/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +25
    "Suat'ın izini zaten bulmamışlar mıydı ? Kafaları nereye gönderdin ?" diye sordum. Güldü. "O zaman Suat'ın yeri yurdu belliydi, köpek olarak kullanılacaktı, baş kaldırdı. Patronun yanına çıkalım anlatır detaylı olarak zaten." dedi. Mert'in yanına çıktık. Epey telaşlı gözüküyordu. "Oturun." dedi. Geçtik oturduk. "Lütfü biliyor ama sen bilmiyorsun ilteriş." dedi. "Dinliyorum." dedim. "Suat burdan çıkma, konseye bile girdi." dedi. Şaşkınlığımı gizlemeye çalıştım.
    ···
  2. 27.
    +24
    "Bunları doktora zütürün, hepsi korkmuştur." dedi ve güldü Lütfü. Alper dediği adam "Bunu napacağız?" diye sordu ve bana baktı. Lütfü kısa bir süre bana baktı. "Otele zütürün bunu benimle birlikte gelsin. Napabilecek bir bakalım." dedi. Kollarımdan tuttular ve yarı sürükler pozisyonda beni bir bmwnin önüne getirdiler. Alper kilolu olana döndü. "Bagajı açıyorum tut sen şunu kaçmasın Bilal." dedi. "Yürüyecek halim yok dıbına koduğum." dedim. Bir şey demedi bagajı açtı. Bilal koluma girip beni bagaja doğru getirdi, Alper omzumdan tutup beni çevirdi ve bir kafa attı, sırtımı bagaja verdiğimde "Benimle düzgün konuşacaksın." diyip yumruk attı. Ardından bagajın içine soktu ve bagajı kapattı. Ellerim hala plastik kelepçeliydi ve zorlanıyordum. inanılmaz bir acı hissediyordum ardından arabanın kapısı açıldı ve kapandı. Sesini duydum ve araba hareket etmeye başladı. Ellerimi plastik kelepçeden kurtarmaya çalışıyordum. Çabalarım sonuç vermiyor aksine daha fazla acı hissediyordum.
    ···
  3. 28.
    +24
    Başıma biri vuruyor gibi hissediyorken gözlerimi açtım. Nerde olduğuma baktım. Her yerim ağrıyordu. Biri kapıya vuruyordu. Ayağa kalkmak isterken yere düştüm. Ardından toparlanıp kapıya doğru yöneldim. Kapıyı açtığımda karşımda Lütfüyü gördüm. "Ağzını yüzünü yıka çıkıyoruz ilteriş." dedi. Sesinde yumuşama vardı. Kapıyı kapattım. Yüzümü yıkadım. Üstümü başımı düzelttim. Anahtarı aldım kapıyı kilitledim çıktım. Saatime baktım. 07.54'dü, 07.57'ye kadar oyalandıktan sonra asansörü beklemeye başladım. 07.58'de asansöre bindim. 9'a bastım, 07.59'da 9.kattaydım, Üstümü başımı düzelttim, kapıda ki 2 adamın ortasına geldim ve saatimi kontrol etmeye başladım 08.00 yazar yazmaz içeri girdim. Mert sigara içiyordu. "Tam 8'de dedi." güldüm. "Bundan sonra benim adamımsın, sana formalitenin nasıl olduğunu ne yapman gerektiğini öğreteceğiz. Lütfü." dedi. Lütfü bana baktı. "işimiz var ilteriş, yürü." dedi. Ne olduğunu anlayamadan sabah sabah Lütfü'nün arkasında dolanıyordum. Otopark'a indik. "Hangisine binelim?" diye sordu. "Hepsi senin mi?" diye sorup bin bir gülüş attım. "Binebildiklerim benim." dedi ve oda imalı bir gülüş attı en sonunda "Sen seçmiyorsan ben seçeyim." dedi ve beni bagajına soktukları bmwye bindi, yanına geçtim bu sefer.
    ···
  4. 29.
    +24
    gibecem bu buğrayıda ha. yiğit bi adam toplayıp basamadı şurayı ırzını gibtiğim
    ···
  5. 30.
    +24
    Yavaş yavaş kürsünün arkasına geçtim ve dinlemeye başladım senayı,ara sıra bebek sesi geliyordu. Huysuzlanıyordu oğlum, hissediyordu babasının geldiğini. Elini kolunu sallıyordu arkadan görüyordum. Silahımı çektim ve ayağa kalktım yavaş yavaş kürsüye doğru gittim kürsü yüksek değildi 1 m boyunda filandı bir de Sena ve Yiğit'in yan yana durması işimi kolaylaştırıyordu ve ben arkalarında yürüyordum onlara doğru sandalyede oturanlar beni göremiyordu. Sena konuşmaya devam ediyordu. "Burda olan veya olmayan herkese teşekkür ederim." der demez "Sena." diye bağırdım. Sena ve Yiğit arkasını döndü. Alkış için kalkan eller havada kaldı. Sena'nın kucağında ki oğlum kafasını bana doğru çevirdi parmaklarını emerken. Maviydi her tarafı annesi mavi giydirmişti. Sena beni görünce şok oldu. Dönerken aralarında boşluk kalmıştı ve o boşlukta Buğra ile göz göze geldik ayağa kalktı. O sırada senaya bakarak "Doğum günün kutlu olsun." dedim. Şok olmuş bana bakıyordu. Yiğit neye uğradığını şaşırmıştı. Konsey üyeleri beni görmüştü. Silahımı çektim. Hala Sena'nın gözlerine bakıyordum. Sena "ilteriş." dedi. Oğlum ağlamaya başladı ve Buğra "Yakalayın şunu." diye korumalara bağırdı.
    ···
    1. 1.
      +16
      buğra dıbınakoyacak olum ilteriş senin eğer koymazsa hikayecinin amk
      ···
      1. 1.
        +7
        senada da hiç din iman yokmuş amk haa 10 ayda nasıl sildin attın sen
        ···
      2. 2.
        +3
        Bide aşkım diyodu oruspu ilteriş olmasa kaan bunun azina sicacakti amk hemen unuttu oruspu
        ···
  6. 31.
    +23 -1
    Her şey aynı devam etti. Sena ile evlendik o boşanmanın üstüne. Mert büyüdü. Yeni yıla girmiştik. Diğer gün işe gitmedim. Lunaparka gittik. "Ne yapalım Mert?" diye sordum. Yarım konuşabiliyordu ama ben ne dediğini anladım. "Bilmiyorum baba." demişti. Benim oğlumdu işte. Bilmiyordu napacağını ama hep bir planı vardı. Yaşıtlarının bindiği oyuncaklara bindi oda. Gülüp eğlendi. Etrafında olan yaşıt kızlara bakınca düşündüm. Büyüyüp evlenecekti. Sena ise bana sarılıp izliyordu oğlumuzu. Hayat gerçekten çok güzel devam ediyordu. Hayat uzun zaman sonra gülmeye başlamıştı bana karşı. Herşey istediğim gibi gidiyordu bundan ötesi yoktu. 2 Ocakta iş başı yaptım.
    ···
    1. 1.
      +29 -1
      oğlum market lan bu market her gün kepengi acık olması lazım gibinin keyfine göre kilit vurup tatil yapma peder 30 yıl esnaflık yaptı ordan biliyorum
      ···
    2. 2.
      +10 -1
      Benim peder haala esnaf amk duygularım depreştı
      ···
      1. 1.
        +10 -2
        aramızda esnaf düşmanı mı var amk eksileyen şuğursuz kim
        ···
    3. 3.
      +1
      lunapark * ) ağlattın qamqi
      ···
    4. diğerleri 1
  7. 32.
