/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 102.
    +2
    hikaye bitti arkadaşlar orjinalini bulup sizler için paylaştım, o kadar emek verdim bir şuku atın.
    ···
    1. 1.
      0
      Sen adamsın ulan
      ···
      1. 1.
        0
        eyw pnp, böyle kaşarlara prim vermeye gerek yok hiç.
        ···
    2. 2.
      0
      Orijinal hikayenin linkini de atarsan hayrına efsane olur
      ···
      1. 1.
        0
        http://www.incisozluk.com...C3%B6zler-k%C3%B6y%C3%BC/
        ···
  2. 101.
    +1
    Üçgözler köyünde yaşananlar her zaman bir sır olarak kaldı. O gece neler yaşandı 15 arkeologa ne oldu nasıl öldürüldüler hiç bir zaman aydınlatılamadı... 2006'da hastaneden çıkan cengiz yıllarca edasını aradı... 14 nisan 2014'te kendisini asarak intihar etti... Cengiz olarak anılan şahıs samed isminde bir arkeologtur. Olaylar samedin gözünden cengiz ismiyle anlatılmıştır. Yer şahıs isimleri değiştirilmiştir...
    ···
  3. 100.
    +1
    zaten firdevs hoca ve öğrencilerden ikisi bayılmıştı.. Kapı aniden bir gürültüyle açıldı öyle bir gürültü ki kafamı kaldırdım. Kapıdan gelen edaydı.. Bembeyaz bir elbesi içinde gözlerinin altında simsiyah olmuş perişan halde edaydı. Hemen ayağa kalkıp ona koşacakken idris hoca beni bakışıyla oldugum yere çökertti. idris hoca buraya gel sakın kaçmaya çalışma buraya gel diye türkçe arapça aramice bağiriyordu. Edanın adım atcak hali yoktu girdi içeri öylece bana bakıyordu. Ben artık kafamı kaldırmıştım. Hüngür hüngür ağliyordum 7 yıldır köpek gibi sevdiğim kız ne haldeydi elimden hiç birşey gelmiyordu.. idris hoca nas felak ve saffat surelerini okumaya başladı bağırarak eda kendisini duvarlara vuruyordu. Her yeri yara bere kan olmuştu.. Yürü dedi bana göstereceksin o kitabi yürü... Gelin benle dedi. Ben ayağa kalktım Timur hoca da kalkmıştı gözleri patlayacak gibiydi korkudan başka kimse gelmedi peşimizden. Eda önde yürüyor biz arkasından gidiyorduk... idris hoca bağirarak komutlar veriyordu. Kazı yaptıgımız yere geldiğimizde eda durdu. Burası mı dedi arkası dönük şekilde kafa salladı. Kaz şemhurişin kızı kaz dedi. Eda elleriyle kazmaya başladı. Aklım almıyordu parmaklarıyla kazıyordu. yarım saat kazdıktan sonra 1 tabut çıktı. Aç dedi eda acı çekiyordu aç diye bağirarak birşeyler söyledi yine Eda açtıgında tabutu, tabutta hayvan iç organları iplikler bez bebekler yazılı kağitlar domuz başları vardı. idris hoca edaya bir tokat atarak sen benimle oyun mu oynuyorsun diye bağirdi. Bana istediğimi vereceğimi dedi kurtuluşun yok . Eda gülerek vereceğim dedi ama sesi o kadar kalın ve çatallıydı ki idris hoca arapça birşeyler söylemeye başladı yine eda yerde çırpınıyordu benimle oyun oynama kaz şemhurişin kızı kaz diyordu. Bu azabın bitmez yoksa kaz. idris hoca o kadar bağiriyordu ki artık gücüde azalmıştı sendeledi düşer gibi oldu eda hemen dönüp saldıracakken muskayı görüp yine yere yattı. 1 saat geçmişti eda tekrar kazmaya başladı bir tabut daha çıktı aç dedi. Tabutu açtıgında içinde 4 tane 3 gözlü kanlar içinde erkek bebek vardı idris hoca ağlamaya başladı bunlar benim doğup ölen çocuklarım diye dakikalarca ağladıktan sonra yine kaz diye birşeyler söyledi eda yine kazdı gün artık ağarmaya başlamıştı Timur hoca yere düşmüş nefes alamıyorum diye yardım istiyordu... Eda bir tabut daha çıkardı açtıgında içinden bir kitap çıktı... Ben o an bayıldım...

    Gözlerimi açtıgımda ilçe karakolunun revirindeydim. Ahmet binbaşı başımda bekliyordu.. Hepsinin rüya olduğunu kurtulduğumu düşünüyordum.. Ahmet binbaşı,
    + iyi misin.. kendine geldiysen konuşalım
    - iyi değilim ama konuşalım buyrun
    + Dün Timur hoca bizi aradı sabah 8'de kazı evine gelin dedi. Bizde sabah kazı evine geldiğimizde parçalanmış cesetler gördük. Herkes ölüydü tek canlı sen kalmıştın neler oldu anlat
    Herşeyi teker teker anlatmıştım. idris hoca kim eda nerde dedi.. idris hoca ve edaya dair hiç bir iz yoktu. Avucunda bunu bulduk diyerek bana bir muska getirdi ordaki askerlerden biri.. Sonrasında soruşturma kapsamında ankara'da 3 ay hapis yatıp cinayetlerle bir bağım olmadıği anlaşıldı. Aklı dengesi yerinde değil denilerek 2003 ağustos'tan 2006 ekime kadar istanbul ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde yattım. Daha sonra ordan kaçtım yıllarca edayı aradım. Ailesine ulaşmaya çalıştım. Hergün mardin haberlerine bakıp bir ceset bulunup bulunmadıgını inceledip bir iz bulamayınca, Türkiye'de eda'yla aynı gün doğan seda isimli insanları aradım.. Hiç birşey bulamamıştım... Olay iç işleri bakanlığı tarafından örtbas edilip insanların hepsinin doğal yollarla öldüğü kamuoyuna açıklandı.. Olay o doğrultuda şekillendirilip unutturuldu.. Olaya şahit ahmet binbaşı olaydan 6 ay sonra arabasına pkk tarafından konulan c4 sonucu şehit oldu. Yakub hoca istanbulda evinde çıkan yangın sonucu hayatını kaybetti.. Olaya karışan insanlardan ben hariç herkes hayatını kaybetmişti. idris hoca ve eda'ya dair hiç bir iz bulunamamıştı... Üçgözler köyü vakasının tek şahidi ben kaldım...
    Tümünü Göster
    ···
  4. 99.
    +1
    O esnada edayla 1996'dan beri yaşadıgımız süreç geldi sırasıyla her adım hızlandırılmış şekilde gerçekleşiyordu. Eda'nın istanbulda kadro bulması kübrayla arkadaş olması hiçbirşey tesadüf değilmiş meğer. Sonra bir anda kübra'nın abimi korumak için balıkesirli hoca tarafından görevlendirilen bir müslüman cinni olduğunu görmem beni bayıltma noktasına getirmişti. herşeyi izliyordum görüyordum gözlerime inanamıyordum. Abimi koruyamayan Kübra, benim edayla iletişimden sonra kendisini bana adamış. Kazıya gelme isteği edayı baskılaması herşeyin bir anlamı varmış meğersem. Ankara'da dibimizden ayrılmayışı, ben edayı ankara2ya geldiğinde o kadar çok özlemiştim ki fırsat bulsam birlikte olma hayalleri kurmuştum. Ama bulamamıştım. Zaten kazı deposunda birlikte oluşumuz bizim için ilkti. ilk birlikte oluşumuzdu belki ankara'da birlikte olsak abimin kaderini yaşayacaktım bende. Edayla depoda birlikte olduktan sonra kübranın bizi izlediğini gördüm, Bütün cinni şerrilere karşı hayatı pahasına beni korumasını izliyordum. Kübra benim için ölmüştü.. Peki neden Eda korunuyordu bu cinniler tarafından ? Bir anda bir apartman dairesinde kadın çığlıkları olan bir odaya gittim. Odada siyah elbiseli kadınlar bir kadını doğumuna yardımcı oluyordu.. iki kız çocugu doğdu, kadın kucağına alıp ya havaya kaldırıp ya şemhuriş diye bağirdi. Kadınlar sevinçliydi. Orda birine eda birine seda ismini verdiler. Eda üçgözler köyünden miydi ? artık dayanacak gücüm kalmamıştı.Tam o esnada büyük bir gürültü her yer sallanıyordu bir anda geri döndüm herkes hüngür hüngür ağliyordu idris hoca gırtlağı patlarcasına bağiriyordu...
    ···
  5. 98.
    +1
    Gece yarısı olduğunda hepimizin ortasına gelip ağlamakla karışık arapça aramice birşey okumaya başladı. Kafamı kaldırmıyordum ama herkesin ağlama sesini duyuyordum. Timur hoca bile içini çekerek ağliyordu korkudan. Bir anda oda kayboldu sadece odada ben kaldım ve ayna kaldık. Ayna televizyon gibiydi. Abimin hayatı sahneler halinde geçiyordu.. Abim nurgul ablayla yürüyor geziyor okula gidiyor eve geliyor hızlıca bütün süreç geçiyordu. Birden abimle nurgül abla bir otel odasında birlikte oldugunu gördüm. Başka bir göz bunları izliyordu... bu sahneden sonra abimin geçirdiği bunalımları görmeye başladım yaşadığı acıları düşünceleri herşeyi ben yaşıyormuş gibi hissediyordum.. Annem babamla balıkesirdeki hocaya gittiğimiz ana gittik, hocayla yaşanılan süreç anlatıkkları resmen oradaydım.. Hocanın yazıdıgı muska verdiği öğütler.. Ordan bi anda bir köy odasında gittim bir kadın doğum yapıyordu. ikiz bebek oldu biri oğlan biri kız bunların büyümesi birinin idris hoca olması birinin balıkesirdeki hoca olmasını gördüm. O an kardeş olduklarını anladım.. Hocanın koruması abimi koruması için müslüman bir cinniyle anlaşma yaptıgını gördüm.. abimin Üçgözler soyundan gelen bir kızla birlikte olması müslüman cinninin koruyamamasına sebep verdiğini gördüm.. Sonra bir anda abimin 14 nisan 1993 günü kendini nasıl astığı sahne geldi aynaya, Çektiği bütün acıları ben çekiyordum, Sandalyeye vurduktan sonra bütün çırpınışlarını görüyordum. Kurtulmak için ayağını basacak yer araması çaresizliği, gözleri yerinden çikacakti.. Bütün acılarını hissediyordum. bütün bu olanları ben izlerken başka bir gözde herşeyi izliyordu. Rüya içinde gerçekti herşey...
