla. ben seninle en kötüsüne bile hazırdım.
    m: ...
    b: bana söyleyeceğin ne var ?
    m: ben... biriyle tanıştım.

    içim parçalandı. şimdi onun ellerini başkası tutacak, o dudaklara başkası sahip olacaktı. lanet olsun hala seviyordum onu. ama ben hiç bir zaman ağlayamadım beyler, beceremedim bir türlü. sadece burnumu çekmekle yetindim.

    b: senin adına sevindim.
    m: sağol. iyi ki yanımdasın.
    b: ama bana bunu neden söyleme gereği duydun ?
    m: seninle bi geçmişimiz vardı ve bunu bilmek hakkındı.
    b: bilmek istemiyordum.
    m: öyle deme sana hala değer veriyorum.
    b: bana değerden bahsetme. ben sana verdiğim değer için az daha bir kızın canına mal oluyodum. sırf senin yüzünden. değer bu kadar ucuz olmamalı. eğer bana değer veriyorsan yapacağın iki şey var: ya bana tamamen geri dönersin, ya da bir daha hayatıma girmemek üzere çıkarsın. son söz senin.

    uzunca bir süre konuşmadı ve görüşürüz, diyerek kalktı. sesinden ağladığı belliydi. bu onunla olan son konuşmamızdı. bana zamanında dediği cümle haklı çıkarmıştı onu:

    " keşke bu kadar fazla ders çalışmasaydım."

    şu an üniversite eğitimim için memleketimden ayrıldım. melisa'nın ise tanıştığı adamla sözlendiğini ve adamın şu an askerliğini yaptığını öğrendim.

    BEYLER HiKAYEM BURADA BiTTi. DiNLEDiĞiNiZ iÇiN HEPiNiZE TEŞEKKÜR EDERiM.
    ···
    1. 1.
      +1
      Ağlattın amk
      ···
    2. 2.
      0
      Ağladîm amk
      ···
    3. 3.
      0
      Sizin şu 6 grup noldu amk
      ···
    4. 4.
      0
      Sizin şu 6 grup noldu amk
      ···
    5. 5.
      0
      Güzel hikaye resmen gözümün önünden geçti yaşadıkların *
      ···
    6. diğerleri 3
  14. 14.
    +24 -1
    m.a : kızım napıyosun burada ?
    m: oturuyorum anne bi şey yapmıyorum
    m.a : (bize dönerek) merhaba gençler
    b: merhaba
    ş: merhaba

    diyerek bizle sohbet etmeye başladı. bu kadında bir terslik vardı, duygularını yüzüne bakarak asla kestiremezsiniz. soğuk ifadeli keskin bakışlı bir surata sahipti. şafak da kendinden bahsetmeye başladı; küçükken annesi ile babasının boşandığını, velayetinin babasında olduğunu, annesini ara sıra gördüğünü falan anlattı. derken sıra bana dönerek
    "sen biraz daha iyi bi çocukluk geçirdin galiba" dedi. bunu derken yüzündeki soğuk ifadeyi hala koruyodu. ben de kendimden bahsettim, hiper aktif olduğumu, ailemin yatıştırabilmek için beni 4 sene cerrahpaşa'ya zütürdüğünü, sınıf arkadaşlarımla geçinemediğimi bu yüzden çok okul değiştirdiğimi söyledim. gerçekten de sabırla ve kesmeden dinledi. böyle uzun uzadıya sohbet ettik ve birbirimizi tanıttık. daha sonra annesi melisa'ya dönüp "eve geç kalma" dedi ve gitti. annesi gittikten sonra ben de melisa'ya dönerek

    b: annen hep böyle soğuk bi ifadeye sahip mi ?
    m: hep değil, ama olmadığı zamanlar çok nadir.
    b: ilginç. acaba bir şeyler mi anladı ?
    m: nasıl yani ?
    b: bizi yanınızda görünce aramızda bir şeyler olduğunu falan mı düşündü ?
    m: bilmem, niye öyle düşündün ki ?
    b: bilmiyorum genelde kız evladı olan aileler biraz tutucudur.
    m: olabilir

    yine sohbete daldık, saat yine geç oluyordu ve evlere dağılma vaktimiz gelmişti. gizem ile şafak'ı bıraktık, onun evi benim yolumun üstünde olduğu için birlikte yürüyerek gitmeyi teklif ettim, kabul etti. yol üzerinde güzel sohbetler ettik ve evine bıraktıktan sonra birbirimize sarıldık. artık bir şeyler olacağını hissediyor gibiydim.
    ···
  15. 15.
    +21
    Gizeme 2 pos... neyse acıdım
    ···
    1. 1.
      0
      Jdjdjdns ulan 😂
      ···
  16. 16.
    +22 -2
    hafta sonu geldi çattı. evin önünden aldı beni kafeye doğru gidiyoruz. ben hala melisa'yı düşünüyorum ama bu tanıştıracağı kızı da merak etmiyor değilim

    b: kim lan bu kız
    s: kanka benim arkadaşın arkadaşı işte.
    b: sen tanıyo musun ?
    s: kanka biraz muhabbetimiz var ama çok iyi tanımıyorum. iyi kıza benziyo tanısan seversin
    b: oğlum sen niye bana sormadan kafanın dikine gidiyosun ki ?
    s: lan iyice derbeder oldun amk fena mı işte tanışırsın ben sana sevgili olun demiyorum ki
    b: iyi tanıyalım bakalım ama kanka bende fazla para yok
    s: ben hallederim kanka sen düşünme orasını

    serdar işte böyle bi çocuktu. kimseyi yüz üstü bırakmazdı ve kimseye eyvallahı olmazdı. delikanlı çocuktu harbi. bu çocuk birini iyi gördüyse gördüğü kişi hakikaten iyidir.

    mekana girdik. restoran-kafe kombini bir yerdi. serdar bi masaya yöneldi ben de takip ettim. oturduk selamlaştık. bu arada serdar çaktırmadan karşımdaki kızı işaret edince ben de karşısına oturdum. kız kendini tanıttı:

    y: merhaba ben yağmur
    b: memnun oldum ben de low
    y: ben de.

    kızı şöyle bi süzdüm; 1.55 - 1.60 boyları arasında, ensesini kapatacak kadar uzunlukta siyah dalgalı saçlara sahip, azıcık da balık etli bi kızdı. çok değil ama yine de ortalama bi güzelliği vardı. tanışma faslını atlattıktan sonra muhabbet ettik, konuştukça konuşası gelen, heyecanlı bi yapısı vardı; ancak henüz ilgimi cezbetmedi. o sırada siparişleri söyledik, bi şey yemeden geldiğim için yemekle başladım. sonra tatlı, kahve, sigara derken baya baya muhabbet ettik. kız fena bi kız gözükmüyordu. konuşkan kızlara karşı da bi zaafım vardı. ama hala muallaktaydım. melisa aklımın bi köşesinden bana nanik çekiyordu. akşama kadar oturduk havadan sudan muhabbet ettik. akşam olunca ayrılmaya yakın, kız benden numarasını istedi, ben de verdim "akşam whatsapp'dan yazarım" dedi. mekandan ayrıldık.

    s: ee kanka kız nasıl
    b: lan bi dur daha tanımıyorum bile
    s: kanka bana güven gerçekten iyi kızdır. numaranı da istemiş hem.
    b: ee nolmuş yani
    s: kanka bu kızla olur bence. hem seni adamakıllı toparlar
    b: bilmiyorum kanka iyice tanımak lazım.
    s: tamam kanka ben akşam benim kızın ağzını ararım

    akşama doğru kız bana whatsapp'dan yazdı. gecelere kadar her türlü muhabbeti ettik. sohbeti de iyiydi hoştu. yavaş yavaş kanım kaynamıştı bu kıza. gece olunca yattık. ertesi gün serdar aradı:

    s: kanka evde misin
    b: evdeyim noldu
    s: kanka konuşmamız lazım acil
    b: tamam olur.

