/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +17 -1
    Evet beyler başlıyoruz, hikayemiz ülkemizin büyük şehirlerinden birinde geçiyor. Liseli olduğumuz, bir taktan anlamadığımız senelerde, whatsapp yeni filan çıkmış, facebook o dönem ünlü. Millet birbirini gibiyor facebooktan ekleyeyim diye birbirini ben de o sırada 9. sınıfa geçmişim, nasıl mutluyum, okulda da öyle güzel kızlar var ki beyler inanamazsınız dıbına koyim. Her yer resmen fena amcuk kaynıyor. Ben de öyle kendimce idare eder hafif göbekli 1.85 boylarında 95 kilo bir arkadaşım o dönem. Bana arkadaşlar Ayı diyorlar tabii öyle denince havalanıyorum böyle ne kadar taşşaklıyım edasında okulda geziyorum. Benim arkadaş grubum hariç yanıma yaklaşan yok tabii korkuyor millet bu adam amcığımızı kanırtır diye ama halbuki öyle bir huyum da yok şeker gibi adamım beni daha evvelden tanıyan bir kaç havalı eleman var lisemizde pek sevmiyorlar çünkü ilkokulda ezik çocuktum ben tabii 6-7-8'de babam baktı dedi bu çocuk deli kilo alıyor, sağlığına çok dikkat eder bizim peder. Dedi yiyor içiyor sıçıyor, incide üyelik alcam diye deli gibi bekliyor sabahlara kadar okulda da ders çalışıyor filan mal gibi inekliyor, bir sporu olsun uğraşsın. Erdemir abi diye bir abi vardı o dönem bizim mahallede spor salonu olan taşşaklı bir abiydi eski milli taksörmüş galiba öyle derlerdi hep. Sana öğretsin taksu bir şeyler öğrenirsin dedi babam, amaç ringe çıkmak değil beyler yanlış anlamayın ufacık ilkokul çocuğu ringe çıkamaz zaten maksat istediği adam bana kondisyon çalıştırsın. Nitekim öyle oldu Erdemir abi aldı beni ip atlattırma, şınav mınav, bir-iki yumruk sallattırıyordu biraz zayıflayıp kas yaptık gide gele tabii. Vakit içinde de babam baktı pek etkisi olmuyor üstüne bir de Burhan Felek'de git yüz dedi, bilen bilir oraya gidip yüzmek adamın gözünü klordan eritir. Bir süre sonra Galatasaray'da yüzüyordum, lisans almıştım para mara vermeden (zaten ucuzdu beyler havuz) haftada 4 antreman yapar hale gelmiştim. Boy oldu 1.70 filan, 8. sınıfta çok uzun boydu kimse karşımda duramıyordu, böyle hayvan bir herif olduk. işte lisede de bunun ekmeğini çok yedim ilk başlarda en korkulan adamlardan biriydim bu sayede de çevremde hep yürekli adamlar oldu hiç lisedeki o ağzı kayık huur çocuklarından arkadaşım olmadı, herkes bilir beyler onları böyle yavşak bir edayla konuşurlar, amcuğuna korum ben öyle adamın işte, neyse dediğim gibi liseye başlamışım 1. sınıf nasıl mutluyuz, tabii hep de yürekli taşşaklı arkadaşlarım var (ilerde bahsetçem) Arkadaşlardan birinin adı Deniz, eleman böyle ince filan bir tip görseniz ulan bu herifin ağzına sıçarlar dersiniz. Ama ileride taşşağını göreceksiniz. Deniz bir gün kantinde böyle yanıma geldi dedi kanka bak bir kız var, sen yakışıklı çocuksun, kız harbi masum kız kalbini kırmadan, düzgünce seveceksen tanıştırayım mı seni? Dedim, istemez benim durumum belli, adım çıkmış 9'a inmez 8'e o da belli, ufacık el kadar kızla ayı çıkmaz filan diye ikna etmeye çalışıyorum ama esas sebep utanıyorum amk. Hiç ömrümde kızın biri gelip bana sormamış, yakışıklı bin de değilim niye sordu ki bu kız bana? Bunları bütün gün merak ede ede eve gittim, ertesi gün sabah uyandığımda whatsapp'te mal mal sınıf grubu kurulmuş, baya da bir güzel kız vardı ama ekleyemedim yine beyler numaraları, allahtan da eklememişim çünkü o gün okula gittiğimde fena şeyler oldu.

