• 4 / 4 / 202 entry
  • 45 başlık
  • 1,293.07 incipuan
  • +18 -2
    çöp başlık
    Neyse amk bayağı muhabbete daldık biz zaman nasıl geçti anlamadım taaa bursa inegöl e gelmişiz. Gel birşeyler yiyelim dedi indik bir yerde köfte yedik sanki 10 senelik kankammış gibi omzuma felan vuruyo, sen varya tam bir binsin feln diyor, Neyse arabaya geri geldik, sen kullansana ben biraz arkada yatayım dedi. Bende artık espriden takumuz çıktığı için " hani beraber yatacaktık yaaa" felan yaptım kahkaha atıyo keyiften amk. Hadi yolumuz çok var sen sür dedi, bu geçti arka koltuya yüzünü sırt dayama yerine döndü, zütü kabak gibi çıktı amk başladı uyumaya. mk gidiyorum gidiyorum dikiz aynasındn karının zütüne bakmaktan devamlı kaza yapacak gibi oluyorum dedim gibişemeden ölürsem bu hayatın ne anlamı kalır diyordum. 1 saatten fazla sürdüm, arada züt e istemsizde olsa bakmadan duramdım. Sonra bana seslendi.
    - uffff uyuyamadım yaaaa sende gelsene beraber uyuyalım dedi. işte beklediğim an gelmişti.
    ···
  • +11 -1
    çöp başlık
    20-25 kilometre geldikten sonra artık koyu muhabbete başlamıştık. Bana daha önce 2 kere bu şekilde yolculuğa çıktığını yanında olan insanların kafa dengi olduğunda yolun nasıl geçtiğini anlamadığını söylüyordu. Bende ufaktan espri yapıp kafa dengi ılık berke can taklidi yapiyordum ki içinde kopan gibişme fırtınasının rüzgarı ile kızı savurmayayım diye. Neyse dedim yorulursan bende kullanırım arabayı felan dedim, yok ya acele yolumuz yok geçer arkaya uyuruz dedi. Amk gibişmeden boşalacak gibi oldum bu laf karşısında ne cevap versem bilemedim. Hiç komik olmayan espriler yapıyordum bület ersoy gibi gülüyordu amk. Anlayacağınız tam kaşardı
    ···
  • +10 -1
    çöp başlık
    Bağcılar da oturan bir pampanızım, gayet efendi biriyim mahallede ki 50 kuruş isteyen titreklere benzemem evden çıktım bir numara beni aradı bayan sesiydi. Sizi esenler otogarının yakınlarında nereden alabilirim diye sordu. Bende nedense otobüs ile gitme hayali kuruyordum, kadını da acentadan felan arıyor sandım. Bende otogardan binebilirim felan dedim ama ben oraya giremem dedi. Noluyo mk dedim içimden ama sonunda bir yer tarif etti orada beklemeye başladım. 10 dk sürmeden tekrar aradı. Ben oraya geldim simdi plakam 34 xx xxxx dedi.
    Beyaz opel astra ben telefonla konuşurken yanimda durdu. Camı açtı bir baktım benimle konuşan kadın amk. Atla dedi o an ın rehaveti ile atladım arabaya. Biner binmez rka koltuklara da baktım ki beni katakulli ye getirip böbreğimi mi çalacaklar amk diyerek arka koltuğa doğru baktım kimse varmı diye..
    Neyse baktım bir kötü durum yok, kadın gözlüğünü çıkarıp bana döndü adın ne bakalım dedi. Sakalları da kesmiştim amk çocuk sandı heralde dedim bende adım esnafi doven irlandali yaşımda 25 dedim. hiç göstermiyorsun bende küçük sandım yaa felan yavşak yavşak konuşmaya başladı ağzını yayarak. Bende 32 yaşındayım ilaç mümessiliyim arada böyle araç boş olunca para kazanmak için böyle riskler alıyoruz dedi.
    Kadını tarif edeyim, zaten ilaç mümessilleri bakımlı olurlar bu bakımı geçmiş amk manken gibi bacakları yırtık tarz bir kot gitmiş üstünde askılı bir kıyafet mk hemen aklıma gibişme hayalleri gelmeye başladı ki bu bir hayalden ibret değilmiş.
    ···
  • +30 -5
    çöp başlık
    Evet arkdaşlar, uzun yolculuk yapan hemen hemen her pampamız internetten bilet bakmıştır. Her bakışında da bla bla car adında bir firmayı görmüştür. Bende bir çok kez yolculuğa çıkacağımda görmüştüm fakat hiç cesaret edememiştim. Bu sefer elimde ne bavulum ne de değerli eşyam vardı. Bir cesaret olarak burayı tercih ettim. Ne de olsa elimiz zütümüzde korka korka gideceğimiz için değerli eşyalarımı çaldırma riskini göze alamazdım.
    Ama başıma geleceklerin sandığımdan ibaret olduğunu bilemezdim.
    istanbul dan Antalya ya kadar olacak olan yolculuğuma çıkmak üzere gibimi omuzlayıp ne ile karşılaşacağımı bilmeden evden çıktım.

    REZLER ALINSIN BEYLER TAMAMEN GERÇEKTiR.
    ···
  • 0
    yuh beyler bu gerçek mi lan
    http://www.ensonhaber.com...ciklamasi-2016-07-02.html
    ···
  • +4
    ozan tufan maçın özeti
    MAÇIN ÖZETi
    ···
  • +2
    okumadan önce arkana bak
    vayy bin sonuda geldi haaa ? önlerden rezervasyon aliiiiiiyymm
    ···
  • 0
    ankarada yaşayan pampalarım
    TEŞEKKÜR EDERiM KARDEŞiM
    ···
  • 0
    ankarada yaşayan pampalarım
    pamp cidden ankarada feln isen varsa metro vs söyle
    ···
  • 0
    ankarada yaşayan pampalarım
    PARAMI VAR BiN
    ···
  • +1
    ankarada yaşayan pampalarım
    Ankarayı hiç bilmiyorum. Yarın Esenboğa havalimanına ineceğim. Sizlere bir sorum var. Esenboğa dan, Etimestug a nasıl giderim ? Esenboğanın yanından metro, tramvay vs geçiyorumu?
    ···
  • 0
    evleneceklere altın tavsiyeler
    Selam panlalarım. Ben düğün hazırlığında olan bir panpanızım. Bu başlık altında tavsiyeleri toplayalım. Ben internetten birkaç tane buldum. Sizlerden de tavsiyeler bekliyorum.

    1)Keşke düğünden önce en yakın iki arkadaşımı benimle her yere gelmeleri için ikna etseymişim. O kadar ıvır zıvır iş vardı ki düğün başladığında ben çoktan yorgunluktan ölüyordum. Halbuki çekingenlik etmeyip yardımlarını isteseydim, benim için seve seve yaparlardı. Düğünden önce hangi arkadaşınız nasıl yardım edebilir diye mutlaka organize edin!
    2)Keşke fotoğrafçıya, her takı takanla fotoğrafımızı çekme demeyi akıl edebilseymişiz. Üç yüz ekstra fotoğraf çekimi bütçemizi hayli sarstı. Üstelik şimdi baktığımızda çoğu kişiyi tanıyamıyoruz bile.
    3) gün o kadar heyecanlı ve telaş içindeydim ki, kendi annemle fotoğraf çektirmeyi unutmuşum!
