/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 1.
    +4 -1
    GiRESUN YÖRESEL DiL SÖZLÜĞÜ

    -A-
    Aba :Abla.
    Abani :Baş örtüsü.
    Abat olma : Zengin olma.
    Aburcubur :Karışık
    Abruka :Çevirme, kontrol altına alma.
    Abrul :Nisan
    Acamı :Acemi
    Accuk :Az olan.
    Acap :Acaba. Acep.
    Aclanmak:Acıkmak.
    Adamakıllı:Doğru, dürüst.
    Adref :Etraf.Çevre.
    Afkurma :Sinirlenme.
    Afur :Ahır.
    Aga :Arkadaş
    Agıbet :Acaba .Gelecek.
    Ağanamak:inlemek. Anlamak.
    Ağarlamak:Misafir etmek.
    Ağartı :Yarı açık hava .
    Ağır :Yavaş hareket eden.
    Ağırmak :Yüksek sesle bağırma.
    Ahacuk :işte
    Aha :Burada. işte.
    Ahmak :Aptal. Salak.
    Akak :Ormandan su akmayan taşlı su yolu.
    Akınmak :Kayak, kaymak.
    Akunduruk :Çam sakızı, reçine.
    Akunduz :Geniş yapraklı yabani bitki.
    Akuru gitme:Yamaç yerde düz gitme. Paralel.
    Alaf : Hayvan yiyeceği
    Alamuk :Yarı güneşli hava. Bunaltıcı sıcaklık.
    Alartı :Aydınlık.
    Allancak :Hamak
    Alaşağı :Horonda eğilme.
    Alemeşkere :Alani, açıkca yapma.
    Aluşuk :Devamlı gelen. alışkan.Ucu yanan odun.
    Amade :Hazır olan
    Amel :ishal.
    Andaval :Salak, aptal
    Andır :Adı bilinmeyen. işe yaramayan.
    Andır kalsın:Uzak dursun .
    Angaz :Büyük, ağır ve hantal eşya.
    Angut :Aptal, avanak
    Annak :Meydan, görünür.
    Annaklama :Gözetleme. bakma.
    Anlak :Açık alan.
    Argış :Yük taşımada verilen mola.
    Arpacık :Gözde çıkan sivil. Ekilecek küçük soğan .
    Arısokması :Arı ısırması.
    Arkuru :Paralel.
    Arkurulamak:Yan tarafa doğru gitmek.
    Artuk :Yemekten arda kalan.
    Aruk :Zayıf.
    Aruklama :Zayıflama.
    Aşak :Yünden ip yapma aracı
    Aşar :Olgun turşu
    Aşana :Evlere giriş kısmı
    Aşıkatma :Yarışma. Rekabet.
    Aşlama :Meyve ağacına aşı, veya ekleme
    Aşki :Olayın nedeni belli olması.
    Aşmak :Geçmek
    Aştı :Geçti.
    Atkı :Omuza alınan örtü, şal.
    Atlak :Dereden kolay geçme yer.
    Atlama :Ayıklama. Fındık ocağını budama yapmak.
    Avcuk :Ellin iç kısmı.Aya.
    Avu :Zehir, orman güllü.
    Avuz :Doğum yapan ineğin ilk sütü
    Ayam :Hava. Hava durumu.
    Ayama :Takma ad,lakap.
    Ayalama :Koruma, yetiştirme.
    Ayetse :Yavaş yavaş.
    Ayırtlama :Temizleme.
    Aykuru :Ters
    Aylak :Avare gezen.
    Ayı kulağı :Zehirli bitki
    Azgun :Çıldın, deli.
    Azık :Yolculukta bahçede yenecek yemek
    Azma :Olduğundan fazla gözükme. Gelişme.
    Azman :Melez.



    -B
    Bacca, bahça :Bahçe. Fındık bahçesi.
    Bad :Koyun geceleme yeri.
    Baddal :Geniş,bol
    Bahalı :Fiyatlı
    Bakraç :Kuplu süt,su kabı.
    Balçık :Çok sulu çamur.
    Baldıran :Yabani bitki.
    Bannık :Yabani mor çiçekli bitki.
    Bar :Beyaz küf.
    Baraballi :Tabanca çeşiti.
    Bardabaş :Çok gürültü yapan kişi.
    Bat :Tahta avlu, çit.
    Batıl :Geçersiz.
    Batırma :Sokma. delme.
    Batman :Bir sürü. Ağır.
    Basuk :Zayıf cılız çocuk. Kısa,cüce.
    Basur :Mayasıl. Kaşıntı.
    Başak :Toplamadan kalan fındık. Soğlama.
    Bayak :Az önce. Demin.
    Bece :Gece.
    Bed :Kötü.Çirkin.
    Beduru :Kuyu kazanı
    Bel :Çatal ağızlı tarım aleti.
    Bellemek :Toprak işlemek.
    Belertmek :Gözünü iyice açmak, Korkutmak.
    Berata :Tabanca çeşiti.
    Bere :Koyun sağım yeri.
    Beri :Burası.
    Besbelli :Herhalde. Belli ki.
    Beşbıyık :Muşmula meyvesi.
    Beter :Çok,fena.
    Beylik :Fabrikasyon.
    Bezene :Bezelye
    Bıldır :Geçen sene.
    Bızdıklama :Hızla koşmak. tekme.
    Bıllak :Parlak
    Biçik :Yeni doğan buzağı.
    Bibi :Büyük hala.
    Bidutam :Az,Biraz
    Bile :Beraber.
    Bileki :Ekmek pişirilen kap.
    Bidorama :Azıcık.
    Bisürü :Çok fazla.
    Bişi :Önemli gizli söz.
    Bitduma :Azıcık.
    Bittik :Çok az ,minnacık
    Boduç :Ağaç kap.
    Bohça :Beze sarılarak taşınan eşya.
    Bostan :Hıyar
    Boydak :Yalnız başına.
    Boyuna :Sürekli, devamlı.
    Bozaltı :Alaca karanlık.
    Böce :Fasulye.
    Böçük :Böçek.
    Böğün :Bugün.
    Böğür :Göğüs.
    Börmek :Uzun sesli öksürmek.
    Börülce :Yabani bitki
    Bucaklık :Evlerdeki mutfak odası.
    Buğuz :Eziyet, zülum.
    Buğuz etme :Eziyet, zülum etme.
    Bukma. :Ters çevireme, sıkma.
    Bulaşuk :ispiyoncu.
    Bunalmak :Çok canı darlanmak, sıkılmak.
    Buruk :Acı.
    Buymak :Üşümek.
    Bük :Düzlük arazi.
    Bükük :Eğri olan.
    Büngüldemek:Yerinde duramamak. Oynak.
    Bürümcek :Beyaz başörtüsü.
    Büsumuk :Bunaltıcı. Sıkıcı kapalı.
    Büz :Beton boru.
    Büzük :Toplu, buruşuk,kırış
    ···
  1. 2.
    0
    Emek var
    ···
  2. 3.
    0
    Knighttaki karuslar daha güzel türkçe konuşuyo bu ne
    ···
  3. 4.
    +1
    -C-

    Cadaloz :Geçimsiz.Çirkef.
    Cahal :Bilgisiz, cahil.
    Cahdetmek :Azimetmek.
    Camedan :Vitrin,cam arkası.
    Cam Işığı :Gaz lambası.
    Camadan :Keçi kılı sırt çantası
    Camış :Manda.
    Canketme :Yeni anlama. Aklı başına gelme.
    Caplama :Az kalın kereste. cıta.
    Cara :Akıntı.
    Caranak :Sağnak yağmur.
    Cavaloz :Sincap
    Caydak :Yalnız,tek başına.
    Cazgır :Çok konuşan.
    Cazı :Kurnaz. Hırcın.Fesat kadın.
    Ceccal :Çok yaramaz çocuk.
    Celecoş :Keş pişirilerek yapılan yemek.
    Celep :Koyun sürüsü, davalar.
    Cember :Başörtü çeşidi.
    Ceek Garga :Bağıran alakarga.
    Cenderme :Jandarma.
    Cenik :Yaylaya göre sahil.
    Cepken :Yağmurluk
    Cerahat :iltahap. irin.
    Cereme :Zahmet, eziyet,sıkıntı.
    Cerlemek :Sinirlenme, bağırma.
    Cıbban :Alkış.
    Cıbıl :Yırtık pırtık giyinen, yarı açık elbise.
    Cıbıldak :Çıblak. Yoksul.
    Cıdık :Daldan kuş kapanı.
    Cıftır :Çok hızlı şekilde.
    Cılga :Küçük ark, ince su yol.Dar yol.
    Cılk :Sulu bozulmuş yumurta.
    Cımbış :Komiklik.Şaka.
    Cındık :Küçük.
    Cıngıl :Küçük su kapı.
    Cırankettirmek:Vurmak,ses çıkartmak.
    Cırcır :iplik sarma aleti. Devamlı olan ses.
    Cırıfta :Küçük ekmek, kızartma.
    Cırıtla :Hamur işi yağda pişen lokma.
    Cırım cıngıl :Çok fazla.-Yırtık, pırtık.
    Cırmak :Kök. Ağaç kökü.
    Cıscıbıl :Çırılçıplak.
    Cırtlık :Küçük çalı kuşu.
    Cızan :Oyun bozan.
    Cızıltı :ince sızan akan. ince ses.
    Cızmak :Çizmek.
    Cibilliyet :Soy, sülale.Secere.
    Cicik :Meme. Göğüs.
