Gün geçtikçe Selin'den uzaklaşmaya başlamıştım, buluşmalarımız da hem vizelerin yaklaşmasından dolayı hem de benim soğumuş olmamdan dolayı iyice seyrekleşmişti.

Doğukanla konuşup Nesli'nin doğum gününde Nesli'nin şehrine gitmeye karar vermiştik, bu olayı da bir an önce planlamamız gerekiyordu çünkü doğum günü yaklaşmıştı.

Emre hala Selin'in kimi sevdiğini, kim ile beraber olduğunu araştırıyor, bazı geceler bana yazıp cevap arıyordu..

Ben de yaklaşan vizeleri olabildiğince umursamaya çalışıp vakit buldukça derslere odaklanmayı düşünüyordum.

Selin'in vizelerde ezber yapması gerekiyordu ve ona söz vermiştim ezber çalıştıracağıma dair.
Bir gün çalışmak için buluştuk ve eve dönerken Selin'in telefonunu karıştırmaya başladım..

iyi akşamlar arkadaşlar, kimler burada? Keyifler nasıl? Finalden beklentileriniz var mı?

Her tenefüs beraber bi şeyler yapıyoruz, öğle araları beraber yemek yiyoruz, feysbukta şakalar vs vs.. Bi gün Doğukan ile gezerken sınıftan ve aynı zamanda yeni gelenlerden olan Berat'ın Gizem'e açıldığını öğrendim. Kanka ayağı züt ayağı var ya, aynı o olay.. Neyse Gizem de buna yüz vermemiş. Berat'ı da severim ama çok da samimi değiliz. Tüm sınıf tarafından bu olay öğrenildi, Gizemle bunlar hep konuşmaya başladılar fakat Gizem hiçbi zaman buna yüz vermiyo. ilerleyen zamanlarda biz Gizemle bahçede turlarken Gizem bana Kerem diye bi çocuktan bahsetti. Öocuk bunu eklemiş, çok seviyomuş o bu falan.. ben de Gizem'e yol göstermeye çalışıyorum işte çocuğu çok sevmem ayrıca Berat var, o sizi görse eğer ne olur, sıkıntı yaşar mısınız vs..

Gizem'i o günkü izlenimlerime göre tarif edeyim şimdi de..
Aşırı sempatik ve ortalamanın baya üzerinde bi güzelliği var. Çok iyimser, kırılgan, fakat eğer ki gerçekten sevmediği biri olursa ona karşı sert olmaktan hiçbi şekilde çekinmeyen bi kız.

Gizem hoş bi kızdı benim gözümde. Hep beraber takılırdık ederdik ama hiç birbirimize kanka demedik. Mesela Nesli'yle konuşurken "kanka" derdik ikimiz de birbirimize ama ne Gizem bana ne de ben Gizem'e kanka demedim hiç.. Yine de farklı bi durum olmadı, iyi bir arkadaş olmaya çalıştım onun için..

Arkadaşlar ben yaptığımın doğru bir şey olduğunu savunmuyorum, yanlış olmasın. Yanlış yaptığımın zaten farkında olduğum için bu hikayenin başlığı hayatımı mahvettiğimle ilgili.

Madem Gizem'i çok seviyordun, bu kadar gurur yapmazdın diyenlerin de atladığı bir şey var ki o da şu; ben kızlara yazdığımda Gizem benim yazdıklarımı hiç umursamadan gruptan çıkmıştı ve bunun bende yarattığı etki yüzünden ona yazmak, çabalamak ve barışmak istemek tamamiyle kafamda yoktu.

O günlerde onda Gizem'i bulduğumu bile kendime itiraf edememişken, içten içten benzettiğim için devam ettirdiğimi çok sonradan farkettim zaten.

Fakat o an o durumdan sonra ne yapabileceğimi size sormak istedim. Cevap verenlere teşekkür ederim..

Devam ediyorum..

ilerleyen günlerde Emre ve Selinle buluşmalarımda yaşadığım vicdani rahatsızlık iyice kendini hissettirmeye başlamıştı ve her gece bunları düşünmeye başlamıştım.

Öncesinde yalanı sevmeyen, doğrucu bi insan olduğum için en güzel arkadaşlıklarına çizgi çekme kararı alan charlynin şimdi en yakın arkadaşlarından birine yalan söylemiş olması ve yanlış şeyler yapmasına engel olmama gerektiğine karar verdim.

