/i/İnanç

İnanç
  1. 1.
    +37 -3
    Arap kültüründe medeniyete sanata yer yok bro 😎😉
    ···
    1. 1.
      +7 -15
      Arap kültürünü islam sanmakla batı kültürünü medeniyet sanmak aynı hatadır. Muhsin Yazıcıoğlu
      Edit: Yazıcıoğlu saçmalamış beyler islam tabiki Arap kültürüdür. Sadece Müslümanlar buni çok paylaşıyor diye yanıt vermenizi istedim.
      ···
      1. 1.
        +19 -4
        Islam = Arap kültürü
        Batı = medeniyet
        ···
      2. 2.
        +10 -1
        islam basbayağı arap kültürü. hala nesini kabullenemiyorsunuz. iyiliği emredip kötülüğü yasaklamak evrensel olmaya yetmiyor.
        ···
      3. 3.
        +4
        islam, arap kültürüdür. Aksini nasıl iddia edebiliyorsun?
        ···
      4. diğerleri 1
    2. 2.
      +2 -5
      Diyelim yasak, medeniyet heykel yapmak mı oluyor. medeniyet dediğin kime göre neye göre medeniyet. Gotunuzden medeniyet tanımları uydurmussunuz. He aynen heykel yapmayinca insan hayatı yok oluyor toplum batiyor. Dünyadaki adaletsizlikler, aile ve birey karakter önemine topluma önem verecekleri yerde yok heykel harammis aman ne kadar kötü gibi bir sığ ve malca bir anlayış anca sizin gibi mallardan çıkar. Kodugumun beyinsizleri sizi.
      ···
      1. 1.
        -1
        Diyelim diye bir şey yok kafirler gibi konuşma. Heykel, resim, çalgı haramdır.

        Âişe validemiz, bir evde şarkı söyleyen birini görünce ona, (Yazıklar olsun sana, bu şeytandır, bunu çıkarın dışarı!) dedi ve onu çıkardılar. (Buharî)

        (Bir zaman gelecek, zinayı, içkiyi ve çalgıyı helâl sayanlar çıkacaktır.) [Buharî]

        (Mugibi, kalbde nifak hâsıl eder.) [Beyhekî]

        (ilk teganni eden şeytandır.) [Taberanî]

        (Resulullah, çalgı çalarak para kazanmayı yasakladı.) [Begavî]

        (Ümmetimden bazıları, içkilere başka isim vererek içerler. Şarkıcı kadın ve çalgı aletleriyle eğlenirler. Allahü teâlâ, onları yerin dibine batırır.) [ibni Mace]

        (Ben, çalgıları, putları yok etmek için de gönderildim.) [i. Ahmed, Ebu Nuaym, i. Neccar]

        (iblis, dünyaya inince yemek istedi. Besmelesiz yenen yemekler senin, denildi. Müezzin istedi. Mizmarlar [çalgılar] müezzinin, denildi.) [Taberanî, ibni Ebi-d-dünya, ibni Cerir]

        (Nimete kavuşunca mizmar çalmak Allah’ın gazabına sebep olur.) [Deylemî, Bezzar]

        (Çalgıcılar çoğalınca, bela zuhur eder.) [Tirmizî, Ebu Davud, ibni Mace, i. Ahmed]

        (Bir zaman gelecek, zinayı, içkiyi ve çalgıyı helâl sayanlar çıkacaktır.) [Buharî]

        Bunların hepsi hadis yani muhafazid'in sözüdür.
        ···
      2. 2.
        +1 -3
        Olsa bile, medeniyet tanımi insan ve toplumun birbirlerine olan davranışlarının olumlu olmasi, toplum içinde insan ilişkilerinin sorunsuz ve güvenli olmasıdır. Bana göre medeniyet budur. Yok heykelmis yok oymus yok buymus, ulan yazdıklarınizi gören de her hafta heykel müzesine giden çok sanatkar insanlar zannedecek sizi mk. Çoğunuz hayatında bir sanat tarihi kitabı bile okumadiginw yüzde yüz eminim. Laf sallamak için güya buyik bir ekgiblik mal bulmus magribi gibi atlamayın boş boş. Medeniyet üç bes malın tanimina göre işlemez. Medeniyet tanımi ozneldir bana göre heykel yapmanın medeniyetle hiçbir alakası yoktur. Yasak olması da bir sorun değildir. Algılarınizi biraz değiştirmeye biraz farklı açılardan düşünmeye başlarsaniz size Twitter'da ezberletilen eleştirme kalıpları dışına çıkabilirsiniz.
        ···
      3. 3.
        0
        Ne alaka hafiz heykel resim gibi saçmalıklara ben de medeniyet gözüyle bakmam. Medeniyet birden fazla toplumun aynı ülkede kültürlerini birbirlerini rahatsız etmeyecek şekilde özgürce yaşamalarıdır. Yani Afrikadaki bir kabile eğer sorunsuz ve mutlu bir şekilde yaşıyorsa Londradaki insandan daha medeniyetlidir benim gözümde.
        ···
      4. 4.
        +1
        E usta o ne zaman parazit yapiyon. Heykeli yasaklasa bile senin benim günlük yaşam kalitemiz veya düzgün bir insan ve toplum yapısı için bir sorun mu yani ? Sen de benle aynı şeyi düşünüyorsun.
        ···
      5. 5.
        +2 -1
        Hafız çünkü sen diyelim yasak diyorsun heykel için. Diyelim diye bi şey yok direkt yasaktır. islamda heykel, resim, çalgı haramdır. muhafazidin sözlerini de ustte paylaştım zaten.
        ···
      6. 6.
        0
        Şuan olanı kırmak veya bozmak mantiksiz ama sen hep böyle bir bakış açısına maruz kaldığın için saçma gelitor olabilir. Dediğim gibi bence heykelin vs. medeniyetle hiçbir alakası yoktur. Medeniyetin tanımı nedir ve bu tanım kime göre neye doğru. Benim medeniyet tanimim üstteki entridedir.
        ···
      7. 7.
        +3 -1
        Sonra da islam ülkeleri neden gelişmiyor…

        Senin gibi cahil parazitler yaşadığı sürece hiçbir zaman da gelişmeyecek
        ···
      8. 8.
        -1
        Kes ulan dallama. Hayatında bir sanat tarihi kitabı okumamissindir yüzde yüz. Eğitim durumunu sorsam Çorum işletme okuyorsundur karşındakinin ne yaptığını bilmeden cahil diyebiliyorsun. Senin mantik ve algılaman Twitter lv1 ateist kafası. Sizin gibi mallara ne anlatsak anlatalım parazit gibi Mal mal argümanlarla islam'ı eleştirmeye devam edeceksiniz. O yüzden daha fazla kendimi yormayacagim. Gelişmek heykelle olmuyor aslan, gelişmek insan ve toplum yapısını iyileştirip, insanları erdemli insanlar haline getirmeye uğraşıp, bilimde ve adalette her zaman daha ileriye gitmeye daha düzgün bir toplum kurmaya uğraşmakla oluyor. Bana göre medeniyet budur. Şimdi ötede ağlayın.
        ···
      9. diğerleri 6
  2. 2.
    +5
    Din'e zorlamayın mı ?
    Dinden cıkanın cezası direkt ölüm aq
    ···
    1. 1.
      +1
      kurtlar vadisi karacadağ v2 yi dinledin mi?
      ···
  3. 3.
    +8 -3
    islam'da heykel de yasak, sanatsal değeri olsa bile heykeli direkt put diye damgalıyorlar. zamanında ışid bir müzedeki heykelleri yıkmıştı. bizim içimizde de var bu tiplerden, atatürk heykellerine put derler, kadir mısıroğlu zaten atatürk heykelleri bir gün yıkılacak, köpek leşi gibi zütürülecek falan demişti. ışid'den, taliban'dan çok farkları yok içimizdekilerin. resim yasak, müzik yasak, heykel yasak, dans yasak, bildiğin sanat yasak bu dinde. sonra da atatürk/chp neden islam'a karşı savaş verdi diye kızıyorlar. bu cahilliğe savaş vermesin de kime versin:)
    ···
    1. 1.
      +3
      Atatürk heykeli niçin put olarak algılanıyor amg

      Bir ülkede kendi önderinin heykeli olmasından daha doğal ne var?

