1. 51.
    0
    Bir kez bi' pgibiyatriyke konuşmuştum bununla ilgili. Tıpta bunun ilacının olmadığını söylemişti. işin kötü yanı hiç bir şeyi unutamıyorum. Gerekli gereksiz ne varsa. Düşündünme konusunda da artık detaylara kadar indiğim için her şeye acaba diyerek baktığım için beynim dolmaya başlıyordu. Her ne kadar başkaları için sağlıklı düşünebilsemde kendimle ilgili bir şey söz konusu olduğunda irdeliyordum her şeyi. Bu da artık saplantı haline gelmeye başlamıştı ve yavaş yavaş sıkıntılarını yaşamaya başlamıştım.
    Gönül işlerinde heleki. Kendimle ilgili tek önemsediğim nokta buydu.
    Kazım abiden biliyorum çünkü. Bence o gücünü sevgiden alıyordu.
    Hiç bir kıza dikkat edecek ne zamanım vardı ne kafam. Ama laps diye hayatına girenler olur ya insanın. Bu zamana kadar ne olduysa hep öyle olmuştur. Davet etmem kimseyi. Gelen ağırlanır giden uğurlanır birader.
    Mükemmel olmalıydı. En azından yaşayacağım sevdalık mükemmel olmalıydı.
    Ben hiç bir zaman heves ilişkisi düşünmedim. Düşünemezdim. Ama onlarda işler öyle yürümüyor anladığım kadarıyla. ilgiye aç bir insanın hayatına birisi girince ekgibliğini duyduğu ilgiyi karşısına yansıtırki o da kendine ayna olsun.
    Ben çocukluğumu yarıda bırakmıştım. Unutmuştum. O zamanlarda olan gönül işlerinde o içimdeki çocuk klişesi vardır ya onda bi' kıpraşmalar olmuştu.
    işte bu his tıpkı karanlık bi mağarada uzaklardan içeri sızan gün ışığı gibi geliyormuş insana…
    ···
   tümünü göster