"Dünya artık sandiginiz gibi bi yer değil. Kurallara uyun" sesiyle uyandim

Noluyor dibina koyyim dememle birlikte pencereden disari baktim. Herkes sokakta bir yere doğru gidiyordu. Apar topar ustumu değiştirdim ve bilgi almak için televizyonu actim. televizyon kanallarini gezdim fakat her kanalda "Tek kural kurallara uyun ve dışarı çıkın" yazısıydı. Birşeyler atistirdim ve disari ciktim.Ne bir ambulans ne bir polis ne de bir askerden eser yoktu. Herkes bi yerde toplanmisti oraya doğru gittim. Karsimizda devasa bir yapı vardı. Doğru düzgün bir yapı değildi dünyadaki çoğu inşaya benzemiyordu. insanlar hep bir agizdan neler oluyor bu da ne neler oluyor gibi şeyler soyluyorlardi. Köşede hic konuşmayan bir adamın yanina gittim ve ona neler olduğunu bir bildiğin varmi diye sordum adam bana donup:
-Zamanı gelmişti tüm insanlar sınanıyor yapman gereken tek şey kurallara uymak, dedi.
Ben ne demek istiyorsun demeye kalmadan adam arkasini donup gitti seslensemde hizli bir şekilde kalabaligin içinde kayboldu. Yeniden bir ses duyuldu:
"Zamanınızı iyi değerlendirin ve Arenaya Girin. Girdiğinizde Arena sizi otomatik olarak 4'erli gruplara ayiracak. Unutmamaniz gereken tek şey kurallara uymak. Kural dışı bir şey yaparsaniz kendinizi hic olmadık bir yerde bulursunuz".Sesi duyuldu ve herkes arenaya doğru yönelmeye basladi. Bende arenaya doğru ilerledim.

Bulunduğumuz yerde bu kadar insanın olduğunu bile bilmiyordum insanlar istemeden bile olsa bu arenaya ilerliyorlardı arenaya giriş için 3 farklı yol vardı ve girişte kırmızı renkte maddelerden oluşan yazılar vardı
1.Madde:"Gireceğiniz yolu iyi seçin.ilk kapıdan girerseniz kendinizi hic tanimadiginiz bir yerde bulacaksiniz fakat her ekipmanı bulabilme sansiniz olacak."
2.Madde:"2.Kapidan girerseniz yolunuzu bulma sansiniz yuksek fakat karsiniza cikacaklara karsi elinizde pek bir şey olmadan savaşacaksiniz."
3.Madde:"3.Kapidan girerseniz yolunuzu bulmak için birlikte hareket etmeniz gerekecek Ekipman bulmak o kadar kolay olmayacak birlikte hareket ederseniz sona ulasirsiniz. içinizden birisi ölürse işiniz daha da zor olacak eğer 2 kişi kalirsaniz olmemeniz için hic bir neden yok."
4.Madde:"Birbirinizle iyi iletişim kurun ve sakın birbirinizi öldürmeyin yoksa ölen siz olacaksiniz."
5.Madde:"Kader raydan çıktı. Yolunuzu belirleyin"
insanlar düşünüyor ve kapılardan içeri giriyorlardı.Ben biraz bekliyor ve düşünüyordum kapidan girip geri donen olmadi acaba ne ile karsilasiyorlardi ? kendime bu soruyu sorup duruyordum. Bana en mantikli gelen secim 3.kapiydi. Kapiya doğru yoneldim sabah konuştuğum adamda o kapiya gidiyordu o girdikten sonra bende girdim. içeri girdiğimde karanlikti. Gözlerimi actigimda yerde uyandim ve kendimi toparladim yanimda 2 kiz ve karsilastigim o adam vardi. onlarda benimle birlikte uyandilar. Bizden başka kimse yoktu bulunduğumuz yer dağlardan çevrili soğuk bir yerdi. Uzakta bir yerde eve benzer bir yapı vardı. Adam yanima gelip:
-Hazirmisin ? dedi.Ne dediğini anlayamadan sağda depoya benzer bir şey gördüm. Kizlarda yanimiza gelmişti. Adam depoya doğru ilerliyordu. Bizde peşinden gidiyorduk.