    ···
  • +1
    efsana inci sözlük başlıkları
    Ne demek
    ···
  • +7
    efsana inci sözlük başlıkları
    Benim için;
    1) Okumadan önce arkana bak (ZUZUMBiLESi REYiZ)

    http://www.incisozluk.com...dan-%C3%B6nce-arkana-bak/

    2)Korkunç hikaye anlatıyorum capslerle kanıtlarla
    (QUANTTUM REYiZ )

    http://www.incisozluk.com...apslerle-kan%C4%B1tlarla/

    SiZLERDE YAZIN Ki MiLLET FAYDALANSIN BEYLER!!!
    ···
  • +1
    giresun dili ve edebiyatı
    -Z-
    Zaar :Köpek.
    Zabaccak :Yarın sabah. Ertesi gün.
    Zahra :Değirmene giden üğütülecek mısır.
    Zara :Tahıl, mısır,buğday.
    Zaten :Halbuki.
    Zatiberi :Eskiden beri.
    Zebelemek :Ayağı dolaşmak.
    Zebil :Fazla.Çok.
    Zeğele :Akşam üstü.
    Zeklenme :Konuşarak alay etmek.
    Zembelek :Yay.
    Zembil :Kıldan dokunan sırt çantası. Askı.Zincir.
    Zemheri :Ocak ayı.
    Zıbaddatma :Kıvrılıp yatmak.
    Zıbarmak :Ölmek.
    Zıbıç, zıbçık :Sebze meyve sapı.
    Zıkkım :Zehir.
    Zıkkımınkökünü ye:Zehirlen. Bedua.
    Zıldırın zaarı :Çok gezen. Gezmek.
    Zınnık :Çok az.Zerre kadar.
    Zıpka :Yöresel pantolon giysi.
    Zırvalamak :Dağıtma. Saçmalama.Tutarsız konuşma.
    Zırzır :Sürekli gereksiz konuşma.
    Zırzop :Delidolu.
    Zıt :Ters.
    Zıtlık :Terslik.
    Zibçik .Zurnanın ötürülen kısmı. Düdük.
    Zifir :Sigara dumanı nikotin.
    Zil :Beşiğe takılan küçük yuvarlak çan.
    Zilli :Kavgacı kadın.
    Zilzurna Sarhoş.
    Zivzik :Küçük. Küçük fare.
    Zollu :iyi.Çok güzel.
    Zorlu :Güçlü kuvvetli.
    Zote : Saklanmaç oyunu.
    Zuğur :Meydana gelme.
    Zumbuk :Yumruk.
    Zülüf :Kulak yanı saçlar. Favori.
    Züğriyet :Nesil. Kök.
    Züğül :Özürlü olan. Sakat.
    ···
  • +1
    giresun dili ve edebiyatı
    -U-Ü-
    Uçgur :Bel bağı.Don lastiği.
    Uçkurusu :Kuru dal.
    Ufra :Ekmek pişirmede sacı üzerine serilen un.
    Uğurlama :Gönderme.
    Uğurak :Varılan yer.
    Ula :Erkeklere seslenme.
    Ulo :Kadınların eşlerine seslenişi.
    Uluk :Pis, pasaklı.
    Umma :Ümit etmek
    Umsunma :Ümit ile beklelek.
    Unluk :Değirmende un konulan yer.
    Urgan :Halat.
    Uruf olmak :Üzülmek.
    Uslu :Akıllı. Sakin insan.
    Usulca :Yavaşca.
    Uşak :Erkek evlat.
    Uy :Bir hayret nidası.
    Uyartmak :Uyandırmak.
    Uyra :Rüya.
    Uyruk :Hayvanları arka kısmı.
    Uyuz :Zayıf. Hastalıklı.
    Üğüm :Fındık dalları.
    Üğütmek :Un haline getirmek.
    Ül :Undan yapılan civciv yemi.
    Ürkme :Korkma.
    Ürmek :Haylamak.
    Üşmek :Toprağı eşmek, çukur kazma.
    Üşenmek :Çekirgenlik. içinden gelmemek. isteksiz.
    Üveç :Yaşı gelmemiş erkek koyun.
    Üzmek :Dalından koparmak.
    Üzüm ayı :Ekim ayı.




    -V-
    Vacurvucur konuşma :Çok ve boş konuşmalar.
    Vakırtı :Gürültü.
    Vakurvukur etme :Çok gürültü yapmak.
    Vallah :Yemin.
    Vana :Çeşme musluğu.
    Vapur :Gemi.
    Varmak :Ulaşmak.
    Varta :Zorluklar. Tehlikeli durumlar.
    Vay :Şaşma sözü.Şaşkınlık.
    Verep :Yamaca karşı düz yol, düz gitmek.
    Vıcık :Sulu çamur.
    Vıcırtlatma :Ezme işi yapma.
    Vıyık :Kısık ses.
    Vızıklanma :Nazlanma.Şımarıklılık.
    Vire :Daima, devamlı.
    Viy :O da ne.




    -Y-
    Yaba :Çatal ağızlı tel kürek.
    Yaban :Orman.
    Yafta :Resmi kağıt.
    Yağlaş :Undan yapılan yemek.
    Yakarma :Yalvarma.
    Yal :Hayvan yiyecekleri.
    Yalak :Su toplanan çukur.
    Yalavu :Ateş alevi. Ateşın sıcaklığı.
    Yalavuz :Yalnız,tek başına olan kimse.
    Yaltaklanma :Çıkar için kişiye yanaşma.
    Yama :Yokuş, yamaç.Ek yapma.
    Yamalık :Yamada kullanılan bez parçası.
    Yambul :Topal
    Yane :Ne sandın.
    Yapma :El ile yapılan aletler.
    Yar :Uçurum.
    Yardaklanma :Kişiye yağcılık yapma.
    Yarık Açılmış.
    Yarma :Mısır kırması.
    Yarmaça :Kızılağaç odunu. Yarılmış odun.
    Yasan olmak :Ortadan kaybolmak.
    Yaş :Islak.
    Yaşmak :Baş örtüsü.
    Yavan :Tadı az olan. Tuzsuz.
    Yavşak :Bit yavrusu.
    Yavşu :Tarlada yetişen yenilen bitki.
    Yaykın :Kızılağaç.
    Yaylım :Otlak, mera.
    Yaymak :Sermek. Hayvan otlatmak.
    Yazlık :Yaylaya çıkma.
    Yazma :Başa örtülen beyaz çember.
    Yetişme :Bir yere varmak. Büyümek.
    Yelönü :içi boş fındık.
    Yen :Süt hayvanı memesi.
    Yenlik :Hafif.
    Yesir :Koşularak ebelemece oynanan bir oyun.
    Yevgi :Hayvan yiyeceği otlar.
    Yezit :inatcı, menfaatcı kimse.
    Yıldırak :Kaygan.
    Yılışık :Yalaka, dalkavuk.
    Yılkı :Yaylada başıboş atlar.
    Yıprak :Becekli.
    Yitmek :Kaybolmak.
    Yivdin :Kokulu yabani bir bitki.
    Yolluk :Gelin almada arkadaşlarına verilen bağşiş.
    Yolmak :Bitkileri el ile koparmak toplamak.
    Yoluşma :Birbirini tutarak çekiştirme. Güreşme.
    Yonga :Odun parçası.
    Yosma :Güzel alımlı. Boylu boslu.
    Yorgan :Yatakda üste örtülen örtü.
    Yoz :Kıraç arazi.
    Yörek :Beşik bezi.
    Yufka :ince açılan hamur, börek.
    Yuğlamak :Devirmek.
    Yuka :Derin olmayan. Suyun derin olmayan kısmı
    Yukarı :Üst taraf.
    Yunmak :Yıkanmak.Çimmek.
    Yüğleme :Bileleme. Ucunu sivriltme.
    Yüklü :Gebe. Hamile.
    Yürük :Atik, çevik.
    Yüzme :Gölde yıkanma.
    ···
  • +1
    giresun dili ve edebiyatı
    -T-
    Ta :Daha. işte.
    Taflan :Karayemiş.
    Taflanduzlusu:Taflan tuzlaması yemeği
    Tahtakurusu :Kokulu böcek.
    Takguma :Ağaçkakan kuşu.
    Talanmak :Durmadan bir şeylerle uğraşmak.
    Talaş :Mısır koçanı dış yaprağı.
    Tam :Ağıl, ahır.
    Tangır :içi boş ses çıkaran.
    Tangırtı :Görülmeyen ses.
    Tapma :Dalma, kaparak alma. Koparma.
    Tapış :Paylaşma.
    Taran :Sudaki taşın altındaki boşluk. Balık yuvası.
    Tarumar :Dağınık.
    Tas :Bakırdan yemek su kabı.
    Tasal :Tembel işe yaramaz. Takatsiz.
    Tasattuketmek:Dağıtmak.
    Tay :Taşınacak yük parçası. Küçük at yavrusu.
    Taylanmak .Hazırlanmak.
    Tazı :Köpek.
    Tazılanma :Çabuk olma.
    Teçin :Taze tuzsuz peynir.
    Teçir :Esnaf.
    Tedarık :Hazırlık.
    Tehin :Çok hızlı hareket eden küçük hayvan.
    Tehingibi :Atik olmak, elli çabuk olan.
    Tekne kazıntısı:Son olan çoçuk.
    Telaşa :Panik. Telaş.
    Telaşiyekalma:Telaşlanmak, Telaşa düşmek.
    Telef :Çok yorgun düşmek. Perişanlık.
    Telef tasal :Yorgun argın olmak.
    Telesimek :Susamak.
    Tesbermek :Kurumak.
    Tembi :Uyarı, ikaz.
    Tenkme :Tekleme.
    Tente :Büyük bez parçası. Sergü.
    Terbüşlü :Mutfakda kapaklı tabak.
    Terki :Sırt çantası. Eyer çantası.
    Terkeş :Ters, çok karışık.
    Tesbermek :Yorulmak.
    Tesce :Çok aceleci.
    Testi :Toprak kap.
    Tevek :Üzüm, kabak hıyarın uzun dalları.
    Tevekkel :Sakin, sessiz kişi. Gariban.Ganayaklı.
    Tez :Çabuk. Hızlı bir şekilde.
    Tıfıl :Küçük, küçücük.
    Tıkaç :Tapa, tanpon.
    Tıkız :Sıkıca kapalı, bağlı.Kapalı.
    Tıngırak :Hayvanlara takılan konik çan.
    Tıpa :Tapa.
    Tibal :Giyimine çok titiz olan.
    Tiftik :Keçi yünü.
    Tiken :Diken.
    Tili :Çok titiz kişi.
    Tir :Yemek seçen.
    Tirebezi :Pamuklu dokuma, basma bez.
    Tirizma :Toprağı derin kazmak.
    Tivsi :Küçük balık, hamsi.
    Toftaşma :Sakinleşme.
    Tokarak :Yuvarlakca.
    Tokaç :Çamaşır yıkamada kullanılan sopa.
    Tokmak :Ağaç takoz.
    Toklu :Yaşına gelmiş koyun.
    Tombul :Yuvarlak, şişman.
    Tonga :Tuzak
    Topuk :Ayağın arka kısmı. Yaylada ot çeşidi.
    Topuk otu :Yaylalarda yetişen bir ot.
    Topur :Dalda dikenli kestane meyvesi.Çotanak.
    Tor :Boncuk,oya boncuğu.
    Toy :Acemi.
    Tozak :ince hafif yağan kar.Çok tozlu yer.
    Tömbek :Diken meyvesi, böğürtlen çileği.
    Tömbelek :Küçük davul.
    Töngel :Muşmula meyvesi.
    Tulkurma :Şişme.
    Turkurma :Sinirlenme.
    Tulum :Peynir konulan koyun keçi derisi.
    Tumba :Hamtevekten yapılan balık tutma sepeti.
    Tutak :Mutfakta sıcak kap tutacağı.
    Tuzlak :Koyunlara tuz verilen yer.
    Tüksü :Yakma. Yanmış.
    Tülemek :Başlangıç. Meydana gelme.
    Tüllermek :Aniden üşümek.
    Tümsek :Yüksek yer, seki.
    Tünek :Kümesde tavuk oturakları.
    Tünekleme :Oturup bekleme.
    Tünemek :Tavuk oturması.
    Tütmek :Yanarak duman çıkarmak.
    Tütsü :Yakılarak duman çıkarma.
    Tüy :Hafif. Kıl.
    ···
  • +1
    giresun dili ve edebiyatı
    -Ş-
    Şablak :Tokat, şamar.
    Şal :Başa ve omuza alınan örtü.
    Şalak :Zamanı geçmiş hıyar.
    Şalgam :Tohumluk hıyar.
    Şamar :Sille, tokat.
    Şankettirme :Vurma.Ses çıkartmak.
    Şangır :Dökülme, dökme.
    Şankurşunkur:Çarçabuk toplanma. Acele.
    Şap :Acı, zehir.
    Şapırtdatma :Yiyecek yemek.
    Şapurtma :Sesli öpme.
    Şarba :Baş örtüsü.
    Şavadak :Aniden, birdenbire.
    Şavulgu :Kısa süren gelip geçen yağmur.
    Şayet :Eğer.
    Şebek :Balık, hamsi pullu.
    Şelbet :Şekerli su.
    Şelek :Küçük sırt sepeti.
    Şennik :Sebze ekilen küçük tarla. Küçük bahçe.
    Şıma :Beton, sıva.
    Şilte :Bez örtü. Yatak yorgan astarı.
    Şindik :Şimdi.
    Şincik :Hemen.
    Şiş :Örgü yapmada madeni çubuk. Tığ.
    Şişek :Yaşına gelmiş koç koyun.
    Şöfer :Sürücü.Şöför.
    ···
  • +1
    giresun dili ve edebiyatı
    -R-
    Rafan gitmek:Çok hızlı gitmek, ilerlemek.
    Rahle :Kitap okuma sehpası.
    Rahmet :Yağmur.
    Reşat :Altın.




    -S-
    Saablanma:Sahip çıkma.
    Sabat :Sabır. Bekleme.
    Saç :Üzerinde ekmek pişirilen tandır.
    Saçayağı :Saç altı üç ayaklı yuvarlak demir.
    Sadır :Sidik.
    Sağnak :Yağmur.
    Sağrak :Tereyağı saklanan ağaç kap.
    Sahan :Geniş derince bakır yemek kabı.
    Sakar :Hayvanın alında bulunan beyazlık.
    Sakat :Vücutda çıkan yaralar. Cıban.
    Sakartlak :Kan emici böcek. Kene.
    Sakırca :Beyaz çiçekli kökü yenen yabani bitki.
    Sal :Tabut.
    Salamuk :Tuvalet.
    Salık :Tarif. Yön gösterme.
    Sali :Salı günü.
    Salma :Serbest bırakma.
    Salman :Köy bütçesine verilen para.
    Sandım :Zannettim.
    Saplık :Balta, kazma sapı.
    Saplıayak : Ayran metal kepçesi.
    Sarıavu :Saru çiçek açan ormangüllü.
    Sarıncalı :Yabani sarı arı.
    Sarma :Etrafını çevirme. Lahana dolması.
    Sasuk :Tatsız. Lezzetsiz.
    Savak :Değirmen suyunu yönlendirme.
    Savmak :Atlatmak. Kesmek.
    Savruk :Müsrif,eli açık.
    Savuşma :Gitme. Sırasını geçme.
    Sayfan :Bahçelerde bekçi kulübesi.
    Sazak :Bataklık.Çamurlu.
    Sazlık :Sürekli su tutan arazi. Batak.
    Sazmak :Islak çimen.
    Sef :Yanlış. Hata.Ters yön.
    Seflik Yanlışlık.
    Seğirtmek :Koşmak. Fırlamak.
    Seki :Tarlalar arası tümsek sınır.
    Sekmen :Küçüçk tahta oturak.
    Selek :Ortaboy sepet.
    Semekse :Üzüm çorbası.
    Semete :Sebep, neden,vasıa. Uyku sersemliği.
    Sendeleme:Dengesini kaybetme.
    Sepetbaş :içi boş kafalı.
    Sepgen :Rüzgarlı yağan yağmur.
    Serenti :Direkler üstüne yapılan kiler.
    Sergü :Üzerinde kurutma yapılan örtü.Çarşaf.
    Set :Oturma yeri, koltuk,sedir.
    Sıbıç : Sebze ve meyve sapı.
    Sıçan :Küçük fare.
    Sığ :Derin olmayan.
    Sıksapı :Sökülüp kurutulan ince mısır sapı.
    Sınnak :Hayvanların ayak tırnakları.
    Sıpartlama :Elbise kolu, paça kıvılma.
    Sıpa :Eşek yavrusu.
    Sırf :inadiye. Onun için.
    Sırappa :Sıraya dizili.
    Sırgan :Isırgan otu.
    Sırıtma :Gereksiz gülme.
    Sırnaşık :Şımarık, yapışkan.
    Sırtarmak :Alaylı gülme.
    Sıvışma :Saklanma, kaybolma.
    Sıymak :Kaymak, kayak.
    Sıypırmak :Kaydırma, kenara vurdurma.
    Sibekbaşlı :Gıcık, aksi,inat huylu.
    Sifde :ilk önce, yapılan.
    Sifdiin :ilk olarak.
    Sille :Tokat
    Silek :Paspas.
    Sim :Yaldız. Parlak tel.
    Simelek :Uyşuk. işe yaramaz.
    Sin :Saklan.
    Sini :Büyük tebsi. Sofra.
    Sinmek :Saklanmak.
    Sinsi :Gizlice yapmak .
    Sirke :Yeni doğan bit yavrusu.
    Siron :Yufkadan yapılan yoğurtlu yemek.
    Sitil :Madeni su kovası.
    Sivil :Ekilecek küçük soğanlar.
    Sivsiv :Küçük fare yavrusu.
    Sofa :Evin giriş bölümü, odası.
    Soğlama :Fındık hasat sonu tekrar arama. Başak.
    Somun :Yuvarlak fırın ekmeği.
    Somurtgan :Dargın duran.
    Söfe :Kapı üstü.
    Sökütmek :Üzerindeki elbiseyi çıkartma.
    Söykenmek :Bir yere yaslanma.
    Sudökünme :Küçük ihtiyaç.
    Sulusepken :Sulu yağan kar.
    Summuk :Yumruk.
    Susak :Su kabağı.Su kabı.
    Suluk :Süzme konulan yer.
    Sülfü :Pasaklı.
    Sümüç :iki parmak arası ölçü.
    Sümsük Yalaka.Şımarık.
    Süsme :Hayvanların vurması. itekleme.
    Süzme :Kurumayan yaş çökelek.
    ···
  • +1
    giresun dili ve edebiyatı
    -P-
    Pakça :Küçük ev.Serentiye benzer yapı.
    Paçuri :Paçavra.Bez parçası.
    Padar :Çam ağacı kabuğu.
    Pağac :Kor ateşli külde pişirilen ekmek.
    Pahal :Bencil. Kıvkanç.
    Pakla :Fasulye.
    Palak :Manda veya ayı yavrusu.
    Palan :Minder çeşidi. Kalın örtü.
    Palaska :Kemer.
    Palaspandıras :Apar topar birden. Patır kütür
    Paldır :Otsu hayvan yiyecekleri.
    Palıç :Hamur ekmeği.
    Paltan :iri kurbağa.
    Pancar :Karalahana.
    Pança :Pençe.Çok kıllı el.
    Pandır :Hayvan yiyeceği yabani ot.
    Papara :Ekmek tatlısı. Dayak.
    Parıltı :Işık. Alev.
    Parlama :Bağırma.
    Pasa :Habire. Devamlı.
    Paşapaşa :Mecburen. Zorunlu olarak.
    Paşka :Tek odalı küçük ev.Kibrit kutusu.
    Patar :Kısa kalın kereste.
    Patapat :Berabere. Eşit.
    Patırtı :Gürültü.
    Patik :Kısa örme çorap.
    Patlanguç :Yabani bitki. Oyuncak.
    Patoz :Fındık taneleme makinesi.
    Payanda :Destek.
    Payandura :Çok kuvvetli destek.
    Paydak :Yan yürüyen.
    Payırtma Yırtma, parçalama.
    Paykırtmak :Kaçırmak, ürkürtmek,Korkurtmak.
    Peğe :Bahçe kenarı taş örgü. Duvar.Engel.
    Pek Sağlam.
    Peklik :Kabızlık.
    Pelte :Parça. Ayrı.
    Peltek :Kekeme.
    Pelit :Meşe ağacı çeşiti.
    Pere :Koyunun toplandığı yer.
    Perçem :Alındaki saçlar.
    Pervaz :Kapı pencere kenarı.
    Pestil :Dut pekmezi kurutması.
    Pestili çıkma :Çok yoğurlma.
    Peş :Yama.Ek.
    Peşt :Arka taraf.
    Peşgi :Küçük soba.
    Peşgir :Havlu.
    Peşi :Art, arka.
    Peştembal :Belle bağlanan yöresel giysi.
    Peydaolma :Meydana gelme.
    Pezük :Havuç cinsi, yenilen bitki.
    Pıddak :Paylamış mısır.
    Pıllamak :Uçmak
    Pıllaböcü :Uğurböceği.
    Pırıltı :Işık yansıması.
    Pırlak :Parlak olan.
    Pırtı :Elbise, giyisi.Çamaşır.
    Pıtırak :Yapışkan.
    Pıtlak :Patlamış mısır.
    Pıtlakdarı :ince taneli mısır.
    Pıykırtmak :Kaçırmak.
    Pıymak :Hızla koşmak.
    Picali :Bezelye.
    bin :Fındık kökünden çıkan yeni sürgün.
    Pinekleme :iş yapmadan bekleme.
    Pipirik :Cesaretsiz.Şüpheci. Gölgesinden korkan.
    Pisi :Kedi.
    Pişt :Bir çeşit seslenme.
    Poğul :Pişmiş mısır koçanı.
    Port :işe yaramaz yün.
    Porsuma :Yıpranma. Aşınma.
    Posurma :Giysilerin eskimesi.
    Pörtlek :Patlak.
    Pösteki :Yünlü koyun derisi.
    Pöstekisi çıkma:Çok çalışarak. yorulmak
    Pöşge :Soba.
    Pur :Bir çeşit toprak.
    Putuna :Turşu konulan büyük tahta fıçı.
    Pür :Çam dalı ucu ,yaprağı
    Pürcek :Çok sık uzun püskül. Salkım.
    Püre :Sebze, meyve haşlaması, ezmesi.
    Püs :Mısır koçanı püskülü.
    Püskül :Süs.
    ···
  • +1
    giresun dili ve edebiyatı
    -N-
    Nacak :Küçük balta.
    Nah :Al,alsana anlamında.
    Namazlağ :Seccade.
    Namazlık :Beyaz başörtüsü.
    Nalça :Ayakkabının alt demiri.
    Nalgun :Nakliye, geçiş ücreti.
    Namlu :Mısır sapı,ot demetti. Tabanca borusu.
    Nar :Ateş, ateş parçası.
    Nebri :Gayri islam olan kimseler.
    Nebze :Azıcık, zerre kadar.
    Nene :Nine. Babaanne.Anneanne.
    Ne olisin :Neden karışıyorsun.
    Nelik :ihtiyaçlar. Yiyecekler.
    Nendabur :Kirli, kötü.
    Nerdek :Üzüm suyu, şırası.
    Nezik :Güzel. Taze.
    Nezük :Çok taze. Tatlı.
    Nifi :Gayri Müslim kadın. Açık giyinen, açık saçlı.
    Nire :Nere




    -O-
    Oba :Yaylada konaklama yeri.
    Obuz :Küçük dere.Dar vadi.
    Okarı :Yukarı.
    Okka :Ağırlık ölçüsü.
    Orak :Mısır,ot biçme aleti.
    Orak ayı:Temmuz ayı.
    Oslama :Boşuna.
    Osmak :Kıyaslamak.
    Otlak :Hayvanların otladığı yer, mera.
    Otluk :Uzun ağaca sarılan mısır sapı, yığın.
    Oyrak :Çukur arazi, uçurum.
    Oysama:Oysa, halbuki.




    -Ö-
    Öbür :Başka. Başkası.
    Öd :irin, cerehat.
    Ödlek :Korkak.
    Öğez :Küçük sinekler.
    Öğürmek :Kusmakya başlamak.
    Öğürsek :Kızgınlık gösteren hayvan.
    Öklemek :Bağlamak, sabitlemek.
    Öklü :Bir yere bağlı olan.
    Ölin :Öğlen vakti.
    Ölümcür :Çok hasta.
    Ömeç :Tereyağlı taze mısır ekmeği ezmesi.
    Örkürmek :Bir kişinin taklitdini yapmak.Özenmek.
    Örüzger :Rüzgar.Yel.
    Öse :Ateşte ucu tutuşmuş yanan odun.
    Öte :Uzak taraf.
    Öteki :Diğeri.
    Öteberi :Eşya.
    Ötürük :ishal.
    Öveç Yaşında erkek koyun, koç.
    Öyme :Sürme, bulaştırma,dokundurma.
    Özül :Yabani ağaccık.
    ···
  • +1
    giresun dili ve edebiyatı
    -L-
    Lapçin :Takunya.
    Lavaş :Yassı yumuşak ekmek. Pide.
    Laz Armuttu :Giresun’da yetişen bir armut çeşidi.
    Leftir :Karışık
    Lepelek :Hafif, ince,tül.
    Leş :Hayvan ölüsü.
    Lobut :Büyük değnek.Şişman iri kimse.
    Lobya :Kuru fasulye.
    Lomya :Taze fasulye.
    Löç :Islak. Suya doymuş.
    Lök :Çok sulu.
    Löküz :Tüplü gazlı parlak ışık veren lamba.
    Lül :Undan yapılan tavuk yemi.
    Lülemek :Bir şeyin ucu yontma. Sivriltme.
    Lülü :Yemlemek için tavuğu çağırma.




    -M-
    Mabeyin :Oda. Bölme.
    Macir :Göçmen.
    Macirce :Göçmenlerin konuştuğu dil, şive.
    Mada :iştah
    Madalı :iştahlı.
    Madema :Niçin, neden.
    Mafir :Defa. Kere.kez.
    Mağatcama: :Meğerse. Onun için.
    Mağzer :Tüfek.
    Mahna :Mazeret.
    Mahnalık :Sebep. Dayanak.
    Mahlukat :Yabani havyan. Yaratık.
    Makluvat :Zayıf yabani hayvan.
    Maksus :Yalandan. Kandırmaca.
    Makta :Orman kesim yeri. Arazi bölümü.
    Malak :Manda yavrusu.
    Mam :Bir tür oyun.
    Mamali :Peynir küçük kurdu.
    Mandalin :Mandalina.
    Mapus :Cezaevi.
    Marguç :Biberon.
    Mastı :Çoban değneği. Sırık.Sepet çubuğu.
    Maşagat :Uzun çalışma. Uğraş.
    Maşat :Çalışma. Caba.
    Maşraba :Su içme kabı.
    Maraz :Ruhi hastalık. Sıkıntı.
    Matrak :Dalga geçme. Güldürme.
    Mavzer :Tüfek.
    Mayıs :Yabani çilek.
    Maza :Dükkan.
    Mazı :Direkler üzerine yapılan kiler.
    Medek :Dişi manda.
    Meci :imece, ırgat.
    Meğel :Küçük geniş çalışma. isteme yanlısı.
    Meğersem :Başka türlü. Alternatif.
    Meh :Al,buyur.
    Melanet :Bela. Baş belası.
    Melavcan :Diken sürgünü, filizi.
    Melhem :ilaç, merhem.
    Melun :Tehlikeli.Şeytan, yılan.
    Mendabur :Kötü, kirli.
    Mendek :Yemeği yapılan yabani bitki.
    Merek :Hayvan yemleri konulan yapı.
    Mertek :Kereste, direk.
    Merulcan :Yenilen taze diken ucu, sürgünü.
    Mes :Deri ayaklık, çorap.
    Meşagat :Uğraşma. Zorluk çalışma.
    Meşebe :Su kabı, maşraba.
    Mıcır :ince çakıl taşları.
    Mıh :Çivi.
    Mırık :Ses çıkarma.
    Mırız :Zayıf, hastalıklı.
    Mısgıç :Eli sıkı, cimri.
    Mısmıl :Uyuşuk, tembel.
    Mıymıntı :Huysuz, sorunlu kişi.
    Mızıkcı :Oyun bozan.
    Mızmız :Çok nazlı.
    Mil :Elişi yapılan tığ.
