Rencide ve ifşa olmamak için yeni üyelik açtım. Baktım herkes anlatıyor bende kendime bile itiraf edemediğim bu taktan hayatımı anlatayım dedim. Beni bilen bilir gibi gibik işlere girmeyeceğim ya da 10 reze başlarım gibi şeyler söylemeyeceğim. içimi dökmek için anlatıyorum zaten. Kafam güzel. Dinleyen dinler, seri şekilde anlatıp gibtir olup gideceğim amacım prim yapmak değil.

okuluma çok düşkündüm beyler hayatımda sadece bir kez okulu bırakmak istedim. o zamanlar bu walkmanlar yeni yeni moda oluyordu sınıfta kızın birininki kaybolmuş. hocanın birisi sırf durumumuz yok diye benden bilmişti tahtaya çıkarıp neden aldın diye sormuştu hocam yemin ederim allah kuran çarpsın ben almadım dedim inanmadı pis köpek diye tokat atmıştı. gurur nasıl incinir bilir misiniz beyler? siz fakirseniz hakkınız yok kötü bir şey varsa siz yapmışsınızdır mutlaka... ben hayatımda kimsenin bir kuruşuna bile el uzatmadım. aç yattım ama yapmadım beyler yapamadım. annem çok üzülürdü yoksa

iki tane adam geliyor alıyor kendisini birisi öğretmeni. Gideceğini söylüyor. Minnet duyuyor onlara. Daha bilmiyor insanların nasıl olduğunu. Bir tarlaya gidiyorlar.. Öğretmen gözcü oluyor. Diğer adam zorla ırzına geçiyor. Sonra kaçıyorlar. Daha başlamadan bitiyor bütün hikaye. O çok değerli kanıyla tarlanın ortasında yatıyor sabaha kadar ağlaya ağlaya. O gün hayattan kesiyor ümidini. Aklına annesi geliyor. Annesi onu öldürür biliyor. Koy yeri sonuçta. Çığlık atmaktan sesi çıkmaz ağlamaktan gözleri görmez hale gelip tarlanın ortasında hayatla ilk kez o gün yüzleşiyor. Hayal kurmaktan da çocuk olmaktan da o gün vazgeçiyor

mahallede kürtler beni dövmüştü bir gün. anneme gittim koşarak. anne kürtler beni dövdü nefret ediyorum dedim. annem bana kızmıştı ayrım yaptığım için. ve hayatımda hiç unutamayacağım bir söz söyledi

-bak canım oğlum; bu hayatta sadece iki tip insan vardır:
ezen ve ezilen...
bir daha asla ayrım yapma sen ezilensin eline mevki ve güç geçerse asla kimseyi ezme canım benim deyip öpmüştü aklıma geldikçe hala gururlanır tebessüm ederim

benim hiç doğru düzgün bir aile hayatım olmadı. burada o sıcaklığı buldum. 8 yıldır beraber olduğum kadın bile bilmiyor bunları. daha önce burda eğlenmek için takılırken cesaretimi topladım ve anlatmaya karar verdim destek olduğunuz için hepinize sonsuz teşekkür ederim beyler gerçekten kolay değil. yaşaması zorken anlatması ya da kabul etmesi gerçekten çok çok daha zor...

beyler bazı arkadaşlar mesaj atmış ; üzüldüm. bize hayat dersi mi veriyorsun züt falan diye. amacım hayat dersi vermek değil ilk entryde de dediğim gibi bu iğrenç şeyleri samimiyetinize inanıp paylaşmak. isterseniz uydura uydura selma ablayı nasul gibtim kuzenime nasıl çaktım diye bende yazayım. eğer öyle mutlu olacaksanız...

hayatında hiç iyi şeyler olmuyor muydu derseniz oluyordu beyler. bir gün öğretmenler aralarında para toplayıp beni de geziye zütürmeşlerdi. pamukkale... hiç unutmam. hayatımda ilk kez bir kız bana seni seviyorum demişti orda. pamukkaleden çok etkilenmiştim çok güzel yemekler yemiştik gerçekten. bir deri bir kemiksin diye zorla yemek yedirirlerdi. ben utancımdan aç kalkardım masadan ama olsun yine de karnım evdekine göre doyardı

uyudunuz mu beyler sesiniz çıkmıyor

kızın sapsarı saçları vardı. gözleri yeşildi. çok güzeldi. neden beni seviyor diye düşünüyordum. bana acıdığına karar verdim. okula bana da yemek getirirdi aynı sırada otururduk. liseye hazırlanıyorduk o yıllar. onun fazla alınan kitaplarını ben çözüyordum. ümitliydim ama beyler kurtulacağımdan ümitliydim.

