Son olarak şunu da söylemek istiyorum ki: Kendimi düzelteceğim. Bütün bu olanları düzelteceğim. Durmayacağım. Dinlenmeyeceğim. Azimle çalışacağım. Sabredeceğim. Ve sonunda başaracağım. Tanrı aksini istemezse bunların hepsini yapacağım. Çünkü yapmak zorundayım. Tanrı'nın barışı ve esenliği hepimizin üzerine olsun.

Kıçıma tekmeyi yedim. Tekmeyi kimin attığı da belli. Ne diyebilirim ki, herkes hakettiğini alıyor. Sorumluluğumu yerine getirmedim, çok büyük hatalar yaptım ve desteği ayakta tutmak bir yana ortamı kirlettim. Bunu uzunca bir süre yaptım. Kendim ettim kendim buldum. Sonuç olarak oradan şutlanmak buradan da şutlanmaktır, yani burada da yazmaya hakkım yok, en azından kendimi adam gibi düzeltene kadar ki bu da yıllar alacaktır diye tahmin ediyorum, elbet tanrı daha iyi bilir. Öyle işte. Her şey için özür dilerim. Umulur ki tüm bu yaptıklarımı düzeltebilirim. Tanrı'nın barışı ve esenliği, beni şutlayarak adaleti sağlayanların ve hepinizin üzerine olsun.

“Bçsy’nin devamı “they call me alpha” ve “unbelievable my7” nick6ları olduğu için ss derlemesi de üstte belirttiğim faydaların önemli bir kısmını içerdiği için ss derlemesini, tcmacom sitesini, buraları, hacı’yı, kancıktaki test gruplarını ve yakın zamandaki betaları, başlık öncesi tcma’yı, ekşi’deki malları yani hayata dair çoğu şeyi felan yiyip bitirip öğretide gelişen birinin o kadar da ihtiyacı olmayabilir -ulan böyle bir adam zaten bu gidişle kardeşliğe girer yani yol gözükür ona o yüzden kimse kendini kandırmasın kandıran da kendine eder- ama özellikle yeni gelen, daha toy olanlar için çok faydalı olacaktır.”

Ya burada -başlığın elde olmayan sayfalarının bulunmasıyla ilgili yaptığım alıntıda- gözün gördüğü ortadayken zorlamışım yani alıntıladığım yerde kendimle çelişiyorum. Yani başlığa yeni gelen biri elbette fayda görür ama o kişi için bile elde o kadar kaynak varken bu öyle kritik bir şey değil. Elde bu kadar kaynak varken bunları kullanıp gelişemeyen varsa da kendi mallığındandır yani başlığın elde olmayan sayfalarıyla bir alakası yok bu mevzunun sanki bu sayfalara çok gerek varmış gibi yazmışım burada net hatalıyım yani. Eğer getireceği fayda da harcanan emeğe değmeyecekse -ki öyle görünüyor şuan- bu verimsiz/boş bir iş olur.

http://www.incisozluk.com.tr/e/207013760/
http://www.incisozluk.com.tr/e/207818650/
http://www.incisozluk.com.tr/e/208706701/

Bu entrylerde olana gelince; aklı olan için çürütüp hakikati açıklamak, kötü niyet varsa ifşalamak yeterken ben betalığı yapana -"bak sen şöyle betasın böyle betasın anladın mı" şeklinde- ve genel olarak buradaki aklı olmayanlara -son linkte olduğu gibi, daha önce cehaleti apaçık ifşalanmış olan birinin hala semptomlarına dalarak "bakın beyler bu herif şöyle beta böyle beta hala görmüyor musunuz" şeklinde- sözümü dinletmeye/onları ikna etmeye ıkınmışım. Bunlar da hep anlayış ekgibliğinden ve bundan dolayı yaşanan yetersizlik duygusundan oluyor, yetersiz hissettikçe zihin bu yetersizliği bastırma amacıyla diğerlerinin onayını almaya çalışarak rahatlama çabasına giriyor. Zaten o nedenle yapman gerekenleri yapıp öğretide derinleşip kendini iyileştirdikçe bu yetersizlik mevzuları yavaş yavaş ortadan kalkıyor, sen de başkalarını ikna etmeyi giblemiyorsun, hakikati açıklayıp işine gücüne bakıyorsun. Öyle işte.

Bu entryde ifade edildiği şekliyle “hastalıkları aklını kapayan-kapamayan” diye kategorize etmek yanlış olur. Betası baskın omegabeta veya omegası baskın omegabeta demek çok daha açıklayıcı olacaktır yani birinin betası ne kadar baskınsa hastalıklar bacayı o kadar sarmıştır ve bu kişinin aklı o derece zayıftır. Ama betası baskın omegabetaların -ki toplumun neredeyse hepsi betalığa doğru koşan/son kalan akıl kırıntılarını da kullanmamayı seçip kendini tam anlamıyla törpüleme yolunda olan betası baskın omegabetalardır- da akıl kırıntısı vardır. Ayrıca birinin nihai olarak kurtulması için illa o kişinin hastalıklarının çoğunu aşıp özüne kavuşup keskinleşmesine de gerek yoktur, sonuçta herkesin bir potansiyeli vardır ve yükü de potansiyeli ölçüsündedir herkesten bunları beklemek insanların çoğuna zulüm olur -bu da elbette potansiyeli düşük olanlar akıllarını kullanmayacaklar demek değildir, herkes aklını kullanmak ve hastalıklarıyla/içindeki betayla/iblis’in etkisi ile mücadele etmek zorundadır ama kiminin potansiyeli sınırlı olduğundan öğretide o kadar da derinleşemez ve öyle çok içselleştiremez mevzuları yani hastalıklarını kapsamlı olarak iyileştiremez ve bu nedenle bu kişiler tanrı’nın sınırlarını aşmaya daha yatkın olur tevbe 97 ve hucurat 14’e bakarsınız-. iki omegabetadan biri potansiyeli sebebiyle o konumda olurken biri kendi mallıkları sebebiyle o konumda olabilir bu iki kişi aynı şekilde değerlendirilemez.

Eğer birinde akıl kırıntısı varsa -yani daha tam olarak beta olmamışsa- ve iyi niyetliyse o kişi başlığı akıl kırıntısının elverdiği kadar anlar -yani başlığın o kişinin aklına ve alfasına (yani sol ve sağ ön beynine) yaptığı itiş gücü/boost, kırıntı oranında işler ve hakikat momentumu harekete geçer- ve başlık okuduğu süreçte ve sonrasında da emeği ve potansiyeli oranında aklı güçlenir, aklı güçlendiği oranda da kendini iyileştirir ve hastalıkları iyileştikçe de aklı güçlenir ve başlığın anlattığı mevzuları/hayata dair hakikatleri daha iyi anlar yani aklını kullandığı sürece böyle birbirini besleyen bir mekanizma hareket halinde olur.

Başlığın anlattıklarını -yani hayata dair hakikatlerin en basit olanlarını- neredeyse hiç anlamayan biri -yani o tohumların hiç tutmadığı, hakikat momentumunun harekete geçmediği biri- ise ya betadır ya son kalan akıl kırıntılarını törpülemek üzere olan kötü niyetli bir omegabetadır ya bir kaza veya tıbbi bir hastalıktan dolayı felan beyni normal bir insanınki gibi çalışmayan biridir ya da potansiyeli çok sınırlıdır yani dağdaki çobanı felan düşünün. Yani tutup “başlığı anlamıyorsan önce kendini iyileştir” diyeceğin biri yoktur karşında bu cümle mantık hatalı yani zaten o kişi dediğini gerçekten anlayıp yapması gerekeni yapacak birisi olsaydı başlığı anlardı.

Ayrıca evet kağıt üstünde omega veya üstü olmak için başlık şart değildir ama o iş öyle olmuyor yani bunlar çok ama çok nadir durumlardır öyle konsept basit o zaman olabilir denecek kadar bir olabilirlik bile yoktur yani. Öyle işte. Hatam varsa gösterirsiniz, eklenecek bir şey varsa eklersiniz.

Not: Kanka bu herif jack delisi lan yine başka bir fake hesapla başka bir rol deniyor sadece. Sobelendin jack. Olum madem başka roller deniyorsun şu "syndicatee" hesabının tiplemesiyle gelsene buraya en azından o zamanlar komiktin lan güldürüyordun oronzbu cocu. Kodumun malı seni ben o gerçek anahtarı ananın eline verdim ;);););););););)

Ben de kendimle alakalı bir şey söyleyeyim, linkini attığın entrymi atarken içten içe bir onaylanma isteğim vardı yani "ooo haklısın kenqs tam 1 öqreti boysun nassıl da buldun" beklentisinde; bu semptom da disiplinimi bir türlü oturtamamaktan, gevşemekten çıkıyordu; dediğim doğru olsa da bunu yapma motivasyonum tamamen yanlıştı. O dönem attığım diğer entrylerde de bariz bu zaten sürekli bir düşüp kalkma durumu var yani, neyse.

Benlik bir sıkıntı yok kanka, hatalarını kabul edip kendini iyileştirmeye başlıyorsan da ne güzel senin adına, tanrı güzel düşünüp güzel davrananlarla beraberdir.

Bu arada, ev ortamındayken disiplini oturtmada sorun yaşıyorsan kütüphane-okuma salonu tarzı yerlere gitmeni öneririm benim taktik bu -hele başkaları da çatır çatır çalışıp işine gücüne bakan tiplerse tadından yenmez-. Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Tanrı yardımcın olsun.

http://www.incisozluk.com.tr/e/208695919/

Öncelikle atılan video 11 saniye ve sadece kadının birkaç kelime söylemesi ve adamın vurması olayı var. Yani buradan yola çıkıp geniş çaplı bir değerlendirme yapılamaz çünkü olaya nüanslarıyla hakim değiliz. Ne adamın sünni olduğunu bilebiliriz ne de vurmasının ne kadar haksız olduğunu ne de bu olaydaki motivasyonunu -büyük ihtimal sünnidir ve kendini tutamayıp böyle bir şey yapmıştır ama bu benim zannımdır belki de olay böyle değildir buradan hüküm verilemez, necm 28 ve isra 36 açıktır-. Mesela biraz uç olacak belki ama videonun sol altında Defend Christ Critique Islam(DCCI)/isa’yı Savun islamı Eleştir yazıyor ama yine mevzu tam belli değil belki de kadın müslüman ama hristiyanları, o karikatürleri felan yapanları güzel bir şekilde eleştiriyor DCCI kanalı da bunu çekiyor, tokadı atan adam da bu DCCI dedikleri yerin görüşüne yakın veya başka bir görüşten, belki kadın islamı eleştiriyorum ayağına etrafındakileri galeyana getiriyor o an müslümanlara bir linç olabilir veya bu nutuk atma işlemini o tokat atan adamın yaşadığı evin dibinde yapıyor tahrik için -çok büyük ihtimal böyle değil tabi ama bu videodan bilemezsin işte medya böyle yoh dıbına diyeceğin apaçık olayları bile kitleye aktarırken çarpıtır yani o sol alttaki logoyu bile sonradan ekleyebilirler o nedenle metot önemli, sergilenen tutum bu olursa medya bizi başka birçok olayda ağına alır kolayca-.

Ha peki entryde neden bu video paylaşılarak vuran adam hakkında zanlar üzerinden hüküm verilmeye kalkılıyor, -zanlarımız doğru bile olsa- buradan yola çıkarak “müslüman topluluklarda fikir özqürlüqü yok, baqın amarika evropa çok eyi -he yarram evropalılar sıçmıyor bile-“ kafasına giriliyor, “gelsin bodyci birine vursun -tabi burada bodyci dediği kendisi yani “gelsin bana vursun yiyorsa ağzını burnunu kırarım onun” hayalinde o adamı (aslında o adamın kendisine yansıttığı imgeleri) dövdüğünü düşünerek kendini tatmin ediyor- kafasında ve genel olarak nefret kusuluyor? Hastalık işte. Travmalar, duygular felan sağlıklı düşünmesini engelliyor. Yani orada tokadı atan adam bu mal için aslında bir figür/imge ve orada adama söverken felan aslında o figürün kendisine yansıttığı ve kendisine rahatsızlık veren şeyleri alt etmeye uğraşarak bir anlık tatmin arıyor. Bu ise hakikat ehlinin betalara karşı duyduğu kinden ve intikam isteğinden farklıdır çünkü birinde akıl ile oluşturulmuş bir duygu varken diğerinde hastalıkların semptomu olarak ortaya çıkanlar var.

