/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 526.
    +1
    Normalde bu zamana kadar 30 kere hızlı yaz bin demem lazımdı ama diyemiyorum bu adama amk
    ···
  2. 527.
    0
    3 gündür evde değildim , devam edecek...
    ···
  3. 528.
    +6







    Bu evrene gitmek istiyordum.

    Araba ile çöl gibi bir yere gelmiştik.

    -Buraya neden geldik? Sizin mekanınız burada olamaz!

    -Bekle biraz, olacakları gör.

    Birden , arabayı kullanan adam , elindeki tuşa bastı ve çölün üst tabakası sağa ve sola kaydı ve büyük bir kapı açıldı.Bu yer altına inen bir kapıydı...
    Evet etraf grimsi renklere sahipti.Aşağıya indiğimiz aman, Mekanizmalar mevcuttu.Beyaz büyük bir kapıdan geçtik...

    -işte gelmek istediğin yer burasıydı sanırım.Sana iyi şanslar görevinde babyfaceboy..

    -Teşekkür ederim, gerisini bana bırakın.

    Burası xxxx ayar verme evrenine yolculuk yaptıkları yerdi.Ama oraya nasıl gidecektim?

    Büyük mekanlar içerisinde geziniyorum, değişik yapıda mekanizmalar ve elektrik yapıları mevcuttu.

    Etrafta gezinirken bir ses ile etraftaki sessizlik bozuldu.

    -Güzel numaraydı babyfaceboy...

    Arkamı döndüm ve baktım, kimdi bu? Esmer, beyaz kıyafetli birisiydi.

    -Hangi numara?

    -Buraya güzel geldin, sistemi kandırdın.Güzel numaraydı doğrusu..
    Şimdi benim kim olduğumu merak ediyorsun.Ben Frank!

    -Frank mı? Sen , şey.Bay Ruiz'in kardeşi? Sen ölmemişmiydin?

    -Ölmek mi.Ha-ha-ha. Sen ayar yiyerek öldüğümümü sanmıştın yoksa?

    xxxx ayar verme evreni gerçek fakat, bir oyun üzerine kurulu orada herşey.Orada oyunu kaybeden sadece yenilir, ama ölmez.Gerçekten ölmesi için, başka şeylere ihtiyaç vardır.

    -Oyun mu? Benim orada tüm yaşadıklarım neydi peki?

    -Orada yaşadıklarında oyun ve simulasyondu.Arkandaki bebek , Ares-456 o oyuncakla istediğin evrene simulasyon olarak gidebilirsin.Bir nevi astral seyahat.Gerçek ama sadece sana gerçek.Senin zihnindeki gerçek.

    Sana yaptıkları tüm bilgiler ve eğitimler sadece oyundu.Amaç seni sistemin oyuncağı yapmak.Serkan

    inci'nin istediği bu.

    -Ya Bay Ruiz? Senin abindemi sistemin parçası.

    -O sadece sistemin bir robotu.Yani , iphone'nun sirisinden farkı yok , ha-ha-ha.
    Yıllarım hack ve siber alem ile geçti.Bu yüzden sosyal dilim pek gelişmedi.Yani ayar yemem doğal babyfaceboy.

    Senin sosyal yeteneği ve benim hack yeteneğim ile el ele verirsek, o evrenin sonunu getirebiliriz.
    -Sadece ikimiz mi Frank?

    -Hayır , iron-Man'da bizimle!
    Arkamı dönmüştüm, gerçektende iron Man vardı.Bu nasıl olabilirdi?

    -Sen ,ehem..Şey.Sen iron Man' misin?








    Birden içinden bir kız çıkmıştı, gülerek evet , sende Kaptan Amerika olmalısın? Yine dünyayı o saçma uzaylılar mı tehtid ediyor yoksa? Güçlerimizi mi toplayacağız.
    Frank ve kız gülmeye başladılar, ha-ha-ha.

    Frank gülerek konuşuyordu.

    -Onun gerçekten iron-Man olduğunu inanmadın değil mi?

    O Angel, fantastik saçma karakterlerin hayranı.Gerçi senin yaşadığın o şeylerden sonra, iron-Man'a inanmana hak verebilirim.

    -Serkan inci'yi tanıyor musun? Onun flash belleğini çaldım ,

    Bay Ruiz için.Fakat ondan habersiz, içine baktım ve kendi kod numaramı gördüm.Ensemde buluna..

    -Ensende mi? ne zamandır orda o! Angel hemen bitirin bu işi!

    Şaşırmıştım gerçekten.

    -Ne işi Frank?

    -Ensende o kod numarası ile yanımızda bulunamassın, ne tarafta olmak istiyorsun babyfaceboy? Serkan inci mi yoksa Frank mı?

    O Usb Bellekte bulduğun tüm kodlar Serkan'ın karakterleri ve 2 tane farklı kod var.Biri ben öteki sen!
    Sadece , özel yeteneklere sahip kişilere öyle kod veriliyor.Ve biran önce çıkarmassak, bu sorun olabilir.
    Angel bana bakarak, gidelim! dedi.

    Angel'i takip ediyordum..

    -Nereye gidiyoruz Angel.

    -Seni özgür bırakmaya , babyfaceboy.

    Beyaz kapıya yaklaşmıştık, Angel elini uzatmıştı.

    -Giriş Başarılı-

    Odadan içeri girmiştik, Siyah büyük bir koltuk vardı.

    Angel, bana seslenerek;

    -Otur istersen başlayalım
    dedi.

    Siyah koltuğa oturdum ve beklemeye başladım...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Cok sardi pnp ;)
      ···
  4. 529.
    0
    Rez ulan
    ···
  5. 530.
    0
    Rezervedd
    ···
  6. 531.
    0
    Anasını gibeyim yemek gibi su gibi oldu buda benim için günde 3 defa bakıyorum amk
    ···
  7. 532.
    0
    rezerved
    ···
  8. 533.
    0
    Rez panpa
    ···
  9. 534.
    +1







    Siyah koltuğa oturdum ve Angel yandaki düğme ve ekranların bulunduğu bölüme gitti.Ve bana bakarak ;

    -Hazır mısın babyfaceboy?

    -Olmasam da yine yapacaksınız zaten değil mi ?

    -Ha-ha tabi ki, ensenden o çipi çıkarağım şimdi .

    Dedi ve tuşa bastı... Elektrik sesi duydum ve etraf karardı...
    Kalktığım zaman , Angel ve Frank başımdaydı.Frank bana bakarak ;

    -Aramıza hoşgeldin babyfaceboy,artık özgürsün ve gerçekleri öğrenmeye hazırsın.

    -Gerçeklerde neymiş?

    -inci Sözlük bir , yapay dna yani, alien dna denen bir projedir.Bu projede labaratuvar ortamlarında oluşturulan yapay canlılardır.








    Bu canlılar , Dna'larıyla oynanmış, sorgulama yeteneği olmayan sadece söyleneni yapan canlılardır.

    Duvarda, Serkan inci'nin posteri asılıydı...








    Bütün inci Sözlük üyeleri aslında, Serkan inci'nin oluşturduğu yapay canlılardır.Fakat biz farklıyız babyfaceboy.








    Daha sonra, abim Ruiz, bu deneylere ve projeye dahil olmuş
    ,Serkan inci'den gizli DNA yapıları ile biraz oynamış biz meydana gelmişiz.Bizler birer projeyiz, babyfaceboy.
    Serkan inci'de bunu öğrenince, xxxx Ayar verme evreninde , abim Ruiz'i sonsuza kadar tutsak etmiş ve sadece sisteme görev yapan birey haline getirmiş.Abim artık insan değil , sadece robot.Onu kurtabilir miyiz? Evet.

    -Nasıl kurtacağız abini?

    -Sadece abimi değil, abimi ve diğerlerini.Tüm tutsakları kurtabiliriz.Angel ile yaptığımız bunlar sayesinde!
    Angel duvar gibi yere elini koydu ve duvar iki tarafa açıldı.içeri girdik, içeride, deney masaları,tüpler,mikroskop ve hiç görmediğim aletler duruyordu..

