/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 26.
    +18 -1
    Ayaklarım ne kadar geri geride gitse eve gitmek zorundaydım. Bizim evimizdi orası. Giderken alkol seven tayfa bilir skol biralar vardır 1 litre. Onlardan aldım 2 tane. Kapıdan içeriye girdiğimde kokusu geldi burnuma buram buram. Sanki ayrılmışız gibi hissetim. Biz koca günde 8 saat ayrı kalınca eve geldiğimiz gibi 15 dakika aralıksız öpüşen insanlardık beyler. Öyle boş beleş bir aşktan, özlemden bahsetmiyorum. Oturma odasındaki yemek masasının bir köşesine çöktüm. Biramı açıp sigaramı yaktım. Neler olabileceğini düşünüyordum. Belki evlenmek istemediğimi düşünmüştür dedim. Biraları içince güzel bir mesajla gönlünü alırım dayanamayıp gel al der diyordum kendi kendime. Biraları içmem 1 buçuk saatimi falan aldı. O arada yazacaklarımı tasarlamıştım. Evlenmek istediğime dair şeylerdi, sevgi sözcükleri, iltifatlar, anılar vs vs. Bir hevesle mesajı gönderdim. Ancak ne aramayla geri döndü ne mesajla. Bir saat bekledim, iki saat bekledim, üç saat bekledim. Artık bekleyemeyeceğimi anlayıp aradım. Seçil çıktı telefona

    - Alo ?
    + Efendim reklam
    - Seçil, begüm nerde ?
    + Biz biraz alkol aldık, iyi değildi, uyuyakaldı
    - Nasıl yani aq ? o bensiz asla içmez siz ne ayaksınız lan yannanlar ?

    gözüm dönmüştü beyler. Onu tanıdığımdan beri benim olmadığım hiçbir yerde ağzına içki sürmezdi. Evet önceden alkolikten dönmede olsa ben geldim geleli değişmişti. içersek beraber içerdik. Seçil devam etti

    + Sakin ol bizlik birşey yok kendi aldı
    - Sizde dimi o ?
    + Evet
    - Geliyorum

    ne ara giyindim, ne ara o kadar yol aldım bilmiyorum soluk soluğa ter içinde zile bastığımı hatırlıyorum sadece. Bunun gibko kocası açtı.

    + oooooooo reklam naber ?
    - lan gibtir git giberim rekldıbını begüm nerde ?
    + baba ne bozuk atıyorsun ya seçilin yanında
    - lan... (ne gevşek adamsın sen be amın feryadı... )

    içeri girdiğimde begüm koltukta sızmaktan öte bayılmıştı. Tam kucaklayıp eve getirecektim ki seçil konuşmamız gerektiğini söyledi. Ne konuşacam senle yarram demek yerine acaba birşeyler mi söyledi begüm diyerek duraksayıp peki dedim. Balkona çıkıp birer sigara yaktık ;

