/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +5 -103
    selam. belki beni bazılarınız hatırlar, ama ben kendimi kısaca tanıtayım. 18 yaşında bir panpanızım. istanbulda yaşıyorum ama izmirde büyüdüm sayılır. gayim. maddi durumum çoğunuza göre görece iyi.

    anlatacağım hikaye sömestrde, izmirde başıma geldi. kısa sürede anlatıp bitirmeyi planlıyorum. zaten yaşananlarda 12 saatten fazla değil.

    edit: fotoyla ilgili bir kaç tepki gördüm, fotoyu özellikle seçtim doğrusunu söylemek gerekirse arkadaşlar. çünkü ikimizin de karakteristik özelliklerini yansıtıyor. *
    ···
  2. 2.
    +5 -13
    geçtiğimiz sömestr hem okulun yorgunluğunu atmak, hem de beni özlediklerini sürekli dile getiren babaanne ve dedemi görmek için izmire geliyordum.

    13 yaşına kadar izmirde büyümüştüm zaten ve ailem istanbula yerleşirken izmirdeki evimizi satmamıştı. 10 günlüğüne bu eve gelecektim. babamdan ve annemden ayrı ayrı yüklü miktar harçlık kopardıktan sonra uçağa atladığım gibi izmire geldim. *

    bagajımı aldıktan sonra sallana sallana banliyö trenine yürüdüm. hilalde metroya aktarma yapıp üçyola gidicektim.

    akşam 10 civarlarıydı ve izbanda tenha denebilecek durumdaydı. tren geldi vagona girdim ve karşılıklı 2 şer koltuk olan bölümlerden birine cam tarafına geçtim. tren kapıları kapanırken karşımdan bir adam yürüyerek geliyordu.

    adamı tarif etmek gerekirse 1.85-90 boylarında güçlü yapılı kumral gayet yakışıklı bir adamdı. giyiminden orta gelirli olduğu anlaşılıyordu.

    adam yaklaştı ve benim oturduğum 4lünün koridor tarafına karşıma oturdu. daha yürürken izlemeye başladığım adam tüm bu süre boyunca bana bir kere bile bakmadı. ben de pek umursamadım başta. dışarısı karanlık ve izbanın içinde ışıklar yandığı için camdan dışarı baktığımda aynaya bakıyor gibi içeriyi görüyordum ve adamın yakışıklılığı o zaman dikkati çekmeye başladı ve şeytan beni dürtmeye başladı.
    ···
  3. 3.
    +2 -8
    çantasını yan koltuğa koyarken bana hızlı bir bakışın ardından, tekrar gözlerini dikip 1-2 saniye aptal aptal baktı. tabi bunu camdan gördüğümün bilincinde değildi. ama çok hoşuma gitmişti bakışı.

    sonra bu gece bu adamla beraber olmak istediğimi farkettim. ama doğru kişimi bilmeden haraket etmem imkansızdı. endişelerim konusunda sanırım hak verirsiniz sanırım. böyle düşünür giderken adam çantasından gözlük kutusu çıkarıp kemik ince dikdörtgen bir okuma gözlüğü çıkarıp taktı ve çantasının öngözünden bir kitap çıkardı.

    sun tzu - savaş sanatı

    sadece bu kitabı okuması tabi ki kanıt olamazdı ama, diğer bütün haraketleriyle beraber bu kitabı okuması adamın dar görüşlü olamayacığına beni inandırmıştı.

    harakete geçmeye karar verdim.
    ···
  4. 4.
    +5 -1
    okuyan var mı?
    ···
  5. 5.
    +3 -3
    adamla göz teması kurrabilmek ve doya doya inceleyebilmek için dik dik bakmaya başladım. ama kitabını okumaya devam etti. ya beni görmezden geliyordu ya da gerçekten kitaba odaklanmıştı.

    her iki ihtimalde de bir şey yapmam lazımdı. kafamı kaldırıp etrafa baktım. yakınımızda kimse kalmamıştı, en yakınlar benim 2 sıra arkamda yaşlı bir çiftti. diğleri ise kapı boşluğundan sonraki bölümde oturan 2-3 ayrı orta yaşlı insanlardı.

    sol ayağımla yanlışlıkla ayağına çarpmış gibi yaptım dik dik bakarken. 1-2 saniye sonra ne olduğunu anlamaya çalışır şekilde kafasını kaldırıp bana baktı. yüzüme sıcak bir gülümseme yerleştirip gözlerinin içine bakarak

    - pardon, dedim.
    - önemli değil, dedi soğuk bir şekilde.

    ama kafasını hemen çevirmedi 1-2 saniye daha baktıktan sonra ( bu noktada kalbim güp güp atıyordu) hafifçe gülümsedi ve kitabına geri döndü.

    tabi ben genç olmanın verdiği rahatlık ve şımarıklıkla aradan 5 saniye geçmeden tekrar ayağına bu kez daha sert bir şekilde vurdum. bu sefer kitaptan kafasını kaldırmadan yüzüne bir gülümseme oturmuştu, yavaşça kafasını kaldırırken ben de gülümsemeyle karşılamak için hazırlanıyordum ki göz göze geldiğimiz an dudaklarım özerkliğini ilan edip 32 dişimin önünden çekildi. hafif bir kahkaha bile attım. *
    ···
  6. 6.
    +6 -2
    okuyan yok sanırım, devam etmiyorum öyleyse.
    ···
  7. 7.
    +3 -1
    devam etmemi isteyen bir kaç kişi var. bir part daha yazayım boşluk yakalamışken.
    ···
  8. 8.
    +2
    ben hunharca gülünce adamın gülüşü de biraz daha genişledi yüzüne gözlerine kadar yayıldı. öylece birbirimize bakıyorduk sırıtarak artık. bakışından, benden hoşlandığından emin olmuştum ama ilk adımı atmayıp dizlerimin üstünde ona yaklaşmamı sağlayacak kadar erkeklik enerjisi ve üstünlüğünün olduğunun farkında gibiydi.

    sessizliği bozdum,

    - çok güzel gülüyorsun * , dedim direk
    - teşekkür ederim sen de, dedi tok bir sesle, gülümsemeye ve beni süzmeye devam ederek.
    - nereye gidiyorsun?
    - otelime. alsancakta ineceğim.

    biraz bekledikten sonra beni sordu.

    - sen nereye?
    - evime. sömestrde kafa dinlemek için anne babamdan harçlığı kapıp izmirdeki evimize geldim, dedim çocukca.

    tek başıma kalacağım evime gittiğim mesajını da vermenin huzuruyla en şirin bakışlarımı atıyordum. baştan aşağı süzüyordum ve güçlü kolları, kalın boynu, kaslı bacakları kat kat giyinmesine rağmen kendini belli ediyordu. kıyafetlerin için de sadece kafasını görebildiğim bu adamın tam bir 'adam' bedenine sahip olduğunu hissedebiliyordum ve haklı da çıkacaktım.

    sadece kafasını salladı verdiğim bilgi karşısında ve biraz daha süzdükten sonra gözlüğünü düzeltip kitabına geri döndü. zihnin içinde beni evire çevire gibtiğinden adım gibi emindim ama o da benim peşini bırakmayacağımın farkındaydı.

    - istersen gel ben de kal? diyiverdim tereddüt ederek. bir anda ağzımdan çıkmasına şaşırdım bu cümlenin çünkü, oha yani soruya bak *

    - evdekilere ne diyeceksin? yok canım olmaz ben otelime giderim diyip çenesini yukarı kaldırarak reddetti teklifimi.

    blöf yaptığının farkındaydım ama yapacak bir şeyim yoktu kendimi bu adamın kollarına ya atacaktım ya atacaktım.

    - tek kalacağım, hatta biraz ürküyorum, dedim ikna olması için biraz erkekliğini okşamanın zararı olmayacağını düşünerek.

