--spoiler--
eylül'Ü ilk bahçede görmüştüm ardından kütüphaneye kadar takip ettim.
--spoiler--

sigara içiyorum gelicem...

benim kafa biraz kırıktır, yani o dönemler daha da kırıktı, o günün teması;

https://www.youtube.com/watch?v=mAxUIjJrFKQ

sigara arası beyler...

tema https://www.youtube.com/watch?v=LZk_HnE-cdU

sabah kalktım, hazırladın duşa girdim, saçları biraz fönleyip incin bıraktım,
parfümümü sıktım bugün ben kızı etkileyecektim...

okula gittim, sağda solda buna bakınıyorum ama yok, derse giriyorum aralarda bakıyorum yok, öğleden sonra saat 3-4 gibi, cümleye bak aq, yok gece imsak vakti 3 4,,, dıbına koyim kendimin...

neyse bunu gördüm,

+eylül sen beni yanlış anladın.
-artık sıkıyorsun ama.
+peki özür dilerim (arkamı döndüm)
-ya tamam noldu ne diyecektin.
+ya ben arkadaşın olmak istiyorum.
-aptal değilim amacın bu değil, sevgilim var mutluyum.
+yok ilk senem okulda, sınıfın yarısı klorofile sahip olsa fotosentez yapacak nitelikte, arkadaş olsak?
-ya nasıl olacak öyle, başka arkadaş mı yok okulda?
+valla sıkıcı biri değilimdir...
-sınırlarını bileceksin ama erkek arkadaşım olduğunu unutma...
+peki... numaranı verir misin idareden mi alayım?
-manyak mısın sen?
+espri de yapamacaksam?

neyse numarasını aldım geldim... kantine oturdum tekrar...
sms;
ben; selam?
eylül; şaka değil mi?
ben; doğru numaramı diye kontrol ettim tamam kolay gelsin.
eylül; bildiğin arızasın!!
ben;bilmediğin arızadan kork zaten.

cevap vermedi, akşam tekrar kadıköy'e sütdyoya geldik...
barda çıkacağız ama 20 25 parça lazım... bizim elimizde 10 tane var.
çok mutluydum lan yine de.

provadan önce bunu aradım... biliyorum erken ama proavamız var ben gitaristlik yapıyorum bir grupta adı maça as, uğrarsan sevinirim temalı bir konuşma yaptım... umutsuzca yaptığım bu konuşmaya belki uğrarım zaten oralardayım cevabını aldım.. hiç beklemiyordum süpriz oldu ama iyi oldu...

yarın devam edeceğim...

https://www.youtube.com/watch?v=O52jAYa4Pm8

yarın öğlen devam ederim beyler.

https://www.youtube.com/watch?v=hLhN__oEHaw

1 saate devam ederim beyler.

https://www.youtube.com/watch?v=O2IuJPh6h_A

eylül geldi biraz morali bozuk gözüküyordu, döndüm grupla tanıştırdım, shaft'ın altındaki derme çatma stüdyomuza indik...

eylül'ün çok hoşuna gitmişti bu iş, bazı parçalara eşlik bile etti,
sonra back vokal için ikinci mikrofonu da ona verdik söyledi bir şeyler vokalin arkasında...
bizimkilere kaş göz yaptım bunlar çıktı, provanın sonunda ben bateriye geçtim, az çok çalarım, bu da mikrofonla bir şeyler söyledi..(adele vs)
yer değiştik bu da bateriye geçti, bayağı kafa gibti zillere vurarak, bir kaç kez tebessüm ederken göz göze geldik ardından çıkıp bizim kapıda bekleyen elemanlarla birlikte bir yere oturduk...

herkes 50'lik söyledi, sigaralar çıktı, bir süre bilerek ilgilenmedim onunla, grupla ilgili konular
açıp çocuklarla bu işi konuştum ama beklediğimin aksine sıkılmadı, oturdu dinliyor, birasını içiyor, bazen göz göze geliyoruz, gülümsüyorum o da hafif gülümsüyor gibi oluyor...

eylül; ya siz çok kafa, eğlenceli bir grupsunuz.
taha; eyvallah.
tufan;saolasın.
ben; öyleyiz.
oğuzhan; eylül sen kız mısın??
ben; aaaaaaaaa!!! eylül bak sana ne anlatıcam.
eylül; o nasıl soru ya erkek gibi mi gözükü...
ben;gel güzelim bir dakika acil bir şey diyeceğim sana... (alıp kalktım masadan bunu,
senin düşünce tarzını gibeyim oğuzhan iç ses)

ben;eylül oğuzhan'a bakma o espriyi hep yapar, babasını yeni kaybetti annesi evi terk etti,
kız kardeşi evden kaçtı...
eylül; ya saçmalama anlamadım sanki bu yalanları da yemedim ve zaten adam sarhoş ona takılacak değilim, ben o kadar klagib bir kız değilim rahat ol.

tekrar masaya döndük...

ben; oğuzhan?
oğuzhan; he?
ben; ne diye böyle sınırları aşan aptal bir soru sordun?? (oğuz sızmak üzereydi cevap alamadık eylül de olgunlukla karşılayıp taha ve tufan da oğuz'Un adına özür dileyince
konu kapandı)

bizim elemanlar gidince eylül'le yalnız kaldık... moda sahile yürüdük oradan evine bırakırım dedim...

sigara arası...

eylül'le sahile gittik banklardan birine oturduk, rüzgarın uçuşturduğu saçlarını eliyle arkaya attı ve öyle tuttu,

+ne ilginç değil mi daha dün senden nasıl kurtulurum diye düşünüyordum bugün buradayız.
-arkadaşlığım sıkıcı değil demiştim. senin moralin bozuk gibiydi sanki.
+evet umut'la tartıştık...
-ne hakkında.
+her zamanki konular, seni sorun yaptı, numaramı verdiğimi söyledim.
-ondan daha iyi olduğum içindir.
+dış görünüş olarak evet ama kişilik olarak seni ikiye katlar diye cevapladı.
-beni tanımıyorsun ağır olmadı mı biraz?

çok da uzatmadım yürüdük, tüfekle balonlara ateş ettik, eğlendik,
bir kaç esprime gülerek karşılık verdi, caferağa'nın oradaki motoruma kadar yürüdük.
daha sonra tereddüt etse de bindi, bilerek biraz da hızlı gittim, afrika dere kurbağası gibi
belime sarılmak zorunda kaldı, ataşehir'e evine bıraktım...

sonraki gün bambaşkaydı pgibolojim, bildiğin aşama kaydetmiştik.

sonraki gün okula gittiğimde umut'Un giriş kapısının orada iki üç arkadaşıyla beni beklediğini gördüm... tehditkar bir ses tonuyla (dün berabermişsiniz) dedi.
'evet provaya geldi' diye cevapladım...
çocuklardan biri okulun dışına gelsene sen dedi,
vücudum iyidir kick box'tan dolayı bazen ağırlık da çalışırım gözü kesmemiş olacak ki umut'la diğer çocukta geldi...

tam ortam geriliyordu ki, eylül çıkıp geldi, noluyor burada dedi,
umut'a dönüp abartıyorsun diye çıkıştı, ortam sakinleşmişti derken beni dışarıya çağıran çocuk beklemediğim ve gardımın olmadığı anda yüzüme bir tane çaktı, eylül'den ufak bir çığlık duydum, gözümde çakmak çakmak noktalar var zaten...

o sırada toparlanıp o çocuğu aldım, arabanın kaportasına yatırdım karaciğerne ve karnına çalışıyorum, yüzünü koruyan ellerini aşağıya kaydırınca yüzüne de br tane sağlam yapıştırdım derken arkadan diğeri çekti beni yere düşürdü, umut bini de geldi bir güzel tekmelediler, millet toplanıp ayırınca yerden kalktım, bende çok bir şey yoktu, yediğim ilk yumruktan dolayı kaşım patlamıştı hepsi o...

aslında hak etmiştim, çocuk 1v1 çıksaydı haklıydı sonuçta adamın sevgilisi ama 3 kişi
çıkınca haksız duruma düştü...

o gün okula gitmeden eve döndüm, anne babam işteydi, tek başıma pansumanımı yapıp
koltuğa uzandım derken telefon çaldı, araya eylül'dü...

