Başlıktan da anlayacağınız üzere oto yıkamacı diye girdiğim mekanda beklediğimin çok aksi şeyler yaşadığım hikayemi sizlerle paylaşıcam.

Lise 3 yazıydı yani lise 4 e geçeceğim zamanlar. yazın her gencin ya da çocuğun istediği gibi ben de para kazanmak cebim dolu gezmek istiyordum.bir cafeye girdim iki hafta içinde. sözde garsonduk ama bildiğiniz hamallık bir taş taşıtmadıkları kalıyordu. daha önce hiç çalışmamış olduğumdan zor geldi. bahşişleri almak için hafta sonunu bekleyip işten ayrılacağımı söyledim. adamlar da anlayışla karşıladı, karşılamasalar da pek farketmezdi zaten çalışamazdım daha fazla.1 haftalık sigara paramı anca karşılayacak kadar para almıştım.e tabi insan bir yerden paranın ucunu görünce duramıyor. yine buram buram iş aramaya başlamıştım. arkadaşlarıma falan soruyodum. sınıftan bir arkadaşım bir gün beni aradı:
+iş arıyomuşsun kardeşim
-aynen kanka
+ben bir oto yıkamacıda çalışıyorum şimdi bir tane elaman lazımmış istersen söylerim patrona
-abi o iş zordur ya valla bir cafede çalıştım canım çıktı
+yok bee zor falan değil sıkan falan yok her gelen de güzel bahşiş veriyor bakarız dalgamıza en azından gel bi bak
Kafama yatmıştı. yani en azından gidip bi bakıcaktım. ertesi gün semih yine aradı işin olduğunu Çarşamba günü gelmemi, patronla görüşmemi söyledi.

edit:beyler hiç merak etmeyin hikaye yarım da kalmaz bazılarının yaptığı gibi 1 ay da sürmez. bazı insanı gereksinimlerimizi yaptığımız için gecikiyor.

edit2:yazılanı okumadan önce nicke bakın tongaya düşmeyin

edit3:anlatacaklarım bitmiştir beyler dinleyenlere minnet saygıyla beklemiş olanlara saygılarımı sunuyorum.

Semihle evlerimiz yakındı çarşamba sabahı 9.30’da gelip evden aldı beni. minibüse bindik. istanbul’da oturanlar belki tahmin edecektir bolca sitenin olduğu bir semte geldik. neyse baya büyük bir yere geldik bir yanı otopark bir yanı oto yıkama. hafif gecekonduyu andıran baraka tarzı bir yerden içeri girdik. bizi şık giyimli o zamanlar 1.80 olmama rağmen benden çok daha uzun, kalıplı birisi karşıladı.
++arkadaşın bu mu semih
+evet abi
++hoş geldin delikanlı ben mahir. beş dakika şurada bekle seni çağırıcam. semih sen de üstünü giyin kapıda bi tane araba var
sonra bir odaya girdi 6-7 dakika sonra odadan çıkıp beni çağırdı. girdiğim oda filmlerdeki zenginlerin ofisi gibiydi saçma sapan heykeller, küllüklerde purolar, duvarda üzerinde hiçbir şey olmayan pano…etrafı incelerken bi ses incelememi yarıda bırakmama sebep oldu.bu patron olmalıydı.
+--+hoş geldin delikanlı adın ne yaşın kaç seni tanıyalım
- ben burak 17 yaşındayım
+--+burak ilk olarak şunu bil biz kaşı gözü ayrı oynayan insanları sevmeyiz.iş hakkında mahir abin sana gerekeni anlatır zaten ben senden sadece delikanlı bi çalışan olmanı bekliyorum, dedi. sonra sustu herhalde benim konuşmam gerekiyordu burda.
-emin olabilirsiniz
+--+sen şimdi işe başla zaten emin olmazsak işine son veririz ama tek kuruşun bizde kalmaz bunu da bil.
konuştuktan sonra mahir abiye baktı. mahir abi kafasıyla gel tarzında bir hareket yaptı. odadan çıktık.

Yarın devam edicem beyler. Dümen diyenler okumayabilirler. Okuyanlar da yarın akşama doğru devdıbını beklesinler. Esen kalın.

ertesi gün işte gittiğimde herkes bana karşı daha samimiydi.en azından sabah geldiğimde hal hatır sormuşlardı ki bu da bi gelişmeydi. öğlen yemek sipariş etmişler bizi de çağırdılar sofralarına. sofrada bir kuş sütü yoktu desem yeriydi. neyse oturduk başladık yemeye
++işler nasıl burak alıştın mı zorlanıyo musun
-bi sıkıntı yok abi memnunum halinden
-+-iyi iyi.bir de biz bir aile gibiyiz her şey aramızdadır dışarı yansımaz hiçbir şey arada söveriz ederiz her ailede olan şeyler bunlar. mesela dün gördükleriniz aramızda. semih yavşaklık modunu açmıştı
+ne gördük dün abi
-+-bunun gibi dedi. ben kafamla tamam dercesine bir hareket yaptım.bir şeylere zemin hazırlıyorlardı ama anlayamıyodum.
neyse öyle böyle derken hafta sonu ve bahşiş zamanımız gelmişti.ben de baya umutluyum 100-150 alırız falan dünya kadar bahşiş topladık diyorum akşam oldu bahşişler verildi bi baktım 50 lira şok oldum olmasına ama ağzımı da açamadım. minibüse binince başladım saymaya
-bu dıbına koduklarım nasıl 50 lira veriyorlar sade ben 100 lira koymuşumdur zaten oraya ulan harbiden haklıymışsın efendi olunca ütmeye devam ediyorlarmış bundan sonra 50 veriyolarsa 5 koyucam falan diyodum.
+lan olum sakin ol beni ilk gördüğünde zütün atıyodu noldu şimdi onlar bahşişten kendilerine de pay alıyorlar sakın lafını etme orda.
yapacak bi şey yoktu. dediğim gibi de yapıyodum cebim bolca para görüyodu. gittikçe daha da samimi olmaya başlıyorduk kıvama geliyorlardı.

bir pazar günü ilhan abiden izin istedim düğüne gidicez diyerek. kız mevzusu demedim tabi bir yerden ayıkır falan diye. neyse izin verdi 2 gibi işten çıkıp eve gittim bir güzel duşumu aldım saçlarımı yapıp parfümümü sıktım. hayatımda ilk defa bu kadar kendime özeniyodum lise balomda bile bu kadar özenmemiştim beyler. saat 3 gibi buluştuk kızla. yine bir baş dönmesi aldı beni. dilim tutuldu zar zor selamlaştık falan sonra d&r’a gittik.ona beğendiğim 10-15 tane kitap aldırdım kasada ben ödüyormuş gibi yaptım izin vermedi sanki izin verse param yetecekti de.Aldı kitapları falan. Ben küheylan edasıyla iki elime aldım poşetleri. neyse baya bir yürüdük içimden nerede bunun arabası diye düşünüyorum nereye gittiğimi de düşünmüyorum. çok mutluydum o an.sonra hemen bitmemesi için bi şey türetmeliydim. etrafıma bakındım. yürü yürü yoruldum ilerde bildiğim bi cafe var oraya mı gitsek dedim.bi gibim bildiğim de yoktu. sabaha kadar yürüsek cafe çıkmasa da farketmezdi benim için ama kız vardı. şansa 5 dakika yürüdükten sonra cafe tarzı bir yer çıktı önümüze girdik içeri. fiyatlara bakınca ben bi şey içmesem mi diye düşündüm ama olmazdı o kadar da kendimi belli etmek istemiyodum. neyse söyledim bi şeyler başladık muhabbete.

edit:(ensesiyle okuyan arkadaşlarım için) lise balomda bile o günkü kadar özenmedim kendime dedim hikayemde lisenin bittiğine dair bir şey yazmadım.

++şu dolapta kıyafetler var üstüne olur illa ki.yıkama yaparken onları giyersin. belli bi iş saatimiz yok. esnek çalışıyoruz.sen genç olduğun için biraz daha tevazu gösteririz tabi. sabahları pek fazla iş olmuyor 10-11 gibi gelirsin akşamları yoğunluk artıyor 8-9 gibi bırakmaya çalışırız seni.he unutmadan verilen bahşişler kutuya atılıyor hafta sonunda bölüşülüyor cebe atma yok cebe atarsan senin için sıkıntı olabilir. mahir abi konuşurken içeri orta boylu 35-40 yaşlarında kilolu göbekli kollarında olabildiğine anlamsız(canım anam tarzı) dövmeleri olan tatlı yüzüne bıyıklarla sertlik katmaya çalışan havası olan birisi girdi. mahir abinin konuşmasını bitirmesini bekledi konuşma bitince
-+-ulan ilk günden çocuğun kafayı ütüleme
++ayıp oluyo ilhan abi
-+-tamam dıbına koyum hemen bozulma. hoşgeldin genç, dedi elimi sıktı bi tanışma faslı yaşadık.
++sen semihin yanında takıl hafiften işe başla çok da zor iş değil zaten
geçtim semihin yanına.bi passata dış yıkama yapıyodu.ben sabunladım o suyu sıktı iç yıkamasını da yaptık çok yorulmamıştım aslında bu işleri tek yapmam gerekiyodu biliyodum ama zor gelmiyodu gözüme. neyse arabanın sahibi geldi 20 lira bahşiş verdi bize. semih bi köşeye çağırdı beni bak şimdi benden sana ilk ders dedi. arka cebinden 10 lira çıkarıp 20 lirayı cebine koydu. uyumayacaksın dedi.ben lan napıyosun başımıza iş alıcaz demeye kalmadan uzatma rahat ol dedi. risk vardı ama kafama yatmadı da değildi. akşam saatlerine doğru minibüsler gelmeye başlamıştı yıkamaya iç yıkamasını yaparkan semihin cebe bozukluk doldurduğunu gördüm. sabahki olaya tamamdım ama bu eşeğin dıbına su kaçırmaktı. olum kafayı mı yedin minibüsçü vites koluna oturtacak seni kendine gel diyodum ama pek takar halde değildi. akşam saat 10’a doğru çıkmıştık. 10-15 dakika bekledikten sonra minibüse atladık. semih minibüste paraları çıkardı 40 lira falan vardı bana 20 lira ateşledi. iyice kanım ısınmaya başlamıştı.hem ne de olsa oranın parası değildi bahşişti ve bize veriyorlardı.

ertesi sabah saat 11’e gelirken gittik. kapının önünde 2 tane güzel marka siyah araba vardı. içerisi de biraz kalabalıktı. bağırma sesleri uzaktan duyuluyordu. dün tatlı gördüğüm ilhan abinin “bize yamuk yapmayacaklardı laan” diye bağırmadan çok haykırma sesiyle bi tırsma gelmişti bana biraz duraksadım beklesek mi diye düşünürken semih kolumdan çekiştirdi.biz içeri girince bağrışmalar kesildi
++hadi gençler iş başına hadi
biz hızlıca üstümüzü giyip kapıdaki arabalara giriştik. artık ayrı ayrı çalışıyoduk. biraz sonra bağrışmalar tümüyle kesilmiş, kapının önündeki arabalar hareket etmeye başlamıştı. sonra ilhan abi
-+-birol abi sen bana fırsat vermiyosun şeklinde kızgınca konuşuyodu. birol kimdi bilmiyodum konuşunca patron olduğunu anladım
+--+uzatma lan haşmetlimizin kafasına göre davranmıyoruz deyip kapıyı yerinden sökercesine çarptı.
kafamda lan bunlar ne ayak ben nereye düştüm gibi sorular dönmeye başlamıştı. semihe baktığımda anlamıştı yüzümden az çok.
+sakin ol bi tak yok
biz konuşurken yıkadığım arabanın sahibi geldi 10 lira bahşiş verdi dıbına füze attığımın cimrisi. dün akşam hazırlık yapmıştım tabi ki cepten 5 lira 5 liradır deyıp çıkardım attım cebe kutuya da beş lira attım.

bir gün ilhan abi yine klagib hal hatır sormalarını yapıyordu lafı kız mevzusuna getirdi
-+-kız durumu nasıl lan ne var ne yok
-normal be abi konuştuğum kız var bi iki tane de pek zaman bulup görüşemiyorum
-+- onun lafı mı olurmuş sen istediğin zaman söyle izin al git. benim mekanı da ayarlarız sana sen yeter ki iste istedin de yapmadık mı doladığım
-estağfurullah abi öyle demek istemedim. senin mekan nerde
söylediği mekan istanbul’daki en ünlü publardan biriydi. şaşırmıştım haliyle bu adamlar bu paraları nerden buluyorlardı diye düşünüyodum
-+-git istediğini ye iç elin cebine gitmesin hee mekana gidince garsonun enseye şaplak atmadan gelmiyosun bizde adap budur bir güzel fırça kaymadan gelinmez
her gün yeni bir bilgiye dönmüştü olaylar zaman geçtikçe yeni şeyler öğreniyodum daha da samimi oluyodum ayrıca beni semihten daha çok sevdiklerini de belli ediyolardı. semihe bi şeyden ötürü kıl olduklarını zannediyordum.

ilhan abi ve mahir abi bellerine silah koyuyodu.bir an dondum kaldım sonra semihe döndüm.sus işareti yaptı. çıkınca iyice coştum ben.
-lan nereye soktun beni. belimi mi kırdıracaksın zütümüzde gözün mü var.
+ya bi sakin ol be kardeşim. adamların sana bi zararı olmaz merak etme.ben 1 aydır burdayım bi şey olmadı
-başımıza iş aldık, tarzında eve varana kadar konuştum
eve gittim tırsıyodum tabi. şimdi çıkmaya çalışsam diyecekler bu yavşak bizi şikayet edecek falan kafamda on bin tilki dönüyodu. ertesi gün gittim hal hatır soruyolar ama ben baya sessizim iyi sağ ol falan diyorum sadece. sonra ilhan abi geldi
-+-oğlum bi şey yok be bu ne yüz. arada oluyor öyle şeyler aileyiz dedik aile içinde böyle yapılmaz.
ben hafiften rahatladım çünkü başka şansım yok gibiydi. adamlar iyice rahatlamış artık masanın üzerinde silah bırakmaya, patron gidince odasına istedikleri saatte karı getirmeye başlamışlardı. karıların yanında bana köle gibi davranıyorlar bu da sinirimi bozuyordu.ama katlanıyoduk hem de korkuyordum açık söylemek gerekirse. korkmamın en büyük sebeplerinden birisi de ilhan abi ve mahir abinin geçen sene düz ettiğimiz mekan falan diye konuştukları muhabbete semihin de dahil olmasından sonra başladı. adamlar internetten ters düz ettikleri mekanın haberini açtılar. adamların zerre korkusu yoktu ve gurur duyuyorlardı. rahatça gösteriyorlardı çünkü ağzımızı açsak bize de aynısını yaparlardı.ama dedikleri gibi delikanlı olduktan sonra rahattık.