beyler buraya bakıyorum herkesin derdi ciks olmuş. ben hiç böyle olamadım başka şeyler düşünmek zorundaydım. seviştiğim kızlar oldu ama beynimi hiç böyle yıkamadım. dikkat çekmeye ilgi çekmeye çalışmadım. hangisi daha iyi bilmiyorum ama bu rahatsız edici bir durum

sonuçlar açıklandı anadolu öğretmen lisesini kazanmıştım. yatılı bir okuldu şehir dışında. oraya gidecektim çok heyecanlıydım ama aklım annemde kalıyordu. o hayvan ben yokken anneme neler yapardı acaba? sanki gücüm yetecekmiş gibi bunu düşünüyordum. annem ise çok sevinmişti buna. yazın fazla bir şey olmadı okula gidene kadar çalıştım. melisa fen lisesine gitmişti ve bizim arkadaşlığımızda sona erdi böylelikkle. okula babam zütürdü kayıt yapıldı yurda yerleştim. beyler inanur mısınız herkes ailesinden ayrıldı diye üzülüyordu ama ben çok mutluydum

beyler ilgi gösteriyorsunuz çok teşekkür ediyorum gerçekten beni yalnız bırakmıyorsunuz gerçek bir aile gibi davranıyorsunuz ama mesajdan bir sürü saçma sapan hakaret edenler olmuş üzüldüm açıkçası. kimseye zorla okutturmuyoruz burda sonuçta

adaletsiz dünya kardeşim ateist değilim bazen Allah'ı sorguladığım oluyor bu kadar iyi insan bunları çekerken bu kötü insanlar nasıl refah içinde keyifli yaşamlar sürüyor. Sınavmış ya böyle sınavın dıbına koyayim

daha sonra depremden sonra kurulan bir siteye yaşlı bir kadının bakıcısı olarak girdik. kadın çok yaşlıydı annem çalışırdı ablam takunu temizlerdi. babam ses ediyor diye kadını döverdi. kadın yatalaktı. saçından yerlerde sürürdü. öl ulan huur diye kadıncağızı çok döverdi. annem işten geç gelirdi onun elindeki parayı zorla alırdı. sonra kimle gibiştinde para buldun diye dövüp zorla ilişkiye girerdi. anlayacağınız iyice kafayı yemiş ve kudurmuştu ben kadından çok korkardım. bana bakıp öyle takılı kalırdı gözleri.

devam ediyorum ; sabahın köründe evde annemi bulamıyorlar aramaya çıkıyorlar. o tarlada bu günah (!) ile yüzleşmeye çalışıyor. saatler sonra kendisini buluyorlar. aradan aylar geçiyor. çok kez intihar girişiminde bulunuyor ama başarısız oluyor. evdeki iğrenç muamelelere göğüs geriyor. benim annem güçlü kadındır... her gün dayak bir ton hakaret... köyde adı çıkmış suçsuz günahsız yere. tek istediği okuyup adam olmak oysa

o zamanlar lise 3 yıl idi. ama bizim bir yıl ingilizce hazırlıkla beraber 4 yıldı. o okulun faydasını hayatımda çok gördüm beyler. ingilizce olmasaydı ben bir hiçtim. okul başladı hazırlıktayız ingilizce bütün dersler çok zorlanmıştım. evde telefon yok anneme mektup yazıyorum okuldan. annem de bana yazıyor iyi olduğunu falan söylüyordu ama son 3 aydır hiç cevap gelmemeye başlamıştı bende kuşkulanıyordum 1 ay sonra eve gidecektim ve çok tedirgin oluyordum

hayaller derken yıllar geçiyordu varlık içerisinde yokluk çekerken daha sonra babamın kumar hırsı elindekileri kaybettirmeye başladı. önce galeriyi sattı sonra evleri arsaları... fabrikadan istifa edip aldığı tazminat ile arkadaşıyla birlikte şirket açmaya çalıştı. ben ve ortanca kardeşim ilk okula büyük ablam orta okula gidiyordu. çok azimli bir çocuktum. annem üzülmesin diye bahçelerden çiçek çalar dayak yeyip ona zütürürdüm. babamdan dayak yerken annem bacak kadar boyumla kurtarmaya çalışırdım. çocuk gibi olamadım çocukluğu yaşayamadım

yüreğirde bir yere taşındık. insanlar çok farklıydı. çok dayak yedim orda. hiç sevmiyordum ama ucuzdu oralar ondan oradaydık galiba. derme çatma tek odalı bir evdi ( evimsi) annem bir markette çalışıyordu babam kafayı yemişti buldukça kubar içiyordu. zaten mahalle texas gibi bir yer sokakta ot yetiştirenler vardı

ilk çocukları oluyor ablam daha sonra bir kız daha ve en son ben geliyorum gibtiğimin dünyasına. erkek evladı oldu diye seviniyor babam. bana daha beş yaşında dizinde ölen alkolik babasının adını koyuyor. üzerime yapışıyor laneti. yıllar yılları kovalarken durumu düzeliyor. artık para sahibi olmaya başlıyor. ağzına içki sürmeyen adam her gün içmeye anamı dövmeye ve başka kadınlarla birlikte olmaya başlıyor. annem kaderine razı oluyor ve artık sadece çocuklarına adıyor kendisini

beyler dinleyende kalmadı bende çok yoruldum yazmaya yarın devam edeceğim. isteyen çekinmeden mesaj atsın biraz daha sözlükte takılacağım. kendinize iyi davranın iyi geceler