/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +24 -2
    Daha 9 yaşımdaydım annemle babam ayrılmak için hakim karşısına çıktıklarında. Bir yandan üzülüyorum, bir yandan seviniyordum ayrılacakları için. Nerden bilirimdimki bin gibi ortada kalacağımı. Bir anne baba 9 yaşındaki çocuklarından nefret eder mi hiç arkadaşlar ? Ben onlara ne yaptım ki ? Kardeşimin benden farkı neydi ? 6 yaşında olması mıydı ?

    Merhaba arkadaşlar. Ben 36 yaşında bir abiniz ya da kardeşinizim. Amacım, 9 yaşından beri yaşadıklarımı, zirveyi görmemi, dibe batmamı, intihar girişimimi, arkadan beni vuranları size anlatmak istiyorum. Eğer beni dinleyecekler olursa, güzel bir sohbet eşliğinde size bunları anlatacağım. Yakayım sigaramı, başlayayım anlatmaya.

    Dün yazacaktım, internet sıkıntısından yazamadım kusura bakmayın.
    ···
  2. 2.
    +8
    Mahkeme başladı, 2 celse sürdü ayrılmaları. Ayırdı annemle babamı hakim amca. Bitti mahkeme çıktık dışarı, ne yapacaktım şimdi ? Annemle mi babamla mı kalacaktım kimin yanına gidecektim. Çıktık mahkemeden dışarı, babam sağdan annem soldan gidiyor, annem tutmuş elini kardeşimin. Onun yanına gideyim dedim, kardeşim var orada. Gittim annenim yanına, döndü bana dedi ki, oğlum ben ikinize bakamam sen babanla git. Babamın yanına koştum baba ben senle gelecekmişim dedim. Baktı bana, sertçe tuttu elimden yürü dedi. Balıkesirdeyiz o zamanlar, seninle ben uğraşamam dedi. Nereye zütürüyordu ki beni ?
    ···
    1. 1.
      0
      Şimdi kaç yaşındasın
      ···
  3. 3.
    +9
    Bindik bir otobüse gidiyoruz. Köye geldik, anneannemle dedemin evi, babam getirdi beni buraya. Verdi onlara, sizin de torununuz, ben işlerin arasında uğraşamam hiç arada gelir size para getiririm bakarsınız dedi. Gitti. Kaldım dedemlerle başbaşa. Okulumu da köydeki okula aldı babam. Her gün bahçeye zütürüyorlar beni dedemler, çalışıyorum yardım ediyorum ama çok yoruluyorum. Küçücük çocuğum ben nasıl yaparım bunları ? Okullar açıldı sevindim kurtuldum diye. Ama bu kez haftasonları bahçedeyim. Yanlış bir şey yapınca Dedem döverdi, anneannem de döverdi. Yine ağlıyorum her gece. 3 sene geçti böyle, alıştım dayaklara.
    ···
    1. 1.
      +11 -1
      hep kötü yanlarını anlat dıbına koyum o ahırdaki eşekleri bağırta bağırta giberken iyiydi
      ···
      1. 1.
        0
        puhahpuhaha
        ···
  4. 4.
    +8
    Bu böyle olmayacaktı, yeter dedim artık. Gideceğim buradan, ama nereye gideceğim. Kaçacağım evden koydum kafaya. Param yok. Yaz ayındayız okul tatil. Bir gün bahçedeyiz, çalışıyoruz ama bahçe eve çok yakın. Gittim anneannemin yanına, ben çok hastayım başım ağrıyor midem bulanıyor eve gideyim dedim. Git dedi anneannem, git yat biz geliriz dedi. Gittim eve, dedemin parasını sakladığı çekmece vardı, buldum bunu. içinden bana yetecek kadar para aldım. Çıktım evden. Atladım dolmuşa gittim merkeze. Balıkesir’e yakındı köy zaten. Ama farkederlerdi kaçtığımı, parayı aldığımı. Ne yapacaktım şimdi ?