- Gizem müsait misin?
+ evet charly, bir şey mi oldu? gecenin bu saatinde..
- gerçekten müsait misin, bir şey konuşucam seninle..
+ evet charly, anlat..
.
.
.

devamında her şeyi olduğu gibi anlattım Gizem'e de ve Gizem titreyen bir ses tonuyla "yazıklar olsun" diyerek kapattı telefonu.

Sabah 6'ya kadar aradım, whatsapptan ayrı, smsten ayrı yazdım Gizem'e. Dönmedi. Telefonunu kapattı, açtı, tekrar aradım, yazdım, dönmedi.

Aramalarımı ne açtı, ne reddetti. Uzun uzun açıklamalar yaptım, onu çok sevdiğimi, onu aldatmadığımı, Selin'de onu bulmaya çalıştığımı uygun bi dille anlatmaya çalıştım ve en sonunda bu pgibolojik mücadeleye yenik düşüp uyuyakaldım.

Uyandığımda, telefonumda Gizem'den upuzun mesajlar vardı. Belli ki ya Emre ya da Selin ile konuşmuş, bana onu aldattığımı düşündüğünü çok açık bi dille anlatan mesajlar bırakmış, en yakın erkek arkadaşının sevdiği kızla çıktığım için beni asla affetmeyeceğini söylemiş.. ve engellemiş.

Aradım, açmadı. Smsten açıklamalar yapmaya çalıştım, fayda etmedi..

Eylül, benim çalkantılı olsa dahi uzun süreli olan tek ilişkimdi. Bana yalanlar söylemişti, son ayrılığımız da bu yüzden olmuştu.

Hayatıma tekrar girdi, her şeyin değiştiğini, yalan olmayacağını, düzeldiğini, beni hala çok sevdiğini söyledi..

Karşısında uzun süredir acı çekmekten bitap düşmüş, bir başkasına karşı yaptığı yanlıştan dolayı ona tümüyle sırtını çevirmiş olan Gizem'in yokluğunu tek başına göğüslemiş bir charly..

Belki de doğru olan budur diyerek, Eylül'le tekrardan konuşmaya başladık.

Sayıp sövecekler için şimdiden söyleyeyim, kızı kullanmadım etmedim. Gerçekten Gizem'le ilgili bir şey kalmadığı günlerde hayatıma geldi girdi ve devam etti. Ardarda devam eden entryler olduğu için olayların hemen ardından olduğunu düşünmeyin.

Aynı gece, Emre ilerde bir gün Selin ile buluşacağını söyledi. Bu arada Selin de tıpkı Gizem'in Berat'ı kabul etmediği gibi, kabul etmemiş Emre'yi, hiçbi zaman..

Hep terslemiş, hep terslemiş. Şimdi Emre onunla aynı şehirde olunca tekrar konuşmaya başlamışlar.. Buluşacaklarmış.. Emre dedi "sen de gel" olmaz dedim ben pek sevmem.. "ben istiyorum kırma" dedi, hep istemiş bütün arkadaşlarıyla sevgilisinin iç içe olmasını falan.. ısrar edince de kıramadım. buluştuk Selin ile..

Selin'den bahsedeyim beyler, tipi olsun, karakteri olsun, davranışları olsun, sesi olsun, konuşması olsun.. sanırsın Gizem..

buluştuk, iskambil kartlarıyla oyun oynadık, okey oynadık, sohbet ettik.. eve döndük..

Sonrasındaki 1 hafta da bu şekilde devam etti. Her gün buluştuk, eğlendik, eve döndük. Tabi bu dönem içinde Emre'ye kalacak bir yer ayarlamaya da çalıştık.

En sonunda ayarladık ve Emre artık benden ayrı yaşayacaktı. Ama bu buluşmalar devam etti. Bi gün Emre okuldan geç döneceğini ve benim Selin ile görüşüp önceden buluşmamı istedi. Numarasını aldım ve Selin ile buluştuk.

Okuyanlara teşekkür ederim, yarın devam edeceğim panpalar.

Daha sonradan Berkay ile bağlarını koparmayan Furkan'dan öğreniyoruz ki işin aslı başkaymış.

Berat Aslı ile barışmamış, aramış, özür dilemiş. Fakat Aslı bunun özrünü kabul etmeyip terslemiş. Daha sonra da Berat Aslı'yı takip etmiş..

Çift taraflı postayı koyup paketledik Berat'ı anlayacağınız.

