1. 51.
    0
    yatagın üzerindeki giyiislere baktım, hepsi koyu renkli şeylerdi birkaç tane cüppe gibi şeyler vardı, elime alıp baktım. Bildiğin benim bedenimdi, hatta inanamadım, joel sesli sesli güldü "Bedenler senin, cem aldı." dedi. "Ben yukarı çıkıyor, kızlar bekledi." dedi. "Sağol" dedim kapıyı kapatmadan önce "Sen dışarıya çıkmak yok, bekleyeceksin burda, Warlow gelecek, akşam yemekte." diye, hiçbirşey analyamaıdm işlk başta sadece kafa slalaıdm ve kapıyı kapatıp gitmeisni izledim.

    Gitikten sonra üstümü çıkarıtp yeni alınmış marka giyisilere baktım, üzeirme geçirdim, bildiğin beni mbedenimdi. Tekrar kendi üstümü giydim, etrafa bkamaya bşaladım. Oda hakkaten güzel dizayn edilmişti gerçekten güzel bir yerdi, kitapların olduğu dört raf dikkatimi çekti, ilginç ve eski gözüken kitaplar vardı. Kitapların olduğu yere doğru ykalaştım, yanındaki çalışma masasının üstündeki laptopta dikkatimi çekmişti

    "Yeni hayat başıyor." dedim kendi kendime.
    ···
  2. 52.
    +1
    reserveddd
    ···
  3. 53.
    0
    ihtiyacım olan herşey vardı açıkcası, belki yaptığım iyi birşeydi yada bilmiyorum kötü birşeyde olabilirdi, insanlar aileleri için yaşar ama ben kendim için yaşıyordum ve hala kendim için yaşıyorum. Giysilere teker teker bakıp dolaba kaldırmaya başladım. Birkaç tanesi üzeirme olmamıştı. Üstümü çıkartmadan yatağa uzandım ve boş boş tavana bakmaya başladım. Verdiğim kararlar ve Warlowun yaptıkları aklıma geliyordu.

    Ailemi birdaha göremeyecektim bu bir gerçekti, en azından şimdilik bir kaç kere görme imkanım vardı ama sonra onlardan tamamen kopmam gerekiyordu. Warlow bundan bahsetmişti. Yeni aile çember olacaktı.

    Canım sıkılmıştı, kitap okumakta istemiyordum, laptop nekadar yeni gözüksede kullanmayı düşünmüyordum içerisinde yazılımlar olabilirdi girdiğim yerler epostalarım vs herşey ile ilgili bilgileri alabilirlerdi. Ondan onada hiç dokunmadım, macera yaşmaya karar verdim.
    ···
  4. 54.
    0
    yavaşça odanın kapısına doğru ses çıkartmadan parmak ucunda yürümeye başladım, kapıya geldiğim zaman kapının kulpuna elimi koydum, kapıyı kilitlmemeişti, yani öyle umuyordum. Kulpu yavaşça çevirdim, kapı "çılk" sesi ile açıldı hemen, kapıyı biraz aralayıp uzun hole baktım. Bir sürü oda kapısı vardı, birtanesi dışında hepsi kapalıydı. Arka tarafta ne olduğunu görmek için kapıyı birazdaha açtım ve kapının çivilerinin olduğu yerde oluşan aralıktan baktım. Arkamda sadece bir oda vardı, ışık geliyordu kapının altından ama kapı kapalıydı. Yapacaksam tam zamanıydı.

    Dışarıya adım attım, yer siyah mermerdi, duvarlar biraz parlak beyaz kil gibi, tavan tahtaydı ve hol kocamandı, loş bir ışık vardı bütün holde. Sanki adım attığımda yerden ses çıkacakmış gibi parmak ucumda yürüyordum sanki yer tahtaydı
    ···
  5. 55.
    0
    bir kaç kapıyı es geçtim, hiçbir kapıdan ses gelmiyordu, holün başındaki kapısı açık olan odaya gelene kadar kalp atışlarım normaldi fakat o odanın önüne gelmeden içeriden ses duymaya başlamıştım, kalp atışlarım hızlanmaya başladı. Korku ile dolmuştum birden bire.

