/i/Korkunclu

Korkularımız yaşamımızı yönlendirir.
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +2 -1
    evet beyler...

    bu başlıkta anlatılacaklar tamamen gerçek olup 2011 yılının ilk aylarında yaşanmıştır...
    ···
  1. 2.
    0
    reserved bakalım tutarsa reklam alırız
    ···
  2. 3.
    0
    öncelikle hikayenin yaşandığı yerlerden görüntüler :

    http://www.buemlak.com/im.../3/188537001348688102.jpg
    mw2.google.com/mw-panoramio/photos/medium/15204145.jpg
    ···
  3. 4.
    0
    en başından başlıyorum beyler..
    herşey istanbul arel üniversitesini o gibik tercih belgesine kodlamam ile başladı.
    daha sonra düşdük yine yollara tekirdağlı olduğum için eğitimime istanbulda devam etmem benim için çokta sıkıntı yaratan bir durum değildi.
    istanbulda hatrı sayılır çevrem olması ve bir vakıf üniversitesi olan arelde sebehlere kadar pompa yapıcam hayalleriyle
    yanıp tutuşurken.
    arel in 4 yıllık ana kampüsünün istanbulun dışında çatalca ormanlarının yamacına tepekent adı verilen
    yarım kalmış bir projenin villa kentin göbeğine kurulan uçsuz bucaksız otlakların arasında bir eğitim kompleksiydi arel.
    ···
  4. 5.
    0
    dedim ya tepekent dediğimiz yer 4000 villayı kapsayan bir şehir büyüklüğünde..
    ama bu villaların yüzde 80 i harabe/kaba inşaat aşamasında yarım kalmış.
    diğerleri ultra lüks ünlülerin ve para içinde yüzen binlerin tatilde ayda yılda 1 uğradıkları karı kız atıp amdan zütten gibiş
    yapmak için kullandıkları yapılardı.

    adeta bir şehir büyüklüğünde olan bu yerin en önemli özelliği üniversiteye yakın evlerde kalmak isteyen bir grup gib kafalı
    öğrencilerin ve bu villaları koruyan gözleyen birkaç düzine azeri/türkmen gibi yurt dışından gelen çalışma izni olmayan
    insanların bulunmasıydı.

    yani aslında tepekent kişi başına 4-5 sokak köpeğinin düştüğü bir küçük bakkalı içinde kocaman bir gölü olan
    terkedilmiş bir şehir gibiydi.

    umarım kafanızda bişeyler canlanmıştır.
    ···
  5. 6.
    0
    yani öyle bir yer düşünün gündüz 5000 öğrencinin pompa yaptığı yiyiştiği çayırlarda geceleri tilkiler tavşanlar koşturuyor.

    işte bende bir grup sıyırmış arkadaşın aklımı çelmesiyle ikamet etmeye karar veren talihsizlerden biriydim.
    herşey böyle başladı.

    üniversitenin hemen bir sokak ötesinde öğrenciler için dizayn edilmiş triplex bir villa ile görüştük.
    ismi de e2 amk. adam evi kaba inşaat halinde almış bizim gibi gib kafalıları kandırıp yerleştiririm hayaliyle binayı 13 öğrencinin yaşayabilecei bir
    mekana çevirmiş.

    zaten biz 8-9 kişi daha önceden tanışan arkadaşlarız. konuştuk aylık herşey dahil (elektrik-su-doğalgaz) kişibaşı 500 liraya fit olduk yerleştik.
    dedim ya aslında 13-14 kişi kapasiteli olmasına rağmen mekanın sahibi izlenimlerime göre para içinde yüzen bir binti.
    yani gerek tesisin yeni açılmış olması gerek konumu gereği müşteri bulmasının zor olmasıyla başka kimse gelmeyecek gibi görünüyordu.
    ···
  6. 7.
    +1
    işte bu şartlar altında üniversite maceram başladı şimdi kimse bana villalarda yaşamışsın lan bin tripleriyle yaklaşmasın
    ücra bir köyde bile daha rahat ederdim.
    neyse çok samimi olduğum 2 arkadaşımın altında arabası olması sebebiyle afedersiniz zütüm yere değmiyordu.
    arada ayda 1 hafta kadar bende pederden arabayı alıp gibiş peşinde koşuyorduk. dersleri falan takmıyoruz tabi.

    e2 ye taşındığımızda bodrum katında bir türkmen çift yaşıyordu. beglü ve karısı taybüke
    bunlar e2 nin sahibi yaşar denen zengin binin mekanı kollaması bizim mekanı fuşuş vb kötü emellerimiz için kullanmamızı
    engelleyen ve bizler binada olmadığımızda etrafı silen süpüren mutfağı temizleyen insanlardı.