Aradan uzun bir zaman daha geçti, benim gibi geçmişine önem verenlere arkadaşlığımızın özlemi ağır gelmeye başladı, yolda görüp gözünü kaçırmak.. Ve bir tatilde ben okula gidip yıllıkları aldım.

Yıllığımda yazılanları okudukça gözlerim doldu, gözlerim doldukça da özledim.

Ama hiçbir şey yapamamak, hem de Berat ve Berkay'ın fire vermesine rağmen.. Canımı yakmıştı. O gece gruba yazdım..

"beyler ben geçen gün yıllığımı aldım. kızlara yazacağım, fakat özür dilemek, barışmak amacıyla değil. sadece onlara karşı düşman olmadığımı, arkadaşlığımız bitmiş olsa da onlara kötü niyet beslemediğimi açıklayacağım. Berat ve Berkay gibi yaptıktan sonra değil, yapmadan önce haber vereyim dedim. Eğer ki bir taneniz itiraz ederse, charly bu bana yanlış geliyo derse yapmam, yeter ki söyleyin"

herkes dilediğini yapabilirsin dedi ve önceden haber verdiğim için teşekkür etti.

Gece eve gittiğimde Selin tekrar mesaj attı, eve varıp varmadığımı soruyordu.

Vardığımı söyledikten sonra ona gün boyu kafamı kurcalayan sinema mevzusunu açmanın doğru olacağını düşündüm ve yazdım..

- müsait misin sen bir şey sorucam?
+ tabi, buyur
- dün sinemaya gidebiliriz demene rağmen bugün Emre istediğinde pek oralı olmadın, neden? sadece benimle mi gitmeyi kastetmiştin yoksa gidesin mi yoktu?
+ ya bilmiyorum ki ben şey beraber gideriz diye düşünmüştüm..
- anladıım, peki.
+ gider miyiz?
- bilmiyorum Selin.

Bu şekilde konuşma devam etti, ben Selin'in amacını anlayamamakla birlikte onda Gizem'i görmeye başlamıştım. Bi yanım ne yapıyosun demesine rağmen bi yanım da onun Gizem'e benzeyen özelliklerinden etkilenmiş, diğer yanımı bastırmaya çalışıyordu. Sohbetimize devam ettik.

açıp okuyun.. - https://www.youtube.com/watch?v=hgtnjknRHGg
(telefondan kopyaladım, imla hataları varsa kusura bakmayın)

- Ben seninleyken mutluydum. Her ne olursa olsun, ne kadar zor durumda olursam olayim kafami yastiga huzurla koyar, oyle uyurdum. Olumsuz her seye karsi "olsun, Gizem var" der, varliginin benim icin ne kadar olumlu oldugunu hatirlayip mutlu olurdum. Gucumun yetemeyecegi her seye "cunku sen charlysin" der, ulasirdim. Sen benim icin sadece Gizem degildin. Cok daha fazlasiydin ve ben seninleyken mutluydum. Sonra gittin. Sonra giden sadece Gizem olmadi iste. Benim "olsun Gizem var"larim da gitti, yerine "ulan Gizem de yok"lar geldi, ne kadar olumsuzsa daha beter oldu her sey. Ben sen yokken sacmaliyorum. Bos oluyo anladin mi her sey icini dolduramiyorum yasantimin ve sacma sapan hareketlerim oluyo. Bunlari bahane ederek yaptiklarimi aklayamam ama boyle Gizem. Sen hayatimdayken ben sadece seni ve bizim icin iyi olani dusunerek hareket ettim. Ama sen gittiginde bunlar mumkun olmadi. Bu gercekten boyle. Ve ben senden baskasi icin yapmam bunlari, ben bi tek senin icin cabalamaktan gibayet etmem. Kafami yastiga koydugum an aklima geliyo cunku sen uykularimi guzellestirirdin, sabah gunaydinlarinla. Yani biraz mutlu olsam, buruk bi mutluluk oluyo cunku yoklugun aklima geliyo, sonra da varliginin mutlulugu temsil ettigi. Cok yanlislar yaptim, cok hatalar yaptim. Her birinin ne kadar buyuk oldugunun farkindayim. Ama hepsini toparlayabilirim, bi daha hata yapmam. Nasil istersen her sey o sekilde olur. Ben bi daha sacmalamam. Daha farkli sekilde olmasini yemin ederim cok isterdim, birden karsina cikip yuz ifadeni gormeyi, sana diledigim gibi sarilabilmeyi, evet kemiklerini dahi gibarak.. Ne biliyim ordaki gozyaslarinin mutluluktan olmasini saglayabilirdim. Hala daha yapabilirim, belki olsun Gizem var"lar gitti ama "cunku sen charlysin"ler benimle. Elinin tersiyle itme, sinirlerine yenik dusup karar verme. Seninle olmak istiyorum. Seni seviyorum. Cok.