    içeriden iki tanımadığım kızın konuşma sesleri geliyordu, gülüp kıkırdıyorlardı ve bilmediğim bir dilde konuşuyorlardı. içeriye baksammı diye düşündüm ama holün öbür tarafına geçmem gerekiyordu. Kapı ağızına kadar açıktı ve her türlü beni görüceklerdi, ya içeriye bir göz atıp sırtları bana dönükmü diye bakacaktım yada direk sanki normal biryere gidiyormuşum gibi yürüp geçecektim. Fakat joel dışarı çıkma demişti, türkçesi bozuktu, bunlar yabancı bir dil konuşuyordu. Ki buda şu demekti, Joelın söylediklerini biliyor olabilirlerdi.

    Bir itlik yapmıştım ve devdıbını getirmem gerkeiyordu, kapıya doğru yavaşça yaklaştım ve içeriye baktım. iki kız benim odama benzeyen bir odada, yatağın üzerine oturmuş, kapıya yan duran bir şekilde birbirleriyle hararetli bir şekilde sohbet ediyor gibiydiler, beni fark etmeden önce hemen kapının önünden geçeyim dedim hemen hızlı hızlı kapının önünde geçtim, tam yırttım demiştim ki arkadan bir ses duydum

    "Hey!"
    ···
  6. 56.
    0
    Reserved
    ···
  7. 57.
    0
    Kızlardan birisi yanıma gelmişti, saçı kısa ve sarıydı, gözleri masmaviydi, teni bembeyazdı. Bu özelliklerine içeriye baktığımda dikkat etmemiştim, taş gibi hatundu. Bana doğru gelmeye başladı, ingilizce konuştu "Nereye gidiyorsun?" dedi. Etrafıma baktım afaladım, o kadar ingilizce eğitimi görmüştüm yurt dışında kullanmanın zamanı gelmişti etrafa baktım şaşkın bir şekilde "banamı diyorsun" dedim, arkamı işaret etti "yok oradaki" ded. iyi bari dedim kendi kendime arkamı döndüm arkamda kimse yoktu, kız benle bildiğin dalga geçiyordu.

    Arkamı dönüp donup kaldığım an ile aynı anda bir kahkaha yükseldi, diğer kız, uzun saçlı ve aynı şekilde sarışın mavi gözlü kız, kapının orada durmuş arkadaşının arkasından bana baka baka gülüyordu. "Hay gibeyim... " dedim türkçe, kısa saçlı kız kaşlarını çattı "birdaha duymayayım." dedi akıcı bir türkçeyle, rengim attı bembeyaz olduğumu hissettim. "Odana dön." dedi tekrar ingilizce konuşarak. "Warlow seni görürse benim kadar merhametli davranmaz sana." diye devam etti.
    ···
  8. 58.
    0
    "dönmüyorum" dedim kendimden emin bir ses tonu ile. "Odada yapılacak birşey yok, bom boş ve çok sıkıcı. Akşama daha saatler var." dedim kol saatimi ona göstererek. Kız gülümseyip "eminmisin?" dedi bana sadece. Ondan sonra bana yaklaştı, elini enseme doğru yaklatırdı, daha dokunmadan giydiği uzun kollunun orada kolunu tuttum "Sakın" dedim, kızın sağ kaşı havaya doğru kalktı "Sakın bana o ten oyunlarını falan yapma." dedim, gözlerimin içine baktı kız bir süre ve sıcak bir gülümseme sundu bana ardından.

    Anında içimdeki yağlar erimeye başladı. kızın elini bıraktım. Arkadaki kız birdaha kahakayı patlattı "Birisini etki altına almak için dokunmak zorunda değilim." dedi kız, arkadakı yine kırıldı gülmekten. Yüzüm busefer sinirden kıp kırmızı oldu, sağ elinin içini boynuma doğru yasladı, parmakları ensemdeydi nazik birşekilde tutuyordu "Odana git." dedi sadece "Ve odanı iyice araştır, yapacak birsürü şey bulacaksın." dedi

    Sonra kulağıma doğru yaklaştı, türkçe konuştu "birşeye ihtiyacın olursa beni çağır." dedi bende kulağına doğru fısıldadım "onu nasıl yapıcam?" dedim kıza, elini boynumdan çekti ve bana sırtını döndü arkadaşına doğru ilerledi "Alicia." dedi yürürken.
    ···
  9. 59.
    0
    Arkadan bir ses yükseldi "Sen ne yapıyor!", joel dı bu, bana doğru hızlı hızlı yürümeye başladı. Kızlar kapıyı kapatmak üzereydi ama kapıyı açtılar, açmasıyla beraber birisi ensemden tutup beni öbür tarafa çevirdi "ben söylemdi sana yok dışarı çıkmak diye?" bağırmaya başladı adam bana. Birden Alicia araya girdi o anlamadığım dili konuşmaya başladı Joel ile, joel sinirli sinirli ona karşılık verdi, alicia sakinliğini korudu birkaç kez aynı kelimeyi tekrarlayıp tekrarlayıp durdu.

    Sonunda Joel elini omuzumdan çekti bana bakarak "Birdaha, yok dışarı çıkmak. Ne Alicia çağırsın, ne Kadi, yok." adama tip tip baktım sadece "Anladın?" dedi , Alicia ya baktım, "Anladın?!" dedi bağırarak busefer, alicia gözlerini söyle der gibi bana dikti ve kaşıyla yana doğru, joelın olduğu tarafa doğru işaret etti. "Evet." dedim elimden geldiğince sakin birşekilde, kalp atışlarımı önemsemeden. "Güzel, şimdi git." dedi.

    Alicia Joela birşeyler söyledi sonra Joel sıkıntılı bir nefes verdi, birşeyler söyledi, Warlowun adı geçti. Ardından gülerek ona birşey söyledi kolumdan tuttu, beni kendi odalarına doğru zütürdü
    ···
  10. 60.
    0
    Odaya girdik, yatağı işaret etti "Otur" dedi ingilizce konuşuyordu. Uzun saçlı kız bana tip tip bakıyordu, kapıyı kapatıp önceden oturduğu yere geçti. Pek oturmak istemedim, camın olduğu tarafa doğru gidip camın yanındaki duvara yaslandım. Alicia bana bakıp "Nasıl istersen" dedi.

    Bir süre sessizlik oldu, kızlar bana bakıyordu, ben göz teması kurmamaya çalışıyordum, buraya neden geldiğimide bilmiyordum. Sessizliği bozan Alicia oldu.

    "Adın n-" diyemeden durdu "doğru adın yoktu... " diye kendi sorusunu kendisi cevapladı. "Aslında var." dedim, "o ismin beni ilgilendirmiyor." dedi sırıtarak, yanındaki yine güldü "Ne gülüyorsun" dedi kıza. "Bu çocuk neden burada." dedi, kıza baktım, "Bak aynı soruyu oda soracaktı." dedi yine gülmeye başladı, alicia bi bana bi ona baktı sonra bana döndü aşağıdan yukarıya süzdü beni "bilmiyorum." dedi.
    ···
  11. 61.
    0
    "Odada sıkılıyormuş, Joel büyük ihtimal canına okuyacaktı." dedi Alicia, "yaaa... Joel... Bizim Joel... " dedi ve bir kahkaha daha patlattı uzun saçlı kız. "Bi sus Jonna, gülmekten başka birşey yapmıyorsun." diye kızdı Alicia "iyi tamam." diye karşılık verdi hoşnut olmayan bir ses tonuyla.

    Ben orada durmuş onları seyrediyordum "Eee?" dedim konuşmaları bitince. "Eee?" diye karşılık verdi Alicia. "Kendinden bahset bakalım. Bizden birisi olucaksın, akşam büyük ihtimal bu soruyu cevaplaman gerek ama sana soru soramayacağız ertesi güne kadar herhalde... " dedi gülümseyerek, Jonna ciddi bir hal almıştı "Kendinden bahset, bak bende sabırlı değilim." dedi.

    istemeye istemeye kendimden bahsetmye başladım, yurt dışında birkaç sene geçirdiğimi, kuzey ülkelerine gittiğimi, birçok ingilzice konuşulan ülkede olduğumu ve öğrenimimin şu an pek iyi gitmediğini hatta olmadığından bahsettim, aile, çocukluk, hayat vesaire derken akşam oldu.
    ···
  12. 62.
    0
    "Oldumu?" dedim, "Bazı yerleri atladın." dedi Alicia, "Doğru." dedim bazı noktaları atlamıştım herşeyi anlatmak istememiştim. "Peki." diye karşılık verdi sonra Jonna dışarıya baktı, havanın karardığını fark etti Alicia ya dönüp birşeyler söyledi ve kapıya yönelip dışarıya çıktı.