      Aklı başında kimse gidip bir taşa tapmaz. Bu heykellet put değil anıttır.

      O mantıkla düşüneceksek dinocan da puttur amg
      ···
    2. 2.
      +1 -2
      “resim yasak, müzik yasak, heykel yasak, dans yasak, bildiğin sanat yasak bu dinde.” Demişsin ya bunların hiçbiri Kuranda yasaklanmamıştır. Haram değildir. Hadisler din değildir. Hadisleri Peygamberin ölümünden 200-250 yıl sonra yaşayan kişiler rivayet etmiştir bunlar çelişkili ve güvenilir olmayan kaynaklardır ve zaten hadisler din değildir
      ···
      1. 1.
        +2 -1
        katılmıyorum kardeşim. ben de senin gibi düşünen kur'ancı bir müslümandım ama islam kur'an'dan ibaret değil. islam'ın yıllar içinde şekillenen bir din olduğunu, bu şekillenişin de kulaktan kulağa yayılarak gerçekleştiğini düşünüyorum. kur'an ile hadislerin yayılma şekli tamamen aynı çünkü. hadi hadisler yalan, sadece kur'an gerçek diyelim, kur'an'ın kendisi de çelişkisiz, sorunsuz bir kitap değil zaten. mesela uzun süre kur'an'ı okumadan takılan bir müslümanken dinimi öğreneyim diye kur'an'ı okumaya başlayınca kafamda sorular ortaya çıkmaya başlamıştı.
        ···
      2. 2.
        +1 -1
        Kuran’da bariz bir çelişki yok ki hadislerde ise var. Ayrıca Kuran vahiydir, din kitabıdır Buhari, Müslim, Tırmizi vs.’nin rivayet hadislerinin yayılmasıyla neden aynı olsun?
        ···
  4. 4.
    +4
    Aga deistim kafa rahat dinden kopuk farkında olmadan deist hayatı yaşayan çok var ülkede
    ···
  5. 5.
    +4 -1
    Cenabı hak ne buyurduysa doğrudur aga böle seyleri fazla kurcalamamak gerek dikkatli olalım dinden cıkabiliriz seytanın isi .
    ···
  6. 6.
    +22 -20
    (Canlı resmi yapana, kıyamette "Yaptığın resme can ver" diye azap olunur.) [Müslim]

    (Dünyada [zaruretsiz] canlı resmi yapana, kıyamette bu resme can vermesi söylenerek azap edilir. Halbuki o, o resme can veremez.) [Nesai]

    (Canlı resmi yapan, kıyamette en şiddetli azap görecektir.) [Buhari]

    (Canlı resmi yaparak Allahü teâlânın yarattıklarına benzetmeye çalışanlar, kıyamette en şiddetli azaba uğrarlar.) [Buhari, Müslim]

    (Ya Ali, putları, resimleri imha et.) [Müslim]

    (Elinize geçen canlı resimlerini yırtıp, bozun.) [Müslim]

    (Resim, cünüp ve köpek olan odaya rahmet melekleri girmez.) [Ebu Davud, Nesai, ibni Hibban]

    (Köpek ve heykel bulunan odaya rahmet melekleri girmez.) [Müslim]

    (Cebrail aleyhisselam “Biz, köpek ve resim olan odaya girmeyiz” dedi.) [Buhari, Taberani]

    (Beni âlemlere rahmet olarak gönderen Allahü teâlâ, çalgıları, cahiliyet işlerini ve putları yok etmemi emretti.) [Ebu Nuaym]

    ([Zaruretsiz] canlı resmi yapanların yeri cehennemdir. Ahirette yapılan resimlere can verilecek, o resmi yapanlara cehennemde azap edecektir.) [Buhari, Müslim]

    Resulullah, canlı resmi yapanları lanetledi. [Buhari]
    ···
  7. 7.
    +3 -1
    Kuran’da resim, müzik, dans, heykel, satranç, eğlence haram kılınmamıştır. Hadisler din değildir. Hadisler peygamberin söylediğine rivayet edilen sözlerdir ama peygamberin ölümünden 250 yıl sonra yaşayan insanlar rivayet etmişlerdir. Hadisler çelişkilidir. Ayrıca Kuran’da Kuran’da geçmeyen şeylerden sorumlu olmadığımız yazar. Hadislerin dinde bir hükmü yoktur. Mezhepler de aynı şekilde uydurmadır
    ···
    1. 1.
      0
      Mezheplere de uymak zorunda değiliz bu konuda haklısın. Mezhepsiz de müslüman olunur. Mezhepler kolaylık olsun diye çıkarılmış ama insanlar mezhepler için birbirini öldürüyor.
      ···
      1. 1.
        -1
        Hadise inanmayan Müslüman olmaz. Ehli Sünnet zaten mezhepsizliktir. Yani muhafazidin yolundan gidenler demektir vinovat li ya. Sen eğer muhafazide ve Kurana uyuyorsan Ehli Sünnet yani Sünnisin demektir.
        Hadise iman, Kurana iman ve sünnete iman etmek zorundasın.
        ···
    2. 2.
      0
      Hadis olmadan Kuranı anlamak mümkün değildir. Hadissiz islam ekgibtir, yanlıştır. Kuranı işine göre yorumluyorsun sen. Kuranda geçmeyen şeylerden sorumlu değilsin bu doğru ama zaten hadislere iman kuranda geçiyor. Yani Allah diyor ki muhafazidin tek görevi Kuranı sizlere iletmek değil aynı zamanda Kuranı açıklamak işte bu açıklama işine de Hadis denir. islam Kuran, Sünnet ve Hadis üçlemesinden oluşur. Senin Hadis'i inkar etmen seni bağlar. 1,5 buçuk milyar Müslümanın %99'u Hadislere iman eder. Namazın nasıl kılınacağı, orucun nasıl tutulacağı, zekatın nasıl verileceği Kuranda yazmaz, hepsini Hadislerden öğreniriz. He, ama hadi diyelim ki bu hadisler yalan. Şimdi siz 1400 yıl önceki Kuranın değişmediğine, tahrife uğramadığına inanıyorsunuz da Allah'ın yeryüzündeki en sevdiği kulu muhafazid Mustafa'nın Hadislerinin korunduğuna mı inanmıyorsunuz, Hadis inkarcıları münafıklar, fasıklar? Kuranda hadisleri doğrulayan ayetler vardır.

