/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +281 -27
    Beyler sabah sabah başımdan geçenleri anlatıp sizide sıkmazdımda by sefer çok kötü oldu be,Kimseye anlatamadım, size anlatıcam siz dinleyin bari neyse giriyorum..

    Herşey bundan 8 ay önce başladı. Henüz üniversite 1. sınıf öğrencisiydim. Sevgiliden yeni ayrılmışız yeni manita arayışları içersindeyiz, keşke hiç bulaşmasaydım bu karı kız işine.. 
    Herneyse, ilkbahar mevsimindeyiz, havalarda ısınmaya başlıyor. Kanımız kaynıyor tabi bizimde. Bigün herzamanki gibi boş gelsinde ayakta kalmayayım mantığıyla 15-20 dakika beklediğim boş 500T geldi durağa. Edirnekapıya kadar bi arkadaşla beraber gidiyoruz, aramız çok iyidir kendisiyle. Otobüse geçtik, akşam üzeri olduğu için güneş 4. Levente kadar soldan vuruyor diye sağ taraftaki çift kişilik boş yere oturduk. Gözleri diktik dışarıyı izleye izleye gidiyoruz. 

    Tam emin değilim ama sanırım 3-4 durak sonraydı. 2 liseli kız bindi otobüse. "Etek giymeyi unutmuşlar" diye arkadaşa takıldıydım, çünkü etek diye bi bez parçası bağlamışlar sadece. Üniversitede bile o kadarına denk gelmemiştik. Neyse öyle bi iki süzdük işimize baktık sonra. Ama onlar bakmadılar işte...  
    4. levente varmadan 10 dakika önce bunlar kapıya doğru ilerleyip direkten tutunmaya başladılar. Direkte tam beni sol yanımda kalıyor. Kız direkten tutunurken omzuma omzuma deydiriyor biyandan da. Ulan genç adamız yapma işte şunu, başına açacak belalarıda bilmiyosun ki.. 

    Bir oldu iki oldu derken bu kız otobüsün hareketlerine uyum sağlayarak deydirmeye devam ediyor. Bende çantayı yerden alıp kucağıma koydum artık. O 10 dakika ölüm gibi geçti, zor tuttum kendimi. Otobüs durakta durdu bunlar indiler. Kız tam inerken bi kağıt parçası bıraktı üzerime ve hemen indi. 
    Kağıtta bi numara vardı, ve tahmin ettiğiniz gibi kızın numarasıydı. Kızlar inince bende arkadaşa anlattım, deminden beri deydirdi bana şimdi de numarasını verdi diye. Arkadaşta şakayla karışık dalga geçiyor, aslanım koçum yardır falan konuşuyor işte. Neyse ben kızın numarayı rehbere kaydettım whatsapp ı var mı bakmak için. Vardı malesef. Resminide koymuş, normalde o kadar güzel değildi ama fotoğrafta çok tatlı duruyodu. 

    Neyse ben dayanamadım "selam" yazdım. Kızda çevrimiçiydi döndü hemen "selam" diyerek. Ne diyeceğimi bilemedim biraz saçmaladım orda, "gökten bi numara geldi, melek mi diye kontrol edeyim dedim:)" gibisinden baya bi saçmaladıydım, maksadım kızın tepkisini ölçmekti aynı zamanda. Kızda gülücüklü güzel bi cevap atınca dedim oldu bu iş. Herneyse öyle konuşuyoruz falan, dedi bana "yakından tanışalım, akşam beşiktaşta buluşalım mı". Ben baya bi şaşırdım ilk günden ne buluşması, bu kadar hızlı kız olur mu diye ama işime de geldiği için kabul ettim ve akşam gittim. Gitmeseydim keşke.. 
    Kız milleti aynıymış onu anladım çünkü 15-20 dakika beklemiştim onu orada. Ne bekliyosun ki, git evine. Neyse işte, 15-20 dakika sonra kız geldi. Kısacık kot şortlardan giymişti, havada akşam olduğu için serindi, "ulan üşümüyo musun be, benim kot pantalonla bi tarafım donuyo" diye geçirdim içimden ama kızın hiç üşüyomuş gibi bi hali yoktu. Ben ilk başlarda pek konuşamadım çekindim, ama kız sanki 10 yıllık arkadaşıymışım gibi muamelede bulunuyordu bana. Biraz değişik gelsede iyi olmuştu aslında, çünkü içimdeki yabancılık hissi kayboluyordu. Kaybolmasaydın be...  

    O akşam görüştükten 1 saat sonra öyle bi hale gelmiştik ki, görseniz sanki uzun zamandır birbirini tanıyan, seven sevgililer gibiyiz. Kız çok cesurdu, hiç çekinmeden elimi tutabiliyodu, şakayla karışık öpmeye bile başlamıştı. O yapınca bende aynısını yapıyordum tabi ondan güç alarak. O akşam gelecekte neler olacağını bilmediğim için hayatımın en iyi akşamlarından biriydi. Ama şimdi düşününce en kötüsüydü...  

    Beşiktaşta buluştuk, napalım napalım derken bebeğe doğru yürümeye başladık. O ara işte baya samimi olduk. Sonra kahve ısmarlama teklifinde bulundu starbucksta. Yürüncek daha çok mesafemiz olduğu için otobüse atladık öyle gittik. Starbuckstan kahveleri aldık, alt kata inip denize sıfır masaya oturduk. Ben çıkardım yaktım bi sigara, kahveyle iyi gider diye. Ben çıkarınca kızda çantasından çıkardı bi marlboro light, onu içmeye başladı. Dedim "sigara yakışmıyor sana niye içiyosun ki", yok işte dertliydim efkarlıydım başladım falan filan söylediği palavraları söyledi. "E sende içiyosun nolacak ki" dedi. Dedim orda "sigara bazı erkeklere yakışır bazılarına yakışmaz, ama şu ana kadar sigaranın eline yakıştığını gören hiç bi kız görmedim. hele senin gibi güzel bir kıza hiç mi hiç yakışmıyor, güzelliğini böyle şeylerle pisletme" dedim. Ben öyle diyince kız ya utandığından yada haklı bulduğundan sigarasını söndürdü. Hani o sigarayıda yarısında söndürünce içim gitmedi değil. Neyse sonra bu bana yaklaşmaya başladı ve kafasını göğsüme dayadı. Ben alışsamda hala şaşkınlık içerisindeyim daha tam anlamıyla tanımadığım bir kızla nasıl böyle şeyler yaşıyorum diye. Hoşuma gidiyordu, mutluydum, beni üzecek hiç birşey yoktu o an. Bende karşılık verdim ve saçlarını okşamaya başladım. O şekilde oturmaya devam ederek muhabbet etmeye başladık, birbirimizin özel hayatlarını sorguladık. Kız elimi tutmaya başlamıştı ve kendi yüzünde ge Muhtemelen 1 saat öyle oturarak konuştuk, ve ben konuştukça onu sevmeye başladım. Gönül ota konacağına b*ka kondu.. 
    Biraz daha oturduktan sonra saatin geç olduğunu farkettim ve kızı evine bırakma teklifinde bulundum. Nerede oturduğunu öğrendim ve en yakın duraktan otobüse atlayarak başımı belaya sokan o lanet yere gittik.. 

    Kızı kapısının önüne kadar bıraktım, bi yandan kızdan hoşlanıyordum, bi yandan da daha ilk günden bi erkeği kapısına getiren kızdan bana hayır gelmez diye kendimi uzak tutmak istiyordum. Çok arada kalmıştım. Kızı kapısında bıraktığımda saat 11 civarıydı, o an tek derdim son otobüsleri kaçırmamaktı. Kız teşekkür etmeye başladı, çok eğlendiğini, benimle tekrar ve sık sık görüşmek istediğini söyledi. Sonra kulağına bişey diyeceğim diyip kulağıma yaklaşırken, dudağımdan öpüp koşarak apartmana girdi. Bende yüzümde şapşal bi gülümsemeyle durağa doğru yürümeye başladım. Derken telefon çaldı. Sürekli pili biten telefonun o akşam pilinin bitmeyeceği tuttu ve çaldı...  

    Arayan kızdı, daha yanından yeni ayrıldım ne oldu acaba diye düşünerek telefonu açtım ve "Ahmeettttt, yardım ett, evde kocaman bi böcek var" diye çığlık ata ata konuşmaya başladı. Bende hemen geri yürümeye başladım ve telefondan onu sakinleştirmeye çalıştım. Bana eve gelip yardımcı olmasını istediğini söyledi, bende "gece bu vakitte ailen yanlış anlar seni zor duruma sokmayayım" dedim, "evde kimse yok, şehir dışındalar sabaha kadar ben duramam bu böcekle bu evde koşş" diye ikna ederek eve çıkarttı beni. Eve çıktığımda, karşılaştığım manzara beni şok etti. Çünkü kız yarı giyinik bi halde kapıyı bana açarak, hemen arkamdan kapattı ve gülümseyerek hoşgeldin dedi. Benim jeton düşmedi şaşkınlıktan ve böcek nerede diye gevelerken kız beni odasına zütürdü. Ben hayatımda hiç böyle bişey yaşamamıştım, ne olduğunun farkında değildim. LAN DAHA KIZLA BUGÜN TANIŞMIŞIM BU NEYiN KAFASIYDI! Gözlerim evin içini süzüyordu sürekli şüpheli bişey var mı, birisi varmı diye. Ama normal bildiğimiz bi evdi, ve sadece ikimiz vardık. Ben artık olayın akışına bıraktım kendimi, en fazla kızla bidaha görüşmem olur biter diye düşünüyordum o an. Ama o gece beraber olduk, ve beni gerçekten çok memnun etti. Zaten ufaktan hoşlanmaya başlıyordum, beni doruklara çıkarmasıyla gözümde daha ayrı bi yere sahip oldu. Ama ben o akşam hazırlıksız yakalanmıştım işte...  

    EDiT1:Dinleyen varsa devam ederim

    EDiT2:Destan yazdım 13 şuku hay gibeyim

    EDiT3:Yazar olmaya karar verdim

    EDiT4:Burdan tüm serveti fünunculara diss atıyorum
    EDiT SON:HiKAYE BiTTi HAYIRLI OLSUN
    EDiT:iSTEK ÜZERiNE WATTPADA ATTIM TEKRARDAN TEŞEKKÜRLER ( https://www.wattpad.com/3...enmeye-mecbur-kald%C4%B1m )
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +57
    Okuyan ve yorum yapan herkese teşekkür ediyorum, açıcka söylemek gerekirse olayım ve anlatım beğenilmeseydi kısa kesecektim, beğenildiği için uzattım. Hakkınızı helal edin.
    "Evlenmek zorunda kaldım" başlığına takılıp niye evlenmedin o zaman diyenler olursa, kelime oyunu yaptım diyeyim. Bi süreliğinede olsa evlenmek zorunda kaldım, olayın net sonucu itibariyle evlilik falan kalmıyor.

    Herkese iyi akşamlar. Allaha emanet...
    ···
    1. 1.
      0
      O neydi oyle
      ···
    2. 2.
      +1
      @1 kardeş yalanlarını gibmek istemem ama yalan xoldugunu bi yerde anladım.
      Dna testini kafana göre yapamazsınız mahkeme kararı lazım ;-( bidahakine dikkat et
      ···
  3. 3.
    +54
    çünkü babası karışmıyormuş ona pek. Benim büyüdüğüm aile yapısından tamamen farklı bir yaşamdı onunkisi. Ama yaşam biçiminden onu suçlayamazdı hiç kimse, bir baba olarak kızını gözetmesi onun göreviydi ve babalık görevini yerine getirmemişti. Ben bunları içimden düşünüyordum o anlattıkça, düşüncelerimi ona söyleyip üzmek istemedim. 

    Kendi ailesini anlattıktan sonra haliyle benim ailemi sormaya başladı o da, gerçekten merak ettiği gözlerinden belli oluyordu. Meraklı gözlere baktıkça anlattım bende. Daha doğrusu anlatılcak pek bişeyde yoktu, normal bi aileydik biz. Genel itibariyle anlatıp merakını gidermiştim sadece. Bilgisayar mühendisliği okuduğum için laf ordan açıldı, bilgisayarla arası iyi olmadığı halde merak ettiği şeyleri sordu, bende elimden geldiğince cevapladım. Yine bir klagib yaşandı o an ve "face hackleyebiliyor musun" diye sordu, bu soruyu duymaktan gına gelmişti artık. Hackerlığın çok daha ayrı bişey olduğunu anlattım en kısa şekilde ve "hem napıcaksın ki kimi hackliceksin" diye sormadan da edemedim. Bikaç sinir olduğum kız var okuldan diye bahane uydursada en sonunda asıl niyetini öğrendim. Cevabı en baştan belliydi zaten, eski sevgilisi. Daha ilk günlerden eski sevgili muhabbetlerine girince biraz moralim bozulmadı değil, ama belli etmek istemedim ve dalgaya vurdum bende. "Napacaksın hackleyip, bırak işine baksın" dedim. "Yok işte beni hala seviyor, sürekli faceten arkadaşlık isteği atıyor, dürtüyor, rahat bırakmıyor" dedi. "iş öyleyse durum başka, hacker arkadaşlarım var yani" diyip sinsi bi gülümseme attım. Ve kendisine bu işi halledeceğim konusunda söz vererek konuyu kapattık. 