+neredesin iyi misin?
-başım dönüyor midem bulanıyor...
+beyin kanaması olmasın?
-belki de hamileyim??
+ahah şu halde ciddi ol bari, iyi misin gerçekten alan?
-iyiyim iyiyim, gelsene bize.
+oha!!
-tamam tamam, unuttum ama düşündüğün şey için değildi.
+peki.
-tamam o zaman dikkat et kendine.

bir ufak ara.

tema; https://www.youtube.com/watch?v=EUkFAHwSpIU

akşam anne babam geldi...

annem; noldu sana? (panikledi)
ben; salonda oldu anne ya önemli değil.
babam; kaskla çalışıyorsunuz lan kimi kandırıyorsun.
ben; bu sefer kask yoktu.
annem; oğlum tak onu ya, bak spor dedin diye gönderiyoruz.
babam; daha okulun ilk ayında kavgaya karıştın dimi.
ben; ya baba ne alakası var.
babam; helal olsun bir şey demiyorum yazık valla yazık.

akşam provaya gittim tekrar...
parçaların üstünden geçtık, elimizde 20 tane alternatif rock ve grunge parça vardı...
ulan ciddi ciddi bar için hazırdık...
olacaktı bu iş, buddha bar'a gittik konuştuk...

bar sahibi; beyler halledebilecek misiniz? buradaki gruplar 30+ yaş.
ben; yaşı değil işlevi be abi.
bar sahibi; diyorsun.
oğuzhan; sahneye çıkan gruplara ücretsiz alkol var mı?
taha; abi onu boşver de, biz sıkışığız bu aralar hafta içi boş oluyor burası hafta sonu çıkıp para kazansak?
bar sahibi; hafta sonu suitcase var 10 yıllık grubumuz onları alamam oradan.
ben; önemli değil biz hafta içi de kendi kitlemizi oluştururuz.
tufan; aynen.
oğuzhan; abi alkole bir şey demedin.

neyse oğuz'U susturup çıktık... salı akşam 8 ve 10 arası ön grup olarak sahne alacaktık.
ilk tecrübemizdi, heyecanlıydık.

o bir kaç gün grupla ilgili çalışmalara hız verdik, salona da çok gitmedim.
sonra telefonuma mesaj geldi,

+neredesin lan?? (muhtemelen umut'tu bu)
-ne yerdeyim ne gökteyim iyi insanların kalbindeyim.
+dalga geç sen dıbına kodum çocuğu, göreceksin...
-olm bak düzgün konuş giberim elini ayağını...
+o huur seninle mi lan it... (ayrılmışlardı anladığım kadarıyla)
-adam ol lan biraz, ilişki yaşadın o kızla, küfür ediyorsun şimdi benimle değil.

daha da cevap gelmedi... eylül'Ü aradım.

buğulu bir sesle açtı...

-efendim...
+eylül siz ayrıldınız mı?
-ayrıldık (dedi ve ağlamaya başladı)
+sen seviyor muydun ki bu kadar?
-seviyorum...
+ee benle görüştün ettin...
-ya aptal aptal konuşma ben hep arkadaş olarak gördüm seni.
+ışıktandır o.
-ne?
+yok bir şey, tamam sevgilin beni aradı, o da üzgün, konuşun düzeltin arayı.
-ne dedi.
+eylül seninle mi dedi? benimle aldattığından şüphelenmiş.
-offf tamam... (dedi ve kapattı onu aramak üzere)