Elbet kimin ne olduğu tek başına önemli değil ama şunu da fikir olsun diye söyleyeyim, entryde gördüğümüz tipteki vızzıklar “foşik döwlet” kafasından çıkar yani sünnilere, devlete felan faşist diye sövüp -elbet kimse sütten çıkmış ak kaşık değildir ama sen gidip dış minnakların da desteğiyle bölücülük/bozgunculuk yapmaya kalkarsan ananı giberler yani bu da açık- amerika’yı, avrupa’yı yağlamak -bu yağlanan ülkelerde malum kavimin malum örgütüne hem medya hem de silah vs olarak yardım edilmesi de ne tesadüf değil mi işte beta ittifakı-, “fikir özgürlüğü, barış, kardeşlik” nutku çekmek -güç elinde olmadığı için böyle yapıyor tabi gücü ele geçirdiği an en faşist kendisi olacak- felan yani akılsızlığın getirisi olarak stereotiptir yani hacı diyor ya “cehaletin dibinde gezip ihanetin düstur olduğu kavim var ya işte onlardan bahsediyorum her kavimin çoğunluğu betadır tamam ama ben bu kadar yüksek yüzdesi beta olan başka bir kavim görmedim belki yahudiler bu mantık, tecrübe ve tarihe dair bilgi ile çıkarımlarımdır eğer bu ırkçılıksa ooo beyler ben ırkçının hasıyım demektir eheheh mesela osmanlı çingeneleri güvensiz bulup hiç devşirme almazmış çünkü devşirme çocuk 7-8 yıl da olsa o kavim ile birlikte yaşıyor ve huyundan suyundan kapıyor bu kültürden çıkmış bir gibkoyu alıp üst düzey bürokrat yapamazsın kardeşlik bazı denemelerde bulundu buna dair ve gördü ki osmanlı haklıymış küçük yerde olan ve kavmi kötülükle damgalanmış gibko daima azıyor beyler iyi niyeti suiistimal ediyor ve iblis\'in büyüklük kuruntusu aşılaması çok kolay oluyor bunlar hakikatlerdir yüzleşin diye size anlatıyorum” diye tam ona örnek var aslında burada.

Olayın aslına gelince, https://www.youtube.com/w...ab_channel=DCCIMinistries 11.00-12.00 arası yeter gibi. Kadın provokatör, yani bu mala laf anlatamazsın. Belki etrafta ve videoyu izleyecekler içinde anlama potansiyeli olan insanlar için çürütme ve açıklama yaparsın ama pek tartışmaya da müsait bir ortam değil gibi yani öyle sokakta bağırış çağırış kadının o cazgırlığı felan eğer uygun şartları ayarlayabiliyorsan bunu yapmak da faydalı olur. Vuran adam da came from no where yani belki o anlık sinirle hata etmiştir belki genel olarak malın tekidir önce gider uyarırsın güzelce ayetleri söylersin hatasını anlatırsın, sana göstereceği tavra göre de gereği neyse yaparsın yani mevzu bu anladığım kadarıyla. Hatam varsa düzeltirsiniz.

“Fakat fikir alınacak bi metin olarak incili kullanırken tahrif edilip edilmediği bişeyi etkilemiyor ki, sen sadece hayata dair fikir alınacak şeylere bakacaksın ve hiçbirine din demeyeceksin metin çarpıtılmış olduğundan”

Kanka buradaki çağrı özellikle aklı zayıflara yapılıyor yani sana bana tamam belki ama başkası için açık kapı kalabiliyor. Yani o aklı zayıf insan bu malın nüans belirtmeden -ki belirtemez çünkü kendi de anlayamıyor- “qesin oquyun büyüq hiqmetler hatta önce tevrat, incil sonra kuran’ı oquyun -malın yazdığından bildiğin kuran’dan önce bunların okunmasını tavsiye ettiğini anladım ben ama bu kadar büyük mallık yapmış olabileceği konusunda tereddüt ettim yani belki öyle yazmıştır ama öyle demek istememiştir ama sonuç olarak nüans belirtilmediği için apaçık bir kapı kalıyor neyse-” tavsiyelerine uysa temize pis karıştırması ve ebesini parende atarken görmesi ihtimali olacak -bunlar olmasa bile zamanı boşa gidecek yani ben sana da önermem mesela gidip şimdi incil okumayı kendim de okumam hiç verimli olmaz çünkü ayrıca nispeten düşük de olsa bir aldanma oranı yine var- bu yüzden üstüne basıyorum olayın durum ciddi yani, sonra https://theycallmealpha.o...f=41&t=493&p=2464 bu linkteki gibi aldanışlar cirit atacak o kişide ayırt etme yeteneği yok çünkü. Yani roma tarihini okusa bu kişi gene bir şey çıkaramaz ama incil felan okuyup temize pis karıştırmayla kıyasladığında hiç zararı olmaz yani olan boşa giden zamana ve o seviyede roma tarihini okuyarak bir şey çıkarabileceğin aldanışına kapıldığın mallık halini biraz daha pekiştirmene olur ama kıyasladığın zaman hiçbir şey değil gerçekten. Mevzu bu yani.

Edit: Yani bu tip durumlarda söylenmesi gerekeni daha net ve tekrarlayarak söylemek gerekebiliyor -hacı'nın din ve öğretiyi karıştırmayın mevzusunda yaptığı gibi- böyle üstüne basa basa özellikle de birisi insanları ciddi sonuçları olabilecek bir şeyi yapmaları konusunda hiçbir nüans belirtmeden atıp tutuyorsa yani -ha buradan da incil okursanız kesin boqu yediniz geçmiş olsun anlamı çıkmasın, burada olay insanların işlerini kolaylaştırmak mümkün olduğunca sapma ihtimallerinin çok daha az olduğu ve daha verimli olan yolları -yani fikir edinilecek kaynaklar kategorisinde bile incil okumak (dinler tarihinde veya farklı konularda fikir edinmekle alakalı incil ve tevrat'ın içeriği ile ilgili oradan buradan bilgiler öğrenmekten de bahsetmiyorum oturup açıp incil okuyup çıkarım yapmaya çalışmaktan bahsediyorum) sonralarda gelir yani- tavsiye etmek ve açılan tehlikeli kapıları net bir şekilde kapamak-.

Beyler daha hakikat olduğu apaçık olan yazıları adam gibi özümsemeden, ne doğru ne yanlış hakkıyla ayırt edemeden tahrif edilmiş olduğu kesin olan bir metni okumak, oradan çıkarım yapmaya ıkınmak boş beleş bir iştir. Kaldı ki bu özümsemeleri yaptıktan sonra da bu işe girişmek kritik bir şey değil yani en fazla 1 fikir 1 fikirdir mantığıyla gidersin ama bu şartlar altında bile çok çok dikkatli olmak, her şeyi önce kuran süzgecinden geçirmek gerekir aksi taktirde temize pis karıştırıp ebenizi tersten görürsünüz.

