/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 326.
    +6
    Saat 6ya yaklaştığında Ahmetcan dayanamadı.

    Ah: Ya giberim bunların yapacakları işi hani haber vereceklerdi bize niye aramadılar
    Ah: Arıyorum ben bunları
    K: Ara ara şu ana kadar aramamış olmamız hataydı.

    Cansu'yu aradı telefon kapalı, Furkan'ı aradı o açtı.

    Ah: Lan niye haber vermiyorsunuz olum siz? Biz kaç saattir haber bekliyoruz burada?
    Ah: Çıktınız hastaneden? Ee biz salak gibi bekliyoruz burada aramanızı?
    Ah: Ee Buraktan arasaydınız ya?
    Ah: Aferim size amk daha ne diyeyim, neyse gibtir et şimdi bunu da Aylin nasıl?
    Ah: Hay amk ya, neyse tamam yarın anlatırsınız detayları, Burak gelecek mi yarın okula?
    Ah: Tamam o zaman yarın görüşürüz.

    K: Ne diyor?
    Ah: Cansu'nun şarjı bitmiş, Furkanda da kontör kalmamış, Buraktan arasaydınız ya dedim akıl edememiş bu salaklar amk. Biz de mal gibi bekliyoruz burada saatlerdir. Üstüne hastaneden çıkmışlar 5e doğru ve haber vermiyorlar amk.
    K: Aylin nasılmış?
    Ah: iyiymiş pek bir şeyi yokmuş sadece sağ kolunda mı sol kolunda mı ne ufak bir zedelenme varmış, 1 hafta raporlu.
    K: Bu hafta yok o zaman ha Aylin?
    K: Neyse evine gideriz biz de geçmiş olsuna, ne zaman çıkacakmış hastaneden?
    Ah: Onu sormadım aga duydun
    K: Eh bizde kalkalım o zaman öğrendiğimize göre, yarın geldiklerinde anlatırlar durumu detaylıca.
    K: Burak geliyor muymuş yarın?
    Ah: Aynen gelecekmiş o da Furkanlarla beraber çıkmış hastaneden.
    K: Yarın öğreniriz artık detayları ya.

    Kalktık, hesabı ödedik ve evlerimize gittik. Senayla mesajlaştık biraz, bilgisayar başına geçemeyeceğini söyledi, annesine yardım ettiği için geç cevap veriyordu sadece. Anlattım olanı, çok üzüldüğünü söyledi, geçmiş olsun dileklerimi iletirsin dedi.
    ···
  2. 327.
    +7
    Ertesi sabah okula biraz erken geldiğimde herkes çoktaan gelmişti sanki anlaşmışlardı, bir tek ben yoktum aralarında, kendimize bir yer belirlemiştik okulun ana kapısının önünde, sabahları sürekli oraya oturuyorduk. Bizden başkası oturduğunda kaldırıyorduk, sanki satın almıştık orayı.

    K: Günaydın
    B: Günaydın
    K: Burak dün için özür dilerim, beraber bir şeyler yapacaksınız diye bahane uydurduğunuzu düşündüm.
    B: Sorun değil.
    K: Nesi var bunun?
    C: Dün hastaneye gittiğimizden beri böyle, dün de söylemedi bugün de söylemiyor.
    K: Söylesene olum ne oldu?
    B: Yok bir şey
    Ah: Ben çok ısrar ettim aga sen gelmeden önce, yok söylemiyor ne olduğunu.
    K: Burak?
    B: Yok bir şey dedim, çok korktum sadece toparlayamadım daha kendimi.
    C: Aylin için dimi?
    B: Evet, dün sabah uyuyorsa uyandırayım geç kalmasın diye aradım, annesi açtı hastanede olduğunu söyledi o an beynim çalışmayı durdurdu.
    B: Ne yapacağımı şaşırdım, kingi aradım haber vereyim diye iki saat açmadı, en sonunda açtı ve orada da bana inanmadı.
    K: Sabahın köründe ben sana aynı şeyi söylesem sen ne yapardın aga?
    B: inanmazdım tabi ki sabah sabah saçmalama der kapatırdım.
    K: Ee o zaman?
    K: Aylin ne zaman çıkıyormuş hastaneden?
    C: Yarın çıkacak sabahtan, bu hafta komple raporlu.
    C: Çok ciddi bir şeyi yok ama sadece kolunda zedelenme var biraz da yüzünde çizikler falan var, sağlam yani korkulacak bir şeyi yok.

    B: Dün sabah annesinden hangi hastane olduğunu öğrendiğimde hastaneye gittim, annesi bana sen Aylin'in arkadaşı Buraksın değil mi diye sorduğunda sevgilisi lafı çıktı ağzımdan yanlışlıkla, geri de alamadım toparlayamazdım çünkü o noktadan sonra. Babası ters ters baktı bana, öyle demek istememiştim demek istedim ama sevgilisi lafını nasıl oraya bağlayabilirdim ki?
    B: işin en komik yanı ne biliyor musunuz, Aylin uyandığında annesi Aylin'e sevgilin geldi dedi, Aylin benim sevgilim mi var dediğinde annesi beni içeri çağırdı, Aylin gülmek istedi ama gülemedi. Kolu sargıdaydı, annesi fazla uzatmayın daha sonra yine konuşursunuz dedi çıktı odadan. Onu o halde görünce gözlerim doldu bana ağlıyor musun sen diye sordu, hayır dedim.
    B: Neyse ya o hali aklıma geldikçe kötü oluyorum, tamam durumu iyi çok şükür hiç bir şeyi yok gibi ama o halde hastanede olması bile.

