/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 101.
    +5
    19 yıl sonra:
    hogwarts'a gittik pilav gününe. tabii herkesin çoluğu çocuğu olmuş, millet evlenmiş falan. normalde hiç muhattap olmayacağınız adamlarla böyle günlerde aynı masada oturursunuz ya, işte öyle bi ortam. neyse millet vay ne eğleniyor ne gülüyorduk falan diye unutulmaz anılarını anlatmaya başladı.
    hufflepuff bi çocuk "ya biz birinde profesör flitwick'i ağlatıyoduk neredeyse ahahaha" dedi. hufflepufflar falan nası gülüyor ama, çok eğlenmişler hala unutamamışlar.
    rawenclaw bi kız kalktı "birinde zeka testi çözüyorduk. hoca sonuçları okuduuu. bi baktık hepimiz sıfır almışız. sonra ağlamaya başladı birkaç arkadaşımız. meğersem 1 nisan'mış, hoca da şaka yapmış yaaa" dedi. tabii ki de en çok anlatan kız güldü bu çılgın anıya.
    neyse, sıra malfoy'a geldi. ortalık sessizleşti, herkes dinliyor. malfoy da gayet sakin
    "karanlık lord, dumbledore'u öldürme görevini bana vermişti. lanetli kolye yolladım, yanlışlıkla bi kız çarpıldı. zehirli içki yolladım, az kalsın ron gerzeği ölüyordu. baktım olmuyor, sihirli bi dolabı tamir edip okula vampir kurtadam fenrir greyback'i, bellatrix'i falan soktum. neyse ki bana gerek kalmadan snape öldürdü dumbledore'u." dedi.
    biz slytherinler kopuyoruz ama ahahahah yerlerdeyiz yok böyle bi şey.
    sıra harry'ye geldi. bu tam söz alacak ben bunun sözünü kesip sesinin taklidini yaparak "bi gün yine bayılıyorum. kazayla yasak ormanda bayılmışım. bi uyandım at adamlar beni kaçırmış terbiye ediyolar" dedim. biz yine yerlerdeyiz ama tüm slytherinler ahahahaah
    harry baktı ilgi çekemiyor, tek şansı yara izi ya hemen elini alnına zütürdü "ahhh göremiyorum ahhhh yara izim çok acıyoorr" diye acıların çocuğuyum pozu yapmaya başladı. hermione falan hemen endişelendi (bu arada şerefsizliğe bakın, kız ron ile evlendi harry hala ona şekil yapıyor)
    dedim "lan numara yapma, karanlık lord vefat edeli kaç yıl oldu şerefsiz! al, başın mı ağrıyor?" majezik büyüsü yapıp tam yara izinden vurdum bunu. bunun üzerine düello ortamı oldu, hocalar geldi ayırdı falan. oturduk tekrar masaya, ben bunlara yılların nefretini kusmaya başladım.
    harry'ye "sen oğluna annenin belalısının adını koymuş bir gavatsın! gerçi sana da kızmamak lazım, kimin adını koyarsan koy manalı olurdu. hiç öyle anlamamış gibi bakma yüzüme! seni kim görse aaa gözlerini lily'den almışsın, yok lily çok acaip hatundu yok lily fenaydı diyip duruyordu... ne tesadüf ki baban da geyiğe dönüşüyordu sık sık. yoksa annenden kaynaklanan boynuzlarını kamufle etmek için mi? ayıp lan ayıp! yazık snape hocamız kimin için ölmüş... askeri hastanedeki 30 dk'lık sağlık muayenesinde 8 kere bayılıp askerliğe elverişli değildir raporu alabilmeyi de başarmışsın kahraman? 7. filmin sonunda voldemort'tan avada kedavra yiyince bile sadece bayıldın lan! işine gelmeyen her şeyde bayılabilen bir gavatsın sen!" dedim.
    ron'a dönüp bağırmaya başladım: "ulan o kadar para kazandınız büyü dükkanından, okuldan bi öğrenciye burs mu verdiniz? okul arazisine bir sebil mi diktiniz? zaten j.k. rowling de açıklama yapmış keşke ron'la hermione'yi evlendirmeseydim diye. kadın haklı. kaç kere borç almışsınız kadından, hermione'nin dumbledore'un ordusu haberleşebilsin diye hazırladığı sahte galleonlarla borcunu ödemeye kalkmışsınız. bir de üstüne hermione'nin ailesi dişçi diye weasley sülalesi olarak gidip beleşe dişlerinizi yaptırmışsınız. sana daha ilk gün sormuştum bunu ron, yine soruyorum. utanmıyor musun ha utanmıyor musun?"
    ron'un "iyi de biz burs aldık, geri ödemeli değildi ki o." diye cevap vermesiyle kendimi tutamayıp yüzüne tükürdüm ve masayı terk ettim.
    o günden beri hogwarts'a uğramıyorum ve çok mutluyum.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster