devam edecem binler, rezlerinizi alın geliyorum.

Kızın ismi Meryem bu arada beyler, 1.73 boylarında, bal rengi gözlere sahip, narin ve güzel bir komşu kızı.

Sigarayı atınca Meryem yani komşu kızımız, bana sinirlendi. Yerden alıp üzerime doğru fırlattı, bende hemen sıyrıldım izmaritten.

Ben: Napıyon lan?
-
Meryem: Sen salak mısın? Niye sigarayı bile bile önüme atıyorsun?
-
Ben: Atmadım ne alaka, sen denk geldin.
-
Meryem: Karşında çocuk yok Kutsal!
-
Ben: Duymuyorum seni lan, çık git kapımızın önünden geçme sende amk!
-
Meryem: Ya gerizekalı burası yol, babanın tabulu malı mı?
-
Ben: He tabulu malımız geçme.
-
Meryem: Zeka yaşın 15 senin, beyin özürlü.
-

Baktım o sırada zütçük köpek bana havlıyor. Sitttirrrrrrr git lan dedim köpeğe bakarak, Meryem köpeğini kucağına alıp, gel oğlum sen bundan daha zekisin diyip gitti.

Bu söyledikleri zoruma gitmişti, ben o lafların kalamazdım. Meryem'e haddini bildirmeliydim, hem komşumuz hemde aile dostumuz olduğu için kötü bir şey yapamazdım.

Çocukluğumuzdan beridir aynı mahalleden büyüdük, hep iyi anlaşırdık aslında. Ama Lise bitince aramızda hiç bir şey kalmadı, birbirmize selam bile vermez olmuştuk. Bizim eve geldiğinde bile konuşmuyordum, o da benimle konuşmuyordu.

Neyse, sinirli sinirli plan yapmaya başladım. Ama aklıma bir takta gelmiyordu o aralar.

devam ediyorum at yannanları

Beyler soğuk bi kola alıp geldim, çok sıcaklamıştım.

Afedersiniz hahahahhahahahahhaah

https://www.youtube.com/watch?v=i5Kwf_nNmGI

Beyler ben başıma gelenleri yazarken, sizde arka planda bunu dinleyin!

Neyse evime geçtim, açtım televizyonu babam yok işte. Anamda evde, yine şişko anneanem bizim eve geldi teyzelerimle. Anneanemi hiç sevmem habire bana boş boş geziyorum diye laf söyler. Yahu amk sanki karnımı sen doyuruyorsun şişko ve yaşlı karı!

Bazen içimden git mezarında bekle grand mom demek gelsede, ailemden aldığım yüksek terbiye ve saygı bunları yapmama hep engel olmuştur. Neyse anneanemin elini öptüm, hoşgeldin anneane naber dedim. Allahıma çok şükür iyiyim, sen ne yapıyorsun? iş bulmadın mı hala?

Ben: Hayır Anneane, ben amelelik yapamam!
-
Anneane: Ben bağda bahçede çalıştım köyde, bir çuval buğday için. Taşı sıksan suyunu çıkrarısın oğlum. Git çalış, yada oku.
-
Ben: Bakarız anneane güle güle
-
Annem terliğiyle zütüme vurdu, saygısız terbiyesiz diyerek kovdu beni. Ulan kaç yaşında geldim senden hala terlik yiyorsam var halime dedim çıkarken. Meryem'in bana ayarından sonra annem ve anneanemin ayarı beni iyice sinir etmişti!

yav işte bu sözlük böyle beyler. Ben burada belkide 40 yılın efsanevi başıma gelen bir hikayeyi yazıyorum, siz ipneler bu başlığı görmezden geldiniz!

YAZIKLAR OLSUN, HAKKIMI SiZE HELAL ETMiYORUMM!

Ama ben harika bir yazar olduğumdan, başlığım ilgi görmesede yaşadıklarımı yazacam!

Çünkü ben örnek bir yazarım!

Dışarı çıktım tekrardan bu sefer kapının önünde oturmayacaktım, çünkü sıkılmıştım ve sinirliydim. Bizim mahallede bir futbol sahası var, genelde ilkokullu ve liseli binler orada maç yapar. Bende bakayım bu dalyannanların maçına karışırım falan dedim.

Neyse gittim, orada kankim Mustafa'yı gördüm, bin top koşturuyor. Bende napıyon lan pekekent, kaç yaşında adamsın, utanmıyon mu dıbına koyim? dedim.