Çalıntı diyen varsa linki atsın bende merak ettim kim yazmis boyle birşey

Depo fazla uzakta değildi yürürken adama ismini sordum bize donup:
ismim önemli değil bu yerden nasil cikicagimizi bulmamiz gerekiyor.
Kizlardan sarı saçlı olan:
Birbirimize ne diye hitap edeceğiz o zaman ? diye sordu
Adam:Bana istediğiniz şekilde seslenin zaten hic ayrilmayacagiz degil mi diye karsilik verdi.
Diğer kiz hic konusmuyordu yanina gidip
:Neden sesin cikmiyor diye sordum bana donup:
Adamı dinlemeliyiz vaktimiz yok demekle yetindi. Adam:
Hadi depoya girelim bakalim bize neler birakmislar dedi. Deponun oraya geldik bize donup:
Önden kim girmek ister? diye sordu herkes bi anda bana bakti bende içeri girmek için kapiyi actim. icerde 4 silah 4 çanta 4 yelek ve birkac konserve vardi. Herkes kendine bir yelek ve silah aldı.Ben:içeriye ben girdiğime gore yemeklerde bende duracak. Dedim fakat Adam:Bütün konserveleri alirsan seni yavaslatir ve geride kalabalirsin önümüze neler cikacagini bilmiyoruz dedi bu sözüne karsilik konserveleri eşit miktarda dagittik. kişi bası 4 konserve düşüyordu. Depodan cikip etrafimiza göz gezdirdik görünen tek şey gördüğüm uzaktaki evdi ben:
Uzaktaki eve gitmeliyiz gözde görünür başka bir şey yok zaten dedim
ardindan yola koyulduk. Yürürken kimseden ses cikmiyordu ve sessizliği bozan yine adam oldu:
Biraz oturup dinlenmeliyiz dedi.
Ben:Yolumuz hala uzun devam etmeliyiz dedim. Kizlardan sari sacli olan tam konusacakken yukarda bir helikopterin geldiğini farkettik Adam:
Hemen buradan cikmaliyiz Koşun! diye bagirdi

Koşmaya basladik ileride ormanlık bir alan vardi adam bize eliyle orayı işaret etti ormanin içine girdik büyük bir kaya vardi kaya hepimizi saklayacak kadar büyüktü arkasına geçtik helikopter hizla gidiyordu evin oraya geldiğinde durdu ve assagi indi. Adam:
-Bu bizim için bir sans oralarda ne var bilmiyorum ama oraya gitmelerinin bir nedeni olmalı
Hic konuşmayan kiz ne olduysa bu sefer sinirli bir şekilde:
-Herşeyi biliyormuş gibi konusuyorsun.Ne bu tavirlar diye cikisti
Adam sessiz kaldi ve işaret parmagini dudagina zütürerek sessiz olun işareti yapti.Bir yere odaklanmisti. Oraya doğru baktigimizda ileriden yaklagib 8-10 tane elleri silahli ve kar maskeli birlikler yaklasiyordu. Arkalarindada zirhli araçlar vardi. Adam eliyle gelin işareti yapti ve ormanin derinliklerine doğru gitmeye basladik. Yaklagib 700-800 metre gittikten sonra adam:
ses cikarmamaliyiz aranizda tuzak yapmayi bilen varmi yanimiza gelmeleri için araci kullanamayacalar halledebilirsek aracla eve gitme sansimiz var dedi. Sarı saçlı kız:
Tuzak falan bilmem ama aklıma iyi bir fikir geldi cali cirpi toplayin ve getirin fazla vaktimiz yok dedi.2-3 dakika sonra elimizde cali cirpiyla geldik. Büyük bir ateş yakti ve ardından sondurdu ardindan:
Benle gelin dedi.
Kızı takip ettik ve sondurdugu ateşten yaklagib 100 metre uzaklıkta bir yere gittik herkes yere yatti ve gelmelerini bekledik gelmişlerdi ama bir terslik vardi

