/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +1
    Eve geldiğimde annem biraz telaşlanmış ama belli etmemeye çalışıyordu. Nerde kaldın dedi. Güldüm. Ah annem beni çok iyi tanıyorsun.
    -Kim bakalım bu kız dedi.
    +Ne kızı ya dedim. Yuh be anne
    -Hadi anlat dedi.
    +Sonra anne dedim sonra. Ayaklarımı yerde bile hissetmezken sonsuz mutluluğun verdiği hazla odama koştum kendimi yatağa attım. Uyumak istedim ama uyuyamıyordum. Bu öyle bi mutluluktu ki konuştuklarımızı düşündükçe bile gülüyor kendi kendime eğleniyordum. Deliriyor muydum acaba. Telefonumu çıkardım hemen yazdım
    +Merhaba ben Yunus numaramı kaydetmen için yazıyorum. çok güzel bir gündü. teşekkürler.
    - Sen kimsin bu saatte benim eşimi neden rahatsız ettin.
    Şok oldum bi sn yanlış numara mıydı. Ayıp ama bu ayıptı ben neler düşünürken bu yapılır mıydı. Karşıdaki kimdi telefonum çalmaya başladı. Korktum açmasam mı acaba. Belli ki biri yanlış anlıyordu şuan ama açıklamak için uğraşasımda yoktu. Çalmaya devam ediyordu en sonunda açtım. telefondan kahkaha sesi geliyordu. Gülüyordu. Oydu ve gülüyordu. Bu kahkaha başkasına ait olamazdı. Bu mozart 9. senfonisinden bile güzel bir kahkahaydı. Konuşamadım sinirlenemedim bende güldüm.
    -Korktun mu hemen dedi.
    +Yok canım ne alakası var sadece ayıp ettiğini düşündüm güzel zaman geçirdiğimize inanıyordum çünkü dedim.
    -Yok yok sen korkmuşsun dedi gülmeye devam ettim. Bu arada evet güzel zaman geçirdim dedi ve yatacağını söyleyip kapattı telefonu. Ben yine adını öğrenememiştim. Mutluydum.
    ···
  2. 2.
    +1
    Son bir kaç saniyede binlerce şey düşünmüş olabilirim ama hiç biri net olarak neler olacağını yansıtmıyordu. O güzel gözleriyle bana baktı yere baktı tekrar bana baktı. Sanki biraz utanmış bir o kadar da şaşırmıştı.
    -Aslında neden olmasın arkadaşımda hala gelmedi sanırım ekildim dedi. Saçlarını işaret parmağıyla kaşırken.
    +Muhteşem dedim. Ne kadar şaçma bir kelime. Bildiğim ve buraya çok yakın bir kahveci var bayada güzeldir sanada uygunsa oraya gidelim dedim.
    - Olur dedi.
    Yürüyorduk ama konuşamıyorduk. 2 yabancı bir anda bir araya gelirse ne konuşacaklardı ki. Ama onunla yürümek bile benim için yeterliydi. Belki bir daha göremeyecektim onu belki beni konuşma tarzımı zevklerimi hobilerimi sevmeyecekti. Belkide hikayemiz başlamadan bitecekti. Düşünürken varmıştık artık. 2 Amerikano söyledik. Gerçekten amerikano içiyordu. Kahveye karşı takıntım vardı. insanların içtiği yok saçma sapan caramel macchiato gibi şeylerden tiksinirdim. Onlar kahve içmiyor ama kahve içtiğini düşünüyordu. Amerikano söylemesi belki size çok saçma gelicek ama benim için çok önemliydi. insanın karşısına kaç kere çıkardı ki böyle bi insan. Daha konuşmak için çok erkendi sanırım ama benimkisi ilk görüşte aşka çok yakındı. Belkide öyleydi.
    ···
  3. 3.
    +1
    Orda saatlerce konuştuk. Sanki biz konuşmak istemesekte bir kuvvet bizi itiyordu. Susamıyor gülüyor eğleniyor ve sürekli gözlerine bakıyordum. 2 yabancıdan ziyade her şeydik o an. O gece bitmesin istedim ama saatlerin saniyeler gibi aktığının farkına bile varmadım. Artık eve gitmesi gerekiyordu. Kalktık yolda konuşmaya devam ettik. Arkadaşı da nasıl ekmişti ama onu iyi ki ekmişti. Evine kadar yürüdük. Üşümüşü ceketimi verdim almadı zorla kafasına sardım. Yolda yürüyen ceket gibiydi. Küçük minik biriydi ama o kadar büyüktü ki kalbi içini dolduramazdınız. Evine vardığımda
    +Seni ne zaman tekrar görebilirim. dedim.
    -Belki bir gün yeniden karşılaşırız dedi güldü.
    +işimi daha fazla şansa bırakamam ama dedim.
    -Şaka yapıyorum ya dedi yine o utangaç gözleriyle bana baktı. Telefonunu çıkar dedi. Aldı elimden telefonu ve numarasını yazıp gitti.
    Kaydet tuşuna bastım. Aman tanrım adı neydi. Neden adını hiç sormadım ki. adını bilmiyordum. düşündüm acaba söyledimi diye hayır eminim adını bilmiyordum. aptal kafa aptal kafa. Utangaç diye kaydettim ve evin yolunu tuttum.
    ···
  4. 4.
    +1
    Bizim hikayemiz nereden başlayacağımı bilemesem de yakın bir tarih değildi. Onu ilk gördüğüm günü hatırlıyorum sonbahardı ekim ayıydı. o güzel yeşil gözleriyle etrafına bom boş bakıyordu. Utangaç gülümsemesi hala gözlerimin önünden gitmez. Giydiği mavi elbisesiyle adeta gecenin bütün ışıltısını üzerinde topluyordu. Korkmuştum, ben yanında hiç bir şey değildim. O kadar nazik kibardı ki onu kıracağımdan korktum. Üzebilme ihtimalimden korktum. Ama korkununda ecele bi faydası yoktu. Bütün cesaretimi topladım yanına doğru yürüdüm. Ne diyeceğimi bile bilmezken sadece onun büyüsüne kapıldım ona doğru yürüdüm. Yanına gelmiştim bana bakıyordu ama konuşamıyordum. Sonunda o konuştu:

    -bi sorun mu var acaba?
    Nefesim kesilmiş kalbim hiç atmayacağı kadar hızlı atıyordu.
    +Yok diyebildim sadece
    -Tamam dedi ama hala şaşkınlık içinde bana bakıyordu artık bişiler yapmam lazımdı.
    +Aslında dedim havada soğuk isterseniz bi kahve içebiliriz. aman tanrım çok iddalı ve bir o kadarda hızlı bi giriş yapmıştım ama aklım o an düşünemeyecek kadar heyecanlıydı. içimden nolur dedim nolur kabul et.
    ···
  5. 5.
    0
    Rezarvatuar
    ···
  6. 6.
    0
    Rezerved okunacak editlenecek
    ···
  7. 7.
    0
    Aha rezerve
    ···