      “Hak dini onlara açıklasın diye, her peygamberi biz kendi kavminin lisanıyla gönderdik.”(ibrahim,14/4)

      “O kimseler ki, yanlarındaki Tevrat ve incil’de vasıflarını yazılı buldukları ümmî peygamber olan Resulullaha uyarlar. O peygamber ise kendilerini iyiliğe sevk edip kötülükten sakındırır; temiz ve güzel nimetleri onlara helâl, habis olanları ise haram kılar; daha önce kendilerine yüklediğimiz ağır yükleri ve üzerlerindeki bağları onlardan kaldırır. işte ona îmân eden, ona hürmet eden, düşmanlarına karşı ona yardımda bulunan ve onunla indirilmiş olan nûra uyanlar, kurtuluşa erenlerin tâ kendisidir.”(A'raf, 7/157)

      “Allah ve Resulü bir meselede hükmünü verdiği zaman, bir mü’min erkeğin yahut bir mü’min kadının artık işlerinde başka bir yolu seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse, apaçık bir sapıklığa düşmüştür.” (Ahzab, 33/36)

      “Hayır! Rabbine and olsun ki, onlar, aralarındaki anlaşmazlıklar için senin hükmüne müracaat edip, sonra da verdiğin hükme gönüllerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle râzı olup uymadıkça iman etmiş olmazlar.” (Nisa, 4/65)

      “Peygambere itaat eden Allah’a itaat etmiş olur. Kim bundan yüz çevirirse, seni öylelerinin üzerine muhâfız olarak göndermedik; sen ancak doğru yolu gösterip tebliğ etmekle mükellefsin.”(Nisa, 4/80)

      “Peygamber size ne emretmişse alın, neyi yasaklamışsa ondan da kaçının. Allah’tan korkun. Muhakkak ki Allah’ın azâbı pek şiddetlidir.”(Haşir, 59/7)

      “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.” (Âl-i imran, 3/31)

      Şu kişiler muhafazid Mustafa'nın yanında yetişip onu hadislerini yazan başlıca hadis katipleridir:

      Ebu Hüreyre: 5.374,
      Abdullah bin Ömer: 2.630,
      Enes bin Mâlik: 2.286,
      Aişe: 2.210,
      Abdullah bin Abbas: 1.660,
      Câbir bin Abdullah: 1.540,
      Ebû Said el-Hudrî: 1.170

      Daha sonra büyük islam ulemaları Buhari, Tirmizi, Taberani gelip bunların hepsini toplayıp bir kitapta birleştiriyor.

      muhafazidin görevleri arasında, anlaşılması zor olan âyetleri açıklamak da vardır.

      Meselâ âyet-i kerîmede,

      “Onlara karşı gücünüzün yettiği her türlü kuvveti ve cihad için ayrılıp eğitilmiş atları hazır tutun ki, onunla Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve bunlardan başka sizin bilemediğiniz, fakat Allah’ın bildiği düşmanlarınızı korkutasınız.” (Enfâl, 8/60)

      buyuruluyor. Bu âyette “Kuvvet ve savaş atlarını hazır bulundurun.” tabiri geçiyor. Sahabe Peygambere sormuş: “Kuvvet nedir?” Peygamber(asm), “Bilin, kuvvet atmaktır, kuvvet atmaktır, kuvvet atmaktır.” diye üç defa tekrar etmiştir. Her devrin değişen atma vasıtalarına süratle, vakit kaybetmeden ayak uydurmamızı emir buyurmuştur.

      3. Sonra Kur’ân-ı Kerimin mutlak ve âm (sınırsız ve genel ifadeli olan) âyetlerini takyitle tahsis ediyor, yani onlara sınır getiriyor. Meselâ,

      “Allah alışverişi helâl, faizi ise haram kıldı.”(Bakara, 2/275)

      buyuruyor. Bu âyet-i kerîmeye göre her şeyin alışverişi helâldir. Ama Peygamber (asm) buna bir sınır getirerek domuzun ve içkinin alışverişini yasaklamıştır. Demek meşru alışverişin sınırlarını bu şekilde açıklamış oluyor.

      Diğer bir örnek ise şu âyet-i kerimedir:

      “iman eden ve imanlarına zulüm bulaştırmamış olanlar, korkudan emin olmak işte onların hakkıdır ve doğru yola eriştirilenler de onlardır.”(En'am, 6/82)

      Sahabe bu âyet gelince telâşlanıp Peygamberimize sormuş: “Hepimiz nefsimize zulmediyoruz. Yâ Resulallah, bizde zulme düşmeyen var mı?” Peygamber (asm.) “Şirk pek büyük bir zulümdür.” âyetini hatırlatarak, buradaki zulmün şirk olduğunu açıklamıştır. Dolayısıyla bu neviden olan Kur’ân-ı Kerim'deki anlaşılması zor olan âyetleri Peygamberimiz (asm) açıklıyor.

      4. Sonra Kur’ân’da olan meseleler ayrıca Peygamberimiz (asm) tarafından tekraren teyit ve te’kid edilmiştir. Böylece onun daha iyi anlaşılması sağlanmıştır. Bu da bu sadette söylenebilir.

      5. Peygamberimizin bir de şâri’ yönü, yani, Kur’ân’da olmayan hükümleri koyma yetkisi var. Meselâ, yiyeceklerden haram olanların isimleri iki âyet-i kerimede belirtilir. Ama onların hiçbirisinde eşek eti geçmez. Peygamberimiz (asm) Hayber Seferi sırasında, ehlî (evcil) eşek etini haram etmiştir.

      - Bunlar niçin Kur’ân’da açıklanmamış da Peygamberimize bırakılmıştır?

      Kur’ân bütün teferruatı verseydi ciltlerle dolu bir kitap olurdu. Halbuki bu da Kur’ân’dan istifademizi zorlaştırır. Bu bakımdan meselelerin bir kısmının açıklamasını Peygamberimize bırakmıştır. Peygamberimize bıraktırmasının da ayrıca birtakım maslahatları var. Çünkü birtakım meseleler zaman içerisinde neshedilmiş, yürürlükten kalkmıştır.
      Tümünü Göster
      ···
  8. 8.
    +3 -1
    BÖYLE ISLAMI YENDIGINIZI SANIYORSUNUZ AMA SADECE DiNi YALAN HADISLERDEN VE AKILSIZLARDAN AYIKLIYORSUNUZ!

    DOGRU AKTARILIP AKTARILMADIGI BELLI OLMAYAN, NE ŞARTLARDA YAZILDIĞI BELLi OLMAYAN HADiSLERLE iSLAMI NASIL YARGILARSIN. HADiSLERiN NE PEYGAMBER NE 4 HALIFE ZAMANINDA KAYDA ALINMASINA iZiN VERiLMEMiSTiR. EN AZ 100 YIL SONRA TOPLANMAYA BAŞLANAN KULAKTAN KULAĞA GELEN SÖYLEMLERi HEM DE NE ŞARTLARDA NE iCiN SÖYLENDIGI BELLI OLMAYAN SÖZLERi NE KADAR DA DIKKATE ALIYORSUN. BU HASSASiYETLE KURANI HATIM ETMEN LAZIM. DOGDUGUN YERE GORE HRISTIYAN VEYA YAHUDI DE OLABILIR MISIN BU \'SORGULAMAYLA\'.

    KAYNAK KURANDIR. ALLAHIN YASAKLARI DA KURANDA YAZAR.

    \"incisözlügü birak, imana gel oğlum\" (Annen)
    ···
    1. 1.
      0
      Şu kişiler muhafazid Mustafa'nın yanında yetişip onun hadislerini yazan başlıca hadis katipleridir:
      Ebu Hüreyre: 5.374,
      Abdullah bin Ömer: 2.630,
      Enes bin Mâlik: 2.286,
      Aişe: 2.210,
      Abdullah bin Abbas: 1.660,
      Câbir bin Abdullah: 1.540,
      Ebû Said el-Hudrî: 1.170
      Bu insanlar daha muhafazid Peygamber yaşıyorken onun sözlerini not tuttular.

      Bu Hadisler daha sonra büyük islam ulemasının Kütübü Sitte denen kitaplarında toplanır ve bu kitaplar Ehli Sünnet islam'ın, yani muhafazid'in yolundan giden Müslümanların en güvenilir kitaplarıdır.

      Yani senin uydurman gibi 100 yıl sonra falan değil, Hadisler muhafazid peygamber konuştuğu gibi yazılırdı. Fasıklığa düşme, münafıklık yapma.

      1400 yıl önceki Kuranın tahrif olmadığına inanan, değişmediğine inanan sen Hadisler senin işine gelmiyor diye Haşa onlara yalan diyorsun. Kuranı koruyan Allah, hadisleri korumadı mı sanıyorsun ya fasık? Allah Kuranı da Hadisleri de korudu ve buyurdu ki Hadislere de uyalım:
      Kuranda hadisleri doğrulayan ayetler vardır.

