/i/Devlet

  1. 26.
    -13
    ya anlattığın hikayeyi gibeyim senin kafamı gibtin betimlemelerine sokayım senin ordan oraya kıvırıp duruyorsun sade şekilde anlat dıbına koyduğum köşe yazısımı yazıyorsun
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      şu başlıkta küfür etmedim. herkeste bir şekilde ağzını tuttu ama gelmiş giydiriyorsun bana. kusura bakma daha iyisini yazamam. olmuş şeyleri anlatıyorum
      ···
  2. 27.
    +12
    hüseyin başbilen dosyası böylece kapanmış oldu.

    olaydaki diğer bir esrarengiz sima, ergenekon sanıklarından adli tıp kurumu eski çalışanı farmakolog habib ümit sayın. ümit sayın’ın dinlenen telefon görüşme tutanaklarında da mühendislerin ölümü ile ilgilendiği ortaya çıktı. sayın’ın görüşmelerinden, adli tıp’ta bu konuyla ilgili gelişmeleri yakından izlediği ve yönlendirmeye çalıştığı anlaşılıyor.

    ergenekon iddianamesinde yer alan ‘1540 sayılı iletişim tespit tutanağında’ da doç. dr. emin gürses ile ümit sayın arasında, aselsan mühendislerinin ölümü hakkında şu görüşme geçiyor:

    -GÜRSES: deniyor ki bu çocuklar durup dururken intihar etmediler. bunları belli bir hazırladılar intihara yani.

    - SAYIN: öyle yöntemler var. infratest duyulmayan eşik altı seslerle, mikrodalgalarla var öyle yöntemler.

    -GÜRSES: şimdi onun için ben onları size yönlendirdim. benim anladığım bir konu değil ki.

    -SAYIN: ben cinayet olduğunu düşünüyorum bunların. adli tıp kurumu’ndakiler de öyle düşünüyor.

    -GÜRSES: he ama üç tane cinayet arka arkaya olunca, nasıl oluyor diye şüpheleniyorlar.

    -SAYIN: bir tanesi bir tanesi en azından cinayet olarak düşünülüyor. Kesin deliller varmış ellerinde birinci kurulun. aselsan’daki paşalarla konuştum. (... ) aselsan’daki paşalar rahatsız oluyorlar bu konudan. Yani aselsan yönetim kurulundakiler.

    -GÜRSES: paşalar niye rahatsız oluyor, incelesinler. doğru iş yapsınlar sen ne yapacaksın paşaları.

    -SAYIN: valla geçen yıl beni çağırdılar aslında o cinayetlerden sonra. bilinmezliğin kontrolüyle ve de bu infratest ile ilgili bir sunum yaptım orada yönetim kuruluna. insanlarda işte depresyon, intihar şey ağır pgibolojik bozukluklar yapmanın mümkün olduğunu kanıtlarıyla ve görsel materyalleriyle anlattım filmlerle. he kafalar karıştı da. onlar aselsan’daki olayı intihar diye yorumluyorlar.

    -GÜRSES: bunlar eşref bitlis’in ölümüne de sebep. (93'te uçağı düşürülen jandarma genel komutanı)

    -SAYIN: evet doğrudur. Bitlis olayı kesin suikast.

    -GÜRSES: ona bile kaza diyorlar hala. … rapor da veren işte o tümgeneral. Bu var ya aselsan’da konuşan paşanın danışmanlarından.
    ···
    1. 1.
      0
      kardeş internette araştırdım ama düzgün bişey bulamadım şu iNFRATEST i bana bi anlatsana çok merak ettim
      ···
  3. 28.
    +10 -2
    Where do you know it bastard. Do you have any source?
    ···
    1. 1.
      +13
      ananın ammına bombe hemde ingiliz malı bombe
      ···
    2. 2.
      +1
      I told you that I have many sources including newspapers, internet, researchers' articles...

      also you can search by yourself =)
      ···
  4. 29.
    +12
    pnp belkide bunlar devletin işi adamları öldürmesinler diye yalancıktan öldürmüş süsü veriyorlar sonra kimliklerini değiştirip bu adamları yaşarken öldürüyorlar devlette böyle şeylerde var diger devletlerden korumak için haklımıyım lan çok mantıklı geldi bana amk
    ···
    1. 1.
      +2
      Harbi mantıklı lan çünkü hepsi çok basitimsi ölmüşler ve polisler araştırma bile yapmamış nerdeyse
      ···
  5. 30.
    +11
    erdem uğur

    dokuz eylül üniversitesi elektrik elektronik mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra bir süre vestel'de çalışan daha sonra aselsan'da işe başlayan erdem uğur, bir mutfak tüpü ve ona bağlı hortum yorganın altındayken yatağında ölü bulundu. yatak odasında ayrıca "dikkat gaz açık" şeklinde bir not da bulundu

    erdem uğur'un soruşturması 2015 in ocak ayının ortalarında bitti yani bu yıl.o yüzden erdem uğur'un çalıştığı projeler ve dolayısıyla aradaki bağlantılar şu an için intihar nedeni mi belli değil.

    savcılığın ulaştığı bilgisayar yazışmalarına göre, uğur, internet üzerinden üniversiteli bir kızla tanıştı ve aşık oldu. hiç yüz yüze görüşmemesine karşın genç kıza internette evlenme teklif eden, ancak reddedilen mühendis uğur, bunalıma girince intihar etmiş hatta etmeden önce kolay ölüm yollarını araştırdığı söyleniyor ama ben bunun doğru olduğuna kesinlikle inanmıyorum. yani kızla görüşmüş olabilir ama intihar bundan kaynaklı değil

    bir gazetede şunları okudum

    "cenaze namazına katılan üniversiteden sınıf arkadaşı, mezun olduktan sonra da sürekli görüştüğünü, en son 2 ocak 2015'te izmir’e geldiğini anlattı. arkadaşının geleceğe dönük planları bulunduğunu, ev almak için uğraştığını ifade etti. “Geleceğe yönelik palanları vardı. içine kapanık, antisosyal biri değildi. Herhangi bir ihtiyacı olduğunda atlar eshişehir’e, istanbul’a, izmir’e giderdi. arkadaşlarıyla görüşürdü. iki hafta önce de izmir’deydik. cumartesi günü de arkadaşlarımızla konuşmuş, şakalaşmış, espriler yapmış. Hiç öyle intihara sebep olabilecek yapıda değildi. mutluydu, herhangi bir sıkıntısı yoktu.“ dedi. en son iki hafta önce izmir’e gelen arkadaşının, kendisini çalıştığını iş yerinde ziyaret ettiğini de belirten erdem uğur'un arkadaşı, “sürekli görüşüyordum. çıktık, birlikte gezdik dolaştık, kafede oturduk. genelde mühendislerin içine kapanık olduğu söylenir ama o, canı sıkıldığında atlayıp eskişehir’e, istanbul’a gidiyordu. izmirli arkadaşlarımızla istanbul’da karşılacak kadar sık istanbul’a gidip gelen birisiydi. çok neşeli diyemem ama içine kapalı biri değildi. insanlarla iletişimi iyiydi. tüm arkadaşlarımızla konuştuk, hepimiz şaşırdık. intihar edeceğine dair en ufak emare gören arkadaşım yok. iki gün önce mesajlaşıyor ve espriler yapıyor.” diye konuştu. türkiye’nin sayılı özel şirketlerinden birinin(vestel) ar-ge biriminde çalıştıktan sonra aselsan’da işe başladığını kaydeden arkadaşı, orada sınıf arkadaşlarından başka çalışanlar da olduğunu, uğur’un ankara’da yalnız olmadığını söyledi."

    bu olay yeni oldu. tesadüf mü yoksa bu ölümler zincirinin devamı mı henüz bilinmiyor
    ______________________________________________________________________________________________________________
    Böylece bütün aselsan ölümlerini anlatmış bulunuyorum. Bulabildiğim her kaynaktan en güvendiklerimi seçerek bunları yazdım.ilk entrymde dediğim her şeyi yazdım. yani mühendisler neden öldürüldü, kim öldürdü, neden mühendislerde başkaları değil, olay sadece mühendislerle mi sınırlı yoksa daha eski tarihlere dayanan bir geçmiş var mı ? hepsini anlattım ve ülkemizde bu tür şeylerin nasıl unutturulduğunu anlamışsınızdır diye düşünüyorum. umarım başarılı olmuşumdur.

    yakında amerika'nın türkiye'ye, tarih boyunca attığı bütün kazıkları, kirli oyunları, suikastları, hükumetimizin hiçbir şey yapmadığı olayları, mağdur kalan askerlerimizi anlatacağım bir başlık açacağım ama önce doğru bilgi kaynaklarını seçmem gerek. beni takip edebilirsiniz.

    ve son bir not: bu mühendislerin ölümünü unutmayın. sadece bu mühendisler değil birçok önü parlak insanın önü kesildi bu ülkede mesela vecihi hürkuş, nuri demirağ, devrim arabaları ve belkide en önemlisi olan köy enstitüleri. hepsinle doğrudan veya dolaylı dış güç etkisi var. bunu durdurmak için en akıllı yöntemleri uygulamalıyız ülkemiz için...

    beni okuyan, yazmam için teşvik eden herkese,

    teşekkürler

    ccc baykus amca ccc
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      ellerine sağlık ya
      ···
      1. 1.
        +1
        teşekkür ederim. yazımı bitirdim. rahat rahat okuyabilirsin. yakında amerika'nın türkiye'ye, tarih boyunca attığı bütün kazıkları, kirli oyunları, suikastları, hükumetimizin hiçbir şey yapmadığı olayları, mağdur kalan askerlerimizi anlatacağım bir başlık açacağım. beni takip edebilirsin.
        ···
  6. 31.
    +11
    devam edelim

    şimdi de ağırlıklı olarak cinayeti akıllara getiren delillere bir göz atalım. ölümün gerçekleştiği araç bulunduktan sonra jandarmanın çektiği fotoğraflarda aracın direksiyon altı zemininde bir çanta olduğu açıkça gözüküyor. rapordaki tespitte “yoğun kan birikintisi olan bir zemin üzerinde bulunan çantanın hem altının hem üstünün kanlı olmadığı, herhangi bir kan lekesi izinin bulunmadığı görülmektedir.” deniyor. bilirkişi, çantanın ölüm esnasında aynı yerde bulunması halinde üzerinde sıçrama, fışkırma türündeki tüm kan izlerinin görülmesi gerektiğine vurgu yapıyor. ayrıca, çantanın altındaki zemin üzerinde kan lekesi bulunmayan temiz bölgelerin olması gerektiğini belirtiyor. çanta temiz iken, kan lekelerinin zemin paspası üzerine geçtiği ve araç yıkama firmasına ait kağıt paspasının da kanlı olduğu belirtilerek nihai değerlendirme şöyle yapılıyor: “bu, çantanın kanama devam ederken burada olmadığını göstermektedir.”

    çantanın direksiyon altına, pedalların önüne ne zaman konulduğuna dair başka fotoğraflara dayanılarak yapılan tespite göre de çantanın alt kısmında herhangi bir kan lekesi bulunmuyor. çantanın temiz olduğu görülüyor. bilirkişi raporunda şunlar ifade ediliyor: “yukarıda anlatılan inceleme ve analizler neticesinde, çantanın ölüm sürecinin bitmesi ve kan lekelerinin pıhtılaşıp kurumasından sonraki bir zamanda fotoğraflarda görülen pozisyona geldiği görüş ve kanaatindeyim.”

    oysa yazının başında birebir alıntı yaptığımız savcı hasan aykaç’ın ‘kovuşturmaya gerek olmadığına’ dair kararın verilmesinde etkili olan gerekçelerden biri, arabanın kapılarının içeriden kilitli olmasıydı. bu noktada şunu sormak gerekiyor: kesiler meydana geldiğinde araç kilitli ise ki aykaç’ın kararında arka kapı kelebek camı kırılarak kapının açıldığı ve cesedin çıkarıldığı belirtiliyor- bu çanta nereden geldi? kim veya kimlerce kanlar donduktan sonra sürücü koltuğu önüne yerleştirildi?

    başbilen’in arkadaşlarından aldığımız bilgiye göre, boş bulunan çantanın içinde ölümünden önce 57 saat üzerinde çalıştığı altay milli tank projesi’nin 4 ve son etabına ait sunum ve harici bellek bulunuyordu. tank projesi, ayrı ekipler tarafından elektronik, mekanik, silah sistemleri ve zırh olmak üzere ayrı ayrı çalışılmıştı.

    şüpheli durumlar sadece çanta ile sınırlı değil. arka yolcu koltukları önüne serili, yıkama sonrası konan kağıt paspasların konumu ve üzerindeki kan lekeleri de ‘açıklanamaz’ durumlar içeriyor. rapora göre bu paspasların üzerindeki kan lekeleri arasında kanın akış yönleri, yoğunlukları ve oluşma mantıkları açısından hiçbir bağ yok. arka taraftaki kan leke ve birikintileri farklı nedenlerle kendine özgü bir şekilde meydana gelmiş. şoför koltuğunun arkasındaki yolcu koltuğu önündeki paspasın kapı tarafından ön koltuk altına doğru itilmiş olduğu da fotoğraflarda görülüyor.

