https://www.youtube.com/watch?v=VjnBk3iNhDE

Hayat kısa
Hayat anlamsız
Hayat acı dolu...
çok şeye sahip olmak istiyorsun.
çok kalpte arzu edilmek istiyorsun.
çok akılda düşünülmek, hayal edilmek istiyorsun.
kızların hepsi tarafından farkedilmek istiyorsun hepsini istiyorsun. biliyorum.
zihnini zehirlediler, seni ananın kucağında tutmayı iyi başarıyorlar. seni umutsuzluğun pençesine iyi hapsettiler. neyi yapıp neyi yapamayacağını aptal sınavlarla, aptal kurallarla, manipülasyonla sınırlıyorlar. senin yapamayacağını sana inandırdılar. biliyorum çünkü benide inandırdılar. hayvan gibi yazı okuyordum hergün, hergün. hayatın sırrını şu kare ekranın içinde aryordum. hayatımda bir değişim istiyordum önemli birşey yapmak istiyordum. hayvan gibi bilgiliydim ama bir taka yaramıyordu.

aynı şeyi siz hala yapmaya devam ediyorsunuz.
bilmeniz gereken her şeyi bildiğiniz halde harekete geçmiyorsunuz.
bilginin anlamı ancak tecrübe ile ortaya çıkar. Teorik bilgi pratiğe dönüştürülemediği sürece hiçbir işe yaramaz.
kadınlar hakkında, hayat hakkında istediğin kadar şey bil. eyleme dökmediğin sürece hiçbir değişim meydana gelmeyecek iyi veya kötü. eylemsizlik kadar kötü birşey yok. eyleme geçin gibtir yiyin. bu başarısızlık bir geridönüşümdür sizin için. ama hiç eyleme geçmezsen hareketsiz kalırsan herzaman içinde ukte kalacak. yarım bırakma! başladığın işi bitir. bir işi bitirmenin verdiği hazzı bilmiyorsun. bir kere tadını aldım ve bırakamadım. yarrağada böyle diyorlar bir kere tadını alırsan bırakamazsın diyorlardı çok şükür ona bulaşmadık. her tadını aldığında bırakamayacağın şeyede başlamamak lazım.

benim hatim etmediğim karı kız başlığı kalmadı. 2009 dan beri burada yazarım. senelerdir bu işlerle ilgili yazılar okurum en sonunda cesaretimi toplayıp caddebostana gittim gördüğüm tüm güzel kızlarla konuşmaya çalıştım.

ilk gün kimseyle konuşamadan geri döndüm.

ikinci gün yaptım...

4 saat boyunca oradan oraya yürümekten ve kendimi cesaretlendirmeye çalışmaktan beynim yanmak üzereyken artık yapıyorum deyip bir kızı takibe aldım. mavi kot minisi vardı, sarı saçlı ve beyaz bol bir bluzü vardı üzerinde. cadde kızı tiki, güzel bir kızdı. telefonla yazışa yazışa yürüyordu. tam arkasından yaklaştım. dibine kadar girdim sözleri çalışmıştım...

Merhaba !Durduruyorum ama gerçekten çok hoş görünüyorsun. Gelip tanışmak istedim. Eğer bunu yapmamış olsaydım eve gidince çok pişman olurdum. Ben mr key diyerek elimi uzatacaktım ve kızın adını alacaktım, ama yapamadım. kızın yanından yürüdüm geçtim. kız beni o an gördü mü görmedi mi bilmiyorum ben baya baya önüne geçtim 50 metre yürüyorum. şöyle döndüm baktım bana baktığını gördüm. tamam lan dedim yaklaşsın konuşacağım. sonra oturdu banka. hay ak dedim. köşede bayi vardı su mu satan onun orada durdum gözetliyorum topladım cesaretimi gittim. yaklaştım pard.. bmerhaaba eeee, dedim mal gibi kaldım ateşiniz var mı dedim, püffff yaptı kalktı gitti. anladı ona sarkıntılık edeceğimi çünkü öküz gibi bakıp bakıp kem küm ettim heyecan yaptım tek kelime kuramadım. tam bir mal oğlu mal gibi kaldım orada arkasından yavaşça yürümeye başladım kız gidiyor bende mala bağlamış şekilde şoktayım arkasından yürüyorum nereye gidiyorsam. neyse oturdum köşede bi yerde mideme kramp girmişti resmen sindirmeye çalışıyordum halbuki sadece ufff deyip gitmişti ama azcık olan moralim eksilere düştü, 1.5-2 dakika sonra sevgilisiyle el ele geçtiler önümden. kız şöyle göz ucuyla baktı bende şaşırdım vay amk sevgilisini bekliyormuş meğer dedim.

