/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +4
    Beyler az da olsa okuyan kişiler var sizin hatrınıza yazıyorum ama beynim yamuldu daha uyanık gibiyim ama yarın yazmayı düşünüyorum..
    ···
  2. 27.
    +5
    Tulbuk dağlarını es geçip Sungetche kalesine doğru yol aldık. Birliğim ilk kez bu kadar mutluydu savaş şarkıları söylüyor yol esnasında yarışıyorduk... En sonunda atlar ve biz de yorulunca bir belki de bir kaç gece dinlenmenin vakti geldiğini anladık ve gördüğümüz ilk göletin etrafına yerleştik..
    ···
  3. 28.
    +5
    Yemek yedikten sonra herkes yatıyor ama uyumuyordu herkes düşünceliydi kimi eşini, kimi çocuklarını , kimi nişanlısını düşünüyordu ben ise Ayasu'mu düşünüyordum o gün yüzünü hiç unutamamıştım derken ihtiyar Jabir elinde bisürü matarayla "Hey kımız içmeden mi uyuyacaksınız!!! Atınızın heybesini hiç açmıyor musunuz siz ahmaklar! Hahahh" herkes kımızını yudumlarken Jabir kopuzuna fısıldıyordu "qaçarkən..döyüşərkən..ölərkən... həmişə səni düşünürəm mən... ah han qızı Tuan güldür üzümü"
    ···
  4. 29.
    +3
    Sabah başımın ağrısıyla uyandım askerler çoktan kalkmış, avlanmış, bastırmaları eyerlerin altına koymuşlardı bile... Yavaştan tundra iklimine adım atmış gibiydik , vücudumda bi üşüme vardı. Yola koyulduk yine herkes tek bir ağızdan şarkılar, türküler söylüyor eğleniyordu tam o sırada ihtiyar Jabir'in kalbine bir ok saplandığını gördüm pörtlemiş gözlerindeki şaşkın ve çaresiz bakışlarıyla , gri atından düştü. Herkes ona dikkatini kesmişken iki-üç askere daha ok isabet etti. Sonra sağımızdaki tepede bulunan ormandan atlılar kargılarıyla üzerimize koştular daha bizimkiler kargılarına bile sarılamadan yere düştüler sonunda birşey yapmanın vakti geldiğini anladım ve kılıcımı kınından çıkardım ki atımın kafasına kargıyı yemesiyle kendimi yerde buldum...
    ···
  5. 30.
    +4
    Kaburgamdaki acıya rağmen hemen yerden kalktım , ortalık tam bir savaş alanıydı. Bana doğru gelen ilk atlının atını ortadan ikiye böldüm , ikinci atlının göğsünde zıplayarak bir çizik bıraktım.. Sonra üstüme gelen yayanın kılıç darbesini yerden aldığım kalkanla karşıladım ve kılıcımla hızlıca dönerek herifin işini bitirdim. Adamın cesedine bakarken yine bir yaya kafama kalkanını geçirdi hemen yere serildim , kalkanının kenarıyla karnıma 2-3 kez vurmasıyla genzimde bir acıyla havaya kan püskürttüm. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu kafam sağ tarafa doğru bakar şekilde düştü. Gözlerimi kırpmadan son gördüğüm şey yaşlı Jabir'in kanlı cesediydi...
    ···
  6. 31.
    +4
    Lan okuyanlar ses versin tekrar kendimi şizofren gibi hissediyom
    ···
  7. 32.
    +1
    Yaz panpa güzel gidiyor
    ···
  8. 33.
    0
    E sen koşu atına beyaz at dersen tabi okumazlar amk
    ···
  9. 34.
    +4
    Zafer çığlıkları ve yüzü kanlı Baha'nın "Beyim! Beyim! Uyanın!" sözleriyle gözümü açtım. Baha ayağa kalkmak istediğimi ama kalkamadığımı görünce beni sırtladı ve kolum omzunda beni yürüttü.

    Ben:
    +Jabir öldü mü? Kaç ölümüz var?

    Baha:
    -Beyim... Sadece Jabir öldü ve 2 tane ağır yaralımız var

    +Kimler?... Konuşsana be adam!

    -Beyim.. Muqan ile Charuqa

    Tam o sırada Muqan'ın delik deşik karnını ve yüzü gülümseyen yüzünü gördüm hemen yanına gittim başındaki askerlerden Barull yaşlı gözlerle:

    -Beyim , iki saattir sizi sayıklıyor

    Muqan:
    -Beyiim... öhhö... Evvelsi gün rüyamda sizin göğsünüz yaralıyken benim kafamı kılıcınızla keserken gördüm... Benim kafamı kestikten sonra bir kurdun gelip size Ulu Tamtuk Han'ın çift boynuzlu börkünü taktığını gördüm... Rüyamın bir kısmı gerçekleşiyor... Beyim sizin uğrunuza ve sizin ellerinizden ölmek bana büyük bir onurdur sen Keramula Noyan'ın müjdelenen kağan oğlusun!

    +Kağan mı??

    -Hatırlıyor musun sana Ichamur'dan başka şehir bilmem demiştim.. Yalan söylemiştim beyim ben 5 yaşındayken Tulga'da sizin doğuşunuza şahit olmuştum.. Annem bir ebe, babam bir şamandı ve babamın Keramula Noyan'a sizin Janaqir Han'dan sonraki kağanı yıkacağını söylediğini duymuştum...
    ···
  10. 35.
    +3
    +Dahasını anlat!

    -Beyim... öhhö öhö..Tek bildiklerim bunlar... Sizden isteğim mataramdaki suyu boşalttıktan sonra kanlarımı matarama boşaltın. Ichamur'da erler çadırında benim kan sürahim var ona kanlarımı doldurduktan sonra mezarıma getirin sizden isteğim budur beyim! Muqan bu acundan uçmağa boş biri olarak gitmediğini bilsinler!!... Söz ver bana... zamanım bitiyor kafamı uçur hahah... öhhö..
    ···
  11. 36.
    +1
    güzel hikaye aq
    ···
  12. 37.
    +2
    Gözlerimden yaşlar süzülürken Muqan'ın kafasıyla gövdesini birbirinden ayırdım sonradan da Charuqa'nın öldüğü haberini aldım..

    +Kergitin heybetli ve cesur akıncıları!!! Bugün burada ölen onurlu adamları hakettikleri şekilde yuğ töreninde atlarıyla birlikte gömeceğiz!!! Bugün onlara söz verdiğimiz gibi Vaegir tundralarından sağ çıkıp kan sürahilerini mezarlarının üstüne koyacağız ve Tengriye kendimizi affettireceğiz!!! Bunun için artık Sungetche'yi görmemiz lazım , bu uzun yolculuğumuzda Muqan gibi Charuqa gibi Jabir gibi acundan silinip gitme ihtimalimiz var! Siz bunları göze alarak benimle geldiniz! Tengri bizi koruyacak ve biz de sözümüzü tutacağız! E haydin artık yola koyulma vaktidir! Bilirim yorgunsunuz ancak Sungetche yakındır! Sungetche yokuşunda atlarımızın izleri bizi şereflendirecektir!!
    ···
  13. 38.
    +4
    Şafak vaktinde ufukta Sungetche'yi gördük gruptaki umutsuzluk ve yorgunluk birden yerini neşeye bıraktı kale kapısında yerli halk ve Brula Noyan bizi şamanlarla birlikte güzel ve dini bir törenle karşıladı. Aylar sonra mideme pastırmadan başka birşey inmesinin mutluluğu vardı yüzümde çok geçmeden uykuya daldım...
    ···
  14. 39.
    +4
    Sabaha karşı aşırı erken vakitlerde uyandık ve bu kez omzumuzda kürkler ve postlarla yeniden yollara koyulduk artık Vaegir sınırları içindeydik artık herşey daha tehlikeliydi bizim için... Artık savaş zekasından yoksun haydutlar yerine eğitimli devriyelerle karşılaşacaktık...
    ···
  15. 40.
    +4
    Kar fırtınasında örgülü saçlarım kafamdaki kalpağa rağmen gözüme geliyordu. Fırtına iyice bastırınca soğuktan öleceğimiz düşüncesine kapıldık çünkü artık Tengri'ye ne kadar dua etsek de bi faydası olmuyordu... Bir kaç dakika sonra bi çamlık ormanının yanında bir mağara gördük konaklamak için iyi bir yerdi tam atımdan iniyordum ki yerdeki sönmüş ateşi gördüm