    Beyler başladık, hadi destekleri ekgib etmeyek.

    Edit: Hikaye bitmiştir, buradan sex ve tavuk durum kardeşimle koyungibenkasap kardeşime teşekkürü borç bilirim ayrıca teşekkürler wendell'e gidiyor, entrylerde yazdığım nicklerde yine teşekkürü borç bildiğim kişiler, hikaye belki efsane olmadı ama beyler bizim de seneler sonra hikayeleri imrenerek okuduğumuz, miami reyis miami reyis diye bağrıştığımız şu inci sözlükte bir hikayemiz oldu, çok mu fena? Bu kadarını haketmiştik bence. Hadi kalın sağlıcakla bir sonraki hikayemizde allah kısmet ederse görüşmek üzere.
    ···
  1. 2.
    +2
    Anlat amın oğlu
    ···
    1. 1.
      +2
      elit oç gel ws
      ···
    2. 2.
      0
      Ne ws si la anlamadım
      ···
    3. 3.
      +5
      bilmiom panpa çok sıkılıyom bu sıralar
      ···
    4. 4.
      +1
      9.sinif ve 185 cm hmm
      ···
    5. 5.
      +1 -1
      Uste olsun diye yaziyorum beyler adam ağır sizofren hikaye gercek degil kendisinide gercek diye inandiriyor bunuda savunuyor.
      Ozet:okumayin beyler
      ···
    6. diğerleri 3
  2. 3.
    +6
    Ertesi gün okula gittim beyler 9. sınıfın 3. günü Deniz'le iki gün evvel tanışmışım, adam bana şimdi kendince pekekentlik yapıyor. Kızın biriyle tanıştırcak heyecan yapıyorum filan falan, bahçede böyle gizlice köşelerde buluşacaz, CIA gibi ayarlıycak muallak bana diyecek işte, bilmemkim seninle tanışmak istiyor Ayı, ben de eyvallah diyecem gibtir olup kızla bir bahane bulup tanışacam. Plan bu yönde, adam öğle tenefüsünde çekti beni okulun korusuna cebimden bir paket sigara çıkardım, ikram ettim buna da bu muallak kullanmıyormuş ama işte başlamayı düşünüyormuş, söylemedi bana aldı yaktı sigarasını güzelce, içmeyi de az çok biliyordu anlamadım yeni başladığını içtik böyle 1-2 sigara. O dönem adını bilmediğim güvenlik bir abi var şimdi adının Ozan olduğunu biliyorum ama o dönem tabii hak getire, herif koşa koşa geldi, ne kızı öğrenebildik ne de keyfimize vardık. Herif enseledi bizi dedim oh yannanı ağzımıza aldık, okuldan atılcaz filan, nasıl da geriliyorum. Çünkü: okul fena ailelerin olmadığı bir okul beyler, böyle zengini de var, yanında kocaman özel okul var çıkışlarımız onlarla çakışık, okulun adını kötülememek lazım bu sefer millet laf diyor. O sırada valla korkumu nasıl yendim bilmiyorum, Abi bak dedim, gözünü seveyim benim dertler fena, en sevdiğim şey yüzmeydi, takstu bacağımı sakatladım, bir daha spor yapamayacağım filan dedim. Bırak bari sigaramı içeyim, güvenlik abi cellalendi dedi Ulan Ayı o zaman niye burda içiyorsun gibtir git dışarda iç filan, abi kızma be diye yalvarırken herife. Bir anda adam insafa geldi herhalde dedi, ulan bak sigaranla çakmağını ver çıkışta alırsın. Tenefüste içtiğini görmeyecem, içeceksen de bana söyleyeceksin hocalar görürse