    Kalktı okulun içine girdi.
    ···
  3. 328.
    +9
    Bütün gün Burak hiç konuşmadı, öğlen yemekte yemedi. Okul çıkışında da hiç bir şey söylemeden hızlıca çıktı gitti.

    F: Burak iyi değil galiba, durumu da kötü değil Aylin'in ama.
    K: Seviyor çünkü Aylin'i, çok korkmuş bir şey oldu veya olacak diye belli oluyor zaten halinden.
    K: Bugün düşündüm de aynısı başıma gelse, Sena hastanede olsa ben daha beter bir halde olabilirdim.
    C: Bunların hali ne olacak ya böyle bir iyiler bir kötüler
    Ah: Valla sizin ne düşündüğünüzü bilmem ama Aylin'in artık kingden vazgeçip Burağa ciddi anlamda bir şans vermesi gerekiyor. Baksanıza çocuk ne hale gelmiş hastanede olduğunu öğrenince. Sevgi böyle bir şey olsa gerek.
    K: Yani ben de hemen hemen seninle aynı düşünüyorum aga, Aylin'in benden ümidini tamamen kesmesi için ne olması gerekiyor bilmiyorum ki. Geçenlerde söylediklerini hatırlasanıza neler demişti.
    C: Önümüzdeki sene Sena'nın buraya gelme ihtimali varmış ya, umarım o zamana kadar Aylin senden vazgeçer yoksa çok karışır her şey.
    K: Beni de korkutan o ya zaten.

    Vedalaşıp ayrıldık, eve geldiğimde Sena msnde açıktı. Sena Aylin'in benden hoşlandığını bilmiyordu, söylemeye korkuyordum ve söylemeyecektim de.

    K: Ben geldim
    S: Canımmm
    K: Burak pek iyi değil Aylin'e o kadar canı sıkıldı ki bugün hiç konuşmadı bizimle, yemek bile yemedi çocuk. Çıkışta da hiç bir şey söylemeden bastı gitti.
    S: Çok zor olsa gerek ya gerçekten çok üzüldüm, umarım bir an önce iyileşir.
    K: Umarım.
    K: O iki embesil neler yapıyor?
    S: Hangi iki embesil?
    K: Ali ve Kübra.
    S: ikisi de yaklaşamıyor bana hala, o gün artık nasıl korkmuşlarsa senden özellikle Ali
    S: Halini görmen lazım beni görünce saklanacak yer arıyor resmen ahahaha
    K: Korkması da gerekiyor zaten. O gün dua etsin yanımda sen vardın ve beni bırakmadın, sen olmasaydın ben muhtemelen onu orada gömerdim.
    S: Yapacağını tahmin ettiğim için bırakmadım ki zaten seni ♥
    K: Sen var ya sen.. Bir tanesin ♥
    S: Sen de öylesin ♥
    K: Annenle babandan net karar var mı buraya gelmen konusunda?
    S: Hayır aşkım yok, babam dayımla konuşacağını söyledi bu olacağına bir işaret bence.
    K: Bana da öyle geliyor.

    Belki de en uzun konuşmamızı yaptık o gün, Sena kapattığında saat 11'e geliyordu.
    ···
  4. 329.
    +7
    Dostlar bugün evi temizledim o yüzden çok felaket yorgunluk var üzerimde, yarın tam 9'da başlayıp 12/1e kadar yazacağım söz veriyorum.
    O yüzden bu geceyi 6 partta bırakalım, yarın acısı çıkar.

    iyi geceler hepinize.
    ···
    1. 1.
      +1
      iyi geceler güzel insan
      ···
  5. 330.
    +8
    Herkese iyi akşamlar beyler masada yeriniz varsa ben de geldim. Hepinizden tekrardan özür diliyorum bir anda hayatımın sonuna kadar travma olarak kalacak olan hafızam silinse bile unutamayacağım bir olay yaşadım. Bu olayı yarın veya diğer gün anlatırım ama hikayeye devam etmeyeceğim hem king panpama ayıp olmasın hem de size zorluk çıkmasın. Burası bittiğinde devam edeceğim hikayeme.