moralim çok bozulmuştu ama 100 kerede reddedilsem 101. ye gitmem gerektiğini biliyordum, okuduğum tüm kız tavlama başlıklarında umursamamayı giblememeyi öğütlüyorlardı ama ben fena şoka girmiştim moralim motivasyonum yerle bir olmuştu, o üffff diyip giblemeden kalkıp gitmesi mal gibi ayakta dikilmem, etraftakilerin görmesi felan o anda dedim ben napıyorum dön eve, o başlıkları yazanların hiçbiri yapmadı bunları hepsi uydurma işte ak. mal gibi kandın onlara kimse denemedi yine sen en salaksın diye düşünceler geçiyor.

bu moralle daha gidemem dedim ayrıldım oradan. 2-3 gün sonra dedim ki seni zorlamayan adım büyütmez.

bunu biliyordum topladım moralimi gittim kadıköye yürüyorum bahariyede. şişman bir kız ve yanında dünya güzeli bebek gibi bir hatun. siyah kıvırcık saçlı bir hatun bunu gördüğümde selenadaki kız mı lan o dedim aynısıydı şerefsizim, çok benziyordu aha buna.

https://pbs.twimg.com/pro...513/F8hPy3r1_400x400.jpeg

https://www.youtube.com/watch?v=zIbRYqwBcVg

Fırsat buldum bir kaç part girecem beyler;

Artık eskisi kadar kasmıyordum kendimi, olursa olur olmazsa olmaz havalarındayım anlattım ya hani.
ilk kız ve dolmuştaki kız ile mesajlaşıyor konuşuyor, buluşuyorum. zaman geçtikçe her buluşmadan sonra bir birimize olan yakınlığımız daha da artıyordu.
ilk kız ilk başlarda elini felan zorda olsa verdi ama ikinci kızı öptüm yiyişmeye bile başlamıştık.
Ulan tak mu vardı kendini neden bu kadar kastıysan önceleri diye kendimi gibesim geldi.
Aradan 3-4 ay geçti tabi yeni kişiler de gelip geçti kimisini ben beğenmedim kimisi beni beğenmedi derken zaman geçiyordu.
birinci kız artık sıkıldı ki benden pek fazla konuşmuyordu, yada okul vizeler falan var diyordu tam bilmediğim için ders çalışıyordu galiba her neyse gibtir edin onu.

ikinci kız ismi Zeliha bu arada zeliha ile kendimi geliştirdikçe geliştiriyordum panpalar, bu kızdan da ben sıkılmıştım ama diğer kızlara gitmeden tüm deneyimlerimi bunun üzerinde atmak istiyordum.
Konu cinselliğe geldi mesajlaşıyoruz, direk soramadım buna ama soruyu çarpıta çarpıta,
Hiç ilişki ye girdin mi ? diye sordum...
Uzun bir müddet cevap gelmedi. Hagibtir kız gitti dedim... Aradan 25 dakika kadar bir zaman geçtikten sonra mesaj geldi
-"Evet"dedi... Bu kadar sade...
işime de gelmişti bu ve zelihanın üzerin de daha da yoğunlaştım..
ve taksim civarına yeni bir ava çıktım, taksim arka sokaklar falan derken, tekrardan takıldım bir sarışın bayanın peşine, bir parka oturdu,gittim bende oturdum yanına..
Merhaba dedim..
Dedi merhaba..
havadan sudan konuşmalardan sonra, bir şeyler içmeye davet ettim. Çekingen bir cevap vererek tabiki olabilir dedi..
Ve Varan 3 zütüm tavan yapmış bir şekilde nasıl yürüyorum ama bir görseniz...
Artık heyecan yoktu, rahat bir şekilde yayıla yayıla oturuyordum, kız konuşuyor ben dinliyor ben konuşuyorum kız dinliyordu..
Bu ara zeliha dan bir mesaj geldi..
-"Napıyorsun canım?"Diye...
Hagibtir deyip bir etrafıma baktım acaba beni mi gördü diye...
Baktım kimse yoktu, cevap verdim iyi çarşıdayım falan diye..
-"Buluşmamız lazım" dedi..
Olur diye mesaj attım. ve 2 saat sonrasına sözleştik, cafe deki kızın ismi ise cerendi.
Biraz daha zaman geçtikten sonra Ceren e müsade isteyip gitmem gerektiğini söyledim, telefon numaramı verdim aldım ayrıldım yanından.
Zeliha ile buluşacağımız yere gitmiştim, zeliha geldi, sarıldık koluma girdi cafeye felan gitiik yine aynı şeyler otur çay kahve felan derken içim dışım çay kahve olmuştu.zütüm de pişik olmuştu büyük ihtimal oturmaktan...
Tam kalkacağımız zaman
-ceren den mesaj geldi, "tatlım napıyorsun?" bir şey yaptığım yok öylesine diye yazdım gönderdim.
-"Bize gelirmisin?" dedi..
Ceren üni de okuyormuş, biraz ortalık huursuna benziyordu, belki verir diye tamam geliyorum dedim..
Verdiği adrese gittim, zile bastım ceren açtı kapıyı,
-"Hoş geldin canım" dedi hoş buldum dedim.. içeri doğru geçiyoruz bu arada kafama sert bir cisim ile vuruldu ve ben yere yığıldım.
Gözlerimi açtığım da ceren malafatı çıkarmış ağzıma sokuyor, arkadan da birisi benim züt deliğine zorluyor elimi ayağımı masa bağlamışlar, ceren kız değil travestiymiş.
Hunharca gibtiler beni orada, ve hala görüşürüz bir birimize kayarız...

Yaragın tadını alsan bırakamazsın tadı doğruymuş beyler, insan yedikten sonra anlıyor değerini..

selena oyuncuları diye aratıp buldum adı hazal şenel miş allah sahibine bağışlasın. neyse uzaktan uzaktan bakışa bakışa yaklaştık arkadaşıda bakıyor bana gülme geldi tebessüm ettim bu da tebessüm etti kaçırdı bakışını geçtik gittik. ben hala avdayım sokak sokak kadıköyü dolaşıyorum taş gibi kızlar geçiyor her saniye yanımdan. yine 1 saat dolandım cesaretim kaçtı zütüme derken bu sokakların arasında meydan var yuvarlak 2 tane. hatta birinde hacıoğlu lahmacuncusu var. o değilde diğer yuvarlağın oradan yürüyorum bu ikisi yine karşıma çıktı, sarı saçlı şişman kız bu kesiştiğim kıvırcık saçlıya aaa yine bu çocuk ya dedi hafif sesli bi şekilde tam yan yana geçerken, o anda saniyenin milyonda birinde az önce karşılaştıktan sonra benim hakkımda konuşmuş oldukları ihtimali geçti aklımdan, hemen kafamı çevirdim güldüm ve başımla onayladım. o da selam verdi moralim birden %400 arttı. durdum orada. döndüm bunlar gidiyor konuşa konuşa, arada bi dönüp bakıyor resmen gel diyor ama cesaretimi gibiyim daha nasıl bi işaret olmalı resmen gel diyor ben hala ya konuşamazsam ya kabul etmezse lan git daaa mal bin gerizekalı ana avrat sövüyorum kendime o an. neyse gittim peşinden koştum koştum koştum geldim yanlarına elimle omzuna dokundum merhaba dedim, bunun surat ciddi oldu birden, lan az önce bana gülen sen değil miydin dedim içimden, galiba test ediyor beni bilinçsizce dedim bir saniyede düşündüm bunları ak. iki defa karşılaştık artık bir selam vermeliydim dedim.

şöyle yapıyım konuşmayı daha anlaşılır olur
+ben
- kız

+merhaba ben mr key dedim.
-bunlarda merhaba dediler.
+napıyorsunuz?
-dolaşıyorduk ( gülümseyerek)
+o anda içimden sizde ava çıktınız dimi * demek geldi ama tuttum.
+ beraber dolaşabiliriz isterseniz dedim(o anda galiba hata yaptım bu cümlede diye iç geçirdim, onlardan onay almamam gerekiyordu ( ama bunun ne kadar saçma bir şey olduğunu anladım onay almamak gerekiyormuş felan saçmalık ak) yani isterseniz demek yerine beraber dolaşabiliriz demeliydim diye geçti aklımdan.
tamam olur dediler. yürürken düşünceler hala yokluyor beni, herşey planlandığı gibi gitmez, rahat olmalısınız, eğlencenize bakın onlar zaten gelir diye okuduğum yazılar aklıma geliyor. o anda diyorum ki olm koyuver gitsin amk.
-sen napıyordun burada tek başına dedi kıvırcık.
+o anda dedim ki dürüst ol olum tutarsa tutar tutmazsa gibtiret eğlen amk.
+aslına bakarsanız, benim insanlarla iletişimim çok kötüdür, bugün bunu aşmak için kızlarla konuşacaktım cesaretimi topluyordum kısmet sizeymiş dedim.
+bunlar şaşırdılar baya. sadece kızlarla mı konuşuyorsun dediler. kem küm ettim.
-gayet iyisin flan dediler
+eğer istemezseniz rahatsız olursanız bunu anlarım dedim ama kötü bir niyetim yok sadece iletişim kurmak istiyorum dedim
-olur sorun yok flan dediler

bir süre sessizlik oldu yürüdük 10 saniye flan orada hasgibtir konuş konuş konuşcak bişeyler bul diye panikledim.

-kız arkadaşın yok mu hiç dedi kıvırcık.
+erkek arkadaşım bile yok ki dedim *
-güldüler
+bütün günüm evde bilgisayar başına geçiyor pek sosyal biri değilim dedim
-dışardan öyle gözükmüyorsun ama dediler
+bişeyler daha dediler hatırlamıyorum bende evet flan diye onaylıyorum dediklerini
+beni gördüğünüzde aranızda konuştunuz mu dedim (o an sarışın olanın yüzünde şunu gördüm, dıbına koydumun binine bak zütü kalkmış kendini bişey sanıyo ne konuşcaz senin hakkında der gibi baktı.
- birbirlerine flan baktılar güldüler, bi kemküm ettiler hoş çocuk flan diye düşündük dedi. harfi harfine cümleler böyle olmayabilir yani söyledikleri bu hatırladıklarımı yazıyorum. şöylede demiş olabilir "hoş çocuk dedik" ben sonradan hatırladığımı yazıyorum buraya. ama aynı şeyler yani değişen bir şey yok zütümden hiçbir şey uydurmuyorum yemin ederim.
+o an biraz utanır gibi oldum. bu iyi çünkü bende seni hoş buldum dedim kıvırcığa bakarak *
-bunlarda güldüler
+bu arada baya yürüyoruz starbucksı geçerken aklıma dank etti, bişeyler içmeye davet etsem mi diye.
+pekala dedim, bana baktılar, biyerlere oturup bişeyler içelim mi dedim. durup birbirlerine baktılar havada kararıyor yavaş yavaş, ya aslında yürüsek daha iyi fazla vaktimiz yok zaten eve gidiyorduk sen gelmeden önce dedi kıvırcık. haa tmm sorun değil dedim, bu arada o okuduğum espiri+küstahlık alfalık flan hikaye anasını gibiyim o anda mümkün değil bunu yapabilmem allaha emanet gidiyorum. yani nasıl ki bi online oyuna başlarsınız hiçbir şey bilmezsiniz 1 lvl lık yaratıklar öldürür sizi, yada öldürdüğünüz yaratıktan düşen 3 goldu almaya çalışırsınız aynen öyleyim. ama zamanla 80 lvl olursunuz oyunun piiri olursunuz. 3 golda bakmazsınız 10m den aşağısı para değildir sizin için aynen öyle bu işlerde. daha 200 tane kızla pratik yapmam gerektiğini biliyordum uzman olmak için. neyse yürüyoruz baktım soğudu muhabbet zaten gidecektik demelerinden sonra, dedim o zaman sizi daha fazla tutmak olmaz siz evinize gidin dedim.

- yanii tmm olur dediler.
+yalnız bişey isticem dedim
-baktılar
+telefonunu istiyorum dedim.
-güldüler. hımmm flan yaptı gözüyle bi yere, havaya baktı flan
+o anda öyle birşey geldi ki aklıma bunu okumuştum aha dedim bunu patlatmalıyım kesin gülücekler dedim. hani kim 500 milyar ister yarışmasında ailecek izlerken kimse sorunun cevabını bilemezken, siz bilirsiniz ve cevabı evdekilere söylersiniz ya öyle bir heyecan kapladı içimi.
+merak etme zırt pırt aramam, yani günde en az 20 kere flan ararım dedim
- bunlar katıla katıla güldüler
+o anda motivasyonum oldu %500 ak.
-neyse verdi telefonunu
+ bi espri daha aklıma geldi, ama bu gerçekti
+kontörüm yok dk başı ödemeli atarım sen ararsın dedim
- bu sefer gülmediler amk yannan gibi kaldım.
+şaka şaka dedim hemen toparlamaya çalıştım ezik gibi. neyse aldım telefonu el sıkıştık memnun oldum dedim o da öyle dedi diğer şişkoylada el sıkıştık şişko diyorum ama uzun boylu 1.75 flan vardı balık etliydi ama gibimde değildi kıvırcık benim için önemliydi. hayatımda daha önce bu kadar güzel bir kızla konuşmamıştım, o burun lan aynı resimdeki kız amk. bebek gibi kızın telefonunu almıştım. beyler neyse bunlar gitti, benim bir yürüyüşüm var, ağzım kulaklarıma varıyor nasıl mutluyum lan başardın lan diyorum başardın.

neyse kontör aldım mesaj attım. nasılsın? ben ...
cevap baya sonra geldi

+ben
-kız

-iyiyim ya sen?
+bende iyiyim.
kendime verdiğim telkinlerle ve youtube dan dinlediğim frekanslarla ve daha bu kızda başarılı olmamdan sonra kendime olan güvenim gelmişti. ve biliyordum ki herzaman eğlenmeliydim asla düşünmemeliydim ne konuşabilirim, konuşulacak konu aramamalıydım. kızın gönlünü hoş tutmaya çalışırsan sıçarsın. bu hayatta böyledir. kimsenin gönlünü hoş tutmaya çalışma başaramazsın. kendimi iyice fırlama gibi hissetmeye başlamıştım. direk sorulara geçtim.
+napıyorsun flan dedim
-hiç öyle evdeyim
+okulunu sordum marmara üniye gidiyormuş
hiç anlamadığım halde bölüm flan sordum ak.
arkeoloji mi ne okuyor amk, istanbulda kazılara flan gidiyorlarmış üni zütürüyormuş çok da severim arkeolojiyi çocukken hep belgesellerini izliyordum vay be dedim benim kafada amk
+biraz daha konuştuk hatırlamıyorum sonra uzatmadan kesin ve net olmam gerektiğini biliyordum. bir yandan da esprili+küstah olmaya çalışıyorum
+seninle buluşmak istiyorum, benimle buluşma fırsatını elde etmek istiyor musun dedim. hahahah tipimi gibiyim amk güya utangaçtım sadece iletişim kurmak istiyordum birden ne bu playboy havaları ak.
-fırsat mı * ?
hasgibtir demiştim orada olmadı bu galiba dedim
+evet. bi yerlerde oturup bişeyler içelim eğer birbirimizi beğenmezsek herkes kendi yoluna gider.
15 dk mesaj gelmedi niye yazmıyor bu kaltak diye sövüyorum amk. o bir kelime yazıyor ben 10 kelime yazıyorum bunun yanlış olduğunu biliyorum ama engelleyemiyorum kendimi. tabi sonradan şiir gibi yazan onlar, onca yazıya bir smile atan ben oldum gelicem oralara * . hatta nasıl kız tavlandığını bizzat gömlek düğmesi şeklindeki spy camlerle kayda alıp sizlere kanıtlıcam.