    Cidduk :Küçük sevimli çoçuk.
    Ciğik :Küçük ses.
    Ciğikleme :Gizlice gözetleme.
    Cilim :Yapışkan çam ağacı.
    Cimbar :Harabe yer.
    Cimcik :Cimdik.
    Cinibiz. :Keskin zekalı. Kurnaz.
    Cingan :Çingene
    Civirtmak :ishal. Oyundan çıkan.
    Cont :Lastik çizme, potin.
    Cöbre :Suyu alınmış ezik üzüm posası.
    Cöbül :Süzülecek üzüm şırası.
    Cufar :Zehir.
    Cufarlanmak :Sıcaktan bunalma, zehirlenme
    Cücük :Civciv.
    Cümbürcemat :Kalabalık.
    Cürüm :Çevre. Etraf.



    -Ç-
    Çakıldak :Olmamış ham meyve.
    Çalan :Şelale.
    Çaldırmak :Uyumak.
    Çalık :Bakımsız, zayıf.
    Çalım :Gösteriş, caka.
    Çalımsatma :Gösteriş yapma.
    Çalpalamak :Çalkalamak.
    Çalpara :Kalaylı tencere.
    Çangal :Uzun fasulye sırığı.
    Çarpık :Felçli.
    Çaplama :Sallamak.
    Çapula :Ayakkapı.
    Çaput :Kalın bez parçası. Eski elbise.
    Çardak :Çatı kısmı.
    Çatmak :Rastlama. Rast gelme.
    Çavgun :Sağnak yağmur.
    Çavun :iz.
    Çaytak :Bacakları dışa eğri kimse.
    Çebiç :Keçi yavrusu, oğlak
    Çeç :Ayıklanmış tane fındık.
    Çekek :Küçük gemi barınağı.
    Çekerez :Bir sincap çeşitti.
    Çekişme :Ağız kavgası.
    Çelik :Oyunda kısa çubuk.
    Çençük :Kapı kilidi, mandalı.
    Çendik :işaret,iz.
    Çenti :Dastardan yapılan Süslü çanta.
    Çentik :Çizik, kertük.Yiv.
    Çeltuk :içi boş fındık çotanağı.
    Çepin :Küçük kazma.
    Çepni :Karadeniz bölgesine yerleşen Türkmen boyları.
    Çettüğüm :Kördüğüm.
    Çıban :Büyük derin sivilce.
    Çıbarca :Eğrelti otu çeşiti.
    Çıkıntı :Evlere sonradan ilave edeilen oda. Görülen uç.
    Çıkrık :Yünden iplik yapma tezgahı.
    Çılmık :ince çubuk.
    Çılpı :Doğrultu.
    Çıngıl :Sakık, sallanan
    Çıpır :Alaca çok renkli.
    Çıpırdak :Çok parlak renkli.
    Çıtır :ince sık dallı dikenli.
    Çıtlaböcü :Ateşböceği.
    Çıtlak :Ateş parçası. Kıvılcım.
    Çibre :Yazı yazma ucu, dolmakalem ucu.
    Çiğselti :ince yağan yağmur.Çiğse.
    Çil :Yeni çimlenmiş tohum.
    Çileklik Çalı çileği. Yaprağından çorba yapılan çilek.
    Çillenme :Tohumların çimlenmesi yeşermesi
    Çilli :Yüzü gözü benli.
    Çimmek :YıkanmakYunmak.
    Çit :Küçük sebze bahçesi.
    Çitemek :Dikmek tutturmak.
    Çitlak :Küçük ateş parçası, kıvılcım.
    Çivil :Küçük tane.
    Çivit :Çekirdek.
    Çizelti :Hafif yağan yağmur.
    Çomak :Kısa çubuk.
    Çort :Dikenli, fundalıklı alan.
    Çökelik :Yoğurttan yapılan kuru peynir.
    Çömen :Ot yığını. Otluk.
    Çömez :Acemi.
    Çöllemek :Bahçeden meyve çalma.
    Çölük :Küçük ağaç parçası. Kuru ince dal.
    Çöör :Mısırın alt sap kısmı.
    Çöten :Mısır kurutulan ambar. Darı ambarı.
    Çörtük :Yabani küçük armut ağacı.
    Çükelik :Çökelek. Kurutulan ayran peyniri.
    Çürük ayı :Temmuz, ağustos aylarına denir.
    Tümünü Göster
    ···
  4. 5.
    +1
    -D-
    Da :Gösterme sıfatı.
    Dadanık :Alışkın.
    Dadanmak :Alışmak. Devamlı olamak.
    Dadduk :Çok sevimli.
    Dadlı :Tatlı.
    Dağarcuk :Meşin deri çanta.
    Dalaşma :Kavga etme.it kavgası.
    Damlalık :Çatıların alt kısmı.
    Dandik :Eğri büyrü.
    Danil :Geveze. Dangalak.
    Darı :Mısır.
    Darlanma :Sıkılma, bunalma.
    Dastar :Yün ipliğinden kilim.
    Daşgun :Sel, çok yağan yağmur.
    Davun :Zehir, veba.Kötü.
    Dayança :Koltuk değneği, destek.
    Dazırtlatma :Hava gönderme. Yellenme.
    Dayaşgan :Destek yapmak.
    Debertmek :Karıştırmak. Debelemek.
    Debme :Sıkıştırma.
    Değermen :Değirmen.
    Değme :Dokunma, temas.
    Dekmük :Tekme.
    Denizlik :Pencere cam önü beton.
    Depebızdık :Takla atmak.
    Depmek :Ayakla sıkıştırma, vurma.
    Depreşme :Gelişme. Oynak.
    Depük :Kuru hava, ıslak olmayan.
    Derbey :Lüks lastik ayakkapı.
    Derleme :Toplama.
    Derlen :Toplan.
    Derviş :Okumuş, hoca.
    Deşme :Delik açma. Patlatma.Yırtma.
    Derbey : Kaliteli lastik ayakkabı.
    Deydağa :işte orada.
    Deyha :işte burada.
    Deze :Teyze.
    Dırmaç :Elörgüsü iplik.
    Dıtdırıbızdık:Baldırı çıplak.
    Dıvılcık :Dolu Tanesi.
    Dip :Ağaç altı.En son yer.
    Dibek :içinde mısır buğday dövülen oyuk taş.
    Dible :Pirinç , bulgurla yapılan lahana yemeği.
    Didinmek :Çok uğraşmak, çalışmak.
    Didişme :Tartışma, yoluşma.
    Dikme :Meyve fidanı.
    Dildan :Kıskaçlı böçek.
    Dillendirmek:Herkesce bilinilen. Dedikodu.Yaymak.
    Dilmek :Kesme, bölmek.
    Dirgen :Ot toplama tırmığı.
    Ditmek :Tırnakla kaşımak, karıştırmak.
    Dişemek :Biyeleme, keskin hale getirme.
    Divit :iplik boyası.
    Divildek :Çok hareketli.
    Divrin :Bir ağaç türü.
    Divron :Ucu V şeklinde uzun sopa.
    Diyelmek :Ayakta durma.
    Diyek :Ayakta dik duran
    Dizme :Tahtadan oda bölmesi.
    Dizlik :Uzun paçalı don.
    Dobuş :Sivriliğini kaybetmiş körelmiş.
    Dongurak :Büyük çan
    Doh :Dikkat çekmek.
    Domagöz :Bezelye haşlaması.
    Donatmak :Hazırlamak, süslemek.
    Dolamak :Sarmalamak.
    Dolaşmak :ipliklerin karışması.
    Doruk :Ladin ağacı.
    Dozik :Dangalak. Başı boş.
    Dozirik :Delik fındıktan yapılan oyuncak.
    Dönbek :iri yuvarlak.
    Döngel :Muşmula ağacı.
    Döş :Göğüs kemiği.
    Döşek :Yer yatağı.
    Döşlük :Kolsuz yelek.
    Döşürmek :Toplamak, hasat etmek.
    Döşürücü :Dilenci.
    Dulanmak :Çok sevmek. Sevinçini belirtmek.
    Dundar :Üstü kapalı yer. Sakin yer.
    Dutak :Kulpsuz elbezi.
    Düdek :Olgunlaşmamış meyve tomurcuğu. Gonca
    Düdüklük :Düdük yapılan bir ağaç çeşiti.
    Dürzü :Yaramaz insan.
    Düşgün :Fakir, fukara.
    Düşük :Erken olan, doğan.
    Düşün :Mola,ara verme.
    Düve :Yaşına gelen genç inek.




    -E-
    Ebegümeci :Yemeği yapılan yabani bitki.
    Ebelik :Geniş yapraklı bitki.
    Ebeguşağa :Gökkuşağı.
    Ebrimek :Erimek, eskimek.
    Ece :En iyisi.Ala, güzel.
    Ecir :Yapığı davranışın karşılığı. Olacaklar.
    Ecünnü :Cin.
    Efgurma :Sürekli bağırma.
    Efil :Yanma hissi. Esmek
    Efsi :Ucu yanmış odun.
    Efrini almak :Acıdan dolayı aklını almak.
    Eğercek :Yün iplik eğirme aleti. Kirman .
    Eğraltlık :Bir tür imece.
    Ehel :iyi, güzel. Usta.
    Ekinci :Güneyli. Güneyde iç bölgelerde yaşayanlar.
    Elçi :Evlilikte aracı olan kimse.
    Elektirik :Pilli el feneri.
    Elguvan :Mor renkli çiçekli ağaç.
    Elleme :Dokunma.