    Mintan :Gömlek.
    Misir :Domates.
    Mitil :Yer yatağı, döşek.
    Miz :Buzağın ağzına takılan çatal demir.
    Momuli :Küçük kurd, böcek.
    Mostra :Kösele.
    Mort :Düşüp bayılan.
    Mökem :Sağlam.
    Mööşkokan :Kötü kokan.
    Muabin :Evin ana direği.
    Muallak :Sahipsiz.
    Mudara :Sağlam olmayan, eğrelti duran.
    Mugalif :Zayıf, dayanıksız.
    Mugayet olma :Sahip olma. Korumak.
    Mundar :Birdenbire kesilmeden ölen.Pis.
    Munzur :Baş belası. Dert.
    Murç :Kalın demir delgi, keski.
    Muska :Boyuna takılan dua.
    Musluk :Mutfakta bulaşık yıkama yeri. Lavabo.
    Mükgem :Sıkı. Kuvvetli.Sağlam.
    Münafık :Fesat. Cadı.
    Müsrif :Savurgan, savruk.
    Müşkül :Zor, zorluk.
    ···
  • +1
    giresun dili ve edebiyatı
    -K-
    Kabakcı :Ordululara verilen ad.
    Kabarcık :Sivilce.
    Kabcuk :Boş fındık kabuğu.
    Kaçmak :Koşma.
    Kağat :Kağıt.
    Kahyası :ilgili. Alakadar.
    Kakma :Çivileme, vurma.
    Kakmuklamak:Yumrukla itip kakalamak.
    Kaliser :Şebinkarahisar.
    Kaltak :işe yaramaz.
    Kanca :Askı çengeli.
    Kancık :Dişi köpek.
    Kanma :Doyma. inanma.
    Kapçak :Su toplama çukuru, yalak.
    Kapşon :Giyeceklerin başlığı.
    Karaltı :Gece belli olmayan nesne.
    Karakış :Aralık ayı.
    Kara lastik :Lastik ayakkabı.
    Karatavuk :Bir çeşit kuş.
    Karduf :Patetes.
    Karşılama :Bir Giresun oyunu. Geleni bekleme.
    Kasele :Ayarlama.
    Kasnak :Yuvarlak tahta.
    Kaşmir :Parlak kumaş.
    Katakulli :Üçkağıtcılık. Oyun.
    Katır :Yük hayvanı.
    Katran :Zift.
    Katuk :Ayran.
    Kav :Kuru ağaç mantarı.
    Kavşatma :Genişletme, yumuşatma.
    Kavruk :Çok kurumuş.
    Kavuma gitme:Düğünde gelin evine ziyarete gitmek.
    Kavut :Kuru. Kepekli un.
    Kaykıl :Yana kayma.Öte gitme.
    Kaynar :Çok sıcak olan.
    Kaynarı :Azarlama deyimi.Ölmeyesice.
    Kaynana :Eşlerin anneleri.
    Kaynata :Eşlerin babaları.
    Kayıncı :Hanım erkek kardeşi.
    Kayıntı :Aperatif yapma.
    Kazma :Tarım aleti. Toprak eşeleme.
    Kebelek :Kelebek. Uçan böçek.
    Keçe :Keçi kılından dokuma. Sert dokuma.
    Keçemen :Kertenkele.
    Keçibaş :Yarı kel kimse.
    Keçilik :Yabani ağaç.
    Kef :Curuf, tortu.
    Kefli :Kir, kirli.
    Kekeç :Kekemen.
    Kelep :iplik çilesi.
    Kelçük :Meyvelerin iç kısmı. Meyve koçanı.
    Kelle :Mısır koçanı.
    Kelek :Hayvan çanı.
    Kelem :Karalahana gövdesi.
    Keleplemek :Fırlatıp atmak.
    Keller :Kertenkele.
    Kelif :Basit yapılışlı sığınak. Baraka.
    Kelpenti :Çivi sökme aleti.
    Kemçük :Biçimsiz.Çukurca.
    Keme :Büyük fare.
    Kemre :Hayvan gübresi.
    Kendir :Kenevir.
    Kenef :Tuvalet.
    Kerenti :Tırpan.
    Kesek :Kısa çubuk. Kuru toprak parçası.
    Kegib :Yara. Yaralı.
    Kesmük :Tahıl başağı.
    Kestirme :Kısa mesafeli yol.
    Kesitmek :Dedikodu yapma.
    Keşan :Başa, belle bağlanan yöresel örtü. Peştambal.
    Keşap :içilebilinir berrak temiz su.
    Keşgül :Su kabağı,su kabı.
    Keşik :Dizi, sıra.
    Keşir :Meyvenin yenilmeyen kısmı.
    Ketun :Elisıkı, cimri.Bağlı.
    Kevgir :Süzgeç.
    Keyfanı :ihtiyar kadın. Kocakarı.
    Keyif :Rahatlık, yatmak.
    Kıble :Güneyden esen rüzgar.
    Kımıldamak :Ayağa kalkmak, hareket etmek.
    Kıpkızıl :Çok kırmızı.
    Kışkış :Kovma. Gönderme.
    Kışla :Böğürtlen kaplı orman.
    Kıt :Çok az bulunan.
    Kıvrıl :Eğri. Bükük.
    Kıymık :ince odun parçası.
    Kıytırık :Hafif işe yaramaz. Değersiz.
    Kızıl :Olmamış,ham.
    Kile :Ağırlık ölçüsü.
    Kiltik :Küçük sabun parçası.
    Kivra :Tutarsız kadın kız.
    Kiraz ayı :Haziran ayı.
    Kiraz duzlusu :Kirazın tuzlu salamurası.
    Kirko :Tirizma vurma aleti.
    Kodaman :Yaşlı zengin kimse.
    Kof :içi boş.
    Kofil :Fıçı.
    Konuşuk :Söz birliği.Laf, söz.
    Kopça :Düğme. Kısa bacaklı kimse.
    Kopil :Küçük çocuk.
    Kopuk :Bağlantısı olmayan. Serseri.
    Kor :Ateş.
    Korgon :Mısır çorbası.
    Koruk :içi boş fındık.
    Kot :Tahıl ölçüme kabı.
    Kotmak :Ağaç tabura.
    Köhne :Çok eski.
    Kökçeğiz :Küçücük ağaç kökleri.
    Kökleme :Fındık fidanı.
    Köm :Toprak ev.Hayvan ağır.
    Kömeç :Kuru ağaç parçası.
    Kömsük :Kısa küçük mısır koçanı.
    Kömüş :Manda.
    Kösere :Yuvarlak bileği taşı.
    Kösmük :Sigara izmaritdi.
    Köstü :Köstebek.
    Köstüre :El ile çevrilen bileği taşı.
    Kötek :Dayak. Kısa deynek, sopa.
    Köz :iyi yanmış odun, ateş.
    Krizma :Toprağı derin kazma.
    Kub :Tutulacak yer,sap.
    Küçüleme :Çember ile sıkı baş bağlama.
    Kuduruk :Kuduz. Deli hali olan.
    Kufa :Tahta su kabı.
    Kulaç :Açılan iki kol arası.
    Kulaklı :iki kulplu tava.
    Kulübe :Küçük tek odalı yapı.
    Kuma :Ayni erkekle evli kadınlar.
    Kuytu :Çukur.