    + evet dinliyorum
    - reklam çok iyi birisin, adam gibi adamsın bence ama begüm mutlu değil.
    + nasıl değil aq ? biz gayet iyiyiz.
    - o çok farklı şeyler bekliyor
    + biliyorum halledicem
    - bence geç kalma.
    + neye geç kalıcam ? benim ondan onun benden başka kimsesi yok. Ne o gidebilir ne ben
    - peki öyle olsun.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Ayraç panpa ilerki partlarda üzmezsin beni inş
      ···
  2. 27.
    +13 -1
    Konuşma çok salak saçmaydı benim için. Kısa kesip begümü kucaklayıp eve getirdim. Soydum ılık suyun altına soktum. Hafif kendine gelir gibi oldu. Sarıldı bana sımsıkı, öptü bir kaç kez. "Gel saçlarını kurutalım başımın belası" diyerek yatağa yatırıp uzatma kablosuyla saç kurutma makinesini yatağa kadar getirdim. Saçlarını kuruttum, taradım o ara yine uyuyakaldı. Bende yanına kıvrılıp yattım. sabah güzel bir masa ve tatlı bir öpücükle merhaba dedim yeni güne. benden önce kalkıp kahvaltı hazırlamış benide öperek uyandırmıştı benim deli sevgilim. hah dedim düzeldi dıbına koyim siz kimsiniz bize akıl veriyorsunuz ? bir güzel kahvaltımız yaptık. hesap sormadım beyler, normalde sormam gerekiyordu. ama kendimce bende suçluydum. bizim birbirimizden başka kimsemiz yoktu. en azından ne derdin var ? demeliydim. demedim, onu yalnız bırakmamalıydım. bıraktım. begüm içmekte haklıydı. bende olmamış gibi davranmak zorundaydım. o gün hiç bu konular üzerine konuşmadık. evlilik muhabbetide gündemden düştü tabi ki. hani derler ya beyler gerçekten sevdiğiniz zaman onunla ilgili çoğu şeyi hissediyorsunuz diye, belki onu çok iyi tanıdığım için belkide sevdiğim için anlayabiliyordum. ekgib birşeyler vardı.
    ···
  3. 28.
    +7 -4
    Kahvaltımızı yaptık işe gitmek için giyiniyorduk ki birden aklıma birşey geldi ;

    + güzelim bugün bir delilik yapalım mı ?
    - ne yapıcaz be işe gidicez işte delilik bizim neyimize ? biz deliyiz zaten (güldü)
    + o zaman sorgulama, işi ekiyoruz
    - yahu nereye ?
    + sorma hadi giyin

    dedim. (Bölge ismi falan vermek istemiyorum elbet civarımda olanlar vardı ki bulunduğumuz yerde tanınan insanlarız) Böyle deniz kenarı yeşilliği bol manzarası güzel bir yere gittik (burayı çok sever, hep gelmek isterdi) daha yolda anlayıp mutluluktan havalara uçmaya başlamıştı bile. onun mutluluğunu gördükçe ben daha çok mutlu oluyordum. o gün salıncak kurup onu salladım, çocuklar gibi koşuşturduk. Benden büyük olmasına rağmen benden daha enerjik daha çocuksuydu. terleyip soluklanmak için oturduk, saçlarını toplayıp ensesine bir öpücük kondurdum. gülümsedi

    - biliyorum beni seviyorsun dedi..
    + hıhı seviyorum diyebildim.

    hayatta bundan daha güzel birşey yok beyler. sevdiğiniz insanın sizin onu sevdiğinizi bilmesi. o gün pek konuşmasak bile hayatta böyle eğlenebileceğiniz sayılı günler vardır. buda onlardan biriydi. mangal yakıp karnımızı doyurduk, denize girdik, güldük , eğlendik. resmen günümüzü eğlenceye ayırmıştık. derken akşam oldu ve evin yolunu tuttuk ufak ufak.
    ···
    1. 1.
      +1
      Daha güzeli var. Sevdiğiniz insanın sizi sevmesi
      ···
  4. 29.
    +12
    Eve geldik. duş vs derken saat 21:30 civarı olmuştu bile. işide ekmiştik zaten rahattık. o akşamda gündüz yaptığımız gibi eğlenmeye devam ettik. o beni gıdıkladı, ben onu öptüm, o beni ısırdı. sürekli birbirimizle uğraşıp durduk. 00:15 gibide gidip yattık. o gece bugün ve bugünden önce yaşadığımız herşeyi düşündüm detaylı bir şekilde. evet bu benim evleneceğim kadındı. hayatımı uğruna feda ettiğim, gözlerinin içine bakmaya doyamadığım deli sevgilimdi. dertleşebildiğim arkadaşım, başımı dizine koyduğumda saçlarımı okşayan annemdi. herşeyimdi beyler. evet karar vermiştim evlenecektim. ama bu böyle gibko birşey olmamalıydı. severken bile avuç içlerini öpen adamdım ben. ezbere evlenme teklifi mi edilirdi dıbına koyim ? teklif işini düşünmeyi yarına bırakıp güzelce sarıp sarmaladım begümü, uyuyup kalmışım.
    ···
  5. 30.
    +13 -1
    Sabah uyandık herşey normaldi. biraz televizyon faslından sonra işe gitmek için giyindik ve yola koyulduk. aynı vardiyadaydık zaten ayarlıydı herşey beraber gidip beraber geliyorduk. (çalıştığımız yerler farklı olsada yakındı) O hafta 16:00 / 00:00 vardiyasındaydık. Saat 19:00 gibi beni aradı. Bu saatte molaları yoktu hayırdır aq dedim kendi kendime. Hiç hayır değildi beyler. Açtım, ağlıyordu.

