1. 1.
    +61 -8
    beyler buraya can sıkıntısından yazıyorum öncelikle bunu diyim.
    inanıp inanmamak size kalmış zaten öyle dolambaçlı entrikalı bir şey değil. 92'liyim bu arada.

    salt hikaye linki: http://inci.sozlukspot.co...la%20hikayem/@heartincage

    başlıyorum:

    öncelikle ailemden bahsedicem biraz. annem van erciş'li bi hemşire, babam da artvin'in hopa'sından kopup gelmiş bir asker. sık sık tayini çıkıyo haliyle.

    bi de ablam var o da okuyordu o zamanlar istanbulda ama şuan evlenip çoluğa çocuğa karıştı. her neyse.

    panpalar ben hep kendi halinde takılan, kimseye bulaşmayan, hayatını bilgisayar başında geçirmiş malın tekiyim.

    ortaokulda öyle bi çaba sarf etmedim oks vardı tabi o zamanlar bu sbs falan yoktu. iyi puan aldım denebilir. ailem de zonguldak-devrek'te idi.
    beni de o zamanlar yeni açılan fen lisesine göndermek istediler. ismini demiyim ama yeni açılmıştı ve yakın. yurtlu kalacaktım beyler.

    bu fen lisesine de ilk geldiğim günden beri pek birine ısınamadım. ömer diye bi bin vardı bi onu severdim la oda arkadaşımdı,yoldaşımdı.
    zaten öyle fırlama çılgın bir tip olmayan beni, fen lisesinde oluşum ve yurtta kalışım daha bir olgunlaştırmıştı.

    günler geçti zaten amk çok çabuk. fen lisesinde olay olmaz bişey olmaz. ne bir kavga gürültü, ne de başka bir şey.olay sıfır. 3 hafta da bir de sınav oluyoz zaten 2 senenin nasıl geçtiğini anlamadım.
    ···
  2. 2.
    +19 -1
    evimiz yakın olduğu için her hafta sonu ailemi görebiliyodum falan sıradan yaşantım vardı işte. bu arada fiziksel tipimden bshsedecek olursam 187 boylarında, esmer,cılız denebilcek tipteyim. basketbol falan oynamıyorum öyle yapılı iyi bir vücudum da yok. bunu niye yazdım bilmiyorum amk neyse.

    babamın tayini çıktı hatay'a. annem de torpildi arkadaştı bilmem neydi o da hatay'a. ben mal gibi küçücük şehirde kalakalmıştım.
    sen de hatay'a gel dediler. seve seve kabul ettim tabi amk. o zamanlar gittiğim fen lisesinin olduğu şehir öyle küçük öyle gibtirtaktandı ki. gezilcek yer yoktu zaten. olsaydı haftasonları eve gitmezdim.

    bende hatay'a gidecektim. 10. sııfın yazında taşınmaya başladık.
    ···
    1. 1.
      0
      Çöktüm
      ···
  3. 3.
    +15 -1
    o zamanlar da hatayda fen lisesi falan yok. artık kolejde okursun dediler. hangi kolej olduğunu boşverin. ben tabi lanet ediyom kaderime. panpalar bi açıdan bakıyorum hani sulak bölge.. kızlar falan ortamlar.. bide düşünüyomki ben burslu olacam hangisi bana bakar. tip desen fena değil ama ne biliyim hiç havam yok. ne diyolar ona ciksapelite mi ne takumsa ondan yok bende işte.

    iskenderunda denize falan girdim işte yaz öylecene geçti. sonra gibtimin okulunun bursluluk sınavlarına girdim kazandım.
    ···
  4. 4.
    +12
    burslular için ayrı sınıf var zaten okulda. öyle filmlerdeki gibi beni su balonlarıyla karşılamadılar panpalar.

    paralı öğrenciler fark etmedi bile zaten dediğim gibi öyle fark edilen biri değilim. sadece sınıfımda hoşgeldin ile karşılandım.