    ···
  6. 97.
    +1
    Aynaları tek tek eve taşıdım. Baya yorulmuştum ve açlıktan bayılacaktım. günlerdir kimse doğru düzgün birşey yemiyordu. Bütün herşeyi bir kenara bırakıp herkes yemek yemeye başladı bende karnımı iyice doyurup bi sigara yakıp dağları izliyordum. Timur hoca gelip akşam o evde birşeyler yapacakmışız hoca 9 kişi dışında herkesi odaya kapattı yine dedi. sigarayı hızlıca çekip attım yere. Hadi gidelim o zaman dedim artık ne olacaksa olsun. Kafayı yiyordum. Allahtan başka kimseden korkmuyorum dedim içimden. Ayetel kürsiyi okuyup idris hocanın yanına gittim. Evde aynaları büyük odaya taşımış onları ayarlıyordu. o Esnada bir göz işaretiyle timur hocayı dışarı çağirdim. Biraz uzaklaştıktan sonra
    +Hocam ahmet binbaşıyı arayın sabah tam 7-8 gibi buraya gelmesini söyleyin. Muhtemelen biz sabah ezanına kadar burda kalacağiz başımıza ne iş gelcek bilmiyoruz belki hepimizi öldürecek bu adam en azından 7-8 gibi askerler gelsin güvenliğimiz için dedim. Düşündü tamam sen geç ben arayıp geliyorum dedi.
    Ben tekrar eve gittiğimde herkesi bir aynanın başına oturtmuştu. 2 ayna boştu birine sen birine timur hoca oturacak kesınlıkle ben söyleyene kadar kimse kalkmayacak dedi. Çantasından safran mürekkebi çıkartıp en baştan firdevs hocanın yanına gitti. Alnına bir göz çizdi ve elllerine bişey yazdı o arada Timur hoca geldi onada anlattı Timur hoca yanıma oturdu. Herkesin alnına safran mürekkebiyle gözler çizip avuç içlerine birşey yazıyordu. Aynı işlemi banada yaptı. Herkes aynasına baksın kimse kalkmasın kimse birbirine bakmasın dedi.. Biz orda o şekilde en az 2 saat oturduk o bu geçen sürede evin her odasına gidip kendi kendine birşeyle söylüyordu. Hepimiz korkudan bayılacaktık.
    ···
  7. 96.
    +1
    ilçeyi geçtikten sonra dediği gibi yol ayrımına gelmiştim. Girip girmeme konusunda kararsız kaldım acaba kaçıp gitsemiydim bu hoca beni suçlamaya başlamıştı herşeyde, cinayetlerimi üzerime yıkar diye korkuyordum. Merkeze gidip otobuse binip gitsem herşeyden kurtulurdum ama bu seferde kaçarsam tüm suçu kabul etmiş pozisyonuna düşüyordum. illa ki polis beni bulurdu. Yol ayrımından içeri girdim dediği gibi her köyün girişinde elinde ayna olan birileri beni bekliyordu. Korkudan altıma sıçacaktım. Arapça birşeyler deyip elimdeki muskaya bakıp aynayı teslim ediyorlardı. 9 aynayıda aldım geri üçgözlere doğru yola çıktım. Edayı bulma ümidiyle ilçede 3-4 kez tur attım sokaklarda ama yoktu. Köye vardığımda idris hoca muskayı istedi avucumdan verdiğimde resmen terimden ıslanmıştı muska. Açıp baktı sonra geriye sarıp avucuna aldı. Aynaları eve taşı dedi vaktimiz daralıyor...
    ···
  8. 95.
    +1
    idris hoca ibni cuheşa'nın ismini zikrettiğinde korktugu gözlerinden okunuyordu. Başladı anlatmaya, söylencelere göre, 700 lü yıllarda arap çöllerinde insan gibüetinde yaşayan bu cinni insanları yoldan çıkartmak için Yaratıcı'dan ayırıp kendilerine iman etmeleri için bu kitabı kaleme almış. Cinnilerin hizmetkarı ya da cinni bir varlıkmış ibni cuheşa. Bir çok arap kabilesi bu kitabın gücü yüzünden çöllerde kaybolup gitmişler. Endülüs medeniyeti bu kitap yüzünden yıkıldı diye de eklemişti. Peki kitaba ne oldu diye sordu Timur hoca, idris hoca
    - Kitap dönemin alimleri tarafından yasaklatıldı ve lut gölünde hepsi sandıklarla gömüldü dedi. Babam bana içeriğinden bahsetmişti. Kitabın bir nüshası bulunup yok edilememiş . Son kitap yüzyıllardır üçgözler köyünde saklanıyormuş dedi idris hoca inanmamıştım ama bu kumaşlarda yazılanlarla örtüşüyor diye ekledi. cengiz bilerek ya da bilmeyerek tekrardan bu cinnilere hizmet etmeye başladı. Dünyaya yayılmış bu kitabın korunmasına baş koymuş ademilerin buğünkü soyları tekrardan kötülüğü hakim kılmaya başlayacaklar bu gece bu işi bitireceğim ne pahasına olursa olsun dedi. idris hocanın cocugu yoktu 7 göbektir birbirlerine aktardıkları bu ilmi kimseye aktaramamıştı bunun pişmanlığı gözlerinden okunuyordu... sonra sabah bahsettiği 9 farklı köyden 9 farklı ayna istediğini tekrar yineledi. Timur hoca bana baktı ben gözlerimle yalvarıyordum beni göndermeyin diye. idris hoca cengiz gidip alıp gelecek dedi. Ben kabul etmesem de avucundaki muskayı avucuma verince bir güç buldum. Köylerin hepsi birbirine yakın dedi ilçeyi geçtikten sonra dokuzlar diye mezra var yol ayrımında ordan gir birbirleriyle bağlantılı irili ufaklı 9 köy var hepsinin girişinde seni bekleyen birileri olacak ellerinde ayna var kırmadan hepsini al ve akşam ezanı okunmadan geriye yetiş dedi. Yanıma kimseyi alamadan yola çıktım...
