/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    0
    birazdan devam edeceğim.
    ···
    1. 1.
      0
      dıbına sıçtığım birazdan demişsin 3 gündür bi gibim yok
      Yaz amk çok iyi gidiyor her girdiğimde bu başlığa giriyorum
      ···
    2. 2.
      0
      okumuyorsunuz diye yazmıyodum pardon, yazayım o zaman.
      ···
  2. 27.
    0
    iyi gidiyor devam et.
    ···
  3. 28.
    0
    hemen yolun karşısına geçtim. gilberto anahtarları istedi. elinde tahmin ettiğim gibi 2 buçuk paket mal vardı. soru sormak istemiyordum, tabi ki bu beni güçsüz gösterirdi ancak malı nasıl paylaşacağımızı da bilmiyordum. polisler -en azından alberto- beni arıyor olmalıydı. bu demekti ki artık eve gidemezdim. 2 buçuk paket mal bir yerden başlamak için yeterliydi. artık tek sorun gilberto'ydu benim için. onun işini bitirmeli miydim, yoksa anlaşma yoluna mı gitmeliydim? eğer öldüreceksem nerede, ne zaman öldürecektim, cesedi nasıl ortadan kaldıracaktım; eğer anlaşma yapacaksam ona nasıl yaklaşmalıydım, yarısını mı istemeliydim? bu sorular kafamı meşgul ederken gilberto'nun evinin sokağına girmiştik bile. ikimizin de biraz dinlenmeye ihtiyacı vardı, malların ne olacağını daha sonra konuşacaktık. eve girdik, bana kalacağım odayı gösterdi ve başka bir şey söylemeden odadan çıktı. direkt yatağa attım kendimi, bir süre uyuyakalmışım. adrenalinin hissettirdiği susuzluk hissiyle uyandım. odadan çıktım, gilberto'nun odasının kapısı kapalıydı. mutfağa yöneldim. mallar masanın üstündeydi.
    ···
  4. 29.
    0
    gilberto'yu bekleyeceğim yere neredeyse gelmiştim. polisleri atlatmış olmama durumuna karşın arabayı terk edecektim ve dışarıda bekleyecektim. arabayı bir benzin istasyonuna çektim ve yolun karşısına geçip karanlık bir duvar dibinde sigara yaktım. henüz yarısına bile gelmemişken beyaz bir araba benzinliğe girdi. taksi olup olmadığını anlayamıyordum ama inenin gilberto olduğunu anlamıştım. galiba plan sonuç vermişti.
    ···
  5. 30.
    0
    Devam panpa
    ···
  6. 31.
    0
    Birazdan başlayacağım.
    ···
  7. 32.
    0
    Rezerved
    ···
  8. 33.
    0
    arama emri gelene kadar bitkileri saklamamamış olmam, belki de benim için yeni bir pazarın açılmasını sağlamıştı. polise vereceğim isim, piazza del navona bölgesindeki satıcıyı temizlememe yaracaktı. mekgiba kökenli uyuşturucu satıcısı maximilian'ın ve hindistanlı iki ortağının isimlerini verdim. avukatımın çoktan gelmiş olması gerektiğini hatırlattı polis. ona gerek kalmadı zaten diye gülerek baktım polise. morali bozulmuştu ama hiç yoktan iyiydi, elinde isim vardı artık. büyük bir bölgeyi temizlemek için polisi kullanmıştım, üstelik avukatım da yoktu. sadece planı iyi kurgulamış ve doğru hamleler yapmıştım. evime doğru yola çıkıyordum.

    -devam edeceğim-
    ···
  9. 34.
    0
    'bu söylediğin mümkün değil, sen bize bilgileri verirsin, biz de senin cezanı azaltmak için savcıyla konuşuruz. ancak mahkemeye çıkmak durumundasın' dedi. 'daha önce işlemiş olduğum bir suç yok, evimde bulunan bitki miktarı da ölüm emri verdirtmez polis bey, eğer mahkemeye çıkarsam alacağım ceza zaten paraya çevrilecek ve ben bu bitkileri satarak o parayı elde etmek durumunda kalacağım' dedim hafif gülerek. polis köşeye sıkışmıştı. avukatımın neredeyse geleceğini ve bilgileri alamayacağını düşünerek kabul etmek durumunda kaldı anlaşma önerimi.
    ···
  10. 35.