Gördüğümüz 10 kişi kar maskeli kişilerden 5 kişi görünüyordu tuzagimiza karsi bir tuzak mi kurmuşlardı yoksa ayrilmislarmiydi emin olamiyorduk.5 kişi ateşin oraya gelmişlerdi aralarinda bir şeyler konuşuyorlardı fakat bizim dilimize pek benzemiyordu. Adam 3 ten geriye sayicam 1 dediğimde dikkatlerini başka bir yere cekicem sonra ateş etmeye başlayin dedi ve : 3,2,1 deyip yerden tas alip sağa doğru atti adamlar tasin düştüğü yere doğru bakarken ateş etmeye basladik.Öldürmek için fazla ugrasmadik acemiye benziyorlardı.Bi yere gidemeden öldüler. yanlarina gidip lazimliklari aldik.El feneri cakmak telsiz ve bicaklarini topladik. Adam:
Cesetleri toplamaya gerek yok telsizden neler olup bittiğini anlariz dedi.
Oradan uzaklastik yolumuza orman yolundan devam ettik. Telsizde birinin konuştuğunu farkettik Konuşma şöyleydi:
-Burada yoklar fazla uzaklasmis olamazlar.(Cızırtı geldi ve anlasilmayan bir dille konuşmaya başladılar.)
Adam:Pesimizdeler bildiğimiz tek şey bu kosmaliyiz dedi
Ormanin içinde koşmaya basladik. Yaklagib 500-600 metre koştuktan sonra hic konuşmayan kiz bu sefer:
-Benim enerjim bitti dedi sarisin kiz ve bende bitmistik diğer adam koşarken duraksadi ve:
-Sadece 5 dakika yoksa sizi arkamda birakirim dedi
Biz konservedeki yemekleri yerken adam etrafi kolacan ediyordu. Konserve biter bitmez Adam:
-Yakinimizdalar seslerini duydum koşmaya devam etmeliyiz dedi
Tekrardan koşmaya basladik karsimiza nehir cikti bir köprü vardi çok sağlam değildi köprü iplerle kaziklara bagliydi teker teker gececektik.ilk önce kizlar gecti sonra adama elimle geçmesi için işaret ettim. Adam geçer geçmez köprüye ilerledim köprüyü ortaladigimda 2 el ateş sesi geldi iplere ateş edilmişti nehire dustum.

Nehire düştükten sonra su beni sürüklüyordu gozumu actigimda topragin uzerindeydim. Bayilmis olmaliydim ama asil aklima takilan bu nehirden sağ kurtulmamdi. Ayrıca neden ipe ateş etmişlerdi de beni vurmamislardi. peşinde olduklari neydi bu sorulara cevap bulamiyordum. Kalkip etrafima baktim fakat yalnizdim. Cevremde silahim yoktu yelegim ve cantam hala ustumdeydi. Aksam olmak üzereydi ve ise yarar hiçbir şeyim yoktu.Bir ümit diğerlerini bulmak için yola koyuldum. öldügümü düşünmüş olmaliydilar çünkü nehirin akisi bir hayli hizliydi. Yolda ilerlerken bir tas önüme firladi tasin firladigi yone doğru baktim.Bu o adamdı. Koşarak yanina gittim ve:
Beni nasil buldun ? diğerleri nerede diye sordum. Adam:
Diğerlerini yolda karsimiza çikan kulübeye biraktim merak etme diğer adamları temizledik. Onlari orda birakip seni aradim yaklagib 2 saat geçmiş olmali sonunda bulabildim seni. Hadi kulübeye gitmemiz lazim neler buldugumuza sasiricaksin. dedi
Hemen yola koyulduk. Kulübeye geldiğimizde aksam olmuştu ve etraf kararmisti. Adam el fenerini yakip içeri girdi sari sacli olan kiz içeri girince Çiğlik atti Adam:Sessiz ol buralarda bizi izliyor olabilirler sesini kes ve bulduğumuz şeyleri masaya koy dedi.
Masaya koyduğu şey Bir haritaydı.El feneri ile haritayi aydinlatti. Kirmizi bir yaziyla:
"Haritada işaretlenmiş olan yere gitmelisiniz ve şafak vakti olmadan o kulübeden çıkın. Unutmayin kurallara uymassaniz olursunuz." yazisi gözüme carpti.

Haritada işaretli olan bizim gitmek istediğimiz evdi bunu rahatlıkla anlayabiliyorduk. Etrafinda hiçbir şey yoktu sadece helikopterin ineceği alan da çizilmişti. Burasi onlarin yeriydi fakat oraya gitmekten başka caremiz yoktu. Adam:
-Kurallara uymaliyiz şafak vakti olmadan buradan cikacagiz biraz uyumalisiniz kizlar siz yatin biz nöbet tutacagiz dedi.
Kizlar uyuduktan sonra nöbet tutmak için disariya ciktik rüzgardan başka hic bir ses yoktu. Adam:
Kendimi tanitma firsati bulabildim sonunda.Ben tekin dedi.
bende memnun oldum ben kara dedim.El sıkıştıktan sonra anlatmaya başladı:
Eski zamanlarda pis işler yapardim. Hırsızlık olsun suikast olsun benim isimdi.Bu yüzden silah kullanmak ve zamanı iyi kullanmada iyiyim. Bulunduğumuz yeri biraz anlayabildiysem eğer o eve ulastigimizdada başka bir şey bizi bekliyor olacak.(adama tekin diyeceğim bundan sonra)
Bende tekine dönüp:
Bu bir gerçek asil gereken oraya gitmeden önce bir plan yapmak oraya gittigimizde içeri sağ girebilmeliyiz.
Tekin:Şafağa 2 saat kala kizlari uyandirip planimizi yapalim sende bu arada uyu yorulmussundur dedi. Gerçektende öyleydi yorulmustum. Plan düşünürken uyuya kalmisim.Bir sesle uyandim. Tekin:Kalkın! Geliyorlar

Apar topar kalktik çanta ve silahları alip ciktik benim elimde silah yoktu nehirden düşerken kaybolmuştu. Sari sacli kizdan silahli istedim ve kendisini koruyacagimi bilmek istedim benim nisanim daha iyiydi. Silahini aldim. Ormanin içinde koşmaya basladik. Elimizde bir tane el feneri vardi en önde tekin kosuyordu.Onu takip ediyorduk. Gördüğümüz tek şey tekinin gittiği yol ve arkamizdan gelen igiblardi. Yaklaşık 500-600 metre duraksamadan koştuktan sonra tekin önde feneri kapatti ve:
galiba onlari ektik çok fazlaydilar dedi. Aklima birden bir fikir geldi ve biraz daha ilerledikten sonra:
Durun bir planim var dedim.
Tekin:Anlat bakalim kara dedi
Ben:Haritada safaktan önce oradan cikin diyordu ama şafak vakti olmadan pesimize düştüler bu bir işaret olabilir bizim saldiriyi safak vaktinden sonra yapacagimizi düşünüyorlar simdi saldirirsak basarabiliriz dedim.
Tekin kafasini salladi ve:
Başka caremiz kalmadi zaten dedi ve gulumsedi. Evin oraya doğru yola koyulduk. Sonunda varabilmistik.Ama ters giden birşey vardi burasi ev değil bildiğiniz askeri bir üstü. Tekin haritayi cikartti ve incelemeye basladi. Haritanin arka yüzünü cevirdiginde üssün kaç oda kaç asker olduğunu ne gibi bölümlere ayrildigini giriş ve cikislarini gösteren bir çizim vardi.Ve şöyle bir not yaziliydi:
Henüz şafak vakti olmadiysa saldirmayin. Unutmayin kurallara uyun yoksa hayatta kalmayi basaramassiniz yazıyordu.

Tekin:
-Notu mu dinleyelim yoksa simdi saldiralim mi kara dedi
Ben:
-Kurallara uymaliyiz asil anlamadigim bizi neden kulubeden cikarttilar şafak vaktini beklemeden dedim
Hic konuşmayan kiz bu sefer:
-Belki de bizi hataya sürüklemek istiyorlar bu yüzden şafak vaktini beklemeden cikarttilar bizi kuralin disina itmeye calisiyorlar. dedi
Dediği hepimize çok mantikli gelmişti Safak vaktini bekleyecektik.Çizimde kisa kisa notlar vardi.
Not1:ilk önce kuledeki kişiyi öldürün
Not2:Üssün arka tarafından giriş yapmak en akıllıca olanı arka taraftaki nöbetçileri sessizce öldürün
Not3:Oldurdugunuz cesetleri kaldirin ve kiyafetlerini giyin aralarina karisin
Not4:üssün güç odasında toplanin ve elektrikleri kesin. Odada termal kamera bulacaksiniz(gece görüşü) onlari alın ve öldürün bu üste girmenin ve cikmanin başka bir yolu yok.
Not5:Eger burayı geçerseniz yeni bir aşama sizi bekliyor olacak.
Hersey önceden planlanmisti bu bir gerçekti yapmamiz gereken tek şeyin kurallara uymak olduğunu biliyorduk. Günes doğduğunda harekette gececektik. Herkes cantasindaki konservedeki yemekleri yedi çünkü zor bir görev bizi bekliyordu.

Güneş doğdu ve harekete geçtik sessiz ve emin adimlarla üsse doğru ilerlemeye basladik. Cogu asker uyukluyordu. Farkedilmeden Kulenin olduğu yere geldik. Tekin:
Bunu ben halledicem siz beni arka girişin olduğu yerde bekleyin dedi. Kizlarla ben arka girişe doğru gittik arka girişte 3 tane asker vardi hepsi ayri yerlere dagilmisti tekini bekliyorduk 2 dakika sonra asker kiyafetiyle geldi. Plan hazirdi tekin kizlarla 2 kişiyi oyalayacak ve onlari halledeceklerdi. Güç odasinda bulusacaktik. Tekin kizlari alip 2 askerin yanina gitti ve onlar diger askerin menzilinden cikti. Diger askerim yanina sessizce yaklasip silahin dipcik tarafi ile kafasina vurdum. Yere düştü ve onu orman tarafina çekip bogazini kestikten sonra asker kiyafetine bürünüp üsse girdim. Güç odasini aramaya basladim içerisi biraz ksrigibti ama sonunda buldum. Gittiğimde tekin termal kameraları bulmuştu. Termal kameraları kusandiktan sonra ana güç kablosunu kestik.

Etraf zifiri karanlık olmuştu. Uyuyanlar uyumaya devam ediyordu. Kimse birşey anlamamisti. Silahlarimiza uygun susturucular vardi. Onlari silahlara takmistik.7-8 asker guc odasina geldi. Geldikleri Gibi hallettik.Üssü gezmeye basladik. Koğuşa benzer odalari geziyor uyuyanlari öldürüyor ve kogustan cikiyorduk.Üs karigib bir yerdi. Birlikte geziyor ve canli kalanları olduruyorduk. Birden Alarm verildi ve etrafi aydinlatan fişekler yere atilmaya başlandı.isi sessiz halletmemiz iyi olmuştu yaklagib 120 askerden 100-105 tanesini oldurmustuk. Catismaya basladik. Sarisin kizin şarjörü bitmişti tekin ona şarjör vermeye giderken sağ kolundan vuruldu ama kendini sarisin kizin yanina ati verdi. Konuşmayan kiza beni korumasini söyledim ve tekinin yanina dogru kostum ve kursun yemeden yanina geldim. Asker uniformasinin birazini yirttim ve koluna sardim. Fazla birşeyi yoktu ama kan kaybetmemesi gerekiyordu. Bana:
-Önemli birşey değil sadece bir sıyırık sunlari halledin. Kara gizli bölgeye gir arkadan dolaş burasi bende. dedi
Ben:Gizli bölge neresi tekin bilmiyorum çizimi sen inceledin.
Eliyle işaret etti ve hizla koşmaya basladim. Kendimi odaya attim karsima iri yari bir asker cikti.

Silahimla tam ateş edecekken ustume doğru atladi. Elimdeki silah yere doğru firladi. Beni tuttu ve assagi aldi burnuma doğru yumruk atacakken kafami o refleksle sağa doğru kaydirdim bana vuracagina eliyle çelik olan bi yere vurdu haliyle eli kirildi. Kalkip yüzüne bir tane vurduktan sonra silahimi alip kafasina sıktım. Arkamdan biri gelmemişti diğerleri giriş kapisini koruyordu.Ama cikis kapisinda birileri olabilirdi. Vurdugum adamin üstünde el bombasi vardi onu aldim ve ceseti cikis kapisina doğru surukledim. Ceseti cikis kapisinin oraya oturur bir şekilde sabitledim ve beklemeye basladim. kapi acildi ve oturur pozisyondaki adamı görünce bi anlik tepkiyle adama ateş ederlerken bombanin pimini çekip 1.5 saniye bekledikten sonra bombayi cikiş kapisina doğru attim. Bombanin patlamasıyla beraber bazi et parçaları olduğum tarafa doğru savruldu kopan el ve bacaklar vardi.Ama buna aldiris etmedim arkadan gelip diğer askerleri oldurmem gerekiyordu. Hizlica cikis kapisindan ciktim ve arkadan dolastim. Diğer askerleri öldürdüm zaten 7-8 tane asker kalmisti. Bizimkilere:
-Biliyorum biraz geç kaldım dedim
Üsteki bütün askerleri temizlemistik tekin hala kan kaybediyordu. Tekini alip guc odasina geçtik ise yarar birşeyler ariyorduk. iğne bulmuştum fakat ip yoktu. Sarisin kiz etrafa bakarken ip buldum dedi getir dedim. Konuşmayan kiz:
Dikme isini bana birakin siz dinlenin dedi.
Tekin acidan bagirmamaya calissada bagiriyordu bizde bu arada sarisinla birşeyler ararken sohbet etme firsati bulduk Ben:
-Doğru düzgün konusamiyoruz biliyorsun.Ben kara senin adin ne dedim
Sarisin Kiz:
Bende alara dedi.(bundan sonra alara diyecegim)
Alara:Simdi ne yapacagiz Kara ? korkuyorum ne zaman kurtulucaz bu rezalet yerden dedi
Ben:Korku iyidir hayatta kalmana yardim eder.Ne zaman cikacagimi bilsem buraya hic gelmezdim alara. Etrafta bir not olmalı dedim.
Alara:Bundan mı bahsediyorsun dedi
Notta:Güç odasında termal kameralari aldiginiz yerde masanin altinda kirmizi bir düğme var ona basin ve bekleyin diyordu.
Tekinin ve diğer kizin yanina gittiğimizde tekinin yarasi dikilmişti. Notu onlara gösterip güç odasına geçtik. Düğmeye bastim ve beklemeye basladik.Bir ses duyuldu. Gözlerimi actigimda çok farklı bir yerdeydim ve önümde bir not vardi notta:
Hepiniz farklı yerlerdesiniz birbirinizi çok geç olmadan bulun yoksa hayatta kalmaniz için şanslı olmanız gerekecek yaziyordu.