    Elikgeçi :Geyik, yabani keçi.
    Elmek :Avuç dolusu.
    Ellik :Eldiven.
    Elti :Kardeş eşleri gelin.
    Emi :Oldumu, tamammı.
    Emmi :Amca
    Emlek :Tutam. Demet,buket.
    Encamı :Toplam. Topu topu olancası.
    Entari :Kadın elbisesi.
    Enni :Geniş.
    Enük :Köpek yavrusu.
    Erikme :Şımarma.
    Erinmek :Üşenme,Çekinme.
    Erzak :Kullanılan ihtiyaçlar.
    Erzem :Gerekli. Lazım.
    Esbap :Elbise,Çamaşır.
    Essah :Gerçek. Hakikat.
    Eşkere :Açıkca, alani yapılan.
    Eşmek :Toprak kazmak.
    Eşü :Ekşi, acı.
    Eşün :Ekmek çevirme aleti.
    Eteklik :Etek
    Eviik :Üveyik kuşu.
    Evcimek :Eli ev işlerine yatkın.
    Ezentere :Turşu yapılan yabani bitki.
    Everme :Evlendirme.
    Evcülük :Çocukların aile oyunu.
    Evlek :Bir dönüm arazi.-Mantar
    Evsi :Bir kısmı yanık odun parçası.
    Evlürür :Yeterli.
    Evza : Kibrit.
    Ey :Bir seslenme biçimi.
    Ey vermek :Seslenen kişiye cevap vermek.
    Eyhe :Başkasına göre hava hoş.
    Eylenmek :Oyalanmak. Vakit geçirmek.
    Ezgün :Çok olgun, yumuşak.
    Ezme :Çiğneme.
    Ezber :Akılda tutma.
    Ezük :Çok olgun meyve. yumuşak.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 6.
    +1
    -F-

    Fagaz :Bir tür armut çeşitdi.
    Fanila :içlik,iç elbisesi.
    Fanle :Kollu atlet.
    Fanya :Gaz lambası çeşitti.
    Farfar :Şişeden yapılan gaz lambası.
    Farfara :Bir tür meşale.
    Farime :Çok hafif.
    Fasarak :Hafif.
    Faşırtı :Ses bozukluğu.
    Faşlak :Kötü, bozuk.
    Fayrap :Ucu ateşli odun parçası.
    Feğelfeşkil :Paramparça.
    Felfekiç :Buruşuk, yırtık,parçalanmış.
    Fellah :içten pazarlıkcı. Sahte kurnaz.
    Fellik Bir telaş.
    Fer :Derman, kuvvet.Hal.
    Fene :Çok,fazla.
    Ferik :Piliç, genç tavuk.
    Ferimek :Hafiflemek.
    Feriştah :En iyisi.Çok iyi.
    Feşel :Yaramaz.
    Fetir :Saçda pişen buğday ekmeği.
    Feyri :Renk. Yüz rengi.
    Fıraktı :Çubuklardan örülmüş çit.
    Fırfıkıç :ağzına kadar dolu. Sıkışık.
    Fırıç :Pişirilmiş meyve.
    Fırındarısı :Fırında kurutulan mısır.
    Fırtana :Fırtına. Yağmur.
    Fışırtmak :Fırlatıp atmak.
    Fışkı :Dışkı.
    Fıydırma. :Kaldırıp atma.
    Fiğ :Yemek yapılan bir bitki.
    Firavun :Art niyetli, fenalı düşünen kişi.
    Fiske :Yavaşca.
    Fittik :Ağaç kabuğu, düdük.
    Fodul :itiraz eden.
    Fol :Follukta tek olan yumurta.
    Follamak :Kabuğundan ayıklamak.
    Folluk :Tavuğun yumurtladığı yer.
    Foltak :Bolca, geniş
    Foni : Kapba su doldurmaya yarayan gereç.
    Fosaldak : Suyu çekilmiş. Susuz.
    Förtlek :Dışarı fırlamış nesne.
    Förtleme :Kaynama.
    Förtletmek :Ateşte kaynatmak.
    Fösük :Dişsiz. Dişleri sökülmüş.
    Fuzuli :Boşu boşuna. Gereksiz.
    ···
  6. 7.
    0
    yaz ulan yazzzzzzzzzzzzzzzzz memleketimi özledim lan
    ···
  7. 8.
    +1
    -G-
    Gaale :Dikkat. Dikkate alma.
    Gabalak :Yabani bir bitki.
    Gaban :Yamaç, bayır.Yamaç.
    Gabzımal :Manav. Sebze meyve satıcıcı.
    Gaccuk :Kadar.
    Gacır :Fındığın yaş kabuğu.
    Gacırgucur :Sürekli ses yapan, gürültü.
    Gadaklı :Dertli. Sorunu olan.
    Gadimi :Sürekli, ikide bir.
    Gaflet :Dalgınlık. Yanılgı.Durgunluk.
    Gagiliç :Biçimsiz, şekilsiz.
    Gagit :Kuru. Dölsüz.
    Gagmuk :Parmakları bükmek.
    Galemlik :Baca.
    Galabalık :Kalabalık, çokluk.
    Galdirik :Yemek yapılan yabani bitki.
    Galeze :Angarya yapılan iş.
    Galp :Zamanı dolmuş. Geçersiz.
    Gamalik :işe yaramaz, uyuşuk.
    Gambak :Kel. düz.
    Gambazlama :Başkasına söyleme. Kandırma.
    Ganayaklı :Mazlum, sessiz,uslu. Sakin.Uysal.
    Gancık :Dişi köpek.
    Ganayak :Uslu, sakin,olgun, gariban.
    Gandak :Eğrelti dikiş. Tutturma.Ekleme.
    Gapcuk :Yara kabuğu, üst kabuk
    Gapı :Evin ön kısmı. Kapı.
    Gararbazar :Yaklaşık olarak. Göz kararı. Aşağı yukarı.
    Garalastik :Lastik ayakkabı.
    Garamuk :içi çürük fındık.
    Garavu :Ormangülü. Pembe çiçekli.
    Garçaşturma. :Tarıştırma. Tahrik etmek.
    Garduf :Patetes.
    Garegen :Yabani diken.
    Garer :Karar.Tam kıvamı.
    Gargara :Karıştırma.
    Gartoloz :Yaşlı.
    Gartopu :Patetes. Gartobak.
    Gartobak :Patetes. Yerelması.
    Garsamba :Fazla olan eşya.
    Gasavet :Dert. Sıkıntı.
    Gasla :Yalan.
    Gasmak :Germek, sıkıştırmak.
    Gasmuk :Çam kabuğu altı zarı. Kabuk.
    Gasmuklu :Çok pis. Kirden kabuk bağlama
    Gatık :Ayran. Aparetif yemek.
    Gasıttan :Kasıtlı olarak, mahsus.
    Gavsuk :Fındığın dışındaki yeşil kabuk.Çotanak.
    Gavsun :Fındık çotanağı.
    Gavun :Bir armut çeşidi.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 9.
    +1
    Gavunç :Sıkma. Eneme.Hadım.
    Gavut :Kuru ahlat unu.
    Gaybana :işe yaramaz. Hayrı olmayan.
    Gaybet Arkadan konuşma.
    Gayde :Türkü, nağme.
    Gaydelenmek :Kendi kendine türkü söylemek.
    Gaymak :Çok güzel.
    Gaymam :Benim güzelim.
    Gaza :Kaza. Yaralanma.
    Gazel :Kuru yapraklar.
    Gazelen :istemeden olan kaza.
    Gebic :Kenarı düzgün olmayan.
    Gebiçci :Değirmenci.
    Gecin :Ayıklanmış fasulye kabuğu.
    Geçek :Merdiven, iskele.
    Geçi :Fena şey. inatcı insan.
    Gedik, :Oyuk, çukur.
    Gedük :Çok oyuk yer.
    Gegecen :Bir çeşit orak.
    Gelberi Tırmık.
    Gelek :Yaprak.
    Gelgeç :Merdiven, iskele.
    Gelincik :Küçük yabani hayvan.
    Gelinçi :Düğün alayı.
    Gelişin :Gelince, geldiğin zaman.
    Gemük :Kemik
    Gergen :Dikenli sarmaşık.
    Gerce :Sarmaşık.
    Gertik :Çetene.Yiv.
    Gevmek :Ağızda çiğnemek.
    Gerevü :Ucu çatallı dalları çekme sırığı.
    Gerzek :Geri zekalı.
    Gevük :Kuru odun parçası.
    Gı :Kız anlamında.
    Gıbrağa :Kurbağa.
    Gıcık Sinir bozucu.
    Gıcır :Yeni.
    Gıcırgıcır :Yepyeni.
    Gıcırık :Dönen ağaç oyunu.
    Gıçatmak :Hayvan tekmesi.
    Gıdık :Küçük kuplu sepet.
    Gılla :Sıradan. Dümdüz.Çok yoğun.
    Gıllak :Yağlı parlak. Kaygan.
    Gımbıl :Oynak
    Gınak :Bıkmak. usanmak.
    Gınnap :ip.
    Gılık :Kıyafet, görünüm.
    Gılkuyruk :ince uzun. Mızmız.
    Gıpcık :Meyve sapı.
    Gıpta :Kıskançlık
    Gırağı :Donmuş sabah çiğsesi.
    Gıran :Tepelik arazi yerler.
    Gırdap :Düğüm. Dönen kıvrılan su.
    Gırkmak :Traş etmek.
    Gırklık :Koyun yün kırkma aleti.