    +23
    En sonunda araba durdu. Çok geçmeden bagajı açtılar. Gözlerimi kapattım, uzun süre karanlığa alışan gözlerim ışığı bir anda görünce sarsılmıştı. Alper'i gördüm, Kolumdan tuttu ve çekti ayakta durmakta zorlanıyordum, etrafa baktığımda otoparkta olduğumuzu gördüm, Lütfü önden yürüyordu, nerenin otoparkındayız diye düşündüm. Bu cesareti nerden alıyorlardı ? Bir insan çıksa ne diyeceklerdi, bunları düşünürken bir asansörün kapısına geldik, Lütfü içeri girdi ardından Alper ensemden tutup beni asansöre itti. Lütfüyle yan yanaydık. asansörün kapısına doğru baktığımda Alperle Bilal bize bakıyordu, Lütfü 9.kata bastı ve asansörün kapısı yavaş yavaş kapandı, ayakta duracak halim yoktu. En sonunda 9.kata çıktık, kapı açıldığında karşımda duvarı gördüm, otele gideceğimizi düşünmüştüm. Aklıma bağırmak geldi. Lütfü ensemden tutup beni asansörden çıkardı kafamı sola çevirdim, merdiven vardı sağa çevirdiğimde 2 adam ve bir kapı gördüm. Lütfü sağa doğru yöneldi bende istemsizce onunla gidiyordum. Kapının arkasında ne vardı, beni ne bekliyordu merak ediyordum. Kapıya geldiğimizde Lütfü "Şunun elini çözün." dedi. Kafam yere eğikken istemsizce bir tebessümde bulundum.
    ···
  8. 33.
    +22 -1
    Otelden çıkıp kaldığımız otele geçtik. 9.Kata çıktık. Odaya girdik. Mert kucağına bir kadın almışken bizi gördü. Lütfü hiç yadırgamadı bile. "Metin'i ne yapacağız?" diye sordu. "Kaç aydır oyalıyor bizi." dedi Mert cevap olarak. "5 olacak bugün." dedi. Mert umursamazca gözlerini kapattı. "Ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz." dedi. Lütfü güldü. Odadan çıktı. "Ne yapacağız?" dedim. "Gel önce üstünü başını düzeltelim." dedi. Takım elbiseyi giydim ve bana bir silah verdi. Akşam 8'de burda ol dedi. Odama geçtim ve dinledim. Akşam 8 olduğunda Lütfü'nün yanına indim yanında Alper ve Bilalle beni bekliyordu. Alper ve Bilal'i görünce sinirlenmiştim ama elimden gelecek bir şey yoktu. Yine bmwye geçtik. Ben en önde oturuyordum. Arabayı Bilal kullanıyordu. Tahminimce Metin'in evine gidiyorduk. Lütfü bana uyarılarda bulunuyordu. "Panik yapma sakın. Çok zor bir şey değil. Dediklerimi yap yeter." gibisinden. En sonunda bir villanın önünde durduk. Etraf ıssızdı. "Kapıdan mı gireceğiz?" diye sorar sormaz. Lütfü kafama silahı geçirmek için kaldırdı. "Taşak mı geçiyorsun ulan?" diye bağırdı. Bu korku bana yeterdi.
    ···
    1. 1.
      +4 -1
      HOOOYYDAAA XDXD
      ···
  9. 34.
    +23
    Yan evde kimse yoktu tahminimce. Onlarında davette olduğunu düşünerek onların bahçesinden girdim içeri, evler yan yanaydı, diğer bahçeye atlayacaktım. Tam kürsünün arkasından girecektim. Bütün davetliler oraya bakarken gitme şansım yoktu ve bahçede adamlar olacaktı biliyordum. Bu yüzden kürsünün arasından ama insanların görmeyeceği ve korumanın olduğu yere atlayacaktım. Bahçe kareydi ve her köşede 1 koruma vardı. Kürsünün arkasına bakan kenara gittim komşularının evinin bahçesinden duvara tırmanıp, belli etmeden içeri baktım. Herkes alkışlıyordu. O sırada Sena'nın kürsüye çıktığını gördüm. Oğlumu ilk kez o kadar net görmüştüm ama kendine dönük tutuyordu bu yüzden yüzünü görmemiştim. Buğra ve diğer konsey üyeleri dahil insanlar alkışlarken. Yiğit Sena ve oğlum kürsüye çıktı. Sena eline mikrofonu aldı. Tüm dikkat senadayken duvardan atlayıp susturucu taktığım silah ile korumayı indirdim ne olduğunu anlayamadı kafasını çevirdi ve yere yığıldı. Yavaş yavaş sürünerke kürsünün tamamen arkasına geçtim. Çarpazına atlamıştım kürsünün, insanlara belli olmamak için.