    O gün saatlerce evde oturduk, kimi zaman muhabbet ettik, kimi zaman şımardık, yastık savaşı yaptık. Gecenin verdiği cesaretle artık daha rahattım kendisine karşı. istediğim zaman kollarından tutup kendime çekerek öpebiliyordum ki öpücüklerimde karşılıksız kalmıyordu. Bi kızla ilk defa bu kadar yakın olabilmiştim, geçirdiğim her saniyeden zevk alıyordum.
    ···
    1. 1.
      -1
      entryleri karıştırdın heralde mk bu ne
      ···
    2. 2.
      0
      Üsttekinin devamı
      ···
  4. 4.
    +54 -2
    Hayatımdaki ilk cinsel ilişkiye böyle girmek istemezdim. Bekaret benim için önemliydi, çünkü evlenmek isteyeceğim kişininde bakire olmasını isterdim. Ben o akşam iradeli davranamayıp nefsime kapılarak bu günahı işlemiştim ve cezasıda başıma gelecek olan o olaylardı. 
    Size biraz kendimden ve ailemden bahsedeyim. Ailem dinine bağlı, islamı yaşayan bi ailedir. Anne ve baba tarafınında ailesi öyledir. Bende küçüklüğümden beri islam dini ile büyüdüm. Belki ailem gibi dinimi yaşayamadım ama günahlardan kaçmaya çalıştım. Dedelerimin ikiside saygı duyulan, alim denebilir kişilerdir. Ben ailemden çok dedelerimden çekinirdim. Bi günah işlediğimde sanki ne yaptığımı bilirlerdi. Fakat o akşam, öyle bir durumla karşılaşınca beynim durdu, ne ailemmiş ne günahmış hiçbiri aklıma bile gelmeden o geceyi geçirdim. Yaptığım şeyin farkına sabah varmıştım, içimde biraz pişmanlık olsada yılların verdiği bi rahatlama vardı. Hani playstation 1'den ps3'e geçmek gibi bişey olmuştu. işlediğim günahın bilincindeydim aynı zamanda, ve muhtemelen yaşadıklarım bundan başıma gelmişti. Kendimce inkar etmeye çalışsamda ben bunları haketmiştim sanırım. 

    Sabah uyandığımda mutluydum. O gün ikimizde okulları boşvermiştik, yaşadığımız geceden sonra kendimi ona biraz daha yakın hissetmiştim ve tüm günü onunla geçirmek istemiştim, onunda istediği gibi. 
    Güzel bir kahvaltıyla günümüze başladık. Ailesini sormaya fırsatım olmamıştı, kahvaltıdan sonra ailesini sormaya başladım. Babası ve annesi ayrılarmış, kız babasıyla yaşıyor ve kızın hayatına hiç karışmıyor. Sadece masraflarını karşılıyor, aynı evde yaşayan iki yabancılar. Her kızda bi baba hayranlığı olur, ama babasını sevdiğine bile emin değilim. Kızın anneside anadolu yakasında küçük kız kardeşi ile beraber yaşıyormuş. Boşandıklarında hakim küçük kızın annesine daha çok ihtiyacı var diye ufak kızı annesine, bizimkinide babasına vermiş. Yine annesiyle sık sık görüşüyormuş. Babasını pek sevmediği halde babasıyla yaşamak daha işine geliyordu, çünkü babası ka
    ···
    1. 1.
      +1 -1
      eger cinsel organlar idrar ve diski organlariyla hasir nesir olmasa, ya da insanlar kucuk yasta tuvalet egitimi almasa, gibismek ile birinin elini gibmak arasinda hicbir fark olmayacakti.
      ···
  5. 5.
    +42 -1
    Belki de ben onu değil, geçirdiğim güzel zamanlardan hoşlanıyordum. Ya da onun bana güzel zaman geçirtmesinden. ikisi arasında kalsamda amaann diyip bi öpücük daha konduruyordum yanağına. 

    Akşam dışarı çıktık yemek yemeye, dün geceki buluşma içim yanıma biraz fazla para almıştım. O yüzden yemek yerken hesap işi takılmadı kafama. Güzel bi yemek yedik, yemek sonrası vazgeçilmezim olan çayıda civarın lüks bir kafesinde içtik. Hava kararmaya başlamıştı, "bi günlük güzel kaçamağı tadında bırakalım zaten babanda sabah gelecekmiş, yarın okullarımızda var akşam biraz dinlenelim" diyerek toparlanmaya başladım. Kızda yorgun olmuş olacakki onayladı ve bi dahaki buluşma için söz almayıda ihmal etmedi tabiki. Onu eve bıraktıktan sonra dudaklarından kısmetimi almayı da unutmadım. O akşam evde güzel ve rahat bi uyku çektim, ama kafam düşüncelerle doluydu..

    Ertesi gün üniversiteye gittiğimde arkadaşlarım sormaya başladı neredeydin, niye gelmedin diye. Telefonum sessizde olduğu için ve telefona ayıracak zamanım olmadığı için hiçbirşeyden haberleri yoktu onlarında. Herkese anlatmak istemediğimden dolayı uydurdum bişeyler. Yakın arkadaşlarımı çektim kenara dedim gelin bi sigara içelim bahçede, daha anlatacaklarım var. 
    indik bahçeye, çayımızıda aldık oturduk bi banka. Benim ağzım gözüm oynuyor tabi, abilik taslıyorum bunlara gelinde adam görün diye yaptığım şeyden gurur duyarak bunlara anlattım. Bunlar ilk başta inanmasalarda sonunda inandılar. Tabi şakalaşmalar, gülmeler falan aldı başını gidiyor. Bende bi özgüven patlaması oldu kızın sayesinde. 
    ···
  6. 6.
    +36
    Arkadaşlarımı anlatayım size birazda. Otobüs arkadaşımı biliyorsunuz zaten, kafalarımız aynıdır kendisiyle o yüzden aramızda baya iyidir. Adı mustafa, fakat biz ona mustafdört deriz. Nereden çıktı derseniz, cs atarken nickini Mustaf4 olarak yazardı bizde kendisine mustafdört diye takılırken alışkanlık olmuş artık. Kendisi hem yakın arkadaşım hemde yol arkadaşım olduğu otobüsteyken sürekli muhabbet ederiz. Haliyle birbirimizin herşeyini biliyoruz. O yüzden yediğim her haltı bilir kendisi. 
    Diğer arkadaşım ise oğuz. Şimdi bu çocuğu size nasıl tarif etsem bilmiyorum. Her sınıfta bi gevşek biri vardır ya, bu onlardan işte. Okulun ilk günü tanıştık kendisiyle, ordan arkadaşlığımız aldı başını gitti. Hani kendisini tanımasam sinir olurdum, ama şimdi çocuğu tanıyıncada nasıl biri olduğunu bilince iyi çocuk, güldürüyor işte bizi falan diyorsun. Her ne kadar gevşek olsada, bize yamuk yapmayacak biri olduğunu bildiğimiz için güveniriz kendisine aynı zamanda. Mustafa ve oğuz en yakın arkadaşlarımdır, üçümüz beraber takılırız sürekli. Size onları anlattım çünkü onlarında bu hikayede yerleri var. 
    ···
    1. 1.
      0
      Devaaaaammm
      ···
  7. 7.
    +33
    sordum halledebildin mi diye. Çok pis bi gülümseme attı bana o an, " ayıpsın ahmet ben affetmem böyle şeyleri " diyerek gözümün önünde çocuğun faceine giriş yaptı. Valla o an çocuğu öpesim geldi, adamsın dedim bi çay ısmarladım kendisine, sonra hemen kıza yazdım " sen istersin de ben o çocuğun faceini hacklemem mi bee " diye. Kızda soru yağmuruna başladı ciddi misin, gerçekten mi, nasıl yaptın, kolay oldu mu falan sorup duruyor. Dedim " sen daha beni tanımamışın ", kızın gözünde yerimiz özel olsun istiyoruz tabi. 

    O akşam kızla buluşmuştum zaten, telefondan giriş yapıp çocuğun facesine baktık beraber, dedim "yapacağımız 2 şey var ya çocuğun adından saçma sapan şeyler yazıp bütün kızlara sulanıp rezil edeceğiz, yada direk şifresini değiştirip hesabı devre dışı bırakacağız". Kız hiç düşünmedem "ahmet bırak uğraşmayalım şu hanzoyla, direk sil gitsin, başımızı ağrıtmasın" dedi. Benlikte bi sorun olmadığı için hesabı sildik. 

    Eski sevgilisi bunların yan sınıfındanmış. Kızda lise son bu arada. Çocuğu hergün okulda görüyor. Arkadaşlarına falanda sürekli benden bahsedip, resimlerimizi gösteriyormuş. Haliyle bu çocuğun kulağınada gitmiş. Ayrıca face olayınıda benim yaptığımı anlamış sanırım, yada bana söylemedim dediği halde arkadaşlarına hava atmak için söyledi, çocuğunda haberi oldu bilmiyorum detayını. 
    Ertesi günün akşamı evde yabancı dizi izlerken, yeni bölüme geçince azcık dolana kadar biraz face'e bakayım dedim ve bir mesaj gelmişti. Tanımadığım bir çocuktandı, bana sayıp sövmüş, tehtidler yardırmış. Olayın aslını anlamadım tabi ki başta, ama sonra çocuğun profiline bakınca okuduğu lisenin kızla aynı lise olduğunu farkettim.. 
    ···
  8. 8.
    +32
    Akşam evde ödevi yaparken bi yandan da kızla mesajlaşıyordum. Başka kızlarla yapacağı dedikoduları benle yapıyordu, arkadaşlarım hakkında merak edipte soramadıklarını bana soruyordu sürekli. Muhabbetlerini sevdiğini, ara sıra da olsa görüşmek istediğinide söyledi. " Sen benim arkadaşlarımla tanıştın, sıra bende, en kısa zamanda bende senin arkadaşların tanışayım " diyerek onun arkadaşlarıyla bi buluşma ayarlattım. " istersen mustafayıda çağırayım, belki birini beğenir " diye takıldım kendisine, " istersen çağır ama ben çöpçatanlık yapamam malesef " demişti, ben olsun olsun diye geçiştirerek mustafayıda çağırmıştım. 