    - eşyalarını topla defol ..

    beynimden vurulmuşa döndüm aq. dün sırf eğlensin gülsün diye çocuk gibi şakalaştığım insan bana bugün gibtir çekiyordu.

    + ne.. nee.. ne diyorsun ? (kekeledim, konuşamadım, yutkunamadım)
    - duydun, eşyalarını al ve defol
    + neden ?
    - öyle gerekiyor

    telefonu kapattı. tekrar aradım"gelip alayım konuşalım" diyecektim telefonu açmadı. (iş falan umrumda değildi gidecektim) belki onlarca defa aradım açmadı. benden önce eve gitmiş olabilir diye düşündüm. yanılmadımda evdeydi. üçlü koltukta dizlerini karnına çekip hüngür hüngür ağlıyordu.

    - sana ne oldu ?
    + sananeeeeeeeeeeee ? eşyalarını topla yoksa üstünle atarım seni dışarıya

    sinirlendim beyler. bu evi bizimdi aq onundu benimdi.

    - sen kimi atıyorsun aq ?
    + reklam evine git bu iş çok uzadı hadi zaten bizden bir gibim olmayacak, boşuna tırmalıyoruz, sen yoluna git ben yoluma gideyim
    - tamam sadece neden ağladığını söyle ?
    + deşarj oluyorum uzatma işte
    - peki .. dedim

    hiç birşeyimi almadan çıktım evden. bir sigara yaktım yürümeye başladım. içmem gerektiğini düşündüm içmeliydim, ne olursa. tekele uğradım, o meşhur 15 tl'lik şaraplardan aldım bir tane. ölümüne abandım şaraba. kafam çalışmıyordu. ne olmuş olabilirdi aq ? ben kafa patlatırken şarabı bitirmiştim. sonra whatsapp'dan yazdım. (konuşmaların çoğunda ifşa olabilirim önemli olan kısmı atsam yeterli)

    http://www.imgim.com/2016-08-26103527.png
    ···
  6. 31.
    +18 -1
    Birbirimize ölürüz dediğiniz insan "seni görmek istemiyorum" dediğinde bir mal oluyorsunuz. Soğuk soğuk terledim. Ama inanin ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Ellerimin titrediğini hissettim, bu ilişkiyi buralara getirmek için verdiğim emekler geldi gözümün önüne. Vazgeçtiğim herşey film şeridi gibi geçti gözümün önünden. Anılarımız, gülmelerimiz, kavgalarımız demek isterdim ama hiç kavga etmemiştik.. Ağır geldi bana. "Böyle bitemez aq" diyerek eve geri döndüm. Yine kovdu. Kafamdaki tilkiler bir yana içimdeki o acı bir yana tutamadım kendimi. Bir tokat attım. Beyler kolum kopsaydı. Felç kalsaydım. O tokadı atmasaydım. O an aklıma geldikçe duvarları yumruklamak kendi canımı yakmak istiyorum.
    ···
  7. 32.
    +10 -2
    Benim vurmamla kafasını dolaba vurması bir oldu. Önce yanağıyla karışık kulağını tuttu. Sonra başını... Gözleri ağlamaktan şişmiş bir kadına vurmak huur çocukluğudur beyler. Ben yaptım. O an erimek, bitmek, tükenmek istedim. Saniyesinde pişmanda olsam kar etmedi. Hafifçe doğrulup gülümsedi ;

    - sen şimdi benim için bittin.. dedi
    + özü...
    - dileme, bana vurmayacaktın...

