Arkadas onerdi okulda 2 derste zor bitti ama hikayenin hakki verilmis.

Panpa billurlarini yiyim guzel bitir en efsane hikaye olucak bu

Hizliiii

2 tane uzun chester biter 20 dakkada ne içtin be amk

(bkz: 6 ay sonrası)

tema; https://www.youtube.com/watch?v=6T4qdndPUW8

ben; uğur tamam sakinleş abicim...
uğur; abi baksana yaaa, babam o benim... (sarıldım)

uğur odadan sandalyesini sürerek çıktı... ağlamaya gitmişti, içim acısa da rahat bıraktım...
ihtiyarın yanına sandalye çektim...

ben; evinde öldün sonunda, huzurlu bir şekilde...
...
...
... ben; e kalkıp yine bana yol göstersen olmaz mı, şimdi mi gidilir, (gözlerimden damlalar dökülmeye devam ediyordu)

oradaki kağıtları aldım, biri banaydı biri uğur'a biri de eski eşine...
ihtiyarın yanına geçtim yine...
etraftaki kitaplara, her yandaki romanlara baktım, ihtiyara baktım,
bir çınar devrilmişti, tüm bilgeliğiyle gitmişti, fazlaydı bu dünyaya, ışığım olmuştu...

hep sen bana bir şeyler okuyordun, bu sefer de ben sana okuyacağım dedim...
aldım bir şiir kitabı... ve okudum cansız bedenine...

Ölüm Risalesi bu şiirin ismi ihtiyar, iyi dinle...

Damla damla oluşuyor hayat
Ölüm kımıl kımıl
Duymak kolay
Anlatmak değil

Her an
Farkındayım
Az az öldüğümün

Bilincindeyim doğan ayın
Eriyen karın akan suyun
Ve usul usul tükenen zamanın

Tekrarlayıp duruyor saat
Vakit te mahluktur
Vakit te mahluktur

işliyor kalbim
Eskiyor saçlarım
Ve gözlerimin en ince hücreleri

Okuyorum hayatı
Toprağın üstünden çok
Altındakilerle var olduğunu

Toprak
Ölüme aç
Ölüme muhtaç
Hayat

Ölüm muhakkak
Ve ölüm mutlak
Tek kapısıdır ölümsüzlüğün ...

daha sonra telefonu elime alıp ambulansı çağırdım morga taşımak için...

(bkz: anlattığım yer)

eylül'le taksim'de eğlendik, sokakları arşınladık, her şey güzel gidiyordu, hayatımın en sorunsuz zamanlarından biriydi...

eylül ben seni biriyle tanıştıracağım dedim ve devam ettim, benim için çok önemli biri,
epey değer veriyorum...
eylül; kim?
ben; kenan... yani ihtiyar?
eylül; barda karşında oturan bir adam vardı bir kere o muydu?
ben; evet tanıman lazım o adamı, uzaktan görmekle olmaz...

eylül'le beraber ihtiyara gittik...

kapıyı ihtiyar açtı... 'sana da bir anahtar lazım genç adam' dedi.
eylül; merhaba kusura bakmayın vakitsiz geldim.
ihtiyar; en güzeli değil mi o...
eylül; teşekkürler...
ihtiyar; geçin içeri dedi gülümsedi...

eylül; sana niye anahtar lazım dedi ( koridorda yürürken.
ben; ee burada kalıyorum artık.
uğur; merhaba eylüldü değil mi.
eylül; aa merhaba çok memnun oldum, siz ihtiyarı... ee şey yani kenan amcacın oğlusunuz değil mi?
ben: evet öyle... eylül?
eylül; efendim.
ben; kafanı kaldırıp bir etrafa baksana dikkatli.
eylül; alannn (şaşırmış bir sesle) her yer kitap...
ihtiyar gülümsedi, kahve içelim dedi...
eylül kalktı hazırlamak üzere...

ihtiyar ah ihtiyar niye oldün be amina koyim

Şöyle bir ihtiyar öğüt vermediki be bizede.

Denyonun yalanini buldum bir (bkz: bir kaybedenin başarı hikayesidir gelin) bu başlıkta attığı 3. Entriydd 2 yıl önce 20 yaşında olduğunu söylüyor. O hikayede yaklaşık 3 yıl önce yazılmış yani 25 yaşında ediyor. Fakat bu hikayede suan 28 yaşında olduğunu söylemişti.

Rezerved abi Oğuzhana hasta oldum ya görmeden herifi içimde bi sempati oluştu (:

Ulan şöyle bir ihtiyar karşımıza çıkıp öğüt verse ne iyi olurdu.

Rezervasyon

Devam pnp

Havale geçirecem aq niye yazmıyon bitir şu tagıda rahat rahat uyuyalım

Usta bi de bu hikayen keske gercek olsaydi amk

Kurgu hikaye beyler ne saniyonuz adam bu kadar çok detay nasıl versin amk

ihtiyarın şöminesinin başında oturduk, odasında bir tane ufak lamba var sehpanın üzerinde, yüzümüzün bir kısmını ateş diğer tarafını bu cılız lamba aydınlatıyordu...

eylül; ben çok etkilendim açıkcası evden ortamdan, birikiminizden... bu kadar şey bilmek güvende hissettirir insana, her olumsuzluğa karşı korkusuz olur insan... ben sizin aksinize korkuyorum...
ihtiyar tok bir sesle güldü , hırıltıları da duyuluyordu, bakın size bir şey anlatayım dedi...

gençken denizci olmak istiyordum, sinirli bir adamın yanında işe başladım,
eminönü kadıköy arası bir hattı, bir kere hata yapan tayfayı denize atmakla korkuttu bizi...
sonra hata yapan bir tayfayı sahile yanaşmışken denize attı...
çocuk yüzme bilmiyordu panikle çırpınıp durdu, balıkçı sandalına tutundu...
birgün ben de ikram için olan şarabı kırdım, aynısını bana yapar diye çok korkuyordum... ama sonra korkum geçti.

eylül; nasıl?

ihtiyar; ben yüzme biliyordum... hayat da bunun gibi, sorunlar hiç bitmeyecek eylül, sorunların bitimine değil antitezlerine odaklan.

hacı bence bu gerçek öteki kurgu, adam orada kurgu olduğunu söylemiş şimdi baktım da,
bu sefer kendi hikayesini yazıyor heralde.

neyse amk sözlüğün en iyi hikayesi umrumda değil okuyorum

Hacı doğruyu söyle gerçek mi kurgu mu amk ?