    2 veya 3 gün sonra onun arkadaşlarıyla güzel bi mekanda buluşmuştuk. Kızlar bizim gibi, çay olsun bana yeter kafasında olmadıkları için nereye gideceklerini de iyi biliyorlar tabi. Mekan baya iyiydi, fiyatlarda uçuktu tabi. Şimdi öyle bi ortamda erkek olarak hesabı biz mi çekelim yoksa ortaklaşa mı ödeyelim diye mustafaya danıştım, çünkü biz ödesek iyi giricek bize. Bizimde belli bi bütçemiz var kendimize göre. Mustafa biraz cimridir, " hacı ben söylerim valla alman usulü yapalım diye, tanımadığım kızlara paramı mı yedircem " diyerek bir kez daha kendini kanıtlamıştı. Neyse, mekana ilk geldiğimizde bu sefer geç gelen taraf bizdik, onlar oturmuşlar muhabbetlerine başlamışlar, kendi aralarında kaynatıyorlardı. 3 arkadaşını getirmişti yanında, valla ne yalan söyliyim üçüde güzeldi. Mustafa geldiğine baya memnun kalmıştı, tipinden de belli oluyordu. 
    ···
  9. 9.
    +32 -1
    içimde bazen kötü bir his oluşuyordu bu kız hakkında, galiba yanlış yapıyorum diye düşünüyordum. Bi taraftan da ilişkimiz sorunsuz gidiyor diye bozmayayım diyordum. Aslında bakarsanız, eski sevgilimden sonra ilk çıktığım kız olduğu için sürekli bi eskisiyle kıyaslama, onun yerine koymaya çalışma oluyordu, eskisini onda görmeye çalışıyordum bazense. Eski sevgilimle yaptığımız şeyleri onunla yapmaya çalışıyordum, eski sevgilime nasıl davranıyorsam onada öyle davranıyordum. Onu kendisi olarak sevmeye çalışsamda, hep eskisinin bıraktığı boşluk bunu engelliyordu. Eski sevgilim hakkında hiç konuşmadığımız için bunu kendisi farkedemedi muhtemelen. Yaşadığım ciddi ilişkiden haberi yoktu, sıradan bi ilişki sanıyordu. Yanılıyordu.. 
    Hayatımın değişimde başrol oynayan ikinci kadınla tanıştırayım sizi, eski sevgilim elif. 
    ···
    1. 1.
      +2 -1
      Seninkide mi elif be hacı
      ···
    2. 2.
      0
      Yakalım aga
      ···
    3. 3.
      0
      ulan pekekent yüreğimi dağladın be 4 yıllık sevgilimden ayrıldım cumartesi günü nedir bu çektiğimiz eliflerden
      ···
    4. 4.
      0
      Eski sevgilimden sonra : getirip Elif'in e büyük yazaydın iyiydi.
      ···
    5. diğerleri 2
  10. 10.
    +30
    Kızın eski sevgilisinin faceini hackleyecektim. Aradan biraz zaman geçince kızın hatırlatmasıyla hatırladım, o kadar olaydan sonra kafamda ona yer kalmamış hiç sanırım. Neyse, her sınıfta olur mu bilmem ama sınıfımızda bi çocuk vardı atacan diye. Çocuk bütün derslerde öne oturur, dersini dinler, notunu alır, tenefüste kimseyle konuşmaz leptobunu açar bişeylerle uğraşır. Bazen bakmışın bir anda ortadan kaybolmuş, sonra bi bakmışın sırada oturuyor yine. Bu atacan da öyle değişik biriydi işte. Ve bilirsiniz bu tarz tipler bilgisayarın her haltını bilirler. Filmlerde de çok olur bu tipler. Ben bu çocuğa hep acırdım tek takılıyor diye, aslında acımak değilde yani madem geliyosun şu üniversiteye, gelde biraz tadını çıkar. Arkadaşlarınla muhabbet et, bişeyler anlat, bişeyler dinle. Bu yüzden çocukla ara ara hep konuşmaya çalışmışımdır, o hep acırdım tek takılıyor diye, aslında acımak değilde yani madem geliyosun şu üniversiteye, gelde biraz tadını çıkar. Arkadaşlarınla muhabbet et, bişeyler anlat, bişeyler dinle. Bu yüzden çocukla ara ara hep konuşmaya çalışmışımdır, o hep acırdım tek takılıyor diye, aslında acımak değilde yani madem geliyosun şu üniversiteye, gelde biraz tadını çıkar. Arkadaşlarınla muhabbet et, bişeyler anlat, bişeyler dinle. Bu yüzden çocukla ara ara hep konuşmaya çalışmışımdır, o yüzden az buçuk muhabbetim var sayılır. Çocukla konuşmaya başladım yine nasılsın, nasıl gidiyor derken konuyu hackerlığa getirip bilip bilmediğini sordum ve beklediğim cevabı aldım, " az buçuk yaparım bişeyler" dedi. Bende başladım buna anlatmaya " bi çocuk var benim arkadaşıma bulaşmış, rahatsız ediyor, faceten sövüyormuş sürekli şunun hesabını bi patlatalım senle" dedim. Tamam akşam ben bakarım sen bana çocuğun linkini atarsın dedi, eyvallah dedim ayrıldım yanından. Akşam çocuğun linkini attım buna, cevap bekledim. O akşam bişey yazmadı, ertesi gün okulda gördüm gittim yanına sordum halledebildin mi diye.
    ···
    1. 1.
      +19
      Yaw he anladık çocuğa acıdın aq devam
      ···
    2. 2.
      +10
      ulan ben mi satırları karıştırıyorum ben mi yanlış okuyorum diyorum kaset takılmış aq
      ···
    3. 3.
      +1 -1
      Bi an bugta kaldım zannettim lan
      ···
      1. 1.
        0
        Kahkaha attim amk
        ···
    4. diğerleri 1
  11. 11.
    +30
    Akşam yine kızla mesajlaşıyoruz, " ee arkadaşlarından onay geldi mi " dedim, " geldi geldi çok yakışıyomuşuz birbirimize, biz ayrılmamalıymışız asla " dedi. " Hmm tamam bakarız ya duruma göre " diye takıldım kendisine, tabi sonrasında saatlerce trip yemiştim. " Mustafaya söyleme ama gülçin mustafanın numarasını istemişti, mustafayı üzer o şimdi, o yüzden söyleme diyorum, bugün mustafayı sever, yarın başkasını. seninde haberin olsun diye söylüyorum" dedi. " Madem öyle diyosun, söylemeyiz o zaman" dedim. 

    Kendime verdiğim sürenin ilk haftası dolmuştu. Kızla güzel gidiyordu herşey, ona karşı kötü birşeyim yoktu içimde. Ama içimdeki eski sevgili özlemi yine devam ediyordu. O duyguyu bastırmaya çalışsamda bastıramıyordum. Kimseye de bahsetmemiştim bundan, kim ne dicekte bi faydası olacaktı ki sanki. Kendi içimde çözmem gereken bir problemdi bu. Bende çözmek için uğraşıyordum. Kolay değildi, hemde hiç kolay değildi. Burnum almak istediği kokuyu alamıyordu, ellerim gitmek istediği yere gidemiyordu, gözlerim görmek istediğini göremiyordu. Durumum pek iç açıcı gözükmüyordu ama kendime tanıdığım zamanın son haftasında belki geçer umuduyla 1 hafta daha öyle devam etmeye karar verdim. 
    ···
  12. 12.
    +29
    Hislerimi, düşüncelerimi, isteklerimi ve gözyaşlarımı o kağıt parçasına dökecektim. Sadece bir kağıt parçası olmaktan çıkarak, Elife, Elifime giden, onun ellerinin dokunacağı bir kağıt parçası olacaktı. Kararımı vermiştim, ona ne gerçeği anlatacaktım, ne de yalan söyleyecektim. Bazı detayları anlatmayacaktım sadece. ileride bigün kendimi hazır hissettiğimde, beni bırakıp gitmeyeceğini bildiğim bir zaman anlatacaktım. Öyle bir zamanın geleceğine inanmasamda kendimi avutuyordum gönlümü ferah tutmak için. 