    Tek kelime edemedim. Vurmamalıydım. Ondan başka kimsem yoktu. Sorunun ne olduğunu bilmeden yapıştırdım tokadı. Tamam dedim olum şimdi bitti...
    ···
  8. 33.
    +23
    Elektirikler gitti beyler. (Sövecekseniz tedaşa sövün) Şarjım çok az, malum modemde mortu çekti kaldığımız yerden devam edeceğiz. Zaten fazla birşey kalmadı. Cidden hepinizi seviyorum. Görüsmek üzere
    ···
    1. 1.
      +1
      Bekliyorum
      ···
    2. 2.
      +1
      Vay lan imrendim aşkınıza be bizide aldatıp kullansınlar aq şöyle bi kadın çıkmadı karşımıza dıbına koyim
      ···
    3. 3.
      0
      rezerved
      ···
    4. 4.
      0
      Yazsana amk
      ···
    5. 5.
      0
      Ne zaman yazarsan yaz okucam
      ···
    6. diğerleri 3
  9. 34.
    +10
    Kısa bir süre başımı iki elimin arasına alıp ne tak yediğimi düşündüm beyler. siz siz olun asla sevdiğinize vurmayın ne olursa olsun. istemsiz bir şekilde elimi kapının koluna attım aslında açmaya bile dermanım yoktu. ona bir tokat atmıştım ama ben 300 kişi tarafından hard gibilmiş gibi hissediyordum. kapıyı aralayıp sağ ayağımı dışarıya attığımda anladım gitmem gerektiğini. çünkü aylardır tek bir kavgası olmayan insanlar iken bu duruma kadar düşebilmiştik. gitmeliydim. gitmem gerekiyordu belki de. evden çıkıp koca gece yürüdüm ayaklarım su toplayana kadar, son dal sigaramı içene kadar. saat 05:35 falandı sigaram bittiğinde. daha fazla yürüyemedim, aklım evdeydi, begümdeydi. aramak istemedim arayamadım. neler olmuş olabileceği üzerinde durdum saatlerce. neden ağlamıştı ? neden defol demişti bana ? ve dahası neden bu kadar uzun sürmüştü ağlama seansı ? kadınlar beyler çok garipler.
    ···
  10. 35.
    +11 -2
    komşumu gibtim kaçıyorum tarzı birşey değil beyler. öyle olmasını o kadar çok isterdim ki, hayatımın geri kalanında gülerek anlatabileceğim birşey olsaydı keşke. geç kalmışlık, pişmanlık, keşkeler falan derken gibilmedik mi hepimiz zaten ?
    ···
  11. 36.
    +9
    sonra birden beynimin bir yerlerinde bir ampül yandı. o gün benim hatunu eve getiren binle alakalı olabilirdi. o zütvereni bulmam gerekiyordu. iş çıkış saatinde beraber geldiklerine göre kesin aynı yerde çalışıyordu bunlar. ama önce biraz uyumam gerekiyordu. önce annem sonra sevdiğim kadın tarafından evden kovulmuş gibimsonik bir hayatım vardı. kimselere gitmek istemiyordum zaten. bankın tekine kıvrıldım 2 saat kadar uyumuşum. güneşin sıcağıyla uyandım. hadi lan çöz şu işi dedim kendi kendime. hatunun çalıştığı yerde çalışan bir kaç tane arkadaşım vardı. bu binin tipini tarif ettim. bir gördüğümü asla unutmam beyler, bir kere gittiğim yere gözüm kapalı tekrar gidebilirim, dikkatliyimdir. sorduğum şahıs demir diye birinden bahsetti. facebook'da aradığımda evet dedim be işte bu huur çocuğu. benim zaten hayatım gibilmişti, amirimi arayıp durumu özet geçtim ve gelemeyeceğimi, halletmem gereken şeyler olduğunu söyledim. saolsun okeyledi babacan bir tavırla. saat 14:20 gibi çalıştığı fabrikanın önündeydim. hem gelirse görürüm diye hemde o bini yakalamak maksadıyla.. O gelmedi, ama o bin 100 metre ileride belirmişti.
    ···
  12. 37.
    +5 -1
    Gel huur çocuğu gel.. iyice yaklaştı.