+ charly ben cevap veriyim de senin de aklinda bir sey kalmasin ben seninle ilgili hicbir sey dusunemiyorum hicbir sey planlamiyorum geldin gittin hicbir sey dusunmedim hissetmedim ve artik sen de dusunme cunku benim hayatimda sana yer yok cunku senin dengin kim belli o tarz insanlarla yoluna devam et cunku ben artik biriyle cok mutlu olmak istiyorum ve o biri sen degilsin hayatimdan aldiklarin ve caldiklarin icin mutlu olmayi hakettigimi biraz dusunuyosan hak verirsin. tesekkurler.

Arkadaşlar bir flashback yapacağım, ayrıntı.
Biz üniye gitmeden önce Deniz'in sevgilisi olan Berkay'ın doğum gününü kutladık.
Evde kutladık doğum gününü ve bu gün içerisinde Gizemle göz göze gelmelerimiz olsun, sohbetimiz olsun çok hoştu, çok özeldi. Ertesi gün de o Denizlerde kaldı, sabah uyandığında bana yazdı.

napıyosun, ne ediyosun falan konuşurken Denizlerde kaldığını söyledi, şimdi de otobüs beklediğini ve eve geçeceğini söyledi. Eve merkeze 40 dk kadar uzaktı ve otobüs de çok sık yoktu. ben de hadi ya falan diye tepki verdim, gel istersen dedi.. bi hızla duş alıp taksiyle merkeze geçtim.

bi cafeye oturduk, o otobüsü kaçırmıştı, 1 saat sonra mı 2 saat sonra mı neydi diğer otobüsü.. orada ondan hoşlanmaya başladığımı net bi şekilde olmasa da üstü kapalı söylemeye çalıştım. o da olumlu bakıyordu ama zaman demişti, o gün onu otobüse bırakırken yağmur yağdı, bu da istemsiz bi şekilde romantikleştirdi yürüyüşümüzü.

Okul başladı, zor bi şekilde ailelerimizden ayrıldık ve Deniz ile birlikte üniyi kazandığımız şehre yolculuk ettik. Bu arada Deniz'den bahsedeyim beyler. Yine bizim ekipten Berkay ile çıkıyodu. Berkay da onu bana emanet etmişti, annesi gibi.. Tam benim kafadan bi arkadaştı, sohbeti çok hoş olan bi insandı.

Okula başladık, 20 günümüz vardı 20 gün sonra 9 günlük bi tatil olcaktı, o dönem yine memlekete dönecektik. Denizle bu 20 günün 10'unda buluşup şehri tanımaya çalıştık.

Yürüye yürüye gittik nereye gideceksek.. ve bu zaman içinde de hep sohbet ettik. O bana Berkay'dan bahsetti, ben ona üstü kapalı bi şekilde Gizem'den.. Bu şekilde de çok yakın olmuştuk Deniz ile. Bu dönemde Gizem olsun, Nesli olsun hiç konuşmayı bırakmadık, bağımızda en ufak bi kopma bile olmadı hatta ayrı kalmak bizi daha çok bağlamıştı.

Kafamdaki soru ve sorunlara çözüm bulamamıştım ama bulduğum bazı şeyler vardı.

Selinin benden hoşlandığı.
Selinin sevgili olduğumuzu düşündüğü.
Eğer bunu reddedersem konunun Emre'ye gideceği ve her şeyin tak olacağı.
Emre'nin öğrenmemesi için ne olması gerektiği..

Ve Selin ile bunları konuştum, o da Emre'ye söyleme taraftarı değildi.

Sevgili olduğumuzu düşünmesine engel olamadım ve bir süre daha bu şekilde devam etme kararı aldım..

ilerleyen günlerde Emre, ben, Selin buluştuğumuz da oldu..
Her geçen gün Selin'de Gizem'e benzeyen özellikler aramaya, bulmaya başlamıştım ama hala kafamdaki soru işaretlerinin bir çözümü yoktu.