    ···
  5. 5.
    +8
    arkadaşlar eğer ilgi olursa (ki inanın yazacağım) akşama güzel bir soru cevap da yapabiliriz. Size hayat tecrübelerimden anlatmak isterim
    ···
    1. 1.
      0
      Yaz abim okuyorum ben.
      ···
  6. 6.
    +9
    Buldum birini, abi dedim otobüsler nerden kalkıyor ? Nereye gideceksin dedi, Bursa dedim. Salladım o an aklıma neresi geldiyse. Annem var orada, beni bekliyorlar Dedem alacak beni otobüslerin kalktığı yerden gibi bir yalan uydurum. Şu otobüse bin o otogara gider dedi. Bindim otobüse gittim otogara. Nereye gideceğim ? Bursa’ya mı gerçekten. Bilet gişesine gittim. izmir yazıyor, izmir yazan otobüsler daha çok, izmir daha güzel o zaman dedim. izmire bilet aldım. Atladım otobüse, otobüs gidiyor ben içten içe ağlıyorum. Ne yapacağım ne yarak yiyeceğim bilmiyorum. Geldik izmire indim otobüsten. Oradan da bir dolmuşa atladım, insanların çok olduğu yerde indim. Bornovaymış burası. Geziyorum Bornova’da, gittim bir yemek yedim. Gece oldu, ne yapacağım nerde yatacağım. Buldum bir park neyse ki hava sıcak uyudum orada. Kalktım sabah geziyorum boş boş. Bir berber dükkanının önüne geldim, çırak aranıyor yazıyor. Girdim içeri çırak olmak istiyorum dedim. Kimsin falan sordu, geçiştirdim uydurdum yalanları. Gel o zaman dedi. Burada başladı hayatım.

    Annem babam ne yapıyor acaba. Hiç aramadılar beni ayrıldıktan sonra, hiç görmedim onları acaba beni seviyorlar mı ? ben galiba sevmiyorum onları. dedem olsa kesin döverdi yine
    ···
  7. 7.
    +8
    Bir gün bitti. Akşam oldu dükkan kapanacak. Mahmut abi (dükkan sahibi) benimhayatımzehir hadi eve yarın 9’da burada ol dedi. Abi dedim, evim yok. Nasıl yok dedi. Başladım ağlamaya, ağlama oğlum dedi çekti koltuğu oturdu karşıma anlat dedi. Panpalar her şeyi anlattım, seni yollayayım mı Balıkesir’e dedi. Hayır abi dedim, yalvardım tamam tamam dedi. O zaman dükkanda yatacaksın dedi. Diğer bölme vardı, müşteriler için dükkanda. Oradaki koltukta kaldım bir hafta. 3 kişiydik ben hariç. Mahmut abi, Niyazi abi, Osman abi. Niyazi abi 20’li yaşlardaydı, annesi babası yok, tek başına yaşıyor. Gel oğlum dedi, sen benimle kal. Gittim onun yanına orada kalmaya başladım. Allah rahmet eyleyin, Allah bin kere de razı olsun. Aradan 4 sene geçti, büyüdüm, okula gitmiyorum işim bu oldu artık. Kalfa oldum, traş yapıyorum. Sağ olsun iyi para da veriyor Mahmut abi. Hala Niyazi abiyle kalıyorum, kirayı beraber veriyoruz. Seneler geçti böyle... Ne annem aradı, ne de babam. Dedemleri de hiç görmedim o kadar zaman. 7 yıldır annemi babamı görmüyordum. Görseler tanırlar mı acaba beni ? ben tanırdım onları.
    ···
    1. 1.
      0
      Yaz abi yaz ...
      ···
  8. 8.
    +8
    Artık cidden usta olmuştum, hani derler ya, herkesin bir yeteneği vardır. Benim yeteneğim de traşmış bunu öğrendim. Gelen müşteriler bana özel olarak gelmeye bile başlamıştı, güzel para kazanıyor artan paranın hepsini biriktiriyordum. Hatta emekli, bir polis ve müfettiş vardı, onlar bana olmak isterdi traşını. Traş parası kadar da bahşiş bırakırdı. Bilen bilir, berberlikte maaş yoktur genelde, traş başı para alırsın. Ama askerlik geliyor, askerlik bozacak işimi mecbur gideceğim. 18 yaşında güzel para biriktirmeye başladım. Dükkan çok güzel işliyordu çünkü. Yaşım 20 oldu, dedim ya bayağı da param oldu. Askerlik geldi çattı. Acemi belli, Mamak. Askere gidiyorum, son günüm işte. Akşam oldu, sabah askerim. Sağ olsunlar Mahmut abi, Niyazi abi ve Levent abi geldi uğurlamaya. Osman abi ayıldı işten önceden. Hepsinin elini öptüm gittim askere.
    ···
    1. 1.
      0
      Yaz reis okuyoruz
      ···
  9. 9.
    +8
    Acemilikte 2. Haftam, bir baktım ki Mahmut abi para göndermiş, ağladım dıbına koyayım. Çocuk gibi ağladım. Millet annnesiyle, sevgilisiyle konuşur ağlardı. Ben ustam bana para yolladı diye ağlıyordum. Giderken zaten para vermişlerdi bana. Oğlum düşünün, anneniz babanız 11 sene aramamış sizi 11 sene. Çocukken gibtir etmişler seni. Deden dövmüş ama yanında çalıştığın adam para yolluyor, üzüleyim mi sevineyim mi bilmiyorum. Her gece uyurken anneme ve babama lanet ederek uyuyordum. Nefret ediyorum onlardan, bir insan ailesinden nefret eder mi ? Ben ediyorum işte. Acemilik bitti geldim izmire tekrar. Usta yerim Tekirdağ. Birkaç gün iznim var gittim ustalarımın elini öptüm. Yine para sıkıştırdılar cebime istemedim, zorla verdiler. Aklım dedemden çaldığım paradaydı. Tekirdağ’a gitmeden önce onların yanına uğrayayım dedim. Gittim Balıkesir’e, gittim evine. Belki öldüler haberim yok. Açtı kapıyı Dedem, şaşırdı. Hoş geldin dedi sadece. Anneannem sarıldı ağladı. Öptüm ellerimi, giderken aldığım paranın fazlasını verdim koy dedi Dedem parayı cebine. 8 yılda yaşadıklarımı anlattım. Şimdi usta birliğine gidiyorum dedim, para verdiler. Ne yapacaksın dediler askerden sonra, izmirde kalacağım dedim. Dedem, anneni görmeye gidelim gel dedi. Şeytan görsün yüzünü o lanet kadının, benim ne annem ne de babam var dedim, çıktım evden. Gitmeden kardeşimi sordum. Hala annem olacak kadınla kalıyormuş, iyiymiş o. Ona karşı bir nefretim yoktu, sevgim de yoktu açıkçası.
    ···
  10. 10.
    +8
    Gittim usta birliğine teslim oldum. 2. veya 3. günü falan askerliğin, yeni gelenler olarak dizildik içtimada, komutan herkese soruyor, sivilde ne yapıyorsunuz diye. Bana geldi, ben berberim komutanım dedim, çık bir adım önde dedi. Sorular bitti komutan benimle birlikte işine yarar meslekleri aldı zütürüyor, iyi mi yaptım kötü mü yaptım bilmiyorum. Ustalar askere gitmeden, orada sesini çıkarma meslek sorduklarında demişti, alakasız iş verirlermiş. Koyun kırpacak halim yok ya. Komutan beni berber salonu gibi bir yere getirdi ben berber ol dedi. Ohh dedim kebap iş hem askerlik yapar hem para kazanırım. Askerler geliyor traş ediyorum. Bir yandan da sevinçliyim çünkü ben askere gelmeden askerlik 15 aya düşmüştü. 4 ayımı yedim böyle. Askerler memnun traşından bir sürü de tertip var, arkadaş var traş sayesinde. Bir gün albay postası geldi yanıma. Seni albay çağırıyor dedi. Hasgibtir dedim, albay kim ben kimim dıbına koyayım ne işim olur albayla. Gittim yanına, kaldım kapıyı, gir dedi girdim. Patlattım künyeyi tabii züte gelmeyelim. Otur oğlum dedi. Tam bir baba adammış meğer.
    ···
    1. 1.
      +2
      1 bastım 2 şuku gitti rezz devam
      ···
  11. 11.
    +7
    Senin el becerin güzelmiş öyle diyorlar dedi, Estağfirullah komutanım dedim. Gel beni bir traş et dedi, ettim beğendi de sağ olsun. 6 gün izin aldım askerden bir kez izmire be Balıkesir’e gittim. Askerlik çok aksiyonlu geçmedi sadece çarşı izninde karıya giderdik. Bitti askerliğim en sonunda, önce Balıkesir’e sonra izmire giderim dedim ama vazgeçtim önce izmire gideyim dedim. Ama kendi dükkanımı açmak istiyorum. Dükkana gittim tabii, Mahmut usta gördü hoş geldin aslanım dedi. Oturduk konuştuk ettik, Niyazi abi nerde dedim, yüzü düştü. Abi söyle dedim; 5 ay önce banyodan sonra ıslak eliyle televizyon fişini takarken elektrik çarpmış... çok üzüldüm. 12 yaşında beni yanına almış, 2 sene tek kuruş kira istememişti. Allah rahmet eylesin tekrardan. Sonra Balıkesir’e gittim dedelerin yanına. Annemi sordum, arayıp sordu mu size diye, söylemediler zorladım. Ne aramış ne de sormuş, çay bardağını çatlattım sıkmaktan. Döndüm izmire sağ olsun Mahmut abi tekrar aldı işe başladım çalışmaya. Askerden gelmeden telefon almıştım, numaramı verdim dedemlere. Bir gün onlar aradı, açtım Dedem ölmüş. Cenazeye gitsem yetişir miyim belli değil. Annem orada olacak görmek istemiyorum onu. Gitmedim bir hafta sonra gittim. Öğrendim ki Dedem bana 4 dönüm tarla bırakmış. Anneannem de annemin yanına gidecekmiş yakında. Ben ne yaparım tarlayı dedim anneanneme, çalışıyorum zaten izmirde. Sen bilirsin oğlum, istersen sat dedi.
    ···
  12. 12.
    +6
    Tamam diyebildim sadece. Ayrıldım döndüm izmire. Askeriyeden çok yakın bir arkadaşım vardı, numarasını vermişti bana Antalyalı Yaşar. Aradım onu, bir sevindi aradığıma baya bir konuştuk, gibi tuttun dedim kontör bitti amk. Anlattım buna olayları. Oğlum senin on numara el becerin var traşta, tarla da kalmış dedenden sana sat demişler birikmiş paran da var. Aklını gibeyim senin sat tarlayı koy o paranın üstüne gel Antalya’ya sana bir dükkan tutalım paranın anasını gibersin burada dedi. Hele yazın para içinde yüzmezsen hel suratıma tükür, Ruslar, Almanlar deli gibi para bırakıyor buraya, senin zaten traşın iyi turistleri yazın bir bağlarsak sana hayatını yaşarsın dedi.
    ···
    1. 1.
      0
      Rezervasyon
      ···
  13. 13.
    +6
    Dükkan kirası, malzemeler yetecek mi para dedim, sen bana sermayeyi söyle ben sana haber vereceğim dedi. Tamam dedim ben tarlanın ederini öğreneyim söyleyeyim sana. iyi bir birikmişim vardı zaten, tarlanın fiyatını araştırdım 1 ay kadar. Sonra müşteri aramaya başladım, Balıkesir’e gittim, bizim köy tabi kasaba yolunda ilerliyor. Bir yandan da müşteri arıyorum, fiyatlara bakıyorum. En sonunda Manisa’lı emekli bir dayıyla anlaştım. Ortalamanın 3-5 kuruş aşağısına ama çok koyacak bir miktar değil. Uğraşsam başka müşteri çıkar ama kim bilir ne zamana. Aradım Yaşar’ı, söyledim parayı. Tamam kardeşim sen merak etme ben sana dükkan bulacağım dedi. Antalya Kemer de oturuyor bu, tam turistlik yer ve o zamanlar da tam sürat gelişiyor. Tamam dedim bul dükkanı geliyorum Antalya’ya. Sattım arsayı gittm Mahmut abiye. Anlattım olayı, abi hakkını helal et dedim. Helal olsun benimhayatimzehir dedi. Kusura bakma böyle yüzüstü bırakmış gibi oluyorum dedim, gurur duyarım saçmalama. Öğretmenler öğrencileriyle gurur duyar dedi. Eyvallah abi dedim. Hazırlıkları yaptım, Yaşar’dan haber bekliyorum, dükkanı ayarlamış, tam otellerin olduğu, denize sıfır bir mahalle bunların dükkanına da çok yakın. Bunların da yazlık eşya sattığı dükkanları vardı ama durumları bayağı bayağı iyiydi. Mayo, bot falan satıyorlar. Atladım uçağa gittim Antalya’ya. Uçağa binmek istedim amk kendimi şımarttım.
    ···
  14. 14.
    +6
    Arkadaşlar bir yemek yiyip geliyorum. En geç 20-25 dakikaya yazacağım, kusura bakmayın.
    ···
    1. 1.
      +2
      Ne kusuru afiyet olsun. Burdayız.
      ···
    2. 2.
      0
      burdayım bekliyom
      ···
  15. 15.
    +6
    Atladık uçağa atlamasına da, ev yok Antalya’da onu da ayarlamamız lazım. Yeni hayata atıldım resmen, ev kirası, dükkan kirası, dükkana malzemeler... Çakılmasak bari zütümüzün üstüne. Askerden gelince ev tutmuştum izmirde oradan da ayrıldım tabii giderken.

    indim uçaktan sağ olsun Yaşar geldi aldı beni havaalanından. Gittik kemere, cennet gibi amk. Tam turistlik yer, içimden de diyorum bu Yaşar haklı ben burada kendimi sevdirirsem parayı kırarım. Yaşar iki gününü ayırdı bana, 2 gün evinde misafir etti. Babası yılların esnafı, bize ayarladı pisayanın biraz altından dükkanın malzemelerini. Dükkan kirası sorun ama, benim izmirde aylık kazancımdan daha çok kira ödüyorum bu canımı sıkıyor. Neyse ki sermayem var. Bir de ev tutmak lazım, benim dükkana yürüyerek yarım saat mesafede bir ev tuttum. Küçük ve olabildiğince ucuza bir ev, zütüme sokamayacağım sonuçta, tek yaşıyorum idare etsin yeter. Ev ve dükkan kirası sıkıntı yaşatmasın diye 6 ay peşin verdim. Hem böyle anlaştım mal sahipleriyle nerden baksan yarım kira daha ucuza geldi. Yani 6 aylık yerine 5.5 ay gibi bir para verdim. Dükkan büyük, oğlum ne gerek var dedim amk bu kadar büyük yere ya tutmazsa iş. Sen rahat ol dedi ya. 6 tane sandalye var dükkanda, izmirde 4 sandalyeli yerde çalışıyordum. 3 tane de kalfa aldım yanıma bir de çırak. Ama kalfalara biraz yüzsüklük yapıp işi öğretmeye çalıştım tekrar, benim gibi yapsınlar diye müşteri gelince izletiyorum. Ses etmediler. Dükkanı açtığımda, Ocak ayıydı sanırım, daha yaza 6 ay var. O zamana kadar yerli halkla uğraşıyoruz. ilk ay bitti, hesaplamamı yaptım, tüm masrafları çıkarıyorum, izmir’de kazandığımdan daha çok para kalıyor. izmirde 3 kalıyorsa burada 4 kalıyor. Ama bundan yaşarın etkisi çok. Çok müşteri bağladı bana. Yavaş yavaş turist sezonu açılıyor, benim kazancım da git gide artıyor. Yerli halk seviyor, traşımı beğeniyor. Özellikle gençler, modada yer alan stillerin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Çok genç müşteri bağladım. Yaz da geldi artık. Yaşar’la aramız iyi, oğlum sen 3 kalfa daha al dedi yanına. Yazın işi yetiştirmezsin.