-nerede buluşcaz?
+düşündüm düşündüm kızı kadıköyemi zütürsem ara sokaklarda bira içilen çok güzel yerler var yoksa caddeyemi zütürsem orası daha nezih ama çok pahalı heryer.
+aslında fazla yer bilmiyorum gezerken bi yere otururuz. caddebostanda buluşalım dedim.
-hımmmm
hımm ne dıbına kodum diyesim geldi.
ne yazsam ne yazsam diye düşünüyorum
sana uyarsa? diyecektim ama vazgeçtim uyarsa ne lan uymazsa kendi dili yok mu söyler zaten veya yazar.
+direk dedim cumartesi 4 de caddede. tmm dedi.
daha sonra telefon açıp konuştum sesi çok tatlıydı yine kalbim fırlayacak gibi oldu bu caddenin girişinde bostancıda alt geçit varya vapurların oraya giiyorsun burger var hata ışıklar var, orada buluştuk. harbi çok güzeldi ya o saçlar o dudak burun. ilk karşılaşmada elinimi sıksam napsam diye düşünüyorum hala her hareketi planlamaya çalışıyordum içimden geldiği gibi yaptım buna sarıldım. gülüştük. çok güzel olmuşsun göz kalemi yakışmış dedim. şüphesiz ki bi kıza daha önce milyon defa duyduğu sıradan iltifatlar etmeyeceksin, farklı şeyler söyleyeceksin. şüphesiz ki ne amk ayet mi indiriyorum. neyse teşekkür etti güldü mutlu gözüküyordu. gel hadi sahilden gidelim dedim ilerde migros var oradan döner caddeye gireriz dedim baya ilerde ama. yürüdük yolun oraya kadar karşıdan karşıya geçerken elinden tuttum koşarak geçtik sonra elini çekti. bende hiç çaktırmadan bozuntuya vermedim. biliyorum ki aklından şu geçti onun. daha ilk dakikadan elinden tutmaya devam edersem beni diğerleri gibi sanar, kendimi ağırdın satmalıyım. yemin ediyorum biliyordum o an zihninden bunların geçtiğini. zihin okuma budur işte öyle filmlerde gördüğünüz gibi değil. kızın hal ve hareketlerinden düşünce yapısından anlarsın o anda ne düşündüğünü ne hissettiğini. neyse bu tarafı çok seviyorum dedim diğer sahil tarafında hep mangalcılar var dedim. güldü. burası daha nezih dedim. neyse sahilin girişine vardık bigibletler vardı bir sürü aha dedim kiralayalım sürelim ak. bıraktık kimlikleri aldık bigibletleri verdim ikimizinde parasını. ben kıza para ödetmem beyler hani bu benim huyum, nasıl göründüğü umrumda değil yapamıyorum kıza ödetemem hiçbir şey. ben buyum. neyse sürüyoruz bigiblet, özgüven artık uçuyor. yan yana giderken elimi uzattım şöyle bir duraksadı güldü ileri baktı sonra o da elini uzattı bigibletten bigiblete el ele gittik biraz. yemin ediyorum o kadar güzeldiki herşey inanmıyordum lan inanmıyordum yeminle bak. güneş, deniz, insanların sesleri, bigiblet sürenler herşey o an bizim içindi sanki amk. şu müzik kafamda çalıyor resmen.

https://www.youtube.com/watch?v=SHoHIL2ABVQ

işe gitmeden şunu şuraya atayım.

