/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 217.
    0
    45 rezerve
    ···
  2. 216.
    0
    Bu başlık ölmüş bayadır, zaten ölmesi de doğal hiç bakılmadı belki yeni bir hikaye yazarım yakın amanda diye buraya up atıyorum, bakıcam.
    ···
  3. 215.
    0
    beyler hepiniz gittinizmi nerde pür dikkat dinleyen adamlar ha toplanin ayidan bir hikaye daha istiyoruz..
    ···
  4. 214.
    0
    Taa ne zaman demiştim rez almak için hesap açtım diye değmiş amk sessiz sessiz takip ettim söylenecek tek şey var sen koca yürekli bir ayısın
    ···
  5. 213.
    0
    kimin hikayesini okuyacaz şimdi amk
    ···
  6. 212.
    0
    yeni hikayeye başla şimdi..
    ···
  7. 211.
    0
    Panpa boyle bitmeyeydi be sende arkasindan atlayip gideydin ,ben amk lisesinde asosyal bi pictim boyle seylerde oluyomuydu amk bizim lisedede
    ···
  8. 210.
    0
    Bi kelebek bi sen be bro aglattin dibina koyim
    ···
  9. 209.
    0
    duygulandırdın be panpa
    ···
  10. 208.
    +3
    Evet son part:
    Seneler sonra bugün düşününce uzaktakileri yazmak, uzaktakilerden bahsetmek uzaktakilerden konuşmak zor ama işte seneler oldu Ne Ebrar var yanımda o günlerden ne de başka aşık olmaya yakın olduğum kızlar. Ben bağlanmaktan korkmadım diye başıma gelen her türlü eziyet, saçma sapan tüm sevgililer ve diğerlerine rağmen ben buradayken onlar yok, belki hala burada olacak olanları olurdu ama inanın, insan istemiyor. Böyle yoğun bir aşktan 1 sene içerisinde bomtak bir sertliğe iniş yapmak işte insanı asıl o üzüyor. Neden bilmem ama beyler ondan sonra üzülüyor işte insan, öncesinde bunu düşünmek üzmüyor ama zamanla işte insan alışınca üzülüyor sanırım. Neyse ne fazla kurcalamamak en iyisi. Ebrar balo günü 1 sene hiç mesaj atmadığı adama "Şövalyem beni lütfen 7'de al, söz çok güzel olacağım (;" diye mesaj atmıştı. Seneler sonra ekrana boş boş bakmak, belki de unutamamak diye tabir ettiklerini yüz bininci defa yaşamak iyi gelmedi beyler ama biliyordum bu sefer sondu, irem'den Ebrar'ın Amerika'da okuyacağını duymuştum, ses etmemiştim ama bir ihtimalle onu son defa görmüş olacaktım. Babamdan arabayı almak için rica ettim, baloya giderken arabayla gitmek istiyordum. Sağolsun kırmadı izin verdi, vermese de yürüyerek giderdim, nitekim insan her şeyin sonunda ailesiyle kalıyor. Ve ailesiyle kalınca da onları kırmış olmak iyi olmuyor be beyler. işte o gün hazırlandım, kravat takmadım. Beni hep çok sıkar be beyler kravatlar, kendi boynuna ip geçirme derler bazı filmlerdeki taşşaklı abiler, ben hala diyemedim ki "Abicim çok sıkıyor zaten, niye geçireyim?" diye. Çok güzel bir lise hayatım olmuştu, Beşiktaşta evin önüne çektiğimde de ömrümde gerçekten bir çok kişinin çıktığım en güzel kız olarak nitelendirdiği kızı mükemmel bir gece elbisesinin içinde gördüm, ince narin omuzları, ufacık çantası, kocaman parlayan gözleriyle öylece baloya zütürdüm onu. Yolda hep birbirimize önerdiğimiz şarkıları dinledik, her defasında diğer şarkıyı daha heyecanlanarak söyledik bir iki defa mırıldandık. Bazılarında ağlayacak gibi olduk, öylece kaldık. Ama sonra baloya vardığımızda yavaşça kapıyı açtım, inmesine yardımcı oldum. Balo güzel geçti ufak bir slow şarkıda dans etmek istedi Ebrar hanım, karşılıklı dans ettik. "Ata, sana bir şey anlatacağım "diye beni bir köşeye çekti. "Ata, ben gittikten sonra orada çok yalnız kaldım, artık dayanamıyordum çareyi başkalarında buldum, özür dilerim.." "Beni bıraktın gibi hissettim, her baktığım başkasında seni gördüm ama zamanla başkasında başkasını gördüm, seni görmeyi bıraktım. işte o zaman sen benim hatırlamak istemediğim bir anı olarak kaldın, senden uzaklaşmak istedim. Ama seni başkasıyla görünce delirdim, olmadı be Ata, olmadı.. Belki kafayı yedim, belki çok değiştim ama sana demiştim ya hatırlar mısın? Ben hep Rüya'yla atışmalarını görüp seninle tanışmak isteyen Ebrar olacağım diye, ben o Ebrar'ım Ata, lütfen sen de benim için eski Ata ol, ben yine gidiyorum, bu sefer güzel ayrılalım, ne dersin Ata?" Kafamı hafifçe sallayıp "Anlaştık Ebrar'ım" dedim. Öylece şarkı bitene kadar dans ettik, gecenin sonunda arabaya bindik, onu eski günlerdeki gibi eve bıraktım. Hayatta her şey istediği gibi olsun dedim. Ebrar da bana bakıp "Yalnız kalınca ben ben olamıyorum, ben insanlarla mutluyum be Ata, senin gibi yalnızlıkla mutlu olabilsem yapmazdım" dedi. Anlamadım, hala da bunu anlayamıyorum. Ama en azından kendince bahanesi vardı ve o bu bahane çapında, hayatından memnundu. Ee o halde bize tak yemek düşer. Veya senaryo yazarlarının dediği gibi Esas oğlan esas kızın arkasına dönüp apartmana girmesini izler, işte bu kadar be beyler. Biz de bizim hatunun apartmana girmesini izledik, sonra da bir daha başka bir yerde görmedik...

    SON
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Ağladım huur çocuğu mutlumusun :"(
      ···
    2. 2.
      0
      Helal olsun koca Yürekli ayicik fotografları da bekliyorum panpa ailecek takip ediyoruz
      ···
  11. 207.
    +1
    Bitirelim mi beyler? Zaten buradan sonrasını hızlı atlarız istersek.
    ···
    1. 1.
      0
      Sen nasıl ıstersen agam
      ···
    2. 2.
      +1
      Başka hikayeler de olacak agam, en kötü soru cevaba geçecez zaten, hadi SON PART'ı yazalım artık. (;
      ···
    3. 3.
      0
      bir part yazmanızı rıca edecegım.
      ···
    4. 4.
      +1
      yazdım da uzun sürdü be dürümcü kardeş, kusura bakma buyur sıcak sıcak oku.
      ···
    5. diğerleri 2
  12. 206.
    0
    bı unut su kızı artıkk zeynebe yogunlas
    ···
    1. 1.
      +1
      O güzel kızlar o güzel atlara binip gittiler kardeş, biz demirin tuncuna kızların binine kaldık işte.
      ···
  13. 205.
    +1
    kaptirip durma lan artik yeter.. bu islerde biraz tecruben olsaydi hatun daha şilideyken vururdun tekmeyi..hep acemilik
    ···
    1. 1.
      0
      Hoşgeldin birader! Tecrübemiz olsaydı keşke de boşuna yaşamasaydık bunları ama insan ilkleri unutamıyor, tahmin etmişsindir zaten.
      ···
    2. 2.
      0
      bizde yedik ayni taklari lisedeyken universtedyken.. baska yavrular bulup gibinin keyfini yapmazsan zor atlatirsn * her gece bos tavani izlersin
      ···
      1. 1.