    biraz abazan bakarsak olaya evet güzel kızlar var. saçlar yapılı zaten çirkin olanı bile bakımlı. öyle balta girmemiş orman gibi kolları olan kızlar yok en azından.

    sınıfta işte ercan diye bi çocuğun yanına oturdum. çocuk diyom ama bildiğin çocuk amk gelişmemiş vücudu falan çok da iyi birine benziyodu zaten gelecekte de bu okuldaki tek arkadaşım o olcaktı. hala daha görüşürüz kendisiyle.
    böyle gözlüklü, yakışıklı baby face suratlı, minyon bir arkadaş işte.

    her neyse, ben okula uyum sağlamaya çalışıyom takılıyom kızların bacaklarına bakıyom arada falan. 4 ay geçti aradan normalcene takılırken.
    bu arada tabi okulun binini, kaşarını(gerçi çoğu kaşar da işte..),geek'ini hepsini öğreniyosunuz daha doğrusu ercanla kantine bi iniyoz zaten gördüklerinin alayının analizini yapıyo lan herif.
    ···
  5. 5.
    +12
    benim de okulun ilk haftasından bi bini kesiyordum. belli bodyye gitmiş amk salağı ama o beyni küçücük kalmış lan böyle bi zütü kalkık tavırlar. tabi muallak yakışıklı onu da kabul ediyorum.
    sarışın gibi bişey amk uzun boyu var zaten bi de kaslı ve zengin oldumu... bana da gibtirip gitmek düşüyo afedersiniz.

    kızları bi görseniz zaten vermek için can atıyolar. bu malın motoru mu ne varmış sınırda yarış marış yapıyomuş bin. onunla gitmek için altına yatacaklar nerdeyse. herifin ismi enes bu arada.
    ···
  6. 6.
    +12 -1
    işte 4 ay geçti falan demiştim beyler. bu enes angutu kantinde kantinci teyzeyle kavga ediyo. daha doğrusu kadın bişe diyemiyo zaten enes gavatı azarlıyo. makarnasından kıl çıkmış mış. arkama döndüm baktım bunu kantin masasında oturan saz arkadaşlarıda kantinciyle enese bakıp sırıtıyolar kızlar falan troll sırıtışı yapıyolar resmen.

    hiç benden öyle ani çıkış beklemeyin panpalar. ben korkağın tekiydim bi tak yapamazdım zaten herif ben gibi üç tane döver lan artislik neyime. teyze de işinden olmamak için sus pus duruyo öyle zavallım. halbuki enes gavatı dalga geçiyo.

    bende pis pis bakmakla yitiniyom huur çocuğuna. nasıl baktığımı bilmiyom ama farketmiş olcakki bi sorun mu var falan yaptı. bişe demedim bi teyzeye bi ona baktım. bu geldi öpüşçek gibi dibime girdi dıbınakoyim.

    arkadaşları bizi izliyodu zaten görmüyordum ama kalıbımı basarım deli gibi kavga etmemizi istiyorlardı. sadece arkadaşları değil kantindeki herkes.
    dişlerimin arasından tıslayarak sorun yok dedim beyler.
    ama ciddi anlamda gururum kırılmıştı. herkesin önunde geldi dibime kadar girdi bide yasladı kendini bana bin. top oldum gibi hissettim amk.
    ···
  7. 7.
    +21 -1
    bide bende şu huy var. biriyle kavga ettiğimde o an aklıma hiçbir şey gelmez, bittikten sonra yardırırım kendi kendime. sonra keşke bunuda söyleseymişim ya la triplerine girerim.

    yine böyle dolaşıyorum lan olayın üstünden 2 gün 3 gece geçmiş ben hala gururuma yediremiyorum. hayatım boyunca kimse ayar vermemiş bana. böyle bir dalaşa girmemişim ki zaten.