    30 dakika sonra bizim eve geldi. oturduk televizyon çay sigara derken;

    s: kanka sana bi haberim var
    b: ne kanka
    s: kanka yağmur senden hoşlanmış
    b: nerden biliyon amk
    s: benim kız söyledi
    b: emin misin oğlum
    s: eminim kanka kız yemin etti ama benim söylediğimi söyleme
    b: lan dur bi ya, hem banane amk hoşlanıyosa
    s: lan gibik, dün o kadar muhabbet ettin, sen bu kızı istemiyon mu ?
    b: bilmiyorum kanka ya
    s: lan valla iyi kız diyorum sana, hem melisa'yı da takmazsın kafana

    melisa deyince birden duraksadım, serdar yine haklıydı. hem kız efendi birine de benziyodu söylediği gibi.

    b: tamam kanka olabilir.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 17.
    +21 -2
    sabah erkenden kalktım ve annemleri ekip buluşacağımız meydana gittim. ikinci sigarayı yaktığım gibi geldi. ayaküstü biraz konuştuk ve eve doğru yollandık. tam girecekken alt komşu bizi gördü. apartmanda bizi görmesi gereken en son kişi oydu çünkü apartmanda bir dedikodu olursa elden kaynağı kesinlikle oydu. ilk başta aldırış etmedim ama sonra işin ucu bana değecek mi diye endişelendim. eve girdik.

    ilk önce dolaptaki peynirlerle karnımızı doyurduk, sonra çay içtik. derken yavaş yavaş olaya giriş yapmalıydım.

    b: aşım sen iyice karnını doyur ben de üstümü çıkarayım.
    y: tamam olur.

    daha sonra kahvaltıyı yaptık ve odama geçtik. yatakta yan yana otururken bir anda öpüşmeye başladık. deli gibi yiyişiyorduk ve kıyafetler yavaş yavaş halının üstündeki yerini alıyordu. kucağıma oturttum ve elbiselerini çıkardım. üstünde sadece okul pantolonu vardı. vücudu adeta kusursuzdu, sadece biraz balık etliydi. hala öpüşmeye devam ediyorduk, ben de sutyenini çıkarmaya çabaladım ve sonunda başardım. birbirinden güzel 2 tane göğüs ucu bana bakıyordu. okul pantolonunu da çıkartmak istedim ama inat etti. en sonunda çıkardı ve yeşil renk üstüne pembe benekli bi mayo ile kalakaldı. ben de tabi ki tamamen soyundum ama hala öpüşüyoruz. mayosunu ne yapsam da etsem de çıkartamadım. sadece ellememe izin veriyordu ve kalçaları harikaydı. yaklaşık 40 dakika kadar boyunca sadece seviştik. üstüme çıktı, sonra ben onun üstüne derken ön sevişmeden öteye geçemedik. aslında iyi de oldu çünkü hem kızlığı bozuk değildi hem de yanımda prezervatif yoktu. en sonunda sakso çekmesini istedim onu da zar zor yalattım. dişleri ara sıra batıyordu ama yine de zevkten inliyordum. planım üstüne boşaldıktan sonra onu duşa sokup mayosunu çıkartmaktı. böylece her yerini görecektim, ama o çantasından ıslak mendili çıkardı ve boşaldığım yerleri sildi. sonra birden bana sarıldı "ben senden ayrılırsam meydana inemem" dedi.

    tam bu anda melisa'nın yüzü hafızamda canlandı. yine aklımdan çıkmamıştı ve yine beni kavurmuştu. yağmur bana bağırmaya başladı: "hala o huuru unutamadın mı"

    b: sen nereden biliyorsun?
    y: serdar bana anlattı her şeyi. allah kahretsin sevmiştim lan seni. seni sevmeyen bir huur için seni seveni bile görmüyosun. bak ben senin için karşında çırılçıplak bile durabiliyoken sen senin için kılını oynatmayan kızı seviyorsun. doğruyu söyle.

    utancımdan başımı kaldıramadım. zaten boşalmanın verdiği isteksizlik ile bi şey de diyemedim. o da üstünü değiştirdi ve kapıyı açtı. giderken şöyle dedi: "akşdıbına ayrılık mesajını at."

    akşam olunca beni aradı, hem de defalarca. açacak yüzü bulamadım. en sonunda açtım ve ayrıldığımızı söyledim. çünkü o zamanki aptal başım melisa konusunda bana ısrar ediyodu. keşke şu anki aklım olsaydı da doğru kararı verebilseydim.