1 hafta olmuştu. yine 10 civarı işe geldik semihle 1-2 saat çalıştıktan sonra işim de olmadığı için bi körükleme molası vermiştim kendime. sinirli olmadığı zamanlar çok tatlı adam olan ilhan abi yanıma geldi semihi de çağırdı
-+-akşam işten sonra aceleniz var mı lan vuruklar
+noldu abi
-+-deprem var akşam gençleer
+yok abi ya ben gelmiyim
-+-hayırdır lan genç yaşta jübile mi yaptın
+akşam halı saha maçım var abi
-+-burak sen gel lan o zaman. ben de daha yeni olduğuum için ne idüğü belli olmayan adamlarla kalmak istemedim haliyle
-yok be abi ben de almiyim. ilhan abi hafif sitem ederek
-+-lan mahir işe kız almışsın sen
akşam hava kararınca işimiz bitti toparlanırken karılar geldi işe ama karı değil de sanki portrelerdi. içimden ulan semih senin ağzına tüküreyim dedim de iş işten geçmişti.

muhabbet buradan yürür diyodum kafamda planlar yapıyodum.bir tane daha önerdim.onu da okudu
---gerçekten de zevklerine güvenmen gerekiyomuş. bunların dışında hoşuna giden kitap varsa önerebilir misin
-bir sürü var böyle tek tek aklıma gelmez ama istersen sana bendeki kitaplardan verebilirim birkaç tane
---ben ödünç kitap okumayı sevmem kitap benim olsun isterim
dünyam yıkılmıştı ilk yürümem başarısız olmuştu başka da cesaret bulacağımı sanmıyordum.son çırpınışlarımı yapmak istemiştim
-istersen verebilirim
---yok öyle de olmaz ki.beraber bir kitapçıya gitmeye ne dersin
bir dakika içinde hem ölmeyi hem yaşamayı tattım desem yeridir. tabi ki havada kabul ettim.

(bkz: maraz ali ve çetesi)

güneşin tepeden vurup kavurduğu saatlerde kırmızı bi beetle yaklaşıyordu yıkamacıya. hastaydım bu arabaya ve direk o tarafa doğru yöneldim. arabanın içinde gözlüklü bi kız vardı.
-hoş geldiniz dedim.ama derken bayılabilirdim. güzelliğine destan yazabileceğim kokusunda bayılabileceğim bi kız indi. beni görünce gülümsedi semih hemen koşup
+ gel lan gel dedi. hayırdır lan noluyo demeye kalmadan sebebini anladım. kız tatlı sesiyle
---babaaaa
ilhan abi kapıya çıktı ve sabahki siniri geçmemiş halde kızmaya başladı
-+-ben sana buraya gelme demedim mi
---ama param bitmişti annem de evde yoktu.
ilhan abi söylene söylene bol miktarda para verip oyalanma deyip gönderdi kızını. tutulmuştum kıza ama bi daha görür müydüm o bile meçhuldü.
-olum o neydi lan
+lan ayağını denk al.adamın kızına yan bakılır mı zütünden şırıngayla kan alırlar

iyice moralim sıfır olmuştu. ilhan abiden izin alıp semihle beraber çıkmış müsait bir yerde biralarımızı içmeye başlamıştık.
-kötü oldu olum ya
+napalım abicim illa bi gün yakalanıcaktık bugün yakalandık güzel para kaldırdık sonuç olarak
-hala paranın peşindesin be yavşak adamlar daha beterini yapabilirlerdi
+ama haklıydık be abi
-ne hakkından bahsediyosun hala elinden zor aldık haşat edecekti seni
+he valla haklısın benden önceki müşteriye ters davrandı diye sopayla dövmüşler, dedi.lan iyice zütüm atmaya başlamıştı. ulan ben dürüst davranıyordum delikanlıydım da bunlar delikanlı mıydı diye düşünceler aldı beni. odun gibi işe gidip gelmeye başlamıştım.e haliyle adamlar da anlıyorlardı mahir abi:
++burak seni severiz senle sıkıntımız yok. ondan zaten şüphe duyuyorduk sonunda yakaladık sen bak işine sıkma canını

işe gireli 2 hafta olmuş maaş zamanı gelmişti.ben yarım maaş almıştım ama kaçırdığım bahşişler sağ olsun maaşa tamamlıyodu. maaşımızı aldığımız için mutluyuz şunu yapıcaz bunu yapıcaz diyerek üstümüzü giyip çıkmaya hazırlanıyoduk.ne sert ne yumuşak halde gördüğümüz mahir abi telefonla konuşurken bağırmaya yumruklarını sıkmaya küfür etmeye başlamıştı. gözü bizi falan görmüyodu sinirlenince onu anlamıştık ilhan abinin yanına gitti
++abi bu yavşaklar bizim ay başını vermiyolarmış
-+-kim lan onlar
++abi şu … restoranı yok mu
-+- vay yavşak vay. ondan bi sorun çıkacağı belliydi gel bakalım veriyo mu vermiyo mu
patronun odaya girdiler 2 dakika sonra odadan çıktılar ama ben şok olmuştum

deryayla 3-4 gündür tek kelime bile konuşmamıştık. kıza aşık olmuştum ve aklımdan çıkmıyordu. iyice özlemiştim ve yazdım sonunda
-okudun mu kitapları? sanki yazmamı bekliyorcasına hemen cevap yazdı
---okumayı bırakamadım desem daha doğru olur. çok güzeller
-hahaha çok sevindim. daha da alabiliriz
---bunlar bir bitsin de ,dedi.tek buluşma planım da karadenizde gemi olup batmıştı. diyecek bir şey bulamamışken o buldu
---istersen bir kahveni içeriz ama eve tıkılıp kaldım. içimden o kadar zenginsin de hala bu fakir yüreğime kahve ısmarlatıyosun dedim de para pek önemli değildi yanındayken.
-olur ben de hiç sosyal değilim güzel gelir dedim sözleştik ama bu sözleşmeyi benim tatil olarak kullandığım güne denk getirdik. aynı yere gitmiştik ama tek fark vardı daha yakındık öncekinden temastan kaçmıyorduk ikimiz de ,gözlerimizi kaçırmıyorduk ikimiz de.akşam ayrılırken ilk defa birbirimizi öptük. yanağımı bir ay yıkamayabilirdim de akşam malafatı şakşakladığımdan duş aldım.

akşam 8 gibi minibüsler gelmiş biz yine bozuklardan aşırmaya başlamıştık. bağrışma sesleri yükselince ben direk sese doğru fırladım. minibüsçü semihe hırsız pekekent diye bağırıyordu. hemen mahir abi koştu içerden araya girdi.
++sakin ol bi abicim noluyor
m:bu muallak benim paramı çalıyor birader siz nasıl iş yapıyorsunuz
+yalan söylüyor abi arayın üstümü tek kuruş bulursanız zütüme kazık çakın ama yoksa bunun zütüne kazık çakın
++abi arıyorum çocuğun üstünü tamam sen rahat ol,dedi.ama ben nasıl 3.5 atıyorum yakalanırsa boynuna dolayacaklar diye. mahir abi aradı üstünü hiçbir şey bulamadı.
+dayı noldu dayı iftira atıyodun az önce züt oldun
m:kusura bakma evladım ben yanlış görmüşüm, dedi.bolca bahşiş bırakıp gitti.ben olan olaylardan bi tak anlamamıştım. akşam semihe sordum.
+minibüsten bozukları alıyodum bi baktım bi yavşak koşarak geliyo dedim banko minibüsün sahibidir. hemen doldurdum çoraba paraları zütü kurtardım. kimle aşık attığını bilmiyorlar daha, deyip bin gülüşüne başladı.