---YARIN DEVAM EDECEK---

---DEVAM---

Burası önceden olduğumuz yerden çok farklıydı.Bu sefer yeşillik bir dünyadaydik kuş sesleri etrafta gezen ceylanlar vardı. Acaba bu güzel yerde bizi bekleyen kötülükler nelerdi merak ediyordum. Dümdüz ilerliyor etrafta herhangi bir ipucu varmi diye bakiyordum. Yolda ilerlerken önüme depoya benzer birşey cikti kapisi ahsaptandi eski birşey olduğu anlasiliyordu. isime yarar bazi şeyler olabilirdi depoya yaklastim kulagimi kapiya dayadim içeriden ses gelmiyordu. Kapiya bir tekme vurdum kapi kirildi içeri baktigimda herhangi bir tehlike yoktu içeriye girdim ve etrafa bakmaya basladim.2 kutu konserve bir çanta yelek ve bicak vardi.Bu sefer silah yoktu daha zor bir gün bizi bekliyordu. Diğerlerini bulmam gerekiyordu. Yola koyulmak üzereyken bir tepeden duman yükseldiğini gördüm tepeye doğru ilerledim. Tepeye geldiğimde ateşi yakan Alaraydi

Alara beni görünce tebessüm etti ve yanima gelip sarildi ve:
Tek kalacagimi sandim kara korktum dedi
Bende:Korkmana gerek yok diğerlerini bulmaliyiz hadi gidelim dedim.
Bu dünya Alarayı olumlu etkilemişti çok mutlu görünüyor yanima geliyor gulucukler sacip iyki tanismisiz iyki varsin tarzinda laflar ediyordu. Nedense benim içimde kotu bir his vardi herşey çok güzel gidiyor bu iste bir terslik var diyordum kendi kendime. Alarayi yanima cagirdim yuksek bir tepeye cikip ateş yakmamiz gerektiğini söyledim.Oda hadi gidelim deyip elimden tutarak beni zütürmeye calisti ama elimi elinden ayirdim. Suratı düştü biraz. Bana karsi neler hissettiğini bilmiyordum ama ben ona karsi bostum. Tepeye geldik ateşi yakmasini söyledim. Ateşi yaktik ve beklemeye basladik. Bana:
-Burasi çok hoş değil mi kara? Senin olman burayı daha da güzellestiriyor dedi bende:
-Alara bos konuşma dünya da degiliz. Burada bu yüzden değiliz burdan kurtulmamiz gerekiyor biliyorsun bunu dedim.
Suratı düştü ama olayın ciddiyeti aklına geldi ve:
-Doğru diyorsun kara biraz şımardım galiba dedi
yaklagib 20-25 dakika geçti kalkip gidecekken tekin ve hic konuşmayan kiz bagirarak:Durun biz geldik dediler