    - bilader bakar mısın ?
    + evet ?
    - begümle aranızdaki durum ne ?

    gevrek gevrek güldü. burnuna kafayı gömmemek için kendimi zor tuttum. sonra boşverdim, kavga edecek durumda yada konumda değildim, önce öğrenmem gerekiyordu. öksürdü aksırdı devam etti ;

    + aramızda birşey yok, seni çok seviyor
    - sen eve getirmedin geçenlerde, hatta seni arabayla ezecektim bana doğruyu söyle aq
    + ciddi diyorum, o gün son molada ona açılmıştım. gülümseyip olmaz demir demişti. neden diye sorduğumda anlatırım dedi. bende bir gün buluşup konuşalım dedim. sinirlendi. zaten aynı servisle geliyoruz tek fark eve gelene kadar seni anlatmasıydı. o günden sonra bir daha asla konuşmadık. ona sahip çık.

    ben harbiden yannanın tekiydim beyler. aslında kafamda tam olarak bunu kurmamıştım. aramızda birşey oldu diyecekti, ağzını yüzünü gibip hastanelik edecektim. yine ters köşe olmuştum. peki begüm ne olmuştu aq ? neyse düşünmeye bir kaç saniye ara verdim.

    - eyvallah, çıkarım, saol..
    + eyvallah bilader.

    şimdi ne tak yiyeceğimi düşünerek yürürken hiç alakam olmayan yerlere gelmiştim, bi an irkilip sağıma soluma baktığımda farkettim. seçil huursuna sormak geldi aklıma. aradım.

    - seçil ?
    + evet ?
    - begüm sana birşey anlattı mı ?
    + ondan uzak dur reklam
    - ya bundan sanane be aq sen soruma cevap versene
    + evet anlattı, ona istinaden uzak dur diyorum
    - yemin ediyorum olaydan haberim yok sadece ne olduğunu merak ediyorum
    + annene sor...

    sanki headshot yemiş gibi hissettim. olayın bu kısmını hiç düşünmemiştim. cevap bile vermeden telefonu kapatıp annemi aradım. açmadı. bir daha aradım, açmadı. defalarca aradım. yine açmadı. fırının birinden bir simit aldım, karnım açtı odaklanamıyordum. normalde hayvan gibi yemek yiyen bir insandım. bir simitle doymak nedir aq ? doymuştum. sonra marketten bir paket camel alıp düşünmelere devam ettim. arada yine valide hanımı arıyordum, belki açar diye.
    ···
    1. 1.
      +5 -1
      Anana sor diyince sırıttım
      ···
  13. 38.
    +14
    çocukluğumun geçtiği, sevdiğim kadın için gibtir edildiğim ve sonrasında hiçbir zaman kafama göre gidemediğim o eve gitmeye karar verdim. yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm. yolu uzatarak yürüdüm. bilir misiniz beyler o duyguyu ? gitmek zorunda olduğunuz ama gitmek istemediğiniz bir yere giderken istemsiz gerçekleşir bu eylem. sırf geç gitmek için, gittiğinizde nelerle karşılacağınızı bilmediğiniz için. yarım saatlik yolu 2 saat yürümüştüm. yeter aq karar verdim olup biteni öğrenip sevdiğim kadına ilk sahip çıkışım gibi yine sahip çıkacaktım. (o tokattan sonra ne kadar mümkünse) apartmanın önünde belirdim. gözlerim yaşardı beyler. çocukluğumun geçtiği o ev duruyordu karşımda. bu evden bu şekilde çıkmayı hiç planlamamıştım aq. biraz daha baktım öyle boş boş, begümün boş dairesini gördüm. gülümsedim, işte bu yüzdendi asi tavırlarım, aşk.. zile bastım, otomatiğe basıldı, yavaş yavaş merdivenleri adımladım. son 3 merdiven kala bir sigara aldım dudaklarımın arasına, sakin olmalıydım. begüm beni kolay kolay terkedecek biri değildi. ne olabilirdi konu aq ?
    ···
  14. 39.
    +6
    annem "gel" diyerek seslendikten sonra içeri girdi. ayakkabıları çıkarıp içeri girdim, pişmanlık değildi ama büyüdüğüm evi özlemiştim. derin bir nefes çektim ciğerlerime, sonrada sigaradan. ilerledi oturma odasına doğru. daha içeriye girmeme 1-2 adım kala ;