    Kuzlak :Kuzeye bakan, fazla güneş almayan.
    Külek :Yuvarlak tahta kap.
    Külek kafalı :Büyük kafalı geç anlayan.
    Küllük :Ocakbaşı kül toplanan yer.
    Külür :Bezelye.
    Külüstür :işe yaramaz, eski.
    Kümbet :Değirmen unluğu. Büyük ağaç kap.
    Kümbül :Kambur.
    Küpbaş :Kocakafalı. Başı büyük.
    Küpü :Baltanı sırtı, arka tarafı.
    Kürtük :Buz tutmuş erimeyen kar yığını.
    Kürün :Su içilen alınan ağaç çeşme.
    Kütmek :Küçük tahta oturak. Tabure.
    Kütük :Kalın kereste. Kegib ağaç kökü.
    Küveç :Ağaçtan yapılan kap.
    ···
  • +1
    giresun dili ve edebiyatı
    -H-
    Haarda :Nerede.
    Hau :işte bu.
    Haura :işte şurası.
    Haböle :Böyle.
    Habu :Bu.
    Habura :Burası.
    Hacat :ihtiyaç
    Haccak :Güzel
    Haçan :Madem, öyle ise.
    Haçan ki :Ne zaman ki.
    Hadi :Başlama. Başlangıç.
    Halatım :Kadar,bu ana gelene dek.
    Halefet :Sohbet, muhabbet.
    Halik :Küçük çakıl taşları. Küçük taşlar.
    Halpıtmak :Yiyecek, yoğurt yemek.
    Haltuk :Hayvan bağlama ipi. Tasma.
    Hamamlık :Banyo odası.
    Hambar :Kiler.
    Hametmek :Yemek yeme, lokma yutma.
    Hampal :Biraz zor.
    Hamtevek :Yabani sarılan uzun bitki.
    Hanum :Kadın.
    Happak :Sade yoğurt.
    Haptirik :Delidolu.
    Harar :Çubuktan yapılan büyük örme sepet.
    Harhar :Yoğun çalışma.
    Harez :Boş arazi.
    Harın :Dayanaksız.
    Harız :Terkedilen boş tarla.
    Hark :Su kanalı.
    Hartama :Çatıya kaplanan ince tahta.
    Has :ipek, parlak kumaş.Ona özgü. Yakıştı.
    Hasbağal :Dostluk kurma.
    Hasbel :Az buçuk.
    Haset :Kıskanç, fesat.
    Hasgız :Hanım hanımcık, nazik.
    Haşara :Yaramaz çocuk.
    Haşıl :Mısır yarması yemeği.
    Haşimdi :Şu anda. Hemen.Tam şimdi.
    Haşlak :Yakıcı, kavurucu.Yarı pişmiş.
    Haşöle :Şöyle.
    Hauşu :işte şu
    Hatça :Hatice adının yöresel söylenişi.
    Haus :Hafız adının yöresel söylenişi.
    Hatırtı :Gürültü.
    Havli :Güç kuvvet. Derman
    Havruz :Çocuk lazımlığı.
    Havse :Hafıze adının yöresel söylenişi.
    Hayan :Yineleme, yola gitme.
    Hayana :Önden, devamlı.
    Hayat :Eve giriş bölümü, balkon.Antre.
    Hayda :Böyle mi olacaktı. Buda ne.
    Haydi :Gel. Gelmesi için sesleniş.
    Haylaz :Avare dolaşan.
    He :Evet, onaylama.
    Hedik :Karda batmayan ayakkabılık.
    Helenpir :Külüstür. Angaz.
    Helim :Halim adının yöresel söylenişi.
    Helle :Undan yapılan sulu çorba.
    Hendek :Derin kazılmış çukur sınır.
    Henki :Şımarık.
    Henkirleme :ihtiyarlamak.
    Hennük :Islak, nemli,tavlı. Verimli yağmur.
    Hepek :Kapak. Gizli geçit kapağı.
    Hepenk :Evlerde gizli geçit.
    Hepirhepir :Alelacele.
    Herdem :Her zaman.
    Heri :Henüz. Pekiştirme.
    Herk :Tarlayı toprağı sürme işi.
    Herkeş :Elalem, herkes
    Herkiş :Açıkca yapılan.
    Hers :Hırsla karışık sinir.
    Herslenmek :Sinirlenmek.
    Hevlane :Küçük tencere.
    Hevle :Ayni, öyle.
    Hevlek :Bir mantar çeşiti.
    Heyleme :Hayvanlara seslenme.
    Heysin :Hasan adının yöresel söylenişi.
    Hılli :Göründüğü gibi olmayan.
    Hımbıl :Uyuşuk.
    Hınkırmak ;Sümkürmek.
    Hıntak :Gevşek tıkız sıkı olmayan.
    Hınzır :Gizli art niyetli. Fesat.
    Hırpani :Biçimsiz giyiyen.
    Hırpetmek :Birleştirmek. eklemek.Örtmek.
    Hırtlama :Ezerek parçalama.
    Hışım :Birden hareketlenme.
    Hışır :Yıkık. dökük,eski. Kullanılmaz.
    Hışırlak :Yarı eski, eskimiye başlamış.
    Hıtlamak :Kesmek, parçalamak.
    Hıytık :Yırtık, parçalı.
    Hıza :Sıra, dizi.
    Hızan :Çocuk.
    Hızar :Büyük testere.
    Hızım darı :Zayıf mısır.
    Hilefsiz :Saf. Temiz.Pürüzsüz.
    Him :Duvar temelin toprağa oturduğu yer.
    Hirtik :Geçimsiz, dirliksiz.Fesat çıkaran.
    Hodul :Kaba, kabaca.
    Hoğol :Çabuk olma.
    Hoğoldama :Çabuk koşma.
    Hokka :Mürekkep.
    Hokkabaz :Cambaz.
    Holasa :Gelişigüzel yapılan iş.
    Hollama :Fındık ayıklama, taneleme.
    Hombul :Kaba davranan insan.Şişman
    Homhom :insanlarla fazla konuşmayan.
    Honça :Küçük yün torba.
    Hopalak :Tombul.
    Hopcin :Fasulyeli, soğanlı lahana yemeği.
    Hopculama :Zıplama.
    Hoplama :Yüksek yerden atlama.
    Hopul :Unun tortusu.
    Horon :Bir araya gelerek oynanan oyun.
    Horsa :Heves.
    Horsasını almak:Hevesini almak.
    Horsası geçmek:Hevesi geçmek.
    Hortlak :Hayalet.Cin.
    Hortik :Küçük yavru.
    Hotur Bodur kalmış ağaç.
    Hoşaf :Suda pişirilen meyve. Komposto.
    Hoşkil :Bir tür kağıt oyunu
    Hoşmak :Fasulye ezmesi.
    Hoşran :Yemeği yapın yabani bitki.
    Hoşthoş :Köpek kovalama
    Hoşuran :Yabani bitki.
    Hoyda :Hep beraber. Birlikte.
    Hoyrat :Başıboş, avare dolaşan.
    Hozan :Sık çalılık.
    Höl :Çok sulu, ıslaklık.
    Höldirik :içi dışı görünen. Basit yapıla eşya.
    Höldüredek :Birdebire.
    Höltek :işi bitmiş, süresi dolmuş.
    Hörelenmek :Kafa tutmak. Dayılanmak.