yannanı tutarsın. Dedim eyvallah abi, ismin neydi ben seni arayıp buldurayım, Ozan abin ben dedi büyük sınıflara sor onlar kıyaklarımı söylesin demesiyle eyvallah abi dedim, anladım ki Ozan abi harbi bir abiydi söylediği söz de büyük olasılık doğruydu. Öyle yakalasa bile tutup da beni hocalara zütürecek birine benzemiyordu. Eyvallah abicim dedim. Bu sırada korunun ilerisinde 12. sınıflar sigara tüttürüyorlardı herifler çıktılar, ellerini sallayarak "Eyvallah Ozan abi" dediler çıkıp gittiler. Yollarında onları bir hoca gördü, hafifçe kafasıyla selam verip Afiyet olsun gençler dedi, yoluna devam etti. Tabii biz Deniz'le gülmeye başladık, dedik ulan hani hocalar ağzımıza sıçıyordu filan, Ozan abi giderken biz de arkasından iyice gülmüştük. Deniz sonra kanka kız sizin sınıfta ama sana söylememi istemiyor bir süre daha bekleyeyim, sen bu sırada öğrenirsin zaten zeki çocuksun dedi. Ben de hayal kırıklığına uğramış bir biçimde korudan çıkıp öğle tenefüsünün bitiminde sınıfa girdim. Sınıfın sağ ön köşesinde oturan melek gibi bir kız vardı Adı Rüya'ydı, Rüya acaip dolgun kalçalı, 9. sınıfa göre de acaip memeli bir kızdı, çıkık elmacık kemikleri, dolgun dudakları filan vardı. Bir de tabii korkunç derecede parası vardı. Ama ya benden etkilendiyse, böyle bir şey olabilir miydi?
    Tümünü Göster
    ···
  3. 4.
    0
    Anlat panpa dinliyorum
    ···
  4. 5.
    +4
    Neyse beyler velhasıl kelam tabii ki hikayemizin güzel kızı Rüya olamazdı, öyle güzel kız bize yannan bakardı. Ama yalan yok kızın da ruhuna huurluk işlemişti beyler, su sebili var bizim koridorda kızlar oradan su içmez genelde malum, eğilirsin arkadan pislik olsun diye biri gelir dokundurur, tabii haklı olarak hoşlanmazsın. Rüya geçerdi bu sebile 15 dakika su içerdi huur, arkasında olurdum ben de hep şanssızlığıma bak ki kız da hep sürttürmeye çalışırdı dıbına koduğum. Beyler, yanlış anlamayın muallak filan değiliz ama böyle kızı da sevmem, böyle kız benden uzak yavşakları seven kızlardandır amaç bir gün sürttürdüğünde heh be ne rahatladım demek herhalde, bu arada kız lise bitimine kadar kimseyle de çıkmadı beyler gösterip de vermemek de ayrı bir huyuymuş sanırım. Neyse panpalar devam edelim. Rüya'yı fazla kötülemeyek, kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş. O gün de sınıf başkanı seçimleri yapılıyor, bu Rüya da zengin kız yurtdışında okuyacak, babası parasını verecek ama CV lazım, kızın notlar iyi, ah bir de sınıf başkanı olsa! Ne güzel olur halbuki, zaten bu huur da bunu planlamıştı bir iki gündür erkeklere genelde yavşayarak veyahutta ben şehre yeni geldim (Kız liseyi okumak için dışardan gelmişti) bana etrafı gösterin yaa diyerek bir iki erkekle dışarı çıkıp onlarla tanış olmuştu. Kısaca çoğu oy onundu tabii karşısına kendisinden iyisi çıkmazsa. Ben de