/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +5
    MRX için şuku
    ···
  2. 27.
    +5
    -Dünya'ya yolculuk-

    Level 6 : Dünya Araştırma Görevleri








    Gözlerimi açtığımda, kendimi lüks bir otel odası tarzı biryerde bulmuştum.Camları yoktu ve kapının üstünde kod girme mekanizması vardı.

    Banyo,buzdolabı ,yatak ,raf , dolap ve üstünde telefon vardı.Ayrıca büyük bir televizyon , tam karşımda duruyordu.

    Ben etrafı incelerken, Bay Ruiz'in sesiyle irkildim.

    Başımı kaldırdığımda, Televizyon ekranında Bay Ruiz vardı.

    -Rafın üstündeki telefonu görüyor musun babyfaceboy? Bu telefon hep yanında kalacak , sadece sana verilen görevleri yapacaksın.Görev dışındaki yerlere gitmen yasak.Senin ne yaptığını ve nerede olduğunu , harita üzerinden görüyoruz.

    Şimdi sadece bizden haber bekle.

    Televizyon kapanmıştı .

    Buzdolabına doğru yol aldım, buzdolabında meyve suları ,çikolata , konserve kutular gibi gıdalar mevcuttu.Masanın üstünde bir paket gördüm , içini açtığımda
    Pizza kutusu ile karşılaştım.Karnımı doyurduktan sonra, kapıya doğru yöneldim.

    Ama oda ne? Kapının bir kodu vardı.

    Ensemdeki kodu girdim hemen , 1b24b46b.

    -Hatalı Kodlama-

    Tekrardan girdim , 1b24b46b.

    -Hatalı Kodlama-

    Evet bir hapishanede gibiydim.Bay Ruiz'den haber bekliyordum, yatağa uzandım ve uykuya daldım.

    Bay Ruiz'in sesiyle uyandım, telefondaki saate baktım saat 04.05'ti.

    -Hazır mısın babyfaceboy.

    -Hazırım bay Ruiz.

    -Dolabı aç , ihtiyacın olan herşey orada.Kapıdan çıktıktan sonra, görevin telefonuna gönderilecek.

    Kapının kodu , 142115402.

    Dolabı açtım ;

    -Siyah kıyafetler ,siyah botlar ve siyah bir hırka vardı.
    Bunları hepsini giydim, kapıya doğru ilerledim ve kodu girdim ,

    142115402.
    -Doğru Kodlama-

    Kapı açılmıştı.Tekrardan Dünya'ya hoşgelmiştim.Şiddetli bir yağmur vardı.Siyah kapşonlu hırkamın, kapşonunu başıma geçirdim.

    Telefona hemen mesaj gelmişti.

    -Kapının önündeki siyah araca bin o seni görev noktasına zütürecek.Daha sonra yeni görevlerin telefonuna gönderilecek ve sakın kimseyle konuşma.Sadece görevine odaklan- "Mesaj Sonu"

    Büyük bir siyah araçtı, araca bindim , sessizce bekliyordum.Cama çarpan, yağmur tanelerini sayabiliyorduk.

    Ve yaklaşık 20 dakika sonra görev noktasına geldim.Ormanların içinde bir villa gibi bir yerdi.Burası neresiydi ve kimindi?








    Villanın ön bölümünde 2 tane siyah gözlüklü koruma vardı.Villanın ismine , dikkatli bir şekilde baktım.Villanın ismi ;

    -Serkan inci Malikanesi-

    Evet burası Serkan inci'nin malikanesiydi.

    -Mesaj Sesi-

    Serkan inci'nin Usb Belleğini gizlice alacaksın.Etrafını iyi incele, gözünü dört aç ve sakın yakalanma!

    -Mesaj Sonu-
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Kısa kesmişsin yaa
      ···
  3. 28.
    +5
    Bugün uzun bir yeni bölüm geliyor.
    ···
  4. 29.
    +4
    Dünya görevleri başlıyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=A_GjZvsbPzU

    Bugün yeni bölümler geliyor.
    ···
    1. 1.
      +2
      Panpa sabırsızlıkla bekliyorum ama çok yavaş yazıyorsun be günde 3-4 part bari at
      ···
    2. 2.
      0
      Video çok iyi lan bravo
      ···
  5. 30.
    +4
    Harbi manyaksın olum sen ciddi şizofrensin dıbına koyım
    ···
  6. 31.
    +4
    Taner bunuda calar amksabah git koşarak patentini al
    ···
  7. 32.
    +3
    Ulan sozlukte boyle kaliteli hikayeler gormeyeli uzun zaman oldu simdilerde bakiosun google dan kopyalamis hepsi
    ···
  8. 33.
    +3
    Lan bin niye beni koydun oraya
    ···
  9. 34.
    +2
    kimin bu am filmi çok güzeldi
    ···
    1. 1.
      0
      Who am i
      ···
  10. 35.
    +2







    Angel ,ben ve Frank özel bir odaya giriş yapmıştık. XXXX ayar verme evrenine gitmeye hazırlanıyorduk..
    3 tane etrafı saydam kabin vardı. Angel bana ve Frank'a bakarak. XXXX ayar verme evrenine gitmeye hazır mısınız?

