Ekranda P1 0 - 1 P2 yazıyordu. Kulaklığı çıkardım ellerimi yüzüme zütürdüm derin bir nefes aldım arkadan Hakan'ın "Helal olsun lan sana" diye bağırdığını duydum. Kafamı bir an arkaya çevirdiğimde hepsinin güldüğünü ve alkışladığını gördüm.

- Daha bitmedi olum salma, iyi gittin
- Ne oldu lan az önce?
- Dikkatli oyna.

Rakip Play Again seçtiğinde ben karakter değiştirmeyi seçmiştim. O süre boyunca sakinleşmem gerekiyordu, bu titremeyle bırak oynamayı kolu bile zor tutardım kucağımda. 60 saniye + 10 saniye yetmez ama olduğu kadar diye düşündüm. Amacım karakter değiştirmek değildi, sadece sakinleşmekti. Son 2 saniye kala yine aynı karakterleri aldım, bu sefer Athena'yı ilk sıraya almıştım, "Naptın lan sen, niye ilk" dedim kendime. Bir ara göz ucuyla baktım yanımdakine, adam sanki robot gibi odaklanmıştı ekrana hiç başka bir şeyle ilgilenmiyordu, göz ucuyla bile başka yere bakmıyordu. "Profesyonel olmak böyle bir şey herhalde" diye söylendim kendi kendime yüklenme ekranındayken.

- ilk eli bala aldın diye sakın salma
- Sakin oyna, sakin kal.
- Aynılarını yaparsan muhtemelen eline verir gönderir

Birazcık da olsa sakinleşmeyi başarmıştım, bir önceki maça göre daha sakin oynamak için şartlandırmıştım kendimi. El başladıktan sonra o bana vuruyor ben blokluyordum, ben ona vuruyordum o blokluyordu. Ben arada teleport hareketini yapıyordum sırf barlarım fullensin diye, bir yandan da teleport attığım noktaya vuruş yapsın counter move ile yakalayayım diye düşünüyordum. Çok güzel şekilde yedi bunu, hem de barlar fullenmişken. ilk karakterini neredeyse yarı canla indirmeyi başardım, ikinci karakterine geldiğinde artık onunla ne yaptığını çözmüştüm. ilk maçta beni yakaladığı her vuruşu bloklamayı başarıyordum ama olmadı, bir yerde yakaladı ve "Şimdi yarra yedin" dedim, adamın hem barları fulldü hem de canı neredeyse fulldü. Nests Kyo ile ikinci karakteri olan Duo Lon'u can fullken indirmeyi başardım, dokunamamıştı bile. Son karakteri geldi, Benimaru. Onun tanrısıydı adam, nereden ne yer nereden ne vurur hepsini biliyordu ve tabiri caiz ise efsane kullanıyordu karakteri. "Son karakteri sakinleş, çabuk sakinleş aynı tarzda oyna çok güzel gidiyorsun, 2. adamın gitse bile 3. adamın var, ikinci adamın gitse bile canını azaltabildiğin kadar azaltmaya bak, odaklan sakın kombo kaçırma". Bir şekilde canını yarılamayı başarmıştım ama hala benden fazlaydı, süreye oynasa kazanırdı.

- Önce yerden 3 kez vuruyor sonra air atıyor, ikinci veya üçüncü denemesinde bloğun ardından küçük atlama yapabilirsem havadan yakalarım!

Hayır, çok farklı bir şey yaptı. Atlayıp bloğun tersinden vurmaya başladı, o yönden nasıl blok atacağımı yeni yeni öğreniyordum. 3. kez zıpladı ama yanlış hareketle vurdu, tekme atması gerekirken yumruk attı ve bana değmedi bile. O an "Yakaladım" dedim, barın tamdıbını kullanmam gerekmedi, son hareketi yaptığımda ekranda K.O yazısını ve ardından P2 Win yazısını gördüm.

2-0? Kolun kablosunu çıkardı, elimi sıktı ve gitti. Adamın mimikleri bile oynamadı.

Sandalyeden kalktığımda arkamda babam ve Tuncay vardı.

T: Ne yaptın lan sen öyle
K: Oynadım
T: Bu nasıl oynamak

Babamın gözleri doluydu, ben ise yine titremeye başlamıştım.