“Ben okudum çok şey öqrendim müthiş haqiqatler kesin oqunmalıdır” kafasına gelince bu kendini alim zanneden cahil olmaktan kaynaklanıyor -buradaki düşük ufuklu olanı mahallenin bıçkın abisi tiplemesi- yani ilgili konuda 1-2 basit şey öğrenince “oooo büyük hiqmetler” kafasına girip büyüklük kuruntusuna kapılıyor -ha harbiden bazı büyük hikmet içeren ayetler olma ihtimali var tabi ama bunu ayırt edebilecek olanlar öğretide belli bir seviyeye gelmiş olanlardır daha 2+2’yi toplamaktan aciz olanlar değil-, bundan dolayı da böyle ahkam kesmekten çekinmiyor. Mesele bu yani. Araf 199 ortada. Hatam varsa gösterirsiniz.

Burada insanları kasıtlı olarak yanlış bilgi ile yanıltmak gibi bir durum yok bu açık, ben başta öyle düşündüm ilk entryi girerken çünkü sen web archive ile çalıştığın, orayı kullanarak belge hazırladığın için orada o kadar az sayfa olduğunu zaten bildiğini ve buna rağmen kendinden emin bir edada bu materyali “kapsamlı” olarak nitelendirince göz göre göre yanlış bilgi ile insanları yanılttığını düşündüm oysaki olay bu değilmiş bir kasıt yokmuş olay bildiğin halde insanları yanıltman değil bilmediğin halde konuşmanmış yani. Gerçekten bana ilk cevap verdiğin entrynde mal bir tavır olduğunu gördüğüm ama mallığı tam tanımlayamayıp senin aklındakini anlamaya çalıştığım ve senin zaten web archive konusunda bilgin olduğu varsayımı ile düşündüğüm için böyle oldu yani başta senin bilerek değil bilmediğin halde konuştuğunu bilsem içten içe bir ıkıntın olup bunu bilerek yaptığını felan düşünmez ve belirtmezdim çok ciddiyim direkt diğer mallıklarını ifşa eder geçerdim yani burada net bir yanlış anlaşılma olmuş. Olay açıklığa kavuşmuştur umarım.

Şimdi karışıklıklar gittiyse asıl olaya gelelim, zaten önceden burada farklı zamanlarda tam olarak olmasa da değinilmiş, tcma ve hacı’nın bu konuyla ilgili entrylerinin olduğu ve hatta özel mesajdan bile zamanında ufak da olsa şöyle bir değindiğim bir konuda “ya ben bi iyice düşüneyim şunu” demeyip kendini abartarak karşıdan açıklama beklemek -ki buradaki asıl amaç ilgi aramak yani öğrenmek felan değil, böyle birilerinin onu kaale alıp tartışması bu şekilde önemsendiğini hissetmek felan yoksa zaten uzun süredir “buna gerek yok” düşüncesinde direnen birine bir şey açıklayamazsın aynı geçenlerde olan konuşma orucu mevzusundaki gibi- ve bu tavrı yıllardır takınıyor olmak büyük bir mallık. Konuşulan konu hakkında ekgib bilgiye sahip olup bu eldeki bilgi ekgib mi değil mi kolaylıkla kontrol edilebilecekken buna zahmet bile etmeyip meseleye çok hakimmiş zannıyla konuşup -işte “meramın buysa aradığın kapsamlı bir şekilde burada var zaten aslanım niye bununla uğraşıyorsun ki şimdi” tribi- suyu bulandırmış olmak başka bir mallık. Yani olay böyle. işte bu tavırla kendine edersin.

Şimdi anlamak isteyenler için niye ss derlemesini veya bçsy’nin aslını incelemek önemli onu açayım. Tcma’nın oradaki ortamın durumuna göre aldığı tavırları, verdiği cevapların şeklini hem ortam hem de cevap verdiği kişi özelinde iyice inceleyip tcma’nın niye böyle bir tavır aldığını daha iyi anlayarak öğretide derinleşmek; betaları, omegabeta araformlarını, omega ve belki de omegaalfaları görmek yani kim nerede nasıl davranıyor neye nasıl tepki veriyor ve bunun sonuçları ne olmuş yani bu insanlar süreç içinde hangi konumlara gelmiş -kafayı mı yemiş yarıda pes mi etmiş öğretide iyice derinleş mi gibi-, ne yapmış da bu konuma gelmiş gibi şeylerin daha iyi anlaşılarak öğretide derinleşmek için çok faydalı işte yani hayatın kendisi orada ve sen bunu simülasyon gibi gözlemleyip ders çıkarabiliyorsun sürekli döngüyle başka insanlar gelmiş gitmiş şuan içinde bulunduğumuz durum gibi. Yani tarih okur ders çıkarırsın mesela ama burada tarihi simülasyon şeklinde en ön koltuktan yaşadığın için tüm nüanslarıyla olayları değerlendirebiliyorsun öyle bir fırsat yani. Bçsy’nin devamı “they call me alpha” ve “unbelievable my7” nick6ları olduğu için ss derlemesi de üstte belirttiğim faydaların önemli bir kısmını içerdiği için ss derlemesini, tcmacom sitesini, buraları, hacı’yı, kancıktaki test gruplarını ve yakın zamandaki betaları, başlık öncesi tcma’yı, ekşi’deki malları yani hayata dair çoğu şeyi felan yiyip bitirip öğretide gelişen birinin o kadar da ihtiyacı olmayabilir -ulan böyle bir adam zaten bu gidişle kardeşliğe girer yani yol gözükür ona o yüzden kimse kendini kandırmasın kandıran da kendine eder- ama özellikle yeni gelen, daha toy olanlar için çok faydalı olacaktır. Öyle yani hatam varsa veya eklenmesi faydalı olacak bir şey varsa şeyaparsınız.

Şimdi tam anlaşılmayabilir yazdığımdan ve verilen cevaptan iyice açmaya çalışayım, buradaki tavır şu; açıp bakarak kolaylıkla anlaşılacak bir mevzuda bakmaya bile zahmet etmeyip yanlış bilgi vererek suyu bulandırmak ve önemini anlayamadığı meselede düzgünce sormayıp veya olaya benim üstteki entryde "büyük ölçüde haklısın" dediğim varsayımdaki gibi bir üslupla -ki benim varsaydığım zihniyetle olaya yaklaşılabilmesi için önce bçsy'yi toparlamanın öneminin anlaşılması gerekti "bunun yeni gelenlere faydası yok" kafasında zaten benim varsaydığım cümleyi kuramazsın- yaklaşmayıp "ne gerek var yeaa buna meramın buysa bla bla" kafasında olaya yaklaşmak. Mesele bu.

“Bir ara Bold da buna benzer bir uğraş vermişti. Detayları tam hatırlamasam da, genel olarak aynı iş.”

Aynı iş değil. Bold’un yaptığı tcma’nın ve tcma’nın entrylerinde cevap verdiği kişilerin entrylerini derlemekti. Ben ise bütün başlığı toparlamaktan bahsettim.