    okulun arka tarafında koruluk gibi bir yer var. bornovanın koruluğunun tırnağı etmese de kafa dinlemek için iyi denebilir. aslında öğle araları kalabalık oluyordu lakin ne hikmetse kalabalık olduğu kadar da sessiz olurdu koruluk.

    ben de yine dalgın dalgın yürüyorum. hatayda da yağmur başlamış o zamanlar. koruluğun toprak bölümüne özellikle basmamaya çalışarak dar bir alan olan betondan gitmeye özen gösteriyorum.
    gelen geçen de umrumda değil zaten amk bu huyumuda hiç sevmem eğerim kimseyi görmemek için başımı önüme. bi kaç kere annemle karşılaşmışız annem niye selam vermedin diye trip atardı lan.

    sonra bi kızla çarpıştık beyler benim dikkatsizliğimdi ama üzerime dökülen gazoz+enes binine olan sinirim+gururumun kırılması bunu kızın dikkatsizliği olarak yorumlamama sebep olmuştu. kıza saydım sövdüm amk önüne baksana malmısın bilmem ne diye formam batmıştı zaten. olmayan karizmam sıfırın altına inmişti.

    bir kaç kişi oturduğu banktan kafasını çevirip benden tarafa baksada bu bir kaç saniyeyi geçmiyordu. pek bizi takmıyorlardı. iyiki de takmıyorlardı. ben birazdan ayar yiceğimden habersiz saydırıyom kıza.
    o sırada bunun kankasımıdır nesiyse artık -kankasıymış- beni azarlamaya başladı.

    yok sen önüne bakmıyonda bilmem ne de tepesini attırmayayım da. bildiğin saydırıyo bana. bazı bakışların bizde kilitlendiği oldu kız ayar verince. ben de sinirlenip hızlı adımlarla okula girdim.
    ···
    1. 1.
      0
      rezervasyon.
      ···
  8. 8.
    +9
    her neyse panpalar bu iki kızdan biri benim ömrüm olacaktı. belkide ömrümden ömür gitmesine sebep olacaktı.
    ben tabi bu çemkirene gıcık olmuştum hafiften, üstüme gazoz döken kızaysa acımaya başlamıştım. ercandan öğrendiğime göre de kız bursluymuş okul basketbol takımındaymış.
    sporcu bursuyla okuyormuş anlayacağınız, ismi de zeynepmiş.

    diğerini sormamıştım bile gıcık olmuştum çünkü o zamanki bencilce ve çocukça aklımla düşünemiyordum kız haklıydı sonuna kadar ve arkadaşını savunmuştu ama benim gözümde şımarıktı ve bursluyum diye beni aşağılamıştı bu kadar zütümden anlamıştım işte olayı.
    resmen kendi kendime mağduru oynuyordum, neyin kafasını yaşamışım ben de bilmiyorum amk.

    sonra bu bana çemkiren kızı fark etmeye başladım koruluklarda bazen zeyneple bazen kendi takılıyordu öyle arkadaşı bol bir tip gibi gözükmüyordu. genelde telefonuyla oynuyordu yada mesajlaşıyordu her neyse. ya da kitap falan okuyordu.
    sonra bu tartışmamızın üzerinden 1 hafta falan geçmiş olması lazım ben yine öğle arasındayım ercan da antrenman yapıyor büyük ihtimalle. okulun masa tenisi takımında. herkes bi tak yapıyo zaten bi ben boş gezenin boş kalfası durumundayım.

    kızı gördüm hamile bi kediye penir kabıyla süt içirmeye çalışıyordu. kap da derin kedi içemiyordu la. bende o an içimden yavşamak mı geldi neyse artık gittim koşa koşa kantinden boş bi şokella kapağı aldım o derin değil o kadar. sonra kızın yanına gittim verdim falan.