      “Hak dini onlara açıklasın diye, her peygamberi biz kendi kavminin lisanıyla gönderdik.”(ibrahim,14/4)

      “O kimseler ki, yanlarındaki Tevrat ve incil’de vasıflarını yazılı buldukları ümmî peygamber olan Resulullaha uyarlar. O peygamber ise kendilerini iyiliğe sevk edip kötülükten sakındırır; temiz ve güzel nimetleri onlara helâl, habis olanları ise haram kılar; daha önce kendilerine yüklediğimiz ağır yükleri ve üzerlerindeki bağları onlardan kaldırır. işte ona îmân eden, ona hürmet eden, düşmanlarına karşı ona yardımda bulunan ve onunla indirilmiş olan nûra uyanlar, kurtuluşa erenlerin tâ kendisidir.”(A'raf, 7/157)

      “Allah ve Resulü bir meselede hükmünü verdiği zaman, bir mü’min erkeğin yahut bir mü’min kadının artık işlerinde başka bir yolu seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse, apaçık bir sapıklığa düşmüştür.” (Ahzab, 33/36)

      “Hayır! Rabbine and olsun ki, onlar, aralarındaki anlaşmazlıklar için senin hükmüne müracaat edip, sonra da verdiğin hükme gönüllerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle râzı olup uymadıkça iman etmiş olmazlar.” (Nisa, 4/65)

      “Peygambere itaat eden Allah’a itaat etmiş olur. Kim bundan yüz çevirirse, seni öylelerinin üzerine muhâfız olarak göndermedik; sen ancak doğru yolu gösterip tebliğ etmekle mükellefsin.”(Nisa, 4/80)

      “Peygamber size ne emretmişse alın, neyi yasaklamışsa ondan da kaçının. Allah’tan korkun. Muhakkak ki Allah’ın azâbı pek şiddetlidir.”(Haşir, 59/7)

      “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.” (Âl-i imran, 3/31)

      muhafazidin görevleri arasında, anlaşılması zor olan âyetleri açıklamak da vardır.

      Meselâ âyet-i kerîmede,

      “Onlara karşı gücünüzün yettiği her türlü kuvveti ve cihad için ayrılıp eğitilmiş atları hazır tutun ki, onunla Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve bunlardan başka sizin bilemediğiniz, fakat Allah’ın bildiği düşmanlarınızı korkutasınız.” (Enfâl, 8/60)

      buyuruluyor. Bu âyette “Kuvvet ve savaş atlarını hazır bulundurun.” tabiri geçiyor. Sahabe Peygambere sormuş: “Kuvvet nedir?” Peygamber(asm), “Bilin, kuvvet atmaktır, kuvvet atmaktır, kuvvet atmaktır.” diye üç defa tekrar etmiştir. Her devrin değişen atma vasıtalarına süratle, vakit kaybetmeden ayak uydurmamızı emir buyurmuştur.

      3. Sonra Kur’ân-ı Kerimin mutlak ve âm (sınırsız ve genel ifadeli olan) âyetlerini takyitle tahsis ediyor, yani onlara sınır getiriyor. Meselâ,

      “Allah alışverişi helâl, faizi ise haram kıldı.”(Bakara, 2/275)

      buyuruyor. Bu âyet-i kerîmeye göre her şeyin alışverişi helâldir. Ama Peygamber (asm) buna bir sınır getirerek domuzun ve içkinin alışverişini yasaklamıştır. Demek meşru alışverişin sınırlarını bu şekilde açıklamış oluyor.

      Diğer bir örnek ise şu âyet-i kerimedir:

      “iman eden ve imanlarına zulüm bulaştırmamış olanlar, korkudan emin olmak işte onların hakkıdır ve doğru yola eriştirilenler de onlardır.”(En'am, 6/82)

      Sahabe bu âyet gelince telâşlanıp Peygamberimize sormuş: “Hepimiz nefsimize zulmediyoruz. Yâ Resulallah, bizde zulme düşmeyen var mı?” Peygamber (asm.) “Şirk pek büyük bir zulümdür.” âyetini hatırlatarak, buradaki zulmün şirk olduğunu açıklamıştır. Dolayısıyla bu neviden olan Kur’ân-ı Kerim'deki anlaşılması zor olan âyetleri Peygamberimiz (asm) açıklıyor.

      4. Sonra Kur’ân’da olan meseleler ayrıca Peygamberimiz (asm) tarafından tekraren teyit ve te’kid edilmiştir. Böylece onun daha iyi anlaşılması sağlanmıştır. Bu da bu sadette söylenebilir.

      5. Peygamberimizin bir de şâri’ yönü, yani, Kur’ân’da olmayan hükümleri koyma yetkisi var. Meselâ, yiyeceklerden haram olanların isimleri iki âyet-i kerimede belirtilir. Ama onların hiçbirisinde eşek eti geçmez. Peygamberimiz (asm) Hayber Seferi sırasında, ehlî (evcil) eşek etini haram etmiştir.

      - Bunlar niçin Kur’ân’da açıklanmamış da Peygamberimize bırakılmıştır?

      Kur’ân bütün teferruatı verseydi ciltlerle dolu bir kitap olurdu. Halbuki bu da Kur’ân’dan istifademizi zorlaştırır. Bu bakımdan meselelerin bir kısmının açıklamasını Peygamberimize bırakmıştır. Peygamberimize bıraktırmasının da ayrıca birtakım maslahatları var. Çünkü birtakım meseleler zaman içerisinde neshedilmiş, yürürlükten kalkmıştır
      Tümünü Göster
      ···
    2. 2.
      +1 -1
      Copy paste çekiyorsun. Yukardaki ayetlerim gayet de Kuranın detaylı olduğunu, ondan başka hakem aranmayacağını söylüyor. Senin kelime oyunu yaptığın tarzda detayın sonu yok. Kuranda verildiği kadar detay yeter.

      Paylaştığın hadisleri neden yazıya aldırtmamış peygamberimiz? 4 halife neden yazıya aldırtmamış, hatta alınan olursa yaktırmış? Daha sonra diyip saydıkların kaç yıl sonra kitaplaştırmış, arada aktaranlar ne kadar doğru aktarmış nereden bilelim? Bu yüzden kaynak alamayız. Ayetler seni öyle kitliyor ki, dön yine yukardaki mesajımı oku cevabın orda. Müslüman olmayıp oynuyosun burda, kendi inandığın şekilde bak yoluna ama içinde mücadele var hâlâ, kendini bi yere konumlandıramadığın için islama göre bi konum arıyorsun.

      Kendilerine okunmakta olan Kitab’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu?
      29–Ankebut Suresi 51

      Kitap’ta hiçbir şeyi ekgib bırakmadık.
      6–Enam Suresi 38

      Allah size kitabı detaylandırılmış bir halde indirmişken Allah’ın dışında bir hakem mi arayayım?
      6–Enam Suresi 114