    Ona olan aşkımı, özlemimi, pişmanlıklarımı, keşkelerimi herşeyi elimin döndüğünce yazdım o kağıt parçasına. Yazdıkça anılar gözümde canlandı, yazdıkça özlemim çoğaldı ve ben dayanamayıp imzamıda attım göz yaşlarımla. Ve mektup sihibine, kalbimin sahibine ulaşmaya hazırdı. Ptt ile yollayamazdım bu mektubu babasının görme ihtimali olduğu için. Gidip sadece onun görebileceği bi yere koymam lazımdı, yada kendisine vererek uzaklaşmalıydım yanından. Veya en güzeli komşusunun kızına vermekti iletmesi için, hem birden karşısına çıkmamış olurdum, hemde sorunsuz şekilde iletilirdi. 
    ···
  13. 13.
    +28
    Çocuk yere yığıldı ama benimde kafam gitti, ilk defa kafa atmıştım. Bu elemanın işini halledince 4 e 3 kalmıştık. Yine birbirimize vurmaya devam ederken uzaktaki balıkçılar görmüş olacakki yanımıza gelmişler, bizi ayırdılar tabi hemen. Utanmıyo musunuz kocaman adamlarsınız diye konuşup nasihatlara başladılar, sanki kendileri hayatlarında hiç kavga etmemiş gibi. Neyse balıkçıların gelmesiyle kavga durmuştu. Kavga bitmese de biz kazanmış sayılırdık, "bi daha bana veya kıza bulaşmaya çalışırsanız yemin ediyorum bugünkünden beter ederim" dedim ve oğuzla mustafayı kollarından çekip yürümeye başladım. 

    Benim burnum kanıyordu, mustafanın da dudağı patlamıştı. Oğuzunsa görünürde bişeyi yoktu. Yakınlarda gidebileceğimiz bi büfe, veya lavaboda göremedik. Otobüs durağına doğru yürümeye devam ettik. Kavga sonrası genel bi muhabbet oldu aramızda yok işte ben şuna şöyle böyle vurdum, ben onu böyle dövdüm falan. Herkes cüneyt arkına dönüştü birden. Ama haklarını vermek lazım, iyi dövüştüler. Otobüse bindik, şansımıza da boş otobüs gelmişti, şoförün ve yolcuların bakışlarına maruz kalarak geçtik oturduk yerimize. Oturduktan 5 dakika sonra acılarımız ortaya çıkmaya başladı. Adrenalinden olsa gerek kavga anında pek bişey hissetmemiştik. Yediğim her tekmenin, yumruğun acısını hissediyordum. Yarım saat sonra otobüsten inmek için kalktığımızda ayakta zor duruyordum neredeyse, sonuçta en çok dayağıda ben yemiştim. Bu şekilde eve gidemeyeceğim için yakındaki bi cafeye geçtik. Elimizi yüzümüzü yıkayıp biraz kendimize geldik.
    ···
    1. 1.
      +1
      Acayip sardı Dewam
      ···
  14. 14.
    +28
    Hiç bişey yapmadan pes eden insan, hiç bişeyi haketmeyen bi insandır " diye düşünürüm sürekli. ihtimaller beynimle sevişmeye başladı ve ben sonunda kararımı verdim. Yolun sonu gözükmese bile ne olursa olsun o yolun sonunu bulmak için elimden geleni yapacaktım. Ya bu yolda kaybolacaktım, yada yolun sonundaki mutlu hayata kavuşacaktım. Hiçbirşey yapmadan yenilgiyi kabul etmektense en azından savaşarak şansımı deneyecektim. insan hayatında bir kez aşık olur derler, ben o hakkımı bi kere harcamıştım, ve aşık olduğum insanı tekrar kazanmaya karar verdim, onu tekrar kazanmak için yapmayacağım hiçbirşey yoktu. 