        0
        Sağol abicim, haklısın büyük olasılık. Zaten şimdi artık keyfime bakıyorum, sadece bazı geceler aklıma geliyor ulan ben mi hata ettim diye ama inan kendimi yemiyorum bu konuda, güzel bir anı olarak zihnimin bir köşesine çaktım, öylece duruyor.
        ···
  14. 204.
    +3
    Bir kaç gün Ebrar arka masamızda oturuyordu. Fakat çok defa olarak "off öğle yemeği koymuyorlar bana keşke şuradan çukulatalı gofret alsam, çok üşüyorum hiç yürüyemem" diyordu. Zeynep Ebrar her bunu söylediğinde kulağıma yaklaşıp fısıldardı, uzun süre gülerdik sanki komik bir şey söylemiş gibi, bazen omzuma veya sırtıma hafifçe dokunarak Ebrar'ı öylesine züt ederdi. Pislik olsun diye yaptığımızı biliyorum ama yalan yok kendimi kötü hissederdim beyler, n'olursa olsun benim gibi "Ağır abi olacağım" felsefesini benimsemiş adamın işi değildi. Fakat Ebrar'ı kıskandırmak çok işimize geliyordu. işte bilen bilir Oscar Wilde'ın bir şiiri vardır. Tuncel Kurtiz de okumuştur, Ezel dizisinde "Herkes öldürür sevdiğini" diyerek. işte ben de Ebrar'ı böyle öldürdüm belki de beyler, hala bazı geceler yatıyorum, tavana bakıyorum ve de benim hatam olup olmadığını düşünüyorum, Eğer ki yanlış ben de değilse Ebrarda mıydı? Eh, Ebrar hata yaptıysa ben niye üzülüyordum, keşke bilseydik, keşke söyleyebilseydik ama işte anlamak mümkün değildi be beyler. Ama o kıskançlığın altındaki zavallı küçük, bana ihtiyacı olan kızı hep görür gibi hissederim hala. Belki de çook aşağılarda şuanda olduğu kişinin en altlarında bir yerlerde o da sıkışmıştır diye umarım. Umut işte, bir gün ben de Ebrar'ı kafamdan atmadığımdandır belki, belki de sadece pisliğineydi inanın o an ne hissettiğimi hatırlamıyorum. Bizim oradaki bakkaldan bir Albeni aldım. Ebrar'a. Masasının yanından geçerken yavaşça Ebrar'a uzattım, "Pardon, öğle yemeğinin yerini tutmaz ama hiç bir şeyden iyidir" dedim ve arkamı dönüp kendi masama Zeynep'in yanına oturdum, Zeynep her sabah bizimle kahvaltıya gidip sonra Kadıköy'de teyzesinde kalıyordu. Güzel günlerdi işte bizim için de vakit geçirme oluyordu. Ebrar'ın yüzündeki o anki gülüşü hiç bir şeye değişmem hani böyle bir şeyi kaybedersiniz ve aylar sonra en ihtiyacınız olduğu anda o şey sizin gelip tutar ya elinizden, öyle bir şeydi işte. Öyle bir gülümseme, öyle güzel gözler. Belki de yine kendimi kaptırıyordum.
    ···
  15. 203.
    0
    ZEYNEP ÇOK HOJDiR AMA BENANE
    ···
  16. 202.
    +3
    12. sınıf hakkında söyleyebilecek pek bir şeyim yok, fakat belki hayatımın güzel bir dönemi denebilirdi, lisede sadece 2 senem düzgün geçmiştir, biri 9 diğeri 12. sınıftı zaten, 9. sınıfta malum Ebrar vardı, 12'de mi? 12'nin avantajı da Ebrar yoktu. işte böyleydi be beyler, bir zaman aradığınız, onsuz yapamıyorum sandığınızı, unuttuğunuzda hayat gelişiyor, sizin için açılıyordu. imajımı eskiye çevirdikten sonra bir çok kızın gelip benle konuştuğunu farkettim, G'yle başlıyan bir adı olan bir hatun vardı. Kızıl saçlı ve yeşil gözlüydü, tamam çakma kızıldı ama kızın yemyeşil gözleri vardı beyler. Görseniz, öyle parlardı gözler işte. Neyse bu G'yle başlayan hatun bir kaç defa beni inatla evine bile çağırmıştı, ders çalışırız hesabına. Ama hiç gitmedim beyler, Nilgün'den sonra, Zeynep'in anlattıklarından sonra, Bade'den sonra, Masal'ı kırdıktan sonra. Hayatımda yeni bir kız ya da ciks istemediğimi farkettim, sayısız ucuz şarap ve sigaradan sonra da bunu farkettim. Hala alkol kullanır sigara içerim ama artık takunu çıkartmıyorum. işte 12. sınıf için ben şunu diyebilirim, yaptığım hatalardan sıyrılmış bir Ata'ydım, artık kaçmıyordum, ayağıma basanın ben de ayağına basıyordum, duygularımı da gidip saklamıyordum fakat artık okulda bizim ekip hariç kimseye de bir duygu hissetmiyordum. Ebrar'ı kafamdan atmıştım. 12. sınıfım Şubat ayına kadar böyle geçti işte beyler Şubat ayından sonra ise şöyle geçti: Zeynep yurtdışına gidiyordu ve Almanya'nın üniversiteye alması için gereken tüm sınavlara girmişti, ben sınavlarıma hazırlanırken o da sabahları okula geliyordu benimle, nasıl mı oluyordu? Şöyle, okul girişinde 4 senedir zaten bizim ekiple kahvaltı ediyorduk, şimdi Ebrar'ın yerini Zeynep almıştı, işte öyle takılıyorduk. Ebrar sanırım Efe'den ayrılmıştı, pek beraber ortalıkta gözükmüyorlardı fakat komiklik bu ya, Zeynep'le ben sürekli beraberdik hatta o kadar bir seviyeye geldik ki, "sana nasıl sevişileceğini gösteririm"e kadar geldi. Ben de kabul ettim açıkçası çünkü: her şeyi bilmek istiyordum. Tüm bu olay boyunca kıyafetler üstümüzdeydi fakat ilk tanıştığımız dönem bir kere de aramızda bir yakınlaşma geçti fakat bu utandığım bir olay olduğundan pek anlatmak istememiştim ama ne de olsa artık bunları söylediğimize göre, anlatalım. Zeynep göğüs ucuna piercing taktırmıştı ve yurtdışında bir yere gitmişti, orada yaptırmıştı. Açıkçası ben inanmamıştım o da "hehe yaptırmadım" zaten dedi. Daha yeni tanıştığımızdan bir anda zorlamak istememiştim ama "Madem öyle niye yaptırdım diyorsun Zeynep kafayı mı yedin?" dememle beraber üst kısmının çıplak bir fotoğrafını atmıştı, piercing direk orada duruyordu. "Yalan söylemek, korkaklık bize yakışmaz Ata bey" demişti. Yani Zeynep her ne kadar arkadaş olsa da başlangıçta pek o şekilde başlamadık. Neyse dönelim konuya Kaan'ların evinde yurtdışından bana aldığı hediyeyi içerken Zeynep'le biraz yakınlaşmıştık, yakın oturuyorduk, sonra piercingini gerçekten görmek istedim, o da gösterdi. Biraz işler böyleydi yani beyler. Sonrasında iyice arkadaş olduğumuzda açıkça söylemek gerekirse benim kadar iri birinin ayakta yapabileceği ve gerçekten bir çok kızın memnun olabileceği pozisyonlar gösterdi diyebilirim, ben çok iri olduğum için bazı durumlarda sıkıntı olabiliyordu çünkü. Neyse, onun da sınavları bitince benim sınavlarıma beraber çalışır hale geldik, iyi bir Üniversite'ye girmemde çok büyük rolü olanlardan biri de Zeynep'tir beyler ama Zeynep'in en sevdiğim yanı bazen Efe'yle uğraşmasıydı. Ona gelip Ebrar'ın yanındayken, ona kahve zütürürken yanağından makas alıp "Naber tatlı çocuk" derdi. Sonra da "istersen bizimle otur" diyip benim oturduğum masayı işaret ederdi. Her defasında çocuk koşarak kaçardı, Zeynep de nolduğunu anlamıyormuş gibi "Allah allah" diyerek uzaklaşırdı. Zeynep tam bir çılgındı ve Ebrar onu kıskanıyor gibi hissediyordum.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      ebrar kıskanıyor gibi hissetmen benim için çok iyi oldu sonunda ebrar aq giberim zeynebi tamam ebrarda kaşarlık yaptı ama CCCebrarCCC
      ···
    2. 2.
      +1
      Balo sözünü unutmayalım kardeş (;
      ···
    3. 3.
      0
      MERAKLA BEKLiYOZ PANPA
      ···
    4. 4.
      0
      ebrarı dusunmeyı acılen bırakman gerek :D zeynep gıbı kızları hep sevmısımdır fuck body tarzı CccZeynep ReyızccC
      ···
      1. 1.
        0
        ya benimle de amacı o olmaktı, belki de bir kere takılıp bırakmaktı ama ben yanaşmadım çünkü: her ne kadar o tip kızları zeynepten sonra sevsem de hiç sevmezdim, şimdi pişman mıyım? Asla, çünkü Zeynep harbiden sağlam bir yaşam dersi verdi bana, adeta uyan çağrısı yaptı.
        ···
      2. 2.
        0
        sex yapınca da ders verebılır kardesım keske duzenlı bır sex hayatınız olsaydı onunla belkı aranız daha da ıyı olurdu
        ···
      3. diğerleri 0
    5. diğerleri 2
  17. 201.
    +4
    Beyler bol bol devam edelim, belki bitimlere bile yaklaşırız kim bilir.
    ---
    Öncelikle yaptığımız şey gündelik olarak bir rutin oturtmaktı, Ebrar gittiğinden beri tak gibi yemekler yiyor, ne halt ettiğimi bilmeden gün boyu plansız yaşıyordum, gittiğim çoğu yere (okul hariç) yarım saat geç gidiyordum. Çünkü: ya hazır olamıyordum ya da koşmaya isteğim olmuyordu, işte böyle geç kalıyordum, Zeynep bana tek bir şey demek istiyordu bu konuda: O da şuydu, "Erkek adam her yere vaktinde gider, sen ağır abi olmalısın, senin imajın buna uygun, sen o yavşaklardan değilsin Ata, yapacaksan bunu yapacaksın, ya da öyle enkaz gibi kalacaksın" Söyledikleri aklıma yatmıştı beyler, inanın imaj işine çok değer veren bir tip değilim fakat, "ağır abi" diye tabir ettiğimiz hani ziyadesiyle olgun davranan tiplerden olursanız, çok faydasını görürsünüz. ikinci olarak dinlediğim müzikleri değiştirdi, çok dramatik ve üzücü müzikler dinliyordum. Ebrarla birbirimize sürekli şarkı önerirdik beyler, slow şeyler, hareketli pek yoktu. Onların hepsini bir albüm yapıp telefona atmıştım, tek dinlediğim müzikler onlar ve kendi keşfettiğim Ebrar'a söyleyemediğim şarkılardan oluşan o albümdü. Bunları da değiştirdikten sonra, giyiniş tarzıma tekrar göz attık. Yine sade giyinmek istediğimi söyledim, eyvallah dedi. Zeynep bende saç sakalı hiç sevmezdi, fakat eski sevgilisi Derin uzun saçlı ve sakallı bir lavuktu belki ondan dolayı da etkili olabilir ama size şöyle diyeyim beyler, kafamın yapısı düzgün, o yüzden hiç sıkıntı olmazdı. Bir kere saçlarımı Kaan kesmişti ve Zeynep'e arkadan çekilmiş bir fotoğrafını atmıştım, 3 numara standarttı beyler saçlar, ama sırtla beraber fena durmuyordu. Zeynep gülüp "Sende de iyi malzeme varmış" diyip gülmüştü. Nedense kızların bir sırt fetişi vardı yalan söylemiyordu yani hatun, amaan neyse sonuç olarak Zeynep beni baştan yarattı, hem de bunu 1 ayda her şeyi bırakmamı sağlayarak, Ebrar'ı bünyemden kaldırmamı sağlayarak başarmıştı. Okullar benim için açılıyordu ve bu sefer son bir defa ben o kapıdan girerken herkes ama herkes yerini bilecekti çünkü bu sefer hiç keyfi yerinde olmayan bir Ata o kapıdan içeri girecekti ve bu sefer tahammülüm olmadığını herkes görmeliydi. En azından Zeynep'in önerdiği buydu.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +2
      Zeynebın sex hocalıgı ısı noldu bu arada?
      ···
      1. 1.
        +3
        Atlamışız ama hemen kısacık bir sonraki bölümde anlatıyorum zaten o yüzden sıkıntı yok, abartı bir şey öğretmedi fakat açıkça söylemek gerekirse hani nasıl yapmam, nasıl bir kızı yatağa atacağımdan nasıl çok iyi bir biçimde tüm süreci geçirebileceğimi filan anlattı.
        ···
      2. 2.
        0
        beklıyoruz
        ···
    2. 2.
      +1
      yüre be kanka kim tutar seni aq
      ···
    3. 3.
      +1
      oo saat 5 olmus uyumıcam da dırek bayram namazına yetıseyım uyursam oglen kalkarım aq :D
      ···
    4. 4.
      +1
      kasabı acamıcam babam zütümden asacak beni
      ···
    5. 5.
      0
      :D acarsın kanka ya daha var
      ···
    6. 6.
      0
      acarız acmasınada 2 gündür uyumuyom şunu okucam diye kanka ya gözümden kan geldi amk
      ···
    7. 7.
      0
      aynen lan zombı gıbıyım :D
      ···
    8. diğerleri 5
  18. 200.
    0
    rez kanka burdayız
    ···
    1. 1.
      0
      dürüm öldünmü amk
      ···
      1. 1.
        0
        sıgara arıyordum kanka evde burdayım hızlı sekılde yazdıklarınızı okudum
        ···
      2. 2.
        0
        benim paket yarım daha amk naptın sen
        ···
      3. 3.
        0
        dısarıdan geldıgım ıcın ıcınde 6-7 tane kalmıstı neysekı sıgara buldum
        ···
      4. diğerleri 1
  19. 199.
    +2
    Zeynep kavga olayını duyunca beni kutlayıp öptü beyler, erkek adam gibi davranmışsın en sonunda Ata, hayatın boyunca kaçarak bir yere varamazdın herhalde değil mi? diye sordu. Haksız sayılmazdı, hayatım boyunca kaçarak varabileceğim tek yer ölüm olurdu, o da zaten kaçınılmaz sondu. Zeynep'i son dönemde çok sever hale gelmiştim, bir gün whatsappte yazışıyorduk, Zeynep'in garip bir huyu vardı inanılmaz derecede zekiydi, matematiksel olarak her şeye hakimdi fakat sabah uyandırılmak istiyordu, çünkü alarmları uyurken kapatıp sonra hiç hatırlamama gibi kötü bir huya sahipti. Bazı günlerde "Beni ertesi gün uyandırır mısın Ata? Lütfen?" diye rica ederdi, büyük olasılık kıramayacağımı bildiği içindi fakat inanılmaz iyi davrandığı için ben de kabul ederdim. Hep sabahları uyandırırdım. Bir gün yine böyle bir mesajlaşmanın ardından Zeynep "iyi geceler seni seviyorum" yazmıştı. Bir anda aptal aptal gülümsedim beyler, aşk gibi değil hoşlanma gibi de değil ama sanki çook uzun süre sonra biri gerçekten gerçek değerimi anlamış gibiydi. Sanki 3 sene sonunda biri gelip sırtıma vurup "Sen elinden geleni yaptın, ben seni seviyorum" demiş gibiydi. "Ben de" diyebildim sadece. O da "Fazla zütün kalmasın it, seviyorum dedim o kadar" diyip uyudu. Yazdığı mesaja öyle boş gözlerle baktım tabii ben de sonra da güldüm beyler, Zeynep'in bağlanma korkusuyla birleşik sevgisi garipti. Sanırım benim tam tersimdi, beni bıraksalar köpeğe bile bağlanabilecek bir adamdım, o ise seviyordu ama bağlanamıyordu. Fakat 1 ay içinde dediklerine uymaya başlayınca hayatım düzene girdi. Değişiklikleri ben bile farkediyordum.