    e tabi haliyle pekte umrumuzda değillerdi. yarım yamalak türkçeleriyle utangaç tavırlarıyla kendilerini sevdirselerde
    sakladıkları birşeyler olduğunu onlardaki o gizemli tavırları anlamamak mümkün değildi.
    ···
  7. 8.
    +1
    dinleyen yoksa uğraştırmayın beyler.
    ···
  8. 9.
    +1
    neyse ev arkadaşlarımla ilk tartışmalarımız tabiki hangi bin hangi odayı alıcak tartışmasıydı.
    haliyle hepimiz üst kata yerleşip hem alt katın tangırtısından kurtulmak hem üst katta balkon keyfi yapmak istiyorduk.

    çöp çektik onu yaptık bunu yaptık ben üst kat hakkımı kaybettim amk
    ee alt kattaki odaları geziyim dedim.
    full camekan duvarı olan bi oda vardı alt katta tualeti banyosu da içinde biraz küçük ama sanki odada mı yaşıycaz amk deyip burayı yerleşme kararı aldım

    yerleştiğim oda beglü ile taybüke nin odalarının hemen üst katıydı.

    günün sonuna doğru tüm bin arkadaşlarım kimi memnun kimi isyankar odalarına yerleştiler.
    benim odamda full camekan bulunması nedeniyle geceleri camın dibine tilkiler insan görmemiş vahşi sokak köpekleri fareler vb gibko yaratıkların gelip geçmesi artık alışkanlık haline gelmeye başlamıştı...
    bu kadar taktan durum arasında beni en çok ürperten odama 15-20 mesafede bulunan yan villanın daha soğrusu harabenin o ürpertici o gibindirik ıssız esrarengiz havasıydı.
    ···
  9. 10.
    0
    günler geçtikçe eğlencenin dibine vuruyorduk.
    ben maddi durumu fena sayılmayan ama öyle varlıklıda sayılmayacak bir aileye mensubum.
    allah şükür durumumuz iyi. ama arkadaşlarımın çoğu zengin biniydi.
    arabalara atlayıp taksim senin beyoğlu benim canımız ister gecenin 2 sinde yeşilköye kokoreç yemeye gideriz yok ordan
    bunlar bişeyler alır gelir eve içeriz kimisi dumanlanır
    anlarsınız ya ipimle taşşam gibimle kuşaam bir hayat yaşıyoruz.

    ama herşey bitip herkes odasına çekildiğinde o günün verdiği yorgunluğun gürültünün ardından odamda sessizliğe gömüldüğümde
    alt kattan gelen garip ve yükselip alçalan arapçaya benzeyen haykırışlar dikkatimi çekiyordu
    ···
  10. 11.
    0
    @10 ne diyon aq ?
    ···
  11. 12.
    0
    Reserved
    ···
  12. 13.
    0
    ben tabi millete şaka yapmayı ne olmuş ne bitmiş bilmeyi seven biriyim.
    neyse giriş katında olmam vesilesiyle sık sık odamdan dışarı açılan camekan kapıdan dışarıya çıkar sigara yakardım
    ve her defasında dışarıda o villanın çorak çöplüğü andıran bahçesinde birbirine bağlanmış kaşıklar muskaya benzeyen
    siyah deriden yapılmış değişik gibko şeylere rastgeliyordum.

