1. 1.
    +592 -89
    artık şöyle gönülden bir şeyler paylaşmanın-yazmanın vakti geldi,

    bir zamanlar sıradan, hatta saf olan bir genç adamın hikayesidir..

    • sadece benim yazdığım kısımlar,

    http://ccc.incisozluk.cc/...rum/@tsigalko%20okoronkwo

    ama arada çok güzel şeyler var, geçmeyin derim (:

    • hikayemizin de oylandığı bir sözlük anketi:
    (bkz: inci sözlük en iyi hikaye oylaması)

    • Son gecemizin (2 mart cumartesiyi 3 mart pazara bağlayan gece) temsili resmi, jackdanielswhiskey in katkılarıyla ;)
    http://imgim.com/the-last-supper.jpg

    • Hikayenin final bölümüne kadar olan tüm partları:
    http://www.dosya.tc/serve...sigalkookoronkwo.rar.html

    • partları derleyen pompapanter panpamıza teşekkürler (:

    • hikayenin html şeklinde toparlanmış hali, ne sandin yapragam panpamıza teşekkürler ;)

    https://hotfile.com/dl/19...22d56/nasil_pic_oldum.rar

    • Hikayeyi e-kitap haline getirme uğraşında olan 1000s2megez50m panpamızın twitteri ve görseller:
    https://twitter.com/U2Ryayinlari

    hikayenin paylaşılmasında ve yayılmasında emeği geçen diğer herkese ayrıca teşekkürler.
    son olarak, bu tip girişimlerden hiç bir maddi kazancımın olmadığını ve başka herhangi bir sanal platformda yazarlık yapmadığımı (en azından bu nick ile) belirtip * , sevgilerimi sunuyorum ;)

    • **toptan edit:

    4 yıllık üniversite hayatımda yaşadıklarımı, kese kese, atlaya atlaya anlatmam 1.5 yıla yakın sürdü. acı tatlı, yaşadığım pek çok şeyi paylaşma imkanı buldum bu başlık altında. değer verip dinleyen, kederlere ve hüzünlere ortak olan, yorum yapan, görüş bildiren panpalarıma sonsuz teşekkürler.

    "yaşananlar gerçek mi?" "ne kadarı gerçek?" şeklinde sorular geliyor zaman zaman, bunun hakkında bir yorum yapmayacağım, çünkü tarafsız olabilmem mümkün değil, bunun yorumunu sizler yapacak, kararını sizler vereceksiniz.başlık altına 100 sayfaya yakın yazı yazmışım (2500 civarı entry eder), eğer bunları üşenmeden okuyabildiyseniz bile farklısınız demektir, bilmiyorum, ben olsam, kendimi bu kadar okur muydum? şüpheli (:

    tekrar teşekkür ediyorum herkese, sizler için dönemlerin içeriğine göre özellikle beğenilen parçalardan oluşan soundtracks belirledim, henüz hikayenin başında olan panpalar için ciddi spoiler içerebilir bu şarkılar :p

    keyifli dinletiler, sevgiler.

    1/1
    http://fizy.com/#s/1agyo2
    http://fizy.com/#s/1aiv6s

    1/2
    http://fizy.com/#s/1qukrm
    http://fizy.com/#s/20jrkb

    2/1
    http://fizy.com/#s/2jxi15
    http://fizy.com/#s/3wa5xq

    2/2
    http://fizy.com/#s/1704dl
    http://fizy.com/#s/1ago1f

    3/1
    http://fizy.com/#s/1ai68v
    http://fizy.com/#s/2b7hq5

    3/2
    http://fizy.com/#s/3rlmdb
    http://fizy.com/#s/1ahgas

    4/1
    http://fizy.com/#s/1agvwe
    http://fizy.com/#s/1d40ki

    4/2
    http://fizy.com/#s/1242tt
    http://fizy.com/#s/16l26n
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +202 -23
    tekrar selamlar arkadaşlar,
    bu maci izliceme panpalarimla takilirim daha iyi..

    gecemizin ilk sarkisini paylasalim kuru kuru gitmiyor..