    oturabilirmiyim dedim. bu kediyi sevmeye devam etti evet dedi. mal olmuştum la resmen beni hiç takmıyordu bile. ama teşekkür ederim demişti.
    ···
  9. 9.
    +11
    adını sordum ecrin dedi.(hikayedeki tek takma isim bu ve kendi adımdır panpalar)
    ben de ali dedim. başını salladı kediyi okşamaya devam ederek. kedi de mal mal sesler çıkarıyordu amk ıkınıyomuydu doğuruyomuydu anlamadım bişey ama doğurmadı yani. en azından yanımızda.

    sonra ecrin ellerimi yıkamam gerek dedi gitti. gittikten sonra şöyle bi düşündüm bunu. hani aman aman özellikleri olan bir kız değildi karşımdaki. kumral uzun saçlı beyaz tenli 165 boylarında bir kız. biraz da somurtkan denebilirdi. hafif çekik kahverengi gözleri vardı sanırsam. tabi bunu konuşurken falan anlamamıştım çünkü yüzüme bile bakmıyordu. bana çemkirirken incelemiştim, ordan hatırlıyordum.

    sonra sınavlar mınavlar derken araya 15 tatil girdi. ben tabi mal oldum kızı düşünmeden edemiyorum. facebook twitter falan kullanmıyorum ben tabi zaten o zamanlar bu kadar yaygın değildi. işte forum siteleri falan çok tutuyordu. erkekler counter,gta kızlarda sims falan oynuyordu genellikle. sosyal paylaşım sitelerinin bu kadar taku çıkarılmamıştı.

    ben tabi arıyom kızı hakkında bişeyler bulabilmek için. niye aradığımı da bilmiyom ha güzel desen aman aman değil, normal. zeki desen doğrusunu söylemek gerekirse o zaman bunu bilmiyordum. yani kız hakkında sebepsiz yere bişiler öğrenmek istiyordum aklımı meşgul ediyordu ecrin.

    hiçbirşey bulamadım.
    ···
  10. 10.
    +12
    en son çare ercana başvuracaktım lan başka çarem yoktu. tatilleri iple çeken, okuldan nefret eden ben okul açılsında yüzünü göreyim diye dua eder olmuştum. deli saçması bir şeydi bu. ercanı çaldırdım. sonra bu beni aradı. mal gibi gözükmiyim diye havadan sudan konuştum tatil nasıl gidiyo falan diye. en sonunda dayanamadım ecrini sordum. işte ben bu kıza gıcık oldum ne biliyosun hakkında falan dedim.
    aklımca inkar ediyorum beyler. ama bu neyi ispat ederdi ki, onu sevmediğimi mi?

    okulun ayaklı gazetesi gibi olan ercan, yani en azından herkesin ıvır zıvırını duyan ercan bu kız hakkında pek bir şey bilmiyorum dedi. ama oturduğu evi biliyormuş. zaten oturdukları sitede kolejdeki öğrencilerin çoğu oturuyormuş bunu da öğrendim. ayrıca enes gavatı da o sitedeymiş. iyice kıllanmıştım.
    ercanla biraz daha konuştuk, ne yalan söyliyim kapatmak için can atıyordum ama ercan yeni aldığı oyunlardan falan bahsedip duruyordu.ama ne yazık ki bunlar benim umrumda bile değildi.

    bir an önce ecrin in evinin önüne gidip bana bi kez gülmez misin komşu kızı triplerini yaşamak istiyordum amk. kız hakkında bişey bilmemem onu daha gizemli yapıyordu zaten.

    ondan hoşlanmam daha düzgün biri yapmıştı lan beni. şimdi bunları böyle rahat anlattığıma bakmayın. ergenliğimde kabul edemiyordum bile sevdiğimi. sanki ayıp bir şeymiş, utanılması gereken bir şeymiş gibi geliyordu.
    ···
  11. 11.
    +12
    tatilde benim için günler geçmiyor gibi bir şeydi. iyice içime kapanmıştım zaten. elimde ne bir fotoğraf ne kız hakkında başka bir şey. bildiğin osmanlı zamanındaki aşıklara dönmüştüm amk.