    - begüme ne dedin anne ?
    + gerçekleri söyledim, uyanacağın yoktu
    - ne gerçeği ? tek bir gerçek var biz beraber mutluyduk, ne dedin ?
    + dul olduğunu, çocuğunun olduğunu, senden büyük olduğunu, senin başlarda öylesine takıldığını sonra bağlandığını, erkekler için yatağın önemli olduğunu bu yüzdende sevdiğini sandığını falan söyledim

    beynim alev alıyordu. ellerim titremeye başladı. söylediği ilk 3 madde hariç diğerleriyle uzaktan yakından alakam yoktu. yutkunamadım, hazmedemedi demek ki dedim. terlemeye başladım, hayatımda hiç bir zaman asla kendimi böyle kötü hissedemem diye düşündüm.

    - bunlar asla doğru değil, ben onu sevdiğim için gibtir olup gittim bu evden. bu hiç bir zaman heves, zevk meselesi olmadı, ellerimizle tırnaklarımızla bir yuva kurduk biz kendimize, neden yaptın, neden böyle birşeye gerek duydun ? evlenecektik biz.
    + boşver o huuryu

    bi an gözlerim karardı beyler huur lafını işitince. yumruklarımı öyle bir sıkıyordum ki parmaklarımın avuç içlerime saplanması an meselesiydi. ayağa kalkıp anneme uzun uzun baktım, dayanamadım beyler. karşımdaki annemdi hakaret edip onun ağlattığı, beni terketmesini sağladığı insanda aşık olduğum kadındı. normal şartlarda kafasını duvarlara vurmam gerekiyordu, annemdi. deli gibi ağlamaya başladım, önce odanın cdıbına bir yumruk attım sağ kolum boydan boya kesilmişti. annem ağlamaya başladı bu sefer.

    - ağlama sakın ağlama, yaptığım fedakarlığı cümle alem gördü, tırmalayışlarımı, acılarımı herkes gördü, sen annemsin. nasılsın görmezsin ? nasıl böyle birşey yaparsın. (bana söylemesede daha fazla hakaret ettiğini biliyordum)
    + ama...
    - aması yok. biz ayrıldık, şimdi yine gidiyorum ama birdaha asla bu eve gelmeyeceğim.

