/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 201.
    0
    Rez aldım
    ···
  2. 202.
    0
    yaz am yarması
    ···
  3. 203.
    +8
    Bi dakka.. Hasan Hoca balkon ve banyo konusunda beni uyarmamış mıydı. Aptal kafa aptal, aptal.. Nasıl unutabilirdim ulan bunu ben. Sevda hemen bir yer bezi ayarlamış dökülen suyu ve is lekelerini silmeye başlamıştı bile. Bir yandan da Allah'ım nedir bu başımıza gelen, naptık biz, günahımız neydi ki tarzında söyleniyor ve dua ediyordu. Benimse içimden dua etmek geliyor, ancak sürekli araya başka düşünceler giriyor, sürekli dikkatim dağılıyordu. Normalde dua ederken her türlü işimi yapabilen ben son bikaç gündür üç kelime bir araya getiremiyordum
    ···
    1. 1.
      0
      Devam et zippirik sigara
      ···
  4. 204.
    +11
    Tüm bu düşünceler arasında sessizce Hasan Hoca'yı beklemeye koyulduk. O normal zamanlardaki hoş sohbetimiz, neşemiz, şakalaşmalarımız yerini derin bir kaygı, korku ve sessizliğe bırakmıştı. Neyse ki çok geç olmadan Hasan Hoca geldi. Elinde büyükçe siyah bir kitap ve poşet vardı. Selamünaleyküm diyip içeri geçti. Aleykümselam diyip buyur ettim ben de. Sevda kahve koymuştu bile. Nasılsınız, ben yokken herşey yolunda gitti inşallah dedi hoca. Pek sayılmaz hocam dedim ve olanı biteni anlattım, kalktı perdeyi filan inceledi. Bana dönerek biraz da despot bir tavırla, seni uyardım değil mi? Neden banyoya gittin? Ya kızcağızı öldürseydin? diye azarladı. Hocayla neredeyse yaşıttık ama tuhaf bir hükmedişi vardı insanın üzerinde. Normalde kızacağım atarlara yada tavırlara onun karşısında suskun kalıyordum. Ama haksız da değildi adam, neyse.. içeri geçti takip ettim ben de. Poşetten çıkardığı mumları, kömür kalemi, özenle kesilmiş kağıt parçalarını ve bakır tasını çıkardı. Evde sini tepsiniz var mı diye sordu. Var dedim. Sevda hemen mutfaktan getirdi. Yeni yıkanmış temiz bir çarşaf istiyorum ayrıca dedi. Onu da getirdi Sevda. Duvardaki saate gözüm takıldı. 22:35'i gösteriyordu. Sevda hanım kardeşim. Birazdan bir ritüel gerçekleştiricez. Bu sırada senin dışarıda olmanı ve içerde kıyamet te kopsa asla içeri girmemeni istiyorum. Görüldüğü kadarıyla seninle bir temasları yok, şu saatten sonra olmasını da istemeyiz dedi. Kafasını onaylar biçimde sallayarak mutfağa gitti, kapımızı da kapattı.. Hoca mumları etrafımızda daire olacak şekilde dizdi. Tepsiyi yere koyarak üstüne oturmamı istedi ve su dolu bakır tası da tam tepsinin dışına hemen önüme koydu. Bana dönerek birazdan olacaklar karşısında ne olursa olsun asla kontrolü elden bırakma, kulağın hep bende olacak, asla teması benden koparmamaya çalış ve çok güçlü ol... Şimdi senden önce sakin olmanı ve arkana bakmanı istiyorum. Sakın korkma ve kaçmaya da çalışma..
    ···
    1. 1.
      0
      Devam kardeş devam
      ···
  5. 205.
    0
    Rezerveddddd
    ···
  6. 206.
    +9
    Beyler sizden ricam ilk entry şukulamanız başlığı biraz yukarı taşıyalım yardımcı olun tüm ahali okusun, malum şuku bir yazarın mazotu gibidir
    ···
  7. 207.
    0
    rezerved 27
    ···
  8. 208.
    0
    Rezezerezer
    ···
  9. 209.
    0
    rezzzzzzzzzzzzzz
    ···
  10. 210.
    0
    Rezzz okurum
    ···
  11. 211.