Çeyrek finaller başlamıştı, Ssong yarı finale ilk çıkan isim oldu 3-1 ile. ikinci maç Wero Asamiya yarı finale çıktı 3-2 ile, üçüncü maç Tuncay yarı finale çıktı 3-2 ile.

- Verna'ya bak gözlüklü olan.
- Kabullen ilk maçı tamamen şansa aldın ve üst tura çıktın
- Şansım tutarda Verna'yı yenersem yarı finale çıkıyorum, rakibim Tuncay olacak.
- Verna.. K'yı çok iyi kullanıyor.. Shen, Mr.Karate.

ilk maçı aldı, ikinci maçı ben aldım, üçüncü maçı ben aldım, dördüncü maçı o aldı 2-2 oldu durum.
Son maç çok kritik bir noktada kombo kaçırdım ve o bana 2 karaktere mal oldu. ikimizin de son karakterleriydi artık, canlar full, onun barları yok benim var.

- Yenen yarı finale gider
- Kaybedersen de bozma moralini, iyi oynadın

Diye düşünürken ekranda DRAW yazısını gördüm. Canlarımız eşitken süre bitmişti ve son eldi, ikimizin de canları %25 olarak başladı, birimiz özel ile yakalasa bitmişti diğerinin işi ama ikimizde de bar yoktu. M Dash'in bana yaptığını yapmaya çalıştığım, hep bloğunun tersinden vurmaya çalıştım zıplayarak, hepsini tek tek blokladı ama hareket edemiyordu. Bloğu bozarsa anında hasar yemeye başlayacağının farkındaydı. O her ne kadar blokta olsa da sürekli vurduğum için canı milim milim azalıyordu, blok barı da kırmızıya kadar inmişti ve o arada 3 barım dolmuştu. iki seçeneği vardı, ya bar harcayıp kaçacaktı vuruşlardan ya da blok barı sıfırlanınca bloğu kırılacak. ilk seçeneği yaptığında özel yeme ihtimali çok yüksekti, riske girmedi ve bloklamaya devam etti, blok barı sıfırlandığı anda "Guard Crush" yazısını gördüğüm gibi bir kez dokunduktan sonra özel hareketini yaptım karakterin. Guard Crush yazısını gördükten sonra kalkmıştı yerinden, bittiğinin farkındaydı. Belki bar harcayıp kaçsa yakalayabilirdi beni ona odaklanmışken, yapmadı. 3-2, birisi bana üflese bayılabilirdim orada.

Hk: Sen 13ü ilk kez oynadığına emin misin king
Sesim titriyordu ve terlemiştim.

K: Abi daha önce nerede oynamış olabilirim sence oyunu, sizinle otelde oynadım bir de mekanikleri 11le aynı 11i de zaten salonda oynuyoruz. Hem 13 daha geçen hafta çıkmadı mı? 11 mantığında oynuyorum ben hala oyunu sadece bir kaç saniye daha fazla sürüyor drive barlar o kadar.
B: Sakin ol king, çok iyi gidiyorsun.
K: Baba öldüm ben öldüm baksana şu halime ter içindeyim ya
Elinden su şişesini aldığım gibi kafama diktim.
K: Dişlerimi hissetmiyorum şu an buz gibiymiş su.
K: Tuncay abi nerde?
Hk: Kantine kadar gitti gelir şimdi.
Hk: iti an çomağı hazırla geliyor bak

T: King, yavaş ol biraz abim bu ne
K: Bilmiyorum
T: 5te benimle oynayacaksın biliyorsun dimi
K: Biliyorum evet.
T: Finale çıkmak istiyor musun?
K: Hayır.
T: Niye peki
K: Abi yoruldum, öldüm. Beynimi yaktım resmen düşündüklerimle, ben devam edemicem sanırım. Halim kalmadı oynamaya.
T: Niye bu kadar panik yaptın ki sen onu anlamadım
Hk: Ya Tuncay sen sanki çok farklıydın ilk büyük turnuvana katıldığında, bayıldığını gördük olum biz senin heyecandan.
T: Açma o konuyu istersen
K: Saat kaç?
T: Yarım saat var. Sen ona 45-50 dakika de belki 5 maça kadar uzar bizden öncekiler.
T: Şu an sen bana kaybetsen de ödül alacaksın biliyorsun değil mi
K: Ne ödülü?
T: Şu an yarı finaldeki herkesin cebinde 350 euro var, bana kaybedersen alacağın para 350 euro olacak, kazanırsan finale çıkarsan o 350 500 olacak, şampiyon olursan o 500 1000 olacak.
B: Yapma yav iyi paraymış ha
K: 350..
K: Ben parayı alıp gideyim daha iyi olur.
T: King tamam seni severim ama bazen çok boş yapıyorsun be olum, buraya kadar gelmişken bırakmak çok kötü olmaz mı sence?
K: Bilmiyorum.. inan abi bilmiyorum.

