beyler selamün aleyküm öncelikle. gerçekten hikayeyi bekliyorsunuz ama bende yoğun bir pekekentim. dediğim gibi hikaye 3-5 günlük bir hikaye olmadığından telaş yapmanıza gerek yok. geçelim anlatacaklarıma...

beyler hayatım kendimce düzene girmeye başlamıştı artık. artık işten ve okuldan kalan vakitlerde tarkan abiyle takılıyorduk. ama ne yalan söyleyeyim aklıma arada deniz geliyor. tabi selma da beni etkilemişti diyebilirim. ama zeki kızlardan uzak durmam gerektiğini biliyordum. zeki kızlar beni ne kadar etkilese de sonradan hayatımı gibmeyi başaran kızlar oluyordu.

bi gece yine içmişim iş çıkışı eve dönüyorum,pat mesaj geldi. mesaj zeynepten.

"halidaki unutamıyorum seni."

cevap vermedim amk. bastım evime gidip uyudum. bir de önceden gelen bi msj vardı numarasını tanımadığım. kim olduğunu merak ettim ama sabah ararım diye düşündüm.

sabah uyandığımda sigaramı içip kahvemin ısınmasını beklerken geceki numarayı aramak aklıma geldi. numarayı aradım.

-alo

-halidaki

-kimsiniz tanıyamadım

-idil ben.

düşünüyorum şimdi hangi idil falan derken yine ankaradaki kırıklarımdan biri idil. sarı, kumral karışımı dalgalı saçları ve cam mavisi gözleri olan süt gibi hatunlardan. gerçekten çok güzel diyebileceğim hatunlardan. ama hatun gel gör ki saçma sapan işlere bulaşmış bir tip. esrar falan kullanan bir tip. anası babası ayrı. babasına sürekli ana avrat söver. annesi desen giblemiyor kızını. güzelim kız da pis işlerde amk. neyse biz bu hatunla bi ortamda takılırken tanışmıştık. bi ara sürekli gibişiyorduk hatunla. sonra birden bire konuşmamız kesilmişti.

-haa idil.

-nerelerdesin halidaki.

-çok uzaklardayım be idil.

-nerelerde uzaklarda.

-izmirdeyim ben.

-ya gerçekten mi, ne işin var orada.

-inanması güç ama üniversite okuyorum.

-yaa bende gelmek istiyorum.

-gel o zaman.

-ya ciddi misin

-evet ciddiyim. hatta biletini alıyorum. gel.

-ya şimdi olmaz. ama 1 haftaya gelebilirim.

-tamamdır. konuşacağız gene...

idili yanımda istiyordum. idil gerçekten esaslı kızdı. ve 3-5 kuruşun peşinde olan bir kız da değildi. zaman geçirip dertleşeceğim bir kızdı ve geçmişimi de bilen bir kızdı. buraya geldikten sonra onu ikna edecektim. en azından etmeye çalışacaktım. her başarılı erkeğin arkasında bir hatun vardır nihayetinde *

aradan bir hafta geçti ve idil artık gelmişti. idili karşılamak için otogara gittim. otobüsten iner inmez göz göze geldik ve bana doğru koşarak boynuma atladı. sanki yıllardır görüşmeyen aşıklar gibiydik. kim bilir belki de ilerde sevgili olacaktık.

idili aldım taksiyle eve geçtik. durumdan aliye bahsetmiştim. ali olumlu karşılamıştı. zaten idil benim odamda kalacaktı 1 hafta. belki de devamlı... idille üniversite2de bişeyler atıştırdıktan sonra eve geçtik. pek fazla eşya getirmemişti yanında. eve geçip yerleştik.

-idil seni buraya bir hafta diye çağırdım belki. ama ben sürekli yanımda olmanı istiyorum.

-gerçekten mi halidaki

-gerçekten.

-ama nasıl olur. ne yaparım burada.

-eğer istersen benim çalıştığım mekanda seni işe aldırırım. çalışırsın hem. burada benimle kalırsın. benim senin gibi birine ihtiyacım var.

-tamam olur. düşünücem bunu. zaten ankarada da düzgün işlerle uğraştığım yok. annem desen ya eve gelir ya gelmez. kimle , ne yapıyor haberim yok. arar söylerim. zaten pek umursamaz.

-bu güzel haber. yani kalman *

işte bu haber ve bu olanlar beni iyice motive etmişti. zaten okuluda iyice salmıştım amk...

o akşam işe heyecanla gittim. biliyordum tarkan abi beni kırmazdı zaten. mekanın önüne gittim. bizim izbandut takımına selam verip geçtim içeri.

-tarkan abi merhaba

-hoşgeldin koçum.

-abi benim senden bir ricam vardı.

-hayırdır halidaki

-abi benim bir arkadaşım var. ona burada iş verebilir misin.

-olur halidaki. senin kefil olduğun adam benim için okeydir.

-abi kız ama.

-halidaki zor iş bu bir kızın yapmasını beynin alıyorsa gelsin.

-alıyor abi. sen merak etme güven bana.

o gün işten çıkıp eve gittim. kafa yine kıyak zaten. eve vardığımda idil pc başında takılıyor. yarı çıplak oturuyor.

-halidaki geldin mi

-bir duş alıp gelicem.

gittim duşa girdim bir kendime geldim. biliyorum ki bu gece gibiş var. özlemişim zaten idili. duştan çıktım üzerimde havluyla girdim içeri. idilin yanına gittim. havlumun bağını çözüp direk saksoya başladı. ellerimi saçlarına dolayıp kafasına bastırmaya başlamıştım. haşmetli kıvama gelince idil prof bir ferre yıldızı gibi domaldı karşımda. pırıl pırıl zütüne bakınca kendimden geçtim. zütünün yanaklarından tutup amcığı görünce sapladım buna bir güzel. rahat 1-2 saat gibiştik. ama sesleri bırak alinin duymasını bütün apartman boy abdesti aldı amk bizim yüzümüzden. idil canavar gibi gibişir. kıvrak hatun. amerikada olsa ferre şirketlerinin aranan siması olurdu kesin *

işimiz bittikten sonra biz bunla bir güzel uyuduk...

ertesi sabah uyandım, baktım idil yanımda yok. ne oluyor amk falan diyorum kendime. sigaramı yakmadan telefonumu alıp idili aradım. telefon masanın üzerinden çalıyor. neyse amk bu telefonum çalıyor diye içeri geldi.

-bendim çaldıran. gittin sandım.

-bence kahvaltıyı görünce ben gitmek istesemde bırakmayacaksın.

amk kız kalmış bana bir de kahvaltı hazırlamış. cidden bazı insanlar yaşamlarını kendileri seçmiyor. ne olurlarsa olsun harbi insanlar.bir de gidip boyoz moyoz almış canını yediğimin kızı. tabi ali falan da yok evde. ulan bi mutlu olup bi sigara yaktım. idil geldi sigarayı ağzımdan alıp söndürdü.

-ilk önce kahvaltını yap. sigara sonra halidaki.

-beni kendine aşık mı etmeye çalışıyorsun ?

-hayır. ama çok sigara içiyorsun.

hay amk dedim kıza bak. beni benden daha çok düşünüyor. daha dün geldi bugün otoritesini kurdu. ama ben çok otoriteye gelende bir tip değilim. neyse kalktım gittim kahvaltıya.

-eee idil bugün iş için hazır mısın ?

-hazırım halidaki. ama hiç kıyafetim yok. almam gereken şeyler var ve param yok.