    2 gün sonra serdar beni aradı:

    s: sen naptın olum
    b: bilmiyorum kanka
    s: lan gerizekalı kızın kendine yaptığından haberin var mı?
    b: ne oldu ?
    s: kız kolunu yarmış bıçakla
    b: hasgibtir lan
    s: hastanede olum kız 8 dikiş atılmış koluna. iyi tak yedin amk salağı.

    beynimden kurşun yemiş gibiydim. bir kız sırf benim aptalca duygum yüzünden kendine zarar vermişti, üstelik bunu beni sevdiği için, bana o kızı unutturabilmek için yapmıştı. kendimi iyice bunalımda hissediyordum.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +3
      Zamqi biraz seri ol klavyede tek tek tuşları mı arıyon amk
      ···
      1. 1.
        +1
        Amk serdar yannanı niye her taku anlatıyor
        ···
    2. 2.
      +1
      Hadi bro !!
      ···
  18. 18.
    +22 -4
    m: ben de senden hoşlanıyorum...

    dünyalar benim oldu, mutluluktan çığlık atmak üzereydim. bu sırada devam etti,

    m: ... gizem'e de defalarca seni çok hoş bulduğumu söyledim.
    b: (bilmiyormuş gibi yaparak) ya öyle mi ?
    m: seninle çıkmayı şu an çok isterim ama olmaz.
    b: neden ?
    m: şu an biriyle çıkıyorum.

    bu lafı duyunca bir anda durdum. nefes alış-verişim hızlandı ve ellerim titremeye başladı. kafayı yemek üzereydim.

    b: ne diyosun lan sen ?
    m: dur bildiğin gibi değil
    b: ne bildiğim gibi değil lan !? sen nasıl bu kadar kaşar olabilirsin !? ne zaman söyleyecektin peki bunu ?
    m: bak lütfen anlatmama izin ver
    b: neyi anlatıcaksın lan bana ? o kadar ümit vermeden önce bu lafı söylemek zor muydu ?
    allah seni kahretsin !
    m: low lütfen dinle nolursun
    b: gibtir git lan buradan ! bir daha seni görmek istemiyorum.

    arkamdan ağladığını duydum ama ne dönecek şefkat, ne de yüzüm kalmamıştı, bağrışmaları eşliğinde evime doğru yürüdüm. yolda yürürken neredeyse ağlamak üzereydim, ama kime ? kandırıldığım için kendime mi, yoksa bana ümit verdiği için ona mı ? hala çok sinirliydim.

    uzun zaman geçti aradan. okullar açıldı, hatta 4-5 ay boyunca görüşmedik. ama ben ilk günden beri onu düşünüyordum, okulda kimseyle değildim. okuluma devam edip derslerime ağırlık verdim bu süre içinde. bir tek okulda yakın arkadaşım olan volkan ile takılıyordum. dertleşiyorduk en azından. tek kafa dengim olan çocuk oydu. lise 1. sınıftan eri arkadaşımdı ve belki de serdar'dan bile daha yakındı bana. okulda pek sıkılmıyordum yani ama mahalleye dönünce onu görürüm korkusuyla aşağı inmediğim için zamanım evde zindan gibi geçiyordu.

    serdar ile ara ara görüşüyorduk. yaz tatili olmadığı için eskisi kadar sık değildi, haliyle her şeyimizden haberdar değildik. serdar'ı bir ara aşağıya çağırdım, her zaman takıldığımız parkta buluştuk ve olanların hepsini anlattım

    s: vay amk ya harbiden büyük kaşarlık etmiş sana
    b: kaşar deme ona serdar, bırak ne diyeceksem ben diyeceğim.
    s: salak mısın oğlum sen? kız o kadar oyalamış seni, yüz vermiş, boncuk dağıtmış. hatta sen çıkma teklifi edince de "hoş çocuksun" falan demiş, sen bana onu savunuyosun.

    köküne kadar da haklıydı. tokat atar gibi yanıt verince altında kaldım cevap vermedim.

    s: tamam kanka sen üzülme biri gelir biri gider.
    b: derdim başkası değil serdar derdim o
    s: olsun be kanka çıkar birisi karşına unutursun onu.

    iyice dertleştik. sigara, bira derken saat geç oldu evlere dağıldık. ertesi gün aradı beni:

    s: kanka bu hafta sonu kafeye kızla buluşmaya gidicem sen de gelsene
    b: ne işim var benim oğlum orada
    s: lan gel işte bi arkadaşım var tanışırsın hem.
    b: iyi olur gidelim.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Rezerve
      ···
  19. 19.
    +19 -1
    beyler şu an bi saatliğine müsaadenizi istiyorum. acil işim var. döner dönmez hikaye kaldığı yerden devam edecek.
    ···
    1. 1.
      -1
      anlat la
      ···
    2. 2.
      -1
      Bekliyoz *
      ···
    3. 3.
      0
      Hadi lan
      ···
    4. 4.
      0
      Hadi kardeş
      ···
    5. 5.
      0
      Kesin serdarin manitasi cikcak amk
      ···
    6. 6.
      0
      Amk şu gururumuz yüzünden sevdiklerimizi gereksiz yere hayatımızdan atışımıza çok kıl oluyorum amk. Bende yaşadım, çektim ama bitti...
      ···
    7. diğerleri 4
  20. 20.
    +19 -2
    yağmur ile aradaki ilişkiyi iyice ilerlettim. onu tanıdıkça yavaş yavaş şüphelerim dağılıyordu. yalnız sonradan bir huyunu daha fark ettim, hafta sonu yazdı bana

    y: low napıyosun
    b: iyiyim evdeyim sen napıyosun
    y: iyiyim ben de. dışarı çıkalım mı
    b: olmaz bugün
    y: niye ?
    b: bugün hoca gelicek ders çalıştırıcak. haftaya sınavlarım başlıyo.
    y: hoca kız mı erkek mi ?
    b: ne alakası var ya ?
    y: kız mı erkek mi ?
    b: (denemek için yalan söyledim) kız. üniversite öğrencisi
    y: ya allah allah başka hoca mı bulamadın ?
    b: ya tanıdık kızım bu hoca, sen neyin tribindesin ?
    y: gibtirsin gitsin başkasına ders çalıştırsın huur

    matrak mı yapıyodu, yoksa ciddi miydi hala kestiremem, ama ilk sorduğu soru harbiden ciddi idi. yani beyler anlayacağınız bu kız hem aşırı kıskanç, hem de aşırı derece ilgi isteyen bi kız. tabi bunlar sevginin ifade yollarından biri ama fazlası da zarar verir.

    aradan 1 hafta geçti. artık aramızdaki bağın adı flört idi. çıkma teklifi etmiştim ve hiç düşünmeden kabul etmişti. hatta onu dershanesinden alıp evine bırakırken dudağından bile öpmüştüm. hafta içi bir gün okulda gezi vardı ve ben geziye gitmediğim için okulu asmaya karar verdim, aradım yağmur'u:

    b: aşkım napıyorsun?
    y: iyiyim aşkım sen napıyorsun?
    b: ben de iyiyim. salı günü bizim okulda gezi var ben gitmek istemiyorum. evde olucam. senle takılalım mı?
    y: aşkım bilmiyorum ki
    b: gelmek istemiyosan sen bilirsin seni zorlayamam.
    y: tamam aşkım kabul ediyorum. ne yapıcaz peki tüm gün?
    b: oturur film falan izleriz, yemek yeriz, ne istersen
    y: ne yemek seversin ?
    b: bilmem, patates kızartması falan olur
    y: tamam ben aşkıma en güzelini yaparım.
    b: tamam aşkım
    y: yalnız evdeyken, geçen günkü öpücüğün devamı da gelecek mi ?
    b: nasıl istersen
    y: tamam aşkım kapatmak zorundayım, salı görüşürüz.
    b: görüşürüz.

    son cümlede "acaba düşündüğüm şeyi mi düşünüyor" diye düşünmeden edemedim. her ne olacaksa olsun, bir an önce salı günün gelmesini bekledim. ve beklenen gün nihayet geldi çattı.
    ···
    1. 1.
      0
      seri yaz aq
      ···
    2. 2.
      0
      Hadi be amk
      ···
    3. 3.
      0
      Rez pampa yanlız biraz seri ^-^
      ···
    4. 4.
      0
      Rez pampa yanlız biraz seri ^-^
      ···
    5. diğerleri 2