Kendimi takun batağın içinde yüzerken bulmuştum ve bunun da tek sebebi bendim.

Doğum günümde tekrar buluştuk, bana sürpriz yapmışlardı ve sonrasında şişe çevirmece oynadık.

Selin'de Gizem'i aradığım için ve aynı zamanda Emre'nin sevdiği olmasının da verdiği vicdani rahatsızlık dolayısıyla hiçbi zaman kötü niyet beslemedim beyler kıza karşı.

Mesela bi kızla beraber olursunuz, seversiniz ve devam eder.. 1 hafta, 1 ay sonra öpüşmeye başlar, bir süre çıkarsınız, ilişkinin ciddiyetine ve kişilerin karakterine göre de ilişkinin gidişatı belirlenir.. Ama Selin ile ben böyle değildik. Her gün ayrı bi olay, Emre'nin öğrenip öğrenmeyeceği, öğrenirse neler olacağı, onun Gizem olmadığı ve olamayacağı gerçeği ve aynı zamanda Gizem'in de hiçbi şekilde dahil olmayışı.. Hepsiyle başa çıkmaktan ilişkiyi ilişki gibi yaşayamadım anlayacağınız, benim gözümde ilişki de değildi zaten..

Bir süre sonra gruptan Doğukan ve Furkan'ı arayıp olayları anlattım. Doğukan ağzıma sıçtı, Furkan ise birinden birinden vazgeçeceksin, Emre mi, Selin mi? Karar ver, ona göre hareket et dedi.

Hikayenin bu kısmında da bir virgül koyarak okuyan arkadaşlardan buraya kadar yorumlamasını istiyorum..

Selin'in yaklaşımına karşı verdiğim tepkiler doğru mu? Yanlış ise, nasıl bir tepki vermeliydim, ne yapmalıydım? Ve bu yanlışı gerçekleştirdikten sonra ne yapsam düzelirdi.. Cevaplarınızı bekliyorum. Ben de o sırada bir lavaboya gideyim..

Arkadaşlar yazabildiğim kadar hızlı yazmaya çalışıyorum.. Beklettiğim için kusura bakmayın..

Artık her şey yılbaşından sonraki yüz yüze görüşmemize kalmıştı.. Küslükle ilgili çok kırgınlıkları bulunuyordu ve yüz yüzeyken bu kırgınlıkları yok edip aramızdaki bağa bir isim koymak için hiçbir engel yoktu.

Nesli ile de tıpkı lisedeki gibi sohbet edip şakalaşmaya başlamıştık. Aslı ile henüz görüşmemiştim. Ama Mert bulunduğumuz şehre gelmişti ve Berkay, Mert, ben ve Emre buluştuk..

Bu Berkay ile 2. görüşmem olmuştu ve olumlu şekilde devam ediyorduk.. Daha sonra Deniz, sonra da Aslı.. Ben bu küslükleri yok etmeye çalışırken Gizem de bana derslerine çok çalışıp seneye benim bulunduğum şehre geçiş yapacağına dair söz verdi, puanlara bakmaya başlamıştık..

Taa ki, yılbaşına kadar..

https://about.me/charlymattei - dün gece mektubun çektiğim ve atmaya çalıştığım fotoğrafını buraya attım, sol bölmede fotoğrafın linki var, o linki açtığınızda görebilirsiniz beyler. tümünü çekmedim, bana özel kalsın..

ilginiz için teşekkür ederim, yorumlarınız olsun şukularınız olsun, ellerinize sağlık.

yorumlarınızı okudum beyler, başlamadan önce bi açıklama yapayım..

demişsiniz ya ne vardı bu kadar arkadaşlığı bitirecek diye.. mesela Berat'ın Gizem'le olan konuşmaları vardı, Berat'ın Aslı'ya söylediği sırrı Gizem'e anlatması vardı, Furkan ile Aslı küsmüştü, Furkan'ın Nesli ile konuşması vardı Aslı hakkında.. bunlar özel şeyler, bilinmemesi, anlatılmaması gereken şeyler. bu yüzden çok hassas olduk.

Şöyle de belirteyim, yüz yüze konuşulsa aslında büyütlmeyecek belki de bir iki kişinin kırgınlığıyla sonuçlanacak bi problemdi, ki o kırgınlık da kısa zamanda halledilirdi ama bu durumun whatsapptan konuşulması ve Berat'ın sert çıkışı sorun yarattı.

