/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +28 -10
    harry potter ve dalkavuklarıyla aynı dönemde hogwarts'ta okumuş bir slytherinli olarak kaleme aldığım gerçeklerdir. filmlere ve kitaplara konu olmuş, başta dumbledore olmak üzere çeşitli odakların büyük paralar kazandığı harry potter efsanesinin aslında neleri örtbas etmek için yaratılmış bir haksızlıklar silsilesi olduğunu tüm samimiyetimle anlatıyorum. saygılarımla.

    not:Alıntıdır.

    istek üzerine devam ediyorum beyler bekliyorum.

    21:38) Hikaye bitmiştir arkadaşlar. Unutulmuş bir hikayeydi çok komik bir hikaye bende tekrar yayınlamak istedim gerçek yazan kilin blogu altta yer alıyor herkese çok teşekkürler.

    http://slytherintrolu.blo...eminden-hogwarts.html?m=1
    ···
  1. 2.
    +16 -1
    birinci yıl:
    slytherin mezunu babamla vedalaştım, bavullarımla king's cross tren istasyonu'na girdim. saçına taç takıp kahküllerini toplayarak yara izini ortaya çıkarmış bir çocuk omzuma dokundu:
    "pardon, ben harry potter. ailemi kaybettim ve bana burada yardımcı olacak kimse yok. peron dokuz üç çeyrek ne tarafta?"
    sanırım o da benim gibi 1. sınıf öğrencisiydi. tam yolu tarif edecekken uzun boylu çilli bi herif "aaa sen harry potter'sın. ben de bakanlıkta çalışıyorum, adım arthur weasley. gel zütüreyim seni oraya." diyip müşteri çalan esnaf gibi harry'nin koluna girdi.

    neyse, sihirli duvardan geçtim ve hogwarts express'ine girdim. her yer doluydu. tek bir kompartıman boş görünüyordu: harry ve yanında altın madeni bulmuş gibi sevinçli duran kızıl bi çocuk dışında kimse yoktu.
    karşılarına oturdum. tren hareket etti. sonra bi kadın geldi, tost çikolata falan satıyormuş. ron hemen bir sürü çikolata, balkabağı suyu, yarım ekmeğe kaşar vs aldı. sonra elini cebine attı ve ahh cüzdan kovukta kalmış diye inledi. harry'nin "sorun değil ya ben öderim, sonra ateşlersin bana." demesiyle ron'un bitine kan yürüdü. beleşe aldığı yiyeceklerden bitiremediklerini adının peter pettigrew olduğunu sonradan öğrendiğimiz bi fareye yedirmeye başladı embesil.
    birkaç dakika sonra kapı açıldı, içeri hermione granger adında bi kız daldı: "sen harry potter'mışsın. oturabilir miyim?"
    kimse adımı sormuyordu, ben de hayvan incelermişçesine gözlem yapıyordum.
    hermione harry'yi soru yağmuruna tuttu, tabii harry halinden çok memnun.
    harry "ya bana bir sürü okuldan burs geldi: durmstrang, beauxbatons vs. ama dumbledore benden özellikle rica etti. 'bizim okula gel, hiçbir şeyine karışmayacam, ceza almayacaksın, quidditch kaptanı olacaksın, her konuda tam yetki.' dedi. ben de eyvallah dedim, geldim işte. ben buradayım diye ne biçim reklam yapacak ihtiyar ahahah" dedi.
    hermione büyülenmiş gibiydi, asasını çıkarıp "bak büyü yapmayı biliyorum ben." deyip asayla bi tüyü uçurmaya başladı. harry de parmağıyla yara izini gösterip "bunu da uçursana buradan" dedi.
    ron'un işi gerçekten çok zordu, bavulları falan koyduğumuz yukarıdaki bölüme uzanıp orada bi kılıftan gitar çıkardı ve çalmaya başladı.
    hermione ve harry, 1-2 dakika ron'u dinledi. parçanın bitişine yakın harry cebinden john lennon çerçeveli bi gözlük çıkarıp taktı ve hermione "aa harry! sen beatles sever misin?" dedi. harry wikipedi kokan bilgilerle beatles'tan bahsederken ron yine sessizliğe gömüldü. "ya siz ne iğrenç bi topluluksunuz" diyip çıktım kompartımandan. içeride büyülü batak oynanan bi kompartıman dikkatimi çekti.
    -beyler girebilir miyim?
    -tabii kardeş, adın ne? ben malfoy, bu crabbe, bu da goyle.

    işte aradığım nezaket buydu.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +2
      Hadi bakalim sacmalarsan belani giberim ama.
      ···
      1. 1.
        +1
        pis hogwartslı seni, ulan sen bu mugglelara anlatıyorsan bende durmstrangı anlatırım lan!!bir!r111r!!!
        ···
      2. 2.
        0
        amk bi tane beauxbatons yok zaten cibiliyetini gibtiklerim
        ···
      3. 3.
        0
        hacı sen gel benim hikayemi oku, beauxbatons luları nasıl gibtiğimizi anlatıcam
        ···
      4. 4.
        0
        Hufflepuff binmi bin... Bende hufflepuff hayranı olarak bir hikaye istiyorum..
        ···
      5. diğerleri 2
  2. 3.
    0
    reserved
    ···
  3. 4.
    0
    reserved
    ···
  4. 5.
    0
    Up up up
    ···
  5. 6.
    0
    reserved
    ···
  6. 7.
    0
    Harry severim anlat
    ···
  7. 8.
    +15
    yolculuk bitti, bavullarla aşağı indik. "genşler buradan teknelere binecez." diye bi böğürtü duyduk. babam "ayı görürsen korkma o hagrid" demişti ama yine de korktum. bu hagrid, öyle bi malmış ki kulübesinin arkasında hipogrif, ejderha, pitbull gibi hayvanları çiftleştirip yavrularını satıyormuş. hagrid, "harry nerede? gel harry, benim tekneye bin." diye onu zütürdü. oooh her yerde torpil. bizim tekneye ron bindi, üzgün görünüyordu. "utanmıyor musun?" diye sordum, öyle yüzüme baktı sadece.

    giriş kapısına ulaştık. uzun boylu nemrut bi kadın geldi, arkadaşlar hogwarts'a hoşgeldiniz falan derken adının neville olduğunu öğrendiğim gerizekalı görünüşlü bi çocuk "aha kurbağa" diye yerden bi hayvan aldı. dedim sen napıyorsun, bıraksana hayvanı.
    "ben ileride botanikçi olacam. botaniğe girmek için biyoloji netlerinin yüksek olması lazım. kesip inceleyecem bunu!" diye karşılık verdi. lan bırak dedim, itişip kakışırken mcgonagall napıyonuz diye bağırdı. bu hemen "hocam evcil hayvanımın neden kurbağa olduğunu sorguluyor" dedi. şerefsiz mcgonagall hemen beni "biz burada insanların seçimlerine saygı duyarız" diye azarlamaya başladı. yav he, liberal art school he he! ulan dedim içimden, senin otoparktaki süpürgeni çizecem. sonra bi baktım potter'la goyle itişiyor. mcgonagall siz napıyonuz orada yaa diye olaya müdahale etti.
    goyle'un kilolarıyla dalga geçiyormuş harry, göbeğini sıkıyormuş "bunlar ne ha bunlar ne" diye... school bully lan bu!
    mcgonagall "harry yapmaz öyle şey" dedi. ben goyle'un yanına gittim, çocuk ağlıyor. elimi omzuna attım. inanılmaz sinirim bozulmuştu. bizim tayfa da işte böyle ufak ufak oluşmaya başladı.
    sonunda içeri girdik.
    bi baktık bin tane öğrenci bizi izliyor. içeride de bi tane şapka, leş gibi içki kokuyor.
    "ben seçmen şapka, bin yıldır buradayım. ne mevzular gördüm gençler. siz daha kimsiniz ki lan."
    sonra bi başladı şarkı söylemeye, nara atıyor resmen:
    "hogwarts ocağı
    ırmakları var gürül gürül
    hipogrife bin uç, püfür püfür
    hagrid ayısı koşar gümbür gümbür
    ne güzeldir hogwarts ocağı

    lupin koşar hav hav
    voldemort'u var, safkanlığa tav
    sirius diyecek ölmeden çav
    ne güzeldir hogwarts ocağı

    ama cübbeli salazar slytherin efendi geldi
    laik yapıyı komple bitirdi
    yurtlar bile ayrıldı kızlı erkekli
    ne güzeldir hogwarts ocağı"
    ···
    1. 1.
      -1
      amk senin şapkanın besteye bak gülfüm kap şuku
      ···
      1. 1.
        0
        gülfüm ne amk
        ···
  8. 9.
    +1
    harry potter he :D
    ···
  9. 10.
    0
    Alıntı beyler
    ···
  10. 11.
    +1
    Up up up devam panpa
    ···
  11. 12.
    +7
    salazar slytherin kurucu üye bi kere. gelip de hogwarts'ı falan bozmadı. hogwarts tarihi öğrencilere düpedüz yanlış öğretiliyordu. geçmişin değiştirilmesi, geleceğin kontrolü falan hep 1984'te okumuştum, oha lan dedim.
    yine de seçmen şapkanın üslubunu gündemi dumbledore'un odasından takip edip tüm gün tablolardaki emekli müdürlerin esir geyiğine maruz kalmasına bağlıyorum. sonra seçimler başladı. mcgonagall isimleri okumaya başladı. harry'nin ismini okuduğu gibi seçmen şapka "gırifindooor" diye bağırdı. ciddi bi sessizlik ortamı oluştu. mcgonagall "şşş seçmen, bekleyecektin, kafasına taksın önce, sen napıyosun ya :("
    snape geldi, burada şike kokusu mu alıyorum dedi.
    dumbledore hemen "hayır snape alkol kokusu alıyorsun ehehe ah şu seçmen" falan diye şapkayı savundu.
    neyse, harry şapkayı kafasına taktı. gerizekalı seçmen tabi fark etti az önce yaptığı hatayı. baktı işsiz kalacak, düşünüyor gibi yaptı birkaç dakika. en sonunda gırifindoooor diye bağırdı.

    malfoy gitti, siliteriiiiğn.
    goyle gitti, siliteriiiiiğn.
    ben gittim, "gryffindor'a atacağım seni, bağırıyorum ona göre?" dedim ki lan seni keser elbezi yaparım şerefsiz! bu hemen siliteriiiin diye anırdı. çocukların geleceği böyle iğrenç bi şapkanın elinde işte, çok yazık.
    slytherin masasına oturduk, bir sürü abi var. snape geldi, biz 1. sınıf öğrencilerine dönüp "genşler hoşgeldiniz. size yanlış yapan olursa direkt bana gelin, gidip kırayım bina puanlarını" dedi. masadaki abiler falan da gelip bir bir tanıştılar bizimle. bunca haksızlığın içinde birlik halinde duran küçük ama onurlu bir bina olduğumuzu anladım.

    bu arada tek bir öğrenci bile hufflepuff'a seçilmedi. sonradan öğrendik ki hufflepuff tamamen kağıt üstüne kurulu kara para aklamak için kurulmuş hayali ve paravan bir binaymış... hogwarts'ta kuvvetler ayrılığı ilkesi rawenclaw(yasama)-grifindor(yürütme)-slytherin(yargı) şeklinde oluşturulmuştu. hufflepuff'ın binasının nerede olduğunu bile kimse bilmiyordu ve simgesi resmen vatandaşla dalga geçer gibi porsuk olarak belirlenmişti. biliyorsunuz porsuk tüneller kazarak bir şeyler kaçırır...
    ···
  12. 13.
    0
    devam panpa hadi amkk
    ···
  13. 14.
    0
    Anlat panpa güldüm
    ···
  14. 15.
    0
    Biliyom lan bunu acayip komik
    ···
  15. 16.
    0
    Harry Potter izlemeyen anlamaz
    ···
  16. 17.
    0
    rezerve
    ···
  17. 18.
    0
    UP UP up up
    ···
  18. 19.
    +6
    neyse seçimler bitti, dumbledore ayağa kalktı. işte hoşgeldiniz, harry potter da bu yıl bizim okulda, hogwarts gelişiyor bilmem ne. sonra çıkardı ağzındaki baklayı:
    "bakın hep hogsmeade'ten yemek söylüyorsunuz. içine ne koydukları belli deyil. yemekhanenin yanına kurduğum kantinde dambi büfe hizmete girmiştir! yiyecekseniz oradan yiyin. hogsmeade'ten yemek getiren süpürgeli kuryelerin okula girişini yaptığım büyülerle engelledim, hayatta giremezler araziye."
    bunun üzerine snape ayağa kalktı:
    müdürüm sakın yanlış anlamayın ama "yemekhanenin hemen yanına bambi büfe'den çaldığı isimle dambi adında kantin açan dumbledore, işletmesinde sigortasız ev cini çalıştırıyor!" diye iddialar var. bunlara ne diyorsunuz?

    biz coştuk tabii tüm masa. masaya falan vuruyoruz ellerimizle, alkışlıyoruz, gülüyoruz. gerçek bi solcu lan bu snape. helal olsun.
    peki dumbledore ne yaptı:
    http://2.bp.blogspot.com/...GJsyZJE8/s1600/KgOAV0.jpg

    sonra "hadi yumulun" dedi ve bir sürü yemek çıktı ortaya. çok güzel değiştiriyor gündemi bu adam.
    aslında daha ilk günden bu kadar haksızlık şike görmesem güzel okul diyeceğim ama...
    zindanımıza indik, uyuduk. tabii haksızlıklara karşı hep sesini yükselten bi bina başkanınız olursa tüm binalar manzaralı yerlerde, sizse zindanda uyursunuz. eski evrak çantasıyla samsun 216 kokan yamalı cüppesi, ilimle karanlığı yenme azmi, haksızlığa karşı çay bardağıyla idealist bi duruşu var snape hocamızın.

    iksir dersine girdik birkaç gün sonra.
    harry geç geldi, snape de git geç kağıdı getir dedi.
    harry de "ne kağıdı yeaa" falan diyor.
    snape de kovdu bunu. harry 10 dk sonra dumbledore'la geldi, bi yandan da ağlıyor...
    dumbledore dedi ki "snape, lütfen."

    neyse, snape muhteşem bi öğretmen. derste benim anlamadığım noktalar oldu. çıkışta odama gel dedi. kendi teneffüsünü bana ayırdı, anlattı yine. fedakar ve idealist bir öğretmen.
    ···
    1. 1.
      +1
      biz coştuk tabii tüm masa. masaya falan vuruyoruz ellerimizle, alkışlıyoruz, gülüyoruz. gerçek bi solcu lan bu snape. helal olsun.

      Kayış koptu burda huur çocu jsjshahsjddjsjshahhzjcjznzhd
      ···
  19. 20.
    0
    Amk çocukları ne ara okuyonuz
    ···