    Hepinize iyi forumlar bende burdayım artık.
    ···
    1. 1.
      +3
      Öncelikle geçmiş olsun panpa.
      Hoşgeldin, anlatmak istersen dinleriz tabi.
      ···
    2. 2.
      +2
      Panpam geçmiş olsun burdasın ya o bile yeter bize istediğin zaman anlatabilirsin bir burdayız.Özürlük bir durum yok hayat bu başa kötü şeyler gelir. Dikkat et kendine
      ···
    3. 3.
      +2
      Hoş geldin pnp geçmiş olsun, biz buralardayız sonmezdayu panpamız haklı özürlük bir durum yok, sen ne dersen o,
      ···
    4. diğerleri 1
  6. 331.
    +7
    Saat 9'da buradayım, en erken 12 en geç 1'e kadar aralıksız yazmaya devam.
    ···
  7. 332.
    +8
    Ertesi gün okula gittiğimde Burak yoktu, içeri girmeden önce aradım açmadı. ilk dersin sonlarına doğru mesaj atmış "2 gün rapor aldım ben gelmiyorum okula" diye. Hasta mısın diye sorduğumda "Hayır, Aylin'in yanındayım onunla ilgilenmek için aldım raporu" diye cevap aldım. Aylin'e kızıyordum bir yandan, esas ilgilenmesi gereken kişi yanındayken hala bana sarıyordu. Okul çıkışında Aylin'in evine gitmeye karar verdik, hem nasıl olduğunu görecektik hem de geçmiş olsun diyecektik. Son dersten önceki tenefüste koşarak müdürün yanına gidip son derse girmeyip geç kalmadan arkadaşımızın evine gitmek üzere izin aldık, ilk başta yok dediyse de biraz ısrar edince dayanamadı "iyi tamam son derse girmeyin, size izin yazıyorum son ders için ama sadece bugünlük" dedi. Teşekkür edip çıktık yanından.

    K: Aylin'in evi neredeydi?
    C: Ben zütürcem sizi
    K: Uzak mı buraya?
    C: Biraz ama yarım saate gideriz hiç otobüse falan binmeyelim şimdi hava sıcak ya bugün terlemeyelim hiç, yürüyelim biraz.
    K: Olur tamam.

    Dediği kadar sürmemişti, 20 dakikayı hemen hemen yeni geçmişti ki evine geldik Aylin'in, annesi karşıladı bizi, kim olduğumuzu söyledik ve içeri girdiğimizde Aylin'in yanında oturan ve elini tutan Burağı gördük. Aylin'in kolu sarılıydı, boynundan geçirilmişti sargı bezi, kırık değildi ama oynatamıyordu, kolunda ve yüzünün bir kaç yerinde yara bandı vardı. Karşısındaki koltuğa oturduk. Annesi bir şey isteyip istemediğimizi sordu, istemiyoruz dediğimizde çıktı salondan.

    F: Burak bey 2 günlük raporunuz hayırlı olsun.
    B: Ne yapayım aga kafamı derslere veremezdim ki böyle bir durumda, en iyisi bunu yapmaktı.
    C: Zaten boş geçiyor dersler boşver iyi yapmışsın
    A: Hoşgeldiniz de ne gerek vardı iyiyim ben
    C: Aylincim olur mu hiç öyle şey biz arkadaş değil miyiz tabi ki gelecez seni görmeye.
    K: Cansu haklı şimdi Aylin, arkadaşımızsın sen bizim.
    Yüzü gülmeye başladı.
    A: Teşekkür ederim.
    A: Burak yanlışlıkla aileme sevgilim olduğunu söylemiş haberiniz var mı
    Ah: Var var Burak anlattı bize ama halini görecektin okulda ruh gibiydi
    A: Haberim var Ahmetcan biliyorum anlattı bana her şeyi.
    A: Sağolsun öğrendiği andan beri yanımda olmaya çalıştı, hoş sevgilim olduğunu söylememiş olsa daha iyi olabilirdi
    A: Kolumu oynatamıyorum doğru düzgün, kırık değilmiş ama zedelenmiş biraz çarpmanın etkisiyle üstüne düştüğümde.
    C: Tam olarak nerede oldu peki bu?
    A: Hürriyet meydanı var ya meydanın karşısı Soğukkuyu'ya çıkıyor, oradaki ışıklardan karşıya geçecektim bana yeşil yanıyordu araçlara kırmızı
    A: Arabanın teki durmamış hiç yavaşlamış sadece ama hızlı geldi baya, en son soluma baktığımda arabayı gördüm
    A: Uyandığımda da hastanedeydim işte
    C: Anladım güzelim geçmiş olsun.

    Uzun bir süre sessizlik oldu.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 333.
    +3
    Partlar gelmeye başlamış, hoş geldin panpa kolay gelsin, herkese iyi geceler.
    ···
  9. 334.
    +7
    Sessizliği bozan Aylin oldu.

    A: Siz ne yaptınız dün bugün
    Ah: Aslında okulda pek bir şey yaptığımız söylenemez bildiğin gibi geçti bom boş saatler.
    A: Anladım.
    K: Bakıyorum da el elesiniz
    A: Ben istedim tutmasını ama rahatsız olduysa bırakabilir tabiii
    B: Kim? Ben bundan neden rahatsız olayım Aylin manyak mısın sen?
    A: Bilemem artık.
    C: Güzel rol yapıyorsunuz, Burak sevgilisiyim demiş ya
    Burak ve Aylin aynı anda "Ne rolü?" dediler ve gülmeye başladılar.

    F: Bir kaç gün sonra yine tartışmayın da sonra biz dinliyoruz sizi
    A: Dinleyeceksiniz tabi arkadaşımız değil misiniz
    F: Zırt pırt tartışacaksanız bize bulaştırmayın o zaman
    A: Aman be şaka da yapılmıyor size
    K: Bu hafta komple raporlusun sen şimdi, dimi?
    A: Evet, Pazazrtesi günü okuldayım bir sorun çıkmazsa.
    K: Hadi bakalım, ben kalkayım eve gitmem lazım daha işlerim var biraz.
    K: Tekrar geçmiş olsun Aylin, okulda görüşürüz.