      Hicbisey ekgib değil, itirazın varsa Kuran'a, Allah'a var. Sıkışıp kalırsın kendi kopyalama oyununda.
      ···
      1. 1.
        0
        Panpa saçma sapan konuşma ne kendim gibi salakları? 1,5 milyar Müslüman zaten bu hadislere iman ediyor. Arada senin gibi kafası basan bir kaç kişi hadislerin yalan olduğunu biliyor. Ama senle benim aramızda 1 fark var. Ben hem hadisleri hem de kuranı yalanlarım. Çünkü Allah yoktur din yalandır. Sense imanını pekiştirmek için hadisleri yalanlarsın çünkü bu saçmalıkların senin dininden çıkmış olacağına inanmazsın. Ayrıca ben copy paste oyunu yapmadım. Sen her başlığıma aynı şeyi yazdığın için aynı cevabı aldın. Sana bir kaç sorum var. O zaman sen Müslümanlar gibi namaz kılmıyor, oruç tutmuyor, zekat vermiyor, eşek eti yiyiyorsun öyle mi? Hadisleri reddettiğine ve Kuranı temel aldığına göre eşek eti senin için haram değil? Salatı sadece Allah'ı anarak mı yapıyorsun? Neyse gelgelelim hadis mevzusuna. Şimdi ilk olarak müddei sensin, sen diyorsun ki Hadisler 4 halife döneminde yakıldı hatta muhafazid döneminde yazıya aldırtmadı. ilk olarak şu başlıca ravilere bir bakmanı öneririm:
        Ebu Hüreyre: 5.374,
        Abdullah bin Ömer: 2.630,
        Enes bin Mâlik: 2.286,
        Aişe: 2.210,
        Abdullah bin Abbas: 1.660,
        Câbir bin Abdullah: 1.540,
        Ebû Said el-Hudrî: 1.170
        Bu insanlar muhafazidim yanındaki sözleri ezberleyen insanlar. Yani sen eğer hadisler yalan diyorsan bir kanıtla mükellefsin. Kanıt sunmazsan hem ben hem de başka Müslümanlar nasıl inansın senin gibi bir Hadis inkarcısı sahte Müslümana?

        Şimdi panpa şu alttaki 5 ayete göre muhafazidin hükmüne uymalıyız. Peki muhafazidin hükümlerini nasıl öğreneceğiz?

        Allah ve Resulü bir meselede hükmünü verdiği zaman, bir mü’min erkeğin yahut bir mü’min kadının artık işlerinde başka bir yolu seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse, apaçık bir sapıklığa düşmüştür.” (Ahzab, 33/36)

        “Hayır! Rabbine and olsun ki, onlar, aralarındaki anlaşmazlıklar için senin hükmüne müracaat edip, sonra da verdiğin hükme gönüllerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle râzı olup uymadıkça iman etmiş olmazlar.” (Nisa, 4/65)

        “Peygambere itaat eden Allah’a itaat etmiş olur. Kim bundan yüz çevirirse, seni öylelerinin üzerine muhâfız olarak göndermedik; sen ancak doğru yolu gösterip tebliğ etmekle mükellefsin.”(Nisa, 4/80)

        “Peygamber size ne emretmişse alın, neyi yasaklamışsa ondan da kaçının. Allah’tan korkun. Muhakkak ki Allah’ın azâbı pek şiddetlidir.”(Haşir, 59/7)

        “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.” (Âl-i imran, 3/31)

        Yani sen diyorsun Kuran ekgib değildir. E Kuran ekgib değilse o zaman ben nereden öğreneceğim muhafazidin hükümlerini? Hadisler yalansa nereden bileceğim? Allah hem muhafazide uyun diyor hem de nereden uyacağımızı belirtmiyor. Sen diyeceksen ki Allah o zaman için onu demiş ben de sana derim ki Kuran evrensel değil mi? O zamanki ayet niçin şimdi geçersiz oluyor? Demek ki evrensel değil.

        Din coğrafya meselesidir panpa. Sen Müslüman bir anne babadan geldiğin için ve çevren Müslüman olduğu için Müslümansın. Sibiryada doğsan köktengrici, Yunanistanda doğsan Ortodoks, Romada doğsan Katolik, israilde doğsan Yahudi olacaktın. Hepiniz diyorsunuz ki gerçek din benimki sizin dinleriniz yalan. Aslında hiçbirinizin dini doğru değil çünkü din yalandır.

        Mesela islamın kökeni Yahudiliktir, Yahudiliğin kökeni de Sümer mitolojisine dayanır. Nuh Tufanı olayının aynısı Sümer destanında, Gılgamış destanında vardır. Din bir coğrafya ve kültür işidir. Sibiryada doğan biri asla Müslüman olmaz. israilde doğan biris asla Katolik olmaz. Ve senin gibi islam coğrafyasında doğan biri ise asla Köktengrici olmaz.

        Sen kafası basan bir adamsın, basmıyorsa bile araştırma yetin var. Yani hadislerin yalan olduğunu kavrayabilmişsin aferin, ama Kuran da yalan. Sen benim yanıtlarıma ve sorularıma yanıt ver sonra tartışmayı Kuranın yalan olup olmadığına çekelim istersen?
        Tümünü Göster
        ···
      2. 2.
        0
        Kurana bile inanmıyorsan neden hadislerdeki çelişkilerden insanlarla uğraşıyorsun? Kendi dininden konuşacak biseyin yok.
        ···
      3. 3.
        0
        Benim dinim yok hacım. Sen dediklerime yanıt versene benim. Müddei sensin. Hadisler yakılmış da, hadisler yazdırılmamış da.

        Niçin dedin onun cevabını vereyim. Benim gibi eskiden sofu Müslüman insanları, dinsiz şeytan yoldan çıkarır da ve türlü vesveselerle sizin üzerinize musallat eder. Yani ben senin dinine göre şeytanın benim aklımı çelmesiyle seni dinden uzaklaştırmaya çalışan bir mürtedim. Kuranda benim gibi kafirler için ayetler de vardır.

        Andolsun biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. işte asıl gafiller onlardır Araf 179.

        Mesela burada Allah bana bunları diyor senin dinine göre ama aslında yanlış. Ben zaten her şeyi bilip gördüğüm için dinden çıktım. Senin gibi hadis inkarcısı kafası çalışan bir adamın da islamı incelerse dinden çıkması yakındır.

        Zannımca ridde savaşlarını biliyorsundur. Bilmiyorsan araştır.
        ···
      4. 4.
        0
        Peygamberin yanında ezberleseler de kime aktarmışlar, onlar kime aktarmış ki ta ki kaleme alınmış? O arada söz aktaran herkesin doğru hatırladığına ve aktardığına neden imam edeyim? O zaman sorulanla orada cevaplandı. insanlığa indirilen Kurandır. Peygamberimiz Kuranı aktardığı için dinlememiz istenmiştir. Hadis inkarcısı da degilim, o zaman yasasaydım ve hadisi kendisinden duysaydım uyardım. Senin şimdi hadis diye aktardiklarin hadis mi ? ,)
        ···
      5. diğerleri 2
  9. 9.
    +3 -1
    Bir tasarımcı olarak kendimi kötü hissettim.
    ···
    1. 1.
      +3
      Gel buraya kâfir👳🏻‍♂️📿🗡
      ···
  10. 10.
    +2
    yazdıklarının içinde bi tane ayet yok ordan hadisleri toplayıp gelmişsin bir de islamda diye başlık açmışsın
    Sen hiç kulaktan kulağa oynadın mı ne kadar çok değişiyor sözler hadislerde öyledir aslında o zamana göre çok değişmeyen sözler günümüzde farklı algılanabilmektedir sen şuan 1400 yıl öncesini kast ediyorsun o zamanın şart ve koşulları neyi gerekiyordu bilemeyiz şimdi islamiyet indiğinde fotoğraf makinesi yoktu o yüzden fotoğraf çekmenin yasak olması çok saçma bir başlıktır tabi resim heykel yapmak yasaktı çünkü arap coğrafyasında resim heykel sanattan ziyade bir ibadet şekli olarak kullanılıyordu buna karşılık Müslümanlar sanat olarak hat sanatını buldular ve uzun yıllar boyunca kullandılar ve halen kullanılmaya devam etmektedir hat sanatı da çok önemli bir sanattır hatta picasso bu konuda söyle bir sözü vardır işte gerçek resim budur diye mesela yine aynı şekilde van gogh a soruyorlar siz resimle istediğinizi anlatabildiniz mi diye van gogh cevaplıyor hayır anlatmadım peki diyor gazateci bu hangi snaatla olur van gogh cevaplıyor kaligrafi ile yani hat sanatı ile olur diyor resim neden yasak insanlar cahil çünkü adam kağıt parçasına tapıyor ondan medet umuyor kil toprak parçasına tapıyor deve istiyor koyun istiyor kulağa komik delebilir ama o zamanın koşulları buymuş adam helvadan heykel yapıyor tapınıyor dönüş yolunda acıkıp helvayı yiyor bu kadar ahmak cahil bir toplumda bir şeyleri katı kurallarla engelleyip yasaklamazsan bazı şeylerin önüne geçemezsin dikkat edersen kur\\\'anda bununlar ilgili bir ayet yok niçin çünkü kur\\\'an bakidir hem bu güne hem geleceğe ışıktır sevgiler saygılar
    ···
    1. 1.
      0
      islam Kuran, Sünnet ve Hadis üçlemesinden oluşur. Senin Hadis'i inkar etmen seni bağlar. 1,5 buçuk milyar Müslümanın %99'u Hadislere iman eder. Namazın nasıl kılınacağı, orucun nasıl tutulacağı, zekatın nasıl verileceği Kuranda yazmaz, hepsini Hadislerden öğreniriz. He, ama hadi diyelim ki bu hadisler yalan. Şimdi siz 1400 yıl önceki Kuranın değişmediğine, tahrife uğramadığına inanıyorsunuz da Allah'ın yeryüzündeki en sevdiği kulu muhafazid Mustafa'nın Hadislerinin korunduğuna mı inanmıyorsunuz, Hadis inkarcıları münafıklar, fasıklar? Kuranda hadisleri doğrulayan ayetler vardır.