    arkamı dönüp çıkıyordum "dur şunu al" dedi annem. ne olduğunu merak ettiğim tülbent tarzı birşeydi kolumu sarmam için vermişti. alıp koluma doladım. bu arada begümle kavgamızın üzerinden hemen hemen 2 gün geçmişti..
    ···
    1. 1.
      0
      Yaz panpa
      ···
  15. 40.
    +10 -1
    1 saate geliyorum beyler beynim kulaklarımdan akacak, çok zorluyorum kendimi bir hava alayım...
    ···
    1. 1.
      0
      Bekliyoruz panpa
      ···
  16. 41.
    +10 -1
    kolumun acısını bile unuttum beyler. sadece ona doğru koşmak istiyordum. üzerimde mavi çizgili beyaz bir gömlek vardı. gerçi artık beyaz yada mavi değil kan kırmızısıydı. ama yemin ediyorum acısını hissetmiyordum. var gücümle eve doğru koşmaya başladım. sanırım kan kaybından ki gerçekten çok müthiş kanıyordu gözlerim kararmaya başladı. hani o filmlerde çoğu zaman acıyarak baktığımız o sahneler gibi. duvarlara, demirlere tutuna tutuna koşmaya çalıştım. düştüm, kalktım devam ettim. geç kalabileceğim kaygısı beni delirtiyordu. çekip gitse asla bulamayacaktım. hiç tanımadığınız güzel bir kızın önüne üstünüz kan revan düştünüz mü beyler ? tam yaşıtımdı, aslında önceden olsa tam benim kalemim bir hatundu. kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda anladım. kolumu görünce korktu. utandım beyler kendimden, hayatımdan. yerin dibine girmek yerine bocalayarak kalkmaya çalıştım. devam ettim yoluma. kapının önüne geldiğimde gözlerim hafif kapalı bir şekilde gülümsediğimi hatırlıyorum. sanki biri damarlarımdan huzur aşılamıştı bünyeme. biraz daha reklam çok az kaldı dedim kendi kendime. merdivenleri sürüne sürüne çıktım resmen, allahtan 1. kattı aq. sol elimle kapıyı açmaya çalışıyordum. o ara kapı açıldı, karşımda oğlu vardı.

    - sezgin naber koçum
    + reklam abi ne oldu ?
    - boşver annen nerde ?
    + içerde abi yeni geldiler seçil abla var

    kendimi toparlamam gerekiyordu. üstümü başımı düzeltebildiğim kadarıyla düzelttim. derin bir nefes alıp içeriye girdim. oturma odasına doğru yöneldim, sezgin seslendi ;

    - abi yatak odasındalar.

    bir kere daha vuruldum beyler. anladım birşey vardı..
    ···
    1. 1.
      0
      hızlı yaz panpa
      ···
  17. 42.
    +6 -1
    bir an duraksadım beyler. hala gözlerim yaşarıyor. o korku nasıl birşey biliyor musunuz ? ne olduğu hakkında tek bir fikrim bile yoktu. begüm yatmayı sevmezdi, hep enerjikti hep neşe saçardı sağa sola. benim yüzümden kılına zarar gelmiş olsa ölürdüm beyler. ölmek istemiyordum, daha ev alacaktık, evlenecektik, çocuğumuz olacaktı. herkese ve herşeye inat çabalayarak yapmıştık herşeyimizi. o modda devam etmeliydik. odaya girdiğimde göreceğim manzaraları hayal etmeye başladım, dizlerim titredi. ona gittiğim ilk günden bin daha kötüydüm. duvara tutundum yavaş yavaş yatak odamıza adımlamaya başladım. kapıya geldiğimde sadece başımı içeri uzatıp bakmak kalmıştı. ne kadar bir süre bakamadım bilmiyorum ama seçil ;

    - seninki geldi heralde, topla kendini dedi sessiz bir şekilde fısıltıyla beraber
    - çaktırma dedi...
    ···
  18. 43.
    +4
    bunu duyunca ilk önce başımı odadan içeriye sokuverdim. sonra destek aldığım sol elimi. yataktaydı beyler. rengi bembeyazdı. gözlerinin altı mosmor, gözleri şiş. ölüyor sandım. bir an yıkılmakla yıkılmamak daha doğrusu yıkılamamak arasında gidip geldim. etejer gibi bir zımbırtıya zor tutundum. seçil beni öyle görünce yanına yatağa oturttu. begüm o ara kolumu görmüş olacak ki tekrar ağlamaya başladı. sürekli "ne yaptın sen"diyordu. koluma bakmaya çalışıyordu. ter içindeydim, gözlerimi açmak için inanılmaz bir çaba gösteriyordum. ölmeye niyetim yoktu fakat yaşamak içinde pek fazla bir sebebim kalmamıştı.