    arka koltuk önünde görülen iki ayrı kan lekesinin oluşum itibarıyla 90 derece, yani yere dik açıyla damladığı tespit edildi. bu lekelerin maktulün hareket ettiği konuma, güzergâha, şoför koltuğunun konumuna ve kan serpintilerinin genel seyrine aykırı bir pozisyon ve açıda olduğu belirtildi. rapordaki diğer bir şüpheli durum da ön yolcu koltuğu arkasındaki kâğıt paspasın üzerindeki yoğun kan lekesi. Bu lekenin ön taraftan ya da başka yerden akıntı şeklinde olmadığı belirtiliyor.

    gençler ses verin demek : "buradayız yaz, seri yaz seri, yaz kardeşim buradayız, anlat panpa dinliyoz" gibi entryler girmek anldıbına geliyor
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +13
      Burdayız panpa seri yaz seri yaz kardeşim burdayız anlat panpa dinliyoz
      ···
    2. 2.
      +2
      kardeş bol bol entry giriyorum ki başlık üstte kalsın, milletimiz aydınlansın biraz..
      ···
  7. 32.
    +11
    ooo gençler toplanmışsınız yine. çok teşekkür ederim. biriniz "ailecek bekliyoruz" yazmış güldüm :d herhalde geç saatlerde yazdığım için çok fazla insan gelmedi. pekala devam edelim.bu arada mod seçimlerindeyiz. ilgililer sesimizi duymuş teşekkür ederim.

    devam edelim

    halim ünsem ünal odtü elektirik elektronik mühendisliği bölümü’nden 2000 yılında şeref öğrencisi olarak mezun oldu. masterını tamamlamış ve aynı bölümde doktoraya devam ediyordu.bir taraftan öğrencilik hayatı devam eden genç mühendis, diğer taraftan da aselsan’ın yan kuruluşu mikes’te elektronik mühendisi olarak çalışıyor, f-16 savaş uçaklarının modernizasyonuyla ilgili son derece kritik projelerde görev alıyordu. hatta mesleğinde aranan biri olan genç mühendise israil’den teklif gelmişti, fakat kabul etmemişti..29 yaşındaki halim ünsem ünal, f-16 savaş uçaklarının modernizasyonu ile ilgili türk amerikan ortaklığı bir projede görev almak için amerika’ya gidecek ve 2011 yılına kadar da orada kalacaktı .bu arada doktor nişanlısıyla da evlilik hazırlığı yapıyordu.

    17 Ocak 2007 salı günü savunma sanayi ile ilgili bir seminere katılmak için evden çıkan genç mühendisin ankara eymür gölü kenarında cesedi bulunmuş. Yapılan otopside genç mühendisin kafasından aldığı tek kurşunla intihar ettiği belirlenmiş. baba şemsettin ünal, oğlunun intihar etmesine bir anlam veremedi. çünkü salı günü intihar eden halim ünsem ünal’ın cuma günü düğünü vardı.

    şemsettin bey oğlunun ölümünün ardından adeta yıkılmıştı. onun kafasında da yanıt arayan bir çok soru vardı. ünsem ünal'ın odasında tüm eşyaları aynen bıraktığı gibi yerli yerinde duruyordu. babası röportaj için gözyaşları içinde ünsem’in günlüğünü okumaya başladı. genç mühendisin günlüğüne yazdıkları ise son derece dikkat çekiciydi, önemliydi.

    "hedeflerim ağırlıklı bir ilişkiye dayalı yuva kurmak, yurt dışında bir iş bulup iki üç sene orada yaşamak, yatırım yapmayı öğrenmek doktorayı tamamlamak, fotoğraf çekmeyi öğrenmek. dans etmek. 1 aralık 2006 da mikes’e başladım ocakta abd'ye gidiyorum şubatta döneceğim."

    bunlar genç mühendisin intihar etmeden birkaç gün önce günlüğünde kaleme aldığı notları. baba şemsettin bey soruyor: bütün bunları düşünen bir insan 15 gün sonra 20 gün sonra intihar edebilir mi ?

    bakın dikkat edin hepsi çok önemli mühendisler ve normal bir hayatları varken intihar ettiler.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 33.
    +11
    ÖNEMLi BiR KISIM BAŞLIYOR

    olayla ilgili şüphe uyandıran diğer bir gelişme de savcılığın sorusu üzerine, olay yeri incelemesini yapan jandarmanın başbilen’e ait içinde kozmik projenin olduğu sunumun flaş diskte olduğunu iddia etmesi fakat bunun tüm incelemelere rağmen bulunamaması. savcıya ifade veren olay yeri inceleme ekibinden emekli astsubay ş.k. aracın içinde bulduğu diski üstlerine verdiğini söylemişti.