    Çıktım oradan, eve gittiğimde elektrikler yoktu "Aha şimdi sıçtın" dedim kendi kendime, telefonun şarjı azdı çünkü.
    ···
  10. 335.
    +6
    Elektriklerin kegib olması işime gelmedi, Batuhanla anlaşmıştık ve Metin2'de o gün boss kesecektik. Üstüne Sena ile konuşamayacaktım telefonumun şarjı biterse, en azından elektrikler gelene kadar. Ne yapsam ne yapsam diye düşünürken Sena'ya mesaj atmaya karar verdim, durumu söyleyecektim ki elektrikler geldi. Rahatlamıştım, telefonumu şarja takıp Sena'ya mesaj attım "Bilgisayar başına geçiyorum msnden konuşuruz" ve bilgisayarın başına geçtim, alt tarafta msn üst tarafta Metin2 ekranı takılıyordum. Batuhan bana oyunun ekranını istediğim gibi küçültmeyi öğrettiğinden beri rahattım hem msn hem oyun yapabiliyordum ve bu özellik çok hoşuma gidiyordu. Sena msnde çevrimdışıydı ama mesaj atmıştı ben açınca.

    S: Canım
    K: Kapalı gözüküyorsun?
    S: Evet çünkü rahatsız edenler var o yüzden kapalı gibi gözüküyorum şu anda.
    K: Kim rahatsız ediyor ya seni?
    S: Ali
    K: Sen silmedin mi onu sildim demiştin?
    S: Sildim ama sürekli başkalarından ekleyip yazıyor bana ama okuldayken hiç bir şey söylemiyor.
    K: Okulda bir şey yapamıyor ama buradan yazıyor öyle mi?
    K: Ne diyor peki?
    S: En son çevrimdışı gözükmeden önce yazdığı adresten sevgiline söyle bana attığı yumruğun acısı çok kötü çıkacak dedi, küfür ettim onu da engelledim şimdi.
    Böyle dedikten sonra çevrimiçi olarak ayarladı.
    S: Ben en iyisi ekleyenleri kabul etmeyeyim.
    K: Benim anlamadığım nokta şu okulda yüz yüze söyleyemiyor ama buradan söylüyor bir şeyler, bu kadar mı yani onun cesareti?
    K: Ayrıca nasıl acısı çıkacakmış? Gelsin o da bana yumruk atsın bakalım
    K: Sonrasında neler oluyor.
    S: Yapamaz erkekliği bu kadar çünkü onun, yüzüme karşı söyleyemez bunları.
    K: Söylerse ne olacağını biliyor çünkü, gerçi böyle söylemesi de pek bir şey değiştirmeyecek gibi. Yine olacak bir kaç bir şey, onu istiyor.
    K: Ama bu sefer gelirsem sadece tek yumrukla kalmaz iş, o dediği lafı ona yediririm.
    ···
  11. 336.
    +4
    Bu bütün Aliler mi böyle anlamıyorum ki tanıdığım Alilerin %90 bir değişik hiç sevemiyorum. En nefret ettiğim isimdir kendileri.
    ···
    1. 1.
      +4
      Agalar bodoslama daldım ama ismi Ali olan varsa sözüm meclisten dışarı
      ···
  12. 337.
    +9
    S: Sen buraya geldiğinde sadece benimle ilgilen başkasıyla değil, bırak ne hali varsa görsün.
    K: Zaten ben oraya senin için geliyorum ki, onlar sadece yan npcler
    S: npc mi o ne?
    K: Aklım birden oyuna gitti oradaki karakterlere npc deniyor da
    K: Gereksiz yani onu demek istiyorum, boş boş konuşuyor sadece.
    S: Hee anladım
    K: Mayıs ayında geldiğimde oraya o arkadaşı bir görelim tekrar, ne dersin?
    S: Hayır king, ne dedim ben sana buraya geldiğinde tek ilgi odağın ben olayım, hiç tadımızı kaçırmaya gerek yok.
    K: Ama canım...
    S: Ne ama? Hayır dedim, o kadar.
    K: Peki tamam sen öyle diyorsan öyle olsun.
    S: ♥
    K: ♥
    S: Ben hiç bulaşmıyorum onca şeye rağmen, gerek yok çünkü değmez. Onunla uğraşmaya harcayacağım vakti seninle konuşmaya harcarım daha iyi.
    K: Orası öyle tabi.
    S: Ben biraz derslerime bakayım, ödevlerim vardı daha yapmadım. Bu akşam konuşamazsak yarın görüşürüz artık, öptüm. ♥
    K: Görüşürüz ♥

