/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +4
    Ebrar tekrar Alo dediğinde içim rahatladı bu sefer Alo sözcüğünün sonuna "Baba" sözcüğünü eklemişti, eğer garip bir fantazi içerisinde yaşamıyorsa arayan babasıydı, rahatlamıştım. Ebrar "Yalnız değilim ki baba yanımda Ata var" dedi bir anda. O sırada masadaki herkesin kanı dondu, herkes bir on saniyeliğine dönüp Ebrar'a baktı, herkes çökmüştü. Ben babalarla tanışma olaylarında hala çok gerilirim beyler, ama o gün bir ayrı gerildim. Adamla daha kızla çıkmadan lap diye tanışacaktık, üstelik abuk subuk bir kıyafet vardı üstümüzde. yannan kürek bir şeyler, tam da kızınız için yanlış seçenek benim ulan diye bağıran bir kıyafet. "Tamam baba geliyorum ben" dedi Ebrar, sonra da telefonu kapattı. "Atakan bey" dediğinde kafamı iki yana sallayıp "Hesabı ödeyin lütfen" dedi gülerek. işte yannanlara yan basmıştık beyler, bizdeki para bırakın hesabı ödemeyi, Tarlabaşında ucuz travestiye bile çakamazdı öyle az para vardı. Ağzımı açtım "Ebrar ben.." Ebrar hafifçe güldü, sonra da kartını bana uzattığını farkettim, inanılmaz derecede içerlemiştim, bunu anlamış olacak ki hemen durumu kurtarmaya çalıştı "Benim hesabımı burdan çektirir misin? Masadan kalkınca esiyor, üşüyorum Ata çok lütfen?" Ne kadar ince kurtarmıştı hatun, önünde saygıyla eğilecektim, kasaya gittiğimde elimi cebime attım kendi hesabımı ödedikten sonra Ebrar'ın kartını uzattığımda garson hızlıca kartı geçirdi, şifreyi tuşladı Ebrar buraya sık geliyor olmalıydı.. Makbuzu kontrol ettikten sonra garsona kafamı salladım o da bana salladı, mekandan çıkarken Ebrar'la kol kola yürüyorduk, "Yoruyorsun beni" dedi. "Bu kadar yavaş yürünür mü Ata haddiii" diye ısrar etmeye başladı. Sonra nişantaşında bir taksi bulana kadar hızlı hızlı yürüttü beni. Ortaköy'e gidelim mi Ata? dedi. Kafamı iki yana salladım, evin nerede Ebrar? diye sordum. Yaramaz kızım ben evden kaçtım diyip muzipçe güldü. Ben çok düz adamdım böyle saçma şeyleri anlamam mümkün değildi ama oyuna ayak uydurayım dedim. O halde ben de polisim güzelim, hadi dedim. Ebrar bana gülümseyip baktı. Böyle saçmalıklara katlanan ilk insansın gibi bir şeyi ağzında geveledi sonra bunun nasıl falso olduğunu farketmiş olacak ki sustu. Beşiktaşa gittik bir taksiyle, yine hatun ödedi. Bu sefer elimi cebime atamadan parayı çıkartmıştı, ben varmayı beklerken o tam parayı resmen hazırlamış taksiciye uzatmıştı, taksici bana kim bu gavat la diye bakarken indik arabadan. Ödemesene diye kızdım Ebrar'a. Gülüp "Arada başkan hanım da yapar yaramazlık" dedi. Ben de güldüm, sevimli kızdı Ebrar. Bir kahve içtik beşiktaş çarşıda, ben sigara da içtim. Ebrar bana kızdı, sonra da ceza olarak onu eve bırakmam gerekti. Beşiktaşta Swissotelin orada oturuyordu, tahmin ettiğim üzere iyi paraydı. Evin önüne vardığımızda hiç gitmek istemiyordum fakat Ebrar'ın eve dönmesi şarttı, yavaşça bana yaklaştı iyice dibime gelince. Eğlenceli birisin Ata dedi, Omuzlarımı silktim ben de nasıl aklıma geldi hala bilmesem de "Sen sıkılana kadar öyleyim Ebrar" dedim. Ben kolay sıkılıyorum yaa diye sevimli sevimli güldü Ebrar. Bu cümle canımı yakmış olsa da gülüşüne odaklandım beyler, tıpkı o karikatürdeki gibi. Bana yaklaşıp yanağımdan öptü, okulda görüşürüz Ata dedi ve beni Swissotel'in ışıklarının vurduğu o parkta öylece bıraktı. Hayatımda hiç o kadar güzel bir park, hiç bu kadar yalnız bir park görmemiştim beyler, biraz oturdum.. Bir tinerci yanıma yaklaştı sonra bir iki adım uzaklaştı, buyur kardeş dedim ona dönüp. Abi be, bir sigaran var mı? diye kibarca sordu, Buyur kardeşim diye bir dal verdim, yanyana oturduk lafladık biraz. Kızın birinin aşkından, tinerciyle arkadaş oluyordum. Mal oluyordum, deli oluyordum. Ben de gibtir olup eve döndüm bir şekilde. Ertesi gün cumartesiydi, evde vakit geçiriyordum bu sırada telefonuma bir mesaj geldi Whatsapp adından gördüğüm isimden sonra ufak bir şok yaşadım "Rüya"
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      olum o karikatür efsaneydi amk lan iyi yerden çakmışsın espriyi helal kardeşim
      ···
   tümünü göster