    dosyanın yeniden açılmasıyla jandarma’dan yeni bir rapor ve emniyet’ten olayı araştıracak yeni bir ekip kurulmasının istendiğini kaydeden davanın avukatı ramazan serhat başbilen, özellikle ankara kriminal polis laboratuarı’nca hazırlanan bilirkişi raporunun olayın bir cinayet olduğunu açık bir şekilde ortaya koyduğunu belirtiyor. yeni soruşturma sırasında, aselsan’daki hüseyin başbilen’e ait bilgisayarda bulunduğu iddia edilen intihar mektubuna da rastlanmadığı öğrenildi. bu arada, soruşturma devam ederken avukat serhat başbilen’in (hüseyin b.'nin akrabası) ofisine kimliği belirlenemeyen şahıs ve şahıslar girdi. hiçbir parmak izi bırakmayan şahıslar, ofisin altını üstüne getirdi, kasayı patlattı. ancak ne ilginçtir ki kasanın içindeki yüksek meblağdaki çek, senet ve değerli evraka dokunmadı.

    ikinci soruşturma sürecinde savcının isteği üzerine kriminal polis laboratuarı’nda, bilirkişi marifetiyle ‘kan serpintileri seyir analizi’ de yapıldı. türkiye’nin bu konuda en yetkin uzmanının hazırladığı 21.02.2011 tarihli bilirkişi raporunda olayın cinayet olduğuna dair ciddi kanaat uyandıracak şu bulgulara yer verildi: “kegiblerin şoför mahallinde başladığı, bu esnada şahsın bir müddet şoför koltuğunda beklediği; kanama devam ederken bekleme esnasında sol kapı kumanda kollarına bir veya birden fazla dokunulduğu; sonradan bilinmeyen bir nedenden dolayı ön yolcu kapısına ulaşmaya çalıştığı; yolcu ön koltuğuna emekler vaziyette kısmen geçtiği; bu sırada güç ve bilinç kaybı gerçekleştiğinden yolcu koltuğu ön boşluğuna düştüğü ancak hala ön yolcu kapısına ulaşmaya çalıştığı; yerde olmasına rağmen kapıya ulaşmaya devam ettiği ve yere yakın konumda kapıya temas ettiği; bu denemeler sırasında ölümün gerçekleştiği…”

    raporun en üzerinde durulması gereken bölümü ise ‘açıklama getirilemeyen şüpheli durumlar’ bölümü. bu bölümün girişinde “bu durumlarla söylenebilecek en önemli husus, mevcut süreç analizi ile uyuşmamaları, sürece aykırı olmaları ve ölü bulunan şahıs dışında ikinci veya üçüncü şahıslarca gerçekleştirilmeleri ihtimali olan durumlardır.” deniyor.

    DEVAMI GELiYOR SES VERiN
    Tümünü Göster
    ···
  9. 34.
    +2 -8
    israil yapımı yazılımları egale eden yazılım gelistiren 4 müh bogazlarını bıcakla keserek intihar etmistir
    ···
    1. 1.
      +1
      He intihar yarak kafalı
      ···
  10. 35.
    -10
    magara soguk mu beybi
    ···
    1. 1.
      +21
      aslında bu olaya mağara demek çok ayıp. öldürüldükleri günlerden başka ne zaman gündeme gelmiş bu insanlar allah aşkına ?
      ···
      1. 1.
        0
        Panpa dikkat et gece 2 ye kadar dayan yardım lazımsa gelelim vurmasınlar seni
        ···
  11. 36.
    +10
    gençler burada mısınız ses verin yoksa sabah devam edeceğim
    ···
    1. 1.
      -1
      yaz işte lale 1-2 entry daha hadi yatıcam
      ···
    2. 2.
      0
      Başlık tutsun diye araya reklam atıp heyecanlandirma, sovecem devam etmezsin diye siy etmiyorum
      ···
      1. 1.
        0
        öyle bir amacım yok sadece bu ölümleri anlatmak istedim. böyle önemli bir konuda bile başlığın tutup tutmamasından bahsediyorsun. vicdanım böyle bir şeye el vermez. el verseydi araştırıp, uğraşıp, yazar mıydım bunları ?
        ···
      2. 2.
        +4
        Kendimden utandım bi anda bi insana öyle cevap verilir mi, neyse yaz sen panpa dinliyorum
        ···
  12. 37.
    +10
    merak etmeyin bu hüseyin başbilen ile ilgili son part olacak

