/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 48.
    +81 -2
    *
    giderken ne yapacağım hakkında en ufak bi fikrim bile yoktu.
    karşıdan karşıya geçerken ya kızın güzelliğinden etkilenip, saçmalarsam diye düşünüyordum.
    kendimi sapık gibi tanıtmak, istediğim son şeydi.
    kendimden beklenmeyecek bir özgüvenle
    -mrb. dedim
    hatun beni farkedip yaklaşık 2 sn kadar suratıma ifadesizce baktı ve kafasını geri çevirdi.
    o 2 sn bile o okyanus mavisi gözlerde kaybolmama yetmişti beyler.
    bi göz ancak bu kadar mavi olabilirdi.
    onlar maviyse benimkiler neydi,
    sevgi neydi, sevgi emekti.
    kafayı yemek üzereydim. kalbim deli gibi çarpıyordu.
    babamın beni cemil oto'nun önüne bırakıp gittiği ilk günkü gibi çaresiz hissettim o gözler karşısında kendimi.
    hatun sağa sola bakıyor, birini bekliyor gibi gözüküyordu.
    tekrar cesaretimi toplayıp;
    -beni yanlış anlamayın ama yardıma ihtiyacınız var gibi gördüm sizi, şu karşı durakta taksiciyim ben. diyerek elimle bizim durağı gösterdiğimde o an o durağı gösteren elimin, parmaklarımın, ona o komutu veren beynimin her bir hücresini tek tek gibesim geldi.
    durağı gösterdiğimde en yaşlımız rüstem amca dahil herkes bize bakıyordu.
    utancımdan kıpkırmızı olmuştum beyler.
    allahtan hatun lafa girdi ve;
    -sağolun taksi istemiyordum, iyi günler. diyip kafasını geri çevirdi.
    -peki, size de. diyip geri dönmüştüm ki...
    ···
    1. 1.
      +32
      Arabanın kapısını açtım. Açtııım girsin içeriii. Hilal kaşlar çatıldı .Sordu kim bu serseri.
      ···
  2. 47.
    +87 -1
    *
    Aynı apartmanın önüne arkası bozdolabı, televizyon, çamaşır makinesi tarzı bi kaç eşya yüklü bir kamyonet yanaştı.
    iki defa kornaya bastı ve bi kaç dk sonra binanın kapısı açıldı.
    Evet beyler çok basit amk, bildiniz.
    Binadan çıkan bizim hatundu.
    Bu sefer yüzünü tam karşıdan ve çok net görebiliyordum.
    Hatun sandığımdan daha güzeldi ki bu durum benim haricimde duraktaki diğer gencoların ve hatta amk amcaların da dikkatini çekmişti.
    Duruma ayar olsam da yapacak bir şey yoktu.
    Kendi kendine gelin güvey olmanın bir alemi yoktu.
    Hatunun gözünden bakacak olursak muhtemelen mahalleye yeni taşınmış genç ve güzel hatunu kesen bir avuç abazaydık.
    Kamyonetin şöförü yanındaki elemanla beraber arkadaki eşyaları kamyonetten indirip kaldırıma bırakıyordu.
    Çok fazla eşya olmadığı için bu işlem kısa sürdü.
    Ardından, şöför kadının yanına gelip bişeyler söyledikten sonra kamyonetine bindi ve gitti.
    Kadın eşyalarla öylece kalakaldı.
    Boynuna çapraz astığı kırmızı küçük çantasından telefonunu çıkarttı, bir süre telefon elinde bi şeyler yaptıktan sonra telefonu kulağına zütürdü.
    Muhtemelen aradığı kişi cevap vermedi ve telefonu eline alıp bi kaç bi şey daha yaptıktan sonra tekrar kulağına zütürdü.
    Aradığı kişi yine cevap vermedi.
    Telefonu çantasına attı.
    Narin bilekleriyle çamaşır makinesini sanki yerinden oynatmaya çalışırmışcasına ufaktan itti ve sonrasında bir eliyle saçlarını karıştırmaya başladı.
    Çaresiz ve düşünceli olduğu her halinden belliydi.
    Bizim duraktaki binler hala soluksuz kızı kesiyorlardı.
    Bu mallar bi tak yemeden ben bi şey yapmalıyım diye düşünerekten kaltım ayağa ve yavaş adımlarla karşı kaldırımdaki hatunun yanına gittim.
    ···
  3. 46.
    +3
    dinliyoz panpa burdayız devam
    ···
  4. 45.
