/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 576.
    +2







    Dışarı çıkıp dolaşmaya karar verdik.Dışarıda insanlar ve değişik mekanlar vardı.Oldukça gelişmiş bir yerleşimdi.
    Bar tarzı bir yere girmeye karar verdik...

    Frank 'ın üstünde siyah bir kıyafet vardı.Angelde kırmızı çok hoş bir kıyafet vardı..

    -Melek gibisin Angel..

    -Bu espriyi bir daha yapma babyfaceboy..

    Ben ve Frank gülmeye başladık.Angelde bize katıldı ve bara doğru ilerleyeme başladık...

    Barmen tarafındaki 3 bar koltuğuna oturduk.Barmen Frank'a bakarak :

    -Frank..dostum nerdesi sen ha-ha-ha.Yanındaki kim ?

    -O özel bir dostum.Bana ve Angel'e büyük boy Absent .Babyfaceboy sen ne istersin?

    Açıkcası hayatımda hiç içki içmemiştim.içtiğim en büyük alkol %1 oranıyla RedBull'du.








    -Bende Absent alayım.

    Frank atıldı.

    -Zevklerimiz aynı adamım...

    Barmen 3 büyük boy Absenti , önümüze koymuştu.Yeşil bir rengi vardı.Barmen daha sonra bunlara su ilave etmişti.

    ilaçlarınız hazır!

    Angel ve Frank hemen bir yudum aldılar.

    Ben bir yudum aldım ve öksürmeye başladım.

    Angel :

    -Ağır geldi sanırım ha-ha-ha.

    Ben ise bozuntuya vermeden konuşmaya başladım :

    -Hayır , burdaki oksijen miktarı sanırım beni tuhaf yaptı.

    Angel ve Frank gülümsemeye başladı.

    Yarım saat burada oturduktan sonra, Frank hadi biraz daha gezelim diye atıldı.

    -Peki olur Frank, nereye gideceğiz?

    -Gel peşimizden göreceksin!

    Biraz yürüdükten sonra, büyük ve geniş bir binaya doğru yol aldık.Burası neresiydi?
    Kapıda 2 tane koruma vardı.Frank bize dönerek :

    -Arkamdan gelin!

    Angel bana bakarak göz kırptı.Bende gözlerimle tamam işareti yaptım.Frank korumalara yaklaştı ve cebinden kartını çıkarak gösterdi.Korumalardan biri :

    -Hoşgeldiniz bay Frank.Dostlarınızla birlikte güvenli ve rahat bir şekilde içeride dolaşabilirsiniz!
    Frank bize bakarak:

    -Ne bekliyorsunuz orada , ha-ha-ha.Gelsenize!

    Angel ile yürümeye başladık.içeri girdiğimize buranın neresi olduğunu anlamıştım.Dijital panolarda şans oyunları oynanan yerdi.

    Ayrıca , analog şekilde klagib bildiğimiz şans oyunları masaları mevcuttu.Puro içenler,içki içenler ve ayrı bir masada 4-5 kişi oturanların olduğu bir masaydı.Yürürken bir ses duyduk!

    -Frank dostum!

    Frank bağıran kişiye dönerek :

    -Ah seni aptal James...

    Hemen oraya doğru yönelmişti, bizde Frank'ı takip ediyorduk.James sarışın uzun boylu bir adamdı.

    "U Şeklinde bir koltuk vardı ve önünde masa vardı.Koltuk kırmızı renk, masa kahverengiydi.

    Masada , çikolatalar,içki şişeleri , şekerler,değişik renkte çerezler vardı.

    Frank, James'in yanına oturdu.Ben Frank'ın yanına , Angel'de benim yanıma oturmuştu...
    Angel çantasını kenara koymuştu .James bana bakarak:

    -Kim bu Frank?

    -Yeni dostum ve yol arkadaşım babyfaceboy.James isveçli biri ve o bir mühendis babyfaceboy.
    James atılarak :

    -Memnun oldum babyfaceboy.Sen nerelisin?

    -Türkiye..

    -Güzel diye atıldı, istanbul'a gelmiştim.isviçre deniz bakanlığında 1 ay çalıştım ve onun sayesinde gelebilmiştim.

    Ben hızlıca :

    -iyide Isviçrede deniz bakanı yok ki..

    James kendinden emin bir şekilde :

    -Olsun sizin ülkede de adalet bakanı var...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster