/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 76.
    0
    Rezuhddggzfh
    ···
  2. 77.
    0
    huur cocugu calmis
    ···
  3. 78.
    +2
    Sadece 3 saniyelik bir videoydu... Ben uyuyordum ama o 3 saniyelik sürede garip bir ses vardı.
    Belki video çok kısa sürmüş olabilir ama o sesi hissediyordum.
    Çok boğuk bir ses vardı... Ve videonun son saniyesinde bir erkek çığlığı duyuluyordu.
    3 Saniye de olsa içi dolu bir videoydu... Silmedim.
    O gece zor bir uyku çekmiştim... Sabah uyandığımda Neslihan'ın söylenmelerini dinliyordum.
    "Koskoca evde bir tane ayna olmaz mı yaa" gibi şeyler söylüyordu... Aslında bunun nedenini ben de merak ediyordum.
    Aşağı inip kahvaltılık bir şeyler almaya gittim... Neslihan da sağı solu toparlıyordu.
    Kahvaltılık ekmek , yumurta falan alıp eve geri geldim...
    "Şuraya bi ayna bıraktım , beraber kullanırız" dedi...
    "Olur" dedim.
    Büyükçe bir aynaydı , onu o bavula nasıl sığdırmıştı merak ediyordum.
    Kahvaltıyı ederken telefon çaldı , arayan Bahri Abiydi.
    Telefonu Neslihan açtı...
    Birden yüzü düştü...
    "Ne olmuş ?" dedim...
    "Orhan... " dedi... Devdıbını getiremeyip ağlamaya başladı...
    Telefonu alıp Bahri Abi ile ben konuştum.
    Orhan'ın gece pencerenin önüne gidip "Abi" diye seslendiğini ve birden pencereden aşağıya atladığını , doktorların ne yapsalar da kurtaramadıklarını söyledi.
    "Cenazeye gelelim mi" diye sordum...
    "Çıksanız da yetişemezsiniz... Sen ordaki dosyayı hallet Neslihan'a da sahip çık" dedi...
    Olur diyip kapattım telefonu... Orhan'ı kaybetmiştik...
    Daha sonra Bahri abi bir de mesaj attı.
    "Hepimize birer mektup bırakmış , sizinkileri de postalıyorum."
    Ona adres gönderdim ve kargoya yollamasını söyledim...
    Neslihan kendinde değil gibiydi... Orhan'ın ölümü onu derinden sarsmıştı açıkçası.
    "Gel dışarda bi hava alalım" diyip denize doğru yürüdük...
    Durmadan ağlıyordu...
    "Gece abisine seslenip camdan atlamış" dedim...
    Neslihan birden başını kaldırdı...
    "Olamaz ki" dedi...
    "Neden" dedim...
    "Orhan'ın abisi yıllar önce öldü" dedi...
    "Orhan'ın hala normal olduğunu mu düşünüyordun" dedim... Sessizce başını salladı.
    ···
  4. 79.
    +1
    Bizlere birer mektup yazdığını ve Bahri abinin bize yollayacağını söyledim.
    O gün hiç bir şey yapmadık...
    Bütün günü evin içinde oturarak geçirdik...
    "Akşam yemeğini çay bahçesinde tost yiyerek yapalım mı?" diye sordu.
    "Olur" dedim... Birlikte çay bahçesinde doğru gitmek için kapıya doğru yürüyorduk ve o an kapı çaldı.
    ···
  5. 80.
    0
    Alayım yerimi
    ···
  6. 81.
    +3
    Kapıda köyün kadınlarından birisi vardı , bize yemek getirmişti... Saf , sevimli bir kadındı.
    "Bütün köyü çekceniz mi o elinizdekilerle , azcık gelin misafirimiz olun" dedi...
    "Bir akşam geliriz teyzeciğim" dedim...
    "Geceleri dikkat edin evladım... Buralar tekin değil artık. Köyde depremden sonra kimseler kalmadı... Mezarlıklarımızda cenaze kalmadı. Hepsi gidip göç etti." dedi.
    Neslihan gülümseyip
    "Havalar sıcak belki serin bi yerlere gitmişlerdir ablacığım" dedi.
    Yersiz şakaları canımı sıkmaya başlamıştı iyiden iyiye... Kadının verdiği yemeği alıp teşekkür ettim.
    Neslihan ile birlikte yemeği dolaba bıraktık... Tost yeme fikrinde ısrarcıydı ve köy meydanındaki çay bahçesine gidip tostları yedik.
    Ordan kalkıp eve doğru yürüdük kapıda iki tane zarf vardı...
