/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +158 -26
    Bu hikayede ki kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür.

    Tek gerçek hikayemiz milli oluşumu dinlemek isteyenler buyursun

    Beyler, bayanlar keyifli okumalar dilerim. Başlıyoruz.
    ···
  2. 2.
    +72 -2
    FiNAL 2

    Ayağa kalktım. Yiğit'in bıçağını aldım ve cebime koydum. Silahımı alıp. "Son kat beyler. Her şey bitecek birazdan hazır mısınız?" diye sordum. Hepsi kafasını salladı ve merdivenden çıkmaya başladık. Çıkar çıkmaz ateş etmeye başladılar 3 kişi yere yığıldı. 3 kişi kalmıştık. 9.Kat dümdüz bir yerdi sadece 1 kapı vardı. Saklanacak bir yerleri yoktu ama 1 kişiyi daha indirmişler 2 kişiye düşmüştük. Karşımızda ise sadece 2 kapı görevlisi kalmıştı. Hiç değişmeyen hep konseye hizmet eden o 2 kişi.

    Ateş etmeye devam ettik. M4 karabinanın mermisi bitti tabancamla devam ettim. En sonunda 1 kişi kaldılar yukarı yavaş yavaş çıkarken yanıma ki çocuk bir anda yere yığıldı dönüp onlardan kalan son kişiye de ateş ettim. Normal silahımın da mermisi bitmişti. Kapıya yaklaştım yavaş yavaş. Kapıyı açar açmaz alnımda buz gibi bir şey hissettim, evet silahtı. Kapıyı tam açmamıştım eğilip kapıyı kapattım ve silah yere düştü silahı almadan içeri girdim. Daha önce kafasını masaya vurduğum, beni ilk sorgulayan koruması kolunu tutmuş yerde yatıyordu Buğra'nın. Meralle göz göze geldik. Beni görünce şaşırmıştı. Buğra silahını çıkarmaya çalışıyordu. Elleri titriyordu. Direk buğraya yönelip üst üste yumruk atmaya başladım.

    Buğra koltuğuna yığıldı. Koltuğu ile birlikte yere fırlattım Buğrayı, koruması kalktı. Bir yumruk denedi eğilip üst üste saydırmaya başladım. Yere düştü koruması. Buğra ayağa kalkıp üstüme geldi yaşlıydı ve kavga etmeyi bilmiyordu bu sefer üst üste Buğraya vurdum masanın üstüne yığıldı Meral köşeye geçmiş oturmuş dehşetle izliyordu. Buğrayı bıraktım. Arkamı dönüp korumasına vuracakken koruması üst üste yumruk atmaya başladı bana yakasını tutup kafa attım. Yine yumruk atmaya başladım eğildi bir yumrukta o attı. Sırtımı duvara dayadım.

    Vurmaya devam edecekken dirseklerimle kendimi koruyup adamı ittim. 1-2 adım geri gitti. Üstüme hızla gelip vuracakken ben ona vurdum. Hızlı gelişinin de etkisiyle masaya yığıldı. Üstüne tüm ağırlığımı verip boğazını sıkmaya başladım. Garip sesler çıkarmaya başladı. Kızarmaya ve dilini dışarı çıkarmaya başladığı sırada sırtımda büyük bir acı ile kafamı kaldırdım. Kafamı çevirdiğimde Buğrayı gördüm. Korumasının boğazını bırakıp elimi sırtıma attığımda bıçağı hissettim. Bıçağı çekip bir kez daha soktu. Dönüp tüm gücümla kafa attım. Bıçağı sırtımdan çıkardım. Etrafı kırmızı görmeye başladım. Duvara doğru gittim. Elimi duvara attım. Kanlar içindeydi. Koruma bana doğru geliyordu. Elimden bıçağı alıp masanın üstüne koydu. Buğra attığım kafanın etkisiyle yere yığılmış duruyordu. Korumaya karşılık vermeye çalışsam bile veremedim. Boğazıma yapıştı ve sıkmaya başladı artık yavaş yavaş gözlerim kararmaya başlarken bir ses çıktı gözümü açtığımda koruma üstüme yığıldı. Meral'i gördüm bıçağı almış korumanın ensesine saplamıştı. "Çabuk ilteriş kalk." diye elimi tuttu. Zorda olsa ayağa kalktım. Buğra'da ayağa kalkmıştı. "ilteriş sen benim her şeyimi aldın, çocuğumu öldürdün. Şimdi de otelimi mahvettin diye üstüme geldi. Yumruk atmaya çalıştı. Meral'i köşeye itip bir yumruk attım yere düştü.

