• 1 / 1 / 452 entry
  • 64 başlık
  • 1 trend
  • 2,739.62 incipuan

sadeceokuyun önüncü nesil normal

  • 0
    birinin hayatını mahvetmek
    Ben birine çok büyük yanlış yaptım hatalıyım ama sen neden onu yok ettin neden ona bu tramvayı yaşattın sen ben olsam bilmek isterdim diyorsun ama sen sadece intikam almak istedin ve çok üzdün yani ben iğrenç bir insanım ama senin yanına yaklaşamam bile
    ···
  • +1
    bekle dedi gitti ben bekledim ama o gelmedi
    Çabalamaya değmez miyim? Yoksa her şey bir zaman kaybı mı?
    ···
  • +1
    son kale düşüyor
    Gözlerimi açtım cennet evet burası cennet olmalıydı demeye kalmadan acı ağrı hissetmem bir oldu. Cennet böyle olamazdı yaşıyordum. Şansım yaver gitmişti. Beni şifalı otlarla iyileştirmişler en azından hayata döndürmüşlerdi. iyileşmem zaman alacaktı. Köy kendi kendine bir yerleşim yeri kurmuş bir şekilde plansız yaşamaya çalışıyorlardı. Uyandığımı gören halk beni hayatta tutan tanrılara dualar ediyor adaklar adamak istiyorlardı. Köyün en güzel bakire kadınlarından bir ritüel ile adak aldanılacaktı.
    ···
  • +1
    son kale düşüyor
    Günlerce yürüdük. Açlık yorgunluk susuzluk artık bütün köyü mental ve fiziksel açıdan çok yormuştu. Sonunda bizi mutlu edecek bir yer gördüm. Bir şelale çevresinde bulunan muazzam güzel su sıkıntısının olmadığı balıkçılık ve avcılığın rahat olduğunu düşündüğüm bir yerdi burası. Buraya yerleşeceğimizi söyledim köye. Hala bana hem korkar hemde tiksinir şekilde bakan gözler görüyordum. Bir taşın üstüne çıktım ve bağırdım. Eğer bir şey söyleyecek varsa şimdi söylesin yada bir daha ağzını açmasın. Liderin oğlundan ses yükseldi. Sen kim oluyorsun da tanrıların bahşettiği bu yöneticiliği elimizden alıyorsun dedi. Sizin ve sizin gibilerin yönetiminden bütün köy bıktı artık. Seni düelloya davet ediyorum ölümüne dedim. Bir anda köy savaş çığlıkları atarak bizi çembere aldılar. Gözlerde artık eğlence ve yeni liderlerinin kim olacağı görünüyordu. Ben bir kılıç aldım JUSTA (liderin oğlu) çift baltayla karşıma geldi. Çember etrafında dönerek yürüyor bir birimizi tartıyorduk. JUSTA da iri yarı uzun boylu güçlü bir savaşçıydı ama ben kadar değil. ilk hamleyi o yaptı. elindeki baltanın birini fırlattı ufak bir hamleyle o baltadan sıyrıldım ama maalesef arkamdaki çemberden birine denk gelmiş olacak ki keskin bir çığlık düellomuza neşe kattı. Ellindeki baltayı şuursuzca sallıyor ben ise kıvrak hareketlerle kurtulmaya çalışırken aynı zamanda saldırmak için pozisyonda arıyordum. Tam bu anda kılıcımla omzundan hafif bir kegib atabildim. yere düştü. Hemen toparlanırken yerden aldığı toprak ile dikkatimi dağıtmaya çalıştı ve başarılıda oldu. Dizimin biraz üstünde keskin bir acı hissettim ama adrenalin o kadar fazlaydı ki yaranın boyutu umurumda değildi. Tekrar saldırıyordu. bir elimde baltasını tuttum aynı şekilde oda kılıcımı tutmuştu. Bir birimizi ittiriyor bir sonuç alamıyorduk. Kendimi geri bıraktım dengesi bozuldu düştü. Kılıcı elimin arkasından diğer elime verim sırtından soktum. Derin bir nefes verme sesi geldi. Çıkardım yüz üstü çevirdim. Gözleri kanlanmış ağzından kan geliyordu. Sonunda başarmıştım. 2 elimle kafasını tutup tanrılara onu bağışlaması ve cennetlerine alması için 1 sn dua edip baş parmaklarımı gözlerine soktum. acı çığlık ve ızdırap içinde ölmesini bekledim. Bu sırada dizimde baltanın açtığı kocaman bir yara ile çok kan kaybetmiştim bilincimde aynı zamanda kaybolmaya başladı. Gözlerim kapanıyordu. Galiba benim içinde sonuna gelmiştik. En azından şerefli bir ölüm olacaktı.