      “Hak dini onlara açıklasın diye, her peygamberi biz kendi kavminin lisanıyla gönderdik.”(ibrahim,14/4)

      “O kimseler ki, yanlarındaki Tevrat ve incil’de vasıflarını yazılı buldukları ümmî peygamber olan Resulullaha uyarlar. O peygamber ise kendilerini iyiliğe sevk edip kötülükten sakındırır; temiz ve güzel nimetleri onlara helâl, habis olanları ise haram kılar; daha önce kendilerine yüklediğimiz ağır yükleri ve üzerlerindeki bağları onlardan kaldırır. işte ona îmân eden, ona hürmet eden, düşmanlarına karşı ona yardımda bulunan ve onunla indirilmiş olan nûra uyanlar, kurtuluşa erenlerin tâ kendisidir.”(A'raf, 7/157)

      “Allah ve Resulü bir meselede hükmünü verdiği zaman, bir mü’min erkeğin yahut bir mü’min kadının artık işlerinde başka bir yolu seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse, apaçık bir sapıklığa düşmüştür.” (Ahzab, 33/36)

      “Hayır! Rabbine and olsun ki, onlar, aralarındaki anlaşmazlıklar için senin hükmüne müracaat edip, sonra da verdiğin hükme gönüllerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle râzı olup uymadıkça iman etmiş olmazlar.” (Nisa, 4/65)

      “Peygambere itaat eden Allah’a itaat etmiş olur. Kim bundan yüz çevirirse, seni öylelerinin üzerine muhâfız olarak göndermedik; sen ancak doğru yolu gösterip tebliğ etmekle mükellefsin.”(Nisa, 4/80)

      “Peygamber size ne emretmişse alın, neyi yasaklamışsa ondan da kaçının. Allah’tan korkun. Muhakkak ki Allah’ın azâbı pek şiddetlidir.”(Haşir, 59/7)

      “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.” (Âl-i imran, 3/31)

      Şu kişiler muhafazid Mustafa'nın yanında yetişip onu hadislerini yazan başlıca hadis katipleridir:

      Ebu Hüreyre: 5.374,
      Abdullah bin Ömer: 2.630,
      Enes bin Mâlik: 2.286,
      Aişe: 2.210,
      Abdullah bin Abbas: 1.660,
      Câbir bin Abdullah: 1.540,
      Ebû Said el-Hudrî: 1.170

      Daha sonra büyük islam ulemaları Buhari, Tirmizi, Taberani gelip bunların hepsini toplayıp bir kitapta birleştiriyor.

      muhafazidin görevleri arasında, anlaşılması zor olan âyetleri açıklamak da vardır.

      Meselâ âyet-i kerîmede,

      “Onlara karşı gücünüzün yettiği her türlü kuvveti ve cihad için ayrılıp eğitilmiş atları hazır tutun ki, onunla Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve bunlardan başka sizin bilemediğiniz, fakat Allah’ın bildiği düşmanlarınızı korkutasınız.” (Enfâl, 8/60)

      buyuruluyor. Bu âyette “Kuvvet ve savaş atlarını hazır bulundurun.” tabiri geçiyor. Sahabe Peygambere sormuş: “Kuvvet nedir?” Peygamber(asm), “Bilin, kuvvet atmaktır, kuvvet atmaktır, kuvvet atmaktır.” diye üç defa tekrar etmiştir. Her devrin değişen atma vasıtalarına süratle, vakit kaybetmeden ayak uydurmamızı emir buyurmuştur.

      3. Sonra Kur’ân-ı Kerimin mutlak ve âm (sınırsız ve genel ifadeli olan) âyetlerini takyitle tahsis ediyor, yani onlara sınır getiriyor. Meselâ,

      “Allah alışverişi helâl, faizi ise haram kıldı.”(Bakara, 2/275)

      buyuruyor. Bu âyet-i kerîmeye göre her şeyin alışverişi helâldir. Ama Peygamber (asm) buna bir sınır getirerek domuzun ve içkinin alışverişini yasaklamıştır. Demek meşru alışverişin sınırlarını bu şekilde açıklamış oluyor.

      Diğer bir örnek ise şu âyet-i kerimedir:

      “iman eden ve imanlarına zulüm bulaştırmamış olanlar, korkudan emin olmak işte onların hakkıdır ve doğru yola eriştirilenler de onlardır.”(En'am, 6/82)

      Sahabe bu âyet gelince telâşlanıp Peygamberimize sormuş: “Hepimiz nefsimize zulmediyoruz. Yâ Resulallah, bizde zulme düşmeyen var mı?” Peygamber (asm.) “Şirk pek büyük bir zulümdür.” âyetini hatırlatarak, buradaki zulmün şirk olduğunu açıklamıştır. Dolayısıyla bu neviden olan Kur’ân-ı Kerim'deki anlaşılması zor olan âyetleri Peygamberimiz (asm) açıklıyor.

      4. Sonra Kur’ân’da olan meseleler ayrıca Peygamberimiz (asm) tarafından tekraren teyit ve te’kid edilmiştir. Böylece onun daha iyi anlaşılması sağlanmıştır. Bu da bu sadette söylenebilir.

      5. Peygamberimizin bir de şâri’ yönü, yani, Kur’ân’da olmayan hükümleri koyma yetkisi var. Meselâ, yiyeceklerden haram olanların isimleri iki âyet-i kerimede belirtilir. Ama onların hiçbirisinde eşek eti geçmez. Peygamberimiz (asm) Hayber Seferi sırasında, ehlî (evcil) eşek etini haram etmiştir.

      - Bunlar niçin Kur’ân’da açıklanmamış da Peygamberimize bırakılmıştır?