    Kendimi Buğra'nın üstüne bıraktım ve Yiğit'in bıçağını çıkardım. Boğazına dayadım. "Karımdan çocuğumdan ne istedin? Beni niye öldürmedin?" diye sordum sesim çıkmıyordu artık. "Seni niye öldüreyim ki sen zaten öldün. Onları öyle görünce neler hissettin ilteriş. Hep düşünüp durdum. Bu çocuk senada ne buldu diye, bulduğun şeyi onları öldürürken anladım ilteriş, köpek gibi yalvarıyordu karın. ilk koştuğu yer çocuk odası oldu. Çocuğunu kurtarmak istedi. Yalvardı ayaklarıma kapandı. Lütfen çocuğumu öldürme diye ağlıyordu işte o zaman anladım ne bulduğunu." dedi. Gözümden yaşların süzüldüğünü hissettim. Yiğitin bıçağını kaldırıp üst üste Buğra'nın yüzüne saplamaya başladım. "Ulan huur çocuğu nolursun çabuk ölme yaşa bu acıyı." diye bağırıyordum. Bıçağı yüzünün farklı yerlerine her sokuşumda bağırıyordu. "Ölme hisset acıyı, ölme huur çocuğu." diye bağırıyordum. Bir zaman sonra sustu ama ben durmuyordum. Meral ise hiçbir şey söylemiyordu durmadan sokuyordum bıçağı yüzüne. "ilteriş dur." dedi Meral. Söylediklerini hatırlıyordum durmadan saplıyordum bıçağı yüzüne sonra çekiyordum. O sırada siren sesini duydum.

    Meral bana baktı. "Meral." dedim. "ilteriş hadi burdan çıkmamız lazım." dedi. "Meral." dedim. Bana baktı. "Beni bırak. Otoparka in. Tüm arabalar çalışıyor. Git." dedim. Kolumdan tutup beni kaldırdı ve kolumun altına girdi. "Hadi ilteriş dayan sen güçlüsün dayan." dedi. Tüm gücümü veriyordum. 8.Kata inip asansöre bindik. Otoparka indik. bmw'nin önüne geldiğimizde gülümsedim. "Beni buraya bununla getirdiler." dedim. "Ben araba kullanmayı unuttum. Bilmiyorum ilteriş." dedi. Şöför koltuğuna geçtim. Yanıma Meral geçti. Arabayı çalıştırdım ve sürmeye başladım. Otoparktan çıktıktan sonra normal yola girdim o sırada aynaya baktım polisler yeni gelmişti otelin önüne sürmeye başladım. Biraz vakit geçtikten sakin bir yere geldikten sonra arabayı durdurdum.

    "Git Meral." dedim. "Nereye gideyim." dedi. "Polise git, ailene ne olduğunu anlat. Benim ismimi vererek. Suçluları tek tek söyleyerek gördüğün işkenceleri her şeyi anlat." dedim. "Ama ilteriş sen iyi değilsin." dedi. "iyiyim, iyiyim Meral, git. Çocuğunu öldürenleri anlat." dedim. Bana sarıldı. "O gün yapmak istemediğin gözlerinden belliydi ilteriş. Kendine iyi bak." dedi ve arabadan inip koşmaya başladı arkasıdnan güldüm.

    Arabayı sürmeye devam ettim ve mezarlığa gelince durdum. Yavaş yavaş Oğlumun, karımın ve Mert'in mezarına doğru yürümeye başladım. Ellerim, gömleğim kan içindeydi. Mert'in mezarına gittim önce. "Affet beni abi, her şey için affet. Kızını kaçırdığım için, onu koruyamadığım için. Seni koruyamadığım için. Torununu koruyamadığım için affet." dedim. Zorlanarak ayağa kalktım ve oğlumun mezarına gittim. "Oğlum, Mert'im. Aslanım. Mavim benim. Affet beni, koruyamadım, engel olamadım bu işlerden zarar görmene. Nolursun affet. Diğer çocuklar gibi farklı bir yaşantın olmadığı için çocukluğunu hayatını yaşayamadığın için affet beni oğlum." dedim ve Sena'nın mezarına geçtim. "Sena, hayatımda ki en önemli insan." dedim ve güldüm. "Sen benim her şeyimsin hala, hiçbir şey değişmedi ama sende beni affet. O gün arabada seni bırakıp gitseydim ne sen ne de oğlumuz ölecekti. Affet beni, neden Yiğitle evlendiğini, neden hiç sorgulamadığını şimdi anlıyorum. Affet beni. Belki intikdıbınızı aldım ama yine de affet. Aslında hayallerimize ulaştık. Mavi giyinen bir oğlumuz, güzel bir evimiz oldu. Normale döndük. Tek istediğimiz şey bu değil miydi? Evlendik. Seni seviyordum Senam, seni çok seviyorum." dedim ve mezar taşına bir öpücük kondurdum ağlamaya başladım. Çok geçmeden gözlerim kararmaya başladı.

    Hikaye bitti beyler okuduğunu için teşekkür ederim.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Duygulandım
      ···
  3. 3.
    +54
    Okuduğunuz için Teşekkür ederim beyler bir hikayenin daha sonuna geldik. Kendinize dikkat edin, görüşmek üzere.
    ···
    1. 1.
      +4
      Helal olsun panpa mükemmel bir hikayeydi memo ve benden tam not aldın en azından. Pgibolojimizi bozduğun için tekrar tebrik eder,bol depresyonlu günler bıraktığın için teşekkür ederiz.