    -Bunlar nedir Tanrı aşkına?

    -Bunlar abimin ve diğerlerinin kurtuluş formülü.
    Ortamı gezerken , Frank'a sorular soruyordum;

    -Serkan inci neden böyle birşey yaptı? Bu projenin amacı nedir?

    -Gel sana baştan anlatayım babyfaceboy.Serkan inci , babasını kanserden dolayı kaybetti.Kardeşini kanserden kaybetti.Genlerinde bir sorun vardı, Serkan inci 'de bunlardan dolayı travma geçirdi ve biyoloji işlerine girdi.

    -Sakal o yüzden sanırım? Gözlük neden takmıyor peki?-

    -Serkan inci farklı biri olmak istedi, uyuşturucu işine girdimi diye sorarsan, sana küfredebilirim babyfaceboy..

    -Peki sormuyorum
    derken gülümsüyordum.

    -Sonra ne oldu, Serkan inci neler yaptı?

    -Sonrasında abim Bay Ruiz ile tanıştı.Biyolog Bay Ruiz! , abim Ruiz, kanseri yenen bir formül bulmuştu.Sadece bu formül değil , hücre yenilenmesi, hastalıksız süper insanlar yani, dna 'daki bütün kötü özellikler çıkarılıyor ve yapay döllenme ile hastalıksız süper insanlar ortaya çıkıyordu.

    -Peki bu xxxx ayar verme evrenide nerden çıktı? nasıl gittiniz? nasıl meydana geldi?

    -Orasıda benle alakalı , babyfaceboy.Burası oraya gidiş yolumuz, gizli bir odadan gidebiliyoruz.Fakat , onların görevine uymadığın için nasıl gideceğim diye soruyorsun kendine?

    -Evet nasıl gideceğiz?

    -Bir şehre , sadece kapısından girmek zorunda değilsin babyfaceboy. kanalizasyon çukurundan da girebilirsin...
    Angel gülümsedi :

    -Fareler , çok iyi koklar babyfaceboy.Ve kimsenin giremediği yerlere girebilirler.Fare olursak, hissedilmeyiz.
    Frank atıldı :

    -Görev başlasın o zaman , hazırlıklara başlıyoruz!

    -YENi GÖREV - (3 Fare)
    Tümünü Göster
    ···
  10. 535.
    0
    La ciddi ciddi 3 gün dolmasını mı beklicez yaz gitsin aq
    ···
  11. 536.
    0
    Bugün yeni bölüm geliyor , artık daha hızlı gelecek okuldan dolayı aksıyor.
    ···
  12. 537.
    0
    Okumayin ayarci
    ···
  13. 538.
    +2







    Angel ,ben ve Frank özel bir odaya giriş yapmıştık. XXXX ayar verme evrenine gitmeye hazırlanıyorduk..
    3 tane etrafı saydam kabin vardı. Angel bana ve Frank'a bakarak. XXXX ayar verme evrenine gitmeye hazır mısınız?

    Angel konuşmaya başlamıştı :

    -Sen orada sadece, bir simulasyonun içinde bulundun.O evrende yaşayanları daha önce görmedin.O evrene gitmeye hazır mısın?
    Sözlere Frank devam ediyordu :

    -O evrene gidip, Serkan inci gerçeklerini anlatıp, insanları arkamıza almalıyız. Evet gidiyoruz!
    Ben kendi kabinime girmiştim. Telaşla sormuştum :

    -Bu evrene ışınlanmayı daha önceden denediniz mi?
    Frank atıldı :

    -Bayağı oldu aslında, ama başarılı gitmiştik.Ama yakın sürede sorarsan, bir tavşanı ışınlamıştık.

    -Ne oldu tavşana peki, ışınlandı mı?

    -Onu daha önce gören olmadı.Ha-ha-ha...
    Angel düğmeye basmıştı.Ve ekledi :

    -15 saniye içersinde gidiyoruz!
    Angel'de kendi kabinine geçmişti. Beklemeye başladık...

    10-9-8-7-6...