    O kapatınca ben de kapattım msni, oyuna geçtim. Batuhan yüzlerce mesaj atmıştı, hepsini işsiz gibi okudum neler yazmış diye. Mesajların %90ı "nerdesin hadi".
    3-5 boss kestikten sonra sıkıldım çıktım oyundan, anneme "Ben dışarı çıkıyorum" dedim ve bigibletimi alıp dışarı çıktım. Neden çıktığımı bilmiyordum ama çıkmak istemiştim.
    ···
    1. 1.
      +6
      Gece vakti bigiblete binmekte ne güzel olur bee, mahallede konvoy yapıp gezerdik özledim o eski zamanları.
      ···
  13. 338.
    +6
    Ne yapayım ne yapayım diye düşünürken saate baktım, 8i geçmişti ama atari salonuna gitmeye karar verdim, bizim mekana değil, diğerine. Atladım bigiblete gittim oraya, kapısının önüne geldiğimde cama yapışık olan kağıtta "KOF XI Geldi" yazıyordu, yine mi yenisi çıktı diye girdim içeri, Tuncay oradaydı bu sefer. Öğrendim ki öyle değilmiş, oyun 2005te çıkmış ama buraya yeni gelmiş. Hemen hemen hepsi 11'in başındaydılar.

    K: Selam
    H: Ooo king hoşgeldin
    K: Hoşbuldum, nasıl bu 11 iyi mi?
    H: iyi de laf mı efsane efsane 2002deki bazı bozukluklar giderilmiş grafikler desen zaten muhteşemin de üstünde bir şey geç bak Tuncay abi neler yapıyor.

    Grafikleri gerçekten göz kamaştırıcı derecede güzeldi, Tuncay yanında birisiyle oynuyordu ve ikisi de birbirinden iyiydi. Ben artık bunları gördükten sonra kendime iyi oynuyorum demeyi bırakmıştım, Tuncay sesimden tanımış olacak ki "Bak bir başka Athena hastası geldi ama daha tam kullanamıyor" dedi hiç arkasına bakmadan.

    T: Hakan bu yaz xiii çıkacak ya 14 Temmuzda, yok mu peki bir ödüllü turnuvamız bunun için, şimdiden 20 Temmuz için turnuva ilanları koyulmuş pek çok siteye evde bakıyorum ben arada.
    Hk: Olur lan hatta çok iyi olur, insanlara Türk'ün gücünü gösterelim.
    T: Mantığının 11 ile aynı olacağını okumuştum, zorlanacağımızı hiç sanmıyorum. Senin kol duruyor dimi
    Hk: Duruyor duruyor.

    K: Pardon, ne kolu?
    Hk: Arcade stick dedikleri bir şey var kablolu böyle taşınabilir bu atarilerdeki kol gibi, bilgisayarda playstationda falan kullanabiliyorsun. Çok pahalı bir şey de değil.
    K: Nasıl yani?
    T: Ben sana daha detaylı söyleyeyim, şimdi bak bu ataride kullandığımız tuşlar falan var ya bir de yön vermek için kullandığımız şu çubuk, adamlar bunu hemen hemen orta boy bir yastık boyutundaki bir kutuya kablolarla montelemişler tuşları çubuğu falan bir de kablo vermişler içinden dışarı doğru, istersen bilgisayara takıp istersen varsa playstationına takıp dövüş oyunlarını rahat oynayabiliyorsun atarideymiş gibi.
    K: Oha, buralarda satılıyor mu o?
    T: Sanmıyorum Bursa'da olduğunu, istanbul'da falan varsa vardır ama bizimkiler yurtdışından gelme, zamanında 400 liraya mı ne almıştım ben.
    K: Anladıım.
    K: Bir de xiii çıkacak dedin, nereden biliyorsun?
    T: Takip ediyorum bilgisayardan, xiii çok güzel olacak inan bana.
    K: Buraya ne zaman gelir peki?
    T: 3-4 sene sonra anca gelir.
    K: Üff uzunmuş be.

    Annem aradı, kapının önüne çıkıp açtım telefonu.

    A: Nerdesin oğlum?
    K: Arkadaşlarla salondayım anne atari salonunda, ne oldu?
    A: Yok bir şey geç oldu daha yeni çıktın gerçi ama
    K: Yarım saate geliyorum.
    A: Tamam.

    Kapadım telefonu geçtim içeri.

    K: Ben gideyim yavaştan, yarın gelir bakarım artık 11'e.
    H: Hadi görüşürüz dikkatli git

    Çıktım oradan aklıma takılan şeylerden biri neden 13'e çok güzel olacak demesiydi. Bu kadar detaylı bilgiyi bulabilirmiydim ki?
    Tümünü Göster
    ···
  14. 339.
    +5
    "Yurt dışı diyordu, turnuvalar diyordu demek ki gidiyor" diye düşünmeye başladım eve geldiğimde. Keşke bir daha ne zaman geleceğini sorsaydım dedim kendi kendime, nereden estiyse ertesi gün okula gitmemeye karar verdim. Rapor alacaktım bir şekilde bir günlük ve salona gidecektim.

    Sabah kalktığımda anneme "Bugün rapor alıcam arkadaşlar da alacak ders çalışacaz" dedim, tamam dedi bigibletimi alıp çıktım evden direkt sağlık ocağına gittim, fazla büyük olmadığım için iki öksürdüm bana o gün için raporu verdi. Bigibletime atladığım gibi salona gittim, şansıma Tuncayla aynı anda gelmiştik, kapıda konuştuk biraz girmeden.