Bundan sonra hikaye ile ilgili şeyleri - https://about.me/charlymattei 'ye atacağım, oradan bakarsınız atınca da bildiririm zaten..

Şimdi yavaştan başlıyorum.

Saat 21.57, buradayım.. Herkese iyi akşamlar.. Bu gece finalimizi yapıyoruz..

https://www.youtube.com/watch?v=F8feAu79_Ec - bir şarkı paylaşalım, hikayenin bu kısmına kadar hislerime ortak olan kardeşlerim için..

Pgibolojik savaşlarımın galibi hep bilinçaltım oldu. Gün boyu düşünmemeyi başardığımda, uykumda yakaladı beni.. Uyanınca, bir bir hatırlıyordum yılbaşı sonrasında hayatımdan kayıp giden güzelliklerle dolu geleceğimi..

Hafızamın derinliklerine saklanmış olan "ben de senin için arkadaşlarıma 'charlyi seviyorum' demeye başlamıştım, değmezmişsin" diyen Gizem'in, telefonda her şeyi anlattığımdaki ses tonu..

Anılarla dolu olan geçmişimizin, onlarda kaldığım günün ertesinde yaptığımız tekne turundaki sohbetlerimiz, beni tekneden denize itişi..

Lisedeyken, eğer baloda saçımı üç numara kestirirsem benimle evleneceğini söyledikten sonra, bunu yazılı belgelere döküp, altına imza atışımız..

Lise yıllarında yaptığımız yılbaşı çekilişinde bana onun adının çıkması, hediye almayı unutuşudan sonra yediğim fırça ve o sene telafi etmek için aldığım poların, bu yılbaşından önceki aralık ayında onun üzerinde oluşu..

Aşılmayan duvarları, mesafeleri, egosu olduğunu düşündüğüm; bana, sevgime, çabalarıma haksızlık ettiğine inandığım Gizem'in, benim için okul kaydını bambaşka bir şehre aldırmayı düşünmesi..

11. sınıfta omzumda ağlayışı, 12. sınıfta omzumda uyuyakalması.. 12. sınıfın okul gezisinde, otel odasında arkadaşlarla birlikteyken bana kahve hazırlaması ve devamındaki "geleceğe hazırlık" esprilerinin bizi güldürmesi..

Her sabah, her gün, her gece aklım bir başka şekilde bir başka anıyı gözlerimin önünde canlandırmaya başlamıştı.

Nesli'nin söyledikleri karşısında allak bullak olmuştu kafam. Kendimi savunamamıştım bile. O ise devam ediyordu.

- üniye başladığımızda sürekli senden bahsediyodu, attığın anlamlı mesajlardan, iyi geceler ve günaydın mesajlarınızın ne kadar hoş olduğundan, sırf senin için kaydını senin okuduğun şehre aldırmaktan bahsediyodu, ki sonrasında bu olaylar oldu. onlar olmadan önceki yaklaşık 1 ay hepimize kötü davrandın, isteksiz cevaplar verdin, kıza kısa cevaplar veriyodun hep biz de kendi içimizde ne olduğunu sorguluyoduk.. Ayrıca, Berat benimle ve Aslı ile konuşurken hep bize saçma sapan sırlar verir, yok şu kızla tanıştım yok bu kızla tanıştım, öyle gezdik böyle takıldık gibi saçma sapan detaylar verirdi, Gizem'e anlatmamızı istediği için verdiği apaçıktı bu sırları. Yoksa bana ne Berat'ın kimle takıldığından.. Sonra, Aslı geldi, Gizem'e anlattı bu sırrı diye Berat için hepiniz bize kızdınız. Hadi bu Aslı'nın suçu olsun, bana neden küstünüz? Gizem'in ne suçu vardı? Furkan Aslı ile küsmüştü, ben de sebebini sordum Furkan'a, daha sonradan barışmak isteyip istemediklerini sordum, devamında da Aslı ile bu konuyu konuşuyorduk, o konuşmadan bir kesit gördünüz diye bu Furkan'ın sırlarını Aslı ile paylaştığım anldıbına gelmez ki.. Birinizin tivitleri vardı, bu her kızın yapabileceği bir şey ki ben hala hatırlamıyorum o ss'ler hakkında ne konuşulduğunu.. ne kadar kötü konuşabiliriz ki sizin hakkınızda? tamam, kızılacak şeyler olabilir ama bunun için suçlu bulduğunuz kişiler yerine hepimizle arkadaşlığınızı bitirdiniz.. ve sen, Gizem'le sevgili olmaya bu kadar yakınken, elinin tersiyle ittin kızı.