    ···
  • +2
    son kale düşüyor
    Kan ter içinde uyanmıştım. Rüyamda yaralanıyorum kaçmaya çalışırken kafama balyoz ile vuruyorlardı. Rüyalarımda bile huzurum kalmamıştı. Bugün avlanmaya çıkıyorduk. Geyik ceylan ayıp kurt aklınıza ne gelirse vurup etlerinden derilerinden her noktasından faydalanmamız lazımdı. Bereket tanrısına dua edip yola koyulduk. 20 adam ellerimizde oklar ve mızraklarla sessiz adımlarımızla gidiyorduk ormanın içinde. Uzun ve yorucu bir yürüyüşün ardından tam başımın yanından bir ok geçti. Saldırı nidalarına benzer sesler yükselmeye başladı. Başka bir kabileyle karşılaşmıştık. Bu kadar az adamla savaşmamız imkansızdı. Ama köye geri dönersek sayılarını bilmediğimiz için köyümüzü tamamen yok edip erkekleri öldürüp kadınları köle yapabilirlerdi. Ben bunları düşünürken liderimizden geri çekilin sesiyle irkildim ve 20 adam geri çekilmeye başladık. Üzerimize ok ve mızrak yağıyordu. Adamlarımız bir bir yere düşüyordu çığlıklar yükseliyordu. Onur kırıcı bir ölüm. Savaşarak ölmeyi tercih edecek adamlardı hepsi. Kişi sayımız azaldıkça saklanma ve kaçma sansımızda artmıştı. Bir mağra gördük. Saklanabilirdik ama bizi fark ederlerse kaçacak yerimiz de yoktu. Giriş var çıkış yok. Lider mağraya yöneldi. Artık onu dinlememizin hiç bir faydası yoktu. Orası ölüm demekti ve ben ölmek için daha çok erken olduğunu biliyordum. O gün 18 adam ve 1 lider kaybettik köye canlı ulaşabilen tek kişi olmuştum. Hakkımda neler düşündüklerini biliyordum. Hain korkak gibi ithamlar yağıyordu üstüme ama bunlara fırsat yoktu. Bir an önce toparlanıp taşınmamız lazımdı. Düşman yakındı. Liderin oğlu yanıma geldi ve tam ağzını açacakken bir tokatla yere serdim onu. Gidin eşyalarınızı alın ve toparlanıyoruz diye bağırdım. Bir anda bütün köy sözümü dinledi istediğim fırsatta elime geçmişti. işgal beni aynı zamanda darbe yapmama olanak sağladı. Kriz fırsata döndü. Bir an önce yola koyulduk. Nereye gidecektik kimlerle karşılaşacaktık biliyorduk ama orayı terk ediyorduk artık.
    ···
  • +4
    son kale düşüyor
    Tarih: M.Ö 4789

    Açlık hastalık ve insanların aç gözlülüğü bürümüş bir dünyada hayatta kalmaya çalışan bir köylü topluluğuyduk. Sürgün hayatı yaşayan göçebe bir kabile olarak huzurumuz asla olmamıştı. Bizi yönlendirenler başımızdakiler tamamen umursamazca ve bencilce hareket edip kendi iyilikleri ve refahları için koyun gibi bizimle oynuyorlardı. Ben ve bana inanan bir kaç yakın ve güvenilir dostlarımla bu düzeni değiştirmemiz gerektiğinin farkındaydık. Ama elimizdeki imkanlar o kadar kısıtlıydı ki darbe yapmayı bırak yemek için 1 parça ekmek bulamıyorduk. Kabilemizin liderinin belirlediği kadar yemek yiyip onun emirleri doğrultusunda yaşıyorduk. Liderler hep söylendiği gibi kandan geçtiğine tanrılar tarafından onlara bahşedildiğine inanmıyordum. O taht hak eden birinin halkına sadık ve güvenilir onları düşünen birinin olması lazımdı ve bu kişi ben olmalıydım. Buna aç gözlülük diyemem kendimi düşünmüyordum. Bu insanların hak ettiği yerlere gelmesini sağlamak bir görevimdi. Her gece yol gösterici tanrımız KASTA'ya dua ediyordum ama karşılık asla alamadım. Biraz daha vakit lazımdı sadece.