    ···
  10. 35.
    +22 -1
    "Eğer içerdeysen ses çıkarmaya çalış Sena." dedim. Merakıma yenik düştüm. Kapıyı açtım. Karşıma ilk çıkan şey yerde yatan bir Sena oldu. 3 kez ateş etmişlerdi. Yerde yatıyordu yanında oğlumu gördüm. Yere yığıldım. Ağlamıyordum. Hiçbir şey düşünemiyordum. Kendime gelmeye çalıştım direk Sena'nın nabzına baktım. Atmıyordu. Soğuktu, çok soğuk. Mert'in nabzına baktım. Onunda nabzı atmıyordu. Annesinin kollarında yatıyordu. 2 kere ateş etmişlerdi ona da. Oturdum yanlarına tek kelime edemedim. Bir şey diyemedim. Sadece boş boş onları izliyordum. Ne yapacağımı düşünemiyordum bir planım yoktu bu sefer.
    ···
    1. 1.
      +30 -1
      Üzdün be panpa bu gönderiyi sil başka şekilde yaz
      ···
    2. 2.
      +1
      Hayattan kopardın lan beni ağlıcam amk
      ···
    3. 3.
      0
      Hasstir
      ···
    4. 4.
      0
      Efkarlandım müslüm babadan girecem amk
      ···
    5. diğerleri 2
  11. 36.
    +23
    Akşam oldu. Furkan ve Hamza içeri girdi. Bizse kulaklıkta onlarla konuşuyorduk. 4.Kata çıktılar. Hamza "Oda tam olarak nerde?" diye sordu. "Soldan en sonda ki oda, elinizi çabuk tutun içeri girer girmez kim varsa indirin dedim." 6-7 saniye sonra üst üste susturucu sesleri geldi. Ardından kapı kapandı. "Kamera odansındayız." dedi. "Kapıyı kilitleyin giriyoruz." dedim. Yiğit ve daha önceden belirlediğimiz adamlar otele girdi. ilk katta ki görevlileri insanlar görmeden temizleyip insanları dışarı çıkarttıklarında benimle birlikte bir grup içeri girecekti ve sonrasında yavaş yavaş yukarı çıkacaktık. 5 dakika sonra insanlar dışarı çıkartıldı. Ben ve son kalan kişiler otele doğru yürüdük. Silahlarımızı göstermeden içeri girdik. "1.Katta koridorda biri var mı? Veya merdivene hareketlenen biri?" diye sordum. "1.Kat temiz. Kimse yok." cevabını aldım. "2.Katta merdivene hareketlenen birisi var mı?" diye sordum. "Birisi koridorda telefonla konuşuyor." cevabını aldım. Etrafımdakilere baktım. "1.Kata çıkıp kapıların önüne pozisyon alacağız. işaretimle içeri gireceğiz. işaretimi beklemeden bir şey yapmayın. Yiğit 2 kişiyi aşağıda bırak. Ne olursa olsun Asansör zemin kattan ayrılmasın" dedim.
    ···
    1. 1.
      +1
      Devam panpa
      ···
    2. 2.
      +1
      takipteyiz panpa
      ···
  12. 37.
    +22
    Çekip gitti, anahtarı alıp kapıyı defalarca kilitledim, cama doğru gittim, yüksekti, telefon aradım yoktu, çıkış şansım yoktu. Kameradan büyük ihtimal beni izliyorlardı. Oturdum bir süre düşündüm ardından kalkıp tuvalete gittim, aynada kendime baktığımda kendimi tanıyamadım. Yediğim dayağın izleri duruyordu, musluğu açtım ve kafamı buz gibi suyun altına soktum, su damlacıkları yavaş yavaş şakaklarımdan süzülürken musluğu kapattım havluyu aldım saçımı kabataslak kuruladıktan sonra tuvaletten çıktım, otel odasını gezdim, klagib otel odasıydı, yatağa baktım. Uzun zamandır yorgundum, kemiklerim ve tüm vücudum ittifak oluşturmuş, yatağa yatmamı istiyordu. Kendimi yatağa bıraktım, gözlerim tavanı izlerken yavaş yavaş kapanmaya başladı, uzun zaman sonra ne yaşadığımı muhakeme edemiyordum.