    +11
    Dizerken yaktığı mumların karanlık odanın duvarlarında yansıttığı haleleri izleyerek arkama dönüyordum ki gözüm duvardaki gölgeye takıldı. Tam arkamda öylece dikilmiş insan siluetinde devasa bir gölge. Gayri ihtiyari yerimden fırlar gibi oldum ki hoca atladı hemen kolumu yakaladı.. Şşşşş dedi. Sakın korkma. O benim yardımcım. Hüddam cini. Ama en nihayetinde bir cin. Kızdırmaya gelmez. O yüzden sakin kalmalısın.. Şimdi onu görmeni ve tanımanı istiyorum lazım olacak dedi. Allahım aklımı yitirecektim korkudan. Hayatımda bu kadar gerildiğimi hatırlamıyorum. Yavaş ve sakin bir hareketle arkamı döndüm ve arkamda ayakta duran o heybetli uzun varlığı gördüm. Elleri kocaman, gövdesi buruşuk, saçları uzun, yüzü saçlarının arasından belli belirsiz görünüyordu. ince çizgi halinde dudakları kırışık dolu, nefes alan burnu şişip sönüyordu. Aslında hüddam olduğunu bilmesem NBA emeklisi orta yaşlı bir abi derdim. Ama gözlerini göstermiyordu önüne düşmüş saçları. Çok ta merak ediyor sayılmazdım zaten. Yavaşça hocaya döndüm. Hoca sakin ol anlamında bir mimikle karşılık verdi. Yanında getirdiği özenle kesilen küçük kağıtlara kömür kalemle bişeyler yazmaya başladı ve ağır ağır bişeyler okuyor, ritmik bir hareketle öne doğru sallanıyordu. Bu böyle beş dakka sürmüş olabilir. Sonra kağıtları bakır tastaki suya atmaya başladı. Son kağıtta adımın ve onun adının yazdığını gördüm. Elini uzat dedi. Uzattım. Cebinden çıkardığı küçük keskin bir çakı ile başparmak birinci boğumunu keserek kanını sürdü. Sonra da aynı şekilde benim kanımı.. Ve suya attı sallanıp mırıldanarak. Sürekli durmaksızın okuyordu. Aniden etraftaki mum alevleri titremeye başladı. Arkamdaki varlığın homurdandığını duydum. Huzursuzdu. Hoca hareketlerini sesinin tonunu da artırarak iyice hızlandırmaya başladı. Odayı bir uğuldama sesi dolduruyordu. Sanki deprem öncesi son uyarı gibiydi. Ben içimden hala kendimce bildiğim duaları okumaya çalışıyor, ancak bir türlü adapte olamıyordum, sürekli sureleri birbirleriyle karıştırıyordum.
    ···
  12. 212.
    0
    Sardi kardesim kalemine Saglik
    ···
  13. 213.
    0
    BRezzers
    ···
  14. 214.
    0
    Réservez
    ···
  15. 215.
    0
    Rezerve 27
    ···
  16. 216.
    0
    Sardı panpa seri yaz ne zaman biter
    ···
  17. 217.
    +6
    Ve ani bir hareketle çarşafı ikimizi de kapatacak şekilde üstümüze çekerek bakır tasa doğru eğilip sustu. Gözlerini bir manyağın bakışı gibi kocaman açmış izliyor gibiydi. Mumların alevleri iyiden iyiye hareketlenmiş, yükselmeye başlamıştı. içeride sanki koşan birinin ayak sesleri geliyordu. Etrafıma bakıyordum istemsizce ancak ayak sesi yanımdan geçmesine rağmen bişey göremiyordum. Çünkü biri olsa mumların yardımıyla çarşaf altından gölgeyi görürdüm. Ancak benim tek gördüğüm Hüddam'ın üstümüze düşen gölgesiydi. Hoca hiç istifini bozmuyor, tüm dikkatiyle bakır tasa odaklanmış izliyordu. Birden Lahavlevela-kuvveti'llabilahilaliyilaziym dedi. Sonra Felak ve Nas suresini sesli okuyup başlangıcından anladığım kadarıyla ayetel kürsi'yi de sessizce okuyup çarşafı seri bir hareketle kaldırdı. Elini bakır tastaki suya batırıp mumları söndürmeye başladı. Tüm mumları ağır hareketler ve dualarla söndürdükten sonra arkamdaki varlığa bakarak gözü ile tamam işareti yaptı. Kalkıp ışığı yaktığında ortalıkta Hüddam filan yoktu. Ayak sesleri de bıçak gibi kesilmişti. Işığın açılması odanın kasvetini kesmiş içimdeki korku biraz olsun hafiflemişti. Ama kalbimin göğüs kafesimi çatlatan atışları hala devam ediyordu. Odanın kapısını açarak Sevda hanım lütfen toplamamıza yardımcı olur musunuz dedi. Sevda hemen içeri daldı önce bana sarıldı. Ağlaştıktan sonra etrafı toparladık birlikte. Hoca özellikle bakır tasın suyunu banyo giderine döktürdü. Ortam normale dönünce hoca aldı beni karşısına. Bak kardeşim. Öncelikle metanetini koru. Ancak Allah yardımcın olsun bu iş çok kolay olmayacak söyliyim baştan dedi.. Yutkundum. Dona kalmıştım. Gördüğüm Gûl tahifesinden bir cindi. Bunlar en vahşi ve acımasız cinlerdendir. Genelde insanlara yakın yaşarlar. Hani şu başımıza taş attılar, evimde yangın çıktı, kapılarım çarpıldı diye anlatılan hikayeler var ya, hah işte onlar bunların ürünleridir. Çok korkunç biçimlerde insanlara görünür ve musallatları ölümle bitebilir! Kaderime küfrediyordum artık!!
    ···
  18. 218.
    +11
    Beyler bu geceki son partı da attım. Artık uyumam gerek. Sabah beş buçukta kalkmam lazım işe gitmem için. Yarın işim yoğun değil büyük ihtimalle gündüz yazmaya devam edicem. Öğlen gibi bitirmeyi planlıyorum. Hadi iyi geceler size. Sabah bu başlığı şuku manyağı olmuş olarak görmek istiyorum ona göre yoksa yazmam.. Şaka lan şaka yazarım. Benim hiç bir hikayem yarım kalmadı, bu da kalmayacak. Yarın görüşürüz panpalar
    ···
  19. 219.
    0
    Rezervasyon
    ···
  20. 220.
    0
    Rezervasyon
    ···