-ben alayım yani

-alıver bir zahmet *

kız değil mi amk hepsi aynı takun laciverti * kahvaltımızı yaptık idille birlikte çıktık. kızı forum bornovaya zütürüp bir şeyler alacağım. yolda gidiyoruz. ben yolda giderken bu koluma girdi. sevgili gibi yürüyoruz. ama yakıştıkta amk ne yalan söyleyeyim. içimde de garip bir his var. şimdi zeynep ve diğer platoniklerimden biri görücek falan diye. aslında gibimde değil ama bir an gerildim. sonradan gibimde olmadı. gittik foruma, buna bir şeyler aldım işte. bu ama nasıl mutlu oluyor amk. çocuk gibi. kız zaten baba şefkati görmemiş. anası desen o da ayrı dert. kız beni resmen benimsiyor. babası olarak mı görüyor anlamıyorum. yok dondurma al bana yok bunu da yapalım falan gibisinden. zaten böyleydi hatun şimdi daha bir ayrı mutlu.

dua et ki halidaki yine bir rüzgara kapılıp tohumlarını olmayacak topraklara düşürme. sonra dik duramayan bir çiçeğin yapraklarını yolmak zorunda kalıyorsun...

akşam işe gidiş vakti geldi. idili yanıma aldım iş yerinin yolunu tuttuk. idil yolda bana sorular soruyor tabi "nasıl bir yer" , "ne iş yapıcam" ben buna "bekle gidince göreceksin" diyorum. yolda giderken bu omzuma başını dayadı. öyle sessiz sedasız geldik iş yerinin önüne. kapıdaki izbandutlara selam verdim. idillle birlikte içeri girdik. tarkan abinin yanına doğru ilerledik.

-abi merhaba

-merhaba halidaki. bu bahsettiğin arkadaşın sanırım.

-evet abi. bugün çalışacak.

-tamam halidaki sen işi öğret başlayın yavaştan. hazırlıklar bitsin.

-emrin olur abi.

ben idile gidip işin inceliklerini anlattım biraz. şimdilik ondan pek bir şey bekleyen yoktu. ama gece burası sarhoşlarla dolup taşacaktı. idili biraz uyarmam gerekiyordu. neyse biraz işin nasıl yürüdüğünü anlattıktan sonra idili diğer elemanlarla tanıştırdım ve tembihledim.

-beyler idile dikkat edini mekanın geceki halini biliyorsunuz hepiniz ona göre.

neyse bunlar merak etme abi ayağı çektiler falan artık mekan dolmaya başladı. hazırlıklar bitti. çerezler tazelendi, biralar kontrol edildi. chivas şişelerine dandik viskiler dolduruldu. artık hazırdık...

o gece çok şükür sıkıntısız bir şekilde geçti. idile çok yüklenmedim zaten o gün. tabi ben çalışırken kafayı bulduğum için eve geçtik idille. hop direk gibişe. biz bunla böyle böyle her gece sevişmeye başladık. artık günlük ritüelimiz olmaya başlamıştı. ikimizde birbirimize git gide bağlanıyorduk. ama ilişki babında aramızda hiçbir şey yoktu. bu olmayacakta değildi tabi.

idil bazen bana çiçeği hatırlatıyor... ama kimse o kadar masum değil. daha doğrusu hiç kimse masum değil. özellikle kadınlar kendilerini çok fazla düşünürler. erkekler genelde fedakardır. kadınlar genelde kendisine fedakardır. kendisi mutlu olmayacaksa bir şey yapmazlar...

gereksiz detaylara çok girmeyi düşünmüyorum bu anlatımımda. ama idil geleli buraya 3-4 ay geçti.

3-4 ay sonra...

idil ortama iyice hakim olmuş. çalışmaya iyice alışmıştı. ben dersleri iyice savsaklamıştım. zaten kaldım çoğundan. okulla alakam iyice sonlanmıştı. ve bu amk şehrine neden geldiğimi unutmuştum. oturdum bu konuyu idille konuştum.

-idil ben bu gece işi bırakıcam

-neden halidaki ne güzel çalışıyoruz işte.

-idil ben buraya okumaya geldim ve bütün derslerden kaldım neredeyse okulla hiç ilgilenmiyorum. ama sen çalışmaya devam et.

-peki nasıl istersen.

akşam oldu mekanın yolunu tuttuk. mekana vardığımızda konuyu tarkan abiye açtım. ne kadar kem küm etse de kararlı olduğumu görünce bir şey demedi. o gece son gecem olduğunu bilerek çalıştım. ve içimde son gece çalışıyor olmamın verdiği rahatlıkta vardı. baya içmişim o gün.

iş çıkışı bütün elemanlarla vedalaşıp işi bıraktım. zaten bu kadar kazandığım parada beni baya idare ederdi...

artık okula düzenli gitmeye başladım. hayatım yavaştan düzene girmeye başlamıştı. anca adapte oldum resmen amk şehrine.

benle ters orantıda idilinse hayatı iyice düzensizleşiyordu. bazı geceler eve girmiyor, bazı geceler çok geç geliyordu... tabi ben bir şeyler olduğunu anlamıştım. sevgiliyiz ama birbirimize hiçbir konuda da karışmıyoruz. garip bir ilişkiydi. hayatlarımıza müdahale etmeden birbimizin hayatındayız...

tabi ne olursa olsun neler olup bittiğini öğrenmem lazımdı. konuyu selma ablaya açtım. selma abla neler olup bittiğini öğrenecekti benim için.

yine saat gece 3 civarları bi telefon geldi. telefon selma abladan. bende sigara içip derslerle ilgileniyorum.

-alo halidaki

-efendim selma abla

-oğlum senin bu idil tarkanla işi pişiriyor haberin olsun.

amk beynimden vurulmuşa döndüm. ne yapacağımı bilemedim. gözüm karardı lan. amk pezengin kaderi bu sanırım. kime elimi atsam huur oluyor amk. bir de öğrendiğime göre amk idili ortamda iyice taşak sahibi olmuş komilik falanda yapmıyormuş. bildiğin tarkan huur çocuğusunun eskortu olmuş.

benim kafam iyice attı. eski hatalara geri dönmek yok. bir hatayı 1 kere yaparsan sıkıntı yok. 2 kere yaparsan öğrenmeye başlarsın. ama bu 3-4 olursa salaksındır amk. idil kendisi kaşınmıştı ve selma ablayla tanışma vakti gelmişti. madem eskort olacak banada faydası olsun...

BEYLER MÜSAiT OLDUĞUM iÇiN SiZLER iÇiN PART GiRDiM. AKŞAM BiR KAÇ iŞiM VAR YiNE BURADA OLACAĞIM. OLMANIZI TAVSiYE EDERiM. HiKAYE YAVAŞ YAVAŞ HIZ ALIYOR. iYi AKŞAMLAR CÜMLETEN.

selamün aleyküm beyler. seriden başlıyorum. kimler burada şukulayında görelim.

şu müzikle girişimizi yapıyoruz beyler. müziği açın öyle okumaya başlayın.(eğer hikayenin tanıdı almak isterseniz. o duyguyu bulmak isterseniz.)

https://www.youtube.com/watch?v=EoD7_pwQrBA

artık idilin selma ablayı görme vakti gelmişti. selma ablayı aradım.

-alo selma abla.

-ne var lan pekekent.

-abla sana ihtiyacım var. yardımın lazım.

-noldu lan neyin var?

-abla telefonda olmaz buluşup konuşmamız lazım.

-tamam yarın öğleden sonra hataya gel.

-tamamdır abla sağol. kolay gelsin...

telefonu kapattım. artık idilin biletini kesmiştim. tarkan abiye yapabileceğim pek bir şey yoktu. taşağım yetmezdi. kafamda yine 50 tane tilki dolaşıyordu. kendime bir kahve yaptım. kahvenin yanına bir sigara yaptım.

bir şeytanlık düşündüğümde genelde arkada bilmediğim müzikler olur. bildiğim müziklere eşlik ettiğimden dikkatim dağılır... o gün bitti.

ertesi gün..

selma ablayla buluşmak için hataya gittim. selma ablanın evine...

eve girdim. kahveler yapıldı , sigaralar yakıldı ve artık başlayacaktı oyun...

-selma abla, idili biliyorsun.

-evet nolmuş

-abla onu işe çıkartıcam ve bir planım var. bana yardım etmeni istiyorum.

-kalk gibtir git. ne işin var amk hani bırakmıştın pekekentliği ?

-hani bırakmıştın huurluğu ?