    ···
  13. 38.
    +22
    2.Hafta

    Tam 2 hafta geçmişti. Buğra beni her allahın günü dövüyordu. Odaya girdi. "Bugün 2.Hafta ilteriş, sana süprizim var." dedi. Elektrik getirmişlerdi. "işkence de level atlıyoruz. Joseph bu işlerde deneyimliymiş, öğretti bir iki tanesini." dedi. Bir şey söylemedim konuşacak mecalim bile kalmamıştı. "Yiğitler nasıl?" diye sordum. "Gayet memnunlar hayatlarından onlar. Seni sormuyorlar bile." dedi. Güldüm. Beniden tahtaya bağladılar beni ve bir demiri ayak parmağıma taktı. Diğerini elektriğe bağladı ve elektriği vermeye başladı. istemsizce bağırıyordum. inanılmaz acı çekiyordum. Elektriği kapattı. "Oğlumu nasıl öldürdüğünü anlatmak ister misin?" diye sordu. Bir şey söylemedim elektriği vermeye devam etti. Durdu, "Oğlumu nasıl öldürdün anlatmak ister misin?" diye bir kez daha sordu. "Önce korumaları öldürüp içeri girdim. Kız gibi korkuyordun oğlun, korumalara seslendi. Kafasına üst üste silahımla vurup boynunu kırdım." dedim. "Hiç korkmuyor musun?" diye sordu ve güldü. "Beni öldür dediğin gün seni öldüreceğim." dedi ve elektriğin dozunu yükseltip elektrik vermeye devam etti.
    ···
  14. 39.
    +22
    7.Ay

    Uyuyordum. Kafama vurdu. "Öldürüyüm mü seni?" diye sordu. Cevap vermedim. "Sıkıldım sana artık işkence yapmaktan. Bırakıyorum lan seni." dedi. Gözlerimi açıp ona doğru baktım. "Valla bırakıyorum. Oğlumu öldürdüğün için bin pişmandırsın sen şimdi." dedi. Gözlerim dolmuştu sevinçten. "Alın çıkartın bunu burdan." dedi. Dışarı çıktık bir süre etrafı izledim. Neresi olduğunu çıkartamadım. Cam kırık sesleri geliyordu. Bir zaman sonra Buğra'nın adamları geldi. Kollarımı ve bacaklarımın çeşitli yerlerini bantlamaya başladılar. ardından kaldırıp odaya yeniden zütürdüler yere baktığımda her yer cam kırığıydı. "ilteriş vazgeçtim ya. Göndermeyelim seni. Alıştım sana ben." dedi. Beni yere bıraktılar ve iple bağladılar bir adamı bir ipi aldı ve odanın kapıya uzak olan bir tarafına geçti. Buğra'da kapıya geçti ve ipi eline aldı ve odanın bir tarafında olan adam beni kendine doğru çekmeye başladı, banların etkisiyle yuvarlanıyordum. Camın üstünde yuvarlanıyordum. Adama kadar geldiğimde bittiğini zannederken bu sefer Buğra kendine çekmeye başladı. Camlar vücudumu delerken acıyla ağlıyor ve bağırıyordum.
    ···
  15. 40.
    +21
    "Ben Mert." dedi adam. "Bende ilteriş memnun oldum." dedim. Lütfü'nün bakışları değişmişti. "Dili uzundu, saygısını kaybetmemesi için bu hale geldi ama hala uzun." dedi. Mert bir şey söylemedi. "Benim ne olduğumu biliyor musun peki?" diye sordu. "Çocuk mafyası." diye cevap verdim. "Normal mafyayım, çocuk mafyasıyım, tefeciyim, karı satarım, uyuşturucu ticareti yaparım. Her şeyi yaparım." dedi. Korkum artmıştı ama yine de belli etmemeye çalışıyordum. "Neden buraya geldiğini çok merak ediyorsun dimi, için içini kemiriyor. Korku karaciğerini sarıyor, boğazında dolaşıyor, konuşmanı engelliyor ama beynin korkunu belli etmemen konusunda uyarıyor tüm hücrelerini dimi." dedi. Yine büyük bir gülümsemeyle karşılık verdim. "Bunların yanına yazar olmayı da düşündünüz mü betimleme yeteneğiniz gözkamaştırıcı." dedim. Ciddiyeti artmıştı. "Lütfü sana terbiyeni verememiş ben sana terbiye vermem." dedi ve silahını çıkardı.