    +86 -1
    *
    Ve o gün hayatımda gördüğüm en güzel hatunu gördüm beyler.
    Durağın karşısındaki kaldırımda mavi renk çakal kasa bi BMW'den iniyordu.
    Arka koltuğun üzerinde duran iki el çantasını aldı, çocuğa fazla samimi olmayan bir sarılışla teşekkür etti.
    Çocuk arabaya bindi ve gitti.
    Hatun, durağın karşı kaldırımında olduğu ve hafif yan durduğu için yüzünü tam göremiyordum.
    Üzerinde dizlerine kadar gelen lacivert bir elbise vardı.
    1,70 boylarındaydı, melek beyazı bir teni ve uzun dümdüz simsiyah saçları vardı.
    Ama böyle güzel saçları olan bir hatunun yüzünün çirkin olma ihtimali yok gibi bi şeydi bana göre.
    Hatun, bir süre karıştırdıktan sonra çantasından anahtarları çıkarttı, hafifçe eğilip durağın tam karşısındaki köşe başındaki binanın kapısını açtı ve içeriye girdi.
    Aşkın ne demek olduğunu bilsem belki de o an aşık oldum diyebilirdim.
    Çok garip hissettim lan binler
    Harbiden tarifi yoktu o an hissettiklerimin, kitlendim kaldım.
    Büyülenmiştim.
    Daha önce taksime de çok güzel hatunların binmişliği, hatta bazılarının telefon numaralarını bırakmışlıkları, takside benle muhabbet etmeye çalışmışlıkları hatta bazen yolu, bile bile uzatmışlıkları olmuştu ama hiç birine karşı böyle garip şeyler hissetmemiştim.
    Çok belliydi işte amk, bu seferki başkaydı işte.
    Acaba kim lan bu hatun diye düşünürken biri içerden 2. katın camında yazılı olan "kiralık" ilanını söküyordu.
    Güneş tam olarak o katın cdıbına yansıdığı için yazıyı kaldıranın kim olduğunu görememiştim.
    Vay amk dedim içimden.
    Derken...
    ···
    1. 1.
      +1
      şuraya bir reserv alalım
      ···
    2. 2.
      +1
      bezelyed
      ···
    3. 3.
      +12
      Ya gibicem böyle adamlar bile eğer bi dıbını gibtiğimin kızı için harcanırsa ağlarım
      ···
    4. diğerleri 1
  5. 44.
    +114 -1
    *
    19 yaşıma gelmiştim.
    bu yaşımdan itibaren taksici Ömerdim artık.
    Para beni bozmamıştı ama değişmiştim be beyler.
    Kendime güvenim gelmişti.
    Konuşurken kızların gözlerine bakabiliyordum artık.
    Onların da bana ilgi ile baktıklarını anladıktan sonra muhabbet bile ediyordum.
    Cemil ustanın dükkandan ayrılmıştım ayrılmasına ama her cumartesi pazar mutlaka gittim.
    Emrah'ın çok işi olduğunda işlere el attım.
    Elimden o yağ lekesi ömür boyu geçmedi beyler.
    Cemil Usta'nın yanından ayrıldığım ve gündüzleri işim olmadığı için taksiyi gündüze çevirdik. Ara sıra gece nöbetci kalıyor ya da gece gelmıcek olan varsa onun yerine nöbetci oluyordum.
    Aylık kazancım 2 bini geçmeye başlamıştı.
    Ben her ne kadar istemese de her hafta ablama gittiğimde kapının girişinde duran hırkasının cebine 100-200 para koyuyor ayda 1000 lira kadar da anneme gönderiyordum.
    Ablam da annem de her seferinde bi daha verme para deseler de gönlüm razı olmuyordu be binler.
    Hayatımdaki en değerli 2 kadındı neticede.
    Geçen süre zarfında abime çok kızgın olduğum için 1 defa bile gitmedim görüşe. Ne zaman çıkacağını bile bilmiyordum, gün saymıyordum.
    Derken 1 gün eve askerlik kağıdı geldi beyler.
    Askere gitme düşüncesi ara sıra beni gıdıklıyor ama anneme ve ablama bakmam gerektiğini düşündüğüm için üstüne düşmüyordum.
    Üniye yazılıp askerliği ertelemeyi düşünsem de o an için hiç bir şey yapmamıştım.
    irem-Hayalet Sevgilim şarkısı yeni çıkmış her yerde o çalıyordu.
    Ben de kendimi şarkıya kaptırmış durakta mal mal oturuyordum.