Mustafa: Ne alaka yarram futbolcularda koşturuyor
-
Ben: Ses kesss, benide maça alın. Ama sadece forvet oynarım dedim.
-
Mustafa: Yok olum sen tak gibi oynuyon, gibtir git amk
-
Neyse beyler, hemen maça dahil oldum. Önce beni istemeselerde ben zorla forvette durdum, mecburen takıma aldılar beni. Oyunu bölmemi istemediler.

Maça devam ederken, bin Muzo lakabalı yavşak arkadaşım bana faul yaptı. Bende zaten sinirliyim, yediğim ayarların etkisiyle, Muzo'ya kafayı, Zidane gibi çaktım. Bu yavşak yerde yuvarlanıyor, baktım hemen olay yerine tüm mahalleli geldi, bende bilerek beni kıskandığı için faul yaptı bu yavşak, bende kafa attım abilerim, ablalarım dedim. Liseli binler, gaz veriyor mahalleliye, neyse Muzo yerden kalktı bana saldırmaya çalışıyor, bende tam dövecem bini, ama mahalle beni tutuyor resmen! Burada pozitif bir ayrımcılıkdan bahsediyoruz arkadaşlar!

Mahalleli benim zeki ve yakışıklı aynı zamanda güçlü olmamı kıskanıyor! Neyse, Mustafa kolumdan tutup beni evime zütürdü. Mustafa'yı sevdiğimden ona bir şey demedim. Muzo yavşağı hala hönkürüyordu, ama o kafanın orada bitmeyeceğini biliyordum!

Mustafa ile kapının önünde biraz oturduk. Neyse Musto ben eve gidiyorum, seninle sonra görüşelim kanka. Akşama doğru ararım, sizin damda ki kuşları uçururuz dıbına kodumun kekosu diyip, tokalaştım.

Ulan az önce maçtan yeni gelmiştim, ilk başta bizim eve anneanem gelmişti, şimdi daha eve girmeden kapıda sanki milyonlarca terlik vardı. Ben şok olmuştum, kalbim çarpmaya başladı terlikleri görünce.

Kapıyı yavaş yavaş açtım, VEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEEE...

Arkadaşlar ben burada TUTSUN diye uğraşmıyorum sadece kendi başımdan geçenleri 1-2 kişiyle paylaşmak isitiyorum!

BU MUDUR YANi!?

Aşağılık şerefsiz kıskanç herifler, hanımefendiler!

VEeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee,

Meryem, karşımda kısır yiyordu! Lanet olsun, birden heyecanlandım. Acaba bu bizimkilere sabah yaptığımı anlattı mı diye? Meryem bana ters bir bakış attı, hemen kafamı anneme çevirdim. Neredeydin dedi? Beni kovdun ya dedim.

Annemde hemen misafirlerin yanında, ay bu çocuk yalana'da başladı dedi.

Vay amk! Anne sende mi yahu!? dedim içimdem. Neyse Meryem'in annesi Dilek teyze'yle konuştum. Oğlum nasılsın?, nasıl gidiyor diye bana sorular soruyordu.

Ben: Nasıl olsun Dilek teyzecim, boş boş takılıyorum. Bir tak yaptığım yok.
-
Dilek Teyze: Oğlum nereye kadar böyle gidecek?
-
Ben: Amaaan Dilek teyze altı üstü 1 senedir birşey yapmıyorum daha gencim, askerliğim gelsin bir şeyler yaparım.
-
Dilek Teyze: Hepimiz senin iyliğini istiyoruz.
-
Ben: Sağol Dilek Teyze, Fatih Amca ne yapıyor? (Fatih amca Meryem'in babası, Dilek'in kocası)
-
Dilek Teyze: Napsın çalışıyor o da işte.
-
Ben: iyi iyi çalışmayana ekmek yok, bizim babalıkta kendince bir şey yaptığını sanıyor.
-
Dilek Teyze kahkaha attı.
-
Dilek Teyze: ilahi Kutsal!
-
O arada Meryem, diğer komşularla sohbet ediyor. Ev aşırı kalabalık. içimden bir oh çektim, sabah ki olanları bizimkilere anlatmamış allahtan dedim. Kalabalığa daha fazla dayanamayıp odama geçtim.

Odama girdim, eve gelen tüm mahallelinin çocukları odamda, bilgisayarı gibiyor. binler nerelere girmiş nerelere. Hatta birtanesi, inci sözlük yazarıymış. Bana senin nickin ne diyip durdu.

Lan kalkın gibtirin gidin lan odadan, sizin ne haddinize olum! Çıkın lan odamdan!!

Mert isimli şeytan kocası lakabını taktığım, 9 yaşında açık gözlü bir veletti. Bir baktım bunlar kız giydirmece oynuyor.