    ···
  16. 41.
    +21
    Bir şey söylemedim yine. "Ben yanımda çalışacak adamlara çok dikkat ederim, yarısı sokaktan çıkmadır. Benim adamlarımın ağzı sıkıdır. Güvenilirdir. Fedakardırlar. Sende sokaktan çıkmasın." dedi. "Senin adamın mı olayım yani onu mu istiyorsun." dedim. "Evet ama bazı şartlar var." dedi. "Kabul etmeden şart sunmanız, betimlemeniz kadar gözkamaştırıcı." dedim. Silahın tetiğini çekti. Bana karşı son uyarısıydı, "Bana aileni, nerden geldiğini anlatacaksın." dedi. "Sokak çocuğuyum." dedim. "Her sokak çocuğunun kaçtığı bir ev vardır anlat." dedi. "Benim annem babma üveymiş, son zamanlarda geçinemiyorduk zaten arkamdan geleceklerini zannetmiyorum. Gelirse kız arkadaşım gelir. Onu da çoktan sildim, kaydecek hiçbir şeyim yok." dedim. "Adamım olmaman için bir neden yok, seni sevdim adamım olursan benim emrimde çalışırsan, istediğin arabaya binersin, istediğin karıyı gibersin. istediğin her şeyi yaparsın. istanbul senin." dedi. Tam lafa girecekken konuşmaya devam etti. "Fakat ailen olmamalı, sevdiğin bir kız olmamalı, hepsini geride bırakman yetmiyor." dedi. Şaşkın şaşkın Mert'e bakıyordum. Çekmecesini açtı ve bir silah çıkardı, tetiği çekti ve bana verdi.
    ···
    1. 1.
      +3
      devam panpa sardı bu arada benim hikayeme de bir göz at istersin
      ···
    2. 2.
      +1
      Biraz yazıyım panpa, bakarım söz.
      ···
      1. 1.
        +3
        tamam panpa da bir 5-10 dk ya bak zaten kimse de emeğe saygı yok güzel yazıyosun
        ···
      2. 2.
        +2
        Tetik ney amk horoz diycen.
        ···
      3. 3.
        0
        hikayeci alem adamsın amk ne yazsan sarıyo
        ···
      4. diğerleri 1
  17. 42.
    +21
    "Şimdi bu otelden çıkmanın tek şartı bu, bu otelde genelde ben ailem ve adamlarım kalırız, her türlü pis işi burda çeviririz. Burası bizim kalemizdir, senin burdan çıkma şansın yok." dedi ve burnunu çekti. "Ailenin adresini vereceksin, kız arkadaşının adresini vereceksin. Bizde gidip icabına bakacağız ha vermezsen. Sana verdiğim silahla kafana sıkabilirsin." dedi. Aklıma ikisini de öldürmek geldi ama çıkış şansım yoktu. "Unutma sadece bir kurşun var, ikimize yetmez." dedi. Lütfü'de tüm dikkatini bana vermişti. "Çok basit adresi ver, istediğin her şey senin olsun." dedi. Silah hala elimdeydi. Yine derinden gülümsedim. "Sen napardın?" dedim. "Ailem umrumda olmazdı, çünkü şuanı biliyorum, yapabildiklerimi biliyorum. Sende benim yapabildiklerimi yapacaksın." dedi. Silahı kafama dayadım ve tetiği çektim. Çıkan ses kurşun sesi değildi. Mert ve Lütfü bana şaşkın şaşkın bakarken silahı onlara doğru çevirdim.
    ···
  18. 43.