    http://fizy.com/#s/3qxm0p

    heycanla telefonun isigini bekliyodum. o gun yorgun olmama ragmen hic uykum yoktu yine sabaha kadar tavana bakip durcaktim ama bu sefer gecmisimi sorgulayarak degil gelecegime odaklanarak..

    mesaj geleli bikac dakika olmusdu hala acip da bakmamisdim. kucukken hediye geldiginde merak edersiniz de herseyin bitmesini ve o anin gelmesini beklersiniz ya oyle bi duygu kaplamisdi icimi. bu kadar heycanlanmama kendim bile sasiriyodum daha aysene olan duygularim tam gecmeden bunlari yasamak garip geliyordu. sonra yavasca mesaja baktim

    "sorma ya ne kadar egleniyoruz bilemezsin.." belli ki bayik ve samimiyetsiz bi ortam vardi ve kiz mutsuzdu.

    hadi oglum tsigalko bu senin icin bi firsat ilk maci kaybetmis olabilirsin hatta hirvatistan karsisindaki milli takima donmus olabilirsin ama * onunde yeni maclar var topla kendini.

    "beni de uyku tutmadi * cok bunaldiysan seni kurtarabilirim.." mesaji inceden vermisdim artik onlar dusunsundu..

    cevap bekledigimden cabuk geldi adresi yazmis sadece..

    eve geleli cok olmadigindan hazirlanma kismi da cok surmedi ustume biseyler alip ciktim. okan bikac laf etti nereye bu saatte gibilerinden gelince anlatirim diye gecistirdim.

    neyse beyler gittim mekana giderken de ben buralari biyerden hatirliyorum diyorum.. ama aklimda minenin altin sarisi saclari ve sicacik gulusu var tabi ciktim merdivenlerden caldim kapiyi.

    hani insan bi an ruyadaymis sanar da emin olamaz cidden bunlar olabilir mi diye dusunur. iste oyle kalakaldim cunku karsimda beklemedigim biri vardi: ceren *

    "oooo hosgeldiniz bu ne supriz buyrun efenim" *

    ben durumun sokuyla iceri girdim ve o an farkettim ki bu ev o evdi.. daha da acisi beyler mine uyurken surtup bosaldigim kizdi...

    puzzlein parcalari kafamda oturunca beynim yanmis olcak ki bayilmisim.

    kalktigimda arkamda bi agri vardi * ve elimi kolumu baglamislardi odalardan birinde duruyodum.

    karsimda mine ceren ve 3 tane zenci nerden bulmuslarsa amk
    sonra zenciler arkama gecip surttuler gibseler neyse amk surttuler diyorum bak.

    bu gece yorgunum hala aklima gelince bi fena oluyorum 2 part yazip bitircem..
    ···
  3. 3.
    +156 -13
    ha ben de diyodum ne zaman başlayacak arabesk muhabbet
    ···
  4. 4.
    +131
    baba oldum panpalar, resmen iki avucum kadar bir bebeğim var. bir kızım var. açelya bebeğin de sizlere selamı var. allah hepinize böyle mutluluğu nasip etsin. tarife gelmez bir şey..

    hepinize iyi geceler, bol selamlar, sizleri seviyorum.
    ···
  5. 5.
    +107 -11
    önceki iki geceden yurtta tanıştığım elemanlarla sınıfa girdik,
    eşyaları koydum, daha pek kimse yoktu, erken gelmişiz.

    sonra bu çocuklardan birinin tanıdığı kızlar ve onların da arkadaşları var, neyse biz 4 e 4 grupça takıldık biraz dışarda,

    ben de bir yandan diyorum ki "iyi lan gene ilk günlerden insan tanımaya başladık" ama inanın içimde öyle dalgalı bir deniz var ki anlatamam, yeni bir ortamın ve yeni insaların verdiği o tuhaf "aman gibko bir hareket yapmayayım" telaşı bir yandan, bütün bunların güzelliğinin verdiği heyecan bir yandan.
    neyse ki herkes sıcakkanlıydı da * benim de gerginliğim azalıyordu böylece.