    Angel konuşmaya başlamıştı :

    -Sen orada sadece, bir simulasyonun içinde bulundun.O evrende yaşayanları daha önce görmedin.O evrene gitmeye hazır mısın?
    Sözlere Frank devam ediyordu :

    -O evrene gidip, Serkan inci gerçeklerini anlatıp, insanları arkamıza almalıyız. Evet gidiyoruz!
    Ben kendi kabinime girmiştim. Telaşla sormuştum :

    -Bu evrene ışınlanmayı daha önceden denediniz mi?
    Frank atıldı :

    -Bayağı oldu aslında, ama başarılı gitmiştik.Ama yakın sürede sorarsan, bir tavşanı ışınlamıştık.

    -Ne oldu tavşana peki, ışınlandı mı?

    -Onu daha önce gören olmadı.Ha-ha-ha...
    Angel düğmeye basmıştı.Ve ekledi :

    -15 saniye içersinde gidiyoruz!
    Angel'de kendi kabinine geçmişti. Beklemeye başladık...

    10-9-8-7-6...

    5

    4

    3

    2

    1
    ---
    -XXXX ayar verme evreni-

    FRANK'IN YER ALTINDAKi GiZLi MEKANI

    Gözümü açtığım zaman kabindeydim. Yoksa gelmemişmiydim? ağzım çok kuruydu ve vücudumu çok zor hareket ettiriyordum. Frank ve Angel kabinlerinden çıkmış koltuklarından oturuyor ve laptoplarına bakıyorlardı.

    Frank beni görüp

    -Dostum babyfaceboy, kendini tuhaf hissetmen normal.Çok su içip ,hızlıca nefes alman gerekiyor. Zira burada oksijen oranı Dünya'ya göre %3 daha az, alışman 2-3 gün sürecek.

    Kabinden çıkıp ilerlemeye başladım. Büyük bir dolap vardı , içinde bir sürü içecekler vardı.

    -Vov, bunlar ne böyle Franké !

    -Franké mı ? ha-ha-ha.Çok şaşırmaktan telefuzların değişti babyfaceboy. Orada istediğin ve bilmediğin bir sürü içecek vardı. Mavi kutudakiler, su ihtiyacın, kırmızılar gazlı içecek ve yeşiller enerji içecekleri.

    Büyük bir mavi kutuyu alıp , içmeye başlamıştım. Tadı çok güzeldi, Frank'a dönüp :

    -Eee ? Ne yapacağız burda Frank?

    -insanları buradan kurtacağız Babyfaceboy..

    -Nasıl kurtacağız?

    -Hepsinin Dünya'ya yollayacağız ve sonra bu evreni yok edeceğiz!

    -3 tane ışınlanma kabini ile mi?

    Frank gülerek elindeki kumanda'ya bastı. Arkasındaki duvar açıldı ve arkada 100 lerce ışınlanma kabini vardı.

    -işti gizli projem babyfaceboy. insanları buradan kurtacağım ama projem sadece bu değil. Peşimden gel!

    Yürümeye başlamıştık, Angel'da arkamızdan geliyordu.Bir odaya girmiştim...

    Bir sürü üstü kapalı , cam kutular vardı.








    -Bunlar ne Frank?

    Angel atıldı :

    -Bunlar kurtuluşumuz , babyfaceboy.Son teknoloji , nitrojenle iletişime geçen reaktörler.

    -Yani?

    -Patlayıcı...
    Tümünü Göster
    ···
  11. 36.
    +2
    4 gün sonrasına alarm kurdum bitir okuyacağım en sonunda tüm sözlüğe ayar verecek gibi
    ···
  12. 37.
    +2
    moruk çok iyi konu bulmuşun ya, manyak espriler, malzemeler çıkar burdan. tam filmi çekilmelik konu panpa patentini falan al sen bunun bak çalarlar.
    ···
  13. 38.
    +2
    Efsane olur tebrikler
    ···
  14. 39.
    +2







    Frank ve Angel büyük bir sesle, ooooo çekmişlerdi.Frank bana bakarak :

    -James eski ayarcılardan babyfaceboy.Üzülme bu evrende, James'tan ayar yemeyen yoktur .

    James'ta bana bakarak:

    -inanma ona, ben sadece Frank'a ayar veririm ha-ha-ha.