    ···
    1. 1.
      0
      panpa hikayemiz ebrarla ilgili değilmi zeynep uzun vadeli yer kapladı panpa güzel şeyler öğrenmek istiyoz almanyadan geliyoz
      ···
    2. 2.
      +2
      Ahaha kanka istiyorsan 4-5 entry'e daha bitirebiliriz ama Zeynep lise dönemimin önemli bir parçası oldu, hala geceleri iyi gecelerini dilerim, sabah günaydınını ağzımdan duymak ister. Artık o da buralarda değil ama yine benim bütün imajımı yarattı diyebiliriz.
      ···
      1. 1.
        +1
        kanka sen herseyı anlat bız dınlıyoruz sevgılerr
        ···
    3. 3.
      0
      kanka ben 4-5 entry taraftarıyım ama dürüm kankim yok ortalıkta
      ···
    4. diğerleri 1
  20. 198.
    +3
    Ameliyattan 2-3 hafta sonraydı artık rahatlıkla yürür hale gelmiştim, pek koşabilecek konumum olduğu söylenemezdi fakat rahatlıkla yürüyor, günlük işlerimi halledebiliyordum. Amaç iyi bir iyileşme için dinlenmem, haftada maksimum 1 gün kendimi yormam yönündeydi. Çünkü: Tam iyileşmem için öyle şart koşmuşlardı, o dönem bu Operatörlerden birinin güzel bir tarifesi çıkmıştı beyler, inanın hangisi hatırlamıyorum. Onun için öğrenci belgesi lazım oldu, ben de okula gittim. Öğrenci belgesini aldım, eski binaların bilirsiniz büyük kapıları ağır olur, bizim kapıda öyleydi. Arkası gözükmez izi belli olmaz bir kapıydı öyle hayvanımsı da büyük dökmeydi, zar zor çekerdi herkes onu zar zor geçerdiniz zaten. Neyse beyler sonuç olarak böyle ağır bir kapıydı. Ben de çektim kapıyı girdim içeri güzelinden gidip bir öğrenci belgesi aldım, müdür yardımcısına imzalattıktan sonra çıkıyorken bizim okulun kapısı dedim ya ağırdır. Dışarıdan çekilerek açılıyor içeriden itilerek, neyse beyler şansa bakın ki, Efe denen pekekent de o gün okula gelmeye karar vermiş kapının da ağır olmasından dolayı kapıyı iterek açıldığını fakat bir türlü açamadığını düşünmüş, bu sırada da şans bu ben de aynı anda içeriden itince açılmıyor diye düşündüm, sonra aklıma geldi kapıyı yağlamadılarsa biraz zorlarsam açılır bir iki sağlam itekleyim dedim, tüm gücü verdim beyler kola omuza, bir ittirdim arkada da Efe ittiriyormuş, güce dayanamadan pekekent uçup yere yapışmış, kapı bir anda rahatlıkla açılınca ben şoka girdim. Bir baktım yere yapışmış bir eleman, burnuna kapı çarpmış burun kanıyor filan. "Kardeşim valla kusura bakma bilerek olmadı" dememle beraber herif elini yüzünden çekti, tabii ben kim olduğunu görünce biraz bozuldum çünkü karşımda Efe duruyordu. Öylece kala kaldık beyler birbirimize baka baka. "Bunu bilerek yaptın it oğlu it, ayı oğlu ayı" diye sövmeye başladı. Kavga çıksın istemiyordum beyler, herif dizime bir tekme atsa allaha havale olabilirdim. "Seni okuldan attırırım, hep Ebrar'la çıktığım için yaptın" dedi. "Özür dilerim