“O zamanlar "boşa uğraşıyosun gerek yok." minvalinde bir şey demiştin Bold'a. Haklıydın da. Ama şimdi ise aynı şeyi sen yapıyorsun knk.”

http://www.incisozluk.com.tr/e/205257138/ o zaman girdiğim entry. “Boşa uğraşıyorsun” dediğim olay bold’un yeni bir site kurma fikri ve hacı tyler tire(-)lerini farklı renkte göstermek gibi gereksiz şeylerdi. Aynı entryde bold’un derlediği “final edition” aşırı özensiz ve hatalarla dolu olduğu için ve genel olarak bold’un aklı zayıf olduğu ama gelişim için neyin kritik olduğunu gözden kaçırdığı ve bu gibi belge düzenleme işlerine olması gerekenden fazla önem verdiği için “sen önce aklını bir düzelt sonra bunun gibi çerez şeylerle uğraşırsın bunlar kritik değil” demek istedim. Yani burada benim yaptığım da aynı şey değil.

“Ayrıca Hacı ise 400sf yazı yazdı, içinde bazı linklerin kırık olması öyle pek birşeyi değiştirmez. Zaten ekgiblik açısından pdf %95 sorunsuz, ama sen %5'lik kırık linkleri düzeltmeye uğraşıyorsun. Mikro sorunlara takılmak gereksiz. Hakikati alabilecek insan bu eldekilerden hayli hayli alır.”

Buradaki olay ileriye de yönelik, yani 3-4 sene içinde bir kısım linkler gittiyse ileride daha fazlası gidebilir bunun için bir önlem var ki toparlaması çok kolay, az zaman alan bir şey sırf başkalarının zamanı az da olsa boşa gitmesin diye uyarıyı yaptım yoksa öyle entry girmeye bile gerek yok. Burada yapılan mikro sorunlara takılmak değil, zaten öncelikli işleri hallederken bu gibi faydalı ve zorluk bakımından çerez olan şeyleri de efor harcamadan eritmek ki bunu belirttim defalarca.

“Tüm gerekenler tcma.com'da zaten var.”

Tcma.com, başlık, kancık, hacı’nın yazıları bunlar hep olaya farklı açılardan ışık tutan yazılardır. “Yeaa buna gerek yok zaten hakikati alabilecek insan tcma.com’dan, hacı’dan hayli hayli alır” demek ben gerizekalının önde gideniyim demekle eşdeğerdir.

Genel olarak 3 kuruşluk aklınla hüküm vermek senin haddine değil. Vermeye kalktığında da sonuç ortada zaten dikenlerden üzüm çıkmaz. Ha sen büyüklük kuruntusuyla zehirlenmiş bir mal olduğun için aklının basmadığı her şey hakkında ağzından sıçacaksın ancak maksat senin gibi sığırları ifşalamak olsun.

@bold

Wayback machine'de tcma'nın entrylerinin bulunduğu sayfaların bir kısmı ve az miktarda da sadece başkalarının entry girdiği sayfalar var -genelde tcma'nın entry girdiği sayfaların bir öncesi ve sonrasındaki sayfalar- yani ss olarak derlenenden öyle pek bir farkı yok hatta tcma'nın bir kısım entryleri olmadığı için eksiği var -hatam varsa düzeltin-. “Meramım” tüm bçsy’yi toparlamak ki özellikle yeni gelenlere çok faydalı olacaktır. Ha şunu diyorsan “ss derlemesi -ki senin bu ss derlemesinin önemini anlayamadığını ve bu nedenle alerjin olduğunu biliyoruz o nedenle şuan cevap verdiğim entrynde sadece wayback machine’den bahsederek bilmediğin konuda insanları yanlış bilgi ile yanıltmaya kalktın ve suyu bulandırdın sanki gereken her şey orada varmış havası yaratarak (ha benim hatam varsa yani çoğu şey kapsamlı bir şekilde oradaysa giren bana girdi geçmiş olsun)- ve web archive zaten yeterince fikir almak isteyenler için yeter, tüm bçsy’yi bulup geri getirmek kritik bir şey değil ve çok uzun zaman alabilir zamanımızı daha önemli şeyler harcayalım” evet büyük ölçüde haklısın derim zaten ben de diyorum uzun sürecek bir şeyse zamana yayarız yani öncelikli işlerimizin önüne geçmesine izin vermeyiz hem de elimizin altında olur ama ben senin bunu dediğini düşünmüyorum bilhassa bu yaptığınla derdinin üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğunu görüyorum. Bu tavırla ancak kendine edersin.

Bçsy’yi bulma işi ise belli bir spesifik bilgi istiyor sanırım öyle herkesin girebileceği gibi değil. Belki birinin bilgi işlem gibi yerlerde tanıdığı vardır oradan bir yol çıkar diye de ortaya attım. Dediğim gibi yapabilecek olan varsa öyle çok kritik, acil bir şey değil öncelikli işlerini aksatmadan molalarda/günün sonunda vs şöyle bir göz atarak uğraşmasını tavsiye ederim ben bulunamazsa da bulunamaz. Ayrıca o karakterler sadece çin değil kore-japonya-vs. de olabilir ve http://incisozluk.com.tr/e/194580305/ bu entryde mobilden ss alındığını söylüyor belki inci sözlük mobil uygulamasına bu çin-japon-vs karakterlerin olduğu proxy-server gibi bir şeyden girmiştir tekrar yazayım. Öyle yani.

O değil bu syndicatee hesabının entryleri çok komik değil mi lan bakıp bakıp gülüyorum. http://incisozluk.com.tr/e/194426983/ amq cocuu :D

Beyler ben hacı'nın paylaştığı tüm linklerdeki içeriği toparlıyorum. Az da olsa bazı içerikler uçmuş ne webarchive'den bir şekilde ulaşabildim ne de internetin dehlizlerinden, ona da en son beraber bakarız artık.

Bir de bu syndicate/jack malının başlık kapalı olmasına rağmen bçsy'de tcma entrylerinin olduğu sayfaları inci'den ss alınmış bir şekilde paylaşmıştı çince karakterler felan vardı sayfalarda şu şekilde: http://prntscr.com/uvb656 ve bunun mobilden ss alınarak yapıldığını söylüyordu. Bu ss alınmış sayfaların aslına nasıl ulaşıldığını bulabilecek bir babayiğit varsa iyi olur, eğer bulduktan sonra derlemesi çok zaman alacak bir şeyse ekip çalışması yapar zamana yayar yine hallederiz herkesin faydasına olur.

Edit: "UnbelievableMy7 Derlemesi" dosyasında da bazı ekgib entry ve başlıklar var onların da büyük çoğunluğunu toparladım ona da uğraşacak varsa şeyapmasın.

https://theycallmealpha.o...wtopic.php?f=47&t=673

Bu entrynin ve yazarın genel ruh halinin meali şu, “ben hastalıklarımı maskeleyebilmek, sorunlarımla yüzleşmekten kaçmak için burada birbirimizi pohpohladığımız, boş boş yazışıp tartıştığımız ve bir şeyler yaptığımızı sanarak aslında tamamen kendimizi kandırdığımız bir ortam istiyorum. Zaten bu gidişle kardeşlik sıkıntı içten içe bunun farkındayım bari böyle evcilik oynayarak kendimizi kandıralım, hayata tutunmaya çalışalım. Size de böyle bir çağrı yapıp genel olarak tavsiyeler veriyorum film felan öneriyorum, çaylakların felan da soru sormasını istiyorum ki burada sürdürdüğüm hacı tyler taklidine devam edip geliştiğimi zannedeyim bilge jojuk gibi hissetmeye ıkınayım siz de bunu yüzüme vurmayın ki az önce belirttiğim gibi içimdeki yetersizlik hissini bastırabileyim.”

Bu didinme değil. Bu taklit, kendini kandırmak, ilgi açlığı. Biri de çıkıp demiyor ki aga bu nedir.

Onun dışında tcma’nın yazılarının bulunduğu platformlar -blog, nick6, kancık- bizim için çok verimli av/pratik alanları ve buraların asayişini sağlamak -çürütme ve açıklama, hakkedene hakettiği gibi davranma- bir sorumluluk. Zaten sistem bu şekilde dizayn edilmiş betası omegası ara formları düzenli olarak bu platformlara geliyor ve sana gelişime uygun bir ortam hazırlıyor. Sen o sorumluluğu hissedip yapman gerekenleri yaptıkça gelişiyorsun. Yani buradaki “forum çok nezih inci çok kaka yazasım gelmiyor” söylemi de boş ve tamamen risk almaktan/hastalıklarının ortaya çıkmasından kaçmaya çalışan bir ruh haliyle yazılmış. Öyle yani.

Edit: Zamanında uyarıcı jojuk rolüne girip kendi mallıklarımı maskelemeye çalıştığım bir ruh halinde yediğim aynı tak: http://www.incisozluk.com.tr/e/205546182/

@3ineviteble3

Kanka ilgi açı aciz betanın boş tehditlerinden korkacağını zannetmiyorum ama içinde zerre kadar bile şüphe varsa bil ki biz yanındayız. Biz derken tcma'nın fakeleri ;)) -gerçi sen de fakesin... o zaman kendi kendine yazışma orusbu cocuu :D :D :D- Şaka bi yana, tanrı ilmini artırsın, göğsünü genişletsin ve dilindeki düğümü çözsün. Tanrı'nın barışı ve esenliği üzerine olsun.

Burada garson-komi-şef ilişkisi kurulamaz çünkü buradaki beta garson değil, seslendiği kişiler de komi değil. Yani ast-üst ilişkisi içinde astın yaptıklarının asıl sorumluluğunun üstte olması gibi bir durum yok -kaldı ki o metaforu yapılan kominin de yine iradesi söz konusudur yani bazı durumlarda geçerli olabilir ancak her durumda “ama bana öyle yapmamı söylemişlerdi .s” diyemezsin-. Herkesin kendi iradesi var. O nedenle ayetteki betaların vızzıklamalarıyla burada vızzıklanan “birbirimizi pohpohlayalım, birbirimizin yaptıklarına karışıp huzuru kaçırmayalım -beta olduğumu yüzüme vurmayın üzülüyorum .s-, boş beleş şeylerle ilgili karı gibi çene çalalım oyalanalım my7 bir şey derse size bir şey olmayacak ben sizi koruyacağım“ olayı mantık olarak aynı şeylerdir ve böyle bir şey yoktur yani kimse kimseyi yaptıklarının karşılığını görmekten koruyamaz. Hatam varsa gösterirsiniz.

http://kancik.sozlukspot....7ekindi%C4%9Fi-i%C3%A7in/

Ankebut 12, 13:

inkâr edenler, iman edenlere dediler ki: "Bizim yolumuzu izleyin, sizin günahlarınızı biz taşırız." Oysa onlar, iman edenlerin günahlarından hiçbir şeyin taşıyıcısı değillerdir. Gerçek şu ki, onlar tamamen yalancıdırlar.

Onlar hem kendi yüklerini hem de kendi yükleriyle beraber başkalarının yüklerini taşıyacaklar. Bunda kuşku yok. Kıyamet günü de iftira edip durdukları şeylerden zorlu bir sorguya mutlaka çekileceklerdir.

http://www.incisozluk.com.tr/e/207810014/

Benim gördüğüm şu ki büyük mallıklar yapmanın sonucunda içine düşmek üzere olduğun bataklıkta çırpınıyorsun. Çırpınıyorsun diyorum çünkü içinde bulunduğun kötü durumu kabullenmek yerine diretiyorsun, gizlemeye ıkınıyorsun -ters giden bir şeyler olduğunu söylüyorsun ancak asıl olay bundan çok daha fazlası, sen asıl sorunla yüzleşmeyip sorunun kenarından köşesinden dolaşarak kolay bir çıkış arıyorsun-. Bu durumun sonucunda da paranoyak bir ruh halindesin -sürekli bir “aman benim ezik olduğumu farketmesinler” altyazısında her sesi kendi aleyhine zannetmen, her durumda kendini açıklama ihtiyacı duyman, üste çıkma çabaların felan bu gizlemeye ıkınmanın semptomları-.

Bu konumdayken yapman gereken ilk şey sağlam bir itiraftır, akıl güçlenmesi vs ancak bu itirafla beraber egonu çatlatıp kapıyı aralamanın sonrasında gelir, böyle bir durumda itiraf olmadığı sürece kapı kapalı kalır yani gelişim olmaz -yani hylo’nun durumuyla buradaki durum aynı değil-. Sonuçlarını düşünmeden seni bu konuma sokan bütün mallıklarını, şuan içinde bulunduğun durumu, sahip olduğun tüm hastalıklı düşüncelerini felan itiraf etmelisin -ister kendine yap ister ortak platforma ancak buraya yapman çok daha etkili olacaktır- çünkü dediğim gibi bütün bu şikayet ettiğin semptomlar sen hastalıklarını gizlemeye ıkındığın için ortaya çıkıyor. Şu da var zaten biraz akıl sahibi olan insanlar senin ne durumda olduğunu çok iyi görüyor yani istediğin kadar ıkın gizleyebileceğin bir şey yok. Akıl sahibi olmayanların zaten hakkımızda ne düşündüklerine ihtiyacımız yok. Sonuç olarak kaybedeceğin hiçbir şey yok. Ha hatam varsa da gösterirsiniz.

Buranın havası mı bozuldu ne .s.s Beyler adam dönmekten semazen oldu lan -evet sen kanka- yüklenmeyin mala puhahahah bir de flood şeklinde yaygara yapıyor bu betalar ki hakikati bastırdıklarını zannetsinler. Fussilet 26. Desteği ayakta tutan tüm kankalarıma selam olsun. Tanrı'nın rahmeti güzel düşünüp güzel işler yapanlara çok yakındır.

Kanka süreçleri incelersen tcma’nın olgunlaşma evrelerini görürsün. Yani tcma o an ne biliyorsa onu anlattı, kendi de bu süreçte gelişti. Süreçlerde görüldüğü gibi bir arayış içindeydi, sonunda o aradığı şeyi bulup onun için mücadele etmeye başladığını da hacı’dan öğrendik. Mesela yine hacı bir yerde tcma’nın dinini bulduktan sonra başlığa -inci + genel süreçler- göz attığını söylüyor kontrol amaçlı yani eğer başlığın genel mesajı din ile çelişse, bir makro hata olsaydı tcma gelip onu düzeltecekti insanları yanlış yönlendirmemek için ama böyle bir durum olmadığı ve yalnızca tek tük mikro hatalar olduğu ve başlık özü temiz insanları yanlış yönlendirme özelliği taşımadığından tcma buna gerek duymadı anladığım kadarıyla ama öyle bir durum olsaydı tcma kesinlikle el atardı -ha şu da var tcma niye buraya gelip dini tebliğ etmedi diye sorulabilir cevabım da sen önce 2x2’yi anla olur yani daha tcma’nın verdiği temel şeyleri anlayamıyorsan dini hiç anlayamayacaksın oraya buraya sapacaksın demektir ama bu dini anlamak için illa başlığı okumalısın demek değildir önce dini de bulmuş olabilirsin elbette ancak dini anlayan biri başlığa denk gelince zaten orada demek istenileni potansiyelince anlayacaktır betalar gibi boş boş vızzıklamayacaktır veya kardeşlik organizasyonuna denk gelince müttefikimiz olacaktır bizi anlayacaktır-. Yani gerçekten okuyucunun seviyesini gözetip onlara uygun şekilde anlatmak ayrıdır (mesela başlığın ilk zamanlarında genel olarak kötü bir durumda olan okuyucu kitlesine bir itiş gücü uygulaman gerekir ki olaylar başlasın yani +1000 çakacaksın ki -990 olan uçurumun kenarındaki adam bile +’ya geçsin başlığın tohumları o çok kurak arazide az da olsun tutunup yeşermeye başlasın -ki burada gelişim momentumu başlamayanlar betalar oluyor işte-. Sonra da aşama aşama olayları detaylandırırsın nüansları felan aktarırsın önce tüm dişiler kötüdür evliliği hiçbiri hakketmez diyip tüm tabuları yıkıp sonrasında altın dişiden bahsetmek gibi veya başlarda hep dışarıdaki etkenlerin bizi aşağı çektiğinden bahsedilip sonrasında bu mal halimize gelmemizde bizim de payımız olduğundan bahsedilmesi gibi) “aman okuyucu kaçmasın insanlar toplansın soğumasın” kafasında takılmak ayrıdır.

Bizim derdimiz hiçbir zaman insan toplamak olmadı, yani elbette biz elimizden geldiğince hakikatleri insanların anlayacağı en uygun şekilde anlatmaya çalışarak sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışırız, onları kazanmaya çalışırız ama bu “ne olursan ol yine gel” kafasında olmaz. Bundan sonra anlayan gelir anlamayan anlamak için aklını güçlendirir veya güçlendirmez kendisinin bileceği iş. Anlıyorum sen iyi niyetle herkesin birbirine yardımcı olup güvendiği, gerektiğinde taşak yapıldığı felan sağlam bir ortam istiyorsun ve bunu burada bulamayıp üzüntünü dile getiriyorsun -ben kendi adıma sorumluluğumu yerine getirmediğim için herkesten özür dilerim- ancak bu ortamı sağlamak için benim ve buradaki çoğunluğun yaptığı gibi nankörlük değil it gibi disiplin gerekli sağlam insanların -ki bu sağlam insanlar aynı dönemde bir elin parmaklarını geçmez tanrı aksini istemedikçe yani 15 kişinin yardırdığı bir ortam olmayacak kanka süreçlere bak nick6 forum tarihine bak böyledir yani kaliteli ortam bu azınlıktaki insanlar sayesinde oluşturulur (şu da var gidip de “hadi beyler kaliteli ortam oluşturalım” demezsin sen gerekeni yaparsın -çürütme, açıklama, omegası baskın olanlara destek betalara köstek- ve bunun sonucunda ortamın kalitesini artırırsın)- burada bulunması gerekli 3-5 gereksiz elemanı yanımıza çekmeye çalışmak değil. inan bu iş betalara inanan, sürekli güven sıkıntısı yaşayan, “yha din kitlelerin afyonu moruq” kafasında hayatını sürdüren, açlıkları gözünü kör eden avellere göre değil. Ha senin dışında kimse gerekeni yapmıyorsa da illa yapacak birileri gelir kanka sorun ortamda değil yani içindekilerde sen umudunu kaybetme tcma tereyağından kıl çeker gibi alır seni diğerlerinin arasından hiç şüphen olmasın. Umarım ilerde daha iyi anlarsın. Hatam varsa da düzeltirsiniz beyler.

Haklısın kanka ben karıştırmışım, sayende anlamış oldum teşekkür ederim.

Stratejik hedef genel bir amacı belirtir. O sezon şampiyon olmak gibi. Taktiksel hamleler ise bu genel amaca ulaşmak için gereken alt amaçlara ulaşmayı sağlar. Ekonomik durumu, oyuncuların sezon içerisindeki yorgunluğunu düzenleme; antrenör ekibi seçimi, takımın moralini üst düzeyde tutma, maç özelinde yapılan planlar gibi.