    Ebemin dıbını tersten gibecek olayların başlayacağından habersiz kuzu kuzu bekliyordum.
    Ve o gün ( 9 Aralık - Cuma,o günü hiç unutmadım..!) ...
    ···
    1. 1.
      +39 -2
      hayal et sevgilim e şuku
      ···
    2. 2.
      +2
      rezervatuar
      ···
    3. 3.
      +3 -4
      Doğum gunüm amk
      ···
    4. 4.
      0
      ifşalıyorum şuan 32 yaşındasın panpa
      ···
    5. 5.
      0
      Rezz 44
      ···
    6. diğerleri 3
  6. 43.
    +19 -2
    bi sigara içip geliyorum hikayeye devam edicem binler.
    ···
  7. 42.
    +18
    anlat panpa anlat lan çok iyiymiş bu arada bende izmitliyim panpa selamlar
    ···
    1. 1.
      +16
      izmit çocuğuyuz bolum.
      ···
      1. 1.
        +7
        adamsın sen
        ···
      2. 2.
        +7
        panpasın sen
        ···
  8. 41.
    +6 -1
    reserved dinliyoruz boncuk ömer
    ···
    1. 1.
      +4
      birazdan yazıcam panpa
      ···
      1. 1.
        +2
        Entry ayrac rez
        ···
  9. 40.
    +93 -2
    *
    Aradan 1 yıl kadar geçmişti.
    Verdiğim parayı hiç hesaplamadan her sabah duraktan ayrılırken hasılatı Rüstem abiye veriyordum.
    Bir zaman sonra durakta öyle boş boş oturup çay içerken Rüstem abi geldi durağa.
    -Hayırdır abi bu saatte. dedim.
    -Uyku tutmadı. dedi
    ve konuşmama fırsat vermeden devam ettim
    -Ömer babanın borcunu faiziyle ödedin eyw. Bundan sonra çalışmak zorunda değilsin. istersen al arabayı git istersen de çalışmaya devam et. benim için farketmez. dedi
    Hem işe alıştığım hem de burdan gelecek paranın da tadına bakmak istediğim için çalışmaya devam etmek istediğimi söyledim.
    Durağın çalışma mantığını, buranın nasıl döndüğünü, para meselelerini konustuktan sonra anlastık.
    Gün geçtikçe taksi işlerim açılıyor, bazı müşteriler özellikle beni istetiyor, durakta da "senin ki arıyor" diye makara konusu oluyordum.
    1 ay kadar sonra elime bugünün parasıyla 2 bin liraya yakın para geçmişti.
    Hesap kitap yapıp Cemil ustanın yanından ayrılmayı düşündüm.
    Bunu yaparken iki sebebim vardı aslında, para bunların arasında asla olmamıştı.
    1. si ve en önemlisi 2. elemana ihtiyaç olmayacak kadar az iş oluyordu dükkanda, Cemil usta'nın sırf züt gibi kalmayayım diye beni çalıştırmaya devam ettiğine adım kadar emindim. Böylelikle onun da yükünü azaltmış olacaktım.
    2. sebep ise artık gerçekten çok yoruluyordum 08:00-20:00 arası dükkanda çalıyor sonra direk eve gidip yatıyor 3 saatlik uykuyla gece taksiye çıkıyor sabah 7,5 yine dükkana geliyordum. fırsat bulursam bazen gece 4-5 gibi arabada uyuyordum.
    Ertesi gün dükkana gidip ilk işim bu mevzuyu Cemil ustaya anlatmak oldu. 1. maddenin lafını bile etmeden 2. maddeden vurdum Cemil ustayı. Durdu düşündü bir süre, sonra bana baktı, "tamam ama arada gel yine özletme kendini" dedi. hayatımda ilk defa o gün Cemil Usta'nın gözlerinin dolduğunu gördüm. Sarıldık, vedalaştık. Emrah can yoldaşım olduğu için o daha rahattı hatta sevinmişe bile benziyordu çok yorulduğumu bildiği için, hem nasıl olsa her gün görüşeceğimizi biliyordu.
    ···
  10. 39.
    +89 -1
    *
    Kafanızda nasıl bir boncuk Ömer var bilmiyorum ama 1.83 boyunda, çocukluğundan beri ağır sayılabilecek bir işte çalıştığından dolayı kaslı denemez ama fit bir vücudu olan, çok masraf olmasın diye saçları oldum olası 3'e vuran, mavi gözlü biriydim.