      Hikayelerinin de devdıbını bekleriz ;)
      ···
    2. 2.
      +3
      Eline sağlık birader kalemin çok saglam bitmeseydi iyiydi ama
      ···
    3. 3.
      +1
      Çok güzel hikayeydi panpa tebrik ederim yeni hikayelerini bekleriz
      ···
    4. 4.
      +1
      ağlattın be kardeşim
      ···
    5. 5.
      +1
      Eline sağlık panpa
      ···
    6. 6.
      +1
      Panpa nası hikaye yazıyon öle sen amk klavyene kurban yeni hikayeler bekliyoruz senden.
      ···
    7. 7.
      +1
      Panpa çok kaliteliydi. Bir nefeste okudum. Yeni hikayeni dört gözle bekliyorum.
      ···
    8. 8.
      +1
      Ulan adamın iki hiakyesinide okudum bir yıl sonra pgibolojim bozuldu amk yeni hesap açtımıa dam nickini verin ulaşmam lazım
      ···
    9. 9.
      +1
      Bunuda okuyacam
      ···
    10. 10.
      +1
      Bu adama nasıl ulaşabilirim beyler kafasına silah dayayıp bu hikayeyi devam etmesini emredicem pgibolojim bozuldu amk kafam başım ağrıyor hayatımda okuduğum en sağlam hikayelerden. Silik yemişsin ama bana ulaş bir şekilde ALLAH'A EMANET PANPAM.
      ···
    11. diğerleri 8
  4. 4.
    +55 -3
    Aylardan Ağustos, sokakta geçirdiğim 2.güne giriyorduk, cebimde 10 lira para kalmıştı. Karnımı doyurmam için yeterdi, 18 yaşımı yeni doldurmam bana iş avantajı da sağlayacaktı. Kafam rahattı, hattım yoktu, ailemin bana ulaşmaması için denize atmıştım. Gerçi ailem değil üvey ailem, bunu öğrendikten sonra evde durmamın pek anlamı yoktu, bir de kız arkadaşım vardı, onu da terk etmiş sayılırdım. Olanları düşünürken döner ayran alıp deniz kenarına oturdum, dalganın kıyıya çarptıkça çıkan sesle birlikte yeniden düşünmeye başladım. Önce bir işe girerim, sonra kendime bir ev kiralarım, sonrası basit zaten diye düşündüm. Tek sorun bu gece kalacak yer bulmaktı, yemeğimi bitirdikten sonra gezmeye başladım, en sonunda bir mağaza buldum, üstünde iş ilanı vardı. içeri girdim, "Ben iş ilanı için gelmiştim." dedim. Baktı yaşın kaçtı dedi, 18 dedim, liseyi bitirdin değil mi dedi, evet bu sene bitti dedim, daha önce tecrüben oldu mu dedi. Hayır dedim. Bu işi yapabileceğine inanıyor musun gibisinden klagib sorular sordu, bir kaç kaçamak cevap verdim. En sonunda yarın gel başla bakalım dedi. Eyvallah dedim çıktım, o geceyi de geçirdikten sonrası basitti. Yine park bankları beni bekleyecekti. Biraz daha geçtikten sonra kendimi bir parka attım, hava kararmıştı, etrafta kimse yoktu, ıssızdı, en fazla 2 sarhoş gelir diye düşündüm, havanın sıcak olması da benim avantajımaydı, yattım banka, bir süre azalmış olan yıldızları izledim, sonrasında ayak sesi duydum kalktım direk baktım etrafta kimse yok. Noluyor amk diye yeniden yattım, 1-2 ayak sesi daha geldi, kafamı kaldırır kaldırmaz alnımda buz gibi demiri hissettim.
    ···
    1. 1.
      +6
      Panpa melis yengryle baristinizmi okumadim sonunu
      ···
      1. 1.
        +2 -1
        panpa barışmadılar maalesef amk
        ···
      2. 2.
        0
        Hikayede öyle yazmıyordu sanki zütünü gibiyim
        ···
      3. 3.
        +1
        Nisanlandilar ya amk
        ···
      4. 4.
        +2
        Adam yazar oldu cikti mk
        ···
      5. 5.
        +3
        LAN SPOiLER YEDiM AMK
        ···
      6. diğerleri 3
    2. 2.
      +34 -2
      Amk salakları olur ya ne bileyim evden atılırsınız bişi olur dışarda kalmak zorunda kalırsınız gidip parkta bahçede yatmayın. En yakın hastane neresi ise oranın acil bölümüne gidin. Hastane sakinse falan üst katlara çıkın kliniklerin olduğu bölümlerde deri koltuklar falan vardır oralar 8de açıldığı için karanlıktır ve boştur. Gidin kıvrılın orada uyuyun. Bazen atabiliyor güvenlik orada. O zaman kafeteryasına gidin 1 çay alın kafanızı koyup masaya uyuyun param yok amk diyorsanız gidin oturun lan kimse gelip diyemez birader hayırdır diye. Çok çok geldi dedi acil bölümünde bi yerde otururken hastam var burda deyin.
      ···
      1. 1.
        +1
        Eyvallah panpa kullanicam
        ···
      2. 2.
        -43
        Beyler cugular misiniz hikaye kaybolmasın rezimizi alalım, vur dedik diye de öldürmeyin mk

