tuvalette başınızdan geçen iğrenç olaylar

istanbul üniversitesi fen fakültesinde okuyan panpalar varsa hakkını helal etsin.

geçen yaz o binada halkbankası sınavına girdim. ananı gibeyim sınavdan önce bi tak yoktu, çok az osuruk geliyodu ama sonrasının facia olacağını tahmin edememiştim. meğer ishal olmuşum ve sınavın 10. dksından itibaren bastırmaya başladı. iki yanımda kız var amk. ben ki şehir dışı misafiliklerde 1 hafta sıçmasam bana mısın demeyen adam nasıl debeleniyorum. önce kemeri açtım, yandaki kızlardan biri baktı sonra döndü önüne. sonra baktım olacak gibi değil giberim artık sınavı deyip içimden küfrede ede çıktım sınıftan. ama zütümün ucunda volkan var amk, o koridorlar bitmek bilmedi. benim sınıfın olduğu 3. katın koridorunun en uç kısmına gittim bi baktım tuvalet yok. geri döndüm ama anasını gibeyim o 50 60 metrelik mesafe bana 1 km gibi geldi. sınıf kapıları da açık, önünde hocalar bekliyo. utana sıkıla bi tanesine sordum wc nerede diye, 1. katta demesin mi. yamula yamula yürümeye devam ettim mecbur, karı kesin anlamıştır halimi ama o an dünya gibimde değil. neyse terleye terleye indim 1. kata girdim içeri, tabi benden başka mal yok orada. umumi tuvaletlere de sıçma huyum hiç yoktur, o klozete oturmam da. elimi arka duvara dayadım, pantolonun tamdıbını indirmeye kalmadan aynı zıçan adam efektiyle pödöffffff diye içimdeki bütün zehir tek seferde kendiliğinden çıktı. aşağı bi baktım klozeti resmen katletmişim. her tarafına saçılmış yarı katı yarı cıvık cehennem gibi tak dolu. yalnız öyle okulun ta amk. bi tuvalet kadığı olmaz mı? elimdeki sınav giriş belgesini taharet musluğunda ıslatıp zütümü onunla sildim. yerlere tak suyu damlata damlata pantolonu çektim. kağıdı klozete attım sifonu çektim ama o manda taku gider mi? benden sonra o kapağı açan ilk kişiye hala acıyorum. neyse elimi yıkadım ama koku geçmiyo. ben de titiz adamım, o kokuyla değil yaşamak iki adım yol gidemem. yeminle ellerimi kanırta kanırta sabunladım, 1 hafta yarası geçmedi ama o an koku hala duruyodu. neyse koşa koşa uzaklaştım okuldan, beyazıt'a indim. ne kadar dönerci lokantacı varsa elime kuş pisledi bahanesiyle her birinden birer kolonyalı mendil aldım. elimdeki tak ve parfüm kokusunu anlatamam. en son bi restorana girdim, kolonyalı mendil yok ama lavabo üst katta dediler. orada da ellerimi yıkadım bi 5 dk falan sürmüştür. tabi adamlarda ne kurulama kağıdı kaldı ne sabun. çıktım ordan da. orada ana durak var, otobüslerin son durağı. gittim oturdum çaresizce hindi gibi düşünüyorum. sınavın dıbına koyulmuş, zütümde tak hayatımı var oluşumu sorguluyorum. böyle zamanlarda da yanıma hep güzel kızlar gelir ve mutlaka bişey sorar. yine öyle oldu amk. kızın teki geldi yanıma bilmem ne otobüsü ne zaman geliyo diye sordu. soğuk soğuk konuştum tabi kızla. bilmiyorum falan diye geçiştiriyorum. kız güleryüzle siz neyi bekliyosunuz diyo, içimden git kızım uzaklaş, anlamıyosun zütümde tak var o an bu an değil diyorum ama beni duymuyo tabi. birisini beklediğimi söyledim, sonra pek konuşmadık. neyse sonra onun da otobüsü geldi bindi otobüsüne gitti. ben de kendimi toparlayıp yardırdım aksaray tramvaya ve o lanet gün sona erdi. yalnız hala aklım ermiyo amk. biri istese bana tam o dakikada öyle sabotaj yapamaz.

olm benim annemin yaptığı bir yemek vardı aslında yemek değil atıştırmalık böyle ekmeğe bir sos sürüyor yoğutrlu falan sonra onu fırınlıyor, ben tabi hızımı alayıp 2 3 tepsi falan yedim o zamanlar 13 14 yaşlarımda falanım en fazla sınıfta şöyle bi izin aldım hocadan hoca da izin vermedi tabi (huur çocuğu) neyse yanımda da sinan diye bir arkadaş oturuyor ben ilkten yere çömeldim bi ossurdum sınıfın en köşesinde sonra sırama tekrar geçtim sıramda en arka uçta tabi sınıfa o ölüm kokusu yayıldı kokuyu alanın suratı düşüyordu ciddi ciddi, defter yaprakları sararıyor gayet gür bir şekilde dersi anlatan hoca detone olmaya başlamıştı bende hocam tekrar gidebilir miyim diye sordum herkesin suratında ki ne olur gitsin kimse gitsin ifadesi vardı hoca hayır dedi, sonra camı falan açtırdı işte auhauah, hemen arkasına sağlam züt titreden sessiz osuruklardan bir tane daha yolladım ki yollamaz olaydım yemin ediyorum öksürenler vardı böyle leş birşey yok bir yandan sinirim bozuldu gülme krizine girdim hemde suçu sinana attım oda işin kötüsü gülmekten birşey diyemedi hoca onu değil beni yolladı , ossururken kazara bir parça tak ile birlikte bir miktar daha ossurdum ki, bir kaç kişi çıktı sınıftan sonra herkes çıktı tam bir kaostu amk. sonra bende çantamı alıp külodum da ki bir parça tak ile eve koşuşturuyordum ki evimde uzak , ama o kokuyla otobüse binip o insancıklara öyle bir eziyet çektiremezdim sonra yolda hışımlı hışımlı yürürken ara sıra dinlenip bir parti tak sıçıp yola devam ediyordum, ciddi ciddi durup biraz sıçıp yürümeye devam ediyordum karın ağrısını anlatmıyorum bile , bir yandan da utanıyorum tabi neyse eve yaklaştım şöyle kapıyı anahtarla açtım pantalonu indirdim yukarı doğru koşmaya başladım ev 2 katlı beyler hışımlı hışımlı çıkıyorum yukarı derken merdivenleri çıkarken hani ufaktan ıkınırsınız ya ıhh ıhh şeklinde zaten ağzında slip don giymişim o gün, şans işte sıçtığım gibi tak bacaklaırmdan aktı bütün merdivenler dahi tak oldu sonra kalanı da tuvallette sağlamca çıkarıdm yarım saatimi aldı o kadar sıçmama rağmen ilk defa öyle sıçtım, aslında şanslıydım evde kimse yoktu hemen işimi hallettim hiç bişey giymeden ortalığı ter temiz ettim havalandırdım oda parfümü vs vs ellerim tabi tak kokusundan leş gibi olmuştu, çamaşır suyuna falan basmıştım çok kötü bir gündü ha okul mu sinan taklu olarak kaldı.

beyler ben de anlatayım bi tane.

lise sondayım. tabi o sene üni sınavı olduğu için dersane erken başlamıştı. ağustosun ortasında dersaneye gidiyodum. neyse tabi havalar sıcak. kısa kollu tişört, altıma da şort falan giyiyorum tabi hava sıcak diye. neyse bizim dersanede de sınıflar züt kadar amk. bi de her katta 10 tane falan sınıf var ve küçük bi hol var bi de tuvalet kabinlerinin olduğu bölme var. yani genel olarak bir katın kendi havalandırması yok ve hol de cam kenarı olmadığı için havalandıracak cam da yok amk dersanesinde. sadece sınıflarda var camlar. neyse bu bilgiyi neden verdiğime sonra gelecez.

sınıfa girdim, duvar kenarına oturdum. hoca geldi işte. hava da acayip sıcak. dedik hocam klimayı açalım. açtı hoca. dıbına kodumun sınıfında da öyle bi yerde ki klima direk duvar kenarında oturanların üzerine üflüyor. benimde üstüm falan kısa tabi. nasıl üşüyorum amk. vücudum zaten üşüyo en son ayaklarım da üşümeye başladı. ve en sonunda o lanet karın ağrısı başladı amk. nasıl gurulduyo karnım anlatamam. bi gaz basınç yapıyo zar zor tutuyorum amk geçiyo. sonra 10 saniye sonra bi daha geliyo ve durmadan gaaaarrrjjjj guuuurrrrjj diye sesler çıkıyo amk. en sonunda dayanamadım hocadan izin aldım gittim tuvalete. o sırada da dersin bitimine epey az kalmıştı. çabucak sıçmam lazımdı tuvalette. girdim hemen bi kabine. alaturka amk hepsi. zaten acaip bastırıyodu hemen indirdim donu güç bela çömeldim ve o basınçla beraber baaaaaaaam güüümmmmmmmm çatuuur çutuuuur diye bi güzel sıçtım. ama o an nasıl rahatladım beyler anlatamam. bi baktım tuvalet epey dolmuş. girmeden önce selpak almıştım taret musluğuyla falan iyice temizledim. sorun yok. sifonu da çektim ama bi türlü gitmiyo amk. sonra zil çaldı millet tenefüse çıktı tabi tuvalete insanlar doluştu bi anda. nasıl bi koku var tuvalette beyler anlatamam. her giren "ulan biri fena sıçmış ha ahahahah" falan diyo amk ben de utancımdan çıkamıyorum kabinden. tenefüs bitene kadar bekledim amk. ama taklar hala hafif duruyor tuvalette. ben de sıçtığım için rahatladığım için ve üzerimde tak mok olmadığı için giberim lan diyip çıktım. ama koku halen geçmiş değil. dedim nasılsa kimse anlamaz doğruca gittim sınıfa. acayip rahatım tabi.

sonra bir sonraki tenefüs çıktık yine dışarı. en başta dedim ya hani dersanede havalandırma yok doğru düzgün diye. amk bütün o kat benim tak kokumla dolmuş durumda. ahahah ulan hem utanıyorum hem gülmemek için zorluyorum kendimi. nasıl kokuyo ama anlatamam. bütün kat sayemde tak kokmuştu. sonra müdür geldi tuvaletin önüne, hizmetlilere bazı talimatlar falan verdi. sonra baktı baktı kim yaptı bunu falan dedi tabi ben sanki az önce orda hunharca sıçan insan değilmiş gibi güldüm geçtim ama acayip utanmıştım amk.

bu da böyle bi anımdır.