    Elifle 3 ay önce ayrılmıştık. 2 sene boyunca birbirini seven iki insan, bir gün bile konuşmadan duramayan iki insan 3 aydır ne görüşmüşlerdi ne de konuşmuşlardı. Artık kaybettiğimiz 3 ayın telafisini yapmanın zamanı gelmişti ve seven bir erkek olarakta iş başa düşmüştü. Ne yapacağımı bilemiyordum, zaten bu tür işlerde bi kıza ne denir, nasıl davranılır pek bilmem. Sanki onunla ilk defa tanışacakmışım gibi heyecanlıydım, hiçbir hata yapmak istemiyordum. Herşey güzel gitsin ve biz tekrar beraber olalım istiyordum. Bunun içinse çok dikkatli olmalıydım, söyleyeceğim en ufak bir kelime bile herşeyi değiştirebilirdi. Birden pat diye karşısına çıkamazdım, bir mesajla olacak bir işte değildi bu. Evet yapmam gerekeni biliyordum, eskidende yaptığım gibi ona bir mektup yazacaktım. 
    ···
  15. 15.
    +29 -1
    Zeytinburnu sahilindeydik, güneş tam batmak üzereydi, hava kızıla yakındı. Uzaklarda bikaç balık tutan adamlardan başka kimse yoktu. Arkadaşlarımda uzakta bi yerde oturup hem beni gözetliyorlardı, hemde muhabbet ediyorlardı. Bende oturdum çocuğun gelmesini bekledim. Tam bi sigara yakmıştım ki arkamdan bi ses geldi " yumalacak olan ağzınla son sigaranın keyfini çıkarıyosun demek ". Hemen arkama döndüm ve sert bi bakış atarak kes lan dedim. Etrafa hızlıca bi göz gezdirdim, çocuk tek gelmiş gibi duruyordu. Birbirimize pis pis bakmaya başladık, aramızda fazla mesafe yoktu. ilk kim vuracak diye bekliyorduk. Çocuk bi yumruk savurdu bana, engellemek istesemde kafama geldi yumruk. Sonra ben sol kolumla çocuğun boynunu yakalayıp kıstırdım, indirdim kafasını aşşa, alttan alttan yumruk geçirmeye başladım. Kurtulmaya çalışsada kurtulamadı, çelme takıp yere düşürdüm ve tam üstüne çıkıyordum ki arkadan beni çekip yere yatırdılar. Baktım çocuk haricinde 5 kişi bana bakıyor. Bunlar nerden geldi lan demeye kalmadan çocuk beni tekmelemeye başladı. Diğerleride ona uyarak tekme atmaya başladılar ve benim tek yapabildiğim kafamı kollarımın arasında korumaktı. Oğuzla mustafa uzakta beklediklerinden olacak ki gelmeleri biraz sürmüştü. Oğuz değişik bi çocuktu demiştim, onun nasıl kavga ettiğini hiç görmemiştim. " LAAAAAANNNNN " diye bağırarak biri geliyordu, çocuklarda bana vurmayı kesmişlerdi ve bağıran kişiye bakıyorlardı, oğuza. Oğuz deli gibi koşarak yanıma geldi, arkasından mustafada geldi ve herkes birbirine girdi o an. O kadar darbe almama rağmen pek bi acı hissetmiyordum, bende hemen yerden kalkarak aralarına daldım. Valla o an kim olduğunu umursamadan önüme gelene vurdum, darbe aldım. Herkes iç içe sayılırdı zaten, kimin kime vurduğu belli olmuyordu, herkes birbirine girişiyordu. Oğuz bi çocuğun hayalarına tekme attı, ama ben acıdım çocuğa. Eleman yere yığılınca 2 kişi oğuza yöneldi, bense benim elemanı tuttum, kendime çekip burnuna kafayı yapıştırdım.
    ···
    1. 1.
      0
      Dev am seri kumki
      ···
    2. 2.
      0
      Kim kime dum duma diyon hee
      ···
  16. 16.
    +30 -2
    Arkadaşlarımla daha yakından tanıştırmaya karar vermiştim onu. Kendisine de söylediğimde arkadaşlarımla tanışmayı istediğini, kim olduklarını merak ettiğini söyleyerek isteğini belirtti. Arkadaşlarıma söylediğimde onlar için hava hoştu, zaten neredeyse hergün dersten çıkınca beraber otururduk biyerlerde, yanımızda bi kişi daha olacaktı o kadar. Kız akşam müsait olduğunu söyledi, dersten sonra hep gittiğimiz cafeye gittim, 1 saat sonra kızda geldi. Ufak bi tanışma faslından sonra biz kendi aramızda konuşmaya başladık. Oğuzun kulağı bizde olsa gerek, sürekli lafımıza atlayıp duruyordu. Birde her zaman yaptığı o soğuk esprileri de hiç çekinmeden yapmaya devam ediyordu. Biz alışkındık tabii, kızın alışmasıda uzun sürmemişti. Kız mustafayı hatırladığını söyledi, "tanıştığımız ilk gün otobüste yanında oturan çocuk değil mi" diye sorarak onayladı. Mustafayı yabancı aktörlerden birisine benzetti, ordan konuşmaya başladılar bunlar. Bende oğuzla konuşuyorum, "olm bari kızın yanında yapma la şu esprileri" diyerek takılıyordum kendisine. Kafede kız geldikten sonra 2 saat daha oturduk sonra ertesi güne ödevimizin olduğunu hatırlatan bi mesaj gelince arkadaştan, ufaktan kalkmaya başladık. Arkadaşlarımla tanışma faslı güzel geçmişti, arkadaşlarım kızı sevmişti, tabi kızda arkadaşlarımı sevmişti. Hatta mustafa kızla muhabbetini arttırmıştı, "güzel arkadaşın varsa bi tanede bize ayarla" diye yalnızlığını vurgulamayıda unutmadı. Kızda şakayla karışık " sen benim arkadaşlarım için çok iyisin boşver onları" gibisinden konuyu değiştirmişti. 
    ···
  17. 17.
    +27
    Son haftamızda neredeyse hergün buluştuk, görüştük. Onunla daha fazla zaman geçirirsem belki hislerimi değiştirebilirim diye düşünmüştüm. Ama sanki kendime verdiğim bi ceza gibiydi. Çoğu buluşmamızda mustafayla oğuzda benimle geliyordu. En azından onlar varken daha rahat hissediyordum kendimi, kızda muhabbetini ilerletmişti onlarla. Mustafayla sürekli şakalaşırlardı, oğuz pek yanaşmazdı ama. 1 haftayıda böyle attık, neredeyse her gece rüyamda eski sevgilimi görüyordum. Ya o benden kaçıyordu, yada beni görmemezlikten geliyordu. Rüyaları gördükçe aklım karışıyordu, aklım karıştıkça duygularım, hislerim değişiyordu, hislerim değiştikçe özlemim artıyordu, ve ben artık onsuzluğu dayanamıyordum. 