    Gıksı :Kıskaç.
    Gısmak :Sıkma, çimdikleme.
    Gışmık :Hayvan tekmesi.Çiftte.
    Gıt :Az olan, .
    Gıtlık :Yoksukluk, alcık.
    Gıvırzıvır :Öteberi. Küçük eşyalar.
    Gıynak :Tekleme fındık çotanağı.
    Gıymık :Küçük ağaç parçası.
    Gibcak :Ağaç budağı.
    Gidişme :Kaşınma.
    Gilik :Yuvarlak küçük ekmek.
    Girebi :Dal kesen küçük balta.
    Girinti :Tırpan.
    Girişme :Başlama.
    Gobca :Düğme.
    Godura :Oyunda küçük düz taşlar.
    Gofil :Fıcı.
    Gofti :Haylaz. işe yaramaz.
    Gogil :Saç örgüsü. Ensede toplanan saç topuzu.
    Goğuk :Delik. Ağaç kovuğu.
    Goğuz :Aralık, hafiften açık.
    Gohnik :Yaşlı kimse. Moruk.
    Gol :Kol,raf.
    Golan :Odun taşıken sırta sarılan ip.Semer.
    Golit :Taş fırında pişen ekmek.
    Gomit :Balık çeşiti.
    Gonak :Süslü büyük ev.
    Gonuk :Bir yere konmuş.
    Goruk :içi boş fındık.
    Gopuk :Bağlantısı olmayan
    Goşmak :Avuç içi. Yanına ekleme.
    Goşama :Avuçlama, avuç ölçüsü.
    Got :Külek, ölçü kovası.
    Gotkafa :Büyük, kalın kafa. Salak.
    Gotmak :Kısa küçük ağaç kütük.
    Govuk :Çukur, mağara.
    Goya :Sanki, yani,güya.
    Gozak :Olgunlaşmamış,ham meyve.
    Gozalak :Çam ağacı kozalağı.
    Göbel :Köpek yavrusu.
    Göbelek :Şişman, yuvarlak.
    Göçük :içeri batmış. Uçurum.
    Göden :Su kurbağası.
    Göfterek :Avare. Haylaz.
    Göğ :Yeşil. Olgunlaşmamış
    Göğnümek :Meyvenin yumuşaması.
    Göğnük :Yanık, ateşli kül.
    Göğsükızıl :Bir kuş çeşiti.
    Gölük :Yük hayvanı. Katır.Hayvan sürüsü.
    Göreslenmek :Birini göresi gelmek. Hasret.Özlem
    Görpe :Taze, yeni.
    Gön :Hayvan derisi.
    Göscek :Gözlük.
    Göze :Suyun topraktan ilk çıktığı yer.
    Gukguk :Gugukuşu.
    Gumbul :Sepet.
    Guruş taşı :Ocak başı raf çıkıntısı.
    Guşak :Belle bağlanan giysi
    Guşluk :Sabah vakti.
    Guvak :Başta bulunan kepek
    Guytak :Çukur yer. Kuyu
    Gübür :Toz birikintisi.Toz kırıntısı.
    Güçenme :Alınganlık gösterme. Alınmak.
    Gücük :Küçük, ufak.
    Gücük ayı :Şubat ayı.
    Gücüktene :Yaylada çayır bitkisi.
    Güdine :Mısır koçanı odunsu kısım.
    Güçük ayı :Şubat ayı.
    Güfe :Ağacdan yapılan kap, fıcı.
    Güfine :Hayvan yalı konan ağaç kap
    Gügüm :Bakır su kabı. Büyük ibrik.
    Güllük :Eğrelti otu.
    Gümbül :Birden yuvarlanma.
    Gündarısı :Güneşte kurutulan mısır.
    Gündelik :Yevmiye.
    Gündelikci :Yevmiyeli işçi.
    Günni :Evden uzak bahçe, orman.
    Gürgen :Kayın ağacı.
    Güsgün :Dargın.
    Güveği :Damat.
    Güvenek :inekleri ısıran büyük sinek
    Güveç :Ağaçtan yapılan kap.
    Güverme :Yeşerme.Üstü yeşillenme.
    Güzine :Yemek, ekmek pişirilen fırınlı soba.
    Güzlek :Yayla dönüşü sahil.
    Güzlük :Yayla dönüşü hayvan beslenen yer.
    Güzün :Sonbahar.
    Tümünü Göster
    ···
  9. 10.
    +1
    -H-
    Haarda :Nerede.
    Hau :işte bu.
    Haura :işte şurası.
    Haböle :Böyle.
    Habu :Bu.
    Habura :Burası.
    Hacat :ihtiyaç
    Haccak :Güzel
    Haçan :Madem, öyle ise.
    Haçan ki :Ne zaman ki.
    Hadi :Başlama. Başlangıç.
    Halatım :Kadar,bu ana gelene dek.
    Halefet :Sohbet, muhabbet.
    Halik :Küçük çakıl taşları. Küçük taşlar.
    Halpıtmak :Yiyecek, yoğurt yemek.
    Haltuk :Hayvan bağlama ipi. Tasma.
    Hamamlık :Banyo odası.
    Hambar :Kiler.
    Hametmek :Yemek yeme, lokma yutma.
    Hampal :Biraz zor.
    Hamtevek :Yabani sarılan uzun bitki.
    Hanum :Kadın.
    Happak :Sade yoğurt.
    Haptirik :Delidolu.
    Harar :Çubuktan yapılan büyük örme sepet.
    Harhar :Yoğun çalışma.
    Harez :Boş arazi.
    Harın :Dayanaksız.
    Harız :Terkedilen boş tarla.
    Hark :Su kanalı.
    Hartama :Çatıya kaplanan ince tahta.
    Has :ipek, parlak kumaş.Ona özgü. Yakıştı.
    Hasbağal :Dostluk kurma.
    Hasbel :Az buçuk.
    Haset :Kıskanç, fesat.
    Hasgız :Hanım hanımcık, nazik.
    Haşara :Yaramaz çocuk.
    Haşıl :Mısır yarması yemeği.
    Haşimdi :Şu anda. Hemen.Tam şimdi.
    Haşlak :Yakıcı, kavurucu.Yarı pişmiş.
    Haşöle :Şöyle.
    Hauşu :işte şu
    Hatça :Hatice adının yöresel söylenişi.
    Haus :Hafız adının yöresel söylenişi.
    Hatırtı :Gürültü.
    Havli :Güç kuvvet. Derman
    Havruz :Çocuk lazımlığı.
    Havse :Hafıze adının yöresel söylenişi.
    Hayan :Yineleme, yola gitme.
    Hayana :Önden, devamlı.
    Hayat :Eve giriş bölümü, balkon.Antre.
    Hayda :Böyle mi olacaktı. Buda ne.
    Haydi :Gel. Gelmesi için sesleniş.
    Haylaz :Avare dolaşan.
    He :Evet, onaylama.
    Hedik :Karda batmayan ayakkabılık.
    Helenpir :Külüstür. Angaz.
    Helim :Halim adının yöresel söylenişi.
    Helle :Undan yapılan sulu çorba.
    Hendek :Derin kazılmış çukur sınır.
    Henki :Şımarık.
    Henkirleme :ihtiyarlamak.
    Hennük :Islak, nemli,tavlı. Verimli yağmur.
    Hepek :Kapak. Gizli geçit kapağı.
    Hepenk :Evlerde gizli geçit.
    Hepirhepir :Alelacele.
    Herdem :Her zaman.
    Heri :Henüz. Pekiştirme.
    Herk :Tarlayı toprağı sürme işi.
    Herkeş :Elalem, herkes
    Herkiş :Açıkca yapılan.
    Hers :Hırsla karışık sinir.
    Herslenmek :Sinirlenmek.
    Hevlane :Küçük tencere.
    Hevle :Ayni, öyle.
    Hevlek :Bir mantar çeşiti.
    Heyleme :Hayvanlara seslenme.
    Heysin :Hasan adının yöresel söylenişi.
    Hılli :Göründüğü gibi olmayan.
    Hımbıl :Uyuşuk.
    Hınkırmak ;Sümkürmek.
    Hıntak :Gevşek tıkız sıkı olmayan.
    Hınzır :Gizli art niyetli. Fesat.
    Hırpani :Biçimsiz giyiyen.
    Hırpetmek :Birleştirmek. eklemek.Örtmek.
    Hırtlama :Ezerek parçalama.
    Hışım :Birden hareketlenme.
    Hışır :Yıkık. dökük,eski. Kullanılmaz.
    Hışırlak :Yarı eski, eskimiye başlamış.
    Hıtlamak :Kesmek, parçalamak.
    Hıytık :Yırtık, parçalı.
    Hıza :Sıra, dizi.
    Hızan :Çocuk.
    Hızar :Büyük testere.
    Hızım darı :Zayıf mısır.
    Hilefsiz :Saf. Temiz.Pürüzsüz.
    Him :Duvar temelin toprağa oturduğu yer.
    Hirtik :Geçimsiz, dirliksiz.Fesat çıkaran.
    Hodul :Kaba, kabaca.
    Hoğol :Çabuk olma.
    Hoğoldama :Çabuk koşma.
    Hokka :Mürekkep.
    Hokkabaz :Cambaz.
    Holasa :Gelişigüzel yapılan iş.
    Hollama :Fındık ayıklama, taneleme.
    Hombul :Kaba davranan insan.Şişman
    Homhom :insanlarla fazla konuşmayan.
    Honça :Küçük yün torba.
    Hopalak :Tombul.