    dersin başlamasına yakın sınıfa bir gittik, tribün gibi dolmuş, söyle bir göz gezdirdim ki daha ilk anda gözüme çarpan olay şu "sınıfın en az 3 te 2 si kız"

    gözlerim yaşardı aq..böyle olacağından haberim yoktu, cennete düşmüş olmalıydım.

    geçtik sıraya oturduk, muhabbettir gidiyor, ön sırakiyle laflaşıyoruz, arka sıradakiler bir şey soruyor derken her şey harika.. sınıfta o yeni tanışan insan kalabalığının iç gıcıklayıcı uğultusu filan..

    tüm bunlar akıp giderken onu gördüm, hani bizim klagib deyimimizle hayatımı giben kızı..
    ···
  6. 6.
    +113 -23
    çocukluğuma hiç inmeyeceğim,

    güzel bir lise hayatı geçirdim, mutluydum, arkadaş çevrem genişti ve geyiğin de ciddi muhabbetin de her türlüsünün yapıldığı harika bir grubum vardı.

    kızlarla aram her zaman iyi olmuştur, sınıfın sevilen çocuğuydum diyebilirim. iyi niyetliydim, sınıfımdan hiç bir kıza yan gözle bakmadım, sevgililerim oldu,
    reddettiklerim oldu, reddedilmelerim oldu,

    her şeyi yaşadım lise sıralarında.. yaşadığımı sanmışım oysa, oysa hayat daha yeni başlıyormuş da haberim yokmuş benim..
    ···
  7. 7.
    +84
    http://fizy.com/#s/1opee4

    nilay kiminle mesajlasiyor?

    yoksa tolga elife mi yaziyor?

    ebru miskinlere mi katiliyor?

    bizim tsigalko milli olacak mi?

    zenciler nerede?

    tum bu sorularin cevabi...

    yarin yine bu saatte yeni bolumuyle..
    " nasil pic oldum "
    -tsigalko okoronkwo

    pic olunmaz
    pic

    dogulur.

    *
    ···
  8. 8.
    +86 -4
    bu gece bu kadarlık yeter..

    takip eden var mı bilmiyorum..ama varsa da yoksa da fark etmez bu saatten sonra, bu hikayeyi kazıyacağım bu sözlüğe..

    iyi geceler panpalar
    ···
  9. 9.
    +83 -6
    şarkı paylaşayım bir tane:

    http://fizy.com/tr#s/1ahl6d

    adı ayşen'miş,

    tam da o sevimliliğine yakışır bir isim..

    o gün kimya dersi vardı, laboratuvardayız,

    tabi ben bir haftadır kızı devamlı kesiyorum,
    bir yandan da diyorum "ulan hayvan gibi bakmasam ya, ayıp oluyor, ilk günden sapık gibi damgalanacağız" ama bir yandan da gözlerimi alamıyorum, resmen mücadele ediyorum savaşıyorum kendimle ama olmuyor be panpalar, yaşayan bilir.. zaten baktığın her yerde de onu görüyorsun ya..kafanı başka yere çevirsen ne fayda..

    neyse,
    laboratuvarda böyle bankolar var, her grup için setler hazırlanmış, altı grup muyuz neyiz,

    kütüphane gibi düşünün o bankoların arasını, arada iki tane raf gibi bölmeler var, karşı tarafı görebildiğiniz,
    amk öyle de bir yerde ki o bölmeleri ayıran sunta, benim karşıyı görmek için ya biraz eğilmem, ya da biraz parmak ucuma yükselmem lazım..

    deneye başladık, tam karşı grupta bu,
    anladım tabi başıma geleceği, hemen alet edevatın başında kaçtım aq, elim kolum titreyecek rezil olacağım.

    deftere not alıyor bahanesiyle eğildim bankonun üzerine, alttaki aradan buna bakıyorum bir yandan da,

    gördü baktığımı, hemen kaçırdım gözlerimi, ulan zaten bir an için göz göze gelebilmek için bakıyorum ama geldik mi de hemen otomatik refleks olarak kaçırıyorum gözlerimi..