    sonunda kızın oturduğu siteye gitmeye karar verdim ama güvenlik vardı ve bir hasgibtir çektim. filmlerde yaşamıyoruz. yani ercanla kılık değiştirip siteye girme planları falan da kurmadım amk.

    kıvrana kıvrana tatilin bitmesini bekledim. sonunda okullar açıldı. çalar saatsiz uyandım la. normalde annem kafamdan aşağı su döker anca uyanırım, okul sabahı kendim uyandım. şarkı söyleyerek duş aldım, parfüm sürmekten nefret eden ben parfüm kutusuna düşmüşçesine koku süründüm, annemin saç spreyiyle saçıma bir şeyler yapmaya çalıştım, okul formalarım zaten ütülü. sanırsınız cennet mahallesindeki görücüye çıkan sultan amk. öyle bir süslendim yani.

    hatta bu halimi gören annem fotoğrafımı falan çekmişti bakınca hala mal olurum.
    servise bindim gidiyom okula yüzümde mal bi sırıtış egemenlik kurmuş zaten. bayrak töreni oldu cart curt gözlerim kızı arıyo. ercan da benle taşak geçiyo jilet gibi olmuşun bilmem ne diye ben onu giblemiyorum tabi hiç.

    gözüm hala ecrini arıyordu.en son herkes sınıfına girmişti artık ben de ümidi yitirmiştim 45 dakikalık fizik dersinden sonra görmeyi umuyordum onu. su almaya kantine indim.

    gördüm o sırada ecranı kapıdan giriyordu okula. lan ben kızdan daha çok kıza benziyordum lan. ne saçı başı taramış ne başka bişey gözlerin altı zaten şiş. ama bu ondan soğumamı falan sağlamadı. kafasını kaldırınca beni gördü. zaten hafif çekik olan gözleri şişince iyice küçülmüştü. baş selamı verdi bana.

    beni sorarsanız; o anki mutluluk mu şaşkınlık mı ne derseniz artık.. ne yaptığımı bilmiyorum. selam mı verdim el mi salladım yoksa muallak bir şekilde sırıttım mı inanın bilmiyorum.
    ···
  12. 12.
    +13
    daha sonra bi deli cesareti geldi lan ben bu kızı öpmeliyim diyorum kendi kendime tabi dudak falan hikaye öpüşmek yanaktandı la safın tekiydim yani kabul ediyorum.
    merak etmeyin beyler direk gidip kızın kemikli yanaklarına yapışmadım, yok öyle bir dünya. ki eğer yapışsaydım büyük ihtimalle ertesi gün 3. sayfa haberlerinde boy gösteriyor olabilirdim.

    hiç bitmek bilmeyen 4 ders. ve sonunda o öğle arası. yemek falan hikaye, ne yemeği olum attım ağzıma bir naneli sakız güya nefesim güzel kokacak tutuyorum ecrin'in her zaman oturduğu bankın yolunu.
    ···
  13. 13.
    +22 -1
    iskenderun'da bilen bilir havuzlu çarşı genelde buluşma yeri olur. en azından liselilerin. cafeler, mekanlar falan güzel yerler vardır.

    ecrin'in yanına gittim telefonuyla toplu bişele oynuyordu bonuce miydi neydi adı ondan. selam falan dedim bu telefonu bıraktı. işte bi bana bakıyo bi önüne bakıyo ara sıra tırnaklarıyla oynuyo. ben hard core kızı kesiyom zaten yüzünde incelemedik yer bırakmadım. adeta hafızama kazıyordum yüzünü.

    sonra biraz okuldan falan konuştuk yok dersler nasıl abidik gubidik şeyler. bu arada ecrin'in trabzonlu olduğunu öğrendim. dedim kendime aha sıçtık kızla beni dolaşırken yakalasalar pompalı tüfekle vurulacağum amk!

    tabi bu dert ettiğim son şeydi sanırım. kalkarken birden kulağına eğildim bunu hangi cesaretle yaptım bilmiyorum cumartesi, saat ikide havuzlu parkta dedim gittim. artık ben bir mafya babasıydım, playboydum artık. hasgibtir ordan lan, ömrümde gördüğüm en taktan teklifti. yani kendim diye demiyorum bi insan dizileri filmleri de mi örnek almaz dıbınakoyim?
    tabi o zamanlar ergenliğin verdiği taşkınlıkla yaptığım teklifin çok cool ve havalı olduğunu düşünüyordum.
    ···
  14. 14.
    +10
    cumartesi geldi. ben 8 buçukta kalkmışım hiç unutmam annem evde yoktu zaten nöbetteydi, babam da asker biliyonuz disiplinli adam yani her sabah spor yapar yürür falan.
    evde yalnızım nasıl dans ediyom amk asena gibi kıvırtıyom evde. duş aldım süslendim falan.
    kafama da bere geçirdim güya tarz durucak beyin terk siyah düz bi bere. elime de aldım yağmurluğu çıktım.
    saatime bi baktım yarım saat önce gelmişim. bekliyorum tabi ecrin'i dört gözle. ne bir telefon numarası var ne başka bir şey, yarım akıllığım burdan belli oluyor zaten.

    bekliyorum ecrin'i tabi şarkı söyleyerekten. gelmeyecek olma ihtimali aklımın ucundan bile geçmiyor dıbınakoyim. hayatımın en uzun bekleyişiydi belki de. saat 2 de diye sözleşmiştik ama saat 3tü, gelen giden yoktu ve bir mart yağmuru yağıyordu. ben de ecrin beni bulamaz diye hiç bir dükkana falan girmedim. hani olur da gelir, yağmurda o bekler, üşütür diye.

    bekledim, bekledim..
    ···
  15. 15.
    +1
    @48 panpa bu gece biteceğini sanmıyorum ya
    ···
  16. 16.
    +16 -1
    gelmiyordu beyler, lanet olsun, bacın gibem gelmiyordu lan. yağmur altında mala dönüştüm. sümük oldum lan bildiğin üstüm başım battı üçü çeyrek geçiyordu sanırım. bende çömelmişim mal olmuşum resmen salyangoz gibi boynu bükük önüme bakıyorum.

    birden kafama yağmur yağmamaya başladı. kaldırdım başımı ve bir çift çekiğimsi gözle karşılaştım beyler. hala unutmuyorum lan bakın kötü oluyorum. yorgun bitkin olan ben, nerden bu enerjiyi aldığımı bilemeyerek fırladım ayağa kolundan tuttum sıktım bunu nerdeydin diye bağırdım gelen geçen bir kaç kişi bakıyordu. ecrinse gözlerini kısmış, neye uğradığını şaşırmıştı.

    ben sana gelicem demedim ki dedi. lan daha çok sinirlendim bak yine sinirlendim!
    ben de ama geldin benden mi hoşlanıyorsun dedim bin bin sırıtarak ne münasebet gibisinden baktı bana pis pis bırak kolumu gidicem diye bağırdı la hiç utanması da yoktu çirkefin.

    aslında kendime itiraf etmesem de tam istediğim kız tipiydi. açık sözlü ve cesur. kaşlarını çattı bana, benimde bir anlık boşluğuma geldi heralde gevşettim sanırım kolundaki elimi kendini kurtarıp arkasını döndü yürümeye başladı kara şemsiyesiyle. ben de kızı bulmuşum kaybetmek istemiyorum koştum arkasından böyle kolumu attım omzuna artık neyime güvenip yaptım bunu bilmiyorum amk.
    ecrin de sinirliydi zaten bi de üstüne kolumu omzuna atınca iyice kızdırmış oldum onu muhtemelen ki bacağıma sert bir darbe yedim.

    ecrin trabzon'un topraklarından olduğunu çok belli ediyordu aslında fiziksel değil, kişilik özellikleriyle. karadeniz gibiydi. bir öyle, bir böyleydi...