    hergeçen gün artarak dikkatimi çeken bu olaylar karşısında bazı yakın arkadaşlarıma bunu anlatmaya karar verdim ama
    zütüm yemiyor bunlar sabah akşam dumanlı gezen hayatı gibine takmış yaşayan binler beni ciddiye almayacakları gibi
    olayı taşşağa vurup madara olmak istemiyordum.
    ···
  13. 14.
    0
    birgün şubat yada martın başı bir gün soğukalgınlığı nedeniyle derse gitmedim.
    hava bulutlu ve rüzgarlı.
    e2 de sadece ben ve beglüyle karısı var.
    odamda pineklerken alt kata mutfağa inip ketıla bi su koyım çay yapim diye aşağıya inmemle birlikte azeri çiftin odasından çığlığı duymam bir oldu.
    o an hiç tereddüt etmeden koşarak odalarına daldım.
    şok oldum. heryerde renk renk mumlar yanıyor. duvarlarda bile beglü muallaksi başına siyah bir şapkaya benzer birşey geçirmiş zikir çeker gibi kendini yerden yere savuruyor.
    önünde eski metal bir leğen gibi bişey içinde su var elindeki kağıtları suya atıyor..
    o an karısı kapıda duran bana doğru koşup 'dışarıııııııııı çııııkkk (ve başka bir dilde bişeyler daha saydırıyor)' dedi
    ···
  14. 15.
    0
    o an şoktayım tabi elimde yıllardır kullandığım fenerbahçeli bardağım yere düştü paramparça oldu.
    ben kendimi köşedeki koltuğa bıraktım napıcam diye düşünüyorum.
    beyler olayın ciddiyetine varın lan en yakın yerleşim merkezi 15 km.
    yanıbaşımda el bombası patlamış gibiyim.
    böyle kulaklarım çınlıyor amk
    birden koşarak odama çıktım hemen zütüme pantolon geçirdim üstüme bişiler aldım burnum aka aka üniversiteye koştum.
    cafeye çıktım arkadaşım hamdiye mesaj attım cafeye gel diye.
    ···
  15. 16.
    0
    Reserved
    ···
  16. 17.
    0
    hamdi hemen damladı yanıma.
    benim hala ellerim titriyor..
    noldu köpekler mi kovaladı ? dedi bu bin.
    oğlum gel otur şöyle beglü varya bunlar sakat işlerle uğraşıyor odalarına girdim lan heryerde mumlar tütsüler
    hamdi tırstı önce napıcaz dedi.
    atladık arabaya biraz kafa dağıtmak için gezdik gece mecbur tabi geldik yine geri.
    diğer çocuklar olaydan habersiz gib gibi dolaşıyor ortalıkta hamdiyle ben alt kata indik
    beglü muallaksini çıkarıcaz dışarı konuşucaz öyle karar verdik.
    kapıyı 2 kez tıkladık içeriden gelen tıkırtıdan sonra birbirimize baktık o anda arkamızdan gelen sesle irkildik.
    'heyirdir gardaşlar'
    beglünün yüzündeki o pis sırıtma tüm yaşananları anlatır gibiydi.
    hamdi de bana baktı konuşmam için ' abi ne oldu öğlen napıyordun öyle ' dedim.
    dua çığrırız biz her gün dedi heyirdir ürkütmüşüz mü seni dedi.
    hamdi bini sırıttı bunun üzerine.
    hiç böyle dua görmedik dedim döndük odamıza çekildik.

    o gece elimde cam bardak halının üzerine yere uzandım.
    ve bu kulaklar duydu. hala zikir çeker gibi bilmediğimiz bir dilde inişli çıkışlı bağırıp çağırıyordu.
    ···
  17. 18.
    0
    öyle uyuya kalmışım birkaç saat.
    yerde yatmak çok kötü binler uyandığımda saat gece 3 tü heryerim tutulmuş
    susuzluktan ölüyorum masadan bardağı alıp damacanaya doğru yürüdüm damacana camekan duvarın hemen önünde.
    o sırada bilinçaltımın esiri oldum bir anlık gafletle o esrarengiz viraneye doğru gözüm kaydı.
    ve birden dona kaldım siyah çarşaflara bürünmüş bir varlık elinde bir mum ile o viranelige doğru yol alıyordu.
    ben ise hala damacanadan su pompalamaya devam ediyordum.
    bardak dolmuş taşan sular çoraplarımı ıslatmaya başlamıştı.
    ···
  18. 19.
    0
    o an yeni uyanmış olmanın verdiği sersemlikle gözlerimi kısarak cama iyice yaklaşarak yeniden baktım.
    ben karanlıkta salınarak ilerleyen o çarşaflı siyahlara bürünen hareket eden varlığı gördüğümde ki bunun insan olduğunu varsayıyorum
    ve birkaç adım geri çekildim elimi ağzıma zütürerek düşünmeye başladım.
    odadan çıkmaya bile tırsıyorum.
    tek duyduğum ses duvardaki saatten gelen tik tak..
    o an nasıl bir gibik kafadaysam ilk yaptığım telefonumu alıp şortumun cebine koymak oldu.
    spor salonunda kullandığım 1 çift yeni ayakkabı yatağımın altında duruyordu.
    telaşlı bir halde ayağıma geçirdim.
    askıda duran kapişonlu uzun kollu dalgayı sırtıma geçirirken bir yandanda camdan harabeliğe bakıyorum.
    ve mum ışıklarının oluşturduğu gölgeleri görüyorum.
    insan yoğun baskı altında kaldığında çok farklı saçma bazen zekice bazen komik şeyler yapabiliyor
    ben ise yüzüme 1 el su vurduktan sonra dolaptan kıyafetlerin asılı olduğu metal çubuğu çıkardım.
    kendimi koruma içgüdüsüyle bunu da yanıma alarak kapıya doğru yöneldim.
    ···
  19. 20.
    0
    rezerved sınav var sınavdan sonraki gece sendeyim
    ···