    neyse böyle bir oldu iki oldu..
    derken ben artık utandım kız rahatsız olacak diye, ama bakmadan da duramıyorum,

    dedim bu sefer de yukardan bakayım bari çaktırmadan biraz, parmak ucuma yükselip bir göz uzattım ki o da bana bakıyor olmasın mı o ara?

    bu sefer gözlerimi de kaçıramadım, bir gülümsedi bu bana muzurca, o an öldüm işte beyler..o an ben öldüm, artık başka biri vardı beynimin bedenimin içinde, bambaşka biri, yabancı biri, aşık biri..

    mavi göz farı sürmüştü o gün, inanılmaz, bu kadar mı yakışırdı bir insana o şey? hala unutmamışım..
    ···
  10. 10.
    +87 -11
    ilk günümü hiç unutamam,

    herhalde kendini kasmaktan 1-2 cm genişlemiştir vücudum,

    düşünsenize, o sıcak arkadaş ortamından çıkmışsınız, leb demeden leblebiyi ağzınızdan alan kankalarınız, karı kız ortdıbınız, gittiğiniz kafeler, oturduğunuz pastaneler, ananız babanız, hepsi ardınızda kalmış.

    ve sizinle benzer duyguları yaşayan, farklı kültürlerden, yurdun farklı köşelerinden, farklı yaşantılardan, farklı ortamlardan 60 küsür insanla aynı sınıfa konmuşsunuz. o atmosferin elektriğini hayal edebiliyor musunuz?

    üniformalar gitmiş, herkes deyim yerindeyse cicilerini giymiş, o gün üniversitenin ilk günü..
    ···
  11. 11.
    +76
    http://fizy.com/#s/1i82gm

    degisen hayatlar..

    bazen ilk gorusde bilirsin o insan senin kaderindir.

    "tekrar baslamaya ne dersin tsi?"

    bazen bir omur ararsin

    "aslinda senin icin bir hicmisim.."

    iste kadinlar budur, guzeldirler ama zehirleyerek oldururler.

    "ben

    artik ben degilim."

    "adi tsigalko, tsigalko okoronkwo 18 yasindaymis.
    cocuk bu be."

    picler boyledir gozleri am arar. am, got meme.

    "demek.. demek o sendin!"

    "iste bu cocuk onlardan.. inan bana bu yapar, buz gibi yapar."

    "baska biri olsaydim keske, baska bi yasam, baska bi yuz.."

    "this is madness"

    "bi bitmediniz amuagoyim"

    bu yaz.
    hicbirsey eskisi gibi olmayacak.

    pic

    "okuldan ayriliyorum."

    geri donuyor!

    ceren ve uyuyan sisman kizin fortcusundan;
    nasil pic oldum

    season 2 premiere

    yarin aksam inci sozlukde.

    "bir gibisin hayatinizi sonsuza dek degistirecegini bilseniz yine de pesinden gider miydiniz?"
    wilyim cikspir
    ···
  12. 12.
    +85 -10
    dediğim gibi, iyi bir lise, iyi bir ortam, mutlu bir ergenlik dönemi,

    netice itibariyle bu da iyi bir öss başarısı getirdi, kalburüstü bir üniversitenin iyi bir bölümüne girdim,

    işte benim, bugünkü ben olma hikayem de o zaman başladı
    ···
  13. 13.
    +75
    kanka bi an ben mi yazdim lan diye dusunmedim degil
    ···
  14. 14.
    +78 -5
    tabi dersde o bakışmalar, gülümsemeler filan,

    hafifden gazı aldım ya ben,

    ders bitti, toparlandık çıkıyoruz, koca sınıf kapıya hücum etti,

    baktım bu ağırdan alıyor, dedim "oğlum fırsat bu fırsat, yarat bir bahane"

    ben de acele etmedim, aq o yaşta bebenin yaratacağı bahane ne olacak, çıkışımızı ayna ana denk getirip kapının önünde yol vereceğim de o da teşekkür edecek filan öyle oradan muhabbet olacak..

    sonra baktım bu hafiften ilerliyor kapıya doğru, bir tane de samimi bir kız arkadaşı var, sıra arkadaşı, yani samimi dediğime bakmayın işte 1 hafta içinde en yakınlaştığı diyelim.

    bunlar ilerliyorlar kapıya doğru, ben de adımlarımı hızlandırdım, önce önlerine geçtim bunların, sonra da yol verecem aq,

    neyse, harbiden de kafamda kurduğum gibi oldu lan,
    yol verdim, gülümsemeye çalıştım, teşekkür etti, gülümsedi, gözlerini ayırmadı..