      Kur’ân bütün teferruatı verseydi ciltlerle dolu bir kitap olurdu. Halbuki bu da Kur’ân’dan istifademizi zorlaştırır. Bu bakımdan meselelerin bir kısmının açıklamasını Peygamberimize bırakmıştır. Peygamberimize bıraktırmasının da ayrıca birtakım maslahatları var. Çünkü birtakım meseleler zaman içerisinde neshedilmiş, yürürlükten kalkmıştır
      Tümünü Göster
      ···
  11. 11.
    +2
    bir tek ilgimi çeken düşmana merhamettir isa da aynı şekilde düşmana ve esirlere merhamet edin demişti o yüzyıllarda barbarlık ve işkence zihniyeti çok yaygındı fakat bir adamın kendi yazsa bile böyle düşünebilmesi onu aynı yaşadığı dönemde ki diğer insanlardan kesinlikle üstün kılar
    ···
  12. 12.
    +1
    Hadislerin 21. yüzyılda savunulacak bir tarafı olmadığını görenler hemen hadis inkarcısı olmuş bakıyorum. Aslında Kur'an'ın da savunulacak bir yanı yok ama elde avuçta başka bir şey kalmayınca ne yapacaksın işte...
    ···
  13. 13.
    +1
    Hadisler din değildir
    ···
    1. 1.
      0
      islam Kuran Sünnet ve Hadisten oluşur ya münafık. Allah seni cehennemde hutameye atmadan önce tövbe dilen de kurtuluşa eresin, Allah şüphesiz af dileyen kullarını affeder. Fasıklığa ďüşme, dinden sapma. Sen nasıl olur da ehli sünnete uydurma dersin? Yani muhafazid'in sünnetine uyanlara nasıl uydurma dersin. Allah seni ıslah etsin.
      ···
    2. 2.
      0
      Sen dinsiz değil miydin?
      ···
  14. 14.
    +1
    Ben bu sözde din alimlerinin dediği hiçbir şeye inanmıyorum, hepsi arap milliyetçisi, insanları bilgi ve sanattan uzak tutup dini silah olarak kullanıyorlar
    ···
    1. 1.
      0
      Bunlar din alimlerinin sözleri değil. Bunlar hadis. Yani muhafazid'in sözleri. muhafazid'in sözlerine iman etmeyen Kuranda kafir olarak buyurulmuştur.

      Kuranda geçmez çünkü bunlar hadistir. Kuranda namazın nasıl kılınacağı, orucun nasıl tutulacağı, zekatın nasıl verileceği de geçmez.

      Allah alışverişi helâl, faizi ise haram kıldı.”(Bakara, 2/275) buyuruyor. Bu âyet-i kerîmeye göre her şeyin alışverişi helâldir. Ama Peygamber buna bir sınır getirerek domuzun ve içkinin alışverişini yasaklamıştır. Demek meşru alışverişin sınırlarını bu şekilde açıklamış oluyor. Kuranda peygamberin sözüne uymak emredilmiştir. Uymayan kişi kafir olur. Sen peygamberin sözüne Arap milliyetçiliği diyorsan aramıza hoşgeldin kardeşim.

      Nisa 80 Resûlullah’a itaat eden Allah’a itaat etmiş olur, yüz çevirenlere gelince seni onlara bekçi olarak göndermedik.

      Nisa 13 Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’a ve peygamberine itaat ederse Allah onu, altından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır, orada devamlı kalıcıdırlar; işte büyük kazanç budur.

      Nisa 14 Kim de Allah’a ve Peygamberi’ne isyân eder ve O’nun sınırlarını aşarsa Allah onu, içinde devamlı kalacağı bir ateşe sokar. Onun için zelîl ve perişan eden bir azap vardır.

      “Hak dini onlara açıklasın diye, her peygamberi biz kendi kavminin lisanıyla gönderdik.”(ibrahim,14/4)

      “O kimseler ki, yanlarındaki Tevrat ve incil’de vasıflarını yazılı buldukları ümmî peygamber olan Resulullaha uyarlar. O peygamber ise kendilerini iyiliğe sevk edip kötülükten sakındırır; temiz ve güzel nimetleri onlara helâl, habis olanları ise haram kılar; daha önce kendilerine yüklediğimiz ağır yükleri ve üzerlerindeki bağları onlardan kaldırır. işte ona îmân eden, ona hürmet eden, düşmanlarına karşı ona yardımda bulunan ve onunla indirilmiş olan nûra uyanlar, kurtuluşa erenlerin tâ kendisidir.”(A'raf, 7/157)

      “Allah ve Resulü bir meselede hükmünü verdiği zaman, bir mü’min erkeğin yahut bir mü’min kadının artık işlerinde başka bir yolu seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse, apaçık bir sapıklığa düşmüştür.” (Ahzab, 33/36)

      “Hayır! Rabbine and olsun ki, onlar, aralarındaki anlaşmazlıklar için senin hükmüne müracaat edip, sonra da verdiğin hükme gönüllerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle râzı olup uymadıkça iman etmiş olmazlar.” (Nisa, 4/65)

      “Peygambere itaat eden Allah’a itaat etmiş olur. Kim bundan yüz çevirirse, seni öylelerinin üzerine muhâfız olarak göndermedik; sen ancak doğru yolu gösterip tebliğ etmekle mükellefsin.”(Nisa, 4/80)

      “Peygamber size ne emretmişse alın, neyi yasaklamışsa ondan da kaçının. Allah’tan korkun. Muhakkak ki Allah’ın azâbı pek şiddetlidir.”(Haşir, 59/7)

      “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.” (Âl-i imran, 3/31)
      Tümünü Göster
      ···
      1. 1.
        +2 -2
        Yukarıdakiler peygamberin sözleri değil 6-9yy larda yaşamış din alimlerinin sözleri
        ···
    2. 2.
      +1
      Hayır panpa onların sözleri değil. Kütübü Sitte denen hadis kitaplarının adlarının da bulunduğu hadis kitapları onlar. Buhari adlı hadis kitabının muhaddisi Muhammad El Buhari'dir. Yani Muhammad El Buhari Peygamber muhafazid'in sözlerini derleyerek bir kitabın içine yazmıştir. Bu kitabın adı Sahih-i Buhari, yazarı Muhammad El Buhari, içeriği ise peygamber muhafazid'in sözleridir.

      Hadise inanmamak seni münafık yapar. Yani sen yarı imanlısın şu an. islam Kuran Sünet ve Hadis'ten oluşur. Sadece Kuranı varsayarsak namazın nasıl kılınacağını, orucun nasıl tutulacağını, zekatın nasıl verileceğini bilemeyiz. Kuranda yazmaz bunlar.
      ···
      1. 1.
        0
        ee nerden biliyoz buharinin yalan solemedini? Ha dogru yemin falan etmistir amg ne diyosa dogrudur😀
        ···
  15. 15.
    +1
    Kuran'da hangi ayette yazıyor lan yasak olduğu?
    ···
    1. 1.
      +3 -2
      Kuranda yazmasına gerek yok muhafazid yasaklıyor. muhafazid Allah'ın sözünü ileten elçidir. Kuranda namazın nasıl kılınacağı, kaç rekat olduğu da yazmaz bunu muhafazid'in sözleriyle yani hadislerle öğreniriz. He ben hadis inkarcısıyım, muhafazid'in sözüne imanım yok dersen kafirliğe hoşgeldin kardeşim.
      ···
      1. 1.
        +2 -3
        Boş yapıyorsun. Hadisler dinin kaynağı değil, peygamber ve 4 halife zamanı yazıya aldırılmamış. Alınanlar da yakılmış. Ancak 100 yıl sonra bazı hocalar kulaktan kulağa aktarıldığı kadarını not alabilmeye başlamış. Asıl sen aşağıdaki ayetleri inkâr ettiğin için kafirsin. Kendi dinine bak hadi.