-görmeyeli dilin uzamış.

-evet abla başka yerlerimde uzadı. huurnun yemini yannanı görene kadar. pekekentin yemini kazık yiyene kadar. şimdi benle misin değil misin ?

-senleyim halidaki. senleyim...

planı anlattım selma ablaya kahvemi bitirip kalktım yanından. plan basitti. selma ablayla bir gün mekanda buluşacaktık. hep beraber, ben idil, selma ablanın yanında getireceği bir herif. mekandan çıktıktan sonra selma ablalara gidip otlanacaktık. böyle böyle takılma ortamlarında idili işin içine sokacaktım...

akşam eve gidip gece geç saate kadar idilin gelmesini bekledim. geldiğinde ağzı yüzü yine gibişmekten dağılmış amk huursunun. madem huur olacaktın neden bana yamuk yaptın amk kaşarı.

-hoşgeldin sevgilim.

-hoşbulduk halidaki.

-özledim seni. duş alda sevişelim.

-sevişmek istemiyorum halidaki çok yorgunum.

zaten sevişelim mi diye iş atıyorum. milletin attırdığı amı mı gibicem amk (iç ses: çiçeği gibiyordun ya pekekent. ama çiçeğe aşıktım.)

bu gitti duşuna girdi çıktı saçını başını kuruttu. gidip birasını yudumladı. sonrada zıbardı. bende çalışma masamdaki lambamı yakıp biramı açtım. sigaramıda yakıp günlüğümü yazmaya başladım. aslında günlük gününde yazılır. ama ben 3-4 günde bir bazen haftada bir bazen hergün yazardım. sonra ödevlerimi halledip gidip bende uyudum...

ertesi gün uyandım. umutsuz bir sabahın kirli bir günü. dışarıda yağmur. idil yanımda uyuyor. evet artık pekekentliğe geri dönüyordum. afitap artık yoktu bana. hergün bulutlu artık bana. bu akşam mekana gidecektim selma ablayla. ne kadar ihanet gördüysem hepsinden intikam aldım. almaya çalıştım. ama ondan önce yapmam gereken şeyler vardı. denizi aradım.

-alo deniz

-noldu halidaki

-seninle konuşmak istiyorum.

-ne konuşacaksın.

-bizimle ilgili. reddetme. müsaitsen bir saate buluşalım. sana anlatmak istediklerim var.

-tamam olur.

hazırladım. bi saat sonra çıktım evden. denizin yanına gittim. deniz her zamanki gibi çok güzeldi. sade bir selamlaşmadan sonra gidip bir yere oturduk..

-deniz. ben seni sevmeye hazırım.ama geçmişim hazır değil. ben pis bir insanım. eğer bana fırsat verirsen seninle bir ilişki yaşayalım..

-olmaz halidaki.

-neden olmaz

-çünkü benim artık bir sevgilim var.

-kim

-atakan.

-hangi atakan ?

-ne fark eder.

-peki haklısın özür dilerim.

uzak iki dost gibi kahvelerimizi içtik. gittim hesabı ödedim kalktık. yine o köprünün altından tonlarca su akmış amk. durup dururken neden denizi çağırmıştım ki zaten. anlamıyorum amk. belkide sığınacak liman arıyordum. deniz yanımdan kalktıktan sonra hiç düşünmeden pgiboloğa gittim...

pgiboloğum sezin. 30-35 yaşlarında evli bir kadın. önceden pgiboloğa gitmeyi düşünüyordum zaten. biraz araştırmıştım. pgiboloğu bulmak zor olmadı. kadın beni çok güzel bir şekilde karşıladı. oturdum şimdi koltuğa.

-evet halidaki seni dinliyorum. şikayetin nedir.

-sezin hanım sürekli kendimle çelişiyorum. geçmişim sürekli gözümün önüne geliyor. ve sürekli kadınların bana yaptıkları yaşattıkları şeylerden intikam almaya çalışıyorum. ruh halim çok değişken.

-peki halidaki. kadınlarla aran nasıl. görünüşe göre yakışıklı birisin.

-yani aslında kız arkadaşım oluyor. sosyalde bir çevrem oluyor ben istersem.

-peki cinsel ilişkilerin nasıl

-yani o konuda pek konuşmak istemiyorum.

-konuşmak için para ödüyorsun bana. ama ilk seyansta senden dökülmeni bekleyemem. yavaş yavaş alışıcaz birbirimize. ama cinsel ilişki bir ihtiyaç ve ayda 1 de olsa cinsel ilişkiye girmelisin. bu da bir sorun.

amk şimdi kadına direk ben pekekentim desem olacak mı ne olacak amk. biraz sessiz kaldıktan sonra

-aslında ben pekekenttim ve fazlasıyla kadınla birlikte oldum.

-nasıl yani

-evet gerçekten öyle ben gerçekten pekekenttim.

kadın hiçbir şey demedi dumura uğradı.

-herşey lise bittikten sonra başladı. lise bittikten sonra izmire gelmemle başladı...

-anlat bana halidaki.

(bkz: pekekentlik anılarımı anlatıyorum)

hepsini anlattıktan sonra kadın resmen şok geçirmiş gibi sustu kaldı.

-halidaki ilk defa senin gibi bir hastam oluyor ve senle baya yolumuz var gibi duruyor.

neyse biraz konuştuktan sonra içimi boşaltmanın mutluluğuyla oradan çıktım. küçükparka geldim. canım nasıl waffle istiyor. gidip waffle yedim. sonra biraz tek başıma küçükparkın o sokaklarında gezinip büyük parka gittim. büyükparkta oturup bir sigara yaktım. akşam için yapacaklarımı düşünüyordum.

bu arada bu gidişle pgiboloğumu da huur yapıcam neredeyse amk. taş gibi hatun *

BEYLER HERKESE KÜÇÜK SÜRPRiZLERiM VAR. HiKAYEYi ARTIK TEK KiŞi ANLATMAYACIM. HiKAYEYE ARTIK SELMA ABLADA DAHiL OLUYOR. SiZLER iÇiN ÇOK UĞRAŞTIM. SÜREKLi OLMASADA SELMA ABLADA DAHiL OLACAK BiZLERE. SÖZLÜKTE BiR iLK YAPARAK HiKAYEYi 2 KiŞiDEN BiRDEN DiNLEYECEKSiNiZ. TABi SELMA ABLAYA iLK YENi HESAP FALAN AÇMAM LAZIM. BEN SiZE BiLDiRECEĞiM SELMA ABLANIN GERÇEK OLUP OLMADIĞINI. TAKiPTE KALIN.

beyler bugün hikayeye devam işlerim çok yoğun. kaçtığım falan yok. ne aceleniz var amk. yavaş yavaş okuyun.

günler geçti haftalar geçti. sık sık pgiboloğa gitmeye ve pgiboloğun tavsiyeleri doğrultusunda hayatıma daha iyi yön vermeye başlamıştım. en azından öyle yapmaya çalışıyordum. ama intikam ateşi bir kere içimi de sarmıştı. selma ablayla ne kadar plan kursamda pgiboloğum beni bunlardan uzaklaştırmıştı. az çok bahsediyordum. ama intikamımı alma ateşimi söndürememişti.

bir gece yarısı idil geldi. idile bu konuyu açmam gerekiyordu. idil geldi ve konuyu açtım.

-idil seninle konuşmam gereken bir şeyler var.

-nedir o

-idil tarkan abiyle arandakileri biliyorum.

-neyi biliyorsun halidaki ya ne saçmalıyorsun !

-idil gizlemeye çalışma. sana bunun için kızamam. ama artık birlikte yaşayamayız.

-halidaki sen istediğin için kaldım burada.