    Hösdüremük :Tatsız içilemiyen çay.
    Hörtük :Ayı yavrusu.
    Höşül :Bozulmuş ezilmiş meyve, sebze.
    Höşmek :Ekmek ezmesi.
    Hulukcu :Çok kalabalık.
    Huy :Alışkanlık.
    Hütceten :Aniden. Birdenbire.Beklenmeden olan.
    ···
  • +1
    giresun dili ve edebiyatı
    Gavunç :Sıkma. Eneme.Hadım.
    Gavut :Kuru ahlat unu.
    Gaybana :işe yaramaz. Hayrı olmayan.
    Gaybet Arkadan konuşma.
    Gayde :Türkü, nağme.
    Gaydelenmek :Kendi kendine türkü söylemek.
    Gaymak :Çok güzel.
    Gaymam :Benim güzelim.
    Gaza :Kaza. Yaralanma.
    Gazel :Kuru yapraklar.
    Gazelen :istemeden olan kaza.
    Gebic :Kenarı düzgün olmayan.
    Gebiçci :Değirmenci.
    Gecin :Ayıklanmış fasulye kabuğu.
    Geçek :Merdiven, iskele.
    Geçi :Fena şey. inatcı insan.
    Gedik, :Oyuk, çukur.
    Gedük :Çok oyuk yer.
    Gegecen :Bir çeşit orak.
    Gelberi Tırmık.
    Gelek :Yaprak.
    Gelgeç :Merdiven, iskele.
    Gelincik :Küçük yabani hayvan.
    Gelinçi :Düğün alayı.
    Gelişin :Gelince, geldiğin zaman.
    Gemük :Kemik
    Gergen :Dikenli sarmaşık.
    Gerce :Sarmaşık.
    Gertik :Çetene.Yiv.
    Gevmek :Ağızda çiğnemek.
    Gerevü :Ucu çatallı dalları çekme sırığı.
    Gerzek :Geri zekalı.
    Gevük :Kuru odun parçası.
    Gı :Kız anlamında.
    Gıbrağa :Kurbağa.
    Gıcık Sinir bozucu.
    Gıcır :Yeni.
    Gıcırgıcır :Yepyeni.
    Gıcırık :Dönen ağaç oyunu.
    Gıçatmak :Hayvan tekmesi.
    Gıdık :Küçük kuplu sepet.
    Gılla :Sıradan. Dümdüz.Çok yoğun.
    Gıllak :Yağlı parlak. Kaygan.
    Gımbıl :Oynak
    Gınak :Bıkmak. usanmak.
    Gınnap :ip.
    Gılık :Kıyafet, görünüm.
    Gılkuyruk :ince uzun. Mızmız.
    Gıpcık :Meyve sapı.
    Gıpta :Kıskançlık
    Gırağı :Donmuş sabah çiğsesi.
    Gıran :Tepelik arazi yerler.
    Gırdap :Düğüm. Dönen kıvrılan su.
    Gırkmak :Traş etmek.
    Gırklık :Koyun yün kırkma aleti.
    Gıksı :Kıskaç.
    Gısmak :Sıkma, çimdikleme.
    Gışmık :Hayvan tekmesi.Çiftte.
    Gıt :Az olan, .
    Gıtlık :Yoksukluk, alcık.
    Gıvırzıvır :Öteberi. Küçük eşyalar.
    Gıynak :Tekleme fındık çotanağı.
    Gıymık :Küçük ağaç parçası.
    Gibcak :Ağaç budağı.
    Gidişme :Kaşınma.
    Gilik :Yuvarlak küçük ekmek.
    Girebi :Dal kesen küçük balta.
    Girinti :Tırpan.
    Girişme :Başlama.
    Gobca :Düğme.
    Godura :Oyunda küçük düz taşlar.
    Gofil :Fıcı.
    Gofti :Haylaz. işe yaramaz.
    Gogil :Saç örgüsü. Ensede toplanan saç topuzu.
    Goğuk :Delik. Ağaç kovuğu.
    Goğuz :Aralık, hafiften açık.
    Gohnik :Yaşlı kimse. Moruk.
    Gol :Kol,raf.
    Golan :Odun taşıken sırta sarılan ip.Semer.
    Golit :Taş fırında pişen ekmek.
    Gomit :Balık çeşiti.
    Gonak :Süslü büyük ev.
    Gonuk :Bir yere konmuş.
    Goruk :içi boş fındık.
    Gopuk :Bağlantısı olmayan
    Goşmak :Avuç içi. Yanına ekleme.
    Goşama :Avuçlama, avuç ölçüsü.
    Got :Külek, ölçü kovası.
    Gotkafa :Büyük, kalın kafa. Salak.
    Gotmak :Kısa küçük ağaç kütük.
    Govuk :Çukur, mağara.
    Goya :Sanki, yani,güya.
    Gozak :Olgunlaşmamış,ham meyve.
    Gozalak :Çam ağacı kozalağı.
    Göbel :Köpek yavrusu.
    Göbelek :Şişman, yuvarlak.
    Göçük :içeri batmış. Uçurum.
    Göden :Su kurbağası.
    Göfterek :Avare. Haylaz.
    Göğ :Yeşil. Olgunlaşmamış
    Göğnümek :Meyvenin yumuşaması.
    Göğnük :Yanık, ateşli kül.
    Göğsükızıl :Bir kuş çeşiti.
    Gölük :Yük hayvanı. Katır.Hayvan sürüsü.
    Göreslenmek :Birini göresi gelmek. Hasret.Özlem
    Görpe :Taze, yeni.
    Gön :Hayvan derisi.
    Göscek :Gözlük.
    Göze :Suyun topraktan ilk çıktığı yer.
    Gukguk :Gugukuşu.
    Gumbul :Sepet.
    Guruş taşı :Ocak başı raf çıkıntısı.
    Guşak :Belle bağlanan giysi
    Guşluk :Sabah vakti.
    Guvak :Başta bulunan kepek
    Guytak :Çukur yer. Kuyu
    Gübür :Toz birikintisi.Toz kırıntısı.
    Güçenme :Alınganlık gösterme. Alınmak.
    Gücük :Küçük, ufak.
    Gücük ayı :Şubat ayı.
    Gücüktene :Yaylada çayır bitkisi.
    Güdine :Mısır koçanı odunsu kısım.
    Güçük ayı :Şubat ayı.
    Güfe :Ağacdan yapılan kap, fıcı.
    Güfine :Hayvan yalı konan ağaç kap
    Gügüm :Bakır su kabı. Büyük ibrik.
    Güllük :Eğrelti otu.
    Gümbül :Birden yuvarlanma.
    Gündarısı :Güneşte kurutulan mısır.
    Gündelik :Yevmiye.
    Gündelikci :Yevmiyeli işçi.
    Günni :Evden uzak bahçe, orman.
    Gürgen :Kayın ağacı.
    Güsgün :Dargın.
    Güveği :Damat.
    Güvenek :inekleri ısıran büyük sinek
    Güveç :Ağaçtan yapılan kap.
    Güverme :Yeşerme.Üstü yeşillenme.
    Güzine :Yemek, ekmek pişirilen fırınlı soba.
    Güzlek :Yayla dönüşü sahil.
    Güzlük :Yayla dönüşü hayvan beslenen yer.
    Güzün :Sonbahar.
    ···
  • daha çok