        Zorunlu Edit : Lan hikâye öldü hala cugu veren var sürünüzü ayrı pgibolojinizi ayrı gibeyim
        ···
      3. 3.
        0
        Şehirler arası otobüs terminalleri gece uyumak için birebir kışın sıcak oluyor ayrıca
        ···
      4. 4.
        0
        Dostum gecenin bir yarısı oralarda derin uyku halindeyken valizini çekip zütürebiliyorlar. Ayrıca soğuk ve sivri bir metali ansızın böbreğinde hissedip cebindekileri isteyebilirler. Hastahanede böyle bir durumun olması çok düşük çünkü polis-güvenlik var. Ama terminallerde yok. Havaalanıda iyi bir seçenek ama her zaman havaalanına gitmek olmuyor yakın olmayabiliyor.
        ···
      5. 5.
        0
        Mezarlik beyler en sakin yer
        ···
      6. diğerleri 3
    3. 3.
      +1 -1
      olum nerden dinliyoz bu hikayeyi amk koydum kulağımı haporlöre ses falan gelmiyo nerden dinliyoz amk
      ···
    4. diğerleri 1
  5. 5.
    +44 -1
    ölsende bişey olmaz biz inci sözlük olarak bakarız artık o çocuğa lan o kadar sahiplendim hikayeyi sen düşün
    ···
  6. 6.
    +44 -1
    FiNAL 1

    Silahlarımızı merdivene doğru doğrulttuk. inenleri bir bir vurmaya başladık. "Yukarı." dedim çatışarak yukarı doğru çıktık. 6.Kata geldiğimizde hem merdivenden hem 6.Katın odalarından şiddetli şekilde kurşun yiyorduk.

    "Yiğit, merdiveni gören odaların içindekileri öldürüp o odalardan merdivenleri göreceğiz yoksa arada kalırız." dedim. Kabul etti. Yanına 5 kişi aldı. Arkamdakilere baktım. "3 diyince şiddetli ateş ediyorduz." dedim. Hepsi kafasını salladı. Yaklaşık 7 kişiyi de kaybetmiştik ani olarak savaşınca kayıplar vermiştik. "1,2,3." dedim ve ateş etmeye başladık Yiğit ve arkasında ki 5 kişi merdiveni gören odalara dalmaya başladı. "Yiğit ne durumdasınız?" diye sordum.

    "iyiyiz bir şey yok." dedi. "Kamera odası yukarısı ne durumda?" diye sordum. "8 ve 9.katın kameralarına erişemiyorum." cevabını aldım. "7.Katta durum nasıl?" diye sordum. "Kimse yok." dedi.

    "Beyler odalara giriyoruz." dedim ve çatışarak odalara girmeye başladık benim girdiğim odada 2 kişi yatağın arkasına saklanmıştı. Erdemle birlikte ikisini de öldürdük. Dışarı çıktığımızda tüm odalar halledilmişti ama kaybımız vardı yine yaklaşık 15 kişi kalmıştık. 7.Kata çıkarken yeniden sordum. "7.Katın son durumu nedir?" diye "Temiz."cevabını alınca 7.kata çıktık. "Yiğit merdivenleri alın biz odaları kontrol edeceğiz. 8.Kat tehlikeli. Aşağıya inerseler sıkışırız unutma." dedim. "Tamam ben halledicem merdiveni." dedi. Erdemle birlikte Odaları gezmeye başladık. O sırada odadan biri çıktı ve üst üste ateş etmeye başladı. Silahıma sarılıp adamı öldürdüğümde erdeme 4 tane kurşun sıkmıştı erdem yere yığıldı. "Erdem, iyi misin? Erdem." dedim. Yiğit bana baktı. Erdem'i gördü. "Dur Yiğit orda, sıkışabiliriz. Panik yapmayın sakın." dedim.

    Nabzına baktım, erdem ölmüştü. Yiğit'e üzülerek baktım. 7.Katı da temizlemiştik ama yakınımızdan bir canın ölümüne sebep olmuştu bu. "8.Kata çıkıyoruz. Dikkatli olun dedim." 8.Kata çıkar çıkmaz çatışma başladı. Yaklaşık 3 dakika çatıştık. Bizim silahlarımız daha iyi olduğu için düşmanımız açık veriyordu. Odalara girmeye başladık ve odaların içinden çatışıyorduk en sonunda 8.Katıda temizledik. "Yiğit aşağıda olan 2 kişiyi de çağır buraya gelsinler asansörü tutmanın anlamı kalmadı." dedim. Aşağıda ki 2 kişi de 8.kata geldi. "Odaların hepsini gezmedik. 9.Katta adam yok nerdeyse, Buğra'nın sonu geldi." dedim. Yiğit güldü. Odaları gezmeye başladık. Yiğitle ben bir odaya girdik.