    arabadaki kan izlerinin kriminal incelemesi, başbilen’in boğaz ve bileklerini kendisinin kesmesi sonucu oluşacak kan izleriyle açıklanamayacak başka izlerin olduğunu ortaya koyuyor. olayın cinayet olduğunu düşünen bir kaynağa göre başbilen, şoför koltuğunda otururken iki kolu sürücü koltuğu üzerinden arka tarafta oturan katil tarafından tutularak zorla arkaya çekildi. bilekleri burada ölümcül şekilde kesildi. sonra da adli tıp kurumu 1. ihtisas dairesi üyelerinden olaya ‘intihar’ diyenlerin tereddüt kesisi olduğu yönünde kanaat bildirdiği boğaz kesisi yapıldı. böylece, olayın intihar olarak tanımlanması için gerekçe oluşturuldu. katil veya katiller araçtan çıktıktan sonra başbilen, önce şoför, sonra yolcu kapısını açma gayretine girdi. bu sırada başı ön yolcu koltuğu boşluğundayken öldü. kan kuruduktan sonra da içindeki kozmik sunum alınan çanta, sürücü ön koltuğu önüne atıldı.

    istanbul adli tıp kurumu 1. ihtisas kurulu, 2007 ve 2011’de konu ile ilgili 2 ayrı rapor hazırladı. ilk raporda kurul üyelerinden 3’ü başbilen’in ölümüne cinayet derken 5’i intihar dedi. ikinci raporda ise 2 üye ‘cinayet’ derken, 5 üye ‘intihar’ dedi. cinayet görüşünü paylaşanlarda, maktulün ellerinde kan izi bulunmaması, kişinin olay yerindeki bulunuş şekli, otopsi raporunda tarif edilen kegib tarzındaki yaraların nitelikleri ile oluşturdukları harabiyete göre kendisi tarafından oluşturulmasının mümkün gözükmediği gibi hususlar ön plana çıktı. şerh gerekçeleri arasında olay mahallinde kişinin intihar etmesine sebep olacak ağır depresyonda olduğuna veya alkol ve uyuşturucu madde kullandığına dair bulgu olmadığı sayıldı. ayrıca başbilen’in kullandığı iddia edilen intihar metodunun erkeklerin intihar yöntemlerine uygun olmadığı vurgulandı.

    intihar diyenlerin tezleri ölümün gerçekleştiği araç kilitli ve kontak anahtarı üzerinde. kan örnekleri maktule ait. boğazında 2-3 cm tereddüt kesiği var. pgibolojik tedavi görmüş.

    cinayet diyenlerin tezleri maktul, öndeki iki kapıyı açmak için çaba sarf ediyor. direksiyon altı zemindeki çantada sadece 1 damla kan var. o da alt tarafında. çantanın içindeki milli tank projesi ile alakalı sunum kayıp. maktulün elleri temiz, kan izi yok. aracın ön ve arka koltuklarında nereden geldiği belirsiz kan damlaları ve birikintileri mevcut. cep telefonu ölüm günü evinde kalmış. bu telefondan şüpheli görüşmeler yapılmış. pgibolojik tedavi görmüyordu. son senelerde sadece 9 grip ilacı kullanmış (sgk’nın savcılığa gönderdiği yazıya göre). iddia edilen intihar mektubu ne adli emanette ne de hüseyin başbilen’in bilgisayarında var. bileklerin kesilmesi, erkeklerin tercih ettiği bir intihar metodu değil. kanda uyuşturucu ve alkol yok. boğaz ve bilek kegiblerinin aynı anda maktulce oluşturulamayacağı. boğaz kesiği, ilk raporun aksine 2-3 cm değil, 20 cm (çelişen adli tıp raporları). ergenekon sanıklarının, adli tıp kurumu üyelerinin tutumu ile ilgili şüpheli görüşmeleri. 2 aylık eşin intihar tezini destekledikten sonra maktulün ailesiyle hiç görüşmemesi. jandarma astsubayının olay yerinde delil karartmaya yönelik çabaları (bunu anlatmıştım).

    ve böylece hüseyin başbilen olayının sonuna geliyoruz. her zaman bu işlerin arkasında devletler olmaz.bu sektörde milyarlarca dolar dönüyor. aselsan'ın büyümesini istemeyen şirketlerde olabilir. bunu her zaman ülke bazında bakmamak lazım yoksa gerçekleri kaçırabilirsiniz.