    5

    4

    3

    2

    1
    ---
    -XXXX ayar verme evreni-

    FRANK'IN YER ALTINDAKi GiZLi MEKANI

    Gözümü açtığım zaman kabindeydim. Yoksa gelmemişmiydim? ağzım çok kuruydu ve vücudumu çok zor hareket ettiriyordum. Frank ve Angel kabinlerinden çıkmış koltuklarından oturuyor ve laptoplarına bakıyorlardı.

    Frank beni görüp

    -Dostum babyfaceboy, kendini tuhaf hissetmen normal.Çok su içip ,hızlıca nefes alman gerekiyor. Zira burada oksijen oranı Dünya'ya göre %3 daha az, alışman 2-3 gün sürecek.

    Kabinden çıkıp ilerlemeye başladım. Büyük bir dolap vardı , içinde bir sürü içecekler vardı.

    -Vov, bunlar ne böyle Franké !

    -Franké mı ? ha-ha-ha.Çok şaşırmaktan telefuzların değişti babyfaceboy. Orada istediğin ve bilmediğin bir sürü içecek vardı. Mavi kutudakiler, su ihtiyacın, kırmızılar gazlı içecek ve yeşiller enerji içecekleri.

    Büyük bir mavi kutuyu alıp , içmeye başlamıştım. Tadı çok güzeldi, Frank'a dönüp :

    -Eee ? Ne yapacağız burda Frank?

    -insanları buradan kurtacağız Babyfaceboy..

    -Nasıl kurtacağız?

    -Hepsinin Dünya'ya yollayacağız ve sonra bu evreni yok edeceğiz!

    -3 tane ışınlanma kabini ile mi?

    Frank gülerek elindeki kumanda'ya bastı. Arkasındaki duvar açıldı ve arkada 100 lerce ışınlanma kabini vardı.

    -işti gizli projem babyfaceboy. insanları buradan kurtacağım ama projem sadece bu değil. Peşimden gel!

    Yürümeye başlamıştık, Angel'da arkamızdan geliyordu.Bir odaya girmiştim...

    Bir sürü üstü kapalı , cam kutular vardı.








    -Bunlar ne Frank?

    Angel atıldı :

    -Bunlar kurtuluşumuz , babyfaceboy.Son teknoloji , nitrojenle iletişime geçen reaktörler.

    -Yani?

    -Patlayıcı...
    Tümünü Göster
    ···
  14. 539.
    0
    Yarın ardarda 2-3 bolum gelecek , bundan sonra hergun en az 2 bolum var.
    ···
  15. 540.
    0
    Uzun şurda kalsın okuruz
    ···
  16. 541.
    +2







    Dışarı çıkıp dolaşmaya karar verdik.Dışarıda insanlar ve değişik mekanlar vardı.Oldukça gelişmiş bir yerleşimdi.
    Bar tarzı bir yere girmeye karar verdik...

    Frank 'ın üstünde siyah bir kıyafet vardı.Angelde kırmızı çok hoş bir kıyafet vardı..

    -Melek gibisin Angel..

    -Bu espriyi bir daha yapma babyfaceboy..

    Ben ve Frank gülmeye başladık.Angelde bize katıldı ve bara doğru ilerleyeme başladık...

    Barmen tarafındaki 3 bar koltuğuna oturduk.Barmen Frank'a bakarak :

    -Frank..dostum nerdesi sen ha-ha-ha.Yanındaki kim ?

    -O özel bir dostum.Bana ve Angel'e büyük boy Absent .Babyfaceboy sen ne istersin?

    Açıkcası hayatımda hiç içki içmemiştim.içtiğim en büyük alkol %1 oranıyla RedBull'du.








    -Bende Absent alayım.

    Frank atıldı.

    -Zevklerimiz aynı adamım...

    Barmen 3 büyük boy Absenti , önümüze koymuştu.Yeşil bir rengi vardı.Barmen daha sonra bunlara su ilave etmişti.

    ilaçlarınız hazır!

    Angel ve Frank hemen bir yudum aldılar.

    Ben bir yudum aldım ve öksürmeye başladım.

    Angel :

    -Ağır geldi sanırım ha-ha-ha.