dedim ulan adaylığımı koyayım filan haşat edeyim huuryu, sonra düşündüm dedim alt tarafı sınıf başkanlığı, yurtdışında okumayacaksan bir gibe yaramayan aptal bir şey, yannan kürek işler. Tam bu sırada Ebrar diye bir hatun vardı sol ön sırada çok sessiz ama böyle el kadar minicik 1.50 boylarında açık kumral saçlı, incecik kolları, bilekleri, narin bir suratı olan kızdı vücudu hafif balık etliydi fakat abartı derecede değildi, genel olarak kız çok narindi, zarifti, yine parası olduğu çok belliydi çünkü: çok bakımlıydı, kollarında, yüzünde hiç sakal bıyık görmedim beyler kızın ve inanın millet 9. sınıfta kendini hep böyle saldığı anlarda göreceğine inanıyor böyle şeyleri, ama hatun sağlam derecede kendine bakıyordu, büyük olasılık en güzel saç boyasından, en güzel parfümlerden kullanıyordu, hep çok güzel kokardı. Şirindi, ufak tefekti ama sessiz de bir kızdı, Ebrar öyle bir hatundu ki sınıfın yarısı zaten onun şirinliğinden etkilenip ona oy verirdi. O sırada hoca önümüze birer parça kağıt koyup,"Kapalı oylama yapalım beyler bayanlar ve de rica ediyorum bunu önemseyip, dalga geçmeyin. Bu yurtdışında okumak isteyen arkadaşlarınızın bazıları için önemli." dedi. Sınıfa gözlerini dikip kim aday oluyor diye sorduğunda ben tam el kaldıracaktım ki Ebrar'ın el kaldırdığını gördüm, büyük olasılık benden korkan tipler bana korkusuyla oy verecek, Ebrar'ın sevimliliğine de bir iki oy gidecek, oylar bölünecek Rüya başkan olacaktı. Neden bilmiyorum ama Rüya'nın başkan olmasını istemiyordum, şirret bir kız gibi geliyordu. O yüzden elimi yavaşça indirdim, Kalan eller Rüya ve Ebrar'ınkilerdiler ve ben hangisine oy vereceğimi bilmiyordum, Ebrar iyi kızdı ama Rüya da ciks objesi gibi hatundu, bu sırada hoca kağıtları toplayacam lan hadi bakışını üstüme kitledi, kağıda bir kelime karalayıp hocaya verdim, fakat ucuna ufak bir yonca işareti çizdim çünkü yoncaları çok severim ben beyler böyle ufacık fakat her yerden fışkıran yoncalar pek hoşuma gider zaten gelir gelmez sıramada bir tane kazımıştım sıramın üstünde ufacık bir yonca vardı fakat o kadar hoş kazınmıştı ki onu büyütmeye veyahutta daha fazla oymaya kıyamıyordum. Kağıdın arka köşesine yoncayı çizip katlayıp hocaya verdim, oylar sayıldığında bir sessizlik sınıfa yayıldı. Sonra da kimin başkan olduğunu öğrendik..
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Sözlükte herkesin boyu ya 1.85 ya 1.95 dıbına koduklarım nasılda sallıyorlaf
      ···
    2. 2.
      +1
      Ahaha kardeşim ben sık sık boyumun kısa olmasını isteyen bir adamım, bir çok sıkıntı çıkarıyor bana, kaldı ki 1.85 bana kalırsa çok uzun bir boy da değil ya işte ortalamaya göre uzun kalıyor ülkemizde, zaten 1.85 boyuma rağmen göbekliyim, öyle tasvir et kafanda beni.
      ···
  5. 6.
    0
    Sonuna kadar rez panpa
    ···
  6. 7.
    +3 -1
    Son kağıt açıldığında durumlar eşitti, kağıdın sol köşesinde benim çizdiğim yoncayı görebiliyordum ve kimin kazandığını ben zaten bliyordum, zilin çalmasıyla sonucu duymadan bahçeye çıkmak için ayağa kalktım hoca da bana bakıp Atakan otursana aslanım yerine zil çalmadı dedi Hocam, kusura bakmayın ben Ebrar'ın başkan olacağını zaten biliyordum dedim sonra da kapıyı açıp çıktım, beyler inanır mısınız allah kısmet etmedi ama ileride arkadaşım olacak Kaan diye bir eleman vardı bizim sınıfta, herif o gün Ebrar'ın yüzünü görcektin lan kız ilk defa yannan görmüş yeni huur gibi kalmıştı der durur. Koruda sigara içerken köşeye güzelce sinmiştim, tenefüslerimi öğle tenefüsü hariç sigarayla geçiriyor sonra da derse dönüyordum beyler öyle taktan bir lise hayatı denebilir, biraz değişikti tabii ama mutlu da oluyorduk. Mesela tenefüste sigara içebilmek bizi mutlu ediyordu, ileride kocaman bir grup olup da okulda deri ceketle gezip ortalığın dıbına koyduğumuzda da mutluyduk, neyse dediğim gibi köşeye sinmiş sigara içen 95 kiloluk bir ayı düşünün beyler, gözüküyordum tabii her yerden ama işte yaklaşanı da ben görebiliyordum, o sırada ufak bir silüetin bana yaklaştığını gördüm, koşarak geliyordu, sigaramı attım çünkü güvenlikçi Mehmet Ali abinin de kısa boylu olması ve zütten kan alması hikayelerini duymuştum. Belki odur diye düşünmüştüm ama yanılmışım gelen Ebrardı, neşeli neşeli "oo kötü alışkanlıklar" dedi. Hafif bir off çektim çünkü sigaram bin olmuştu, açıkçası üzülmüştüm, ikinci sigarayı ağzıma aldığımda Ebrar bana korkuyla baktı, "Ata bee, benim yanımda içmesen olur mu?, Astımım var benim, çok kötü oluyorum ben." Ters ters baktım beyler, kafama sıçayım ters ters baktım kıza. Kız da "Ay içebilirsin de tabii" dedi. Ters ters bakmama rağmen, hiç bu kadar hızlı tükürdüğümü yaladığımı hatırlamıyorum, sigarayı ağzımdan çekip, pakete geri koydum, Ebrar'a bir adım daha yaklaştım, kokusunu alıyordum beyler kızın, dibindeydim. Sonra Ebrar da bana bir adım yaklaştı..
    ···
  7. 8.
    0
    okuyoruz bakalım
    ···
  8. 9.
    0
    Devdıb qumqi
    ···
  9. 10.
    0
    rezoooooo
    ···
  10. 11.
    +1 -1
    Bana sıkıca sarıldı beyler, hiç beklemediğim bir anda vurulmuştum, böyle şeylere alışık değildim genelde insanlar ya benden korkarlardı ya da çekinirlerdi çünkü onlara göre her zaman çok iri olmuştum, 100 kiloya yakındım, 1.90'a yakındım, tüm sınırları zorluyordum, kilolarımın bir kısmı da kastı, eski spor geçmişimden kalan kasların üstüne yağ yaptığım için öküze benziyordum. Bu ufacık kız içimde kayboluyordu ama ona rağmen bir adım bile geri çekilmedi, kokusunu güzelce içime çektim.. Bu sırada kız biraz çırpınmaya başladı bir iki defa göğsüme hafifçe vurdu "Ataa, ben erkek değilim yavaş sarıl bana" dedi. Haklıydı, ben hep erkeklere sarılırdım ve yanlış anlamayın beyler ama sarıldığımda sağlam mı değil mi diye herifi şöyle bir iki sıkardım, eğer bir sıkıntısı varsa hemen falso verirdi eleman, ben de ona göre davranırdım, eğer sırtı ağrıyorsa sevdiğim bir elemansa yük taşıtmaz, çantasını ben taşırdım, eğer sevmediğim bir elemansa ulan kolum koptu çantamı taşı pekekent diye çantamı kitlerdim. Hoş sevmediğin adama niye sarılırsın o da malum. Neyse beyler, ben panikle Ebrar'ı bıraktım tabii. Kız hafifçe güldü, ben de karizmatik Amerikan dizisi yavşağını oynayayım diye, "Ne içindi bu?" diye sordum. Ebrar çevresinde döndü, ellerini hafifçe açıp "Bak Ata kim başkan oldu" dedi. Çevresinde dönerken gözleri bir yere ya da bir şeye takıldı, güzel sohbetimiz o anda kesildi kızcağız "Memnun oldum Ayı" demesiyle birlikte hızlıca koşarak kaçmaya başladı. Noluyoruz dıbına koyim demeden Deniz gelmişti,
    "Deniz, lan"
    "He hayvanoğluhayvan bi sigara ver, hal hatır sor öldüm koşmaktan dıbına koyim, kim olduğunu haber vericem sana insan kardeşinden saklamaz öyle şeyleri kızı söyleyecem sana dedi."