    h.b. ilk ölen mühendisti. çok değil 6 ay sonra başında tek kurşunla bulunan halim ünsem ünal ve hemen dokuz gün sonra, yedinci kattan düşerek ölen evrim yançeken adlı mühendisleri de anlatacağım.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Panpa hem bilekleri kegibti hem de boğazı diyorsun. E zaten intiharsa bir insan hem bileğini hem boğazını nasıl kesebilir?
      ···
      1. 1.
        0
        kan, bilinç kapanmadan boşalırken bileklerin hepsi bir anda kesilebilir ama haklısın mantıksızlık var. şöyle ki, bir tutanakta boğaz kesiğinin çok derin olmadığı yazıyor ve cinayetin nasıl işlendiğini anlattım. uygun pozisyon bilirkişi tarafından açıklanmış yani ölüm pozisyonu. ben zaten bunun intihar olduğunu düşünüyorum (insanı intihar ettirmeye yöneltmek için yöntemlerin olduğunu söylemiştim)
        ···
    2. 2.
      0
      işte o yüzden cinayet diyenler var
      ···
  13. 38.
    +8
    biraz ara verebilir miyim arkadaşlar. kafamı toplayıp yazacaklarımı düzenlemek ve gözlerimi dinlendirmek istiyorum. takipte kalın
    ···
  14. 39.
    +3 -5
    Nerden biliyorsun bin kaynağın var mı
    ···
    1. 1.
      +4 -1
      ana kaynaklarım özellikle gazetecilerin yazdığı kitaplar başta olmak üzere, araştırmacı-yazarların yazdığı kitaplar ve olayı yaşayan kişilerle yapılmış röportajlar
      ···
      1. 1.
        -1
        Mühendis gibsin seni ibine işyerindeydim lan.
        ···
      2. 2.
        0
        giberim yapacağınız işi ben gidiyorum
        ···
      3. 3.
        -6
        aynen amk https://www.youtube.com/watch?v=vNk0Lj-x5D8
        ···
      4. 4.
        0
        Hayvan gibi şey yapıyorsun yaw
        ···
      5. 5.
        +1
        http://platformege.com/
        ···
      6. 6.
        0
        buraya parkedeyim çıkıcam sonra
        ···
      7. diğerleri 4
    2. 2.
      -2
      aq olm bırakın siyaseti alın bi meme paylaşın aq http://goo.gl/aECKnZ
      ···
    3. 3.
      0
      okuruz bi nara
      ···
    4. diğerleri 1
  15. 40.
    +7
    ünsem ünal'ın ölümünün üstünden çok değil tam 9 gün geçtikten sonra Aselsanda elektirik mühendisi olarak çalışan 26 yaşındaki evrim yançeken, ankara’daki evinin 6. katından atlayarak yaşdıbına son verdi.

    yüksek lisans yapan genç mühendisin uzun süredir tez için çalıştığı ve bu nedenle pgibolojisinin bozulduğu iddia edildi.bir de intihar notu bırakmış. "artık dayanamıyorum. pgibolojim çok bozuldu. yüksek lisans tezimle ilgili büyük sıkıntılar yaşıyorum. intiharımdan kimse sorumlu değil. ailemin üzülmesini istemiyorum".

    hüseyin başbilen, ünsem ünal ve evrim yançeken ölen ilk 3 mühendis ve ölümleri arkasında bir çok soru işareti var. h.b. olayında şüpheler vardı, h.ü.ü. olayında ise hayatından memnun, hedefleri olan, 3 gün sonra evlenecek birisinin intiharı dendi, 9 gün sonra ise e.y. intihar etti.

    dikkat ederseniz 3 ölüm farklı bir şekilde gerçekleşiyor, 3 mühendiste farklı intihar metotları uyguluyorlar ve intiharlar 6 ay içine sıkışmış. türkiye'nin en başarılı üniversitelerinden mezun olan bu mühendisler, türkiye'nin en başarılı şirketlerinden biri olan aselsan'da çalışıyorlar. ülke standartlarına göre hayli iyi maaş alıyorlar ve yüksek lisans tezi onları(sadece e.y.) intihara mı sürüklüyor ? yüksek lisans daha iyi maaş, daha iyi bir pozisyon için yapılmaz mı zaten ?