    Ben ise bozuntuya vermeden konuşmaya başladım :

    -Hayır , burdaki oksijen miktarı sanırım beni tuhaf yaptı.

    Angel ve Frank gülümsemeye başladı.

    Yarım saat burada oturduktan sonra, Frank hadi biraz daha gezelim diye atıldı.

    -Peki olur Frank, nereye gideceğiz?

    -Gel peşimizden göreceksin!

    Biraz yürüdükten sonra, büyük ve geniş bir binaya doğru yol aldık.Burası neresiydi?
    Kapıda 2 tane koruma vardı.Frank bize dönerek :

    -Arkamdan gelin!

    Angel bana bakarak göz kırptı.Bende gözlerimle tamam işareti yaptım.Frank korumalara yaklaştı ve cebinden kartını çıkarak gösterdi.Korumalardan biri :

    -Hoşgeldiniz bay Frank.Dostlarınızla birlikte güvenli ve rahat bir şekilde içeride dolaşabilirsiniz!
    Frank bize bakarak:

    -Ne bekliyorsunuz orada , ha-ha-ha.Gelsenize!

    Angel ile yürümeye başladık.içeri girdiğimize buranın neresi olduğunu anlamıştım.Dijital panolarda şans oyunları oynanan yerdi.

    Ayrıca , analog şekilde klagib bildiğimiz şans oyunları masaları mevcuttu.Puro içenler,içki içenler ve ayrı bir masada 4-5 kişi oturanların olduğu bir masaydı.Yürürken bir ses duyduk!

    -Frank dostum!

    Frank bağıran kişiye dönerek :

    -Ah seni aptal James...

    Hemen oraya doğru yönelmişti, bizde Frank'ı takip ediyorduk.James sarışın uzun boylu bir adamdı.

    "U Şeklinde bir koltuk vardı ve önünde masa vardı.Koltuk kırmızı renk, masa kahverengiydi.

    Masada , çikolatalar,içki şişeleri , şekerler,değişik renkte çerezler vardı.

    Frank, James'in yanına oturdu.Ben Frank'ın yanına , Angel'de benim yanıma oturmuştu...
    Angel çantasını kenara koymuştu .James bana bakarak:

    -Kim bu Frank?

    -Yeni dostum ve yol arkadaşım babyfaceboy.James isveçli biri ve o bir mühendis babyfaceboy.
    James atılarak :

    -Memnun oldum babyfaceboy.Sen nerelisin?

    -Türkiye..

    -Güzel diye atıldı, istanbul'a gelmiştim.isviçre deniz bakanlığında 1 ay çalıştım ve onun sayesinde gelebilmiştim.

    Ben hızlıca :

    -iyide Isviçrede deniz bakanı yok ki..

    James kendinden emin bir şekilde :

    -Olsun sizin ülkede de adalet bakanı var...
    Tümünü Göster
    ···
  17. 542.
    +2







    Frank ve Angel büyük bir sesle, ooooo çekmişlerdi.Frank bana bakarak :

    -James eski ayarcılardan babyfaceboy.Üzülme bu evrende, James'tan ayar yemeyen yoktur .

    James'ta bana bakarak:

    -inanma ona, ben sadece Frank'a ayar veririm ha-ha-ha.

    Ben masadaki çerezleri ve çikolataları yiyordum.Angelde beni takip ediyordu.

    Frank ve James'da içkilerini ve çerezlerini yiyorlardı.

    Frank :

    -James bir projem var.Bize radara yakalanmayan bir kıyafet yapabilir misin?

    -Ben terzi miyim Frank.Ne oldu? Sen zaten dikkat çekmeyen bir herifsin, sen bu kıyafetinle gidersen seni kimse takmaz zaten, ha-ha-ha.

    -James dostum ben ciddiyim.
    James'in yüzüde dikkatli bir hal almıştı.

    -Nano teknoloji bir kıyafet istiyorsunuz, size ayarlayabilirim.Kaç tane olacak?

    -3 tane , bana ,babyfaceboy'a ve Angel'a.