    K: Günaydın abi
    T: Günaydın, ne o okulu mu astın sen
    K: Evet öyle oldu biraz, 11'i çok merak ediyorum çünkü dün gördüm ama oynayamadım.
    T: Yani bir oyun için okulu astın öyle mi?
    K: Evet abi aynen öyle.
    T: Sen var ya ileride iyi işler yaparsın bu oyunda o ışık var sende.
    K: Tekrar seni burada görmem büyük şans aslında, dün Hakan abiyle konuştuklarınız için kafama takılan bir şeyler vardı ve sormak istiyorum iznin varsa.
    T: Tabi buyur sor.
    K: Arcade stick olayını anladım ama aklıma turnuvalar takıldı, daha önce hiç gittin mi?
    T: Ohoo kaç kere hem de
    K: Hiç kazandığın oldu mu peki?
    T: Bugüne kadar 14 kere büyük turnuvalara katıldım 2 tanesi Türkiye'deydi sadece, 1i Türkiye'de olmak üzere toplam 5inde şampiyon oldum diğerleri hep finalde gittim.
    T: Sizin takıldığınız salondaki turnuva turnuva değil yani.
    K: Vay be sen cidden iyi oynuyorsun ama.
    K: Abi komik gelecek belki ama ben de katılmak istiyorum öyle ödüllü turnuvalara.
    Gülmeye başladı.
    T: Haşat ederler seni, benden kat kat iyi oynayan kişiler gidiyor öyle turnuvalara.
    K: Olabilir abi kazanamasam bile gezmiş olurum, babam da aynı şeyi düşünüyor.

    içeri geçtik, oturduk sandalyelere.

    T: Eğer gerçekten katılmayı istiyorsan ve bu konuda kendini geliştirmek istiyorsan daha 40 fırın ekmek yemen lazım.
    T: Öyle oyuncular var ki tek eliyle haşat ederler seni oyunda zayıf olduğunu anladıklarında, dalga geçerler yani.
    T: Özellikle bir kaç isim var birisi Hongkong'lu Xiao Hai, Iori'yi biliyorsun, o adama o karakterin tanrısı diyorlar. Diğeri Japonya'lı M Dash, ona da aynı şekilde tanrı diyorlar ama Benimaru için.
    K: Sen hiç oynadın mı onlara karşı?
    T: Oynadım, elime verip gönderdiler. Özellikle Xiao Hai ile bol bol denk geldim, adam öyle bir oynuyor ki Iori ile hani dese sana gel oynamayı öğreteyim bu karakteri ama saati şu kadar, o parayı verirsin ona.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 340.
    +5
    Hiç ağzımı bile açmadan anlattıklarını dinliyordum, çok eğlenceli geliyordu.

    T: Daha nice isimler var ama hepsini hatırlamıyorum. Artık nasıl koydularsa bu ikisini çok net hatırlıyorum sadece. He bak böyle diyince aklıma geldi, Wero Asamiya diye birisi var, Athena ile aşırı üst düzey oynuyor benden bile daha iyi.
    K: Peki bunlar gerçek isimleri mi?
    T: Tabi ki hayır, msnde falan var ya nick yani lakap muhabbeti, bunlar da onların lakapları işte.
    K: Seninki ne abi?
    T: Heidern
    K: Direkt oyundaki karakteri mi nick olarak yazdırdın
    T: Aynen, eğer gideceksen senin de bir şeyler bulman lazım sana o şekilde seslenmeleri için, neden böyle bilmiyorum ama böyle bir şey var yani.
    T: Neyse gel bakalım biraz eğlenelim 11'de.

    Ne olsun ki benim lakabım diye düşündüm bir süre.

    K: Buldum
    T: Ne buldun?
    K: Eğer olur da gidersem kendime lakap
    T: Hadi ya neymiş o söyle bakalım?
    K: Ya da boşver vazgeçtim, şimdi düşününce komik oldu birden.
    K: Ben bunun üzerine detaylı düşünecem uygun bir zamanda.

    Geçtik oyunun başına, tabi elime verdi yine her zaman olduğu gibi. ilk kez oynuyor olmama rağmen gayet iyi olduğumu söyledi.
    ···
  16. 341.
    +5
    Cansu aramıştı bir kaç kez, ardından Furkan, sonra da Ahmetcan ama hiç birini duymamıştım, telefonu sessizde unutmuştum çünkü. Dersteydiler, geri aramak için öğlen arasına kadar bekledim.

    K: Alo Furkan aramışsınız hayırdır?
    F: Nerdesin olum sen aradık aradık açmadın hiç
    K: Telefon sessizdeydi, ben rapor aldım bugün için o yüzden yokum okulda.
    F: Ne oldu lan hasta mısın?
    K: Yok bir kaç işim var onları halletmek için
    F: Ne işi?
    K: illa söyleteceksin değil mi, atari salonundayım oyun oynamaya geldim.
    F: Vay amk adamdaki lükse bak oyun oynamak için rapor alıyor
    Arkadan Cansu'nun "Küfür etmesene be" dediğini duydum ama hiç bozuntuya vermedim.
    K: Ee bizde böyle
    F: Neyse kapatıyorum ben şimdi, yarın görüşürüz o zaman.
    K: Görüşürüz.

