/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +3
    Part4
    2. Kısım: YOLCULUK

    Sonsuza kadar evde yaşayamazdım, evdeki erzaklar ile en fazla bir hafta dayanırdım ya sonra ne olacaktı. Dışarı çıkmayı düşündüm ancak korkuyordum. Öğlene kadar ne yapmam gerektiğine dahi bir plan yaptım, yanıda olabildiğince erzakla beraber dışarıya çıkıp ve sırasıyla karakol, hastane ardından askeri karakola gidecektim, umuyordum orada birilerinin olacağını.

    Eski kamp çantamı dolabın arkasından çıkartıp doldurmaya başladım. Çantamın en altına birkaç parça giysi koydum, erzak olarak bir şişe su, yarım ekmek, 3 elma ve bir paket sosis aldım. Peki ya kendimi nasıl savunacaktım? Ya sonum Fatih'inki gibi olursa? Babamın yağmurluğunu bulup geçirdim sırtıma, artık yola koyulacaktım. Son olarak birde silah gerekli diye düşündüm ancak gözümün önüne yine Fatih geldi o yarayla hareket edebilen bir organizmayı nasıl durdurabilirim ki...

    Daha önce insan vücudu ile ilgili belgeseller izlemiştim yani fiziksel olarak insan vücudunun zayıf noktalarını biliyordum. Ancak bir nokta var ki, o noktaya hasar verebilirseniz vücut anında etkisiz kalacaktır. Bu noktaya beyin kökü deniyor, beyinin sinir sistemiyle olan iletişimini sağlayan bu nokta hasar aldığında, beyinin vücutla olan iletişimi kesilir ve vücut anında yere yıkılır hatta beden yere düşmeden önce ölmüş olur. Ama bu noktaya nasıl hasar verebilirdim ki.
    Eğer ateşli silahım olsaydı kolay olurdu ancak evde silah olarak sadece mutfak bıçakları mevcut ve kimseyi kandırmayalım ben mutfak bıçağıyla o şeylere yaklaşacak kadar deli değilim. Biraz düşündükten sonra 5. katta oturan Ekrem amca geldi aklıma. Ekrem amca 60'lı yaşlarda bir emekli albaydı. Geçen sene apartmana hırsız girmişti, Ekrem amcada "Sıkıysa benim evime de girsin vallahi namluyu alnına dayar çekerim tetiği" demişti, demek ki Ekrem amcanın evinde silahı var. Tamam, iyide o silahı nasıl alacaktım. Hatırladığım kadarıyla hırsız bizim apartmanın yangın merdiveninden balkona atlamış ve eve girmiş diyorlardı. Balkona çıkıp yangın merdiveninin kapısını açtım ve yukarı çıkmaya başladım. iki kat yukarı çıktım, burasıydı sanırım Ekrem amcanın balkonu.
    Yangın merdiveninin kilitli kapısını nasıl açarım diye düşündüm, ilk olarak kaba kuvvet geldi aklıma, sırtımı yasladım merdivene ve atabildiğim kadar sert bir tekme attım, kapı kaynak yerlerinden kırılıp balkonun içine düştü, şaşakaldım, bu kadar uyduruk mu imiş? Bizim yangın merdiveni. Gerçekten de hırsız apartmana bu şekilde girmiş galiba. Evin perdeleri çekiliydi, birkaç kez camı tıklatıp Ekrem amcaya seslendim, kimse çıkmadı, balkon kapısını zorladım ama kitliydi. Az önceki gibi sırtımı balkon korkuluklarına dayayıp bir tekme daha salladım...

    Olmadı, PVC kapı olduğu için esniyor ama kırılmıyordu. Yerden az önce kırdığım kapıyı kaldırdım ve cama doğru salladım, ancak kırılmadı, ikinci kez denerken daha da sert yaptım, bu sefer sadece çatlatabildim, cam kırmak düşündüğüm kolay bir iş değilmiş..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster