...

Ulan önce kıvırsam mı acaba dedim ama böyle deyince üstümden bir yük kalkmış gibi oldu o yüzden ambiansı hiç bozmadan direk sevgi ne düşünüyor benim hakkımda madem öğretmen olmadığımı biliyor da dedim.

Meğer bizim okuldan am salağı bir arkadaş bunlar iki kırıtınca bütün her şeyi anlatmış. iyice de tembihlemiş bunları sakın anlatmayın baybars beni öldürür demiş.

iyi ki de anlatmış lan dedim, o kadar rahatladım ki artık sevgi ye rahat rahar yürüyebilecektim ve anlatacağım bir sürü şey vardı. Lan balkondan tükürsem rüzgardan falso alır evlerine giderdi o kadar yakındık amk sonunda. Komşu kızı kardeştir, kaldır kaldır yerleştir diye boşuna dememiş atalarımız(nasıl ata bu amk).

Sevgi senden çok hoşlandı. Zaten sözü geçen kişilerden hoşlanıyor o. Biz çocukluk arkadaşıyız onla dedi. Tuğrul a baktım kanka sen ne diyorsun dedim. Acıktım la ben dedi. Ulan rahatlamıştım ama bu oğlanın mallığı bazen beni çığrımdan çıkarıyordu amk. Senin ben dıbına koyim Tuğrul, ben diyorum çanakkale boğazı, sen diyorsun yandı zütümün ağzı.

Tipini, sıfatını, yetmiş yedi silsileni gibeyim lan senin. Mal ya.

...

...

Bu güldü güldü, hepimiz koptuk. çanakkale ne amk nereden duydun lan sen bunu dediler. Bizim okulun dışındaki parkın kaldırımlarını yapan inşaatçı abilerle kola içerken onlardan birinden duymuştum.

Öyle insanların samimiyetini çok severim hala. Bir yerde okumuştum. Üniversitede hocanın biri kurtarma sınavı yapıyor. Tek soru 100 puan. Soru şu: Her sabah geldiğinizde buraya temizleyen bir ablamız var, onun adı ne? Öğrenciler şaka sanıyor tabii bunu ama hoca gayet ciddi. Geçen geçiyor kalan kalıyor. Çoğunluk normal olarak kalıyor. Burada anlatılmak istenen farkındalık. O yaptığı beğenmediğiniz, hatta içten içe küçümsediğiniz kişiye gösterdiğiniz saygı ve ilgi sizi insan yapan yegane birkaç unsurdan biri. "Farkındalık"

Öğrendiğim şey saçmaydı belki ama hor gördüğünüz insanlar size insan olmayı da öğretebilir. Bunun farkına ne kadar erken varırsanız, o zaman yetişkin olursunuz.

...

...

Biz böyle gülüp eğlenirken, sevgi ve arkadaşları gelmişti. Ben rahatlamış bir halde gayet samimi konuşuyorum hepsine karşı. Kızlar da hemen anladılar zaten durumun farkında olduğumu. Ama birkaç telkinde bulunmak zorundaydım. Tek çekincem kendi hocamızın zor durumda kalmaması ve korkum, meslek liseli gavatların kandırıldıkları için bize kin gütmesiydi.

Sevgi gelir gelmez üst tribünde hemen yanıma geçmişti bu durumların verdiği rahatlıkla ve binayla semtle alakalı sorular sordu. Annelerimiz zaten tanışmıştı. Her şey bir anda bizim birlikte olabilmemiz için sırayla dizilmişti. Önümde hiçbir engel yoktu artık.

Yemekler yendi daha doğrusu aperatifler, ben sevgiye başbaşa konuşma istediğimi ilettim. Ayrı bir yere geçmiştik.

Konuştuk işte her şeyi. Aynı binada oturmak belki yirmi metre uzaklıkta ayrı yataklara baş koymamız ve bunun yakınlığı beni çok mutlu etmişti. Kafamdaki tek sorun bunların okulundaki şekilci gavatlardı.

...

...

Orada okuyan bir arkadaşımdan daha önce birebir ağızla duymuştum bir olayı.
Bu binler iddiaya giriyorlar sen şu kızı öpersin öpemezsin gibisinden, oğlan herkesin içinde okulun ta orta yerinde gidiyor kızı kaldırıyor ve dudağına yapışıyor. Başımıza daş yağacak dıbına koyim demiştim. Lan bu ne aq olaya bak. Teenwolf dizi seti gibi herkes herkesi gibiyor lan. Hatta okulun kızları servisçilere bile yavşıyorlarmış. Bunlar kaç yıl sonra bile o okulun adını tüm şehire duyuran birkaç şeyden biridir.

Bizim okulda da bütün kızlar ülkücü bıyığı ile racon kesiyorlar yılmazı msnden sileceğsin kavgaları yapıyorlardı.

Şansımı, bahtımı gibeyim.

...

https://youtu.be/pLu07aXTEKY

Who the hell are you dıbına goduum...

Hal böyle olunca ister istemez ben bu kızı nasıl idare edeceğim, how i met your mother dizisinden alıp ramazan güzeldir dizisine başrol yapacağım diye karalar bağlıyordum içten içe. Ortam her şeye müsait, dizginler bırakılmıştı artık. Gülbatur misali son koşuda kendime basa basa düzlükte ilerliyordum. Ama bunların okuldaki her gün adeta bir Gazi Koşusu'ydu.

Kız hem güzel hem fizik düzgün. Dertler nirvana olmuştu bir anda. Önünde engel kalmayınca hayatın gerçekleri insanın yüzüne two girls one cup yapıyor. Eroin komasına girmemek işten değil(Nirvana hani)

Ama güvenmek lazım tabii, ne kadar az tanısam da eninde sonunda o okuldan çıkıp bir şekilde benimle aynı asansöre binip evine gidecekti. Annesine söylerim, kızınız iyi ama çevresi kötü derim. Öğretmen klişeleri ağzıma yapıştı aq iki günde.

Bana yakın davranıyordu ama bir sorun vardı sanki, bir engel vardı aramızda. Bana bunu hissettiriyordu. Akşam oturalım mı konuşuruz böyle eşofmanla istediğim intibayı bırakamıyorum dedim. Onun üstünde de yeşil bir arkadaş eşofman vardı hiç unutmuyorum. Ama dört çizgili değil, orijinal şşş.

Elimi tutmuştu gülümseyerek bir anda...

...

yaz lan alagavat sende çok nazlı cıktın haftada 1 part yazıyon

Başlık ölmüş amk ben olmayınca mı yazasınız tutuyor lan neredesiniz ey gibikler

beyler aslında bu anlattıklarımın içinde tuğrul daha çok ön planda ama bu bin beni 8 yıllık arkadaşlığımızdan sonra bir kız için harcadı ve ben de koydum zütüne tekmeyi. yine de konduramıyorum ne yalan söyleyeyim. tek çocuk olmanın verdiği bir tekillikten midir nedir kardeşim gibiydi. her şeyimi bilirdi. her şeyine ben koşardım. bu huur çocuğunun babası çok şerefsiz bir adamdı. abisi, ablası ve annesi de keza öyleydi. ama sattı lan beni. belki ölmüştür bile amk. o kadar uzağız lan. hiç konuşmadım daha sonra o da aramadı, zaten aptal amk hala aklı bir karış havada, ben abilik ediyordum bu bin kurusuna ama sattı beni hem de üç aylık bir kız için lan. asıl neden sonradan öğrendiğime göre benim Türkçü olmammış. halbuki bu gavat kendisi çerkez milliyetçiliği yapıyordu. ben zaten milliyetçiydim bunu biliyordu ama son zamanlarda bu iyice kürtleri savunur olmuştu. ben de sivriliyordum bu konularda her daim. bu yüzden birbirimizden iyice uzaklaşmıştık. sizin de takdirinizdir ki; en iyi arkadaşınızla her şeyi rahat rahat konuşmak istersiniz ama bu konular açılınca birbirinize tepki koyuyorsanız o arkadaşlık bir yerde kopuşa geçer. bana ve bize olan da buydu sanırım. ha pişman mıyım veya yokluğunu arıyor muyum derseniz, hayır kesinlikle. hikayemde de belirttiğim gibi varlığıyla yokluğunun pek bir farkı yoktu. bu noktadan bakarsak hayatımdaki yerinin de pek ehemmiyetli olduğu söylenemezdi ama ne yaparsın işte...

hikayeye gelirsek hiçbir şekilde tek bir yalan yok. bazı anasının kulağına üflediğimin evlatları iyi sallıyorsun mahiyetinde konuşmuş, cevap dahi vermedim onlara. okumak istemeyen zaten gibtirsin gitsin. burada eğlenceli bir dille kendi başımdan geçen şeyleri tüm gerçekliği ile anlatıyorum. küfür jargonu o zamana değin belki biraz farklılık gösterebilir ama ondan öteye geçen farklı bir olay veya şişirme kat-i suretle meskûn değil.

söyleceklerim bu kadar. sizden şuku ve yorum istiyorum okuduğunuza dair bir imare bekliyorum sadece. bunu da devam etmem için güç toplamak olarak görebilirsiniz neyse eyvallah

yaz kankaaa

https://youtu.be/RKrNdxiBW3Y
...

Şaşkınlığın, heyecanın, mutluluğun verdiği bir anlık beklenmedik utanç esintisi ile yanaklarım kızarmıştı. Bu sanırım benim için sus payıydı. O an neye delaletti bilmiyorum ama şimdilerde daha iyi anlayabiliyorum. Mutlu olmanın ve belki mutlu etmenin verdiği tarifi imkansız hissi parmaklarımın her bir boğumunda onu hissetmemi sağlamıştı.

Seviyor muydum acaba? Ne oldu da bu kadar kısa zamanda böyle olabilmiştim ki? Mutlu ama korkaktım o an. Ama sahte geliyordu neden bilmiyorum.

Çok sonraları öğrendim sebebini...

...

https://youtu.be/3uNyPefjS88
...

Bir kızdan en çok korkmanız gereken zaman intikamla kendini yoğurduğu zamandır. Her şeyi yaparlar o zamanlarda. Biz erkekler acımasız, sert gözükürüz ama sevince bir daha o sevgiyi bize vereni unutamayız. Kızlarda böyle değil. intikam duyguları onlara her şeyi unutturur. Biz seçiliriz onlar seçer çünkü.

Bir kere adam gibi seversen eğer, o sevginin karşılığını alamadığında adamlıktan çıkarsın. Bir mahluka evrilirsin. Kimse bilemez, kimse anlayamaz çektiğin acıyı.

Ne yaparsan yap ama yanlış kişiyi sevme. O bir gün gidecek. Ve seni de zütürecek. Geride bir enkaz, belki de üfleseler yıkılmaya yüz tutacak bir harabe bırakacak senin en derininde.

...
Link verdiğim şarkıları dinlersrniz beni çok mutlu edersiniz beyler

...

Her şey bu kadar güzel olamayacak kadar güzeldi o an. Sadece elimi tutmuştu belki ama çok şeyi almıştı o an benden.

Provalara geri döndük birkaç dakika sonra. Elini bırakmak zorundaydım. Görürlerse bize düşman olurlardı. Birini hesapsız istersen, en büyük hesabı sana ödetirler.

Farkındayım o zamanki olaylara bir türlü dönemiyorum ama yarım kalmışlık böyle ediyor adamı. Yüz yıl geçse de böyle olacağım. Bunlar Sevgi'nin yüzünden olmadı onu bilmenizi isterim.

O günü olaysız bir şekilde geçirmiştik. Eski dostum tuğrul ile geziyorduk amaçsızca. ikimiz de ne olacağımızı, ne yapmak istediğimizi bilmiyorduk. Ben Sevgi'yi o ise Milan'ın niye şampiyonlar ligini kaybettiğini. O kadar ayrı kafalardaydık. Eve gitmiştim erkenden.

Telefon numarasını almayı unutmuştum. Zillerine basıp Sevgi geliyor mu, top oynuycaz da diyemezdim tabii. Çaresiz sabahı bekledim. Erkenden saçıma jöle, wax ve pasta kreması gibi olan saç spraylerinden sıkıp şekil vermiştim. Kazara saçımla bir yere falan çarpsam yıkar geçerdim orayı. Niye o kadar çok şey kullandığımı bilmiyorum. Güneş kremi de sürmüştüm annem almış. Lan çok iğrenç kokuyor ya. Bunu yazarken bile burnuma esti üff.

...

...

Günler günleri kovalıyordu. 19 mayısa az kalmıştı ama bir sorun vardı. Numarasının olmadığını hatta eski sevgilisinin hattını kırdığını söylemişti bana. Ne hakla yapmıştı bunu ve de ne ara yapmıştı?

Bunlar kafamdan bir türlü çıkmıyor ondan kuşkulanmama sebep oluyordu. Gördüğüm kadarıyla arkadaşları tarafından sayılan biriydi. Kızlar birbirlerinin açığı kovalar hep. O yüzden kendilerini iyi eğitirler bu konularda. Açık vermemeye çalışırlar. Bu yüzden mükemmel yalan söylerler.

Bu şekilde 19 mayıs gününe gelmiştik. Aramız iyiydi ama sahteydi hissediyordum diyorum ya. Ben o zamanlarda sözü dinlenen, saygın ve tüm okulun ve provadakilerin ismini bildiği hal hatır sorduğu biri olmuştum. Öğrenci lideriydim sonuçta. Bunun yarısı kaçınılmazdı ama diğer yarışı çıkarlar doğrultusundaydı. Bu zaten ayan beyan ortadaydı.

O gün herkesten farklı olarak, diğer günlerin aksine mor elbise giymek yerine beyaz bir tişört ve pantolon giymiştim. Okul vermişti. Törende bayrak taşıyacaklar öyle giyiniyorlarmış. Yanıma da boyu uzun bir kız vermişlerdi. Ona da beyaz tişört ve etek giydirmişler. 9. sınıftaymış. Adı Şeyma'ydı. Sonraları onla da bir münasebet yaşayacaktık. Törene annemle kuzenim gelmişti. Onlar severler böyle curcunaları.

Töreni bitirmiştik çok şükür. Aylarca buna mı hazırlandık biz lan demedim değil. Hocamla tokalaştık teşekkürümü aldım. Evimize gittik. O sabah onun da ailesi gelmişti. Annemlerle beraber oturuyorlardı. Bunun annesinin yanında bir kız vardı tahmin edin kimdi o kız?

...

...

Hani apartmandan çıkarken karşılaştığımız bir kız vardı ya çok güzeldi demiştim. Heh oydu işte. Sevgi'nin ablasıymış meğer o. Aralarında 1 yaş varmış gerçi. Benle yaşıtmış ama ben geç yazıldığım için üst sınıftı benden. Sevgi ile pek benzemiyorlardı. Onun yüz hatları daha keskindi.

Bana bakıp el sallıyordu Sevgi. Lan annem nefret eder böyle şeylerden. indir o eli amk kızı!

...

O gün annemlerle beraber gitmişler oturmuşlar bir yerlerde. Kuzenim matematik öğretmeniydi. Sevgi'nin ablası adı Nihal'di(gerçek ismi) kuzenimden özel ders almaya başlamıştı daha sonraları. Her alanda yürüme şansı doğuyordu bana kısacası.

Biz tuğrul, ben sevgi ve güzel bir kız arkadaşı ile çıkmıştık. Şehir Stadyumu'ndan bizim semtin oralarda bie kafeye gitmiştik. Para almıştık yanımıza hiç unutmam o gün ilk kez öğrenmiştim züte hesap kaçmasını.

Lan sevginin arkadaşı çok güzeldi yalnız. Biraz önce fotoğrafını aradım da beyler adını hatırlamıyorum kızın. Sonraları beyaz tenli kızlara düşkün olduğumu anladım bilsem o kızı kaçırmazdım. Hem belki normal bir hayatım olabilirdi kafayı yemezdim en azından. Ama hayatta her şey sınavmış bunu anladım. inancı çok sağlam biri değilim ama Allah herkesin kalbini biliyor. En zayıf yeriniz nereyse onunla sınanıyorsunuz. Benimki sabrım mesela.

...

Kızın resmini ararken birilerinin profiline girip geçmişi deşelemek zorunda kaldım beyler. Sevdiğiniz kişinin başka biriyle mutlu olması koyuyor size belki ama asıl koyan sevdiğiniz kişinin bir başkasının arkasından üzülmeseymiş.

Mutluluklar geçici izler bırakır insanda. Üzüntüler, ayrılıklar ise sol kaburganı koparıp çeker alır. Pansumansız, iğnesiz bırakır gider seni. Hep kalır o acı orada. Ne zaman birini sevmeye çalışsan tekrar açılır o yara. Çok koyuyor be gerçekten çok koyuyor. Yarım kalmışlık insana çok koyuyor. Bir başkasını sevemeyeceğini bilmek, onun yerine kimseyi sığdıramamak çok koyuyor. Gençlik hatası derler ya büyüklerimiz hep. Hah işte o hatalar hayatınızı sonuna kadar değiştiriyor. Ne gençlik kalıyor, ne de başka bir şey. Erken yaşlanmak böyle bir şey sanırım. Bilmiyorum belki kendi içimizde çok büyütüyoruz bunları, belki de o kadar mühim şeyler değil bunlar ama galiba içimiz çok büyük be kardeş.

https://youtu.be/tH2w6Oxx0kQ

iyi sabahlar

Bu da hepinizin kulak aşinası olduğu ama bir türlü düz versiyonunu bulamadığı şarkı

https://youtu.be/CP02PlLgJqc

lan sonu noldu niye arabeske bağladın direk

pardon panpa :D hesaba girmiyorumda bulamadım hikayeyi şimdi hesaba girince gördüm

devam panpa

Devaammm