    T: Okul arkadaşın mı?
    K: Aynen merak etmişler gitmeyince aramışlar da duymamışım hiç.
    T: Ederler ederler.
    T: Sen şimdi bu turnuva işinde kararlı mısın?
    K: Aslında benim hiç aklımda yoktu böyle bir şey, babam KOF oynamayı ne kadar sevdiğimi biliyor ve bu teklifi bana o yaptı, kendisi Bulgaristan vatandaşı annem gibi, bana da rahat rahat avrupa ülkelerine girip çıkmam için daha yeni yeni pasaport falan ayarladı. O zütürecek beni bu yaz bir tane bulursa, bulamazsa da gezmeye gidecez.
    T: Vay be şanslısın, biz vize almak zorundayız. Annemiz veya babamız avrupa birliği vatandaşı değil ki vizesiz gidelim, ıymetini bil bulunduğun durumun.
    T: Adın neydi senin?
    K: King
    T: King, bak dün sende duymuşsun ben Hakan abinle beraber 20 Temmuz'daki KOF xiii turnuvasına gidecem, seni de zütürelim madem bu kadar çok istiyorsun.
    K: Çok isterim ama babam o şekilde göndermez beni.
    T: Tamam o da gelsin, madem baban da biliyor bu işleri istersen ben konuşayım onunla?
    K: Bilemedim ki abi nasıl olur, ama izin vereceğini hiç sanmıyorum.
    T: Şansımızı deneyelim, sen isteklisin çünkü bir şey kaybetmeyiz.
    K: Tamam abi olur o zaman ben babamla konuşurum.
    ···
  17. 342.
    +5
    T: Tamam, ben sana telefon numaramı vereyim haberleşelim.
    K: Olur tamam.

    Kaydettim numarasını, o da benimkini kaydetti.

    K: Nerede olacaktı bu 20 Temmuzdaki?
    T: Fransa
    K: Bir de şey var, oyun yeni çıkmış olmayacak mı 6 günlük oyunda ödüllü turnuva?
    T: Sen sanıyor musun ki oradakiler bilmeyecek oynamayı?
    T: Daha çıktığı ilk günden alıp günde 15-16 saat oynayacak onlar, karakterleri öğrenecekler iyice.
    T: Genelde böyle olur zaten, yeni bir KOF oyunu çıktığı zaman ilk haftasında turnuvası yapılır ve ilk hafta yapılanların ödülleri genelde büyük olur, çeyrek finale kalsan bile para ödülü alırsın orada yenildiğin taktirde.
    K: Vay be, şimdiden içimi bir heyecan kaplamadı desem yalan söylemiş olurum.
    T: Kol var mı sende?
    K: Ne kolu abi?
    T: Arcade stick hani şu taşınabilir olanlardan, turnuvalar genelde playstation üzerinden yapılır ondan şart bir tane, kendin zütüreceksin.
    K: Yok ama bakarım almaya çalışırım bir tane.
    T: Mutlaka al, o olmadan gidemezsin gitsen de oynayamazsın orada vermiyorlar çünkü herkes kendi koluyla oynuyor.

    ilginç geldiği kadar eğlenceli de geliyordu, hayalini kurmaya başlamıştım bile. Babama söylemeliydim bu durumu bir an önce. Okulun dağılmasına 2 saat kala çıktım salondan, babamın evine gittim.
    ···
  18. 343.
    +6
    Babam beni kapıda görünce şaşırdı, içeri girdim.

    B: Hayırdır evlat okula gitmedin mi?
    K: Yok baba gitmedim, raporluyum bugün.
    B: Hayırdır lan hasta mısın?
    K: Değilim, seninle konuşmak istediğim önemli bir konu var.
    B: Hayır olsun, neymiş o önemli konu?

    Anlattım olanları, Tuncay'ı söyledim, kim olduğunu ilk başta anlamadı ama salondaki turnuvayı söylediğimde hatırladı kim olduğunu, bana ne söylediyse aynılarını söyledim. ihtiyacım olan şeyi söyledim öyle bir durum için.

    B: 20 Temmuz ve Fransa, hmm. Güvenilir mi bu kişiler yani Tuncay ve Hakan dediklerin?
    K: Diyorum ya baba adam 14 kere gitmiş yurtdışına KOF turnuvası için
    B: Bilmiyorum, tamam sana söz verdim ama
    Bir süre düşündü.
    B: Olur tamam hafta sonu Tuncay ile konuşalım o zaman sen ben o bir yerde buluşuruz. Ben de internetten bakayım sana o koldan.
    K: Benim kenarda biriktirdiğim param var, onunla alalım ama.
    B: Saçma saçma konuşma evlat, önden doğum günü hediyesi almış olurum işte sana daha ne istiyorsun. Hem de tatile çıkarmış olurum.
    Sarıldım babama, yanındayken aradım Tuncay'ı.

    K: Alo abi, Cumartesi günü kaçtan sonra müsaitsin babam seninle konuşmak istiyor bizim konuyu.
    T: Öğlenden sonra full boşum
    K: Tamam abi o zaman Ziraat Parkı'nda buluşalım mı?
    T: Ben taşındığım için orası uzak kalıyor bana ama tamam gelirim sıkıntı yok, 1 gibi orada buluşalım o zaman.
    K: Tamam abi, görüşürüz.