    "-selam" dedim, jest ve mimiklerimle de desteklemeye çalışarak,

    "-merhaba" dedi gülerek, harika bir ses tonu.. hayal etsem o kadar güzelini, o tipe yakışanını bulamazdım.

    "- ismin ne? tsigalko ben"
    "- ayşen ben de, memnun oldum, nerden?"

    "-bursa, sen? (gene gülümsemeye çalışıyorum, o ara elde kitap defter yürüyoruz bir yandan)

    "-istanbul benimde"

    bursa ya gelmiş bir kaç kere, kapalı çarşıyı, zafer plazayı filan konuştuk, eh tabi ben de istanbul gezilerimden bahsettim biraz.

    neyse biz böyle konuşa konuşa servislere kadar geldik nerdeyse, o ara yanındaki tipsiz arkadaşı demesin mi;

    "ya ayşen ben senden fotokopi alacaktım, onu halledelim mi?"

    diye, vay aq..ne güzel yan yana gidecektik, yol da merkeze kadar en az 25-30 dakika, iyice tanırdım, tam da ideal bir başlangıç olurdu işte..

    ama illa birileri hayatınıza limon sıkmak zorundadır ya beyler, bu her zaman böyledir işte, sen plan yaparsın, birileri gelir içine sıçar
    ···
  15. 15.
    +74 -1
    bir baktım sınıfın ortasında üç tane zenci çıkarmışlar malafatı öyle duruyorlar... *

    neyse, poor a da selam olsun ;)

    arkadaşlar,

    o an 10 saniye içinde gördüklerim ve hissettiklerim üzerine, zorlarsam şöyle 40-50 sayfalık bir kitap yazabilirim diye düşünüyorum..

    ayşen ve ozan, tahmin etmiş olmasınız,

    gayet bariz, rahat şekilde öpüşme halindeler, hani benim şu ayşen i her ders kestiğim sırada..cam kenarı, kapıdan girince tam karşısı..ya 4. ya 5. sıra olmalı...

    tamam.. çıkıyor olabilirler, sevgililer, daha önce de öpüşmüş olabilirler.. hatta belki düzüşmüş bile olabilirler..ama hayır.. benim gözlerim, en azından bunları görmeyi haketmiyor olmalıydı..o kadar da vurmamak lazımdı.. ölmemiş miydim ben zaten? ruhumun ölüsüne de mi saygısı yoktu bu lanet talihin?..haa tabi ya..eh..biraz canladık ya, biraz, belki kırıntı kadar mutluluk tattık ya, neyden kırıklandığını bile hesabetmeksizin.. kabahat ettik aq..benim neyime?

    derin bir nefes aldım, biraz sesli almış olmalıyım ki bunlar bir an bana doğru dönüm sonra hemen ayrıldılar.. hoş benden çekineceklerinden değil ama işte, sonuçta sınıfın bir elemanıyız, kim olsa aynı tavrı gösterirlerdi her halde.. *

    fazla gelmişti beyler.. yüzümün kızardığını hissettim, dalgınlıktan ta sınıfın ortasında görmüştüm onları ve eğer şimdi dönüp gidersem, resmen "bravo elinize sağlık, beni öyle bir gibtiniz ki zütümden, bakın hala oturamıyorum" demek gibi olacaktı..

    zaten yeterince kazanmışlardı..bir kez daha kazanmalarına izin veremezdim..

    bir-iki saniye kala kaldım öyle stun yemiş hero gibi, ne yapacağıma zorlukla karar verebilmiş ve duvar kenarında, en arka sıralardan birine gömülmeyi düşünüyordum ki, kafamı o tarafa çevirir çevirmez bu kez de önceden beraber oturduğumuz sırada gözlerini bana dikmiş sinsi sinsi gülümsemekte olan ebruyu gördüm..