    ···
  16. 16.
    +9
    Zaten 6 koltuk var, üç kişi daha alırsam bir kişi boşta kalacak. Üç değil iki kalfa daha aldım. Hatta biri ustaydı bildiğin. Onlarla da konuştuk ettik, tarzımı söyledim tamam dediler. Turist sezonu açıldı. Ama dil yok amk adamlarla anlaşamıyorum. Kalfanın 2’si az biraz Rusça biliyor ama Almanlar sorun oluyor. Bir yandan da Almanca öğrenmeye başladım kitap falan aldım. Haziran ortalarındayız, işler bir tuttu beyler, size anlatamam. 9’da açıyorum gece 11-12’ye kadar açık dükkan ve eve gelir gelmez duş alıp yatıyorum tüm hayatım bundan ibaret. Bütün gün traş yapıyorum. Ev ve dükkanın 6 aylık kirasını daha verip aradan çıkardım onları. Gelen turistlerin çoğu dolar ve Euro bırakıyor, bahşiş veren de çok oluyor. Adamlarda para var, özellikle Almanlar. Ruslar o kadar zengin değildi o zamanlar. Bütün yaz böyle sürdü gitti, inanın bana paranın dıbına koyuyorum. izmirde 2 senede kazanacağım paranın fazlasını, o yaz kazandım. Masraflar hariç. Yaşar’a diyorum Allah razı olsun sayende zengin oluyorum.
    ···
  17. 17.
    +10
    Yaz bitti, bir gün dükkanım boş kalmadı. Kazandığım paranın hepsini Euro ve dolara çevirdim o parayı ellemeyecek diğer yaza kadar yerlilerden kazandığım parayla geçinip artan parayı da ona koyacaktım. Zaten tarla ve izmirde biriktirdiğim paradan artan param da vardı. Mecburen kalfaların ikisiyle yollar ayrıldı, dedim seneye bekliyorum. Eyvallah benimhayatimzehir dediler. Anlayışla karşıladılar zaten söylemiştim mevsimlik diye. Hayatım akıp gidiyordu böyle. Yaşar’la, diğer esnaflarla takılıyoruz hergün, günü gün ediyorum. Para sıkıntım 0. Bir gün evde otururken aklıma geldi. Ulan dedim, burada o kadar berber var, deli gibi de kazanıyorum ama güzellik salonu ve kadın kuaförü fazla yok. Ben bu işe girer tutturursam bu berberden kazandığımın iki katını kazanırım. Sonuçta kadınlar bizim gibi değil dıbına koyayım. Hem çok daha fazla para bırakıyorlar ve bakımına daha önem veriyorlar. Bunu Yaşar’la konuştum, mantıklı oğlum dedi. Tutturabilirim diyorsan aç bir tane de kadın kuaför dedi. Ama yaza doğru yaparım, turistler çoğalsın şimdi pek iş olmaz dedim. Haklıyım da. Bir yandan işimle uğraşıyorum, diğer yandan kadın kuaföründe çalışacak işçi arıyorum. internette yavaş yavaş yükselişe geçiyor o zamanlar. Benim dükkanın bir dükkan yanında benim dükkandan daha büyük bir dükkan vardı. Dondurma, tatlı falan satıyor yazın, baktım bu dükkanı boşaltıyor. Gittim yanına hayırdır lan Ahmet dedim nereye. Birader çıkıyorum buradan, bizim orada beyaz eşyacı açacam sadece yazın kazanmakla olmuyor dedi. Muratpaşaya gidiyor yani. Var mı dedim buranın müşterisi, yok dedi. Sen bana ver şu dükkan sahibinin numarasını dedim, hayırdır dedi. Var aklıma bir şeyler dedim. iyi dedi verdi numarayı. Aradım dükkan sahibini, gel abi bir yemek yiyelim konuşalım şu dükkan işini ben talibim dedim, tamam kardeşim dedi. Aylardan yine Ocak Şubat arası. Gittik adamla oturduk konuşuruz. Açtım ben fikrimi, tamam kardeşim benlik sorun yok, istersen kiralarız dedi.