    her neyse ecrin tekme atınca canım yandı tabi acıtasyon yapıyordum bende kaç saattir bekliyorum falan gibisinden. dedim ya karadenizli diye, hemen yumuşadı ecrin. tabi ki bana ah canım vah canım yapmıyordu. soğuk ses tonuyla gidelim haydi o zaman dedi.
    ···
  17. 17.
    +13
    havuzlu çarşıdan çıkmıştık. nereye gittiği hakkında da pek bi fikrim yoktu ne yalan söyliyim. bi iş merkezi gösterdi dediki: sen buranın kahvesini hiç içtin mi?
    ben de yok amk daha yeni geldim nerden bilcem falan demedim tabiki başımı iki yana salladım. ayrıca öyle elit ve zengin yerine falan da benzemiyordu panpalar acayip sıradan ötesi bir bina.
    işte ecrin de övüyo yok efendim terası şöyleymiş kahve çeşidi bolmuş bilmem ne. bir yandan da yağmur öküz gibi yağıyor üstüm de ıslak kesin zatürre olucaktım lan. en azından kesin grip olucaktım yani o cepteydi.

    bir yanım ecrine kızarken diğer yanım ona kıyamıyordu. onu beklerken trafik kazası geçirmiş olabileceğini bile düşündüğümü hatırlıyorum. kendi kendime iyi tırsmıştım. beni o kadar bekletmesine rağmen kalbimin diğer köşesi mutluluktan uçuyordu geç de olsa geldi, sağ salim geldi diye... onun yüzünden grip, zatürre kuş domuz gribi ne tak olacaksam umrumda değildi.

    her neyse iş merkezinin külüstür asansörüne bindik. ecrin 10. kata bastı tuşa. çıkıyoz yavaştan. asansör durdu amk. tam da beni bulur zaten. tek istediğim kahve içip biraz ısınmaktı çünkü ciddi anlamda dişlerim birbirine çarpıyordu. aynı zamanda soyunmam da gerekiyordu çünkü sırtım ıslaktı. ciğerlerimi üşütmem de olasıydı.

    ecrin düğmeye habire basıyor, asansörde kaldığımızı kabullenemiyordu. bende ıslak beremi çıkardım suyunu sıktım amk bir de sinüzit olmak istemiyordum kafamda ıslak bereyle.
    resmen belayı çekiyordum lan, anneme tez zamanda nazar duası okutturmalıydım. telefonlarımızı çıkardık, çekmiyordu.
    harika dıbınakoyim!

    asansörde sevdiğim kızlaydım, sırılsıklamdım, 2 saat boyunca yapmaya uğraştığım saç takuma benziyordu, hasta olacaktım.
    ilk seçenek oldukça cazip gelsede diğer seçenekler bu durumun aleyhime olduğunu kanıtlıyordu.
    ···
  18. 18.
    +14
    mal gibi kalakalmıştık asansörde ben ecrine yalandan kötü bakışlar atıyordum binliğim üzerimdeydi. ecrin ne ben naptım falan diye savunmaya geçti. ben iyice kızmıştım buna sırtıma bin dedim. asansör kapağını açacak şansımız varsa ve ortalarda değilsek asansörden kurtulacaktık, en azından sesimizi duyuracaktık.
    sırtıma bin deyince buna böyle bi mal oldu anlayamadım falan dedi. ben de noldu utandın mı falan dedim bin bin sırıtarak. enes olmuştum resmen amk. trollük yapıyordum kıza.

    bunu dinlemeden eğildim sırtıma aldım önce o çıkacaktı boşluğa, sonrada beni çekip alacaktı. ben normalde hep tırmanırım evin duvarlarına falan ama kaygan ayakkabılarımla asansörde hiç işe yaramazdı amk.her neyse ecrin neye uğradığını şaşırdı çığlık falan attı ama çıktı en sonunda boşluğa. sonra elimden tutup çekmeye çalıştı beni tabi bütün kuvveti ben harcıyom amk ecrin de güya bütün kuvvetiyle asılıyor, beni çektiğini zannediyor.