    - tamam, dedi.

    kalbim artık boğazımda atıyordu. bu iş olmuştu. nerde oturduğumu, nasıl gideceğimizi falan söyledim heyecanla kafa sallayarak dinledi sakince.
    ···
  9. 9.
    +1 -1
    üçyol metrodan çıkana kadar fırsat buldukça birbirimizin gözlerinin içine bakıp gülümsedik ve sohbet ettik. fırsat buldukça diyorum çünkü diğer insanların dikkatini çekmek istemiyordu ve ben de anlayışla karşılıyordum.

    aktarma yapmış metrodan inmiştik diğer insanların hızlıca merdivenlere yönelmesine aldırmadan biz yavaş yavaş yürüyorduk. 3 katlı metroda bizi zeminin bir üst katına çıkarıcak yürüyen merdivenlerine geldiğimizde en yakındaki insanlar yukarı kata çıkmış sağa dönüyorlardı. önce eline yanlışlıkla dokunmuş gibi yaptım. tepki vermeyince yavaşça elimi avucunun içine sokmaya başladım ama hemen elimi kavradı. elleri sıcacıktı ve çok güçlü olduğunu hissedebiliyordum düşüp bayılacaktım neredeyse.

    sohbet sırasında ankara'da yaşadığından, izmir'e iş için geldiğinden ve ailesinden bahsetti. 42 yaşındaydı ve 2 çocuğu vardı 13 yaşında bir erkek ve 15 yaşında bir kız.
    direk söylemedi ama daha önce böyle bir şey yaşamadığını ima etti. ben de bundan memnum olduğumu...

    metrodan çıktıktan sonra yakındaki bir büfeden 5-6 bira aldı, bir marketten de meyve, meze tarzı bir şeyler aldı. taksiye atlayıp eve geldik.

    annem veya babam iş veya diğer sebeplerden sürekli gelip gittiği için evi temizletiyorlardı. babaannem göz kulak oluyordu eve. onun evi de yarım saat yürüme mesafesindeydi.

    eve girip kapıyı kapatır kapatmaz çantalarımızı poşetleri yere atıp birbirimizi baştan aşağı süzdük. boyu benden uzundu. parmaklarımın üzerinde biraz yükselip kollarımı boynuna doladım ve dudaklarına bir öpücük kondurdum. 1 saniyelik bir karşılık verdikten sonra elini montunun düğmelerine zütürdü.

    - acele etme, önce soyunup bir duş alalım, dedi.
    - beraber alalım, dedim.

    bu sefer o dudaklarımdan öptü ve soyunmaya başladı. o montumu asarken ben biraları ve diğerlerini dolaba yerleştirmek için mutfağa gittim. arkamdan gelip dolaba koymak üzere olduğum birayı elimden aldı ve çok karizmatik bir şekilde açtı. adamı hayranlıkla izliyordum. yudum aldıktan sonra bana uzattı. ben de bir yudum aldım. ensemden tutup kendine doğru çekti dudaklarımı öptü ve diliyle çoook değişik şeyler yapmaya başladı neredeyse ayakta boşalacaktım. *
    ···
  10. 10.
    +1 -1
    beni belimden kavramış kendi güçlü gövdesine yapıştırmış dilini ağzımda gezdirirken yavaşca bacaklarımı beline doladım.

    bu arada kendi fiziğimden bahsedeyim 1.75 boylarında 57 kiloyum.

    ben üstünde zevkten büyülenmiş hiç bir şey düşünümezken banyoya yöneldi.