- Sena'ya söz vermiştin.

K: Maçta görüşürüz abi.

1-0

- Dediği gibiymiş, benim salonda oynadığım adam bu adam değil.

2-0

- Buraya kadarmış.

3-0

- Düşmeye başlıyorsun, yapma.
- Geri dönmen için bu son şansın, Asya şampiyonunu yendin, bu adam kim?
- Tuncay ona kaybediyor, sen onu yeniyorsun ama Tuncay seni yenebiliyor, hem de yeni oyunda.

3-1

- Sanki kendisi bile bile kaybetti...
- Hayır, çok güzel yakaladın orada.
- Ya fazla moralim bozulmasın diye bile bile kaybettiyse?

5. maç, çok farklı şeyler yapıyordu, benim ilk kez gördüğüm ve "Ben acaba bu oyunu oynuyor muyum ya cidden?" diye sordurtan şeyler. Her nasılsa bir şekilde boşluk yakalıyordum veya o veriyordu, iyiden iyiye kendi kendime konuşmaya başlamıştım o an, kafayı yemiştim sanırım. Sanki oynayan ben değildim, bir başkası oynuyordu benim yerime, öyle hissediyordum. ilk adamımla 5. maçı çok enteresan şekilde almıştım. 3-2.

6. maç, bu sefer aynı tarifeyi o bana uygulayacaktı, yaptığı ufak bir hata ilk karakterine mal oldu. 2-2 durumdaydı karakterlerimiz, bir o bana vuruyordu blokluyordum, bir ben ona vuruyordum o blokluyordu. Birbirimize verdiğimiz hasarlar sadece bloklardan giden milim milim hasarlardı. Special Clash diye bir tabiri vardı oyunun, iki karakter de aynı anda özel hareket yaparsa birbirlerine değdikleri anda canları %25den daha azsa ikisinin de, ikisi birden düşüyordu yani draw oluyordu eğer en son else. 2. karakterlerde. Clash oldu, istesek denk getiremezdik çünkü iki kişinin aynı anda özel hareket yapması çok zordur, milisaniyeler gerekir aynı anda tutturmak için. Son adamlarımız geldiğinde ekrana bu sefer bende Athena yoktu, Kyo vardı. Onda ise yeni yeni kombolarını çözmeye başladığı Duo Lon. Onun canı yarıdan biraz daha fazla, benimse canım %20den daha düşük. Ex movelar vardı oyunda, tek tuşa değil iki tuşa birden basarak yapılan hareketler. Beyaz bir dumanın içinden çıkarak yaptıkları bu hareketlerden dodge ile kaçmak imkansıza yakın bir şeydir çünkü çok hızlı olur, Duo Lon'un bir ex hareketi seni havaya kaldırır ve komboya öyle başlarsın, hiç beklemediğim bir anda o hareketi yaptı, hareket yerden beni havaya kaldırdığı gibi "Bitti" dedim, tam kolu dizimden kaldırıyordum ki o hareketten sonra vuruşu kaçırdı, kaçırdığı için ben düştükten sonra vuramadı ve canım %3 falan kalmıştı, yuvarlandı fakat bu bir hataydı bu sefer onu ben yakaladım ve canı zaten standart bir komboda bitecekti, öyle de oldu ve durum 3-3 oldu.

Tuncay hiç bir şekilde konuşmamıştı o ana kadar ve bana "iyi eğlendin mi?" diye sordu.

K: Evet, hem de çok(Gülümsedim)
T: Her eğlencenin bir sonu var biliyorsun bunu değil mi sevgili king?
K: Öyle mi dersin?