    Alicia ile baş başa kalmıştım, biraz gerilmiştim açıkcası. Bir kız ile baş başa kalmak, ki bu kız bana baya bir yakın davranmıştı.

    Kıza bakmıyordum, kız gözlerini bana dikmiş beni izliyordu. Böyle bir süre geçti, kız ayağa kalktı üzerime doğru yürüdü, dahada gerilmeye başladım. Tam yüzümün önünde durdu. "Ne oldu." dedi alaycı bir tavırla. "Hiç bir kızla aynı odada baş başa kalmadın mı?" dedi gülerek. Birşey söylemedim, eliyle çükümün olduğu yeri kavradı, ömrümde kendimi böyle sıktığımı hatırlamıyorum, neyin ne olduğunu bilmediğin yerde tanımadığım hatun bana yavşıyordu. "Ne oldu, koca oğlan." dedi "çekici değilmiyim yoksa?" dedi, kızın gözlerinin içine baktım, aslında hakkaten ciksi bir hatundu, ona o gözle bakmamıştım sadece heyecandan. "Gayet çekicisin." dedim, Dudaklarını dudakarıma yaklaştırdı, terlemeye başladım "Eee ozaman?" dedi, kızın nefes alış verişini burnundan çıkan nefesini dudağımda hissediyordum. Ne yapacağımı bilemedim o anda. Eliyle birdaha çükümü sıktı ve dudağıma küçük bir buse kondurdu.
    ···
  13. 63.
    0
    Yavaşça geriye kendisini ve elini geriye çekti ve gözlerimin içine baktı "Benden alabileceğin en fazlası buydu." dedi hiçbirşey olmamış gibi. "Ve aynısı birdaha olmayacak." dedi sanki ben onunla beraber olmak istedim de beni red ettmiş gibi. Yatağa oturdu "Şimdi erkekliğini ellediğime ve seni öptüğüme göre." dedi yatağı gösterdi eliyle "gel yanıma otur." dedi

    Kalbim nekadar yerinden çıkıcakmış gibi atsada, kıza atlayıp öpmek istiyor olsamda kendimi zor tuttum. Yanına geçtim. Kız yanına geçtiğim an itibariyle yatağa doğru yan uzandı ve beni izlemeye başladı. "Akşam bütün çember burada olacak." diye lafa girdi. "Ayrıca başka bir çember daha ve siz yeniler." dedi, "burada okadar büyük bir yemek salonumu var." dedim gülerek "üst katı görmedin mi?" dedi sadece. "Neredeyse yirmiden fazla kişi burada olacak." dedi gülerek ve devam etti. "Çok az."
    ···
  14. 64.
    +1
    Ne yazdigini anlamadim ama ilgimi cekti
    ···
  15. 65.
    0
    Gülmeye başladım, "çok az mı?!" ulan bizim eve 20 kişi gelse evin içi dışı dolar. Burası neydi ki böyle 20 kişiyi bile alabilecek bir yemek odası var. Kız sırıttı "Evet... Birkeresinde isveçten bazı çemberler gelmişti, neredeyse elli kişi buradaydı." kız ya benle dalga geçiyordu yada hakkaten doğru söylüyordu. "iyi" dedim kendi kendime. "Şimdi, odana gidelim. Giyeceğin şeyleri bulalım." dedi Alicia, kıza tip tip baktım "Beraber gidelim derken?", "Çok biliyorsan sen kendin git, bul." dedi gülerek.