-sahibin sana bir yer ayarlar.

o anda suratıma bir tokat yedim. oropsuluk yaparken gayet rahatlar ama iş suçlamaya gelince ve kötü söz söyleyince hiçbiri yediremez zaten. kız kısmısından korkacaksın amk. hiçbirinde yannan yok ama gibmeye gelince johhny sinse taş çıkarırlar.

idili evden kovdum. artık ne yarramı yiyor gibimde değildi. pgibolog hayatımı düzene koymama yardım ediyordu. beyler gerçekten üstesinden gelemediğiniz sorunlar oluyor ve hayatınız çıkmaza girerse pgiboloğu öneririm. ben o zaman için inanılmaz rahatlamıştım. yeniden doğmuş gibi olmuştum.

o kadar rahatlamıştım. ama bilemezdim pgiboloğumun bana aşık olmaya başladığını. amk her seferinde anlıyordum bu pekekentlik yaftası benim düşmanım ama kadınlara çekici gelen bir düşmanlık. her şey bir gün pgiboloğum sezinin bana bugün dışarıda yemek yerken konuşucaz demesiyle başladı.

ben her zamanki gibi bir terapi sohbeti, rahatlama seyansı olacağını sanıyordum. büyük iş adamlarıyla büyük toplantılar yemekte konuşulur. adınada iş yemeği denir. çünkü yemek yerken insanları ikna etmek ve istediğinizi almak daha kolaydır.

buluşup yemeğe gittik. gerçekten fazlasıyla şık giyinmişti. ben onun yanında pasif bir embesil gibi kalmıştım o gün. ufak bir selamlaşma faslından sonra masamıza oturup yemeklerimizi sipariş verdik. önden gelen şaraplarla yemekleri beklerken sohbeti ilerlettik. en sonunda yemekler geldi. yemekleri yemeye başladık.

bir anda o duymak istemeyeceğim ama içimi bir garip eden o sözler döküldü sezinin ağzından.

-halidaki ben sana aşık oluyorum. halidaki ben seni iyi edeceğim derken sana karıştım.

sadece gözlerine bakabildim. ne diyeceğim amk.

-sezin hanım nasıl olur, siz evlisiniz.

-hanım deme bana. biliyorum evli olduğumu ama senin etkin alanına girmekten kendimi alakoyamıyorum. nasıl bu raddeye geldik bilmiyorum.

-sezin beni biliyorsun. sana herşeyimi anlattım. ama biz şimdi nasıl...

(bu arada gittiğimiz yerin adı asansör.)

sezine ısrar falan ettim ama yinede pek giblemedi. ben ısrar ettikçe o da ısrar etmeye başladı. ters pgiboloji bu olsa gerek amk. neyse artık kalktık falan. sezinin suratı biraz asık benim suratta tabi biraz asıldı. içten içede düşünüyorum. bindik asansöre aşağıya ineceğiz.

asansör tabi tek başına inmiyor. sürekli insan silkülasyonu var. ben binmeye çalıştıkça sezin bırakmıyor. ben binmeye çalıştıkça sezin bırakmıyor. yok daralıyorum. yok bekle boşalsın sonra ineriz acelesi yok falan. sonunda asansörü boş bir zamana getirdik bindik. amk asansöre bindik kapı kapandı. kapı kapanır kapanmaz sezin yapıştı bana amk. öpüyor falan. tabi ne olursa olsun o an karşı koyamıyorsun. sezinde taş bir milf sonuçta. bende öpüşmeye dahil oldum.

asansör aşağıya inene kadar biz bunla öpüştük. indiğimizde benim ağzım yüzüm ruj falan olmuş. dudaklarımı ve yüzümü omzuma sürdüm.

-halidaki size gidelim.

-tamam

dedim sadece. sezinin arabasına gittik bindik bize doğru gidiyoruz. neyse bize geldik ama ben gelene kadar heyecanlandım baya. buram buram gibişmek istiyorum hatunla. hatunda benle gibişmek istiyor. sonunda biz geldik eve.

BEYLER YOĞUNUZ AMK. AMA BUGÜN HEYECAN DOLU PARTLAR, gibiŞLER, SOKUŞLAR BiZLERi BEKLiYOR. HiKAYE DAHAA ÇOOKK UZUN. TAKiP EDENLER ETSiN. ETMEYEN huur ÇOCUKLARIDA gibTiRSiN GiTSiN AMK.