    Daha önce ablam ve annem hariç hiç kimse bana yakışıklısın dememişti,
    ben de aynaya baktığımda 1 kez bile yakışıklı olduğumu düşünmemiştim ama taksiciliğe başladıktan sonra hayatım değişmişti beyler.
    Taksiye aldığım bayan müşterilerden bazıları telefon numaramı istiyor, cep telefonum olmadığı için durağın numarasını veriyordum.
    Bazıları arabadan inerken bir kağıda telefon numaralarını yazıp arka koltuğun üzerine bırakıyor, ben durağa gittiğimde farkediyor ve kimseye söylemeden yırtıp atıyordum.
    Sabahları dükkana akşamları taksiye gidiyordum.
    Hayatımdan memnun değildim ama bunu sorgulayacak zamanım neredeyse hiç olmuyordu.
    Boş bulduğum her vakti uyuyarak geçiriyordum.
    Cemil usta yorulduğumu farketmiş olacak ki bana hiç bişey demeden dükkanı 8'de hatta bazen 7'de kapatmaya başladı.
    Bi kaç kez lafını açtım "müşteri gelmiyor zaten amk" diyerek kestirip attı.
    Annem arada bir arıyor bizi yokluyor sürekli Selim'i soruyor ben de aklı kalmasın diye çok iyiyiz diyordum.
    Selimi haftada 1 belki görüyordum. Duyduğuma göre o da sabahları bi kafede çalışıyordu.
    Arada ablama uğruyor halini hatrını soruyor iyi olduğunu bilip rahatlıyordum.
    Geçen süre içinde ehliyet ve şöförlük yapmak için diğer belgeleri almıştım.
    ···
    1. 1.
      +81 -22
      fake taxi amk :D
      ···
      1. 1.
        +7 -2
        şukunu vermek için girdim
        ···
      2. 2.
        +5
        entry nick uyumu şuku
        ···
    2. 2.
      +4
      Güldürdün bin
      ···
  11. 38.
    +107
    *
    Saat akşam 9'a geliyordu beyler.
    Cemil usta yukardaki sotesine çıktı.
    Biz de aşağıdan "hayırlı akşamlar" usta diyerek çıktık dükkandan.
    Tam şöför koltuğuna oturacaktım ki Emrah anahtarı istedi.
    itiraz etmeden verdim, sağ ön koltuğa bindim.
    Önce bizim eve doğru gittik, Şirintepe'ye sonra stada doğru sürdü arabayı Emrah.
    Arabayı sürerken bana trafik kurallarını anlatıyor, bak burdan geçerken şuraya bak, bak bu işaret bu demek oluyor, bak bu yolda 70'i geçme, bu kavşağa sağa girme derken neredeyse tüm izmit'i dolandık. Saat 12'ye geliyordu.Ben tamam anladık amk demesem belki sabaha kadar gezecektik öyle.
    Önce bir benzinliğe çekip şimdinin parasıyla 100 liralık benzin aldı depo neredeyse dolmuştu.
    Ben "olum ben alırım amk" desem de giblemedi beni.
    Sonra tekrar şirintepeye doğru gittik, kendini eve bırakıp arabadan inerken "sen bana lazımsın, dikkatli ol giberim belanı" dedi sadece. mesajı almıştım.
    Mahallenin aşağısındaki durağa gittiğimde saat 12:30 a geliyordu.
    Rüstem Abi beni ayak üstü diğer şöförlerle tanıştırdı.
    Hepsi kendi halinde adamlardı.
    Aralarında babamı seven de vardı sevmeyen de.
    Ama Allah'tan babam buraları komple terkederken bi tek Rüstem abiye takmıştı.
    Çabucak girdim aralarına, kabul gördüm.
    ···
    1. 1.
      +2
      helal olsum
      ···
  12. 37.
    +17
    bu gece işe gitmicem uyku da tutmadı hikayeye devam ediyorum binler.
    ···
  13. 36.
    +13
    hadi kaçıyorum binler akşam 5 gibi gelirim yine..
    ···
  14. 35.
    +8 -29
    Hızlı yaz giberim

    ejdad giben edit:basın eksiyi basın tabii, ilerde bu hikayeye çok söveceksiniz, bilmezsiniz...
    ···
    1. 1.
      +27 -1
      bu kadar yazabiliyorum bin acelen ne
      ···
    2. 2.
      +1
      geleceği görmüş bin
      ···
  15. 34.
    +89 -3
    *
    O lafı duyana kadar arabayı alıp kaçmak aklımın ucundan bile geçmemişti beyler.