    `dikkat dikkat

    burdan sonrası +18`

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    banyoda birbirimizi hayranlıkla izleyerek soyunduk, bütünüyle. adam başlıktaki fotoda gördüğünüz adamdan daha az kıllı ama yine de kıllı ve daha atletik yapılıydı. ve sanırım daha uzun. alet ise tam bir herife göreydi. * bu adamın karısı ne kadar şanslı diye düşündüm hatta biraz kıskandım karısını.

    aletinden tutup duşakabinin içine doğru çektim. sıcak su akmaya başladığında ikimiz sarılmış suyun altında sevişiyorduk. artık o penisi ağzıma almak için sabırsızlanıyordum. boynundan aşağı doğru ne varsa öpmeye başlayıp dizlerimin üstüne kadar çöktüm şimdi hafif sertleşmiş, üstünden sıcak suların aktığı o dolgun penis tam karşımda beni bekliyordu. yavaşça ağzıma aldım ve üstünde akmakta olan suları - ister inanın ister inanmayın- büyük bir zevkle içtim ve emmeye başladım. sulu olduğu için ağzıma her giriş çıkışında çıkan sesler çok tahrik ediciydi ve çok sertleşmişti. ben çok geçmeden boşaldım o da 2-3 dk dayanabildi ve yüzüme boşaldı sonra ayağa kaldırıp yüzümü elleriyle temizledi ve öptü.

    ona isterse duştan çıkabileceğini benim de lavman yapıp geleceğimi söyledim. tamam deyip çıktı. gösterdiğim yerden havlu alıp kurulandı havluyu banyoda yere atıp çırılçıplak içeri yürüdü.
    ···
  11. 11.
    +2
    +18+18+18+18+18+18+18+18+18
    --spoiler--

    --spoiler--
    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    --spoiler--

    +18+18+18+18+18+18+18+18+18+18

    lavman yaptım, bacaklarım ve popom zaten kılsızdı daha önce temizlemiştim. yere attığı havluyla kurulanıp ben de çırılçıplak çıktım, ışık gelen oturma odasına doğru yürüdüm.

    3lü koltuğa çırılçıplak oturmuş telefonda karısıyla konuşuyordu. otel güzel, yolculuk iyi muhabbetleri falan.
    gidip ayaklarının önüne oturdum çenemi dizine koyup telefon konuşmasını bitirmesini bekledim bir elimde bacaklarındaki kaslara dokunurken. ilk açtığı birayı bitirmiş ikincisine geçmişti. telefonu yandaki sehpaya koyup birasından yudum aldı onu da sehpaya koydu.

    - gel bakayım buraya, dedikten sonra ellerini koltukaltlarıma koyup beni kaldırdı ve kucağına oturttu. başımı omuzuna koydum ve elimle göğüslerine, karnına dokunmaya başladım. eti sert ve kılları yumuşacıktı. 42 yaşında bir adam nasıl bu kadar ciksi olabilir diye şaşırıp duruyordum her dakika.

    öpüşmeye başladık, beni sırt üstü yatırıp üstüme uzandı, yüzümü, boynumu öperken ellerini vücudumda gezdiriyordu. aleti ise bacaklarıma dokunuyor ve beni daha çok azdırıyordu. o kıllı sert vücudun altında kendimi çok iyi hissediyordum.

    biraz böyle devam ettikten sonra üstümden kalktı, ben doyamamış bir halde elim boynunda doğruldum

    - devam et lütfen, dedim.

    - yatağa geçelim, gördüm kocaman aynalı dolap var, dedi.

    annemlerim odasından bahsediyordu. yatağın yanındaki dolabın kapağı boydan boya aynaydı ve sevişirken kendimizi izleyebilecektik.

    elimi tutup ayağa kalktı, diğer eline de birayı alıp beni odaya zütürdü. odaya girince kendimi yüzüstü yatağa atıp bacaklarımı açabildiğim kadar yanlara açtım ve kafamı aynaya dönüp izlemeye başladım. birasını yatağın kenarına bıraktı. penisini biraz sıvazladıktan dizlerinin üstünde bana yaklaştı yatağın üzerinde. ve yavaşça eğildi.

    aynadan yaklaşmasını heyecanla izliyordum ve penisi tam olarak sınırlarıma dokundu. yatak üzerinde tenlerimizin temas eden tek noktası orasıydı. çok sıcak ve kalın olduğunu hissedebiliyordum. kalbim az önce içini temizlediğim deliğimde atıyordu sanki...
    ···
  12. 12.
    0
    upupup*)" >**)" >**)" >*~
    ···