Bu açıdan para kazanmaya çalışmak veya sahada dişinin numarasını isteme olayı doğru motivasyonlarda gayet yerinde taktiksel hamleler olabilir ancak altın vuruş bir hedef olmamalı çünkü altın vuruş içindeki tüm gelişim sıçramalarıyla beraber bir sürecin dolaylı olarak sonucudur ve hedef alınıp ulaşılacak bir şey değildir. “Ben altın vuruş istiyorum” veya “alfa olmak istiyorum” diye bir şey demen bile aslında “ben dünyevi menfaat elde edebilmek için altın vuruşun/alfa olmanın bana kazandıracağını düşündüğüm özelliklere sahip olmak istiyorum” demektir. Sen cenneti kazanmak için tüm hayatını ortaya koyar, her şeyini bu yola kalibre eder ve yıllar yılı bunun için çalışırsın ve bir gün gerçekten o eşiği de aşıp altın vuruşu yaşadığını hissedersin ama amaç hiçbir zaman bu olmamıştır. Öyle yani.

http://www.incisozluk.com.tr/e/207595303/

Edit: Bu paragrafta potansiyeli kısıtlı ve haddini bilen bir teslim olanın durumundan bahsetmiyorum.

Beyler bakın genel olarak 2-3 doğru 3-4 yanlış şekilde gidiyorsanız, böyle habire çok emin olduğunuz konularda aslında hatalı olduğunuz felan ortaya çıkıyorsa bu sizin akılsızlığınızı gösterir. Bu bizim kriterlerimiz için tolere edilecek, normalleştirilecek bir şey değildir -zamanında yaptığın büyük mallıklardan felan öğrenip mallığın kaynağı olan bataklığı kurutup yoluna devam etmekten bahsetmiyorum, sürekli bir yüksek oranda hataya düşme durumu olmasından bahsediyorum-. Geçen de vardı işte kardeşlik için belki de %90 hatalıyız minvalinde bir söz felan. Veya betalıkları yapıp yapıp sonra hata yaparak öğreniyorum minvalinde. Yapmayın beyler gözünüzü seveyim -bu lafın gelişi tabi, istediğiniz gibi takılın kenksler-. Taktiksel hataları genel süreç itibariyle avantaja çevirme olayı kör bir şekilde yüzüstü sürünme halinde değil dimdik yürüme -en azından belli temelleri oturtmuş olmalısınız- halinde gerçekleşir ve bu hatalar çok nadir durumlar dışında büyük hatalar değildir hep mikrodur.

Yani bu mallık halinden veya -alakasız bir şekilde- siyaset betalarının menfaat için U dönüşü yapmalarından örnek verilerek nüanslar belirtilmeden “bir olayda haqiqati kesin bilemeyiz hep bir hata içinde olabiliriz bu doqaldır bunu göz önünde bulunduralım aksi tavır ilahlıktır ışid kafasıdır” diye hüküm koymak isabetsiz olur ve bu tarz bir ifade istemeden de olsa vızzıklara yol yapar. Kuran’ı anayasa yapmış akıl temelli bir organizasyon olarak 1000 doğru 1 yanlış kıvdıbına gelebilir -yani sadece mikro hata yapmaktan onları da avantaja çevirmekten bahsediyorum- ve adaleti çok keskin bir şekilde gözetebiliriz. Birilerinin bunu yapamaması demek kimsenin yapamayacağı anldıbına gelmez. Bahsedilen ordu meselesinde de aynı olay. Öyle dümdüz “ordu bunu yapamaz çünkü sapabilir” veya “ordu yaptıysa görev bilinci vardır kesin doğrudur” diye hüküm verilmez. Şartlara bakılır. Sen tapınakçıların kıçını yalayarak, demoqrasi naralarıyla halkı güderek haksız şekilde bir makama geleceksin ve menfaat ilişkinin sonucu olarak da tasmanı tutanlara hizmet edeceksin de bu yaptıkların sonucunda adaletin gereği olarak senin iflahını gibmeyecekler öyle mi? Kimin hak kimin batıl olduğu ayırt edilmeden -ayırt edilemeden demek daha doğru- “ama sapabilir xd” denilerek bu organizasyonun -bu ordu da olabilir kardeşlik de başka bir organizasyon da ancak bunun meşru bir hareket olması için illa kardeşlik seviyesinde akla ihtiyaç yoktur, akıl kırıntısı ve adaleti uygulama motivasyonu yeterlidir- yaptığı kınanacak, engellenmeye çalışılacak ve bu normal olacak öyle mi? Vallahi hakikat böyle değil beyler. Ha gerçekten bu eylem çoğunlukla adaleti getirmek için değil de menfaat için mi olur, bu kişiler saparlar mı? Evet ama dediğim gibi nüans belirtmeden böyle dümdüz gidilmez. Zaten senin “buna siz karar veremezsiniz” diye misyon biçmenle de bozgun çıkmayacak değil yani sonuçta ordu somut bir güçtür yani bozgun çıkarma ihtimali olanı dengeleyecek gücü tesis etmediğin -osmanlı’da bozgun çıkmaması için direkt padişaha bağlı merkezi ordunun bulunması ve bozgunu önleme görevi olan merkezi ordunun kendisinin bozgun çıkarmaması için de -merkezi ordunun kendi unsuru olan- yeniçeri ve kapıkulu sipahilerinin birbirini dengelemesi, genel olarak padişahın otoritesinin de yine merkezi orduyu dengelemesi gibi (buradan da demokrasi kötüdür padişahların hepsi iyidir onlara yapılanların hepsi haksızdır anlamı çıkmasın sorumluluğunu yerine getirmeyen kişinin bulunduğu makamdan alınması adalettir olay bu)-, denetim mekanizmasını sağlam tutmadığın sürece o şart için haklı da olsan elinde ordusu olan adama “kanki bu senin kararın değil” demen hiçbir şeyi değiştirmez.

Öyle yani, hatam veya eklenmesi gereken bir şey varsa -özellikle şu osmanlı örneğinde- belirtirseniz sevinirim.

"Adam 2 dakikada cihat ilan etti aq.."
yuh aq...
vay aq...

Bu herif jack betası beyler hiç şaşmaz. Ateş olsa düştüğü yeri serinletir huur çocuğu puhahahah. Ha başlık betalarını gibtir edelim, bu iş eninde sonunda nereye varacak? Bizim burada bulunmamız ne için? Kardeşlik ne için hazırlanıyor? Savaş. Savaş beyler. Savaş kaçınılmaz olacak. Tanrı bakara 216'da bize savaşmayı emretmiştir. Ali imran 173'te de bize karşı ordu toplayacaklarını haber vermiştir. O zaman demir gibi bir disiplinle bu savaşa hazırlanalım, birlik olalım, birbirimize arka çıkalım, aklımızı güçlendirip-keskinleştirip hastalıklarımızdan arınalım. Yapmamız gerekeni yapalım. ittifakı hakkıyla ayakta tutmaya gayret edelim. Bundan sonrası gelecektir. Tanrı, emeklerimizi boşa çıkarmayacaktır. Kardeşlik, hakeden kimseyi arkada bırakmayacaktır. Tanrı'nın barışı ve esenliği üzerimize olsun.