    +Durun! Burada yaşayan birileri var! inin çabuk atlarınızdan! Sessizce!

    Okçular yaylarını sonuna kadar gerdi ve bekledi atımın ben ve 4 asker mağaranın kenarından girdik ve içerde 20 tane yatan Vaegirliyi gördük. Dışarıdan atımı mağaraya getirip zütüne bir şaplak attım atın kişnemesiyle uyanıp şaşkına dönenn Vaegirliler kuş tüylü Kergit oklarıyla tanıştı
    ···
  16. 41.
    +4
    Okuyan belli edene kadar mola veriyorum arkadaşlar
    ···
  17. 42.
    +1
    Okuyorum lan çok güzel devam et
    ···
  18. 43.
    +4
    Günü ve geceyi bu mağarada geçirip fırtınanın bitmesini bekledik sabah uyanınca havanın gayet iyi olduğunu gördük. Şimdi aklımızda Kergit topraklarının en kuzeydeki beldesi Bhulaban köyüne uğrayıp harekata başlamak vardı. Bhulaban köyüne gidersek karda bize zorluk çıkaran atlardan kurtulur ve biraz yemek alabilirdik bu yüzden bizim için bu önemliydi...
    ···
  19. 44.
    +3
    Tundradaki ikinci günümüzdü yerlerde tezek görmeye başladığımızda köye yaklaştığımızı anladık. Biraz daha ilerleyince dumanları gördük. Sanırım az ilerideki tepeden köyü görebilecektik. Ama bu dumanın sebebi neydi ki? Tepeyi yayan bi şekilde aştık çünkü heryer kardı ve at sürmek deveye hendek atlatmak gibiydi tepeyi aştığımızda gördüğümüz şey bizi öfkelendirdi köye basbaya baskın yapılıyordu!
    ···
  20. 45.
    +2
    Bhulaban'lı askerim Hamaq sinirlenip:

    -Daha saldırmamak için neyi bekliyoruz! Benim hatta senin , hepimizin halkı , şuan gözlerimizin önünde katlediliyor belki içlerinde akrabam bile var!

    +Kes sesini! Burdan saldırınca ne tak yiyeceğiz sonumuz mağaradaki devriyelerden farklı olmayacak! izin ver de bir düşüneyim!

    Baha aniden yanımda belirerek:

    -Beyim 20 metre sağımızdaki kardan temizlenmiş ormana giden çamur yolu görüyor musunuz? Atları ancak orada kullanabiliriz. isterseniz atları ormandan dolaştırayım?

    Hamaq yumruklarını sıkarak:

    - Beyim izin verin bu görevi ben yapayım. Memleketim için önemli birşey yapmak istiyorum!

    +iyi o zaman sessiz bi şekilde hallet işini Hamaq. Beyler şimdi beni iyi dinleyin. Çamur yolda 3 sıra olacağız sağ ve soldaki sıralarda kargıcılar kenara doğru kargılarını doğrultacak ortada atlı okçular gördükleri binleri indirecekler en önde Baha ve ben olacağız bakın şuradaki büyük evi görüyor musunuz? işte onun solundan sapıp fazla değil bi 5 metre ilerleyip atlarımızdan ineceğiz sonrası zaten kolay!
    ···