    son partlara geliyoruz. 2 ölüm daha var
    ···
  16. 41.
    +6 -1
    sıra geldi hakan öksüz'e

    odtü elektrik elektronik mühendisliği bölümü'nden dereceyle mezun olan ve yaklaşık 15 yıldan bu yana da aselsan'da önemli projelerde görev alan hakan öksüz, 25 ocak 2012 de direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu eskişehir yolu kavşağında bariyerlere çarparak hayatını kaybetti. ancak bu ölüm yakınları tarafından şüpheli görünüyordu.

    uzun süredir hakan öksüz'ün 'takip ediliyorum' endişesi yaşadığını söyleyen eşi ve çocuğunu 1 yıl önce kahramanmaraş'a göndermesi, kazanın suikast olabileceği yönünde ihtimalleri güçlendirdi. kaza yaptığı yerin evi ya da iş yeri güzergahında olmaması da dikkat çekciydi. aynı gün iş yerine gittiği halde iş yeri giriş kartı ve kimliğinin üzerinden çıkmaması ise bir başka soru işareti.

    yakınlarının anlattıklarına göre, aselsan mühendislerinin üst üste intihar ettiği 2006-2007 yıllarında öksüz de ölümden döndü. ankara keçiören'de bir marketten alışveriş yaptıktan sonra önü, kimliği belirsiz kişiler tarafından kesilen öksüz, zorla bir araca bindirildi. banka kartları gasp edilerek zorla şifresi alındı. kimliği belirsiz kişiler, aynı gün öksüz'ün bütün hesabını kartından nakit para çekerek boşalttı. boğazı kesilen öksüz, bir köprü altına atıldı. sabah saatlerinde temizlik görevlilerinin ölü bir ceset sandığı öksüz, hastaneye kaldırıldı ve uzun süre tedavi gördü. o dönem olayın üzerinin kapatıldığını düşünen yakınları, polisin de gerekli hassasiyeti göstermediğini, hatta tutulan tutanağa öksüz'ün 'olayı hatırlamadığının' yazıldığını söyledi. bu olaydan sonra pgibolojisi bozulan öksüz'ün çalıştığı uluslararası güvenlik projelerinden alınarak daha alt birimlerde görevlendirildi.

    ailesi ve yakın çevresinin söylediklerine göre, mühendis hakan öksüz, takip edildiğini düşünüyordu. zaman zaman geldiği memleketinde ailesine, "bana zarar verecekler. siz zarar görmeyin. pgibolojik baskı altındayım." diyordu ve eşi kendisini, aselsan'da çalıştığını kimseye söylememesi yönünde tembihlediğini söyledi. yaşadığı sıkıntılardan sonra ailesini ankara'dan uzak tutmaya gayret ettiği söylenen öksüz'ün, 3. çocuğunun doğumundan sonra 6 ay boyunca Kahramanmaraş'ta yaşadığı vurgulanıyor.

    kazada hakan öksüz'ün cesedinin üzerini arayan polis ekipleri, kimlik çıkmayınca şahsın telefonuna bulmak için kaza yerinde arama yaptı. ancak telefon dahi bulunamayınca araçtaki evraklardan kimliği tespit edilebildi.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 42.
    +6
    Amk ee mühendisligi 3.sınıfım hedefim roketsan da çalismakti hevesimin içine ettin resered
    ···
    1. 1.
      0
      dostum ben de mühendisim. sadece meraktan soruyorum neden roketsan ?
      ···
      1. 1.
        +1
        Ne yani ölümden korktuğun için o şerefsizlere boyun mu eğeceksin..Biz ölürsek Şehit, onlar geberirse leş olacaklar bunu unutma
        ···
    2. 2.
      +1
      Çocukluktan gelen bir sey kendimi bildim bileli füzelere hava savunma sistemlerine hayranım birazda çevrem beni teşvik ediyor
      ···
    3. 3.
      -1
      " Bizde kahraman bitmez it oğlu it "
      Deli Yürek Bumerang Cehennemi..
      ···
    4. diğerleri 1
  18. 43.
    +6
    gençler kestiniz mi okumayı
    ···
    1. 1.
      +1
      devam et devam
      ···
      1. 1.
        +1
        son entrymde gerekli açıklamayı yaptım
        ···
  19. 44.
    +4
    reserve yarın lys2 den sonra okuyacağım.
    savunma sanayiinde çalışmak isteyen bir panpayım.
    ···
    1. 1.
      0
      bitirdim kardeşim belki okursun
      ···
      1. 1.
        0
        yarın sabaha bıraktım hocam teşekkürler
        ···
  20. 45.
    -4
    cezerye
    ···