Kimseye dokunmadan, değmeden, kimseye karışmadan devam ediyordum ki.. Gizem'i rüyamda görene kadar sürdü bu düzen..

Bilinçaltımın derinliklerinde nice acılarını gizlediğim, beni dünyanın en mutlu kişisi yapan, beni dünyanın en üzgün kişisi yapan Gizem.. rüyamdaydı..

Memleketimin çarşısındaydık. Gerçek hayatta Gizem'i tanımayan kuzenim ile birlikte oturuyorduk. Daha sonradan Gizem yanımıza geldi, kuzenime selam verdi.. ve otobüs duraklarına doğru yürümeye başladık. Daha sonra otobüs duraklarının orası, birden Gizemlerin oturduğu yerin sahiline dönüştü ve biz deniz tarafına doğru giderken, kuzenim yanımızdan ayrıldı. ben de Gizem'le yürümeye devam ederken, bir köpeğin yanımıza doğru koştuğunu, beni kokladığını gördüm, ben ürkünce Gizem güldü. "Benim köpeğim o, kokunu almaya çalışıyo" dedi gülerken.. Ve sonrasında onun ellerinden tuttum, tam sarılacaktım ki.

uyandım.

Böyle olunca, pgibolojik savaş vermeye devam ettim. Okul ciddi anlamda umrumda değildi. Rüyamda sürekli aynı sahneleri görüyordum. Fakat daha ayrıntılı. Ama hep, ona sarılacakken uyanıyodum.

Yılbaşı da yaklaşıyordu ve hem Gizem'in hem de benim yılbaşından sonra 1 haftalık tatilimiz vardı. Memlekete gidecek, görüşecektik.. Gizem ile bugüne kadar hiç konuşmamıştık küslük konusunu ve memleketimize döndüğümüzde yüz yüze konuşmayı planlıyordum çünkü telefondan konuştuğumuzda iki inatçı insanın birbirini ne kadar kırabileceğine daha önceden de şahit olmuştuk.

Gün içinde birbirimize zaman tanıdığımız, pek sık mesajlaşamadığımız zamanlar oluyordu ve böyle günlerin gecesinde birbirimize 1 sene boyunca neler yaptığımızı sıkmadan anlatırdık.. Merak ettiklerimizi soru-cevap şeklinde hallederdik. Sonra o uyuyakalırdı ve benim iyi geceler mesajlarım başlardı..

Bu soru-cevap'larda bana 1 sene boyunca biri ile görüşüp görüşmediğimi de sordu fakat malesef söyleyemedim..

O kadar çok özlemiştim ki, kırılacağı, üzüleceği bir cümle kurmamak için çaba sarfederdim, onun da aynı çabayı sarfettiğini hissediyordum çünkü aramıza bu küslük girmeden önce davrandığından çok daha istekli, çok daha yakın davranıyordu bana karşı.

Sonra da Gizem'e yazmayı bıraktım, açıklamalar yapmayı bıraktım.. Gizem'siz yaşamaya çabaladım. Uzunca bi süre bu şekilde devam ettim.

insan acıya, acıyla yaşamaya da alışıyo beyler. Alıştım, çok perişan oldum, uykusuz kaldım, hem ruhen hem de fiziken zayıfladım. Buradan, karakter olarak da zayıfladın diyecek olanlara selam olsun. En nihayetinde alıştım, kabullendim. Yaptığım yanlışların, söylediğim yalanların cezasını çekeceğimi çok iyi biliyordum beyler, size oluyo mu bilmiyorum ama bugüne kadar küçük/büyük kimin hakkını yediysem, isteyerek ya da istemeden, karşılığını buldum. insanları neyle sınadıysam, günü geldi, aynı şekilde sınandım. Ve bu olayı da bu şekilde kabullenmekten başka çarem kalmadı.

Hayata kaldığım yerden devam etmeye çalıştım.. Gizem'i düşünmeden günler geçirmeye başladım..

Aradan zaman geçti ve bir gün, 11. sınıftayken sevgilim olan, ayrıl barış şeklinde devam eden bi ilişkimin olduğu, Gizem'le araları bozuk olan Eylül yazdı..