    Odayı gezdik kimse yoktu. Tam odadan çıkacakken "ilteriş." diye bir ses duydum arkamı döndüm Yiğit kendisini benim önüme attı. Adam üst üste ateş etmeye başladı. Buğra'nın en yakın 2 korumasından birisiydi bu. Hemen silahımı çevirip ateş ettim ama olan olmuştu. Yiğit kollarımın arasına yığıldı. "Yiğit, ölme lan. Sakın ölme." dedim hırslı bir sesle. "ilteriş." dedi. Ağzından kan geliyordu. "Yiğit bitti, son kattayız. Bak bitti. Birlikte öldüreceğiz lan intikamımızı birlikte alacağız ölme sakın ölme." diye haykırıyordum. "intikdıbını al ilteriş, kaybettiğimiz her şeyin intikdıbını al." dedi. "Kardeşim dayan çok az kaldı nolursun dayan." dedim. "intikamımızı al ilteriş." dedi ve kafası düştü. "Yiğit." dedim. Dondum kaldım öylece. Gözlerim dolmuştu. Yine de ağlamadım. Duygularımı kaybetmiştim. Çok kişi kalmamıştık. Verdiğimiz kayıplarla 5 kişiydik. Bana bakıyorlardı.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +8
      Çok iyi devan panpa beklemedeyiz
      ···
    2. 2.
      +8
      yiğit nasıl biri ulan elinden karını da alıyor senin için canını da veriyor bunu en iyi babasına sormak lazım halil abi nasıl evlat yetiştirdin ah halil abi ahh
      ···
      1. 1.
        +1
        Olum bi düşün en iyi arkadaşın ölmüş ve geride bir kadın ve bir çocuk bırakmış uğurlarında canını verdiği onları korumak için yapmış bunu sonradan aşık olmuş ama adam melek değil amk bir kadınla evlisin ve sana onu emanet eden kişi artık yok sen olsan bir şeyler hissetmez misin? Hem sonra boşanıyorda. Adam harbi adam mk neyin kafasındasın
        ···
  7. 7.
    +32
    2.Gün