    ···
  9. 94.
    +1
    Bu duvardakileri kim getirdi buraya kim astı bunları buraya diye bağırıyordu. Ben astım der demez bir tokat yedim anlamatam. Sen kiminlesin kime hizmet ediyorsun köpek diyerek tokatlar atıyordu aramice birşey söylüyordu burnum kanamıştı. Timur hoca araya girdi, Hoca hemen dönüp o kumaşları indirip kenara attı. Dışarı çıkıp bir bardak su içtim. Ne oldugunu anlamamıştım. idris hoca gelip sen kiminle birliktesin kime hizmetkarsın karşılıgında ne aldın karşılıgında ne verdın diye sürekli bağırarak birşeyler söylüyordu. hiç birşey anlamıyordum dediklerinden. Meğer hikmet hocanın bana verdiği kumaşlar farklı kumaşlarmış. Anlattım hocam ben burdan kumaşlari ilçedeki hikmet hocaya zütürdüm okuması için sonra kaybettim. Sonra Hikmet hoca bana bulduğunu söyleyip git bunları aynı yerine as dedi o aile iyi bir aile diye anlattı. Senın anllatıgın hikayeye benzer şekilde bende gelip astım. Hiç birşey bilmiyorum. Felak ve nas surelerinin oludugunu söyledi bana. idris hoca bağirarak ne Felağı ne Nası burda cinni ayetler var dedi. Tam olarak ne zaman astın dedi hatırlıyor musun . Düşündüm Öznur ölmeden iki gün önceydı sanırım. Bunu astıktan sonra olaylar başlamıştı sanırım. idris hoca ibn-i Cuhaşe\'nin Kitabü\'l Azazil kitabını duydunuz mu hiç dedi ?
    ···
  10. 93.
    +1
    Timur Hocaya dönüp, 9 farklı köyden 9 farklı ayna istiyorum dedi. Ayrıca şu eve bakacağim dedi. Bu ev babamın bahsettiği ev rüyamda gördüm dedi.. Timur hoca ayağa kalkıp beni de alarak eve doğru yürümeye başladık.. Muska hala avucundaydı.. Kapıyı tam 9 kez vurduktan sonra bismillahirahmanirrahim diyerek açtı... içerisı yıkık dökük harabeydi halideydi. olamaz dedim içimden burası böyle değildi. Etrafı inceliyordu büyük odaya yönelip içeri girdiğinde bağırarak birşeyler söylemeye başladı. Aklım çıkacakti korkudan..
    ···
  11. 92.
    +1
    Vakit geldiğinde sırtına alıp gömmeye zütürdü. Herkesin nutku tutulmuştu hiç kimse ağzini açmıyordu. Sohbetlerde her zaman yok şöyle yok böyle diye konuşanlar kim olduğu bile belli olmayan yaşlı bir hocanın her dediğini yapıyordu.. Hoca öğlen 2 gibi geldi ağlamaktan gözleri şişmişti. Herkesi toplayın konuşacagım dedi. Anlatacaklarım var herkes burda olsun dedi. Herkes kendi derdine düşmüştü Eda'yı anan bir kişi bile yoktu, jandarmaya bile haber vermemiştik. Herkes çardağa geldikten sonra konuşmaya başladı..
    - Şu türbeyi görüyor musunuz dedi. O türbe değil o bu köyün en kara son büyücüsüydü. Yaklaşık 100 yıl önce öldüğünde onu buraya gömmüşler ve türbe olarak anılmasını sağlamışlar. Bana bunu babam anlattı ona da babası anlatmış biz 7 göbektir bu çevrede hak ile batıl'ın mücadelesini vermek için uğraşıyoruz.. Kübrayı tam karşısına gömdüm şer ile hayr artık karşı karşıya dedi. Bu bölgedeki insanlar yüzyıllardır büyücülerden büyüden medet umdular Allaha sığınmak yerine ona el açmak yerine bu yola girdiler. bu köy yüzyıllardır şer ile haytın mücadelesine örnektir. Bundan 50 sene önce kadar babam bu köyden mehametli iyi birinin isteği üzerine köyü mühürlenmişti. Şer türkiyenin her yerine dağılmıştı ama uyuyordu. intikamlarını alacakları günü bekliyordu. Siz bu şerri cinnileri uyandırdınız dedi. Bu köy yüzyıllardır büyük günahların eşiği. Zamanında mezopotamya'nın en şerri cinni ehli kabalacıları burda gelip kapı açtılar tam sizin kazıdığınız yerde.