https://www.youtube.com/watch?v=cINmtxgULks

Artık herşeye kolay ulaşılmasının amacı, değeri yok etmek ve akabinde hiç bir şeyden keyif almamak. Eskiden atari alabilmek için yazın annemden babamdan habersiz oyuncaklarımı binanın önünde yere tezgah açıp insanlara satıyordum. para biriktirip atari almıştım ve sıra oynamaya geldiğinde zevk krizleri geçiriyordum, çünkü ben emek vermiştim ve benim için çokta değerliydi. Artık insanlar hiçbir şeyden zevk almıyorlar çünkü istedikleri herşeye kolayca ulaşıyorlar. Filmler, müzikler, oyunlar, videolar, ferrelar artık ulaşılması çok kolay - Tık download. Gelelim bedavanın etkilerine örneğin lavuğun biri saatlerce internette ferre video izliyor, sürekli mastürbasyon yapıyor.. bakın bu bedava ferre sektörünün tek amacı var insanların hayvani duygularını bastırıp, evde züt üstü oturmalarını sağlamak. "Şş sen dur orda ne cürretle dışarda kadınlarla konuşup yatağa atmak için emek sarfediyorsun ne haddine senin??", al sana şu ferre sitesi takıl takılabildiğin kadar, yeterki evden dışarı çıkma. Tembellerde balıklama atlıyorlar haliyle bedavaya * Google ve youtube gibi sitelerin arama motoruna dikkat edin, leb demeden leblebiyi anlıyor, yeterki siz hemen şipşak aradığınızı bulun diye, yeterki siz cümleyi tam yazmayın. bedava hiçbir şey yok bu hayatta uyanın beyler. gidip onu almanız lazım. bi kadıköye bi taksime bi caddeye bi çıkın. heryer am kaynıyor. her kız, arzu edilmek istiyor, herkes ona baksın istiyor, herkes onu sevsin istiyor, herkes birşeyler istiyor ama kimse onu almak için çaba vermiyor. herkes sistemden şikayetçi ama kimse onu değiştirmek için birşeyler yapmıyor. çünkü can tatlı. ama iş işten geçecek ve çarkı geri döndüremeyeceksiniz, çok pişman olacaksınız boşa geçen heyecansız yıllara.

birgün bunu yapacağım mı diyorsunuz?
beklemeyi alışkanlık halinemi getirdiniz?
yaşamaya başlamayamı bekliyorsunuz?
o gün o adımı atmasaydım hayatım bu hale gelmeyecekti. belkide hala online oyun oynuyordum bırakın böyle boş işleri ak.
beklemeyin. beklemeye kaydığınız o vakit hemen kurtarın kendinizi ondan. ya şöyle olursa ya böyle olursa bunlar zihninizin size oynadığı oyunlar. zarar görmemek için yapıyor bunu. biliyor çünkü züt gibi kalırsa giblenmezse üzülecek, kahrolacak. seni dış tehlikelerden koruyor güya ama senin hep kabuğunda kalmanı sağlıyor. anne gibi bişey bu. iyiliğini istiyor üzülmeni istemiyor ama avlanmayı öğrenemezsen hayatta kalamazsın. avlanman lazım.

ruh halim tam bu.
bi taraftan yandaki kızın bana bakmak istediğini biliyorum. ama kafasını çevirip hiçbir kız bakmaz rol yaparlar. deli gibi bakmak isterler ama rol yaparlar. pencereden flan bakıyor bende arada bi başımı döndürüp gözlerine bakıyor hiç korkmadan. o da kaçırrıyor gözlerini. en arkanın bi önündeyiz tekerliğin üzerindeyim, bu yanımda bunun arkasındada arkadaşı var onunla bindiğinde bi iki kelam etti. neyse minübüs kalktı ben buna dedim. zaten içkinin cesareti, kızla geçirdiğim zaman artık yavaş yavaş erkek olmaya başladım korkmuyorum.

+ben
-kız

+Merak ediyorum da sence neden insanlar yolculuk esnasında birbirleriyle konuşmaz?
-bilmem :d
+merhaba ben ...
-bende ...
+sende gezmeden mi geliyorsun :D?
-evet
bununla baya muhabbeti ilerlettik nerde oturuyorsun dedim kayışdağında inecekmiş. çok hızlımı olur bilmiyorum ama seni tanımak isterim. telefonunu almak istiyorum dedim. eğer bunu yapmazsam eve gidince pişman olucam dedim.
düşündü biraz ya veremem tanımadığım birine telefonumu dedi.
dedim zaten tanımak için istiyorum.
evet ama bilmem ki felan saçmaladı biraz kemküm etti.
bilmem ki flan dedi.

+Amacım seni korkutmak değildi sanırım böyle bir yaklaşıma alışık değilsin dedim. kimse seninle konuşmaya gelmiyor mu dedim?
- yok böyle bir şey başıma hiç gelmedi falan diyor.
+Bende edebiyat parçalıyorum. yani illa ki tanıdığımız insanlar okuldan veya işten mi olmak zorunda? insanlar beğendikleri kişilerle konuşmalı bnce dedim.
-sadece kızlarla mı konuşuyorsun? dedi
+Hayır dedim. Hayatımızda bazen fırsatları kaçırıyoruz, ve sonra çok üzülüyoruz, bu ne kadar da berbat, değil mi?
edebiyat parçalıyorum artık. okuduğum herşey ezberlediğim herşey dökülüyor ağzımdan.