        26– Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.
        27– Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. O’nun kelimelerini değiştirecek hiçbir kudret yoktur.
        18-Kehf Suresi 26,27

        Kendilerine okunmakta olan Kitab’ı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu?
        29–Ankebut Suresi 51

        Kitap’ta hiçbir şeyi ekgib bırakmadık.
        6–Enam Suresi 38

        Allah size kitabı detaylandırılmış bir halde indirmişken Allah’ın dışında bir hakem mi arayayım?
        6–Enam Suresi 114
        ···
  16. 16.
    0
    zütten uydurma hadisler
    ···
  17. 17.
    0
    http://incisozluk.com.tr/...r/&list_type=solframe oku amk
    ···
  18. 18.
    0
    Hepsi hadis.
    ···
    1. 1.
      0
      Hadis olmadan Kuranı anlamak mümkün değildir. Hadissiz islam ekgibtir, yanlıştır. Kuranı işine göre yorumluyorsun sen. Kuranda geçmeyen şeylerden sorumlu değilsin bu doğru ama zaten hadislere iman kuranda geçiyor. Yani Allah diyor ki muhafazidin tek görevi Kuranı sizlere iletmek değil aynı zamanda Kuranı açıklamak işte bu açıklama işine de Hadis denir. islam Kuran, Sünnet ve Hadis üçlemesinden oluşur. Senin Hadis'i inkar etmen seni bağlar. 1,5 buçuk milyar Müslümanın %99'u Hadislere iman eder. Namazın nasıl kılınacağı, orucun nasıl tutulacağı, zekatın nasıl verileceği Kuranda yazmaz, hepsini Hadislerden öğreniriz. He, ama hadi diyelim ki bu hadisler yalan. Şimdi siz 1400 yıl önceki Kuranın değişmediğine, tahrife uğramadığına inanıyorsunuz da Allah'ın yeryüzündeki en sevdiği kulu muhafazid Mustafa'nın Hadislerinin korunduğuna mı inanmıyorsunuz, Hadis inkarcıları münafıklar, fasıklar? Kuranda hadisleri doğrulayan ayetler vardır.

      “Hak dini onlara açıklasın diye, her peygamberi biz kendi kavminin lisanıyla gönderdik.”(ibrahim,14/4)

      “O kimseler ki, yanlarındaki Tevrat ve incil’de vasıflarını yazılı buldukları ümmî peygamber olan Resulullaha uyarlar. O peygamber ise kendilerini iyiliğe sevk edip kötülükten sakındırır; temiz ve güzel nimetleri onlara helâl, habis olanları ise haram kılar; daha önce kendilerine yüklediğimiz ağır yükleri ve üzerlerindeki bağları onlardan kaldırır. işte ona îmân eden, ona hürmet eden, düşmanlarına karşı ona yardımda bulunan ve onunla indirilmiş olan nûra uyanlar, kurtuluşa erenlerin tâ kendisidir.”(A'raf, 7/157)

      “Allah ve Resulü bir meselede hükmünü verdiği zaman, bir mü’min erkeğin yahut bir mü’min kadının artık işlerinde başka bir yolu seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse, apaçık bir sapıklığa düşmüştür.” (Ahzab, 33/36)

      “Hayır! Rabbine and olsun ki, onlar, aralarındaki anlaşmazlıklar için senin hükmüne müracaat edip, sonra da verdiğin hükme gönüllerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle râzı olup uymadıkça iman etmiş olmazlar.” (Nisa, 4/65)

      “Peygambere itaat eden Allah’a itaat etmiş olur. Kim bundan yüz çevirirse, seni öylelerinin üzerine muhâfız olarak göndermedik; sen ancak doğru yolu gösterip tebliğ etmekle mükellefsin.”(Nisa, 4/80)

      “Peygamber size ne emretmişse alın, neyi yasaklamışsa ondan da kaçının. Allah’tan korkun. Muhakkak ki Allah’ın azâbı pek şiddetlidir.”(Haşir, 59/7)

      “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.” (Âl-i imran, 3/31)

      Şu kişiler muhafazid Mustafa'nın yanında yetişip onu hadislerini yazan başlıca hadis katipleridir:

      Ebu Hüreyre: 5.374,
      Abdullah bin Ömer: 2.630,
      Enes bin Mâlik: 2.286,
      Aişe: 2.210,
      Abdullah bin Abbas: 1.660,
      Câbir bin Abdullah: 1.540,
      Ebû Said el-Hudrî: 1.170

      Daha sonra büyük islam ulemaları Buhari, Tirmizi, Taberani gelip bunların hepsini toplayıp bir kitapta birleştiriyor.

      muhafazidin görevleri arasında, anlaşılması zor olan âyetleri açıklamak da vardır.

      Meselâ âyet-i kerîmede,

      “Onlara karşı gücünüzün yettiği her türlü kuvveti ve cihad için ayrılıp eğitilmiş atları hazır tutun ki, onunla Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve bunlardan başka sizin bilemediğiniz, fakat Allah’ın bildiği düşmanlarınızı korkutasınız.” (Enfâl, 8/60)

      buyuruluyor. Bu âyette “Kuvvet ve savaş atlarını hazır bulundurun.” tabiri geçiyor. Sahabe Peygambere sormuş: “Kuvvet nedir?” Peygamber(asm), “Bilin, kuvvet atmaktır, kuvvet atmaktır, kuvvet atmaktır.” diye üç defa tekrar etmiştir. Her devrin değişen atma vasıtalarına süratle, vakit kaybetmeden ayak uydurmamızı emir buyurmuştur.

      3. Sonra Kur’ân-ı Kerimin mutlak ve âm (sınırsız ve genel ifadeli olan) âyetlerini takyitle tahsis ediyor, yani onlara sınır getiriyor. Meselâ,

      “Allah alışverişi helâl, faizi ise haram kıldı.”(Bakara, 2/275)

      buyuruyor. Bu âyet-i kerîmeye göre her şeyin alışverişi helâldir. Ama Peygamber (asm) buna bir sınır getirerek domuzun ve içkinin alışverişini yasaklamıştır. Demek meşru alışverişin sınırlarını bu şekilde açıklamış oluyor.

      Diğer bir örnek ise şu âyet-i kerimedir:

      “iman eden ve imanlarına zulüm bulaştırmamış olanlar, korkudan emin olmak işte onların hakkıdır ve doğru yola eriştirilenler de onlardır.”(En'am, 6/82)

      Sahabe bu âyet gelince telâşlanıp Peygamberimize sormuş: “Hepimiz nefsimize zulmediyoruz. Yâ Resulallah, bizde zulme düşmeyen var mı?” Peygamber (asm.) “Şirk pek büyük bir zulümdür.” âyetini hatırlatarak, buradaki zulmün şirk olduğunu açıklamıştır. Dolayısıyla bu neviden olan Kur’ân-ı Kerim'deki anlaşılması zor olan âyetleri Peygamberimiz (asm) açıklıyor.

      4. Sonra Kur’ân’da olan meseleler ayrıca Peygamberimiz (asm) tarafından tekraren teyit ve te’kid edilmiştir. Böylece onun daha iyi anlaşılması sağlanmıştır. Bu da bu sadette söylenebilir.

      5. Peygamberimizin bir de şâri’ yönü, yani, Kur’ân’da olmayan hükümleri koyma yetkisi var. Meselâ, yiyeceklerden haram olanların isimleri iki âyet-i kerimede belirtilir. Ama onların hiçbirisinde eşek eti geçmez. Peygamberimiz (asm) Hayber Seferi sırasında, ehlî (evcil) eşek etini haram etmiştir.

      - Bunlar niçin Kur’ân’da açıklanmamış da Peygamberimize bırakılmıştır?

      Kur’ân bütün teferruatı verseydi ciltlerle dolu bir kitap olurdu. Halbuki bu da Kur’ân’dan istifademizi zorlaştırır. Bu bakımdan meselelerin bir kısmının açıklamasını Peygamberimize bırakmıştır. Peygamberimize bıraktırmasının da ayrıca birtakım maslahatları var. Çünkü birtakım meseleler zaman içerisinde neshedilmiş, yürürlükten kalkmıştır.
      Tümünü Göster
      ···
  19. 19.
    0
    Normal bir durum aga
    ···
  20. 20.
    0
    islam alimi dedilermi duracan aga. Dünyanın en cahil işe yaramaz döl israfı grubu bunlar açık ara.
    ···