    Hiçbirşey söylemeden kapıya yöneldim, kapıyı çıkarken vurdum, kendi odama doğru gittim. Gri bir gömlek, siyah bir t-shirt ve güzel kanvas siyah bir pantalon buldum. Tabi bunalrı yaparken 30 dakika geçmiş, üstümü giyinirken kapının açıldığını duymamıştım. Alicia kapının girişinde durmuş yaslanarak beni seyrediyordu ben üzerimi giymeyi bitirdiğimde sahte bir öksürük sesi çıkarttı. Hemen arkamı döndüm "Çok güzel." dedi bana gülerek "Ama resmi bir yemeğe gitmiyoruz, çember yemeğine gideceksin." dedi benimle alay ederek. "Çember... Neyi?" diye karşılık verdim kıza, kendimi birinci sınıfta gibi hissediyordum.
    ···
  16. 66.
    0
    Yaz lan pic okuyorum ben
    ···
  17. 67.
    +1
    Yazsana picin evladi
    ···
  18. 68.
    0
    Alicia bana sadece gülümsedi ve yanağıma doğru dokundu. Aklıma bir soru gelmişti ve hemen sordum "Herkese böyle davranıyormusun?", sağ kaşı yukarıya kalktı "Rahatsız mı oldun?", "Yoo, sadece neden böyle yaptığını bilmek istiyorum." dedim şirin şirin. Elini yanağımda gezdirmeye başladı "Çok safsın." dedi yüzümü dikkatlice incelerken "Biraz da cesur... "

    Dışarı çıkmam cesur sayılıyordu herhalde diye düşündüm "Topu topu kapıdan çıktım." dedim dalga geçerek, gözlerimin içine o masmavi gözleriyle baktı "Gerçekten kim olduğumu bilmiyorsun değil mi?" dedi ciddi birşekilde, eli yanağımda sabit kaldı. Kafamı hafifçe sağa sola oynattım.

    "Ben warlowun partneriyim." dedi
    ···
  19. 69.
    0
    Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü, hemen ayaklandım, kapıya doğru ilerledim. odadan çıkmak istiyordum. Ona karşı gelen birisini rahatlıkla alt üst edebilecek otoriter bir herifin sevgilisyle flört ediyordum bildiğin. Kız gülmeye başladı sesli bir şekilde "Göründüğün kadar cesur değilmişsin anlaşılan." dedi hayal kırıklığıyla dalga geçme arasındaki bir ton ile. Kıza sinirle döndüm "Bana ne yapar biliyormusun?!" diye bağırdım Türkçe olarak, o ingilizce devam etti "Biliyorum ve zaten bu yüzden buradayım." dedi yüzünden tebessüm ekgib etmeden.

    Sinirlerim bozulmuştu, kapının kulpuna dokunmaya bile cürret edemiyordum. Olduğum yerde durmuş sadece kapıya bakıyordum. Sessizliği Alicia bozdu "Emirlerden birtanesini dinlemedin ve herşeyin daha başındasın.", kapıya ve ona doğru bakmaya başladım "Dışarı çıkarsan ne yapacaksın?" dedi ciddi bir şekilde "Dışarıda kimlerin nelerin olduğunu bilmiyorsun ama burada benimle güvendesin." dedi yanıma doğru yürümeye başladı.
    ···
  20. 70.
    0
    Ellerini yavaşça sağ koluma doğru zütürdü ve kolumu kendi kollarıyla doladı. Beni kapıdan geriye çekmeye çalıştı "Bir çemberde iki yüksek kişi vardır." dedi yavaş yavaş isteği doğrultusunda onu takip ediyordum "Bu çemberde ilki korucu... " beni yatağa doğru yönlendirdi "Ve diğeride ben." yatağa doğru yavaşça oturttu.

    "Neden?" diye sordum sadece, kız birkez daha sıcak bir gülümseme gösterdi bana "Bunu akşam yemeğinde anlayacaksın." dedi ve dolaba doğru ilerledi. içeriden kapşonlu pelerinimsi birşey çıkarttı ve kan kırmızısı bir tunik. ikisini yatağın üstüne attı. "Bunları giy ve gelmemi bekle." dedi sadece ve sonra odadan çıktı.
    ···