    Bir an acaba lan desem bile, bana güvenen insanları hiç bir zaman yarı yolda bırakmamıştım, bırakmayacaktım, hiç bir zaman (bu lafımı unutmayın)
    iyi kötü sağdan sağdan direk Cemil ustanın dükkanına gittim.
    Emrah arabayı görünce müşteri geldi sanıp çayını bırakıp koştu geldi dışarıya.
    Arabadan benim indiğimi görünce
    -Hayırdır lan babanın arabayı mı çarptın dedi. gülerek
    Benim gülmediğimi görünce ciddi bi mevzu olduğunu anlayıp o da ciddileşti direk.
    -Noldu lan pek bi sıkkınsın. dedi
    -Dur abi anlatırım. dedim geçtim içeri oturdum direk.
    Derken Cemil usta geldi
    -Ne o lan mesai yapmaya mı geldin, bizde mesai ücreti yok be evlat. diyerek gülmeye başladı.
    Ben gelmeden önce ikisi de çok keyifliydi amk, şakalar havalarda uçuşuyordu. Keşke gelip keyiflerini kaçırmasaydım diye düşündüm o an.
    Emrah ısrar etse de anlatmadım mevzuyu, babamın milleti gibip kaçışını anlatmak kolay değildi beyler.
    Ama sonra Cemil usta
    -bak evlat bana ikinciyi sordurtma. dediğinde direnmek için çok da şansım yoktu, çünkü harbiden bi daha sormaz burnumdan da getirirdi.
    Bunu göze alamadığım için başladım anlatmaya.
    Mevzuyu öğrenir öğrenmez
    -bana niye gelmedin, biz bostan korkuluğumuyuz burda. dedi sinirlerek.
    -ne biliyim usta, zaten yıllardır kahrımızı çekiyorsun, bi işi de kendim halletmek istedim. dedim.
    -başımıza adam oldunuz amk. dedi
    -hem sen nasıl çalışacaksın şurdan şuraya araba sürdün diye kendini şöför mü oldun sanıyorsun hem daha senin ehliyetin yok. diyerek acı gerçekleri suratıma suratıma vuruyordu. haklıydı,sustum.
    Emrah "rahat ol ben halledicem şimdi sus" der gibi bi işaret yaptı.
    vardır bi bildiği diyerekten mevzuyu uzatmadım. akşama kadar dükkana iki müşteri geldi, emrah'a el attım yardım ettim. akşama ne yağacağım konusunda hiç bir fikrim yoktu.
    ···
    1. 1.
      +2
      Unutmadik ;)
      ···
  16. 33.
    +74
    *
    -Rüstem Abi, bilmiyorum bu paranın senin için acelesi ne ama müsaden varsa arabayı alayım taksiye ben çıkayım, peyder pey kazandıkça hergünün hasılatını sana getireyım. dedim.
    -Benim de sağa sola borcum var be aslanım. dedi
    -Abi araba benim olsa satalım borcunu ödeyeyim plaka da araba da babamın üzerine, bi hal çaren varsa sen söyle ben yapayım dedim.
    -Haklısın yapacak bi şey yok, muallak bizi züt gibi bırakıp gitti dedi. muhabbet esnasında babama yerli yersiz laf sokmaya devam etti.
    Babamın savunulacak tek bir yanı bile olmadığı için sessiz kaldım beyler. haykıracak çok şeyim vardı ama yuttum hepsini. çaresizdim amk.
    -Ehliyetin var di mi.dedi
    -Var abi. dedim.
    Ehliyetim yoktu beyler, araba kullanma deneyimim de sadece Cemil ustanın dükkandaki arabaları içerden dışarı çıkaracak, dükkanın arkasına park edecek kadar vardı.
    Trafiğe hiç çıkmamıştım.
    -iyi gel al anahtarı. dedi
    içeri girdik, çekmeceden anahtarı verdi ve "umarım sözünde durursun" dedi.
    ···
    1. 1.
      +20
      adam da enayi miymiş arabayı çalsan gitsen apışır kalırdı hahahah
      ···
  17. 32.
    +19 -1
    oha sabah sabah okuyan varmış, bi part daha salıyorum o zaman bekleyin binler.
    ···
  18. 31.
    +2
    hadi be
    ···
  19. 30.
    +2
    Devam dostum
    ···
  20. 29.
    +23
    kaçıyorum ben akşama doğru yazıcam tekrar, iki uplayın da neşemizi bulalım binler.
    ···