+pekala seni zorlamıcam dedim. döndüm pencereden bakmaya başladım hiç oralı olmadım 10 dakika tek kelime etmeden gittik. ben ineceğim durağa yaklaşırken ben birazdan ineceğim dedim gözlerine baktım anlamlı anlamlı. tmm dedi. telefonunu vermek istiyor ama yapamıyor ak anladım ben bunu verecek ama tamam ben kararımı değiştirdim al telefonumu gibi bi cümle kuramaz ona telkin edildiği gibi kendisini ağırdan satıyor bilinçsizce, ve biliyordum ki kancayı atan taraf herzaman erkek olur zorlayacaksın sonuna kadar gideceksin.

elimde telefonu gösterdim hafif kaldırdım elimi ona uzatır gibi yaptım. anladı baktı baktı aldı telefonumu elimden ananı gibeyim ben şok. numarasını girdi adını yazdı kaydetti. ben nirvanaya ulaşmıştım. amk diyordum daha ne kadar ileri seviyeye gidebilirim ki türkiyenin en büyük çapkını benim gibi hissediyordum o an. o kız tavlama başlıklarında yazanlar beni görseler dilleri düşer diyordum kendi kendime. neyse bunun bacağına dizine attım elimi hadi ben iniyorum burada dedim kalktım.

devam edecek...

https://www.youtube.com/watch?v=QAdQPTMJQEc

şimdi bu kıvırcık öyle bir kız ki bende öyle çok fazla cinsel yani nası diyim beni pek uyarmıyo cinsel olarak. hani zütü göğsü pek yok normal bi kız ama yüzü bebek. benim yüzümle bu kızın yüzü kafa şekli flan bizim genlerimiz birleşirse güzel yavru atarız die düşünüyordum içimden.asfasfsaf köpek miyiz biz yavru atmak ne amk. nesli güzel bırakmak lazım. ama seçici olmamak lazım. seçicilik beraberinde yanlızlığı getirir bunu çok iyi biliyorum. senelerce fırsatlar geçti elime ama hep yakınıyordum amk benim beğendiklerim beni beğenmiyor beni beğenenide ben beğenmiyorum çirkinmiyim ben diye. bi kız çıkıyordu karşıma kız olta atıyor gitmem lazım biliyorum ama utangaç asosyal olduğum için hep bahane üretiyorum. bunun burnu şöyle bunun boyu çok kısa bunun şusu böyle vs. bahane üretmeyeceksin.

neyse kıvırcıklada mesajlaşmalara devam ediyoruz. ben hiç telefonda konuşamam, konuşma özürlüyümdür o yüzden hiç telefon açıp konuşma işine girmiyordum ama bu aptal huyumu yenmem gerektiğini biliyordum zorladım kendimi telefonla konuşmaya başladık. fazla uzun sürmüyordu konuşmalar tıkanıyorduk çünkü konuşcak şey bulamıyordum düşünüyordum ne konuşsak ne konuşsak. içkili olsam anında gelir aklıma bişeyler. yani aslında alkollü olduğun zaman ne söylediğinin bi önemi olmuyor saçmalasanda lan ne diyorum ben demiyorsun mutlusun çünkü o an ne desen güzel geliyor sana. bi yandan kafam hep şu düşüncede. lan herzaman içkiliymiş gibi nasıl mutlu olabilirim, her zaman o rahatlık o özgüvende, o eşi benzeri görülmemiş motivasyonla sürekli nasıl kalabilirim diye düşünüyordum. neyse gel zaman git zaman diyim çünkü konuşmaları hatırlamıyorum ak öyle havadan sudan konuşuyoduk. ben bide heyecanlıyken konuştuğum hiçbirşeyi hatırlamam ak. heyecanlıyken kavga etmişsem daha sonra kavgaya dair hiçbir şey hatırlamam kim nasıl geldi nasıl vurdu bi başını hatırlarım. çok heyecan yapmaktan işte bunlar. neyse bu yaptıklarımı abime flanda anlatıyorum vay bin diyo harbimi lan flan diyo inanmıyor yaptıklarıma. buna diyorum videoya aldırcam birine falan lan saçma salak işler yapma başına bela alıcan falan diyor. abimdede vardır çapkınlık. her ne kadar evli olsa saçı dökülsede hala yakışıklıdır kızları çeker kendine şeytan tüğü vardır. bu liderlik, ortamı domine eden insanlarla ilgili yazılar okurken hep bu abim aklıma geliyordu. aynı abimlan diyodum lider amk. zerre kültürü yoktur kör cahildir ama herzaman konuştuklarından emindir hiç savunduğu şeyin ne olduğunu bilmez recep ivedik gibi ak haklı o herzaman. neyse abimden t-shirt flan alıyorum kolye alıyorum takıyorum hiçbirşeyim yok benim ak. parada alıyorum. o da biliyor senelerca kız arkadaşımın olmadığını seviniyor o yüzden. daha önce okuduğum yazılardan kızla heyecanlı birşeyler yaşamamız gerektiğini böylece onun zihninde hatıralarında daha derin yer etmem gerektiğini biliyordum. dedim ne yapsak ne yapsak bunu luna parka zütüreyim orada baya heyecanlanır o aletlerde hem korkudan sarılır bana yakınlaşırız cinsel temasda artar. benimle ilgili sıkı ağlar örülür hatıraları olur. bi yandan lunaparktaki aletleri 5-10 lira flan sanıyorum abime diyince bu parayla çarpışan arabaya biner gelirsiniz anca dedi ak. oradan buradan topladım para. çalışmıyorum o zamanlar. neyse bostancı lunaparkında buluştuk. yine çok tatlıydı özledim seni flan diye sarıldım. ilkten gibten gibten şeyler yaptık buna ayıcık flan kazanmaya çalıştım yapamadım. sonra yumruk atma makinesindede başarısız oldum oç ları hileli amk vuruyom vuruyom sınırda 900 de kalıyor. neyse bi yandan diyorum ki lan millet nasıl korkuyor bunlarda çocuk oyuncağılan diyorum dev aletlere bakıyorum. avradını gibeyim beyler ben hayatımda böyle kabus yaşamadım. yemin ediyorum ben böyle birşey yaşamadım insanları anlamıyorum öyle şeylere nasıl biniyorlar boyumdan posumdan utandım millet bindiği zaman eğleniyor ben hayatımın en büyük korku dolu anlarını yaşadım. rockn roll diye bişey vardı. lan allahım bir daha binersem cümle alem yedi ceddimi gibsin çok büyük yemin ediyorum kafama silah dayasalar binmem amk.