    +21
    "Nereye gidiyoruz?" diye sordum. "Saçını sakalını kılığını kıyafetini toparlamak lazım." dedi. Otoparktan çıktığımızda etrafı izliyordum. " Türkiye'nin en büyük mafyasına girmeyi başardın, Mert'in bir huyu vardır. Çabuk sever ama tek yanlışta siler. Senin gibi 1-2 tanesi daha geçti. Onlar daha deneyimliydi sokaktan bulmadık. Tek yanlışlarında beyinlerinde bir kurşunla çöp tenekesine attık." dedi. "Polis?" diye sordum. Güldü, "Polis." dedi. Şaşkın şaşkın Lütfüye bakarken, "Ne yaptığımızın farkında değil misin sen oğlum, Mert dediklerinde ciddiydi, karı satarız, çocuk satarız, borç verir fazlasını alırız. Birini öldür diye gelir yüklü miktarda para verirler bize. 3 büyük otelimiz var. Biri tertemiz normal otel, diğerinde karı satıyoruz. Senin kaldığın otelde de hepimiz kalıyoruz. Çocukların organlarını satıyoruz. Günlük dönen paranın haddi hesabı yok." dedi. Polis anladığım kadarıyla rüşvet alıyordu. "Temiz iş." dedim. "Kalıcı olmaya çalış. Güven kazan. Hata yapma, tek hatanda ne olacağını biliyorsun." dedi ve arabayı durdurdu. Bir berberin önüne durduk.
    ···
  19. 44.
    +21
    Gözlerimi açtığımda kendimi yatağımda buldum. Üvey annem ve üvey babamın evinde, çocukluğumun geçtiği odada buldum kendimi. Ne oluyor diye soramadım, kapıdan çıktım. Annemi gördüm. "Oğlum uyandın mı?" diye gülerek bana bakıyordu. "Uyandım anne." dedim. Ne ara eve gelmiştim, ne ara odama geçmiştim bilmiyordum. Tuvalete gittim elimi yüzümü yıkadım. Ne olduğunu çözmeye çalışıyordum. Salona gittiğimde babamı gördüm. O saatte evde olmazdı hiç. "Baba neden işe gitmedin?" diye sordum. "Seni çok özledim oğlum, bugün seninle geçirmek istedim." dedi. "iyi yapmışsın baba." dedim. Odama geçtim telefonuma baktım. Lütfüyü arayımda beni burdan alsın diye düşündüm. Telefonu açtığımda 3 mesaj vardı. Hepsi Dilara'dan yani eski sevgilimdendi. Kafama 1-2 kez vurdum ne olduğunu anlamaya çalıştım. Dilara bana, "Seni çok özledim aşkım." gibisinden mesajlar atmıştı. Sevgili gibi konuşmuştuk ne olduğunu anlamaya çalışırken, bir ışığın gözüme vurmaya başladığını gördüm gözlerimi açmaya çalıştığımda yanıdma Lütfüyü gördüm. "ilteriş, iyi olacaksın aslanım güçlü kalmaya çalış." gibisinden şeyler söylüyordu. Siren seslerini duydum ve gözlerimi kapattım.
    ···
  20. 45.
    +20 -1
    "Aşağıda seni bekliyorlar." dedi. Derin bir of çekip aşağıya indim. 3 kişi beni bekliyordu. bmw aynı duruyordu. Gülümsedim. Krallar gibi karşılamıştı bu 3 eleman beni, bu otele beni 3 kişi köpek gibi getirmişti, şimdi kral gibi ayrılıyordum. Otele son kez baktım ve havaalanına doğru yola çıktık. Ardından uçak ve 1 saat sonra Adnan Menderes Havalimanı, gerçekten de Mert'in dediği gibi bekliyorlardı beni, direk çektiler köşeye. Arabaya bindim yanımda 60lı yaşlarda bir adam. "Sür Yiğit." dedi. Yüzüme bile bakmadı.
    ···
    1. 1.
      +1 -4
      Otele 3 kişi getirdi biri lutfuydu öldü o. Nasıl aynı 3 kişi karşılıyor. Ama hikâye sardı okuyorum
      ···
      1. 1.
        +4
        Aynı 3 kişi demedi ki. 3 kişi getirmişti. 3 kişi karşıladı dedi.
        ···
      2. 2.
        -3
        Sen çok biliyon dıbınakoduum
        ···