    ···
  • 0
    uzun soluklu bir film önerin 2 saatlik falan olur
    The game
    ···
  • 0
    sahte mutluluk mutluluk mudur
    Toplanın buraya.
    Sahte mutluluk sizin için mutluluk mudur?
    Mutlu olduğumuzu nasıl anlarız?
    Yoksa hepsi bir ilizyon mudur?
    ···
  • 0
    boşa yaşıyoruz be
    Direk başlığa yazsaydım keşke
    ···
  • 0
    boşa yaşıyoruz be
    Nick entry uyumu
    ···
  • +1 -2
    boşa yaşıyoruz be
    Sadece 3000 liraya haftanın 6 günü 8 - 5 çoğu gün 8 - 8 çalışıyorum inşaat mühendisi olsamda şaçma sapan bi sektörde ilerliyorum. Piyasalar zaten felç. insanların ne kadar boş beleş şeylerle para kazandığını görüp neden okuduğumu sorguluyorum. Resmen boşa yaşıyorum yaşıyoruz.
    ···
  • +1
    belki bir gün yeniden buluşuruz
    Eve geldiğimde annem biraz telaşlanmış ama belli etmemeye çalışıyordu. Nerde kaldın dedi. Güldüm. Ah annem beni çok iyi tanıyorsun.
    -Kim bakalım bu kız dedi.
    +Ne kızı ya dedim. Yuh be anne
    -Hadi anlat dedi.
    +Sonra anne dedim sonra. Ayaklarımı yerde bile hissetmezken sonsuz mutluluğun verdiği hazla odama koştum kendimi yatağa attım. Uyumak istedim ama uyuyamıyordum. Bu öyle bi mutluluktu ki konuştuklarımızı düşündükçe bile gülüyor kendi kendime eğleniyordum. Deliriyor muydum acaba. Telefonumu çıkardım hemen yazdım
    +Merhaba ben Yunus numaramı kaydetmen için yazıyorum. çok güzel bir gündü. teşekkürler.
    - Sen kimsin bu saatte benim eşimi neden rahatsız ettin.
    Şok oldum bi sn yanlış numara mıydı. Ayıp ama bu ayıptı ben neler düşünürken bu yapılır mıydı. Karşıdaki kimdi telefonum çalmaya başladı. Korktum açmasam mı acaba. Belli ki biri yanlış anlıyordu şuan ama açıklamak için uğraşasımda yoktu. Çalmaya devam ediyordu en sonunda açtım. telefondan kahkaha sesi geliyordu. Gülüyordu. Oydu ve gülüyordu. Bu kahkaha başkasına ait olamazdı. Bu mozart 9. senfonisinden bile güzel bir kahkahaydı. Konuşamadım sinirlenemedim bende güldüm.
    -Korktun mu hemen dedi.
    +Yok canım ne alakası var sadece ayıp ettiğini düşündüm güzel zaman geçirdiğimize inanıyordum çünkü dedim.
    -Yok yok sen korkmuşsun dedi gülmeye devam ettim. Bu arada evet güzel zaman geçirdim dedi ve yatacağını söyleyip kapattı telefonu. Ben yine adını öğrenememiştim. Mutluydum.