    Kafama aldığım sert bir darbe ile sarsıldım ve uyandım, odaya bir tahta getirmişlerdi, ayaklarımdan ve kollarımdan beni ona bağladılar. Kalp atışlarımı hissedebiliyordum, korkuyordum. Ne yapacaklarını kestirebiliyordum. Korku tüm vücuduma yayılıyordu. Gözlerim doluyor, terliyordum. Çok geçmeden Buğra geldi. "Nasılsın ilteriş?" diye sordu. "Verdiğin sözleri tuttun mu?" diye sordum. "Yiğit sorun çıkardı ama hallettik. ikna oldu. Senayı öldürmekle tehdit etmesem ikna olacağı da yoktu gerçi." dedi. Gözlerim büyüdü. Sena'da iyiydi, Yiğitte ailemde. En azından Buğra böyle söylüyordu. Ceketini çıkardı. "Şimdi seninle baş başayız ilteriş." dedi. Gömleklerinin kollarını sıyırdı. Sert bir yumruk attı. "Anlat nasıl öldürdün oğlumu?" diye sordu. Bir şey söylemedim, üst üste yüzüme vurmaya başladı. "Anlat ilteriş." dedi. O vurdukça yüzüm uyuşuyor artık hissetmeyecek duruma geliyordum. Kafamı kaldıracak kadar mecalim kalmamıştı. Yüzümü bırakıp akciğerime ve karaciğerime doğru vurmaya başladığında canım daha çok yanıyordu. "Anlat ilteriş." diye bağırdı. Bir şey söylemedim yine. Daha çok sinirlendirmişti bu onu. "Lan sen anlatana kadar ben döveceğim hatta daha fazlası." dedi.
    ···
  8. 8.
    +32
    Beyler şukuluyorsunuz hoş güzel fakat diğer hikayemde de belirttiğim gibi şuku umrumda değil, bana dinlediğinizi belirten o devam panpa entrynizi girdiğiniz sürece motive oluyorum. Yine de teşekkür ederim devam alınacak intikamımız var.
    ···
    1. 1.
      +2
      Devam et kardeşim beklemedeyiz
      ···
    2. 2.
      +13
      Kitap Yaz Almayan Huur Çocugu
      ···
    3. 3.
      +9
      sena bacım ile mert yeğenim için mevlit hazırlıklarına başladım
      ···
    4. 4.
      +10
      takımı çektim ilteriş reis sabah 8 de kapındayım
      ···
    5. diğerleri 2
  9. 9.
    +29
    2.el şahin al amk dikkat çekmezsin
    ···
    1. 1.
      +2
      Beyaz station toros al qumqi
      ···
  10. 10.
    +27
    Eleman yine arkaya geldi, "Sessiz olun lan çok ömrünüz kalmadı zaten alıştırın kendinizi buna." diye bağırdı. Bana baktı, en sakin duranları ben olduğum için beni en son bırakmak üzere minibüste kim varsa indirdi, yanıma geldi, "Korkmuyor musun?" dedi. "Korkmuyorum, kaybedecek bir şeyim yok." dedim. Kolumdan tuttu ve beni de minibüsten indirdi, pas kokusunu içime çektim. Etrafı süzdüm yeniden. Sandalyede oturan bir adam gördüm etrafında 3 adam vardı, yavaş yavaş tek sıra halinde onlara doğru yürümeye başladık. Sandalyede oturan adamın önüne geldiğimizde "Yan yana dizilin." dedi. Yan yana dizildik, sandalyede oturan adam bana baktı. "Yaş kaç senin?" diye sordu, "18" dedim. "Bende 36, ben senin yaşındayken sen doğmuşsun dedi." Bir şey söylemedim. "Ben Lütfü." dedi, "Bende ilteriş." diye karşılık verdim. Sigarasını çıkardı ardından zippo çakmağını sigarasını 2 dudağının arasına aldı ve aşağıya yukarıya salladı ardından sigarasını yakıp derin bir fırt aldı. Yanında ki adama döndü. "Dili çok uzun." dedi. 2 kişi bana doğru gelmeye başladı, elimden bir şey gelmeyeceği çok açıktı. Biri uzun boylu diğeri ise kiloydu, uzun boylu olan saçlarımdan tuttu ve beni sıradan çıkardı ardından bir yumruk attı, dişlerimin ucunda sızlama hissettim, kilolu olan dizime vurunca dizimin üstüne çöktüm, uzun boylu olan bana baktı ve yüzüme diz attı, olduğum yere yığıldım bilincimi elimde tutmakta zorlanırken tekme atmaya başladılar ardından Lütfü'nün sesini duydum sigarasını bana doğru attı. "Tamam Alper durun." dedi. istemsizce öksürdüm, kan tadını sonuna kadar alıyordum.
    ···
  11. 11.
    +27
    Gözlerimden 1-2 damla yaş süzülmüştü bunları düşünürken o sırada biri cama tıklattı bu sayede irkildim ve kendime geldim. Bir araba çıkıyordu Yiğit'i gördüm. Nereye gideceğini takip edecekitm. Bir kez daha tıklattı cama birisi kafamı çevirdiğimde mendil satan bir çocuk olduğunu gördüm çebimden 50 lira çıkartıp verdim mendili aldım. Araba hareket etti bende arkasından hareket ettim ve takibe başladım. Saat daha erkendi, bu saatte eve neden dönüyordu bilmiyorum ama bir nedeni olmalıydı. Neyse giberim nedenini diyip devam ettim takibe. Dağ yoluna girince girmedim durdum. Evin dağ yolunda olma şansı var mıydı. Devam etmekle devam etmemek arasında giderken geri vitese taktım arabayı döndüm otelin önüne. Ne gelen oldu ne giden. Senayı aradım.
    ···
  12. 12.
    +26
    1.Gün

    Arabadan iner inmez gözlerimi bağladılar. Bir yere zütürmeye başladılar. Neresi olduğunu bilmiyordum. Bir zaman sonra gözümde ki kumaşı çıkartıp beni bir odaya attılar ayağımda ki plastik kelepçeyi çıkartıp ellerimde ki plastik kelepçeyi arkadan değil önden taktılar. Oda zifiri karanlıktı. Işığı aradım bulamadım, sanırım dışardan kontrol ediliyordu. Bekledim boş boş, uyuklamaya başladığımda ışık açıldı. Etrafıma baktım simsiyah bir odaydı kimse yoktu. Kamera vardı benim yetişmem imkansızdı. Zaten ters bir şey yapmak istemiyordum. Korkuyordum, oda inanılmaz ürkütücüydü. Bir zaman sonra kapı açıldı 2 adam üstüme doğru geldi beni dövmeye başladılar. Ardından üstümdekileri çıkardılar boxer ile kaldım. O dayağın etkisi ile uyuyakaldım.
    ···
  13. 13.
    +26
    1.Hafta