    Hopcin :Fasulyeli, soğanlı lahana yemeği.
    Hopculama :Zıplama.
    Hoplama :Yüksek yerden atlama.
    Hopul :Unun tortusu.
    Horon :Bir araya gelerek oynanan oyun.
    Horsa :Heves.
    Horsasını almak:Hevesini almak.
    Horsası geçmek:Hevesi geçmek.
    Hortlak :Hayalet.Cin.
    Hortik :Küçük yavru.
    Hotur Bodur kalmış ağaç.
    Hoşaf :Suda pişirilen meyve. Komposto.
    Hoşkil :Bir tür kağıt oyunu
    Hoşmak :Fasulye ezmesi.
    Hoşran :Yemeği yapın yabani bitki.
    Hoşthoş :Köpek kovalama
    Hoşuran :Yabani bitki.
    Hoyda :Hep beraber. Birlikte.
    Hoyrat :Başıboş, avare dolaşan.
    Hozan :Sık çalılık.
    Höl :Çok sulu, ıslaklık.
    Höldirik :içi dışı görünen. Basit yapıla eşya.
    Höldüredek :Birdebire.
    Höltek :işi bitmiş, süresi dolmuş.
    Hörelenmek :Kafa tutmak. Dayılanmak.
    Hösdüremük :Tatsız içilemiyen çay.
    Hörtük :Ayı yavrusu.
    Höşül :Bozulmuş ezilmiş meyve, sebze.
    Höşmek :Ekmek ezmesi.
    Hulukcu :Çok kalabalık.
    Huy :Alışkanlık.
    Hütceten :Aniden. Birdenbire.Beklenmeden olan.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 11.
    +1
    -K-
    Kabakcı :Ordululara verilen ad.
    Kabarcık :Sivilce.
    Kabcuk :Boş fındık kabuğu.
    Kaçmak :Koşma.
    Kağat :Kağıt.
    Kahyası :ilgili. Alakadar.
    Kakma :Çivileme, vurma.
    Kakmuklamak:Yumrukla itip kakalamak.
    Kaliser :Şebinkarahisar.
    Kaltak :işe yaramaz.
    Kanca :Askı çengeli.
    Kancık :Dişi köpek.
    Kanma :Doyma. inanma.
    Kapçak :Su toplama çukuru, yalak.
    Kapşon :Giyeceklerin başlığı.
    Karaltı :Gece belli olmayan nesne.
    Karakış :Aralık ayı.
    Kara lastik :Lastik ayakkabı.
    Karatavuk :Bir çeşit kuş.
    Karduf :Patetes.
    Karşılama :Bir Giresun oyunu. Geleni bekleme.
    Kasele :Ayarlama.
    Kasnak :Yuvarlak tahta.
    Kaşmir :Parlak kumaş.
    Katakulli :Üçkağıtcılık. Oyun.
    Katır :Yük hayvanı.
    Katran :Zift.
    Katuk :Ayran.
    Kav :Kuru ağaç mantarı.
    Kavşatma :Genişletme, yumuşatma.
    Kavruk :Çok kurumuş.
    Kavuma gitme:Düğünde gelin evine ziyarete gitmek.
    Kavut :Kuru. Kepekli un.
    Kaykıl :Yana kayma.Öte gitme.
    Kaynar :Çok sıcak olan.
    Kaynarı :Azarlama deyimi.Ölmeyesice.
    Kaynana :Eşlerin anneleri.
    Kaynata :Eşlerin babaları.
    Kayıncı :Hanım erkek kardeşi.
    Kayıntı :Aperatif yapma.
    Kazma :Tarım aleti. Toprak eşeleme.
    Kebelek :Kelebek. Uçan böçek.
    Keçe :Keçi kılından dokuma. Sert dokuma.
    Keçemen :Kertenkele.
    Keçibaş :Yarı kel kimse.
    Keçilik :Yabani ağaç.
    Kef :Curuf, tortu.
    Kefli :Kir, kirli.
    Kekeç :Kekemen.
    Kelep :iplik çilesi.
    Kelçük :Meyvelerin iç kısmı. Meyve koçanı.
    Kelle :Mısır koçanı.
    Kelek :Hayvan çanı.
    Kelem :Karalahana gövdesi.
    Keleplemek :Fırlatıp atmak.
    Keller :Kertenkele.
    Kelif :Basit yapılışlı sığınak. Baraka.
    Kelpenti :Çivi sökme aleti.
    Kemçük :Biçimsiz.Çukurca.
    Keme :Büyük fare.
    Kemre :Hayvan gübresi.
    Kendir :Kenevir.
    Kenef :Tuvalet.
    Kerenti :Tırpan.
    Kesek :Kısa çubuk. Kuru toprak parçası.
    Kegib :Yara. Yaralı.
    Kesmük :Tahıl başağı.
    Kestirme :Kısa mesafeli yol.
    Kesitmek :Dedikodu yapma.
    Keşan :Başa, belle bağlanan yöresel örtü. Peştambal.
    Keşap :içilebilinir berrak temiz su.
    Keşgül :Su kabağı,su kabı.
    Keşik :Dizi, sıra.
    Keşir :Meyvenin yenilmeyen kısmı.
    Ketun :Elisıkı, cimri.Bağlı.
    Kevgir :Süzgeç.
    Keyfanı :ihtiyar kadın. Kocakarı.
    Keyif :Rahatlık, yatmak.
    Kıble :Güneyden esen rüzgar.
    Kımıldamak :Ayağa kalkmak, hareket etmek.
    Kıpkızıl :Çok kırmızı.
    Kışkış :Kovma. Gönderme.
    Kışla :Böğürtlen kaplı orman.
    Kıt :Çok az bulunan.
    Kıvrıl :Eğri. Bükük.
    Kıymık :ince odun parçası.
    Kıytırık :Hafif işe yaramaz. Değersiz.
    Kızıl :Olmamış,ham.
    Kile :Ağırlık ölçüsü.
    Kiltik :Küçük sabun parçası.
    Kivra :Tutarsız kadın kız.
    Kiraz ayı :Haziran ayı.
    Kiraz duzlusu :Kirazın tuzlu salamurası.
    Kirko :Tirizma vurma aleti.
    Kodaman :Yaşlı zengin kimse.
    Kof :içi boş.
    Kofil :Fıçı.
    Konuşuk :Söz birliği.Laf, söz.
    Kopça :Düğme. Kısa bacaklı kimse.
    Kopil :Küçük çocuk.
    Kopuk :Bağlantısı olmayan. Serseri.
    Kor :Ateş.
    Korgon :Mısır çorbası.
    Koruk :içi boş fındık.
    Kot :Tahıl ölçüme kabı.
    Kotmak :Ağaç tabura.
    Köhne :Çok eski.
    Kökçeğiz :Küçücük ağaç kökleri.
    Kökleme :Fındık fidanı.
    Köm :Toprak ev.Hayvan ağır.
    Kömeç :Kuru ağaç parçası.
    Kömsük :Kısa küçük mısır koçanı.
    Kömüş :Manda.
    Kösere :Yuvarlak bileği taşı.
    Kösmük :Sigara izmaritdi.
    Köstü :Köstebek.
    Köstüre :El ile çevrilen bileği taşı.
    Kötek :Dayak. Kısa deynek, sopa.
    Köz :iyi yanmış odun, ateş.
    Krizma :Toprağı derin kazma.
    Kub :Tutulacak yer,sap.
    Küçüleme :Çember ile sıkı baş bağlama.
    Kuduruk :Kuduz. Deli hali olan.
    Kufa :Tahta su kabı.
    Kulaç :Açılan iki kol arası.
    Kulaklı :iki kulplu tava.
    Kulübe :Küçük tek odalı yapı.
    Kuma :Ayni erkekle evli kadınlar.
    Kuytu :Çukur.
    Kuzlak :Kuzeye bakan, fazla güneş almayan.
    Külek :Yuvarlak tahta kap.
    Külek kafalı :Büyük kafalı geç anlayan.
    Küllük :Ocakbaşı kül toplanan yer.
    Külür :Bezelye.
    Külüstür :işe yaramaz, eski.
    Kümbet :Değirmen unluğu. Büyük ağaç kap.
    Kümbül :Kambur.
    Küpbaş :Kocakafalı. Başı büyük.
    Küpü :Baltanı sırtı, arka tarafı.
    Kürtük :Buz tutmuş erimeyen kar yığını.
    Kürün :Su içilen alınan ağaç çeşme.
    Kütmek :Küçük tahta oturak. Tabure.
    Kütük :Kalın kereste. Kegib ağaç kökü.
    Küveç :Ağaçtan yapılan kap.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 12.
    +1
    -L-
    Lapçin :Takunya.
    Lavaş :Yassı yumuşak ekmek. Pide.
    Laz Armuttu :Giresun’da yetişen bir armut çeşidi.
    Leftir :Karışık
    Lepelek :Hafif, ince,tül.
    Leş :Hayvan ölüsü.
    Lobut :Büyük değnek.Şişman iri kimse.
    Lobya :Kuru fasulye.
    Lomya :Taze fasulye.
    Löç :Islak. Suya doymuş.
    Lök :Çok sulu.
    Löküz :Tüplü gazlı parlak ışık veren lamba.
    Lül :Undan yapılan tavuk yemi.
    Lülemek :Bir şeyin ucu yontma. Sivriltme.
    Lülü :Yemlemek için tavuğu çağırma.




    -M-
    Mabeyin :Oda. Bölme.
    Macir :Göçmen.