    Ben masadaki çerezleri ve çikolataları yiyordum.Angelde beni takip ediyordu.

    Frank ve James'da içkilerini ve çerezlerini yiyorlardı.

    Frank :

    -James bir projem var.Bize radara yakalanmayan bir kıyafet yapabilir misin?

    -Ben terzi miyim Frank.Ne oldu? Sen zaten dikkat çekmeyen bir herifsin, sen bu kıyafetinle gidersen seni kimse takmaz zaten, ha-ha-ha.

    -James dostum ben ciddiyim.
    James'in yüzüde dikkatli bir hal almıştı.

    -Nano teknoloji bir kıyafet istiyorsunuz, size ayarlayabilirim.Kaç tane olacak?

    -3 tane , bana ,babyfaceboy'a ve Angel'a.

    -Çalışmam için bir yer lazım ama.Nerede çalışacağız?
    Frank tebessüm etmişti :

    -Kuzeyde, bir yer altında bana ait bir yer var.Çalışmaları orada yürüteceğiz.Siz Angel'le oraya gidin ,ben ve babyfaceboy ekip için bir kaç kişi daha arıyacağız!

    Dışarı çıkmıştım, Angel ve James , Kuzeye doğru hareket etmişlerdi.

    Biz ise Batı tarafına doğru hareket ediyorduk.

    -Nereye gidiyoruz?

    Silah üstadı , Johan.Eskiler iyi tanır , fakat bu işleri bıraktı.Bakalım tekrardan ikna edebilecek miyiz? Çok inatçı bir adamdır.Ama parayı sever!








    Frank , eline telefonunu aldı ve bir tuşa bastı.Anında yukarıda uçan bir hava aracı aşağı indi.

    Frank gel hadi diye işaret etti.Hava aracına binmiştik.Frank nereye gideceği hakkında, hava aracı kullanan kişiye hiçbir bilgi vermemişti.

    -Frank nereye gidiyoruz? Hiç bilgi vermedin?

    -Telefonumda , haritadan nereye gideceğimi işaretledim ve en yakın hava aracına otomatik mesaj atılıyor.Müsait olanlar ise , senin yanına iniyor.

    Gideceğimiz yere varmıştı.Şehrin dışında bir yerdi burası.Beyaz bir yapıydı.içeriye geldik ve kapıya doğru hareket ederken durduk.

    -Neden durduk Frank?

    -Şuan evin içerisine bir mesaj gitti.Bir nevi zil gibi düşün..

    -Evin kapısının üstünde yer alan kamerada kırmızı ışık yanmıştı.Kapı açılmaya başlamıştı.Uzun boylu , kaslı bir adam kapıyı açmıştı.Kafasında tuhaf bir bere vardı.








    Frank :

    -Bu tuhaf şapka takma huyunu bırakmadın , Johan. Ha-ha-ha.

    Johan kalın ve ciddi bir sesle.

    -Ne istiyorsun Frank?

    -içeri gelebilir miyiz?

    -Ben mi karlı çıkacağım sen mi?

    -ikimizde karlı çıkacağız Johan..

    -Güzel! içeri gelin.

    içeri girmiştik, oldukça lüks bir evdi.Ama şehrin dışında , ıssız bir yer sayılırdı.
    James atıldı :

    -Yanındaki kim , yoksa bir avcı mı ?

    -Hayır o babyfaceboy.Yeni bir yol arkadaşım.O Bay Ruiz'in içinde yaşadığı sisteme ve simulasyona dahil olmuş biri.

    Johan şaşırmıştı..

    -Orayı gören pek yok, özel biri olmalı o halde..

    -Evet , yoksa benim yanımda yer alamazdı, başka türlü tanışamazdık! Babyfaceboy, Serkan inci'ye karşı bir yola girdi.Yani bizim yanımızda!

    -Bizim derken Frank? Ben o işleri 5 yıl önce bıraktım.Benim bundan sonra yapacağım tek iş, lanet olası bahçe işleri!

    -5000 Neon , bize katılman için yeterli mi?
    James gülümsedi.

    -Beni iyi tanıyorsun Frank.Fakat , bu Serkan inci'yi tanıyorsunuz.Bu işe girmek çok riskli.

    -Sen korkusuzsun James, Tekrardan gelmen için, sana minnettar oluruz.

    Frank gerçekten, herkese karşı farklı konuşan,bu işte iyi olan bir adamdı.

    -Peki kabul, ama sen aşağışık bir pisliksin Frank, ha-ha-ha.

    Frankta gülmüştü.

    -işte benim adamım Johan.Hoşgeldin!
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Kardes b.kunu cikarmadan bitit
      ···
  15. 40.
    +2







    Dışarı çıkıp dolaşmaya karar verdik.Dışarıda insanlar ve değişik mekanlar vardı.Oldukça gelişmiş bir yerleşimdi.
    Bar tarzı bir yere girmeye karar verdik...