    0
    yaşlı olan bana doğru eğilip, ister anlat, istersen de yarına kadar bekle. ama yarın gelip yine aynı soruları soracağım ve boş yere burada bir gün beklemiş olacaksın dedi. henüz kozun kendisinde olduğunu düşünüyordu ama buna etmesine izin vermeyecektim. başımı kaldırdım ve 'buraya gelmeden önce avukatımı aradım, 1 saat içinde burada olacağını söyledi. 20 dakika yol, yarım saat sorgu odasında beklemem dersek, 10 dakikanız var beni konuşturmanız için. daha sonra bu konuşmaya avukatım da dahil olacak ve hiçbir şey öğrenemeyeceksiniz' dedim. artık koz bendeydi. 'ne istiyorsun' diye sordu. 'bir anlaşma' dedim. 'ben size bitkileri pazarlayanı, ülkeye sokanı ve bulunduranı söyleyeceğim, siz de savcıyla konuşup benim suçlamalarımı düşüreceksiniz.
    polis gözleri açtı. şaşırmıştı böyle bir teklif gelmesine. 10 dakikası vardı anlaşma için ve son bir hamle hakkı kalmıştı.
    ···
  11. 36.
    0
    iyi polis numarası yapan yaşlı polis, bitkileri nereden ve kimden temin ettiğimi sordu. diğer polis etrafımda dolanıyor ve her an fiziksel şiddet kullanabilecekmiş gibi görünmek istiyordu. bir şeyler yapma vaktim gelmişti.
    'yaptığınız iyi polis-kötü polis klişesinden haberim var, bu tür durumlarda herkes kötü polis olmak ister, demek ki bu durumda -genç olanı gösterip- siz daha kıdemlisiniz. isteklerimi yapmanız karşılığında elbette konuşacağım. yaşlı olan biraz bozulmuştu bu duruma. kıdemli olanın o olduğunu biliyordum ancak öncelikle birbirlerine karşı kendilerini kullanıp, zayıf pgibolojik durumlarından yararlanmak istiyordum. yaşlı olan, kıdemsiz dememin hissettirdiği öfke ile aslında kendisinin kıdemli olduğunu göstermeye çalışacaktı. genç olan ise kıdemli denilmenin gururuyla isteklerimi daha iyi karşılayacaktı.
    ···
  12. 37.
    0
    20 dakikaya yakın süren bir yolculuktan sonra kelepçeler çıkarıldı ve sorgu odasına indirildim. bu dakikadan sonra yaptığım her hareketi iyi düşünmeliydim. içeri 2 sivil polis girdi. birisi yaşlı diğeri ona nazaran daha gençti. iyi polis-kötü polis oyunu yapacaklardı belli ki. hep öyle olmaz mı zaten...
    yaşlı olan biraz daha nazik yaklaştı, genç olan ise kötü polis olmaya çalışıyordu. aklından geçirdiklerinin bir kısmını okuyabiliyordum heyecanı sayesinde. bu benim için iyi bir şeydi.
    ···
  13. 38.
    0
    içlerinden biri 'dilersek çok kısa sürede çıkarabiliriz ancak sonrasında sizi karakola zütürmek zorunda kalırız' diye yumuşayıp içeri girmenin yolunu bulmaya çalıştı. eğer suç işliyorsam, bunu yapmanıza minnettar kalırım dedim, biraz soğuk ifadeyle ayrıldılar.
    sözü geçen bir amirleri varsa, bu işleri hızlandırmak için savcı tanıdığı mutlaka olmalıydı. bu durumda yarım saat içinde arama emriyle gelmiş olurlardı. ancak yoksa, 2 saate yakın sürem vardı. mavi odayı boşaltmalıydım.
    ···
  14. 39.
    0
    domates soslu spagetti hazırladım ve tek başıma hepsini yedim. 'tamam, hazırım' dedim. soru sormamama şaşırmış bir vaziyette çıkalım der gibi işaret yaptı ve arabasına bindik. ormanlık bir alana doğru gidiyorduk. silah kemerimdeydi, şu an avantajlı olan bendim ancak nereye gideceğimizi merak ediyordum. beni nasıl ve neden bulmuştu?

    isminin gilberto olduğunu söyledi. piazza del navona bölgesini temizlemek için çalışıyormuş ve belli ki bu sayede beni bulmuş. arabayı durdurdu ve bir kulübeye girdik. maximilian'ı polislerden önce bulmuş ve işini bitirmişti. planımı alt üst eden bir hareketti bu ama metanetimi korudum.