    9 Alemi burda burda birleştirmeye çalıştılar. 3 meleki 3 şeytani 3 ademi varlık deryasınının kapılarını burada açtılar...

    Bunları anlatırken herkes gözlerini kırpmıyordu bile, Yüzlerinde garip bir korku vardi. Hayatlarından vazgeçmişcesine hiç birşeyi takmıyordu kimse. Ben hem çok korkuyor hem edamı düşünüyordum..
    ···
  12. 91.
    +2
    Bu olanlar karşısında elim kolum bağlandı. Tek başıma nereye gidecektim. Mecbur bu işin sonuna kadar köyde kalacaktım. Hemen idris hocanın yanına gidip ne yapacağimizi sordum Köyün yanı başındaki yıkık dökük türbeyi görecek şekilde başka ufak bir tepeciği işaret etti idris hoca, bana kazma kürek verin diyerek.. öğlen namazına yetiştirmem lazım yeter bu günah dedi.. Kazmayı küreği aldı gitti gösterdiği yere. Hiç bir yardım istemedi kimse de gelmesin dedi. O esnada Firdevs hoca tek başına kübrayı yıkmaya gitmişti. Hiç bir kız öğrenci yardım etmeyi dahi kabul etmemişti. yaklaşık 1 saat sonra, idris hoca geldi üstü başı tız toprak içinde kan ter içinde soluk soluğa hazır mı yıkandınız mi dedi, Firdevs hoca evet değince, tamam dedi.. saatine bakıp yarım saat var temiz elbise giydir kızım sana zahmet dedi. Gidip gömeyim.. timur hoca biz gelmeyecek mi diye sorduğunda hayır ben tek gömüp geleceğim dedi..
    ···
  13. 90.
    +2
    Tam kapının kolunu tuttum arkadan firdevs hoca napıyorsun sen dedi, Hocam edayı rüyamda gördüm köyün çıkışında beni bekliyor çıkmam lazım dedim. Duymadın mı sen hocayi cengiz dedi duymadın mi kimse çıkmayacak kapı açılmayacak sabaha kadar hocam siz değilmiydiniz bu tür olaylarla kazı boyunca her akşam geyik yapan ne oldu size inanmaya mı başladınız dedim ? Gülmeye başladı o an yakub hocanın geldıgı gece olduğu gibi bir deprem oldu herkes çığlık çığlığa Timur hoca artık insanları susturmak için su dökmeye başladı yüzlerine. Sabaha kadar edayı düşündüm. Ezan falan duyduğumuz yoktu idris hoca ne zaman isterse o zaman çıkacaktık. Gün ağarmaya başladıgında kapı sesi geldi, idris hoca kapıyı açmıştı çok şükür diyerek tek tek herkesi kontrol etti. Kan revan içindeydi öylesine güçlü ki bu habisler ben ilk böylesine denk geliyorum dedi. Sabah 8 gibi oldugunda Timur hocayı ve beni alarak Kübra'yı almaya gideceğiz dedi. Düştük peşine arazinin alt tarafına doğru yarım saat yürüdükten sonra gerçektende kayalıklar oldugunu fark ettik. biraz daha gidince kübrayı gördük idris hoca doğruları söylüyordu Timur hoca çöküp kalmıştı olduğu yere.. ağliyordu.. idris hoca benden yardım istedi kübrayı sırtlayıp oda ağlamaya başladı ah kızım güzel kızım diyerek.. Bu kadar yaşlı birinin nasıl cenazeyitaşıdığını aklım almıyordu. kaybından yaklaşık kübrayı 1 hafta sonra bulmuştuk ölümüne dair hiç bir iz yoktu öznura olanlardan aklıma gözlerini kontrol etmek geldi elimi göz kapaklarına koydugumda altının boş olduğunu fark ettim.. Allahım nasıl bir şeyin içindeydik Eda kayıp kübra ölü idris hoca manasız şekilde herkesi kontrolune aldı istediğini yaptırıyor görmeden herşeyi biliyordu. Aklım almıyordu çıldırıyordum duanlar ediyordum bunların hepsinin rüya olması için... Kazı evine geldiğimizde herkes ağlamaya başladı.. Kusanlar bayılanlar ortalık yine karışmıştı. idris hoca firdevs hocaya nasıl yıkanacagını tarif edip kübrrayı yıkamasını istedi. Biz karşı çıktık ailesine göndermemiz lazım ilçeye gidelim jandarmaya haber verelim dedik.. Bu kızın kimsesi yok onun sahibi benim, benim sahibim o dedi.. Çok saçma bir şekilde Timur hoca kabul etti, Timur hocayı kenara çekip hocam bu kızın ailesi buraya gelirse ne diyeceğiz zaten kayıp haberi ulaşmıştır siz naptıgınız farkında mısınız ? evladım dedi adam gelip günlerdir aranan kızı eliyle koymuş gibi buldu bu sana garip gelmiyorda gömmemiz mi garip geliyor dedi ? ne diyorsa yapacağiz başka çıkar yolumuz yok.. hocam kübrayı alalım bütün herkesi minibuse doldurup ilçeye gidelim eda'nın kayıp oldugunu jandarmaya bildirelim.. Hayır dedi bu iş çözülmeden ben burdan gitmeyecegım sen gibtir olup gidebilirsin cengiz dedi..