https://www.youtube.com/watch?v=aPNHG61FMok

bu arada kızları izlediğinizde acayip aptallaşıyorlar elleri ayaklarına dolanıyor utanıp kızarıyorlar. acayip hoşlarına gidiyor. onlara izlendiklerini hissettirin.

ha şunuda not olarak düşeyim şuraya bunu unutmayın.

not: siyah veya kahverengi oje sürmüş kızlar yellozdur rahatça yürüyebilirsiniz. ne kadar düzgün hanımefendi gözükenleri olsada aldanmayın içinde taşmak isteyen bi huur vardır. bunu yaptığım 100 lerce gözlemden ve deneyimlerimden biliyorum.

Neyse beyler daha sonra ilişkilerimi epey ilerlettim ikisiylede. kıvırla 3 günde 4 günde bir buluşmaya başladık haftada 2-3 kez görüyordum. daha sonralar annesiylede tanışdım. melek gibi kadın. neyse kızı 1 kere evine bıraktım sonraları bir kerede evinden aldığım oldu. bunu öptüğüm kısıma gelicem. bunu bizim eve çağırdım hangi minübüse bineceğini flan söyledim benim evin yakınındaki duraktan aldım. evide anasının amı gibi temizledim. taktan bi evimiz var utanmıyorda değilim şöyle güzel bir evde ağırlamak vardı.neyse hava güzeldi bizim binanın bahçeside yemyeşildir orman gibi amk oturduğum muhiti söylemicem ama bu muhitte böyle bir bahçe yok biliyorum heryeri avucumun içi gibi çocukluğum bu bölgede geçti her taşın altını biliyorum her binanın ziline basıp kaçmışımdır. neyse bizim çardağa zütürdüm kızı öğlen 3-4 gibiydi. biliyorum ki 5-6 gibi bütün koca karılar dökülüyor çardağa kısırlar yemekler flan muhabbet shbet gırla. kimse yoktu o an oturduk çardağa. sarıldık flan başımı başına koydum el eleyiz. kedileri flan izliyoruz bahçedeki meyva ağaçlarını söylüyorum yöneticiye küfür ediyorum fındık ağacını kesti diye. neyse sonra sessiz sessiz oturduk bi yandan çakal gibi diğer binaların pencerelerini kesiyorum. arka binanın kapıcısı bahçeyi temizliyor süpürgeyle farşş farşş farşş boşluğu yakaladım mı öpücem. neden bilmiyorum gözlerimde çok ağırdı bi yorgunluk vardı üzerimde. neyse elimle bunun çenesinden hafif kaldırdım başını bana baktı 8-9 saniye dip dibe dudak dudağa kaldık dudaklarına ve gözlerine bakıyorum bu da bi masum bakıyor ki hem azıyorum hem kalbim küt küt çarpıyor. yavaşca öpmeye başladım. yanağına bir iki öpücük kondurdum sonra kendisini bıraktı zaten. bende baya azdım. elimi malum yerine doğru indirdim kot vardı bunda. elimi oraya attım iki bacağını kapattı elimi sıkıştırdı orada. o anda öfff diyorum tamamen azdım artık boynuna flan saldırdım kaplan gibi. nefes alışverişleri sesli olmaya başladı sonra malum yerinde olan elimi tutup oradan çekti yavaşca sağ bacağına koydu. öpüşürken gözümü açıp baktım bi kere bakıyomu diye yok ak gözünü kapamış kendinden geçmiş. zaten gözünü açıp bakıyorsa o kızı daha önce yemişlerdir bunuda not düşün. eğer gözlerini kapamış bırakmışsa kendini tamamdır tadını çıkarın.