    -Çalışmam için bir yer lazım ama.Nerede çalışacağız?
    Frank tebessüm etmişti :

    -Kuzeyde, bir yer altında bana ait bir yer var.Çalışmaları orada yürüteceğiz.Siz Angel'le oraya gidin ,ben ve babyfaceboy ekip için bir kaç kişi daha arıyacağız!

    Dışarı çıkmıştım, Angel ve James , Kuzeye doğru hareket etmişlerdi.

    Biz ise Batı tarafına doğru hareket ediyorduk.

    -Nereye gidiyoruz?

    Silah üstadı , Johan.Eskiler iyi tanır , fakat bu işleri bıraktı.Bakalım tekrardan ikna edebilecek miyiz? Çok inatçı bir adamdır.Ama parayı sever!








    Frank , eline telefonunu aldı ve bir tuşa bastı.Anında yukarıda uçan bir hava aracı aşağı indi.

    Frank gel hadi diye işaret etti.Hava aracına binmiştik.Frank nereye gideceği hakkında, hava aracı kullanan kişiye hiçbir bilgi vermemişti.

    -Frank nereye gidiyoruz? Hiç bilgi vermedin?

    -Telefonumda , haritadan nereye gideceğimi işaretledim ve en yakın hava aracına otomatik mesaj atılıyor.Müsait olanlar ise , senin yanına iniyor.

    Gideceğimiz yere varmıştı.Şehrin dışında bir yerdi burası.Beyaz bir yapıydı.içeriye geldik ve kapıya doğru hareket ederken durduk.

    -Neden durduk Frank?

    -Şuan evin içerisine bir mesaj gitti.Bir nevi zil gibi düşün..

    -Evin kapısının üstünde yer alan kamerada kırmızı ışık yanmıştı.Kapı açılmaya başlamıştı.Uzun boylu , kaslı bir adam kapıyı açmıştı.Kafasında tuhaf bir bere vardı.








    Frank :

    -Bu tuhaf şapka takma huyunu bırakmadın , Johan. Ha-ha-ha.

    Johan kalın ve ciddi bir sesle.

    -Ne istiyorsun Frank?

    -içeri gelebilir miyiz?

    -Ben mi karlı çıkacağım sen mi?

    -ikimizde karlı çıkacağız Johan..

    -Güzel! içeri gelin.

    içeri girmiştik, oldukça lüks bir evdi.Ama şehrin dışında , ıssız bir yer sayılırdı.
    James atıldı :

    -Yanındaki kim , yoksa bir avcı mı ?

    -Hayır o babyfaceboy.Yeni bir yol arkadaşım.O Bay Ruiz'in içinde yaşadığı sisteme ve simulasyona dahil olmuş biri.

    Johan şaşırmıştı..

    -Orayı gören pek yok, özel biri olmalı o halde..

    -Evet , yoksa benim yanımda yer alamazdı, başka türlü tanışamazdık! Babyfaceboy, Serkan inci'ye karşı bir yola girdi.Yani bizim yanımızda!

    -Bizim derken Frank? Ben o işleri 5 yıl önce bıraktım.Benim bundan sonra yapacağım tek iş, lanet olası bahçe işleri!

    -5000 Neon , bize katılman için yeterli mi?
    James gülümsedi.

    -Beni iyi tanıyorsun Frank.Fakat , bu Serkan inci'yi tanıyorsunuz.Bu işe girmek çok riskli.

    -Sen korkusuzsun James, Tekrardan gelmen için, sana minnettar oluruz.

    Frank gerçekten, herkese karşı farklı konuşan,bu işte iyi olan bir adamdı.

    -Peki kabul, ama sen aşağışık bir pisliksin Frank, ha-ha-ha.

    Frankta gülmüştü.

    -işte benim adamım Johan.Hoşgeldin!
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Kardes b.kunu cikarmadan bitit
      ···
  18. 543.
    0
    Final bölümü yakında.
    ···
  19. 544.
    0
    Yakim derken kac gün oldu be
    ···
  20. 545.
    0
    hala devam ediyomu la bu yazmaya neyse okuyup bitiririm bi ara güzel gidiyodu muallak
    ···