    Beyler kalbim küt küt attı, yeni bir arkadaş kazanmam yetmezmiş gibi belki güzel bir kızla da çıkacaktım, çok sevinmiştim ilk defa hayatımı düzenleyecek iki tane kıza sahip olacaktım, hoşuma gidiyordu. Bundan evvel hayatımı düzenleyen tipler genelde kız kardeşimle annem olduğundan öyle hayvan gibi bir adamın vücudunda sıkışmış çocuk gibiydim, hiç bir gibimden anlamıyordum ama işte korkutucu fizik var ya kendimizce artisttik. Deniz elini omzuma koydu, senin için fazla ufak tefek ama takma kafana bak kanka senle tanışmak isteyen kız -- ikimiz aynı anda ağzımızı açtık ve aynı anda "Ebrar" dedik.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 12.
    0
    Beyler durumlar ne, devam edek mi?
    ···
  12. 13.
    +5
    Ciğerlere kadar yolu var
    ···
  13. 14.
    +5
    ebrarı sakın gibme aşık oldum
    ···
  14. 15.
    0
    et oğçe
    ···
  15. 16.
    +4
    Belki ileride hikaye değerlenir bu partı da imanlı patlican kardeşime yazayım, ciğerlere kadar çek panpa.
    ---
    Ebrar'ı nereden biliyorsun lan sen? Hayvan diye güldü Deniz. Biz tanıştık kanka sen dert etme be dememle beraber Ebrar'ın arkasından koşmaya başladım, ne diyeceğimi en ufak bilmiyordum beyler ama yetişmek istiyordum. O güzel kokusunu tekrar içime çekmek istiyordum. Kızı daha 3 dakikadır var yok tanıyordum ama çok etkilenmiştim beyler, zaten asosyal bir bin olmasam bile ilk defa bana böyle güzel, sevimli yaklaşan iki arkadaşım vardı ömrümde biri Ebrar diğeri Denizdi, Deniz'le çıkmam mümkün değildi, belki de mümkündü de ben öyle muallaklerden değilim. O yüzden Ebrar'ın peşinden kovalıyordum şimdi.. Deli gibi koşuyorduk, bu sırada Deniz arkamdan bağırdı "Oğlum dur lan dur." Önemli bir şey söyler diye hızlıca durdum, Deniz arkamdan gelip zar zor durup yanımdan geçip bir iki adım geri bastı, "Ulan Ayı, abazalıktan kırım kırım kırınıyo musun? Kafayı mı yedin ayı oğlu ayı?" Deniz'e içimden geçenleri diyemedim ama harbiden lan diye bir onay cümlesini kurdum, Kanka sen tedirgin olma dedi. inanın beyler hatırlamıyorum ama Avrupa yakasında bir mekan vardı Limonata diye, Ortaköyde veyahutta Nişantaşı gibi jet sosyete mekanıydı. Deniz dedi Limonata'da buluşucaz biz onlarla, Ebrar'ın da Melisa diye bir arkadaşı var ben onunla tanışıcam dedi. Ulan çakal, nasıl da ayarlamıştı Ebrar'ı bana yaparken Melisa'yı da kendine ayarlıyordu. O gün eve döndüğümde beyler ne tak yiyeceğimi düşünmeye başladım, karşıya geçmek zor geldi, arabayı kaçırsam peder bey ağzıma sıçardı. Kadıköye gidip vapurla yardırırdık karşıya o da olur lan diye düşündüm, akşam 7'de yemek yiyecektik, eve geldiğmde saat 4'tü tak gibi yorulmuşum okuldada, uyusam mı? diye düşünürken yatağa yattım üstüme nasıl bir ağırlık çöktüyse gözlerimin kapandığını hissettim..