    beyler bildiğiniz ambale olmuştum..az önce gözümün önünde sömürülmekte olan ayşenin dudakları.. üstüne ebru nun manidar, ince ve canımı acıtmak için var gücüyle saldıran bakışları..

    sanki, "ne oldu bak, gördün mü? sevdin de ne oldu, çatır çatır zütürüyor şimdi bir başkası" der gibiydi.. nefret dolu diyemem, çünkü zaten benden hoşlandığına dair %90 olan düşüncelerim o bakışlarla %100 e vurmuştu.. olsa olsa.. kızgınlık..evet evet, kızgınlık ve başa kakarcasına bakışlar..

    alay edercesine.. pişman oldun mu? dercesine..

    aldığım tüm bu ruhsal darbelerin ardından, her şeye rağmen gözümü karartıp, başkası tarafından oynatılan bir kuklaymışcasına, sabit ve sert hareketlerle duvar kenarının en arka sırasına varmayı başardım..

    en büyük sıkıntımın uykusuzluk olduğu o çarşamba sabahı, başka türlü duyguların, hesapsızca ağzıma sıçması epi topu 10 saniye sürmüştü.. fazla değil..
    Tümünü Göster
    ···
  16. 16.
    +73 -1
    http://fizy.com/#s/1537wr

    ifadesiz surati devam ederken garson araya girdi *, daha karar vermedik anlaminda bir hareketle gecistirdim. ortamdaki o soguklugu ve gerginligi farketcek ki tipik garson boyun bukmesini yapip gitti. benim gozum hala ebruda, kulaklarimi dikmis soyleyeceklerini bekliyorum..
    onunmuzde iki yol vardi;

    ya iliskimiz bir adim daha ileri gidicekti, ya da orada bitme noktasina gelicekti.

    gozlerini masaya cevirdi, onunde duran sudan bir yudum aldi ve onundeki peceteyle oynamaya basladi, stres topu gibi oynuyordu peceteyle sert hareketleri karsisinda pecete parcalari masaya dokuluyordu sanki hincini peceteden cikartiyordu..

    aklimdan binbir turlu sey gecmeye basladi.. kalkip gider mi? o davranisimi takdir eder mi? ama beyler inanin beni en rahatsiz edense;

    acaba o da sirlarini dokecek miydi?
    bir kizin sadece size ait olmasi bambaska birseydir beyler hani bazilari der ya bakire olmasa da olur. yalan. olmasa da olur demek olsa daha iyi olur demek degil midir zaten?

    aslinda senenin basindan beri beni takip eden yeni deyimle bana yazan kizin ne gibi sirri olabilirdi ki? en fazla ne yapmis olabilirdi??

    ama yinede icimdeki duygulari kontrol edemiyordum. ve onu biriyle paylasmis olmak nedense o an icimi yaraliyordu. kalkip gitmesi bana cok koymazdi ama bu durum beni bitirebilirdi.

    yuzunu yavasca kaldirdi, bu anlari yavas cekim hatirliyorum ayni filmlerdeki gibi sanki etrafimizda gulusen konusan insanlar yavas yavas hareket ediyordu,

    "tsigalko birsey oldu mu?"

    bu sefer cok ciddi bir yuz ifadesi vardi, gozleri dolmamisdi sadece gercegi ogrenmek istiyordu. biraz telasliydi.

    simdi taku yedin tsigalko.. yalan soylemicem dedin artik soylemek istesen de elin ayagin dolanir belli edersin. gercegi soylesen buyuk ihtimalle isler orada bitecek. yukari tukursen pala biyik asagi tukursen cemaatci sakali.

    aslinda herseyi onceden dusunmusdum ve bu sorunun gelcegini biliyordum. ama sinava cok calisirsiniz da en basit soruda takilirsiniz ya. cunku siz hep en zor soruya bakmissinizdir. oyle bir durumdaydim. aslinda cevabi cok basitti tek kelimeydi ama diyemiyordum.