    1 Hafta boyunca Buğra'dan her gün dayak yedim. Bugün 1.Hafta, sayıyorum günleri artık hafızamı kaybedecek noktaya geldim yüzüme aldığım darbelerden. Buğra beni bir hafta boyunca acımazca dövmüştü. Sonra odanın kapısı açıldı yeniden. Buğra'nın önderliğinde diğer konsey üyeleri girdi bu sefer içeri. Hepsini tanıyordum. Yiğit yoktu. Gelmeyi kabul etmemişti sanırım. Buğra'nın en yakın adamları beni yine bağladılar ve Mert hakkında ne bildiğimi anlatmam için vurmaya başladılar. "Gidin Yiğit'e sorun." dedim. "Yanına yeni gelmişti, ondan öğreneceğimiz bir şey yok." dediler. Joseph gülüyordu. "Sadece dövüyor musun bunu sen? Oğlunu öldürdü senin." dedi ve cebinden bir bıçak çıkarttı omuzuma bir çizik attı. istemsizce bağırdım ardındna bıçağı kapatıp bıçak elindeyken bir yumruk attı. "Ben avrupa'da bunlardan fazlasını gördüm." dedi. Bir şey söyleyemiyordum. "Sana da bir kaçını öğretirim patron, bunu böyle dövme sadece." dedi.
    ···
  14. 14.
    +25
    Takım elbiseli, boyunun 1.74 civarı olduğunu tahmin ettiğim kişi kafama silah dayamıştı. Bir şey söylemedim, arkanı dön diz çök ellerini arkaya uzat dedi, dediğini yaptım, plastik kelepçe taktı ardından ağzımı bağladı, ne oluyor dıbına koyim diyemedim. Çok geçmeden siyah bir minibüs geldi, zorla minibüse bindik. Etrafıma göz gezdirdim, benimle birlikte elleri bağlı olan 4 kişi vardı, ben sesimi çıkartmadım, onlarında benim gibi ellerine plastik kelepçe geçirilmiş, ağızları iple bağlanmıştı, tahminimce 15-16-17 yaşları arasındalardı, minibüs yeniden hareket etti, etrafa bakıyordum, elimden bir şeyde gelmiyordu, yanımda ki elemanlardan sızlanma sesleri gelmeye başlamıştı bile, ormanlık alana girdik, ardından yıkık dökük terkedilmiş eski fabrikalardan birinin önünde durduk.
    ···
    1. 1.
      +6 -4
      tecavüz etcekler panpa
      ···
  15. 15.
    +26 -1
    Arkasından biz arabaya geçtik. Çıkış yaptık, otele gidene kadar aklımdan milyonlarca şey geçti. En sonunda otelin otoparkına geldik yeniden. Lütfü bana baktı, "Sen yukarı çık biz geliyoruz." dedi. Asansöre doğru yürüdüm, aslında belimden silahı çıkarıp üçünü de öldürebilirdim, kadını kurtarabilirdim ama bu hiçbir şeyi değiştirmezdi. Ne ölen Metin'i getirirdi, nede ölen 2 çocuğu. Asansöre bindiğimde 9'a bastım ve aynaya baktım. Kendimi tanımakta güçlük çekiyordum. En sonunda asansör durdu ve çıktım hiç değişmeyen 2 adam. Onların arasından geçip içeri girdim. Mert sigara içiyordu. Beni gördü. Baştan aşağıya süzdü, "Ne yaptınız?" diye sordu. "Metin'i ve çocuklarını gömdük, kadını aldık geldik." dediğim anda Lütfü içeri girdi. Mert Lütfüye baktı. "Halletmişsiniz." dedi. Lütfü cebinden tomarla para çıkartıp Mert'in önüne koydu. "Bunlar çıktı." dedi. Mert güldü, "Vay yavşak bu kadar parası vardı bunları yaşadı, harbi salakmış." dedi. Lütfü bana baktı. "Çok iyiydi." dedi. Mert hafif bir tebessüm etti ve kafasını salladı. Lütfü omzuma elini attı. "Eee bir hediyeyi hakediyor. izin verirsen hediyesine zütüreyim." dedi. Mert'e bakarak. Mert "Böyle devam et ilteriş." dedi. Kafamı salladım. Lütfü beni alıp odadan çıktı asansöre bindik. "Bakirim dedin dimi." diye sordu. "Evet." dedim. 4.Kata bastı ve 4.Kata indik. Odama geldiğimizde, "Hediyen içerde, sana iyi geceler." dedi ve gülüp asansöre doğru yürümeye başladı. Kapıyı açtım ve içeri girdim. Kapıyı kapatıp yatağa doğru gittiğimde karşımda Metin'in karısını gördüm.
    ···
  16. 16.
    +25
    "Suat'ın izini zaten bulmamışlar mıydı ? Kafaları nereye gönderdin ?" diye sordum. Güldü. "O zaman Suat'ın yeri yurdu belliydi, köpek olarak kullanılacaktı, baş kaldırdı. Patronun yanına çıkalım anlatır detaylı olarak zaten." dedi. Mert'in yanına çıktık. Epey telaşlı gözüküyordu. "Oturun." dedi. Geçtik oturduk. "Lütfü biliyor ama sen bilmiyorsun ilteriş." dedi. "Dinliyorum." dedim. "Suat burdan çıkma, konseye bile girdi." dedi. Şaşkınlığımı gizlemeye çalıştım.
    ···
  17. 17.
    +24