    Oğuzunda ciddi bi ilişkisi vardı. Ne kadar laubali biri olsada nadiren bazı konularda ciddi konuşabileceğim birisidir. Onunda ciddi bi ilişkisi var, belki beni anlar diyerekten bi akşam aradım görüşelim dedim. Buluştuk biyerde, oturduk, biraz lafladıktan sonra ben buna mevzuyu açtım. Anlattım buna herşeyi, hislerimi, ne istediğimi. Dedim " sevmediğim birisiyle nasıl mutlu olamazsam, o kızda ben onu sevmezken kalbimde başkası varken o da mutlu olamaz, zaten biliyosun bizimkisi ciddi bişey değildi, aşırıya kaçmış olsakta eğlencesine bişeydi, ben böyle devam edemem, kızdan ayrılıcam " dedim. Oğuz beni dinlerken bi yandan da sigarasını içiyordu. Cümlemi bitirdiğim halde sigarasını içmeye devam etti hiçbişey söylemeden, son fırtıda çekip küllükte sigarayı iyice ezdikten sonra " bak kardeş, ben seni tanırım, sen bi kızla gönül eğlendirecek adam değildin, değilsinde. Yaptığın en baştan beri yanlış bişeydi, ama madem bi b*ka girmişin, bende bişey demedim keyfine bak diye. Bu saate kadar niye bekledin onuda anlamış değilim. Sen şimdi sevdiğin kıza dönmek istiyorsun, bunca haltı yedikten sonra o kız seni tekrar sever mi sanıyosun? olmayacak duaya amin demek olur seninkisi.
    ···
    1. 1.
      0
      Devam pampa
      ···
  18. 18.
    +27
    Mektubu tamamladıktan sonra içimde belki olurda onu görürüm umuduyla onunla buluşacakmışım gibi hazırlanadım, mektubumuda aldım ve çıktım evden. Komşusunun kızına gelirsek, Elifi özledikçe, onu görmek istedikce sürekli evinin önüne giderdim. Artık gide gide o sokağın insanlarını bile tanımaya başlamıştım, tabi kimse kim veya ne için geldiğimi bilmezdi. Babasının kulağına gitmesin diye dikkatli olurduk hep. Elifin annesi bizi biliyordu ve buluşmamızı çok istemesede ben evlerinin önüne gittiğimde aşşa inmesine izin veriyordu. Ama inerken komşusunun kızıyla birlikte inmesine izin veriyordu, o kızlada o sayede tanışmıştık. Numarasınıda ne olur ne olmaz diye silmemiştim hiç. Oraya vardığımda onu aradım, durumu anlattım, sadece mektubu vermesini istediğimi söyledim. Zaten bizi birbirimize çok yakıştırırdı, bunu duyunca oda mutlu oldu ve memnuniyetle yapacağını belirtti. Mektubu Elife teslim edeceğinden emin olabileceğimi, teslim ettikten sonra mesajda atacağını söyledi bende teşekkür ederek oradan ayrıldım ve biraz kafamı dinlemek, birazda huzur bulmak için deniz kenarına gitmeyi düşündüm. Kendimi ilk gelen otobüsle beşiktaşa zütürdüm. Bahçeşehir üni'nin önündeki boğaza sıfır yerin en ucundaki banklardan birine geçtim, seyyar satıcılardan bir bardak çayımıda aldım, yaktım sigaramı ve uzaklara bakarak beklemeye başladım. Tahminlerime göre dersi bitince eğer direk eve gidecekse 1 saat içersinde o mektubu almış olacaktı. Yol yarım saat sürmüştü, geriye yarım saat daha kalmıştı. Yapacak birşeyimde yoktu, 1-2 saat oturdum bekledim orada, kendimi düşündüm, Elifi düşündüm, aklıma gelen herşeyi düşündüm. Vodefonedan gelen mesaj haricinde telefonuma gelen başka mesaj yoktu, kendilerini saygıyla andım ve artık kalkma zamanıdır diye köklerimi toplayarak kalktım oradan. 
    ···
  19. 19.
    +27
    Ben sana ayrılma demiyorum, ayrıl bitir şu ilişkiyi ne sana nede kıza bi faydası var zaten. Ama önemli olan ilişkini bitirmek değil, sen yine eskisini özliceksin, yine onunla olmak isticeksin. Olma ihtimali çok düşük, ya kızı yalanlarınla kandırıp yalan üzerine kurulmuş bi ilişkiye başlayacaksın, yada gerçeği anlatıp başlamadan bitirmiş olacaksın " dedi. Duymak istemediğim şeyleri söylemişti ama haklıydı. Eski sevgilim gerçekten dürüst, temiz bi insandı. Ve kirlenmiş beni kabul etmesi için hiç bi sebep yoktu. " Haklısın yapacak birşey kalmamış, en iyisi kızdan ayrılayım kendi hayal dünyamda yaşamaya devam edeyim " diyerek konuyu kapattım. Moral ibresi sıfıra düşmüştü. 

    Ertesi gün kızla konuştum, dedim hazırlanda buluşalım. Sınavlarım var çalışmam lazım falan yaptıysada önemli bişey konuşucaz fazla tutmıcam zaten diye ikna ettim. Hazırlanıp çıktım dışarı. Her zamanki buluştuğumuz yerde, her zamanki masamıza oturduk. Kızın bişeyden haberi yok, neşeli neşeli geldi oturdu masaya daha oturup soluklanmadan anlatmaya başladı hemen bişeyler. Bense dinliyomuş gibi gözükerek kafamda cümleleri toparlamaya çalışıyordum. Fazla uzun sürmeden kız sordu " neyin var ahmet, bugün bi neşesizsin, noldu? ". Bende uzatmanın alemi yok, inceldiği yerden kopsun düşüncesiyle " bunu yüzüne karşı söylemek zor, hakkımda kötü düşüneceksin, belki benden nefret edeceksin, yada kafana bile takmayacaksın. Güzel günler geçirdik seninle, eğlendim, mutlu oldum ama şöyle dönüp arkama baktığımda sen benim için duygularımı paylaşabileceğim birisi değilde, sadece sevebileceğim bi arkadaşım gibiydin " dedim, daha cümlemi bitirmeden kız durumu anladı tabi hemen atladı " ahmet lütfen devdıbını getirme, onca yaşanmışlıktan sonra beni bırakamazsın" dedi. Ulan ilk günden yaramazlığı sen başlattın, sen kaşındın bide suçlusu benmişim gibi bana bunu diyosun. Dayanamadım bende " onca yaşanmışlık dediğin ne, hepsini sen istedin sen başlattın, ben sana bi istekte bulunmadım. Bende bitiriyorum işte, olmuyo böyle..
    ···
  20. 20.
    +26
    Elifle liseye giderken tanışmıştık. Ondan önce çok fazla kızla çıkmıştım ama hiç birine ısınamayıp konuşmamıştım fazla. Ama elifle tanıştığım günden sonra hayat benim için anlam kazanmıştı. Yaşamak daha da bi güzel olmuştu. Belki de ilk aşkı onunla yaşamıştım ben. ikimizde birbirimizi deliler gibi sevdik, hatta o kadar sevdik ki kendimizden bile kıskanmaya başlamıştık. 2 sene kadar süren bi ilişkimiz olmuştu. Acısıyla tatlısıyla 2 sene geçirmiştim kendisiyle. Bana sevmeyi, sevilmeyi, kıskanmayı, kıskanılmayı, değer vermeyi öğreten ilk kişiydi kendisi. Ama 2 sene boyunca birbirini tanıyan 2 insana dönüştürmüştü zaman bizi. Gün geçtikçe sevgimiz alışkanlığa dönmüş, birbirimizin kıymetini anlamamaya başlamıştık. Ve böylesi zamanlarda en ufak bir tartışma bile çekilmeyecek kadar büyük bir sorun olarak görülüyordu. içimizde hala sevgi olsa da böyle devam ederek birbirimizi üzmeyelim, kötü anılarla hatırlanacağımıza güzel anılarla hatırlayalım birbirimizi dedik ve anlaşarak ayrılmıştık.
    ···
    1. 1.
      0
      sen hala bu kiza birseyler hissediyorsun delikanli
      ···