    Birinde Neslihan diğerinde Mesut yazıyordu.
    Bunlar Orhan'ın yazdığı mektuplar olabilirdi... Ama saat postacının gelmesi için fazla geçti.
    Neslihan kendi mektubunu alıp bahçeye çıktı okumaya... Ben üst katta odada okuyordum.
    Neslihan benden önce okumaya başlamıştı , benim içimden gelmiyordu...
    Orhan'ın öldüğü fikrine kendimi alıştıramıyordum bile...
    "Neler yazmış" dedim...
    "Hiç , çok iyi şeyler hakettiğimi ve herşeyin gönlümce olmasını dilediğini yazmış" dedi...
    "Sana ne yazmış ?" diye devam etti...
    "Gece okuyacağım." dedim...
    "Şu aynayı versene bi sakal traşı olayım" dedim... Gidip aynayı aldım ve odaya çıktım... Traş olduktan sonra Orhan'ın mektubunu açtım.
    ···
  7. 82.
    0
    rezerwe
    ···
  8. 83.
    0
    Rezerve
    ···
  9. 84.
    +3
    Mektupta dünyanın en ürkünç yazısını okudum... Bana bileğinin kesildiği geceyi anlattı.
    "Belki hatırlamıyorsun ama o gece senle Kocadere köyü hakkında bir şeyler konuştuk... Ben sana elimde bir kitap olduğunu ve kitaptaki sözlerin Cinni ve şerli varlıkları nasıl etkileşime çağırdığını söyledim... Sen kitabı aldın , bir müddet ordaki kelimeleri okudun. Okudukça sinirlendin , okudukça garip şeyler yapmaya başladın... Daha sonra bir kağıt parçası alıp oraya Urduca 1999 yazdın ve yatağın üstüne bıraktın... Ve garip şeyler konuşmaya başlayıp birden üstüme doğru gelmeye başladın... Çok garipti benden daha kalıplı ve güçlüydün ama seni sürekli geri püskürtebiliyordum... En sonunda da bıçakla bir çizik atıp o Urdu sözlerini söyleyerek odana gittin... " yazıyordu...
    Gözlerim dola dola okumuştum... Bütün bunları ben yapmıştım...
    Ama neden ? ve nasıl ?
    Mektup devam ediyordu...
    "Bunlar olduktan sonra bana rahat vermediler... Önce ailem , sonra sizlerin suretinde sık sık gördüm onları... Sizlere öfkeliler , rahat bırakılmak istiyorlar" yazıyordu...
    "Neslihan'a dikkat et , onu koruyup kolla" diyordu... Tam o anda alt kattan Neslihan'ın çığlığını duydum.
    Mektubu hızlıca yatağın üstüne bırakıp aşağıya indim...
    Neslihan yatağındaydı ve gülüyordu...
    "Komik olduğunu mu sanıyorsun Neslihan ?" dedim...
    Gülüyordu... "Mektubum yatağımın altına düştü , eğilip alır mısın ?" dedi...
    Yatağın altına eğildim... Yatağın altındaki de Neslihan'dı... Kafamı yukarı kaldıramadım , o an tutulmuş gibiydim. Sadece yatağın altındaki Neslihan'a bakabiliyordum...
    "Yatağımda bana benzeyen biri var... " diyerek ağlıyordu... Yatağın altındaki gerçek Neslihan'dı peki bizim gördüğümüz neydi ?
    Neslihan da , ben de hareket edemiyorduk... Bildiğim bütün duaları okumaya başladım. Neslihan "Allah'ım canımı bağışla" diye bağırıyordu ve nihayet kendimizi evden dışarıya atmıştık...
    Neslihan'ın çığlıkları bütün köyü inletiyordu
    ···
  10. 85.
    0
    Rezerved
    ···
  11. 86.
    0
    trend 10. sradayız şukulayan elleriniz dert görmesin
    ···
  12. 87.
    +1
    Bu fotoğraf ne gece gece huur evladı
    ···
  13. 88.
    0
    21 yıllık yalovalıyım yalan haber
    ···
  14. 89.
    +4
    Köy kahvesinden 2-3 kişi gelmişti... "Ne yaptınız , kızdırdınız onları" diye bağırıyorlardı...
    "Dayıcım biz kötü bir şey yapmadık işimizi yapıyoruz , Nedim bey den de iznimiz var" dedim.
    Köylüler laftan anlamıyor , sürekli bağırıyorlardı.
    Köyden gelen 1-2 kadın Neslihan'ı evlerine alıp ilgilendi.