    Frank 'ın üstünde siyah bir kıyafet vardı.Angelde kırmızı çok hoş bir kıyafet vardı..

    -Melek gibisin Angel..

    -Bu espriyi bir daha yapma babyfaceboy..

    Ben ve Frank gülmeye başladık.Angelde bize katıldı ve bara doğru ilerleyeme başladık...

    Barmen tarafındaki 3 bar koltuğuna oturduk.Barmen Frank'a bakarak :

    -Frank..dostum nerdesi sen ha-ha-ha.Yanındaki kim ?

    -O özel bir dostum.Bana ve Angel'e büyük boy Absent .Babyfaceboy sen ne istersin?

    Açıkcası hayatımda hiç içki içmemiştim.içtiğim en büyük alkol %1 oranıyla RedBull'du.








    -Bende Absent alayım.

    Frank atıldı.

    -Zevklerimiz aynı adamım...

    Barmen 3 büyük boy Absenti , önümüze koymuştu.Yeşil bir rengi vardı.Barmen daha sonra bunlara su ilave etmişti.

    ilaçlarınız hazır!

    Angel ve Frank hemen bir yudum aldılar.

    Ben bir yudum aldım ve öksürmeye başladım.

    Angel :

    -Ağır geldi sanırım ha-ha-ha.

    Ben ise bozuntuya vermeden konuşmaya başladım :

    -Hayır , burdaki oksijen miktarı sanırım beni tuhaf yaptı.

    Angel ve Frank gülümsemeye başladı.

    Yarım saat burada oturduktan sonra, Frank hadi biraz daha gezelim diye atıldı.

    -Peki olur Frank, nereye gideceğiz?

    -Gel peşimizden göreceksin!

    Biraz yürüdükten sonra, büyük ve geniş bir binaya doğru yol aldık.Burası neresiydi?
    Kapıda 2 tane koruma vardı.Frank bize dönerek :

    -Arkamdan gelin!

    Angel bana bakarak göz kırptı.Bende gözlerimle tamam işareti yaptım.Frank korumalara yaklaştı ve cebinden kartını çıkarak gösterdi.Korumalardan biri :

    -Hoşgeldiniz bay Frank.Dostlarınızla birlikte güvenli ve rahat bir şekilde içeride dolaşabilirsiniz!
    Frank bize bakarak:

    -Ne bekliyorsunuz orada , ha-ha-ha.Gelsenize!

    Angel ile yürümeye başladık.içeri girdiğimize buranın neresi olduğunu anlamıştım.Dijital panolarda şans oyunları oynanan yerdi.

    Ayrıca , analog şekilde klagib bildiğimiz şans oyunları masaları mevcuttu.Puro içenler,içki içenler ve ayrı bir masada 4-5 kişi oturanların olduğu bir masaydı.Yürürken bir ses duyduk!

    -Frank dostum!

    Frank bağıran kişiye dönerek :

    -Ah seni aptal James...

    Hemen oraya doğru yönelmişti, bizde Frank'ı takip ediyorduk.James sarışın uzun boylu bir adamdı.

    "U Şeklinde bir koltuk vardı ve önünde masa vardı.Koltuk kırmızı renk, masa kahverengiydi.

    Masada , çikolatalar,içki şişeleri , şekerler,değişik renkte çerezler vardı.

    Frank, James'in yanına oturdu.Ben Frank'ın yanına , Angel'de benim yanıma oturmuştu...
    Angel çantasını kenara koymuştu .James bana bakarak:

    -Kim bu Frank?

    -Yeni dostum ve yol arkadaşım babyfaceboy.James isveçli biri ve o bir mühendis babyfaceboy.
    James atılarak :

    -Memnun oldum babyfaceboy.Sen nerelisin?

    -Türkiye..

    -Güzel diye atıldı, istanbul'a gelmiştim.isviçre deniz bakanlığında 1 ay çalıştım ve onun sayesinde gelebilmiştim.

    Ben hızlıca :

    -iyide Isviçrede deniz bakanı yok ki..

    James kendinden emin bir şekilde :

    -Olsun sizin ülkede de adalet bakanı var...
    Tümünü Göster
    ···
  16. 41.
    +2
    Rezz devam
    ···
  17. 42.
    +2
    neden bilmiyom ama okumak zorundamış gibi hissediyom kendimi rezz
    ···
  18. 43.
    +1
    Rez mk harika
    ···
  19. 44.
    +1
    Normalde bu zamana kadar 30 kere hızlı yaz bin demem lazımdı ama diyemiyorum bu adama amk
    ···
  20. 45.
    +1
    EFSANE REZZ
    ···