    Tümünü Göster
    ···
  14. 89.
    +1
    Köye doğru yola çıktık, idris hoca ben ve neslim ilk defa üçgözlere gidiyoruz. Nelere sebeb verdiğinizi biliyor musunuz diye fırça çekiyordu. Bir yanda dualar okuyor bir yanda kendi üzerine iğneyle birşeyler dikiyormuş gibi el hareketleri yapıyordu. Buğün bitti artık yarın gidip naaşı alalım defnedelim dedi duası bitince. Ne defini ne naaşı diyince kübra kızımız dedi. Ee eda ne oldu jandarmaya haber vermemiz lazım diyince, o gelecek o illa gelecek dedi. Köye vardıgımızda idris hoca, boynundaki muskayı avuçlarına aldı, sıkıca dua edip kapadı. Benim soyum burdaki şerri cinnilerle 7 göbektir mücadele ediyor, ilk kez karşı karşıya onların evine geldim dedi.. Benim rüyalarıma giren evi göstererek o ev bu dünya gibidir hem her türlü masumiyetin hem her türlü kötülüğü içinde barındıyor hem tövbeler kapısı hem şirk kapısıdır dedi. akşam olunca herkes bir odaya dolsun ve orada kalacak dedi. Artık akşam namazıyla sabah namazı arası size rahat vermeyecek bunlar dedi. onlar kim biz napıyoruz.. akşam namazına yarım saat kala kalacağımız yeri sordu gösterince yarım saat konteynırın etrafında dolaşarak kendi kendine konuştu. Bizi komple içeri soktuktan kapının eşiğine kuranı kerim koyarak kapıyı kapattı. Ve dışarıdan ben sabah ezanı vakti gelince kapıyı açacağim o saate kadar kesinlikle kapıyı açmayın dedi. Herkes deli gibi oturuyordu öyle bir durumun içindeydik ki birisi de kalkıp yeter atlayıp gidelim arabaya diyemedi... O gece ne zaman gözüm dalsa eda rüyama giriyordu çok zordaydı köyün çıkışına kadar gelmiş orda benim almamı istiyordu bir iki üç derken artık gidip bakmak istedim tam kapıya yöneldim hocanın dedikleri aklıma geldi ama ya edam köye kadar geldiyse orda çaresizce beni bekliyorsa..
    ···
  15. 88.
    +1
    Odanın dışında eda yoktu, bütün odaları gezdim kadın mutfakta yemek yapıyordu sordugumda dışarı çikti dedi. Dışarı çıktım güneş beynimi yakıyordu kimse yoktu. Kafayı yemiştim sinirden iyice ağlamaya başladım edam'da kübra gibi öldü düşüncesiyle onuda aldılar hissiyle çöküp kaldım. Timur hoca ve idris hoca gelip beni kaldırdılar, timur hoca bu defteri nerden aldın dedi, bende hikmet hocadan ilçeden dedim.. Oğlum bu kitapta neler yazıyor biliyor musun diye idris hoca bağırmaya başladı. Allahım neyin içindeydim edam gitmişti kimsenin umrunda değildi. Bekleyin hemen ilçeye gideceğiz kitabı aldığın adamı göster bana dedi, bekleyin üzerimi giyip geliyorum dedi... Arabaya bindik idris hoca'nın elinde çanta vardi. Ben 10 dakika kadar arabayı kullandıktan sonra çektim sağa hocam yapamıyorum neyin içindeyiz diye yapıştım yakasına geç arkaya dedi bağirarak Timur hoca direksiyona geçip ilçeye kadar sürmüştü. Ben köpek gibi pişmandım Eda'ya ilk haber verdiğimde bu kazı için gitmeyelim demesi aklıma geliyordu, Sözünü dinlemedim hepimizi yaktim... Arabadan indiğimde ayaklarım tutmuyordu hoca beni silkip yürü zütür beni oraya dedi. Hikmet hocanın evinin önüne geldiğimizde elimel gösterdim burası diye, Hoca dalga mı geçiyorsun sen bizimle burada it yaşamaz dedi. Ben kafamı kaldırıp eve baktıgımda ev yıkık harabe bir yerdi... Hocam allah kuran çarpsın burasıydı diye yeminler etmeye başladım. Allah kahretsin dedi idris hoca, beni önerende aynı kişimiydi evet hocam dedim allah kahretsin dedi, Benide yakıcaksınız benide gözleri büyümüştü korkudan... Yürüyün köye gidiyoruz dedi... Hocam eda yok dedim eda, sizin köyde kızı aldılar diye bağirdim, merak etme çıkıp gelecek dedi...
    ···
  16. 87.