Ben: Olum ne oynuyonuz lan siz?
-
Mert: Abi bilmiyoz
-
Ben: Lan gibtirin gidin, barbie giydiriyor yavşaklara bak amk'diyip hepsini odamdan kovdum. O sırada Meryem, çocukları niye kovuyorsun diye kızdı bana.

Bende, sanane Meryem, git kısırını ye sen.
-
Meryem, Kutsal hala gerizekalısın sen.
-
Bende, sanane lan ben böyle yaşamaktan memnunum, kalk git gözüm görmesin seni!
-
Meryem: Şuna bak yaaa, girdiği triplere bak. Oğlum sende var mı bir aptallık?
-
Ben: Kapıyı suratına kapadım, bu binlerin girdiği indirdiği şeyleri pc'den sildim. Bilgisiyarın anasını gibmişler ama neyse, zaten bilgisayarı bir sözlük için kullanıyorum birde, müzik dinlemek için. Pek gibimde olmadı. Açtım Dope'den die motherfucker die, diye bir müzik yüksek sesle dinliyorum.

Bu arada Dope'nin o şarkısın merak eden varsa, buyursun dinlesin.

https://www.youtube.com/watch?v=Xw-m4jEY-Ns

Ardından odamın kapısı çaldı, annem geldi. Şu müziği kapat anneanen içerde headbang yapıyor dedi. Şaka lan şaka, müziği kapat diye kızdılar. Birde adam gibi müzik dinlemediğimi söylediler. Sizene amök, istediğim müziği dinlerim.

Neyse fazla baskı altında kalmamak için kapattım müziği, güzeldir kabe yollarını açtım. Evde onu dinliyorum. içerden hala gülüşme kahkaha sesleri geliyor, odada sıcak amk.

Beyler Oda dediğime bakmayın, odam züt kadar biryer. Ama yinede fazla küçük değil tabi, bir sürü şey var içerde amk. Odamda bunaldıktan sonra, balkona çıktım. Etrafı izliyorum, gökyüzüne bakıp nefes alıyorum.

Resmen nirvanaya ulaşmış gibiydim, o sırada veletlerden biri abi wifii şifresini versene dedi. Bende gibtir git lan muallak, dışarda gülle falan oyna nasıl çocuksunuz siz amk ya! dedim.
-
1-2 dakka sonra veletin anası, oğlum şunlara ver şifreyi rahat durmuyorlar dedi. Bende mecburen verdim şifreyi, hala mal mal oyun oynuyorlardı amk. Güzel bir oyun oynasalarda içim yanmasa. Bu 2000liler harbi salak dıbına koyim

Neye akşama doğru Mustafa beni aradı, gel gezek diye. Daha komuşularmız bizim evdeydi, Meryem 1-2 saat önce çıkmıştı. Amk artık nereye gidiyorsa!? Soramadım tabi, kapının önüne çıktım.

Mustafa muallaksi motorla gelmiş, hadi atla dedi. Geçtim arkasına atladım.

Ben: Nereye gidiyoz kanka?
-
Mustafa: Köprü altına
-
Ben: Tinercilere mi gibtirecen kendini pezvenk hoaohahaaahah
-
Mustafa: Seni verecem oraya
-
Ben: Nereye gidecez amoş?
-
Mustafa: Süpriz kanka
-
Ben: Süprizleri sevmem olum ben.

Mustafa'yla geldik sahile. Süpriz dediği sahilmiş meğersem. Sen bekle iskeleye doğru git, ben büfeye gidip gelecem.

iskeleye doğru gittim, bir sürü dayı olta atmış balık bekliyor. Bir tane dayı köpek balığı yakalamış gibi seviniyordu amk, yakaladığı ise yengeç. Ulan binler yengeçin bacaklarını kırdı öldürdüler.

Bende dayanamayıp;

Ayıp ayıp! Yengeçi niye öldürüyonuz amca!? dedim.
-
Dayı bana tip tip baktı, yanında ki sarhoşla birlikte.

Amca: yiğenim bu yenir, sen hiç bu işlerden anlamıyorsun belli.
-
Ben: Yazık be dayı, can çekiştirdiniz hayvana!
-
Amca: Lan yok o öyle ölüyor
-
Ben: Allah bunların hesabını sana soracak amca!
-
Amca: Lan sittir git, deli misin nesin?
-
Sizi Allaha havele ediyorum diyerekten gittim, halbu ki ateist biriyim. Ama bazen böyle iman yüklü konuşmaları severim.
-

Mustafa elinde 2 birayla geldi, geçtik kayalığın o tarafa içmeye başladık.