    ···
  • +1
    belki bir gün yeniden buluşuruz
    Orda saatlerce konuştuk. Sanki biz konuşmak istemesekte bir kuvvet bizi itiyordu. Susamıyor gülüyor eğleniyor ve sürekli gözlerine bakıyordum. 2 yabancıdan ziyade her şeydik o an. O gece bitmesin istedim ama saatlerin saniyeler gibi aktığının farkına bile varmadım. Artık eve gitmesi gerekiyordu. Kalktık yolda konuşmaya devam ettik. Arkadaşı da nasıl ekmişti ama onu iyi ki ekmişti. Evine kadar yürüdük. Üşümüşü ceketimi verdim almadı zorla kafasına sardım. Yolda yürüyen ceket gibiydi. Küçük minik biriydi ama o kadar büyüktü ki kalbi içini dolduramazdınız. Evine vardığımda
    +Seni ne zaman tekrar görebilirim. dedim.
    -Belki bir gün yeniden karşılaşırız dedi güldü.
    +işimi daha fazla şansa bırakamam ama dedim.
    -Şaka yapıyorum ya dedi yine o utangaç gözleriyle bana baktı. Telefonunu çıkar dedi. Aldı elimden telefonu ve numarasını yazıp gitti.
    Kaydet tuşuna bastım. Aman tanrım adı neydi. Neden adını hiç sormadım ki. adını bilmiyordum. düşündüm acaba söyledimi diye hayır eminim adını bilmiyordum. aptal kafa aptal kafa. Utangaç diye kaydettim ve evin yolunu tuttum.
    ···
  • +1
    belki bir gün yeniden buluşuruz
    Son bir kaç saniyede binlerce şey düşünmüş olabilirim ama hiç biri net olarak neler olacağını yansıtmıyordu. O güzel gözleriyle bana baktı yere baktı tekrar bana baktı. Sanki biraz utanmış bir o kadar da şaşırmıştı.
    -Aslında neden olmasın arkadaşımda hala gelmedi sanırım ekildim dedi. Saçlarını işaret parmağıyla kaşırken.
    +Muhteşem dedim. Ne kadar şaçma bir kelime. Bildiğim ve buraya çok yakın bir kahveci var bayada güzeldir sanada uygunsa oraya gidelim dedim.
    - Olur dedi.
    Yürüyorduk ama konuşamıyorduk. 2 yabancı bir anda bir araya gelirse ne konuşacaklardı ki. Ama onunla yürümek bile benim için yeterliydi. Belki bir daha göremeyecektim onu belki beni konuşma tarzımı zevklerimi hobilerimi sevmeyecekti. Belkide hikayemiz başlamadan bitecekti. Düşünürken varmıştık artık. 2 Amerikano söyledik. Gerçekten amerikano içiyordu. Kahveye karşı takıntım vardı. insanların içtiği yok saçma sapan caramel macchiato gibi şeylerden tiksinirdim. Onlar kahve içmiyor ama kahve içtiğini düşünüyordu. Amerikano söylemesi belki size çok saçma gelicek ama benim için çok önemliydi. insanın karşısına kaç kere çıkardı ki böyle bi insan. Daha konuşmak için çok erkendi sanırım ama benimkisi ilk görüşte aşka çok yakındı. Belkide öyleydi.
    ···
  • +1
    belki bir gün yeniden buluşuruz
    Bizim hikayemiz nereden başlayacağımı bilemesem de yakın bir tarih değildi. Onu ilk gördüğüm günü hatırlıyorum sonbahardı ekim ayıydı. o güzel yeşil gözleriyle etrafına bom boş bakıyordu. Utangaç gülümsemesi hala gözlerimin önünden gitmez. Giydiği mavi elbisesiyle adeta gecenin bütün ışıltısını üzerinde topluyordu. Korkmuştum, ben yanında hiç bir şey değildim. O kadar nazik kibardı ki onu kıracağımdan korktum. Üzebilme ihtimalimden korktum. Ama korkununda ecele bi faydası yoktu. Bütün cesaretimi topladım yanına doğru yürüdüm. Ne diyeceğimi bile bilmezken sadece onun büyüsüne kapıldım ona doğru yürüdüm. Yanına gelmiştim bana bakıyordu ama konuşamıyordum. Sonunda o konuştu:

    -bi sorun mu var acaba?
    Nefesim kesilmiş kalbim hiç atmayacağı kadar hızlı atıyordu.
    +Yok diyebildim sadece
    -Tamam dedi ama hala şaşkınlık içinde bana bakıyordu artık bişiler yapmam lazımdı.
    +Aslında dedim havada soğuk isterseniz bi kahve içebiliriz. aman tanrım çok iddalı ve bir o kadarda hızlı bi giriş yapmıştım ama aklım o an düşünemeyecek kadar heyecanlıydı. içimden nolur dedim nolur kabul et.
    ···
  • +2 -2
    isveçli kıza gereksiz linç yapan insanlar
    Şu kıza neden bu kadar kin kaptınız anlamadım. Kız tek başına bir şeyler yapmaya çalışıyor. Farkındalık yaratmaya çalışıyor dünyada bir sürü problem olsada en azından birini dile getiriyor. Çabalıyor uğraşıyor ve çıkıp orada o konuşmayı yapabiliyor. Ama siz gereksiz asosyal klavye başında boş boş oturup otosbir çeken insanlar şuna gibtir git miss gibi yaşıyorsun ülken ferah içinde yazıyor. Lan ülkesi ferah içinde olmasına rağmen bunları yapıyor uğraşıyor. Peki kardeşim sen ne yapıyorsun diye sorarlar. Ha bu arada her geçen yıl sıcaklık rekoru kırılıyor ve bunun ciddi problemler doğuracağı bariz. Birazda bilgilenmek isteyen insanlarda şunu izleyip gerisini araştırabilir.
    https://youtu.be/HStCv8ixyWg
    ···
  • 0
    replikten filmi bilene nick altı giriyorum
    Malesef yaklaştın ama olmadı
    ···
  • -4
    replikten filmi bilene nick altı giriyorum
    Aşık olmak için fazla neşeliyim ben.

    Hadi bakalım bilen çıkcak mı?
    ···
  • 0
    inşaat müh bi abiniz olarak soruları alıyorum
    Mesaj yok?
    ···
  • 0
    inşaat müh bi abiniz olarak soruları alıyorum
    Şuana kadar çalıştığım her şirkkette gerek patronlarım gerekse yöneticiler gerçekten bilgili çalışkan insanlardı. Eğer sen herhangi bir müteahhitin yanına gireyim cebimr 3 5 kuruş para girsin kafasındaysan bunu umursarsın. Gözün yükseklerde ise zaten o insanlarla karşılaşman çok azdır.
    ···
  • 0
    inşaat müh bi abiniz olarak soruları alıyorum
    Mühendislik tamamen kendini geliştirmek çabalamakla alakalı. Tabi eğitim sevileri gerçekten bambaşka o okulların fakat olaylar tamamen sana bağlı. Sadece emek vermek zorundasın öğrenmek okumak araştırmak ve kesinlikle ingilizcen olacak. Bunlar sende varsa nerden mezun olursan ol. Ama şuanki inşaat sektörü çok kötü durumda olduğu için iş bulmak gerçekten zor nerden mezun olursan ol.
    ···
  • +1
    inşaat müh bi abiniz olarak soruları alıyorum
    Projelerin çizimi şantiyenin düzenli işlemesi hakedişlerin hazırlanması yasal prosedürler vsvs.. Ama tabi diplomasını kiralayan mesleğine daha büyük bi ihanet etme şekli olmayan arkadaşlarımızda var
    ···
  • 0
    inşaat müh bi abiniz olarak soruları alıyorum
    Celal Bayar Üniversitesi
    ···
  • +1
    inşaat müh bi abiniz olarak soruları alıyorum
    Evet merak ettiklerinizi sorabilirsiniz beyler
    ···
  • 0
    youtube şarkıların dibii
    Evet arkadaşlar geçtiğimiz zamanda youtube'un dibi adlı bir çalışma yapılmıştı ve bir çok kıyıda köşede kalmış güzel içerik üreten insanlarla tanışmıştım bu sayede bugün ise bunu şarkılar için yapıyoruz. Kenarda kıyıda köşede kalmış az dinlenmiş ama hak ettiği değerin o olmadığını inandığınız şarkıları paylaşalım. Bakalım neler çıkıcak.
    ···
  • daha çok