Sırt cantalari dolu gözüküyordu. Tekine:
-Neler buldunuz çantalar epey ağır gözüküyor.
Tekin:
-Evet biraz ağır dostum bulduklarimizi sizinle paylasacagiz. Yaklagib 15-20 tane konserve var. Birde 2 tane silah buldum sen ve ben kullanacagiz silahları. dedi
Mantıklı olanda buydu. Kızlar iyi silah kullanamiyorlardi. Konserveleri eşit bir şekilde dagittik. Tekin ve ben 4 er konserve kizlar 5 er konserve aldı. Tekin:
Kalacak bir yer bulmalıyız tepeleri dolasalim belki bir yerde göze çarpar birşeyler buluruz dedi. Yola koyulduk bu yemyesil dünyayı geziyor her tepeden uzaklara doğru bakiyorduk ama pek bir şey göremiyorduk. ilerlerken mağaraya benzer birşey gördük. Mağaranın girişinde:
Buraya tek kişi girsin ve ses çıkarmasın yoksa içinden çıkanlar sizi öldürebilir.
yazisi vardi.Ben:
içeriye ben gireyim aranizda en hizli benim dedim. Onay verdiler mağaraya girmeden önce sirt cantamdaki esyalari cikarttim ve tekine verdim. içerde önemli şeyler olursa cantaya doldurmam gerekecekti. Tekinden el feneri aldim. içeriye yavaş ve agir adımlarla girdim.El fenerini acip acmamakta supheliydim. içerde ne olduğunu bilmiyordum. Gözüme parlayan birşeyler carpti. Parlayayan cisimlere doğru gittiğimde bunların altın olduğunu farkettim. Yerden altinlari topladim tam 30 tane altin vardi. Altinlari alip sessiz bir şekilde disari ciktim. Tekin:
Neler buldun kara dedi.
Avcumu actim ve altinlari göstererek:
iste bunları buldum.
Tekin:Demekki burada paraya ihtiyacimiz olacak.

Herkese 5 altın verdim ve yeniden tepeleri gezmeye basladik. Büyük bir tepeye ciktigimizda fazla uzakta olmayan bir şey gözümüze carpti. Oraya gitmeye karar verdik. Yaklaşık 200-300 metre yürüdükten sonra Onumuze bankaya benzer birşey cikti. Banka dediğimiz şeyin giriş kapisi falan yoktu.Ama kucuk notlar vardi.
Not1:Gece eve ihtiyaciniz olacak Evin yerini öğrenmek istiyorsanız 10 Altın vermeniz gerekecek.
Not2:Eve Gece ulaşmak istiyorsanız Arabaya ihtiyaciniz var araba için 20 Altin vermeniz gerekecek.
Not3:Silahlar için 30 altin.4 tane ise yarar silah verilecek.
Not4:Ev,araba veya silah için yeterli paraniz yoksa arkanizda bir mağara biraktiniz oraya girmek zorundasiniz.
Not5:Kurallara uyun.
Mağaradaki bütün paraları topladim saniyordum ama toplamamisim mağaraya geri döndük ama çok geçti mağaranin girişi nasil olduysa kapanmisti önünde kocaman bir kaya vardı. Altın bulmak için farklı birşeyler arayacaktik. Bankanin olduğu taraflara doğru yürümeye basladik yeni bir mağara olduğunu farkettik. Girişte şöyle yaziyordu:
içeride istemediğiniz kadar altın var fakat buraya girip cikmaniz 1 dakika sürmeli yoksa mağara kendini sonsuza dek kapatacak. Mağaraya adim atar atmaz sureniz başlayacak.
Bu notu görünce girecek kişinin yine kendimin olduğunu biliyordum

Mağaraya girmek için cantamdaki esyalari yeniden tekine verdim girmeden önce:
Kaç altin alabilirim bilmiyorum ama en az 20 altin almaya calisicam dedim.
Derin bir nefes aldim ve kendimi mağaraya attim el fenerini acip var hizla koşmaya basladim altinlari gördüm.Bu kadar altini bir arada görmek imkansizdi. Hemen 2 elimi altinlara attim göz karari cantaya doldurdum ve cantaya attim. Mağara sallanmaya basladi cikisa doğru koşmaya basladim. Tekin:
Cantayi at ve koşmaya devam et kara
diye bagirdi cantayi cikisa doğru attim ve kendimi var gucumle disari attim. Mağaradan ciktigimda magara hizla sallanmaya ve yikilmaya başladı. Tekin:
iyi misin kara ? kaç altin topladin.
Ben:Bilmiyorum elime alabildiğim kadar cantaya doldurdum tekin dedim
Nefes nefese kalmistim. Alara yanima gelip beni teselli etmeye calisiyordu.ama ben orali olmuyordum. tekin cantayi acmis ve altinlari saymis bana donup:
Kara tam 43 altin toplamissin 63 altinimiz oldu gidip ev ve arabanin yerini öğrenelim sonra ne yapicagimizi düşünürüz zaten büyük ihtimal gittiğimiz evde neler yapmamiz gerektiği yazıyordur dedi.Ve bankaya gittik altinlarin atildigi yeri bulduk. Altinlari attik ev ve arabanın nerede olduğunu artik biliyorduk. Araba Su anda bizden yaklagib 1.5-2 km uzaktaydi.ev ise 7-8 km civari uzakliktaydi. Arabaya gitmek için yola koyulduk.