    ···
  15. 40.
    0
    nedir isteğin diye sordu genç olan. saat sabah 10'du ve italyanlar sabahları cappuccino içerler. bir polisle başbaşa kalmak istediğim için 'öncelikle bir bardak americano fena olmazdı' dedim. sabah cappuccino istemeyen kişiler turistler veya italyan kültürüne yabancı kişiler olurdu, büyük lokmayı ele geçirdiğini düşünen yaşlı polis daha fazla dayanamayarak genç olana dönüp istediğimi gerçekleştirmesini söyledi. kaşlarını çatan genç polis oyunuma gelmişti ve amirinin dediğini yaptı. americano getirmesi belli bir süre alacaktı. artık ikinci oyunuma geçmemin vakti gelmişti.
    ···
  16. 41.
    0
    eve geldiğimde ilk işim mavi odaya bakmak oldu. bitkileri zütürmüşler, büyük ihtimalle kanıt sayılmaması için yaşlı polis(alberto) yaktırmıştır hepsini. bir kaynak sıkıntım doğmuştu tekrar ancak bir de malı pazarlama bölgesini boşalttırmıştım. yunanistan'da benim için italya'ya bitki sokacak tandığım vardı ancak bir operasyon sonucu tutuklanmış ve kefalet parasını ödeyememişti. onu içeriden çıkarmanın ve benim için çalışmasının bir yolunu bulmam gerekiyordu. şimdilik çok yorgundum ve dinlenmem lazımdı.

    sanırım 5 saate yakın uyumuştum. uyandığımda açlık bastırmıştı, mutfağa gidip bir şeyler hazırlamaya başladım. bu sırada tekrar kapı çaldı. bir baskını daha kaldırabilecek durumda değildim ancak odanın ışıklarını yaktığım için evde olduğumu biliyordu kapıdaki şahıs muhtemelen. mutfak tezgahının altından 9 mm'lik glock'umu çıkarıp kemerimin içine sıkıştırdım ve kapıya yanaştım. delikten gördüğüm kadarıyla 55 yaşlarında güneş gözlüklü bir adam vardı. sivil polis olma ihtimali yüksekti. anlaşmada sorun mu çıkmıştı acaba?
    ···
  17. 42.
    0
    kapıyı açmamla birlikte sustucu takılmış usp'sini alnıma dayadı. içeri geçmemi ve ses çıkarmamamı tembihledi. dediğini yaptım. bi süre silahı alnıma dayalı tutunca bir şeyler yapmam gerektiğini anladım. 'ya vur ya da bırak yemek yiyeyim, açlıktan ölüyorum' dedim. biraz şaşırdı ve silahını indirdi. 'ne istediğini sormadan önce yemek yemeye ne dersin' dedim. ne yapmaya çalıştığımı anlayamadığı belliydi. benim de bir planım yoktu aslında, doğaçlma gidiyordum. yemeğini ye gidiyoruz dedi. elbette ki böyle bir adama 'nereye' diye sormayacaktım. bu soru, güçsüz olduğum kanısına vardırırdı.
    ···
  18. 43.
    0
    Reserved
    ···
  19. 44.
    0
    devam edeceğim.
    ···
    1. 1.
      +1
      Kanka bu hikaye gerçek mi kurgu mu yoksa kitaptan alıntı mı merak ettim
      ···
  20. 45.
    0
    192.233 km gösteriyordu artık km saati. artık direksiyonu sola kırıp yoluma devam etmeliydim. ancak yolu göremiyordum ve aniden direksiyonu sola kırdım. refüje girdiğimin farkındaydım ve her an ağaca çarpabilme durumuna karşı sol kolum alnımın üzerindeydi. döndüğüm yerin yol olmadığı çok açıktı ve az önceki yola paralel konuma gelip arabanın hareketleriyle yolun hizasını bulmaya çalışıyordum. o sırada şiddetle sarsılan araba bir anlık düzlüğe girdi ve kısa bir süre sonra tekrar sarsılmaya başladım. yol arkamda kalmıştı, frene abandım güç bela durabildim. geri geri gidip aklımda kaldığı kadarıya yola ulaştım. bu heyecandan sonra artık yola devam edip gilberto'yu bekleceğim yere ulaşmam gerekiyordu. gilberto'nun başarsız olacağına dair kuşkum yoktu, ilk gördüğüm anda kusursuz olduğunu anlamıştım.
    ···