    ···
    1. 1.
      0
      Haha eyv panpam
      ···
  16. 17.
    0
    kardeş anlatım tarzın güzel samimisin anlat bakalım
    ···
  17. 18.
    +3 -1
    Gözleri bir açtım, amcığa dönmüşüz, saatim hala kolumdaydı kaldırmamla saatin 5 olduğunu gördüm, oturduğum yerden 1 saate ancak Kadıköye geçerdim, sonra (Ortaköy'e ya da Nişantaşı'na geçecektim) (Hangisi olduğunu bir hatırlasam dıbına koyim, şimdilik daha pahalı olsun diye Nişantaşı diyelim) "Ulan Kadıköööy" diye hızlıca aptal saptal bir tişört giyip kuzenden çarptığım o dönem harbi moda olan böyle siyah hafif irice bir kot pantolon vardı onu geçirip evden çıktım. Ama nasıl koşuyorum bizim oradaki metrobüse, adamın birine çarptım. Herif "Ne bu acele kardeş" dedi, Mahallede yaygındır böyle koşana biz de sorarız, abi gibtiğimin metrobüsünü yapmışlar kullanacağım, gibe gibe kadıköye yetişeceğim dedim, adam kaşlarını çattı, sinirlendi ama ses etmedi deli sandı herhalde. Koştum ben de çıkarttım akbili bir bastım, malum ses, "Sana geçiş yok, niye? Çünkü paran yok Ata, paran yok." işte dedim, yolun sonuymuş. O sırada çarptığım dayı arkadan yanaştı turnikeye akbili soktu, "dülüüt" diye öttü akbil. Geç aslanım dedi, yetiş kadıköyüne. Allah razı olsun abi diye bağırırken hayatın ve belki metrobüsün ilk defa o kadar güzel olduğunu gördüm. Her şey daha saçma renkli geliyordu, ailemin ilgisizliği, babamın sallamazlığı ben çıkıyorum dediğimde, "Eyi git, nereye gidiyorsan" demesi. Bunlara rağmen güzeldi beyler hayat, o gün Kadıköy'de indiğimde Rıhtıma hiç böyle hızlı koşmamıştım, saat 18.13'te tam kapılar kapanırken o gün delikanlının birinin kapıları tutan adama "Abi allahını seversen dur, bak kapatırsan şanssız bir adam olacağım bugün gözünü seveyim" dediğini duyan iskeledeki yolcular, delikanlıyı deli sandılar. Şimdi itiraf ediyorum beyler, o delikanlı bendim. 18.15'te vapura güç bela atlayarak binip Beşiktaşa yola çıkan da bendim. Saat 7'de Nişantaş'ında nasıl olacağım diye düşünen de.
    ···
  18. 19.
    +1
    9.sınıfta adammı oldun yavsak
    ···
    1. 1.
      +2
      Yok be panpa, ben hala adam olamadım. Benden adam olmaz da zaten. Ben 9. sınıfta aşık oldum, onun hikayesi bu. Beni ailem hiç sallamadı, asosyal de bir bintim ama aşık olunca açıldık işte.
      ···
    2. 2.
      0
      ulan ferre hikayeleri okuyodum ama hikayene döncem cidden üzüldüysen pardon kardeş
      ···
    3. 3.
      +1
      Yok kardeş be sen istediğin gibi takıl ben kendim için yazıyorum biraz da isimleri ve olayları okul içini biraz değiştirdik ama aslında amaç o dönem yaşadıklarımı hatırlamak.