    Benim aklıma ise mektubun geri kalanı gelmişti... O an aklıma ne korku ne de başka bir şey geldi. Aniden eve girip üst kata çıktım. Orhan'ın mektubuna baktım , kül olmuştu.
    Mektubun içinde her ne yazıyorsa cinniler onu okumamı istemiyordu adeta... Sanki beni aşağıya çekmek için Neslihan ın suretine girdiler ve ben aşağı inice mektubu yaktılar gibiydi.
    Kamera kayıtlarına baktım hiç bir şey yoktu...
    Aniden evden çıktım... Geceyi orda geçirmek istemiyordum. Neslihan'ın yanına gittim.
    "Ben burada kalamam , sen de kalma... Yarın sabah dönelim Mesut" dedi...
    "Olmaz... Peşimizi bırakmayacaklar" dedim.
    "Kimler Mesut kimler" diye bağırdım.
    Köylü kadınlardan birisi
    "Cinler" dedi...
    ···
  15. 90.
    0
    yaz panpa takipteyiz gibi tuttuk
    ···
  16. 91.
    0
    Rezerved
    ···
  17. 92.
    +1
    "Ne yapacağız" dedim...
    O sırada köyden Nedim Bey geldi...
    "Biz size bir araba tahsis ettik... Terminali aradık istanbul için 1 kişilik yer varmış... Neslihan hanım bu gece yolcu olsun , siz de yarın dönersiniz Mesut bey" dedi...
    "Olur tabi ki" dedim ama dönme gibi bir niyetim yoktu.
    Ne olup ne bittiğini öğrenmeliydim.
    Neslihanla vedalaştık... Hala daha kendinde değildi... Gördüğümüz şey her ne ise belki peşimizi bırakmayacaktı ama Neslihan daha fazla burda kalamazdı.
    Onunla terminale kadar ben de gittim... Otobüse bindiğini gördükten sonra içim rahat etti...
    Köye geri döndük...
    "Tam olarak ne gördünüz" diye sordu Nedim bey.
    "Hiç bir şey... " dedim... Konuşmak istemiyordum.
    Köye gelmiştik , Nedim Bey arabayı kendi evine doğru sürerken.
    "Müsadenizle , ben geceyi burda , aynı evde geçirmek istiyorum." dedim...
    "Aman Mesut Bey , belli ki bir şeyler olmuş kendinize neden böyle bişey yapasınız" dedi.
    "Olsun" dedim...
    Arabadan indim ve evin içine girdim.
    ···
  18. 93.
    0
    Rezerve
    ···
  19. 94.
    0
    Sonunun böyle olduğunu bileydim okumazdım aq yarra yedik gece gece anlat panpa devam et
    ···
  20. 95.
    +3
    Evin içinde Neslihan'ın eşyaları hala duruyordu... Yatağa bakamadım , belki o şey her ne ise hala orda olabilirdi...
    Direk üst kata çıktım... Mektubun küllerini yataktan topladım. Mektup yataktaydı ama yatakta en ufak bir yanık izi yoktu. Mektup sanki kendi kendine yanıp sağa sola zarar vermemişti.
    Orhan'ın ölümü ve üstüne bu olanlar beni derinden etkilemişti.
    "Onları rahat bırakmanızı istiyorlar" satırı sürekli aklımdaydı ve farkında olmadan söylediğim Urduca sözleri merak ediyordum.
    Bunları düşünürken günün yorgunluğu ile uyuyakalmıştım... Gece saat 3-4 gibi pencere tıklatması duyuyordum.
    Birisi pencerenin cdıbına vuruyordu sanki... Ama ben üst kattaydım.
    Yataktan kalktım... Pencerede kimse yoktu , pencerenin camları da önceki geceden kırılmıştı zaten.
    O sırada farkettim... O tıklatma sesi pencereden değil , odadaki aynadan geliyordu.
    Sırtımı çevirip aynaya baktım... Aynadaki de bendim.
    Ama bembeyazdım... Yüzüm gözüm morluklar içindeydi... Bana "gel" işareti yapıyordu.
    Ağır adımlarla aynaya doğru yürümeye başladım... Ben adım attıkça o aynadaki şey gülümsüyordu.Ben ona yaklaştıkça o kahkahalar atmaya başlıyordu.
    Aynayla aramda 2-3 adımlık mesafe varken büyük bir kırık sesi duyuldu ve ayna tuz buz olmuş , patlamıştı.
    Aynadan fırlayan cam parçaları sağ kolumda kegibler yapmıştı... Ayna küçük bir aynaydı ama kolumda büyük bir kegib yapmıştı... Oluk oluk kan akıyordu.
    ···