---emlakçı ama kuzenim bakıyor o işe babam daha çok ilk başladığı iş yerinde arkadaşlarıyla beraber
-ne işi o
---oto yıkama yanına da sonradan otopark açtılar
burdan anladığım üzere ya kız ayak yapıyordu ya da harbiden haberi yoktu ama haberi olmaması aklıma daha çok yatıyor ve işime geliyordu. baya muhabbet ettik birbirimizi tamamlar gibiydik ya da kızda arkadaş açlığı vardı. saat 7 gibi cafeden çıktık.
-nasıl gideceksin
---arabam var geri dönmemiz gerekcek ama geride kaldı.
aşık olduğum kızla aşık olduğum arabaya doğru gidiyordum. kitapları bıraktım arabaya.
---sen gelmeyecek misin
-benim ev sana ters kalıyor ya sormadın ama nerde olduğunu
---dalgınlığıma gelmiş kusura bakma ya yakın bi yere bırakayım
hayır diyecek halim yoktu tabi ki.bindim biraz ilerledikten sonra “burada bırak ben burdan taksiyle giderim” dedim
---teşekkür ederim her şey için çok güzel bir gündü
-lafı mı olur ne zaman istersen, dedim.elimi sıktı. indim mutluluktan eve uçarak gidebilirdim ama otobüs durağına yakın indiğim için otobüse bindim.

haftalar sonra arabaya ayrı içindekine ayrı aşık olduğum kırmızı beetle geldi. yine aynı tatlı sesiyle
---babaaaa
-+-ya kızım sana laf anlatamıyor muyum ben
---baba nolmuş buraya geliyosam
-+-derya konuşturma beni çabuk niye geldin söyle
---annem evde yok
-+-size para yetiştiremiyorum ki ben anasını satayım .al bi daha da gelme yüz kere söyletme insanı
kızın ismini öğrenince gözlerim açılmıştı benim. ilhan abinin de soy adını biliyodum zaten geriye sosyal medyadan ismini aramak kalıyodu. ismini arayıp profili buldum bulmasına da profil gizliydi. abartısız söylüyorum 1 gün düşündüm ne yapsam diye. sonra dedim lan yalan parayla değil ya tanımıyodum derim ve takip ettim.

artık okulların açılmasına 3 hafta kalmıştı. dört gözle işten ayrılmayı beklerken babam yıllık izne ayrılıp tatile çıkıyoruz dedi. bana gün doğmuştu. ertesi sabah 12 gibi gittim. mahir abi sitem ederek:
++nerdesin be kardeşim arabalar kuyruk oldu kapıda çabuk üstünü değiş
-abi kusura bakma değişmiyorum üstümü, çıkıcam ben işten
++dalga mı geçiyosun olum çıkıcam deyip işten mi çıkılır giy üstünü de başla işe
-tatile çıkıcaz abi benim için de ani oldu istersen bugün de çalışırım ama yarın çıkarım. mahir abi bir anda bağırmaya başladı
++lan yavşak çıkıyorsan hemen gibtir git bu ayın parasını da unut aslanım hadi bak yoluna, diye bağırıyor sövüyordu. sesleri duyunca ilhan abi koşarak geldi.
-+-noluyor lan
++çıkacakmış yavşak.bu da semih gibi çıktı. allah bilir bahşiş de koyuyodur bu cebe semihin arkadaşı semih gibi işte, deyip ayaklandı üstüme yürümeye başladı
-giberim lan sizin paranızı istemiyorum para falan 20-30 liranın hesabını yapmamayı öğrendik çok şükür, diyerek ezik edebiyatı yapmıştım. ilhan abi araya girdi
-+-mahir sakin ol hele burak yapmaz öyle şey, dedi.kolumdan tuttuğu gibi dışarı çıkardı beni.
-ilhan abi çok kanıma dokundu, diyip yüzümü düşürme numaraları yapıyordum
-+-üzülmee ağzını aramış senin. sana güvendik, seni sevdik biz canını sıkma. zaten burda paran kalmaz biliyosun, dedi.bana çıkardı hakettiğimden daha çok para verdi
-abi çok verdin ama
-+-olsun dürüstlüğüne say, dedi ve sarıldı.lan aynı anda hem delikanlı olmuş,hem paçayı kurtarmış,hem bir sürü para kazanmıştım insan daha ne isterdi böyle ortamda.