    K: Baba, Cumartesi günü saat 1'de Ziraat'te buluşacağız Tuncay abi ile.
    B: Hadi bakalım görelim şu Tuncay'ı kimmiş, neyin nesiymiş güvenilir miymiş.
    ···
  19. 344.
    +8
    Cumartesi gününe atlıyorum, Cumartesi gününü anlattıktan sonra Mayıs ayının sonuna direkt geçiş yapacağım pek fazla bir şey olmadığı için.

    ---

    Ziraat parkında bir yere oturduk, 10 dakika falan geçmişti ki Tuncay geldi, bizi arıyordu seslendim geldi yanımıza ve karşımıza oturdu masada.

    B: Tuncay sen misin?
    T: Evet abi benim.
    B: Benim evlat bir şeyler anlattı, sen bu turnuva işlerine falan gidiyor muşsun?
    T: Evet, bugüne kadar 2 tanesi Türkiye'de olmak üzere 14 tane büyük turnuvaya katıldım. 5 tane de şampiyonluğum var, nerede ne yapılması gerektiğini biliyorum yani.
    B: 20 Temmuz'da da varmış bir tane turnuva Fransa'da, sende mi gideceksin oraya?
    T: Evet ben ve arkadaşım Hakan, henüz bilet almadık, kingle aramızda geçen konuşmadan sonra sizin hareketinize göre biletlerimizi alacağız.
    B: Bizim oğlan pek oynayamıyor sanki o oyunu ama söz verdik bir kere.
    T: Hafife almayın, potansiyeli çok yüksek. Her oynayışımızda kendisini bir tık öteye taşımış oluyor. Ben ona söyledim özellikle büyük turnuvalarda kimlerle karşılaşabileceğini, ona göre tamam dedi.
    B: Bir de şu taşınabilir bir şey varmış neydi adı
    T: Arcade stick
    B: Hah ondan, ben bir tane buldum internetten playstation 2 3 ve bilgisayar uyumlu, aldım onu gelmesini bekliyorum da, olur dimi öyle bir şey?
    T: Olur olur hatta mükemmel olur çünkü gireceğimiz turnuvadaki oyun playstation 3te oynanacak.
    B: Bilemedim ki ne yapsak.
    K: Baba sen zaten demedin mi kazanamazsan bile beraber gezmedik demeyiz diye, gidelim işte Tuncay abilerle.
    B: Madem bu kadar isteklisin, tamam olur gidelim.
    Sarıldım babama orada.

    T: Ee king kendine lakap düşündün mü hiç?
    K: Hayır abi ne yapsam hiç bilmiyorum.
    T: Bana KOF dışında oynadığın bir oyundan karakter ismi söyle
    K: Bilemedim ki, çok küçükken ataride --- oynuyordum, orada bir karakter ismi vardı --- diye güzel de isim aslında.
    T: Tamam mis gibi nick işte Jairo, daha ne.
    K: Çok sade olmadı mı peki?
    B: Ne sadesi lan işte mis gibi isim gerçi neden lazım onu da anlamadım ya.
    K: Çok sevdiğim rahmetli dedemin baş harfini de ekleyeyim --- olsun bari daha iyi oldu
    T: --- iyi bari bir iki rakam ekle güzel gözüksün yazıldığında
    K: Bilemedim ki ya.

    Bir süre düşündüm, ne koysam ne koysam diye.

    K: ---
    K: Söyleyince güzel oldu harbiden
    T: --- ne?
    B: Cidden king --- ne alaka? bari 7 8 yapsaydın doğum tarihin olurdu.
    K: Sena ile sevgili olma tarihimiz, --- yani Eylül ayının 5i.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      aga bee
      ···
  20. 345.
    +7
    Bir sonraki parttan itibaren tarih Mayıs'ın son günleri olacak.

    ---

    T: Oh tertemiz isim JairoM59
    K: Güzel oldu ya evet, güzel güzel.
    T: O zaman şimdi siz de geliyorsunuz değil mi?
    B: Evet, geliyoruz hayırlısıyla. Başarısız olsa bile en azından gezmiş oluruz oğlumla.
    T: O zaman ben eve gidince king içinde kayıt yaptırayım turnuvaya, bilet işini nasıl yapalım?
    B: 20sindeydi değil mi? Bir kaç gün önceden gitmemiz daha iyi olur sanki.
    T: Öyle olması gerekiyor zaten oteldi falandı derken anca olur, 16-17 gibi gidelim isterseniz. Bana hiç tarih sormayın siz olmasaydınız ben Temmuz başından gidecektim arkadaşımla.
    B: Yok biz o kadar erken gidemeyiz de, gitmesine gideriz ama çok fazla duramayız 20-22 gün çok, en fazla 1 hafta bizim.
    B: 17si uygundur ya, 25-26 gibi de döneriz biz siz kalacaksanız kalırsınız.
    T: Tamam o zaman, benim telefon numaram bu, bileti alırken haberleşelim. Eve gidince ben king için kayıt yaptırayım.
    B: Tamam Tuncay, memnun oldum iyi bak kendine, görüşürüz.

    Tuncay kalktı gitti, olmuştu bu iş. Hem ilk kez büyük ve ciddi bir turnuvaya girecektim hem de ilk kez başka bir ülke görecektim.
    ···