1. 1.
    0
    Evet beyler biraz daha böyle devam ederse bu başlık ne yazıkki gerçek olacak gibi görünüyor…
    ···
  1. 2.
    0
    Yaşamımın son 8 yılı oldukça sallantılı geçiyor. Her defasında bir şeylere çabalasamda bir işe yaramıyor. Bense yıprandığımla kalıyorum…
    Ne diyordu Kazım "hayat denen sonsuzluğun karşısında bir çocuğuz. Düşe kalka büyürken kalkamayız bir çoğumuz…"
    Ben hep kalktım birader. Her defasında hırsla söve söve kalktım.
    ···
  2. 3.
    0
    Baktım kendi yaralarıma merhem olamıyorum. Bi' taka yaramıyor yaptıklarım. Belki kendi yaralarımı unuturum diye başkalarının yaralarına koştum. Evet çokta yaraya merhem oldum. Karşılık asla beklemedim.
    Ama herkesten tek beklentim anlayış oldu. Birazda saygı. Fikirlerime, düşüncelerime biraz saygı…
    ···
  3. 4.
    +2
    beni giber misin, ciddiyim
    ···
  4. 5.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  5. 6.
    0
    he amk hee tamam yaa çok fena marjinalsiniz amk hee okey tamam yaa
    ···
  6. 7.
    0
    rezerve. allah kurtarsın kardeş
    ···
  7. 8.
    0
    http://inciswf.com/kobrareyiz.swf
    ···
  8. 9.
    0
    hristiyansan tabut ölçünü alalım

    kefen zaten standart
    ···
  9. 10.
    +3
    Her düşüşümde bi neden yarattım kendime doğrulmak için. Öyle kimsenin kalkmam için el falan uzattığı yoktu yani.
    Bir insanı hayatta terk edebilecek herkes terketti gitti. Buna ailemde dahil.
    Zaman zaman kendim bile uzak oldum kendime. Bir insan düşünürken kendi kendine tartışır mı hiç…
    Tartışıyor dıbına koyim. Yaka paça kavga bile ediyor yüreğinin orta yerinde.
    ···
  10. 11.
    +1
    http://www.youtube.com/watch?v=c2Gx6-JQrBQ
    ···
  11. 12.
    +1
    En zor şeyde insanın kendini teselli etmek zorunda kalması. Bu ne acıdır Allah yaşatmasın kimseye.
    Olmuyor çünkü birader. Cidden olmuyor. Bir başkasının verdiği yalan bir teselliye kanıyor insan hemen. Ama kendi doğrusunu bildiği yalana inanmıyor.
    Ama size inandığım bir şeyi söyleyeceğim biraz klişe olacak ama. Sevin lan. Hakkını vererek sevin ama he…
    Oyle gibinizin keyfine daldan dala atlamayın bi' yerden sonra.
    ···
  12. 13.
    0
    Belkide bu 8 yıl boyunca dayanma gücünü aldığım kaynaklardan biride budur.
    Biride Kazım Koyuncu'dur.
    Oğlum siz hiç kendibizi karşınıza alıp hayırdır birader dediniz mi lan.
    Her gün takıldığınız o arkadaşlarınızla goygoy ya da alkol masasında karı kız muhabbeti yaparak ciddi şeyler konuştuğunuzu düşünmeniz dışında.
    Ayık kafayla rakı masasında akla gelenlerle dolaşmak ne demek bi' fikriniz var mı
    ···
  13. 14.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  14. 15.
    +1
    aklınızdan böyle şeyler geçirmeyin yahu
    ···
  15. 16.
    0
    Hep en kolayı olmuştur insanlar için. Kaybetmeyi kabullenmek. Başı sıkışınca gibtir olup gitmek.
    Küçüktüm oğlum o zamanlar. Öyle derinde düşünemiyorsun. Bende denedim. Her günki gibi sokağa çıkıp gitmeyi. Geri dönmemeyi.
    O zamanlar tanıdım Kazım'ı. "Biliyorsun kaçar için birgün, sürgün başlar…" diyordu.
    işte o zaman başladım kendimi gibtir edip başkalarını düşünmeye başlamaya…
    ···
  16. 17.
    0
    Henüz yeni yıkılmış bir aile. Yıkıntılarının üzerindeki dumanı dağılmamış. Havada kocaman bi' şaşkınlık asılı kalmış. Enkazın altında annem ve ben…
    Ne bir eş ne bir dost. Kimse yok lan düşünsenize. Çocuksun ve karşında çaresiz gözü yaşlı bir kadın. Ve bu senin annen…
    Nereye gidiyorsun öyle kuyruğunu kıstırıp.
    işin zor kısmı buralarda başladı. Kimse çıkıpta şunu şunu yapmalısınız demedi.
    Çocuk aklınla sokaktaki maçı yarıda bırakıp koşa koşa yere düşmek üzere olan yaşantımızı tutmak zorundaydım. Tüm bu olan bitene bi' köşede sümüklerimi kollarıma sürerek ağlayamadan.
    ···
  17. 18.
    0
    Evet bu noktadan itibaren kendimi bırakıp annemin yerine yaşamaya başladım.
    Öncelikle onun bu dönemi kolaylıkla atlatması ve bi' şekilde hayata kaldığı yerden daha da sıkı tutunmasını sağlamalıydım.
    Annelik içgüdüsü gereği benim için çok fazla üzüldüğünü anlayabiliyordum. Bunun için öncelikle ona onun zannettığı kadarda zayıf olmadığımı göstermek zorundaydım.
    Meğer insanın dosta böyle zamanlarda ihtyacı oluyormuş. Çocuk yaşta dost? Kulağa ne kadar saçma geliyor değil mi…
    Annem kardeşleriyle, komşularla dertleşip kafasını rahatlatırken çevremde kimsem olmadığından o zamanlarda başladı bende bu "çok düşünme" hastalığı. Ya da takıntısı. Hep öyle dediler çünkü. Bir sürü de iş açtı başıma.
    ···
  18. 19.
    +1
    Her gece annenizin ağlayarak sarılmasıyka uyandığınızı düşünsenize gecenin bir yarısı.
    Nasıl bir pgiboloji değil mi…
    Bu nereden baksanız bi' 6 ay kadar böyle devam etti. Annem için pgibologlar ayarlayıp onu buna ikna etmekte bana kaldı tabii.
    Dayımlarla bu konularda adam gibi oturup konuşmalar yapmaya başladım. Artık çocukluk faslı sona ermişti tamamen.
    Yinede kimse çıkıpta "sen nasılsın?" sorusunu sormadı bir kişi dışında.
    Nasıl olduğumu söyleyemeyeceğim annem dışında.
    Baştan şunu da söyleyeyim cidden anneler kadar kimse size değer veremez.
    ···
  19. 20.
    +1
    o değilde kazım kim ?
    ···