    +1
    Abimden bahsetmeye başlamıştı, Abin 1991 yılında üçgözler köyünden lanetlenmiş bir soyun kızına aşık olmuş dedi. Evet ben hatırlıyorum abim üniversiteye geçtikten sonra bizim alt mahalleden nurgül ablayla sevgili olmuştu. Ama nurgül abla sinopluydu adım gibi emindim. Hocam nurgül abla diye birisi vardı dediğiniz tarihlerde evet ama o sinopluydu dedim. Evladım dedi, bu köy Hz. musadan beri defalarca kuruldu defalarca lanetlendi. Hz davud hükmettiği cinleri bu topraklara sürdü. Onlar çok güçlü şerri varlıklardı. Bu köy defalarca yıkıldı, bu yıkımdan sağ kalanlar anadolu coğrafyasının çeşitli yerlerine bu bölgenin en uzak diyarlarına göç ettiler. Abinin aşık olduğu kız üçgözlüler köyünden gelen neslin kızıydı. Bu köyün insanları hep sahipliydi. Bu şerri cinniler bu soyun kızlarını sadece kendilerine yar ettiler. dışarıdan bu ailelere girmeye çalışan bu ademi canlıları öldürdüler. Bunları dinlerken dona kalmıştım bir an defter aklıma geldi. Uzattım hocaya açtığında odayı simsiyah bir toz kaplamıştı. Hoca bağırarak birşeyler söylüyordu gözlerinden yaş geliyordu.. güçlükle kendine geldikten sonra bu kitabı nerden aldınız karşılığında ne verdiniz diye timur hocanın yakasına yapıştı. O ara dışardaki kızı getirin dedi gözlerimden yaş geliyordu... Kaskatı kesilmiştim çabuk getirin dedi kendimi toparladım odadan çıktım.
    ···
  17. 86.
    +1
    eda odadan çıkınca siz neyin içinde oldugunuzu bilmiyorsunuz dedi. Siz naptınız yıllardır mühürlenmiş büyüyü tekrar ortaya çıkarmışşınız siz ne yaptınız herşeyi anlatın tek tek dedi. Bu büyü yüzünden içinizdeki en masuma kıyılmış dedi. Biz hocayla göz göze gelerek öznur dedik. hoca hiddetlenerek hayır dedi kübra. içinizdeki en masumu almışlar. nasıl olurdu kulaklarıma inanamıyordum. O esnada malzemeler geldi. Eda'ya kızım sen dışarda bekle kapıyı kapat dedi. Ben tam karşı çıkacakken Timur hoca ayağıma dokundu. Hoca leğen dolu suya iğneler batırıp birşeyler söylüyordu. Söylediklerinin yarısı kuran sesine kulak aşınalığın olduğuı için arapça olduğunu anlamıştım diğer yarısı , Abimin rüyamda bana dediklerine benziyordu. Sudan bir bebek ayakkabısı çıkarttı. gözlerime inanamıyordum leğen boştu. Dikkatlıce incelemiştim en başında sonra hiddetlenerek bir kilit çıkardı. oda sallanmaya başlamıştı. idris hoca iyice bağırmaya başlamıştı. davut yıldızına benzer birşey daha çıkartıp durdu. Nefes nefeseydi kan ter içinde kalmıştı, Gidip odanın tavana yakın en üst noktasından bir kitap getirdi. şimdi saffat süresini okuyacagım içinizden bana sürekli amin diyin dedi. Yıllarını bilime vermiş ateist Timur hoca bir leğenin başında bir cinci hocanın dediklerini yapıyordu. içinde bulunduğumuz durum o kadar garipti ki dışardan biri görse bayılıp kalırdı. Hoca bitirdikten sonra kübra kızımızın naaşı araziden yarım saat kadar uzaklıktaki kayalıklarda dedi. Onu ordan alın ailesine teslim edin. Yıkılmıştık o an kübra'da öldü diyordu hoca. içinizdeki en masum insan demesi beynimi durdurmuştu.. Şok içerisinde hayalle gerçek arasında rüyayla uyanıklık halinde öylece kalakalmıştım..
    ···
  18. 85.
    +1
    Timur hoca biraz düşünüp tamam gelsin burda durup napacak Firdevs çocukların başlarında zaten dedi. Hemen gidip edayı çağirdım nereye gittiğimizi bilmiyordu hoca sorarsa bende rüya görüyorum de dedim. Aylayıp arabaya ilçeye gittik. Ordan detaylıca öğrendikten sonra eğriağaç köyüne yola çıktık. uzunca bir süre yol sürmüştü baya uzaktı. En sonunda tabelayı görünce sevindik. köye gidriğimizde 10-15 haneli dağ başında küçücük bir köydü. Ortalıkta kimse görünmüyordu. kornaya bastık bir camdan kadın çıkıp kürtçe birşeyler diyip kahverengi kapılı evi gösterdi. Biz şaşırmıştık arabadan inip gidip kapıyı çaldık. 70 80 yaşlarında aynı hikmet hocaya benzeyen birisi kapıyı açtı.
    -Kime bakmıştınız
    + idris hocayı arıyoruz biz
    - Buyrun benim
    + Hocam yardımınıza ihtyacımız var birkaç birşey danışmak istiyoruz dedi timur hoca.

    Biz kadının evi direk göstermesinde doğaüstü birşeyler arıyorduk. Hocaya sordugumuzda gülümseyip genelde dışarıdan yabancılar benim için köylüler komşularda sağolsun direk gösterir dedi. Bu esnada biz küçük bir odaya geçtik edaya gözüm takılmıştı eda oldukça gergin ve korak görünüyordu. Hocada ona ara ara bakıp duruyordu. Belli ki korkmuştu. timur hoca biraz olayı anlattıktan sonra cengiz başından geçen olayları anlatacak dedi. ilçede cengize sizin adınızı vermişler. Ben söze girip en baştan bütün olayları anlatıp konuyu abime bağladım. Başımıza gelenlerin hepsini rüyalarımı üçgözler köyünü kazıyı herşeyi anlatmıştım 10 dakikada hızlıca. Hiç sözümü bölmeden dinledi... Siz üçgözler köyündeki laneti bilmeden hangi akla hizmet buraya gelip kazma vurursunuz kazılar yaparsınız çıldırdınız mi siz diyerek çıkıştı. Hocam abime ne olduğunu siz biliyormuşşunuz dedim. Karısına seslenerek bir leğen su iğne istedi. Karısı uzak bir odadan tamam dedi. Hoca ayağa kalkıp sandığın üzerindeki kitaplardan birini alıp tekrar yanımıza oturdu. Hoca edaya kızım sende yardım et tek başına benim hanım taşıyamaz suyu dedi. Eda timur hoca'ya bakti, kafa salladığını görünce istemeyerek korkarak ayağa kalkıp arka odaya gitti...
    ···
  19. 84.
    +1
    Hocanın bu kararına şaşırmıştım. inançsiz bu tarz şeyleri takmayan birisiydi. Eğriağaçtaki hocadan ne umuyordu. Bu arada hala kübra aranıyor ama hiç bir iz bulunamıyordu. mardin şehir otogarı dahil incelenmişti. sanki yer yarılmış içine girmişti. Bu durumda kendime pay biçiyordum benim yaptıklarım yüzünden kaçıp gitmiş olabilir diye vicdan azabi duyuyordum.. Ama oda benim gözümden sakındığım edama kötülükler yapmaya çalışmıştı. Edanın kılına zarar gelse benim gibi sakin birisi canavar olabilirdi. Sabah oldugunda yarım yamalak kahvaltımızı yaptık. Timur hoca kimseye çaktırma gidip gelelim ilçede sorar öğreniriz köyün net yerini dedi... Ben edayı kazı evinde tek başına bırakmak istemıyordum. Korkuyordum ona birşey olacagından ama Timur hoca yalnızca ikimiz gideceğiz dedi. Defteride yanına al dedi... Deftere ilk başlarda uydurma gözüyle bakan, defteride istemişti Timur hoca'damı birşeylerin olağan dışı oldugunun farkına varmıştı. Ben çekine çekine hocam biliyorsunuz edayla aramızdakiler, ben burda bırakmak istemiyorum bizimle oda gelsin gözüm arkada kalmasın dedim. Bağırarak cengiz burdaki herkes benim evladım cocuğum Eda'yı kurtaracagızda bunlar mı ölsün dedi. Hocam bilmiyorsunuz oda rüyalar görüyor gelse belki birşeyler çıkar yalanını söyledim. Eda rüya falan görmüyordu ama yalandan başka çarem yoktu. Edanın başına gelecek herhangi birşeyde ben yaşamazdim ...
    ···
  20. 83.
    +1
    Beni görünce susup salakça gülmeye başladılar. Size bakmaya geldıgımı söyleyip biraz sohbet ettikten sonra geriye çıktım. O ara bir sigara içip hemen odaya geçecektım. Sigarayı yaktım kontenynırın etrafında doşalışıyordum. Bir baktım o evde yine ışık yanıyordu. Allahım dedim böyle birşey yok yine hayal görüyorum. Gözlerimi ovuşturdum zihnime hükmetmeye çalışıp öyle birşey olmadıgını kendime söylüyordum. Ama ışık gitmiyordu bildiğin ışık vardi. Artık ne olacaksa olsun Allahın her türlü şerden sana sığınırım dedim. Hüseyin inanci teslimiyetçi ruhu kendini sadece yaratıcıya emanet etmesi bana cesaret vermişti. Gittim ama eve girmeye zütüm yemiyordu camdan bakmaya karar verdim. Camdan içeriye bakınca yine bir kalabalık vardı. Ağlamayla gülmek arasında bir haldeydiler . Ortada benim alıp sonradan getirdiğim kumaş parçalarını sermişler üzerine o kanlı bebeği yatırıp birşeyler söylüyorlardı hızlı hızlı siyah giyinmiş kadınlar sürekli eğilip kalkıyorlardı. bir anda sustular dedim bunlar bana dönecek yine gitmeliyim sonunu beklememeliyim derken tam döndüm Timur hocayla karşı karşıya geldik. O an kaskatı kesilsem de rahatlamıştım. Cengiz yarım saattir nerdesin iki dakikalıgına seni yolladık kayboldun merak ettim çıktım dedi. Napıyosun burda ne var içerde deyip kendi de bakmaya çalıştı. Oğlum iki dakikadir seni izliyorum boş boş içeriyi izliyorsun ne gördün içerde dedi. hocam geçelim anlatayım dedim.. Geçtik odaya banada uzattı pet şişeyi, bende iki yudum aldım zehir gibi rakıydı. Başladım anlatmaya bu evde gördüklerimi yaşadıklarımı Eda'nın bayılınca benı mutfaga taşımasını falan. şaşırdı eda seni tek mi taşımış dedi... Evet dedim hocam güçlüdür öyle ufak olduguna bakmayın dedim... Cengiz neyse dedi sen yokken ben düşündüm sabah işleri halledelim eğriağaç köyüne gidelim bi konuşalım dedi.. Bakalım ne diyecekler...
    ···