    Beyler, markete gidip geliyorum. Okuyanlar kendini belli edebilir mi ? isterseniz bir soru cevap yaparız. Varsa sorusu olan sorsun gelince yazayım size, hayat tecrübem inan ki gayet çok.
    ···
  18. 18.
    +8
    Tuttum ben dükkanı, yine bir peşin kira verdim. Yavaş yavaş malzemeleri almaya başladım. Dükkanı diziyorum artık. Çalışan eleman da lazım, eleman aramaya başladım. Bir tane kadın geldi, 23 yaşında Aysel. Tecrübem var dedi, aldım bunu işe. Bir yandan da internetten tecrübeli kadın kuaförü alınır diye ilan verdim ama çoğu mevsimlik olacak yine. En başta dükkanı tamamladıktan sonra 1 ay sezon açılmadığı için 2 eleman çalıştı, güzel para kazanıyorum. Berber kadar para bırakıyor. Sezon açıldı, diğer elemanlar da geldi. Hazirandayız artık, bir yandan berber diğer yandan güzellik salonu, ikisi de dolup taşıyor ve haliyle bayağı para kazanıyorum. Kadın kuaförü, berberden çok daha fazla kazandırmaya başladı. Tabii bunda elemanların iyi olmasının etkisi çok. Malum kadınlar da bakımı için paradan kaçmaz. Dükkan da gayet büyük. Artık günlük kazancım aylık asgari ücreti 3’e 4’e katlamaya başladı. Deme keyfime paranın altından girip üstünden çıkıyorum bir yandan berber diğer yandan kuaför bir oradayım bir burada. Aysel’le de biraz yakınlaşmaya başladık. Güzel kadın. Bir kaç kez akşam yemeğine zütürdüm. Bir hafta falan takıldık, sonra bana geldi. Seviştik, sevgili gibiyiz artık. Para konusunda sıkıntım 0 son derece de idareliyim. Yaz sezonu da kapandı artık, bankada o yaz belki bir ev parası kadar para biriktirdim. Yine çalışanlar yaz sonu ayrıldı, yaza kadar iki dükkanı işletmeye devam, sonra yaz geldi çalışanlar geldi. O ara dükkan malzemelerini geliştirdim dekoru yükselttim haliyle fiyatlar da kazancımda yükseldi. Berberden çok kuaförde duruyorum ve inanın bana o yaz
    ···
  19. 19.