Yolda yürürken konuşmayan kiz sürekli tekine laf atiyor yüzüne karsi gülüp duruyordu tekin de istemeden guluyordu. Alarada bana yaklaşmaya calisiyor eve gidicez kara rahat rahat dinleniriz çok yorulduk falan diyordu bende gecistiriyordum. Amacim sadece buradan bir an önce kurtulmakti.Çünkü benim gerçek dünyada sevdiğim birisi vardı. Alarayı sevemezdim ve dokunmayıda düşünmüyordum. Arabanin oldugu yere geldik. Arabanin kapisini açmaya calisiyorduk fakat acilmiyordu. içinde de anahtar yoktu. Arabanın bagajini acmayi denedim ve bagaj acildi. içinde bir not ve sniper vardı. Notta:
Arabanin baktigi yönün 9 yönünde kulede bir adam var sniper ile onu vurun anahtarla onda. Fakat hizli olmalisiniz adam vurulduktan 10 dakika sonra heryerde sizi bulmaya calisacaklar çok kalabaliklar.Evi bilmiyorlar fakat yakalanir veya kendinizi takip ettirirseniz kacis yolunuz kalmayacak.
Notu diğerlerine okudum ve sniperi alip notun dediği yöne baktim. Kulede bir adam duruyordu. Tekine donup:Oraya doğru git kendini belli etme yaklasinca ben adamı indirecegim anahtarları al ve gel. Dedim tekin harekete geçti. kuleye yaklastigi zaman adamı vurdum. Tekin kuleye cikti anahtarlari aldi assagi inerken kulede bir şey patladi kule yikiliyordu.

Kuleye doğru ilerleyecektim ki tekin hizla buraya doğru koşuyordu. Geldi ve elindeki anahtarları bana atti. Arabaya bindik ve sürmeye basladim. Tekin:
-Hızlı sur kara kendimizi buldurmamaliyiz yoksa ölümle pencelesmek zorunda kaliriz dedi. Bende:
-Sakin ol tekin o is bende sadece yolu tarif et bana dedim.
Arabayi en iyi şekilde sürmeye calisiyordum tekin yolu tarif ediyordu ve aksam olmak üzereydi. Girdiğimiz yollar bozuk ve çok virajliydi.En sonunda kendimizi yakalatmadan eve ulastik.Ev güzel ve genisti villa tipi bir yerdi ayrıca güvenli görünüyordu. Villanin dis kapisinin girişinde anahtarlik ve anahtarlikta 2 tane anahtar vardi. Denedik ve dis kapiyi acip eve girdik.Ev döşenmişti koltuklar yataklar vardi fakat hicbir iletişim aleti yoktu.Eve girdiğimizde not vardi notta:
Kendinizi evinizde gibi hissedin ama buraya çok aldanmayin bu ev sizi sadece 2 gün idare edecek sonrasinda istemesenizde buradan ayrilacaksiniz. tekinle Evi arastirmaya basladik kizlarda kendilerine oda beğeniyor bize bakip guluyorlardi. Mutfakta dolapta peynir domates gibi şeyler vardi dünya daki siradan şeylerden ama bize çok iyi gelecekti. Sürekli konserve deki yemekleri yemekten bikmistik. Evin içinde bazi düğmeler vardi. Dugmelerin olduğu yerdede notlar:
1.Not:ilk düğmeye yakalanirsaniz basin evin disini koruyacak ve içeri girmelerini bi hayli zorlaştıracak diyordu.
2.Not:2.Düğmeye kacmak için basin alt kata acilan bir yer göreceksiniz sizi sağ salim disari cikartacaktir ve 5 dakika sonra cikiş ve giriş kapilari kapanacaktır.
3.Not:3.Düğmeye basarsaniz ev kendini 10 dakika içinde imha edecektir. Tuzak olarak kullanmanız için bir durum.
Bunları okurken sasirmistim. Herşey çok kolay ve güzel gidiyordu bunlara bir anlam veremiyordum. Bizi öldürmek mi istiyorlar yoksa denemek mi anlam veremiyordum. Gece olmuştu tekine yatmasini soyledim ben nöbet tutacaktim. nobet tutarken herkes uyudu sanmistim fakat alara yüzü agib bir şekilde bana doğru geliyordu.