/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 1.
    +5 -1
    selam beyler. aydınlanmanız için bu tarz bi başlık açtım yıllardır insanları sağ sol demeden kandırıyolar herkes kendi bildiğine inanıyor ve her iki tarafta yanılıyor. biraz uzun gelebilir ama okumanızı tercih ederim. okumazsanız da gibime kadar..

    ikinci dünya savaşı sonrasında bütün avrupa ve amerika ağır darbeler aldı, sovyetler toparlanamayacak derecede kayıplar verdi, fransa-polonya gibi yerlerin anası gibildi, abdnin büyük ölçüde dıbına koyuldu, almanya zaten ikiye bölündü berlin duvarıyla sınır çekildi bilmem ne derken hepsinin ekonomisi yannanı yedi.

    fakat tüm bunlar olurken ısrarla savaşa girmeyen, hiçbir devlete tek kuruş borcu olmayan, ülkelere uçak satmaya başlayan, tarımsal olarak bütün gücünü kullanan bir devlet vardı. türkiye. ismet inönü türkiyesi. ismet inönü bir şekilde ülkeyi ekonomik krize sokup " durumumuz yok " diyerekten iki tarafla da anlaşmadı, savaşa girmedi. oysa hem almanya tarafı hem rusya tarafı bizi kendi safına çekmeyi çok istiyordu çünkü boğazlar vs. derken jeopolitik konumumuz onlara çok yarayacaktı.

    tabii ekonomik krize sokunca bunun ülkeye büyük yaptırımları da oldu, ekmek karneyle dağıtıldı millet yağ sırasına girdi..bir çocuk inönüye "paşam bizi ekmeksiz bıraktın" diyince; ismet inönü nün verdiği cevap. "evet sizi ekmeksiz bıraktım ama babasız bırakmadım" olmuştu. bu durum her şeyi net ortaya koyuyor.

    peki hal böyle iken; ne oldu da biz natoya girdik? ne oldu da koreye asker yolladık? merak eden panpalarım varsa devam edecem ona göre.
    ···
  2. 2.
    +1
    devam ediyorum o zaman.

    abd ve ingiltere, ortadoğuyu nerdeyse tam anlamıyla kontrol ediyordu. suriye,ırak, mısır gibi ulusal bağımsızlığını korumaya kalkışan devletlerse ne hikmetse, birbirini izleyen darbeler,iç çatışmalarla bağımsızlığını yitiriyorlardı. buna da abd demokrasisi diyoruz zaten biliyorsunuz *

    türkiye savaşa girmemişti.tek kuruş borcu yoktu. enflasyon sıfır düzeyde, hazinesi yeteri kadar altınla dolu, siyasal ve ekonomik olarak tam bağımsız, ulusal bir devlet olarak büyüyen genç bir fidan konumundaydı.

    elbette sanayi ve teknoloji olarak birçok meselesi vardı ama yanmış, yıkılmış ve genç kuşaklarını savaşta kaybetmiş avrupadan çok daha fazla avantaja sahipti. eh; ortadoğunun tamdıbını kontrol eden amerika, ortadoğuda hızla yükselen ve kendisine bağımlı olmayan bir devleti görmekten hiç hoşlanmadı. çünkü bu hızla yükselen devlet, 500 yıl 3 kıtaya hakim olmuş bir devletin devamıydı. tekrar çarkı kendilerine döndürmeyeceklerinin garantisi yoktu.

    ilk yapılacak şey, türkiye cumhuriyetinin hamuru ve temel direği olan, ulusal devlet felsefesi temelini oluşturan kemalizm'in siyasal gücünün kırılması gerekiyordu. galiplerin, işleri iyi gitmeyince hemen askeri çözüme başvurmaları kaçınılmazdı. fakat türk ordusunda henüz etkinliklerini sürdüren mustafa kemalin yakın silah arkadaşları ve onların yetiştirdikleri subaylar vardı. türkiyenin askeri bakımdan kontrole alınabilmesi için önce nato şemsiyesi altına girmesi gerekiyordu.

    peki bu nasıl oldu? okuyan varsa anlatacağım.
    ···
  3. 3.
    0
    yararlı başlık olabilir şuku.
    ···
  4. 4.
    0
    Haklilik payi yuksek suku
    ···
  5. 5.
    0
    up up up
    ···
  6. 6.
    0
    upupupupupp
    ···
  7. 7.
    0
    son kez up!
    ···
  8. 8.
    0
    hadi bekliyoz mk
    ···