kardeşim gerçekten bilerek olmadı" diye ısrar ettim fakat eleman inat etti. "Hayır bunu senin "Ebrar'ın" yannan yannan diye bana yalvardığı için yaptın " diyince. Elemanı tuttuğum gibi duvara savurdum beyler, herifin ciğerleri ağzından çıktı, soluğu kesildi. Sağ yumrukla bir iki defa karnına daha geçirdikten sonra iyice nefes alamamasını izledim. Öylece yere yapışmış, nefes almakta debeleniyordu. Ayağımla kolunun üstüne bastım, tam bileğine. Basılan varsa bilir çok kötü acır, hayattan bezdirir. Sonra da suratına tükürdüm. "Hayır dedim, bunu Ebrar sana yannan yannan diye yalvardığı için yaptım" Ona "Ayı'nın selamı var de, he bir de söyle ona artık Ayı'dan şovalye olmayacağını anladığına sevinmişim, mesut olsun istiyormuşum". Çocuk hiç sesini çıkarmadan dinliyordu. Anlayıp anlamadığını anlamadım "Anladın mı ulan?!" diye bağıra bağıra sordum. pekekent hala hareket etmiyordu, ben de sağ ayağıma ağırlığımı verince bağırttıdım bunu bir güzel "ANLADIM LAN HAYVAN" diye. Beyler, zevk almamalıydım biliyorum ama inanın bunu yaparken çok zevk aldım. Ebrar için ömrümde bir kere daha kavga ettim demiştim, hatırlarsınız, sürç-ü lisan eylemişiz affola sanırım bu ikinci kavgamızdı, fakat bir çok kavgada kendimi de tutmuşluğum var. Eve döndüğümde Ebrar'ı kafamdan silmiştim, çünkü: her ne kadar üzülsemde, Efe haklıydı.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +2
      hak ettı pekekent ıyı yaptın
      ···
    2. 2.
      +1
      onun zütüne kızgın sopa sokacan öyle adam olur dıbına kodumun züppesi
      ···
    3. 3.
      +1
      ebrar da da hatanın buyugu var kardes
      ···
    4. 4.
      +1
      dürüm kankim kız yurtdışına gitmeden önce 10 numara değilmiydi şiliye gidince kıza bişey olmuş abiicim çok belli başka ne olacak dururken kimse değişmez öyle
      ···
      1. 1.
        +3
        aynen. Gecırdıgı tedavı surecı farklı bır ulke farklı arkadaslar degısen duygular buna etkı etmıs olabılır kankım
        ···
      2. 2.
        0
        tecavüze uğramış olamazmı kanka
        ···
      3. 3.
        +3
        Fatmagul tecavuze ugradıktan sonra sevgılı mı aradı?
        ···
      4. diğerleri 1
    5. 5.
      +1
      Yoluma gitmeme izin verse gerçekten bir şey yapmazdım beyler, açıkça söylemek gerekirse işin sonu bu muallaknin bana yaptıklarında bitmiyor. Ben zaten yaptıklarını biliyorum, her gece kabuslarımda görüyorum. pekekent bunu bana gelip bir de yüzüme vurmaya çalışınca ben de çıkarttım yüzüne vurdum, çarem kalmadı yani.
      ···
    6. 6.
      +1
      en ıyısını yapmıssın bu pıcler dayaktan anlar en az senın kadar benım de karsıma cıktı
      ···
    7. 7.
      0
      bacısı varsa bacısına çift zenciyle girim oçun
      ···
    8. diğerleri 5