    "Bunları doktora zütürün, hepsi korkmuştur." dedi ve güldü Lütfü. Alper dediği adam "Bunu napacağız?" diye sordu ve bana baktı. Lütfü kısa bir süre bana baktı. "Otele zütürün bunu benimle birlikte gelsin. Napabilecek bir bakalım." dedi. Kollarımdan tuttular ve yarı sürükler pozisyonda beni bir bmwnin önüne getirdiler. Alper kilolu olana döndü. "Bagajı açıyorum tut sen şunu kaçmasın Bilal." dedi. "Yürüyecek halim yok dıbına koduğum." dedim. Bir şey demedi bagajı açtı. Bilal koluma girip beni bagaja doğru getirdi, Alper omzumdan tutup beni çevirdi ve bir kafa attı, sırtımı bagaja verdiğimde "Benimle düzgün konuşacaksın." diyip yumruk attı. Ardından bagajın içine soktu ve bagajı kapattı. Ellerim hala plastik kelepçeliydi ve zorlanıyordum. inanılmaz bir acı hissediyordum ardından arabanın kapısı açıldı ve kapandı. Sesini duydum ve araba hareket etmeye başladı. Ellerimi plastik kelepçeden kurtarmaya çalışıyordum. Çabalarım sonuç vermiyor aksine daha fazla acı hissediyordum.
    ···
  18. 18.
    +24
    Başıma biri vuruyor gibi hissediyorken gözlerimi açtım. Nerde olduğuma baktım. Her yerim ağrıyordu. Biri kapıya vuruyordu. Ayağa kalkmak isterken yere düştüm. Ardından toparlanıp kapıya doğru yöneldim. Kapıyı açtığımda karşımda Lütfüyü gördüm. "Ağzını yüzünü yıka çıkıyoruz ilteriş." dedi. Sesinde yumuşama vardı. Kapıyı kapattım. Yüzümü yıkadım. Üstümü başımı düzelttim. Anahtarı aldım kapıyı kilitledim çıktım. Saatime baktım. 07.54'dü, 07.57'ye kadar oyalandıktan sonra asansörü beklemeye başladım. 07.58'de asansöre bindim. 9'a bastım, 07.59'da 9.kattaydım, Üstümü başımı düzelttim, kapıda ki 2 adamın ortasına geldim ve saatimi kontrol etmeye başladım 08.00 yazar yazmaz içeri girdim. Mert sigara içiyordu. "Tam 8'de dedi." güldüm. "Bundan sonra benim adamımsın, sana formalitenin nasıl olduğunu ne yapman gerektiğini öğreteceğiz. Lütfü." dedi. Lütfü bana baktı. "işimiz var ilteriş, yürü." dedi. Ne olduğunu anlayamadan sabah sabah Lütfü'nün arkasında dolanıyordum. Otopark'a indik. "Hangisine binelim?" diye sordu. "Hepsi senin mi?" diye sorup bin bir gülüş attım. "Binebildiklerim benim." dedi ve oda imalı bir gülüş attı en sonunda "Sen seçmiyorsan ben seçeyim." dedi ve beni bagajına soktukları bmwye bindi, yanına geçtim bu sefer.
    ···
  19. 19.
    +24
    gibecem bu buğrayıda ha. yiğit bi adam toplayıp basamadı şurayı ırzını gibtiğim
    ···
  20. 20.
    +24
    Yavaş yavaş kürsünün arkasına geçtim ve dinlemeye başladım senayı,ara sıra bebek sesi geliyordu. Huysuzlanıyordu oğlum, hissediyordu babasının geldiğini. Elini kolunu sallıyordu arkadan görüyordum. Silahımı çektim ve ayağa kalktım yavaş yavaş kürsüye doğru gittim kürsü yüksek değildi 1 m boyunda filandı bir de Sena ve Yiğit'in yan yana durması işimi kolaylaştırıyordu ve ben arkalarında yürüyordum onlara doğru sandalyede oturanlar beni göremiyordu. Sena konuşmaya devam ediyordu. "Burda olan veya olmayan herkese teşekkür ederim." der demez "Sena." diye bağırdım. Sena ve Yiğit arkasını döndü. Alkış için kalkan eller havada kaldı. Sena'nın kucağında ki oğlum kafasını bana doğru çevirdi parmaklarını emerken. Maviydi her tarafı annesi mavi giydirmişti. Sena beni görünce şok oldu. Dönerken aralarında boşluk kalmıştı ve o boşlukta Buğra ile göz göze geldik ayağa kalktı. O sırada senaya bakarak "Doğum günün kutlu olsun." dedim. Şok olmuş bana bakıyordu. Yiğit neye uğradığını şaşırmıştı. Konsey üyeleri beni görmüştü. Silahımı çektim. Hala Sena'nın gözlerine bakıyordum. Sena "ilteriş." dedi. Oğlum ağlamaya başladı ve Buğra "Yakalayın şunu." diye korumalara bağırdı.
    ···
    1. 1.
      +16
      buğra dıbınakoyacak olum ilteriş senin eğer koymazsa hikayecinin amk
      ···
      1. 1.
        +7
        senada da hiç din iman yokmuş amk haa 10 ayda nasıl sildin attın sen
        ···
      2. 2.
        +3
        Bide aşkım diyodu oruspu ilteriş olmasa kaan bunun azina sicacakti amk hemen unuttu oruspu
        ···