    her gecen saniye yuzu daha da dusuyordu. yuksekden dusen bi vazo gibi tuzla buz olcakti. tutabilir miydim?
    oylece ne kadar bekledim, kendimle olan savasim ne kadar surdu bilemiyorum. bu sefer icimdeki seytan yerini icimdeki melege birakmisti rakibim daha gucluydu ve ben zaten seytana yenilmis biri olarak melege karsi koyamazdim.

    tekrar acti agzini yavasca

    "tsigalko hersey farkli olabilirdi, keske o an soyleyecek olgunlukta olsaydin.."

    kalbim yerinden cikcak gibi atiyordu gozlerim karariyordu.

    ebru yavasca masadan kalkti..

    agzimi actim ama diyemedim beyler "gitme" diyemedim

    sadece arkasindan baktim

    sendeleye sendeleye tuvalete dogru gidiyordu.

    bana son bir sans veriyor hala.. herseye ragmen..

    ebru tuvaletteyken dusundum.. ne yapabilirim? ve bir sure sonra tuvaletin onunde beklemenin en mantiklisi olcagina karar verdim. herseyi soyliyecektim. herseyi..

    bu sefer kivirmak yoktu.

    ebrunun sesini disardan duyabiliyordum tahmin ettigim gibi agliyordu. kendine has hickiriklariyla..

    actim kapiyi girdim.

    karsimda ebru gelme der gibi bir bakis atti.

    sonrasinda bir sicaklik hissettim arkamda. ve bir ses kulaklarimda.

    "bunu hakettin."

    belime dolanan siyah kolunu gordum..

    benim icin yeni bir hayat basliyordu..

    daha karanlik..
    daha siyah.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 17.
    +76 -5
    size yalan söylemeyeceğim,
    ben lisede çok fazla kızla çıkmadım beyler, hele aşık olmak? sevmek? teğet bile geçmedi emin olun..

    yo aslında sevdim tabi sevgililerimi, ama tadı hoşuma giden bir çikolatayı sevdiğim gibi, üzerime yakışan bir gömleği sevdiğim gibi, beğendiğim bir televizyon dizisini sevdiğim gibi..

    ya şimdi olanlar neydi peki böyle? daha önce hiç böyle bakmamıştı gözlerim, çok yabancıydım bu duyguya binler, bilemezsiniz.. yaşım 18 e dayanmış, ben daha ilk defa aşık oluyorum..
    ···
  18. 18.
    +79 -8
    sayili gun cabuk gecermis ya persembe gecesine kadar zaman cok hizli akti,

    persembe gecesi ise zaman gecmek bilmiyordu. ossden onceki gece nasi son hafta kendinizi korursunuz uyku duzeninizi tutturursunuz da rahat uyumaya calisirsiniz ama olmaz ya iste oyle uyku girmedi gozume. icimde garip duygularla tavana baktim. arada aklima aysen geliyordu dusunmemek icin kendimi zorluyordum. bikac kere ceren geldi kucuk tsigalko ister istemez kalkti * sonrasinda kankam okan bilmedigim ve beni bekleyen suprizler..

    karigib duygular icinde uykuya dalmisim, kalktigimda "bugun o gun" diyodum icimden. yeni bir hayat. kendim icin gelecegim icin ayseni geride birakmisdim artik, birakmak zorundaydim.

    yine 3 saate yakin hazirlanma faslindan sonra yola koyuldum. bu sure boyunca klagib gunaydin mesajlasmamiz baslamisdi. durumummuz degismisdi ama mesajlar degismemisdi. normal bi sekilde gunun planini konusuyoduk.

    "10 dakikaya ordayim *"

    "tamam ozaman gorusuruz *"

    son mesajlar atilmisdi artik bundan sonrasi yuzyuze kolkola dizdize olcakti (ne hayaller kurmusum amk *)..

    yurt binasinin onunde beklemeye koyuldum. ilk defa beni hic bekletmedi. bu sefer onceden hazirlanmisdi tam da dusundugum gibi en sade en guzel haliyle gelmisdi. sari saclarini gorunce icimde uzun zamandir buyuyen heycan duygusu kendini belli etmisdi.

    bense olacaklardan habersiz agzim kulaklarimda ona bakiyodum.