    - annem dimi, o yaptı dimi, özür dilerim onun adına, kendi adıma, herşey için ne olur kalk hadi
    + hastaneye gitmen gerek
    - tamam kalk gidelim hadi, sende iyi değilsin güzelim hadi bebeğim
    + reklam, hastaneye git

    seçil girdi araya ;

    - reklam gerçekten kötüsün gitmen gerek
    + sen sus lan anasını gibtiğimin karısı onu almadan şurdan şuraya gitmem
    - o gelemez
    + nasıl gelemez lan ?
    ···
  19. 44.
    +12 -1
    sürekli beyin fırtınası yapmak zorunda olmaktan nefret ediyordum anasını gibeyim.. üzerindeki pikeyi kaldırdım. bacaklarına elledim, ayaklarına elledim, acaba diyordum felç mi geçirdi.. insanın aklına herşey geliyor beyler, yeter ki karşınızdaki aşık olduğunuz insan olsun. ayaklarını oynattı.

    - gelebilir bak iyi kalkabilir bende yorgunum, bende üzgünüm, benimde canım acıyor bu zamana kadar hep birbirimizi taşıdık. beraber ağladık beraber güldük, ben onu bırakamam oda beni bırakamaz. evlenicez lan biz, ev alıcaz, cocuğumuz olucak. size ne ? girmeyin ulan artık araya, gidin lan hayatımızdan derken salya sümük ağlamaya başlamıştım.

    seçil huursu yutkundu, yutkundu, gözlerinin dolduğunu görebiliyordum, begüm zaten ağlıyordu. bir kaç dakika sonra seçilde koyverdi kendini. ağlıyordu hemde nasıl. bugüne kadar ona huur demiştim hep, huur olduğu için değil hazetmediğim için. ama en az benim kadar begüm kadar acı içinde ağlıyordu. seviyordu demek ki begümü. onada üzüldüm. nasıl bir duygu karmaşası içindeysek odada ki herkes ağlıyordu ama kimse çıkıp "bunlar bunlar oldu" diyemiyordu. ben sadece acıyla karışık yapacaklarımızdan bahsediyordum. "ev alacağız, yatak odasını begüm ayarlayacak, oturma odasını ben, kocaman bir lcd televizyon alıp derbileri izleyeceğiz, o mısır patlatacak, bir zaman sonra ufak bir bebeye baba olacağım, ona anne bana baba diyecek. daha çok şey yapacağız, ama öncelikle ölmemem gerek, onun benimle gelmesi tekrar elimi tutması gerek" falan diyordum. mala mı bağlamıştım, son çırpınışlarım mıydı bilmiyorum.
    ···
  20. 45.
    +6 -2
    hiç geleceği yoktu beyler. her yere beraber gittiğim, en güzel kafaları beraber yaşadığım, sabahlara kadar sevişip sabahına mükemmel bir huzurla yanında uyandığım kadın bambaşka biriydi. sanki duygusuz sanki ruhsuz.. ağlıyordu evet ama niye olduğu yine kayıptı. boynuna sarıldım, içime çektim kokusunu bir süre. kanım üzerine gelmişti, onu görünce çıldırdı, üzerindeki geceliği çıkarıp fırlattı avazı çıktığı kadar bağırdı

    - ne istiyorsunuz lan benden sen, annen, çevremiz ne istiyorsunuz aq
    - uzak durun lan benden gidin oğlum başımdan bela mısınız lan bana ? hayalimden hayatımdan vazgeçtim lan ben sizin yüzünüzden. senin yüzünden senden vazgeçtim lan ben. neyin sevgisi lan bu gibtirin gidin lan artık.

    10 saniye içinde kurduğu cümlelerin en dibine kadar indim. "hayalimden, hayatımdan vazgeçtim" , "senin yüzünden senden vazgeçtim".. inşallah düşündüğüm şey değildir dedim kendi kendime. kısa süre içinde allaha ne kadar yalvardım bilmiyorum. içimde düğüm düğüm birşeyler vardı. yapmamış olsun dedim, bunu bana daha doğrusu bize özelliklede kendisine yapmamış olmasını diledim allahtan.
    ···