    +8
    Müşteri seçmeye başladım. Deli gibi para kazanıyorum gözüm sadece parayı görüyor Aysel’le sevgiliyim evlenmeyi düşünüyoruz, ailesiyle tanıştık bir yandan da o iş devam ediyorum. Müşteri seçiyorum derken; artık randevuyle çalışıyordum çünkü çok sıra oluyor ve yetişmiyor. Atıyorum dükkanla erkek veya kadın müşteri geliyor, tipine bakıyorum, bu kadın en fazla 50-60 dolar bırakır. Uğraşmaya değmez, yer yok diyordum. 100 dolardan aşağı bırakacak müşteriyi kabul etmiyordum. Arsız oldum bildiğiniz. Gittim kendime hem dükkana yakın, hem de denize 0 bir ev aldım, üstüne biraz da para koydum ama sorun yok. Aysel’le de evlendim o yaz. Bir gün Yaşar, ben be birkaç esnaf oturuyoruz içiyoruz. Hakan diye biri vardı, dedi ki toplanın haftaya Rusya’ya gidelim. Sezon da kapandı zaten işler yoğun değil çok. gibtir lan dedim ne Rusyası amk. Oğlum Ukrayna’ya gidelim, ingiltere’ye gidelim nereye istersen dediler. Ama bunlar ciddi, gidip 1 hafta tatil yapıp geleceğiz. Ben de ne pasaport ne vize var. Ayarlarız dediler, bekleriz senin evraklar çıkana kadar. Tamam dedim. Ama Aysel’e ne diyeceğim, Balıkesir’e gidiyorum dedim bir hafta. Ben de geleyim dedi, ben geçiştirdim bunu. Ukrayna’da karar kıldık. Bastık 5 kişi Ukrayna’ya. Vay amk, nerden nereye. Otele yerleştik, ertesi gün gittik barın birine. 5 tane kadın yanımızda bitti hemen. 10 kişi içiyoruz ama köpek gibi içiyoruz. Aysel arıyor amk, hemen koştum dışarı kafa güzel. Sakin sakin konuştum. Hiç pot kırmadım. Girdim tekrar içeri. 6 saattir mekandayız kafa hem milyon olmuş, hem de kendimdeyim çünkü hesabı düşünüyorum. Dedim bunlara oğlum anamızı gibecekler şu içtiklerimiz bak. Bunlar başladı gülmeye, sen yenisin yenisin dediler. Hasgibtir dedim ne demek bu amk. Hesabı istedik hesap geldi. Al bak dediler gülerek hesaba. Hassgibtir e ananın ta amı amk dedim
    ···
  20. 20.
    +7
    Hesabı görünce resmen şoka girdim. Bu içtiklerimizi Türkiye’de tekelden alsak daha çok tutardı. Bu şaka mı dedim bizimkilere dönerek. Zaten o zamanlar dolar euro böyle uçuk değil. Oğlum Türkiye mi sandın sen burayı dediler. Vay amk dedim, ben öderim siz zahmet etmeyin dedim. Ödedim çıktık, diğer günler de sırayla onlar ödedi. 1 hafta geçti Ukrayna’da her gün bar, her gece Ukranyalılarla gibiş. Müthiş bir hafta sonra döndük ülkemize. Birkaç ay geçti aradan, bunlara dedim ne zaman gidiyoruz Ukrayna’ya ? Başladılar gülmeye, hep Ukrayna mı olur dediler. Tamam dedim Rusya. Yine hanıma bir yalan, hop rusyadayız. Para tak akıyor zaten. 5 günlük Rusya tatil sonra Türkiye.

    Arkadaşlar size küçük bir tavsiye. Büyük paralar elbet kazanan olacaktır aranızda. Para insanın dıbını zütünü dağıtıyor. Asla benim gibi yapmayın, gezin tozun ama para biriktirin. Ben çok kazanmaya başladıktan sonra hiç para biriktirmedim, çünkü zaten deli gibi kazandığım için ihtiyaç duymadım. Aklımı gibeyim. Böyle bu anlattığım şekilde 1 sene geçti beyler. Bir gün hanım demesin mi, ben hamileyim. Evde şarap içiyoruz, kadeh düştü elimden. Sarıldım buna. Sevinçten ağlıyorum.
    ···