    "tam saatinde geldin, muharrem abi * * cumaya gitti.. bizimkiler de derste istersen odada konusalim?"

    beklemedigim bir anda beklemedigim bir teklif.

    "olur zaten hava da soguk." dedim hala neden bole bisey dedigimi bilmiyorum o an hic dusunmeden agzimdan dokuldu..

    neyse ciktik bunlarin odaya tabi tum yollari koridorlari aklimda tutuyorum bidahaki gelis icin her ayrintiyi. aslinda kiz yurduna giris kontrolluydu ama kontrolu kirmak cok da zor olmuyordu ozellikle ozel yurtlarda..

    bu arada ben durumdan killandim biraz. sanki hersey planli gibiydi. gunun cuma olmasi namaz saatine denk gelmesi hersey bir ruya gibiydi.

    odaya girerken icimde buyuk bir heycan vardi. oglum tsigalko milli oluyosun galiba diyodum icten ice bu halime gulerek.

    heycandan olsa gerek bi an gozlerim karardi. odanin girisinde hafif sendeler gibi oldum bu sirada kafamda bi aci.

    uyandigimda arkamda bi agri vardi karsimda 3 tane zenci 30cm cikarmis bana dogru salliyolar.

    milli olmusdum icimde bi mutluluk kelebekler ucusuyordu adeta
    Tümünü Göster
    ···
  19. 19.
    +70
    herkese selamlar (:

    hep gelicem diyorum, gelemiyorum. her defasında artık düzenli yazacağım diyorum ama olmuyor be panpalar. hem iş, hem kitap işi hem aile babalığı. yeni sosyal çevreler, yeni sorumluluklar, askeriye sonrası değişen hayata karşı bakışım... bir de artık o 4 sene önceki kafasına göre yaşayan bekar genç adam değilim. seneye 30 olacağım, bir kızım olacak ve hayatın bana getirdiği yeni şeyleri kucaklayacağım için hem seviniyorum hem de onlardan korkuyorum.
    tuhaf duygu durumları anlayacağınız.
    herhangi bir söz verememekle beraber, ara ara gelip kendimi hatırlayacağım. yani öyle bir yerlere kaybolduğumduğum da yok gizemli adam rollerini hiç sevmem biliyorsunuz. *
    şaka bir yana, siz hikayemi paylaştığım panpalarım, beni şu hatta en yakınım dediğim insanlardan bile daha fazla tanıyorsunuz. çünkü en yakınım dediğiniz insana bile yüz yüze iken anlatabilecekleriniz sınırlıdır. oysa ben, anonimliğin de avantajını kullanarak en derin sırlarımı, içimdeki tüm karanlığı ve aydınlığı paylaştım sizlerle.
    yani kimse bana kendini gizliyor diyemez (: isimlerin, kimliklerin, vücutların önemi yok. sizlere ruhumun ve beynimin derinliklerini açtım.
    bunu bir lütufmuşçasına söylemiyorum yanlış anlamayın, içimden gelerek, isteyerek ve açıkçası biraz da ihtiyacım olduğu için yaptım.

    neyse, ziyaretin kısası makbuldür, tekrar görüşmek üzere, sizleri seviyorum, şimdiden iyi bayramlar.
    ···
  20. 20.
    +74 -5
    dedim ben de bekleyeyim sizi,

    öbür kaltak hemen atıldı, "yok yaa gerek yok valla" diye, ulan sana mı sorduk? yolda muhabbet sırasında bunla da tanıştım ama pek giblemedim tabi, benim gözüm dünyayı görmüyor zaten..bu da aklı sıra gıcıklık mı yapıyordu ne tak yiyordu anlamadım.

    bu öyle diyip kız da nezaketen "cidden gerek yok beklemene" filan deyince, ne yapayım bende, yavşak değilim ya..zaten züt soruyla gelmişim bin bir bahaneyle tanışmışım, ben de üsteleyecek yürek nerde?

    içimden söve söve bindim minibüse, o gece gene tavanı seyrettim sabaha kadar..
    ···