    Macirce :Göçmenlerin konuştuğu dil, şive.
    Mada :iştah
    Madalı :iştahlı.
    Madema :Niçin, neden.
    Mafir :Defa. Kere.kez.
    Mağatcama: :Meğerse. Onun için.
    Mağzer :Tüfek.
    Mahna :Mazeret.
    Mahnalık :Sebep. Dayanak.
    Mahlukat :Yabani havyan. Yaratık.
    Makluvat :Zayıf yabani hayvan.
    Maksus :Yalandan. Kandırmaca.
    Makta :Orman kesim yeri. Arazi bölümü.
    Malak :Manda yavrusu.
    Mam :Bir tür oyun.
    Mamali :Peynir küçük kurdu.
    Mandalin :Mandalina.
    Mapus :Cezaevi.
    Marguç :Biberon.
    Mastı :Çoban değneği. Sırık.Sepet çubuğu.
    Maşagat :Uzun çalışma. Uğraş.
    Maşat :Çalışma. Caba.
    Maşraba :Su içme kabı.
    Maraz :Ruhi hastalık. Sıkıntı.
    Matrak :Dalga geçme. Güldürme.
    Mavzer :Tüfek.
    Mayıs :Yabani çilek.
    Maza :Dükkan.
    Mazı :Direkler üzerine yapılan kiler.
    Medek :Dişi manda.
    Meci :imece, ırgat.
    Meğel :Küçük geniş çalışma. isteme yanlısı.
    Meğersem :Başka türlü. Alternatif.
    Meh :Al,buyur.
    Melanet :Bela. Baş belası.
    Melavcan :Diken sürgünü, filizi.
    Melhem :ilaç, merhem.
    Melun :Tehlikeli.Şeytan, yılan.
    Mendabur :Kötü, kirli.
    Mendek :Yemeği yapılan yabani bitki.
    Merek :Hayvan yemleri konulan yapı.
    Mertek :Kereste, direk.
    Merulcan :Yenilen taze diken ucu, sürgünü.
    Mes :Deri ayaklık, çorap.
    Meşagat :Uğraşma. Zorluk çalışma.
    Meşebe :Su kabı, maşraba.
    Mıcır :ince çakıl taşları.
    Mıh :Çivi.
    Mırık :Ses çıkarma.
    Mırız :Zayıf, hastalıklı.
    Mısgıç :Eli sıkı, cimri.
    Mısmıl :Uyuşuk, tembel.
    Mıymıntı :Huysuz, sorunlu kişi.
    Mızıkcı :Oyun bozan.
    Mızmız :Çok nazlı.
    Mil :Elişi yapılan tığ.
    Mintan :Gömlek.
    Misir :Domates.
    Mitil :Yer yatağı, döşek.
    Miz :Buzağın ağzına takılan çatal demir.
    Momuli :Küçük kurd, böcek.
    Mostra :Kösele.
    Mort :Düşüp bayılan.
    Mökem :Sağlam.
    Mööşkokan :Kötü kokan.
    Muabin :Evin ana direği.
    Muallak :Sahipsiz.
    Mudara :Sağlam olmayan, eğrelti duran.
    Mugalif :Zayıf, dayanıksız.
    Mugayet olma :Sahip olma. Korumak.
    Mundar :Birdenbire kesilmeden ölen.Pis.
    Munzur :Baş belası. Dert.
    Murç :Kalın demir delgi, keski.
    Muska :Boyuna takılan dua.
    Musluk :Mutfakta bulaşık yıkama yeri. Lavabo.
    Mükgem :Sıkı. Kuvvetli.Sağlam.
    Münafık :Fesat. Cadı.
    Müsrif :Savurgan, savruk.
    Müşkül :Zor, zorluk.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 13.
    +1
    -N-
    Nacak :Küçük balta.
    Nah :Al,alsana anlamında.
    Namazlağ :Seccade.
    Namazlık :Beyaz başörtüsü.
    Nalça :Ayakkabının alt demiri.
    Nalgun :Nakliye, geçiş ücreti.
    Namlu :Mısır sapı,ot demetti. Tabanca borusu.
    Nar :Ateş, ateş parçası.
    Nebri :Gayri islam olan kimseler.
    Nebze :Azıcık, zerre kadar.
    Nene :Nine. Babaanne.Anneanne.
    Ne olisin :Neden karışıyorsun.
    Nelik :ihtiyaçlar. Yiyecekler.
    Nendabur :Kirli, kötü.
    Nerdek :Üzüm suyu, şırası.
    Nezik :Güzel. Taze.
    Nezük :Çok taze. Tatlı.
    Nifi :Gayri Müslim kadın. Açık giyinen, açık saçlı.
    Nire :Nere




    -O-
    Oba :Yaylada konaklama yeri.
    Obuz :Küçük dere.Dar vadi.
    Okarı :Yukarı.
    Okka :Ağırlık ölçüsü.
    Orak :Mısır,ot biçme aleti.
    Orak ayı:Temmuz ayı.
    Oslama :Boşuna.
    Osmak :Kıyaslamak.
    Otlak :Hayvanların otladığı yer, mera.
    Otluk :Uzun ağaca sarılan mısır sapı, yığın.
    Oyrak :Çukur arazi, uçurum.
    Oysama:Oysa, halbuki.




    -Ö-
    Öbür :Başka. Başkası.
    Öd :irin, cerehat.
    Ödlek :Korkak.
    Öğez :Küçük sinekler.
    Öğürmek :Kusmakya başlamak.
    Öğürsek :Kızgınlık gösteren hayvan.
    Öklemek :Bağlamak, sabitlemek.
    Öklü :Bir yere bağlı olan.
    Ölin :Öğlen vakti.
    Ölümcür :Çok hasta.
    Ömeç :Tereyağlı taze mısır ekmeği ezmesi.
    Örkürmek :Bir kişinin taklitdini yapmak.Özenmek.
    Örüzger :Rüzgar.Yel.
    Öse :Ateşte ucu tutuşmuş yanan odun.
    Öte :Uzak taraf.
    Öteki :Diğeri.
    Öteberi :Eşya.
    Ötürük :ishal.
    Öveç Yaşında erkek koyun, koç.
    Öyme :Sürme, bulaştırma,dokundurma.
    Özül :Yabani ağaccık.
    Tümünü Göster
    ···
  13. 14.
    +1
    -P-
    Pakça :Küçük ev.Serentiye benzer yapı.
    Paçuri :Paçavra.Bez parçası.
    Padar :Çam ağacı kabuğu.
    Pağac :Kor ateşli külde pişirilen ekmek.
    Pahal :Bencil. Kıvkanç.
    Pakla :Fasulye.
    Palak :Manda veya ayı yavrusu.
    Palan :Minder çeşidi. Kalın örtü.
    Palaska :Kemer.
    Palaspandıras :Apar topar birden. Patır kütür
    Paldır :Otsu hayvan yiyecekleri.
    Palıç :Hamur ekmeği.
    Paltan :iri kurbağa.
    Pancar :Karalahana.
    Pança :Pençe.Çok kıllı el.
    Pandır :Hayvan yiyeceği yabani ot.
    Papara :Ekmek tatlısı. Dayak.
    Parıltı :Işık. Alev.
    Parlama :Bağırma.
    Pasa :Habire. Devamlı.
    Paşapaşa :Mecburen. Zorunlu olarak.
    Paşka :Tek odalı küçük ev.Kibrit kutusu.
    Patar :Kısa kalın kereste.
    Patapat :Berabere. Eşit.
    Patırtı :Gürültü.
    Patik :Kısa örme çorap.
    Patlanguç :Yabani bitki. Oyuncak.
    Patoz :Fındık taneleme makinesi.
    Payanda :Destek.
    Payandura :Çok kuvvetli destek.
    Paydak :Yan yürüyen.
    Payırtma Yırtma, parçalama.
    Paykırtmak :Kaçırmak, ürkürtmek,Korkurtmak.
    Peğe :Bahçe kenarı taş örgü. Duvar.Engel.
    Pek Sağlam.
    Peklik :Kabızlık.
    Pelte :Parça. Ayrı.
    Peltek :Kekeme.
    Pelit :Meşe ağacı çeşiti.
    Pere :Koyunun toplandığı yer.
    Perçem :Alındaki saçlar.
    Pervaz :Kapı pencere kenarı.
    Pestil :Dut pekmezi kurutması.
    Pestili çıkma :Çok yoğurlma.
    Peş :Yama.Ek.
    Peşt :Arka taraf.
    Peşgi :Küçük soba.
    Peşgir :Havlu.
    Peşi :Art, arka.
    Peştembal :Belle bağlanan yöresel giysi.
    Peydaolma :Meydana gelme.
    Pezük :Havuç cinsi, yenilen bitki.
    Pıddak :Paylamış mısır.
    Pıllamak :Uçmak
    Pıllaböcü :Uğurböceği.
    Pırıltı :Işık yansıması.
    Pırlak :Parlak olan.
    Pırtı :Elbise, giyisi.Çamaşır.
    Pıtırak :Yapışkan.
    Pıtlak :Patlamış mısır.
    Pıtlakdarı :ince taneli mısır.
    Pıykırtmak :Kaçırmak.
    Pıymak :Hızla koşmak.
    Picali :Bezelye.
    bin :Fındık kökünden çıkan yeni sürgün.
    Pinekleme :iş yapmadan bekleme.
    Pipirik :Cesaretsiz.Şüpheci. Gölgesinden korkan.
    Pisi :Kedi.
    Pişt :Bir çeşit seslenme.
    Poğul :Pişmiş mısır koçanı.
    Port :işe yaramaz yün.
    Porsuma :Yıpranma. Aşınma.
    Posurma :Giysilerin eskimesi.
    Pörtlek :Patlak.
    Pösteki :Yünlü koyun derisi.
    Pöstekisi çıkma:Çok çalışarak. yorulmak
    Pöşge :Soba.
    Pur :Bir çeşit toprak.
    Putuna :Turşu konulan büyük tahta fıçı.
    Pür :Çam dalı ucu ,yaprağı
    Pürcek :Çok sık uzun püskül. Salkım.
    Püre :Sebze, meyve haşlaması, ezmesi.
    Püs :Mısır koçanı püskülü.
    Püskül :Süs.
    Tümünü Göster
    ···
  14. 15.
    +1
    -R-
    Rafan gitmek:Çok hızlı gitmek, ilerlemek.
    Rahle :Kitap okuma sehpası.
    Rahmet :Yağmur.
    Reşat :Altın.




    -S-
    Saablanma:Sahip çıkma.
    Sabat :Sabır. Bekleme.
    Saç :Üzerinde ekmek pişirilen tandır.
    Saçayağı :Saç altı üç ayaklı yuvarlak demir.
    Sadır :Sidik.
    Sağnak :Yağmur.
    Sağrak :Tereyağı saklanan ağaç kap.
    Sahan :Geniş derince bakır yemek kabı.
    Sakar :Hayvanın alında bulunan beyazlık.
    Sakat :Vücutda çıkan yaralar. Cıban.
    Sakartlak :Kan emici böcek. Kene.
    Sakırca :Beyaz çiçekli kökü yenen yabani bitki.
    Sal :Tabut.
    Salamuk :Tuvalet.
    Salık :Tarif. Yön gösterme.
    Sali :Salı günü.
    Salma :Serbest bırakma.
    Salman :Köy bütçesine verilen para.
    Sandım :Zannettim.
    Saplık :Balta, kazma sapı.
    Saplıayak : Ayran metal kepçesi.
    Sarıavu :Saru çiçek açan ormangüllü.
    Sarıncalı :Yabani sarı arı.
    Sarma :Etrafını çevirme. Lahana dolması.
    Sasuk :Tatsız. Lezzetsiz.
    Savak :Değirmen suyunu yönlendirme.
    Savmak :Atlatmak. Kesmek.
    Savruk :Müsrif,eli açık.
    Savuşma :Gitme. Sırasını geçme.
    Sayfan :Bahçelerde bekçi kulübesi.
    Sazak :Bataklık.Çamurlu.
    Sazlık :Sürekli su tutan arazi. Batak.
    Sazmak :Islak çimen.
    Sef :Yanlış. Hata.Ters yön.
    Seflik Yanlışlık.
    Seğirtmek :Koşmak. Fırlamak.
    Seki :Tarlalar arası tümsek sınır.
    Sekmen :Küçüçk tahta oturak.
    Selek :Ortaboy sepet.
    Semekse :Üzüm çorbası.
    Semete :Sebep, neden,vasıa. Uyku sersemliği.
    Sendeleme:Dengesini kaybetme.
    Sepetbaş :içi boş kafalı.
    Sepgen :Rüzgarlı yağan yağmur.
    Serenti :Direkler üstüne yapılan kiler.
    Sergü :Üzerinde kurutma yapılan örtü.Çarşaf.
    Set :Oturma yeri, koltuk,sedir.
    Sıbıç : Sebze ve meyve sapı.
    Sıçan :Küçük fare.
    Sığ :Derin olmayan.
    Sıksapı :Sökülüp kurutulan ince mısır sapı.
    Sınnak :Hayvanların ayak tırnakları.
    Sıpartlama :Elbise kolu, paça kıvılma.
    Sıpa :Eşek yavrusu.
    Sırf :inadiye. Onun için.
    Sırappa :Sıraya dizili.
    Sırgan :Isırgan otu.
    Sırıtma :Gereksiz gülme.
    Sırnaşık :Şımarık, yapışkan.
    Sırtarmak :Alaylı gülme.
    Sıvışma :Saklanma, kaybolma.
    Sıymak :Kaymak, kayak.
    Sıypırmak :Kaydırma, kenara vurdurma.
    Sibekbaşlı :Gıcık, aksi,inat huylu.
    Sifde :ilk önce, yapılan.
    Sifdiin :ilk olarak.
    Sille :Tokat
    Silek :Paspas.
    Sim :Yaldız. Parlak tel.
    Simelek :Uyşuk. işe yaramaz.
    Sin :Saklan.
    Sini :Büyük tebsi. Sofra.
    Sinmek :Saklanmak.
    Sinsi :Gizlice yapmak .
    Sirke :Yeni doğan bit yavrusu.
    Siron :Yufkadan yapılan yoğurtlu yemek.
    Sitil :Madeni su kovası.
    Sivil :Ekilecek küçük soğanlar.
    Sivsiv :Küçük fare yavrusu.
    Sofa :Evin giriş bölümü, odası.
    Soğlama :Fındık hasat sonu tekrar arama. Başak.
    Somun :Yuvarlak fırın ekmeği.
    Somurtgan :Dargın duran.
    Söfe :Kapı üstü.
    Sökütmek :Üzerindeki elbiseyi çıkartma.
    Söykenmek :Bir yere yaslanma.
    Sudökünme :Küçük ihtiyaç.
    Sulusepken :Sulu yağan kar.
    Summuk :Yumruk.
    Susak :Su kabağı.Su kabı.
    Suluk :Süzme konulan yer.
    Sülfü :Pasaklı.
    Sümüç :iki parmak arası ölçü.
    Sümsük Yalaka.Şımarık.
    Süsme :Hayvanların vurması. itekleme.
    Süzme :Kurumayan yaş çökelek.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 16.
    +1
    -Ş-
    Şablak :Tokat, şamar.
    Şal :Başa ve omuza alınan örtü.
    Şalak :Zamanı geçmiş hıyar.
    Şalgam :Tohumluk hıyar.
    Şamar :Sille, tokat.
    Şankettirme :Vurma.Ses çıkartmak.
    Şangır :Dökülme, dökme.
    Şankurşunkur:Çarçabuk toplanma. Acele.
    Şap :Acı, zehir.
    Şapırtdatma :Yiyecek yemek.
    Şapurtma :Sesli öpme.
    Şarba :Baş örtüsü.
    Şavadak :Aniden, birdenbire.
    Şavulgu :Kısa süren gelip geçen yağmur.
    Şayet :Eğer.
    Şebek :Balık, hamsi pullu.
    Şelbet :Şekerli su.
    Şelek :Küçük sırt sepeti.
    Şennik :Sebze ekilen küçük tarla. Küçük bahçe.
    Şıma :Beton, sıva.
    Şilte :Bez örtü. Yatak yorgan astarı.
    Şindik :Şimdi.
    Şincik :Hemen.
    Şiş :Örgü yapmada madeni çubuk. Tığ.
    Şişek :Yaşına gelmiş koç koyun.
    Şöfer :Sürücü.Şöför.
    ···
  16. 17.
    +1
    -T-
    Ta :Daha. işte.
    Taflan :Karayemiş.
    Taflanduzlusu:Taflan tuzlaması yemeği
    Tahtakurusu :Kokulu böcek.
    Takguma :Ağaçkakan kuşu.
    Talanmak :Durmadan bir şeylerle uğraşmak.
    Talaş :Mısır koçanı dış yaprağı.
    Tam :Ağıl, ahır.
    Tangır :içi boş ses çıkaran.
    Tangırtı :Görülmeyen ses.
    Tapma :Dalma, kaparak alma. Koparma.
    Tapış :Paylaşma.
    Taran :Sudaki taşın altındaki boşluk. Balık yuvası.
    Tarumar :Dağınık.
    Tas :Bakırdan yemek su kabı.
    Tasal :Tembel işe yaramaz. Takatsiz.
    Tasattuketmek:Dağıtmak.
    Tay :Taşınacak yük parçası. Küçük at yavrusu.
    Taylanmak .Hazırlanmak.
    Tazı :Köpek.
    Tazılanma :Çabuk olma.
    Teçin :Taze tuzsuz peynir.
    Teçir :Esnaf.
    Tedarık :Hazırlık.
    Tehin :Çok hızlı hareket eden küçük hayvan.
    Tehingibi :Atik olmak, elli çabuk olan.
    Tekne kazıntısı:Son olan çoçuk.
    Telaşa :Panik. Telaş.
    Telaşiyekalma:Telaşlanmak, Telaşa düşmek.
    Telef :Çok yorgun düşmek. Perişanlık.
    Telef tasal :Yorgun argın olmak.
    Telesimek :Susamak.
    Tesbermek :Kurumak.
    Tembi :Uyarı, ikaz.
    Tenkme :Tekleme.
    Tente :Büyük bez parçası. Sergü.
    Terbüşlü :Mutfakda kapaklı tabak.
    Terki :Sırt çantası. Eyer çantası.
    Terkeş :Ters, çok karışık.
    Tesbermek :Yorulmak.
    Tesce :Çok aceleci.
    Testi :Toprak kap.
    Tevek :Üzüm, kabak hıyarın uzun dalları.
    Tevekkel :Sakin, sessiz kişi. Gariban.Ganayaklı.
    Tez :Çabuk. Hızlı bir şekilde.
    Tıfıl :Küçük, küçücük.
    Tıkaç :Tapa, tanpon.
    Tıkız :Sıkıca kapalı, bağlı.Kapalı.
    Tıngırak :Hayvanlara takılan konik çan.
    Tıpa :Tapa.
    Tibal :Giyimine çok titiz olan.
    Tiftik :Keçi yünü.
    Tiken :Diken.
    Tili :Çok titiz kişi.
    Tir :Yemek seçen.
    Tirebezi :Pamuklu dokuma, basma bez.
    Tirizma :Toprağı derin kazmak.
    Tivsi :Küçük balık, hamsi.
    Toftaşma :Sakinleşme.
    Tokarak :Yuvarlakca.
    Tokaç :Çamaşır yıkamada kullanılan sopa.
    Tokmak :Ağaç takoz.
    Toklu :Yaşına gelmiş koyun.
    Tombul :Yuvarlak, şişman.
    Tonga :Tuzak
    Topuk :Ayağın arka kısmı. Yaylada ot çeşidi.
    Topuk otu :Yaylalarda yetişen bir ot.
    Topur :Dalda dikenli kestane meyvesi.Çotanak.
    Tor :Boncuk,oya boncuğu.
    Toy :Acemi.
    Tozak :ince hafif yağan kar.Çok tozlu yer.
    Tömbek :Diken meyvesi, böğürtlen çileği.
    Tömbelek :Küçük davul.
    Töngel :Muşmula meyvesi.
    Tulkurma :Şişme.
    Turkurma :Sinirlenme.
    Tulum :Peynir konulan koyun keçi derisi.
    Tumba :Hamtevekten yapılan balık tutma sepeti.
    Tutak :Mutfakta sıcak kap tutacağı.
    Tuzlak :Koyunlara tuz verilen yer.
    Tüksü :Yakma. Yanmış.
    Tülemek :Başlangıç. Meydana gelme.
    Tüllermek :Aniden üşümek.
    Tümsek :Yüksek yer, seki.
    Tünek :Kümesde tavuk oturakları.
    Tünekleme :Oturup bekleme.
    Tünemek :Tavuk oturması.
    Tütmek :Yanarak duman çıkarmak.
    Tütsü :Yakılarak duman çıkarma.
    Tüy :Hafif. Kıl.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 18.
    +1
    -U-Ü-
    Uçgur :Bel bağı.Don lastiği.
    Uçkurusu :Kuru dal.
    Ufra :Ekmek pişirmede sacı üzerine serilen un.
    Uğurlama :Gönderme.
    Uğurak :Varılan yer.
    Ula :Erkeklere seslenme.
    Ulo :Kadınların eşlerine seslenişi.
    Uluk :Pis, pasaklı.
    Umma :Ümit etmek
    Umsunma :Ümit ile beklelek.
    Unluk :Değirmende un konulan yer.
    Urgan :Halat.
    Uruf olmak :Üzülmek.
    Uslu :Akıllı. Sakin insan.
    Usulca :Yavaşca.
    Uşak :Erkek evlat.
    Uy :Bir hayret nidası.
    Uyartmak :Uyandırmak.
    Uyra :Rüya.
    Uyruk :Hayvanları arka kısmı.
    Uyuz :Zayıf. Hastalıklı.
    Üğüm :Fındık dalları.
    Üğütmek :Un haline getirmek.
    Ül :Undan yapılan civciv yemi.
    Ürkme :Korkma.
    Ürmek :Haylamak.
    Üşmek :Toprağı eşmek, çukur kazma.
    Üşenmek :Çekirgenlik. içinden gelmemek. isteksiz.
    Üveç :Yaşı gelmemiş erkek koyun.
    Üzmek :Dalından koparmak.
    Üzüm ayı :Ekim ayı.




    -V-
    Vacurvucur konuşma :Çok ve boş konuşmalar.
    Vakırtı :Gürültü.
    Vakurvukur etme :Çok gürültü yapmak.
    Vallah :Yemin.
    Vana :Çeşme musluğu.
    Vapur :Gemi.
    Varmak :Ulaşmak.
    Varta :Zorluklar. Tehlikeli durumlar.
    Vay :Şaşma sözü.Şaşkınlık.
    Verep :Yamaca karşı düz yol, düz gitmek.
    Vıcık :Sulu çamur.
    Vıcırtlatma :Ezme işi yapma.
    Vıyık :Kısık ses.
    Vızıklanma :Nazlanma.Şımarıklılık.
    Vire :Daima, devamlı.
    Viy :O da ne.




    -Y-
    Yaba :Çatal ağızlı tel kürek.
    Yaban :Orman.
    Yafta :Resmi kağıt.
    Yağlaş :Undan yapılan yemek.
    Yakarma :Yalvarma.
    Yal :Hayvan yiyecekleri.
    Yalak :Su toplanan çukur.
    Yalavu :Ateş alevi. Ateşın sıcaklığı.
    Yalavuz :Yalnız,tek başına olan kimse.
    Yaltaklanma :Çıkar için kişiye yanaşma.
    Yama :Yokuş, yamaç.Ek yapma.
    Yamalık :Yamada kullanılan bez parçası.
    Yambul :Topal
    Yane :Ne sandın.
    Yapma :El ile yapılan aletler.
    Yar :Uçurum.
    Yardaklanma :Kişiye yağcılık yapma.
    Yarık Açılmış.
    Yarma :Mısır kırması.
    Yarmaça :Kızılağaç odunu. Yarılmış odun.
    Yasan olmak :Ortadan kaybolmak.
    Yaş :Islak.
    Yaşmak :Baş örtüsü.
    Yavan :Tadı az olan. Tuzsuz.
    Yavşak :Bit yavrusu.
    Yavşu :Tarlada yetişen yenilen bitki.
    Yaykın :Kızılağaç.
    Yaylım :Otlak, mera.
    Yaymak :Sermek. Hayvan otlatmak.
    Yazlık :Yaylaya çıkma.
    Yazma :Başa örtülen beyaz çember.
    Yetişme :Bir yere varmak. Büyümek.
    Yelönü :içi boş fındık.
    Yen :Süt hayvanı memesi.
    Yenlik :Hafif.
    Yesir :Koşularak ebelemece oynanan bir oyun.
    Yevgi :Hayvan yiyeceği otlar.
    Yezit :inatcı, menfaatcı kimse.
    Yıldırak :Kaygan.
    Yılışık :Yalaka, dalkavuk.
    Yılkı :Yaylada başıboş atlar.
    Yıprak :Becekli.
    Yitmek :Kaybolmak.
    Yivdin :Kokulu yabani bir bitki.
    Yolluk :Gelin almada arkadaşlarına verilen bağşiş.
    Yolmak :Bitkileri el ile koparmak toplamak.
    Yoluşma :Birbirini tutarak çekiştirme. Güreşme.
    Yonga :Odun parçası.
    Yosma :Güzel alımlı. Boylu boslu.
    Yorgan :Yatakda üste örtülen örtü.
    Yoz :Kıraç arazi.
    Yörek :Beşik bezi.
    Yufka :ince açılan hamur, börek.
    Yuğlamak :Devirmek.
    Yuka :Derin olmayan. Suyun derin olmayan kısmı
    Yukarı :Üst taraf.
    Yunmak :Yıkanmak.Çimmek.
    Yüğleme :Bileleme. Ucunu sivriltme.
    Yüklü :Gebe. Hamile.
    Yürük :Atik, çevik.
    Yüzme :Gölde yıkanma.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 19.
    +1
    -Z-
    Zaar :Köpek.
    Zabaccak :Yarın sabah. Ertesi gün.
    Zahra :Değirmene giden üğütülecek mısır.
    Zara :Tahıl, mısır,buğday.
    Zaten :Halbuki.
    Zatiberi :Eskiden beri.
    Zebelemek :Ayağı dolaşmak.
    Zebil :Fazla.Çok.
    Zeğele :Akşam üstü.
    Zeklenme :Konuşarak alay etmek.
    Zembelek :Yay.
    Zembil :Kıldan dokunan sırt çantası. Askı.Zincir.
    Zemheri :Ocak ayı.
    Zıbaddatma :Kıvrılıp yatmak.
    Zıbarmak :Ölmek.
    Zıbıç, zıbçık :Sebze meyve sapı.
    Zıkkım :Zehir.
    Zıkkımınkökünü ye:Zehirlen. Bedua.
    Zıldırın zaarı :Çok gezen. Gezmek.
    Zınnık :Çok az.Zerre kadar.
    Zıpka :Yöresel pantolon giysi.
    Zırvalamak :Dağıtma. Saçmalama.Tutarsız konuşma.
    Zırzır :Sürekli gereksiz konuşma.
    Zırzop :Delidolu.
    Zıt :Ters.
    Zıtlık :Terslik.
    Zibçik .Zurnanın ötürülen kısmı. Düdük.
    Zifir :Sigara dumanı nikotin.
    Zil :Beşiğe takılan küçük yuvarlak çan.
    Zilli :Kavgacı kadın.
    Zilzurna Sarhoş.
    Zivzik :Küçük. Küçük fare.
    Zollu :iyi.Çok güzel.
    Zorlu :Güçlü kuvvetli.
    Zote : Saklanmaç oyunu.
    Zuğur :Meydana gelme.
    Zumbuk :Yumruk.
    Zülüf :Kulak yanı saçlar. Favori.
    Züğriyet :Nesil. Kök.
    Züğül :Özürlü olan. Sakat.
    ···
  19. 20.
    0
    tipik türkmen ağzı

    ağarlamak
    azcuk
    ···