    hele şükür ben de çıktım. artık bir umuttu yaşatan insanı; telefonuma baktım belki çeker diye. hayır tık yoktu. şebeke yok diyordu.
    asansör boşluğunda ışıklar yanıyordu. ya asansörde kalmamızın sebebi elektrik kesintisi değildi, ya da jeneratörler devreye girmişti.

    her neyse ben de şansıma tükürüyor, orhan babadan kaderimin oyununu kendime armağan ediyordum çünkü asansör binanın orta yerlerindeydi ve kurtuluş yoktu; beklemek dışında. saat zaten 6 olmuştu, hava da kararıyordu. ve benim işemem gerekti!

    zaten evden işemeden çıkmıştım ve nasılsa bir cafeye gideriz diye pek de önemsememiştim. hani oranın tuvaletini kullanacağım.
    tabi her zaman işler planladığınız gibi gitmeyebiliyor. dayanamıcam dedim. ecrin anlamadı bakıyor suratıma aval aval. ben arkamı döndüm, indirdim fermuarı.

    dünyanın en mutlu insanı havasında işiyorum amk.
    ···
  19. 19.
    +14
    ben işerken ecrinın yalandan öğürme seslerini duydum. iğrençsin falan diyordu. işerken sanki sen yapmıyorsun falan dedim. baya iğrençleşmiş, arsızlaşmıştım lan.
    sonra işim bitince arkamı döndüm bu iki eliyle gözlerini kapamış oturuyordu amk çok tatlıydı lan ısırmak istedim onu.
    tabi böyle bir şeyi yapsam anamı bellerdi heralde.

    her neyse ümidin olmadığını, bekliceğimizi söyledim bu çok kötü oldu renkten renge girdi la yüzü. kah kırmızı oldu kah mor, kah beyaz..

    haklı tabi kız hadi ben erkeğim lan kız geceyi dışarda geçiriyo, telefon kapalı, uu beybi hani ailesi ne yapacak ne diyecekti meçhul. tabi burda benim de kıçımı kollamam gerekiyordu. malum kız trabzonlu biliyorsunuz ailesi bana iyi bir geçirebilir.

    işte önce ben atladım kapağın olduğu yerden asansörün içine, ecrin hala boşluktaki bölümde duruyo elimi uzattım. ecrin elime ters ters baktı.
    bu bakışın anlamı demin gibini tuttuğun eli bana mı uzatıyorsun'du.

    bende napalım der gibi yaptım ellerimi, yüzünü buruşturarak elimi tuttu aşağı atladı böyle üstüme gelir gibi oldu, içim tir tir titredi beyler.
    ···
  20. 20.
    +7
    kız anlamış olacak etkilendiğimi geri çekildi biraz uzak durdu saçını başını falan düzeltti. utandı çok tatlıydı lan bir de çaktırmamaya çalışıyo. ben tabi öksürmeye başladım şakacıktan değil panpalar cidden boğazım gıdıklanıyordu. ecrin endişelenmişti bakışlarından anlıyordum, montunu çıkarıp sırtıma örttü. ama benim üstümü çıkarmam gerekti lan sırtıma ıslak gömleğin kumaşı değdikçe titriyordum.

    dişlerimde bir yandan birbirine vuruyordu panpalar. ecrin bir dakika dedi, sırt çantasını yokladı. nurofen çıkartıp verdi. suyu da varmış yanında bana verdi.
    ecrine döndüm. eminim o an azgın tekeye benziyordum amk. ecrin soyunmam lazım dedim. hay dangalak ali. öyle denirmi direk huur.
    kız tuhaf tuhaf baktı zaten. ben de açıklama yaptım kafa salladı gömleğimi çıkardım atletimi de çıkardım beyler kız da bakmamaya çalışıyo tabı acayip utandı lan.
    ···