      ···
    4. diğerleri 1
  19. 20.
    +2
    Deli gibi biriktirdiğim harçlıklarımı sadece sigara alarak kullanan bir adam olduğum için o gün cebimde biraz para vardı, karşıya geçmek için bir miktarını kullanmıştım ama hala biraz kullanabilirdim. Beşiktaştan koşarak bir Nişantaşı otobüsü aradım, bulamayınca kafayı yiyeceğimi anladım, trafik neden bilmiyorum o gün her gün kalabalık olan Barbaros Bulvarında acaip azdı beyler,"Taksi tutayım lan" dedim. Tuttum taksiyi 15 dakikada ordaydım, adam üstüme başıma baktı, deri ceket, kot, tişört tam bir serseriydik. Gittiğimiz yer Nişantaşında Limonataydı, orada adamı ayakta öpüyorlardı beyler. Bir limonata sadeyse 16 lira, değilse 18 liraydı. Bu sadece içecekti, siz kalanını düşünün. Ben de düşündüm zaten sadece menünün devdıbını göremedim, ama neyse herif yetişelim diye ara sokaklar bir şekil yaptı, 15 dakika içinde tam vaktinde yetişmiştim! O günkü şansımı başka bir işte kullansam dünya zengini, Amerikan başkanı filan olmuştum beyler, haklısınız aşırı şanslıydım. Mekandan içeri öyle bir girdim ki şimdi ki halimle neden orada istenmediğimi anlıyorum ama çocuk halimle insanların bana dönüp bakıp gocunmasını anlamamıştım, üzülmüştüm çok. Anlamıyor insan ama işte adamlar 80 liralık köfte yerken sen ekmek arası 5 liralığı zor gömüyorsun okul çıkışında. Allahtan Ebrar ve Melisa daha gelmemişti, Deniz bir köşede oturmuş sessiz bekliyordu, yavaşça yanına yaklaşıp kardeş dedim sarıldık öpüştük, Ebrar ile Melisa'yı bekledik. Ebrar geldiğinde üstünde siyah böyle basit günlük bir elbise vardı beyler, kıza o kadar çok yakışıyordu ki prenses gibi duruyordu, inanılmaz hoştu. Yanımıza geldiğinde kibarca sandalyesini geriye çektim beyler, Amerikan filmlerinde gördüğüm aptal aksanla "Başkan hanım" dedim. Ebrar gülüp oturdu "Atacım, ceketimi de alır mısın?" dedi. Yavaşça zarif omuzlarından ceketini düşürdü, alıp koltuğun sırt kısmına asarken kokusu her tarafa yayıldı, kokusunu inanılmaz seviyordum Ebrar'ın, hatta her şeyini seviyordum. Bu sırada Melisa hafifçe öksürdü, ben de elimi uzattım "Merhaba ben Ayı" demek üzereydim ki "O Ata bu da Melisa, tanışmış oldunuz işte" diye ellerini tek bir çırpışta tanışma faslını kapatan Ebrar. "Ee, menüye bakalım mı Ata?"diye kolumu tuttu. Beyler, şu yaşıma geldim hala jet sosyete restaurantlarına giderim arada. Ama menü dediğin şey niye yeterli sayıda gelmez dıbına koyim masaya. Ama o gün bir kerecik şikayet ettiysem zütümü gibsinler, Ebrar'la saç saça başbaşa menüye baktık. Daha doğrusu o baktı menüye, ben ona baktım, açık kumral saç tellerinin nasıl yüzüme, omzuna, omzuma düştüğüne baktım. Bir gün sana sarıldığımda tekrar düşecekler ulan yüzüme dedim içimden. Ebrar bir limonata alayım ben ya, yemek yedim dedi. Ben de bir limonata alayım dedim, fiyata veya menüye bakmadan, tam menü kapanırken aradan ufacık fiyatı gördüm, 16 lira hafifçe kafamı salladım. Ebrar gibi bir hatun benimle olamazdı.
    Tümünü Göster
    ···